05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15ARALIK1995CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Batı'nın Türkiye üzerinde baskılannı yoğunlaştırmasına kaçınılