22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
: 16 ARALIK 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Malatya'da gövde gösterisi yapan ANAP lideri, RP'yi eleştirirken Korkut Özal desteğiyle oy aradı Ydmaz'dan Turgııt OzaFa övgü• Mesut Yılmaz. Malatya'da yaptığı konuşmada ABD'de gelecek arayan başbakan olmayacağını söyleyerek "Ülkeyi, maceracılarla ele güne muhtaç etmeyin. Ülkeyi, maceracı ve yalancılara bırakmayırf" dedi. OSMAN AYDOĞAİS MALATYA / GAZİANTEP- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz. iktıdan ve RP yi eleştirirken. halkın yalanla hayal arasında tercıh yapmak zorunda olmadığını belırterek, doğrunun seçılmesını ıstedı. Iktıdar ^partıleri \e RP"ye \enlecek oylann Türkiye'nin macerayaatılması anlamma geldığını savunan Yılmaz, "Türldye'yi maceraya atmayın, bizi ele güne muhtaç etmeyin, tam destek verin" dedi. Yılmaz, seçilirse, "kodamanlann. güç odaklannın değil, halkın başbakanı olaeagına ve Tansu Çiller gibi çocuklannın gelecegini ABD'de arama\acağına" söz verdi. Once cunıa namazı ANAP, kurucu genel başkan ve 8. Cumhurbaşkanı TurgutOzal'ın memleketı Malatya'da gövde gösterisi yaptı. ANAP lideri Yılmaz'la bırlikte Turgut Özal'ın kardeşi Korkut Özal ve yeğenı Hüsnii Doğan da kentte cuma namazı kıldılar ve halka hitapettiler. Korkut Özal. kardeşi Turgut Özal'ın adını sık sık kullandığı konuşmasında. "AHahına kurban olduğum hemşehrilerim" diye seslendiği Malatyahlardan ANAP'a destek istedi. Mesut Yılmaz da, Turgut Özal'ın dev posterinin bulunduğu Akpınar Meydanf nda yaptığı konuşmada. Malatyalılann başlannın tacı oldugunu belirtti. Konuşmasında Turgut Özal'ı öven Yılmaz, erken seçimlerde Türkiye'nin geleceğinı tayin edecek halkın zor bir seçim yapmak zorunda bırakıldığını anlatarak şunlan söyledi. "İki tane otobüsten bahseden bir Başbakan %ar. Bu otobüs 4 yıMır ülkeyi yönetenlerin, siyasete yalanı, haramı sokanların otobüsü. Bir de bu durumdan yararianarak hayali reçetelerini kurtuluş diye yutturmaya çalışanlar var. İkisi de türkiye'yi maceraya arnıaktır. Ben size iiçüncü bir otobüs getirdim. Halka hizmeti hakka hizmet gören ANAP'ın otobüsü. Yalanla hayal arasında tercih yapmak zorunda değilsiniz. İkisi de yanlış işler. Doğruyu yapmanızı, ANAP a oy vermenizi istiyorum." 'Verilen söz, namus borcu' Iktıdann verdiğı hıçbır sözü yenne getiremedigını, kendilerinin ise boş vaatler değil, taahhütle halkın önüne çıktıklannı belırten ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, namus borcu saydıklan sözlennı yenne getırememeleri durumunda bir daha oy istemeyeceklenni anlattı Yılmaz, Seçım Yasası'nın tek başına bir iktıdan zorlaştırdığını belırtırken. halktan bu oyunu bozmalarını ı:>teverek. **Daha fazla yalana tahammüliiniiz yoksa, ANAP'a sahip çıkın. Türkiye'yi bu beceriksizlerin elinden kurtanrken maceracılann eline bırakmamanızı istivorum. Benim sözüm baba, bacı sözüne benzemez, namus sözüdür. Bizi ele güne, ortaklıklara muhtaç etmeyin, tam destek \erin ki tam hizmet isteyin" dıye konuştu. "Âncak geçmişte ürün verenkr gelecekte umut verirler** dıyen Yılmaz, halktan kendilerinin ve çocuklannın geleceklenne sahıp çıkmalarını ısteyerek, şoyle devam ettı: "Ben size hizmet \e namus sözü veriyorum. ANAP'ı iktidar, beni Başbakan yaparsanız, söz veriyorum, öyle güç odaklannın. kodamanlann değil, sizin başbakanınız olacağım. Çocuklannın geleceğini Amerika'da arayan, si/i aldalan. hayali temeller atan Başbakan olmayacağım. Benim hükümetim ortadireğin, işçinin, emeklinin. memunın hükümeri olacak." CHP lideri Deniz Baykal, büyük ilgi gördüğü Tekirdağ'da DSP'ye sert eleştiriler yöneltti: Ecevit, ANAP'ın yedek oyııncusu AYŞE YILDIRIM / FİKRİYAL1N UZUNKÖPRÜ / ÇORLU - CHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal. bir za- manlar dağına taşına Tmudumuz Ecevit' yazan Trakya'da, DSP Ge- nel Başkanı Bülent EcevH'e yük- lendı. Sol oylann bölünmemesını isteyen Baykal, DSP'yi ANAP'ın yedek kulübesinde bekleyen JSİOTLAR /ORAL ÇALIŞLAR Ekranıngiicü UZUNKÖPRÜ/ÇORLU- CHP'liler, dün mutlu ve umutlu olmak ıçın ılk vıkışlannı yaptılar. Genel Başkan Deniz Baykal'ın yüzu güluyordu Baykal'ı Uzunköp- ' rü'de. Lüleburgazda ve Çorlu'da coşkulu kalabalıkiar karşıladı Edırne ve Kırklarelı, sosyal demokratlann eskiden be- n giiçlü olduklan ıller Ancak CHP-SHP bırleşmesının yarattığı sorunlar, lısteler hazırlanırken izlenen antı-de- mokratık tutum. SHP'lilenn karıştığı rüşvet suçlamala- nna karşın Ecevit'ın dürûst lıder ımajıyla artan prestiji, CHP'yı oldukça aşagılara ıten bir hava yaratmıştı Sabahleyin Uzunköprü'de toplanan canlı kalabalık. CHP'lılenn umatlanmalanna yetmıştı. Uzunköprümey- danında konuştuğumuz yurttaşlar. son bırkaç gündür CH- - P'ye doğru bir yönehşın oldugunu söyledıler TV ekranlannda ANAP ve DYP lıderlennin duzeysiz bir kavgaya gırışmelerı. ıkı (jartıye puan kaybettınrken CHP lıdennın sakın ve dıkkatlı tutumu, bu partıyle pu- an' kazandırmı^ T\' ekranlan, seçım meydanlanndan. partilenn reklam çalısmalanndan daha etkili bir araca dönüşmüş Bu se- çim. zaman da dar olduğu ıçin bir anlamda ekranlann be- - lırledığı bir seçıme dönuşmüş gıbı. Köylerden Uzunköp- ru'ye mıtıngı ızlemek uzere gelmış ıkı öğretmenle soh- bet ederken. TVIerın önemını anlattılar. Bütıin köylü- ler sabahlara kadar ekran başında lıderlen izleyıp arala- nnda tartı>ıyorlarmı> Ekranlarda ANAP \e DYP lıderlen kavga ederken CHP'nm rakıbi DSP lıden Bulent Ecevıl ise geleneksel mıllıyetçi ve devletçı sözler dışında fazla bir şey söyle- meyınce ve dınamık bir tutum »ergıleyemeyınce ıbre, CHP lehıne donmeye başbmış. ; Bu gehşmeden cesaretlenen CHP'liler, ömeğin Edir- • ne'de artık ıkı mılletvekılı ıçın çalışıvoruz dıyorlar Bir Ihaftaoncesine kadar Edıme'deCHP"nın tek mılletvekıl- jlığı bile tartışmalıymış. ı Edıme'de CHP'nın ıkıncı sıradan adayı avukat Me- |tin kıray. "Gece gündıiz çalışıvoruz. umarım ben de 'parlamentoya girerim" bözlerıyle umutlu oldugunu Ibelırtıvor ANAPtan Necla Akben'ın lıste başına geti- Irilmesının. bu partının nııllenekıli çıkarma şansını azalt- 'tığı soylenıyor ! Ne olursa olsun seçım. ınsanlara hareket. canlılık ge- ;tırmış Edıme'de esmer yurttaşların, vanı Romanlann ı oylan buyük bir etken denıyor. Dune kadar onlar da Ece- [vit"eyakınlıklanjlabılınıyorlarmış CHP'lilenn ıddıası- 'nagöreonlardadadeğışmebaşlamış Ancak 18yaşında Ibırjtoman çocuğu. konuşmalar sırasında yanıma yaklaş- ',tı ve "Oyum DSP'ye" deyıverdı. Bu seçım ne olur dıye sorduğumuz köftecı Mebmet ', Sosval, demokratmış Bir de> ışle duygularını di le getır- [dı: "Ağam bana baktt, ben ağama baktım,yengem kı- • sır kaldı." Bu da gösteriyor ki solda bırlık ıhtiyacı hâlâ !önemlı bir sorun olarak gundemde duruyor J BavkaPın sövledıklerine gelınce- Her üç şehirde de •CHP Genel Başkanı. benzer şeyler söyledi Genel bir Jpopulıst konuşma tarzı ızliyor. Koalısyon bozulup yenı- 'den kurulurken gösterdıklen dırayetten, ışçilere ve me- imurlara elde ettıklen haklardan. gıimruk bırhğinden çok- |ça sö7 edıyor. *"Atatürk'ün Inönü'nün partisiyiz" dı- -yerek geleneksel CHP oylanna seslenıyor Baykarın konuşmalannda geleceğe yönelıkçıddı bir projenın ızlennı bulmak mümkün değil. Içerıksız ve ge- nel geçer şeyler soyluyor Demokrası vurguları neredey- se yok denecek kadar zayıf. Olağanüstü halden. Kürt so- runundan tek kelımevle bile »öz etmıyor Türkiye'nin içinde yaşadığt zorlukları nasıl aşacağma ılışkin ne dü- şündüğûnü söylemekten ısrarla kaçmıyor Bir bölgesindekı çatışmalarda her gün 25-30 insantn öldüğû bir ülkenın başbakan v ardımcısı olarak banş söz- cüğunü bile ağzına almaması. doğrusu çok ganp. Faılı meçhul cınayeTlenn. yargısız ınfazlann nasıl ortadan kal- dırılacağı. bu zorluklann nasıl asılacağı sorulannın ya- tııtlan da Baykal'ın konuşmalannda yok. Evet, Ecevıt mıllıvetçı ve devletçı bırçizgı ızleyerek sağa vanaştı, ama Deniz Baykal nerede duruyor bu bel- li değil. Güzel cümleler kurmak. kavga etmeyelım de- mek^rıe ışe yarar, bunu da kestırmek zor Bavkal, tıpik bir duzen polıtıkacısı görünümü çiziyor Belkı yumuşak görüntüsü ona oy kazandınyor, ama bu partıye gelecek kazandırması çok güç oyuncuya benzetti. Hükümette kaldıklan süre için- de tüm hedefleri gerçekleştırdıklerini belirten Bay- kal. "Size fragman gösterdik. Gerçek fılm, 25 ara- hkta vizyona girecek. Hırsızlıkla, yolsuzlukla müca- dele edecek film, mutlu sonla noktalanacak" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Trakya'daki seçim konuşmasının ilkını. DSP'nin kalesı olarak bilinen Uzunköprü'de yaptt. Daha sonra Kjrklare- lı'nın Lüleburgaz ve Tekirdağ'un Çorlu ilçelerine geçen Deniz Baykal, adaylannı tanıttı, partisine oy istedi. Miting alanlannda coşkulu kalabalıkiar tarafın- dan sözlen sık sık "Başbakan BaykaP. Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlany la kesılen Bay- kal. ülkenin içinde bulunduğu olumsuz koşullan anlattı. Baykal, CHP dışındakı partilerin durumuna de- ğinerek "Ashnda birbirlerinden hiç farkı yok. Seçi- me gitmek için kendi programlan ile halkın önüne çıkamıyor. Başka partilerden destek bekliyor. Me- CHP lideri Deniz BaykaL CHP dışındaki partilerin birbirlerinden hiçbir farkının olmadığını sövledi. DYP lideri Çiller. Adana'da öğrencilerin protestosuyla karşılaştı 'Camiyi Batı'ya götürmenin mücadelesini yapıyoruz' sut Yılmaz, Korkut Özal fle Büyük Birlik Parti- si'nden umut bekliyor" dedi Daha sonra DSP'nın konumuna değinen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Ecevıt'in ANAP'ın yedek oyuncusu konumunda oldugunu. seçim son- rası ANAP ıle ortak hiikümet kurma yollarını ara- dığını. bunu seçmenlerin çok lyı değerlendıımesı gerektığini belirtti. CHP'den aynlıp DSP'ye gıden milletvekıllerini "mızıkçı" olarak değerlendıren Baykal, Ecevite de "mızıkçı genel başkan" dedi Baykal, son kurulan CHP-DYP ko- alisyon hükümetinın kırkının yeni çıktığını, bu kısa süre zarfında işçi- lere, memurlara. emeklilere Bağ- Kur'lulara olanak sağladıklannı da sözlenne ekledi. "Refah geliyor" diye vatandaşın kafasını karıştırdıklannı kaydeden Baykal. "Aslında Refah'ı bunlar besliyor. Çünkü bu partilerin olum- suz calışması, Refah'a gelişme sağ- lıyor" diyerek mahalli seçimlerle mılletvekih seçımlennin bırbırin- den ayrılması gerektığini ıfade et- tı. Tansu Çiller'ı "tarikat reisleri- nin ve Fethullahçılann peşinde koş- makla" eleştiren Baykal. CHP'nin seçımlere "pınlpırıl'" ve "başıdik" girdiğini söyledi. "Başbakan ol- mak istiyorum7 " dıyen Baykal, oy- lann bölünmemesı gerektığini ıfa- de ederken şunlan söyledi: "Oy. halkın servetidir. Tefecilere kaphrmayın. Bankaya koyun, bü- viisiin. Türkiye'nin en zengin işa- damlarından \ehbı Koç bilesene- tini kurumlaştırdı. Kendisi olmasa da şirketi devam edecek. Siz tedbi- rinizi aldınız mı? Türkiye'nin gele- ceği kişilerle aşılmaz. Partilerle ku- rumlarla aşılır. O kurum da CHP'dir" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal. dün partisınden istifa ederek CHP'ye geçen DSP Tektrdağ ll Başkanı Mehmet Yaman'ın üyelık formunu da Çorlu'da düzenlenen miting sırasında imzaladı. Çor- lu'dakı miting sırasında "Gözamn- da kaybedüen Düzgün Tekın ve300 masum insanımız nerede" yazılı pankart ta^ıyan bir grubun, siv il po- lislerce gözaltına alınması girişimi deCHP'limilletvekillerinceengel- lendı. Bu arada bir mıllı pıyango satıcısı. Baykal'a piyango bıleti verdi. YTJSüF ÖZKAN/UFUK TEKİN ADANA - Seçim gezılennde ıstediği coşkuyu bir türlü yakalayamayan ve önceki günkü lzmir mitınginde büyük luş kırıklığı yaşayan Başbakan Tansu Çiller, Adana'da moral buldu. Konuş- masında gümrük birlığinin 21. yüzyı- la ılk adım oldugunu belirten ve RP'ye yüklenirken yme dıni kullanan Çiller, "Camiyi Baü'ya götürmenin mücade- lesini yapıyoruz" Başbakan Çiller konuşma yapmak için gıttıği Çukuro- va Üniversitesi'nde öğrencilerin protestosuyla karşılaştı. Izmır'de önceki gün boş alana ses- lenen Başbakan Çiller. dün de Ada- na'da halka hitap etti. Eskı Genelkur- may Başkanı emekli Orgeneral Doğan Güreş ve DYP Genel Başkan Yardım- cısı Halit Daglı ile bırlikte özel bir uçakla Adana'ya gelen Çiller, kalaba- lık bir grup tarafından karşılandı. Köy Hizmetlen Bölge Müdürlügü'nde ça- lışan personele izin verilerek Çiller'i karşılamaya götürüldükleri öne sürü- lürken, seçim yasaklan olmasına kar- şın PTT ve Devlet Demiryollan bina- larına Başbakan'ın dev posterlerinin asılması dıkkat çekti. Eski DYP lideri Süleyman Demi- rd'in mitınglerinde hıncahınç doldur- duğu Uğur Mumcu Alam'nda 6-7 bın kişilik bır yurttaş topluluğuna sesle- nen Çiller. konuşmasma başlarken "Adanaldar" sözcüğünü "Anadafalar" dıye söyledi. Türkiye'nin ikı gün önce Avrupa Bırlıgı ıle gümrük bırligı (GB) anlaş- masını imzaladığmı anımsatan Başba- kan, PKK ve Yunanistan'm bunu en- gellemek ıçin çaba harcadığını belir- terek "GB'ye karşı çıkanlar oldu. Tür- kiye için kötüyse niye PKK Yunanis- tan'la bir olup engeliemek istedi? Ama Yunanistan'ı da PKK'yi de yenik dü- şürdük" dedi. Türkiye'nin 32 yıldır uğraş verdiği en ıleri ülkeler arasına girmenın adımını GB ile attığını kay- deden Çiller. bu yolun Atatürkün yo- lu oldugunu savundu. Çiller, zengınler, çıkar kulüplen ve güç odaklan ıçin de- ğil, halkın mücadelesi için tüm bu uğ- raşlan verdiğini dile getirdı. Konuşmasında RP'yi eleştiren Çil- ler, PKK'nin insan öldürerek bölücü- lük yaptığını, Necmettin Erbakan'ın da Müslüman olan-olmayanlar diye bölücülük yaptığını söyledi. Çiller, sözlenni şöyle sürdürdü: "Erbakan 'Bana oy vermeyenler Müslüman değil' diyor. Elhamdülillah hepimiz Müslümanız. Erbakan'dan bunu öğrenmeye ihriyacımız yok. 300 bin Türk (300 mihon) kardeşimiz, bi- ze bakan din kardeşimiz ve soy daşımız var. Açılan kapıdan içeriye gireceğiz ve oraya hepsini taşıyacağız. Camiyi Ba- tı'ya götürmenin mücadelesini yapıyo- ruz. Erbakan geldiği zaman cumhuri- yet kadrolannı temizleyecekmiş. Kan- İı mı yapacak kansız mı? Bunu sormak gerekir? Bunlar ülkeyi geri görürmek istiyor. ANAP'a dikkat edin. Özal'ın ANAP'ı bugünkü kadrolarıv la başka bir şeydir. Güç odaklannın eline geç- nıiştir. Geriye gidecek onlardır. Biz ile- ri görürmek istiyoruz. Ayağımdaki bağlan çözüp beni tek başına getirin." 'Çilkr go home' Çiller gümrük bırlığı konusunu an- latmak üzere gımğı Çukurov a Unıver- sitesi'nde protesto edıldi Büyük am- fıdekı törende 'HoşgeJdiniz' konuşma- sı y apan Rektör Prof. Dr. Can Ozşahi- noğlu'nun arkasından kürsüye gelen Başbakan. "GB*ye21.yüzyıldagirdik. 21. yüzyılda yaşayacak olanlar da siz- smiz" dedi Çiller. öğrencilerin soru sormak ıstemlerinı olumlu karşıladı Uzun sayılacak konuşmanın ardmdan amfiden soru sordurmadan ayrılan Başbakan'a öğrencilertepki gösterdi 'Yiıh' çekerek portestolannı gösteren bir grup öğrencı.dışandada Başbakan aleyhinde "Go home Çiller' şeklinde slogan attılar Gösterilen tepki ve pro- testolar karşısında sessiz kalan Çiller. ÇEAŞ kavşağındaki ışçıler tarafından pankartlar ve alkışlarla karşılandı. ar- dından Ankara'ya gerı döndü. tHD'de kopmalar sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -İnsan Haklan Derneğı"(lHD)Ge- nel Başkanı Akın Birdal'ın. baş- kanlık görevınden ıstıfa etmeden HADEP'ten milletvekıli adayı ol- ması. dernek içinde istıfalara ne- den oldu. Yaymcı-yazar Muzaffer tlhan Erdost'un IHD'nin gelişme ve yet- kınleşme sürecindekı etkin konu- munu ve inandıncılığını yitirdiğini belirterek önceki gün istifaetmesi- nın ardından IHD Genel Başkan Yardımcısı ErcanKanardadüngö- revinden istifa etti. Dernekten isti- fa eden diğer isimler şöyle: Eskı İHD İzmir Şube Başkanı Yeşil İşlegen, tHD Istanbul Şube Başkanı Umit Erkol, IHD Yönetim Kurulu üyelerınden Emir ABTürk- men, Zihnet Özçelik ve Özcan Sa- pan, tHD Istanbul Şubesı'nden Afcv Çelik. merikcrdagorenler UPURGITSIN ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Seçim Yaklaştıkça••• Garip bir seçim ortamı yaşamaktayız. Eski yıllar- la karşılaştırıldığı zaman, halkımızın bir türlü seçim havasına girmediğini gözlüyoruz. Üst üste gelen seçimler halkımızı bıktırdı anlaşılan. Televizyonlarda Tansu Çiller'le Mesut Yılmaz'ın tartışmalanndakı seviye düşüklüğü, çevremdeki in- sanlann çoğunu şaşırttı ve kızdırdı. "Bu kadar da olmaz.." diyorlar. Ama bu iki liderin yandaşları, pek aynı kanıda değiller. Mesut Yılmaz'ı sevenlere sorarsanız, Tansu Çil- ler sadece bu dilden anlarmış. Çiller'i sevenler ise "Nasıl bozdu Mesut Yılmaz'ı.." diyorlar. Hele çok satan ve çok renkli bir gazetenin, Tansu Çiller'i "ağırbaşlı" bulduğunu görünce, "pes" dedim. Bi- zim kitle iletişim araçlan, gördüklerini değil, gönmek istediklerini yazıyor. Eskiden seçim öncelerinde çok dolaşırdım. Mi- nibüse binerdim, otobüse binerdim, insanlann ko- nuşmalanndan "havalannı anlamaya" çalışırdım. Yeşildirek'te, Tahtakale'de, Perşembepazan'ndaki dostlanma uğrardım. Düşüncelerini alırdım. Son yıllarda bunu yapamıyorum. Ve bu nedenle sağlık- lı tahminlerde de bulunamıyorum. Eskiden olduk- ça doğru tahminler yaptığımı bılen arkadaşlanm, bu kez de tahmini soruyoıiar. "Kem-/cüm"ediyorum, ciddi bir yanıt veremıyorum. Partilerin durumlarını daha çok liderierinin ko- nuşmalarından çıkarmaya çalışıyorum. Örneğin Refah Partisi'nin hızının kesildiğini bir süre önce di- le getirmiştim. Ama pek de emin değildim. Doğru- su HADEP'İ seçimlere sokmakla Refah'a cıddi bir darbe vurdular. Eğer HADEP'in alacağını tahmin ettiğim oylan, daha önceki birkaç seçimde olduğu gibi Refah al- saydı, seçimlerden en güçlü parti olarak çıkması- nı. sanıyorum hiç kimse engelleyemezdi. Ama ge- ne de bazı şeylerden fazla emin olmamak gerek. HADEP'in ne kadar oy alacağını ve Refah'ı ne ka- dar yıpratacağını şimdiden tam kestiremiyorum. Ama Refah'ın hızının kesildiğine hiç kuşku yok. Erbakan Hoca'nın konuşmalanndan da bunu an- lıyorum. Işi gitgide sertleştirmeye çabalıyor. Örne- ğin Bolu'daki mitıngde hafta tatılinı değıştireceğini ve pazar yerine cuma gününü tatil ilan edeceğini belirten sözlen, bunun açık bir kanıtı. llahi Hoca... Türkiye'de hafta tatilinin gününü değiştirmek, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinin değiş- tirilmesi demektir. Erbakan Hoca'nın gücü buna yeter mi? Elbette yetmez. Ve bunu herkesten iyi bi- len, gene Sayın Erbakan'dır. Ama konuşuyor işte. Hem ortahğı kızıştınyor ve hem de "biryeıiere" çiçek gönderiyor. (Hafta tati- lini değiştirmeyi yapsa yapsa Kenan Evren yapa- bilirdi. Ama o zamanlar herhalde aklına gelmedi. Türk Dil Kurumu'nu kapatırken CHP'nın kapısına kilit vururken Türk- Islam Sentezi'ni devletin resmı politikası haline getirirken bunu da yapar ve bu yaptığına da "Atatürkçü" bir gerekçe bulurdu!) Refahlı belediyeler pek çok kişinin kafasını aydın- lattı. Refah kazanınca her şeyin "güllük-gülistan- lık" olacağım sananlar, pek de bir şeyin değişme- diğini gördüler. Refah'ın gelmesini "dünyanın sonu" olarak gö- renler de boşuna korktuklarını anladılar. Dünya dönmeye devam ediyor... Bu arada kımıleri işlerini yitirdi, kimileri yeni iş sa- hibi oldu, ama Refah dışındaki partilerin adaylan se- çim kazandıkları zaman da aynı şey oluyor. Her parti kendi "militan kadrosuna"bir şeyler sağlamak zorunda. Zaten eğer bunu sağlamazsa, militanı da kalmıyor. Fakat bu arada son derece tehlikeli gördüğüm bir gelişmeye işaret etmek istiyorum. Bu da belediye- ler eliyle ve "resmen" rüşvet ve ulufe dağıtılması. özellikle Istanbul Büyükkent Belediyesı'nin binler- ce öğrenciye "burs" adı altında para dağıtması, çok tehlikeli ve yanlış gelişmelerin başlangıcı ola- bilir. Belediyenin ne kadar öğrenciye burs verdiğini bilemiyorum. Ilk duyduğum rakam 5000 idı. Daha sonra 10.000 rakamına çıktı. Ama ister beş, ister on bin olsun; burs vermek işi belediyelere mi kal- mış? Öğrenci başına bir buçuk milyon lira burs ve- riyorlarmış. On bin öğrenci olsa ayda 15 milyar li- ra eder. Yılda iki yüz milyar bile etmiyor. Belediye için "devede kulak" Peki ama Istanbul Belediyesi bu parayı üniversi- te öğrencileri için neden ayınyor ve burs verilecek öğrencileri hangi "makam", hangi "kıstaslara" gö- re seçiyor. Eğer kıstas "Refahlı olmak". ya da şu ya da bu tarikatın ya da cemaatın üyesi olmaksa, burada çok cıddı bir suıistimal var demektir. Bele- diye gelirlen "amacı belirli" ya da "amaca yönelik" gelirlerdir. Eğer bir harcama bu amacın dışında yapılırsa, doğrudan yasal sorumluluk doğar. Herhalde bunu "kültürhizmetlen" faslına sokmuşlardır, ama bu da durumu kurtarmaz. Zira kültür hizmetleri "herkese" ve "eşit olarak" açılmak zorundadır. Eğer kendi yandaşlanna para dağıtmak için belediye kaynak- lan boyle kullanılırsa, bunun çok ciddi sorumlulu- ğu olur. Herkes kendi işine bakmalı... Kitle iletişim araçlan sorunun üzerine pek gide- miyor. Zira çoğu göbeğinden belediyeye bağlı. Fa- kat bu sorunun üzerine gidilmesi gerek. Benim pa- ramla beslenen Refah militanı, yann benim oy kul- landığım sandıkta "gözlemci" olarak görevlendiri- lirse, bunun hesabını kim verecek? Seçim yaklaştıkça, biryandan saflar netleşirken bir yandan belirsizlikler artıyor. Fakat gene de "en doğrusu" ve "en haklısı" sandıktan çıkacaktır. TEMİZLİĞE PARTİSİ 1383 GUN KALDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle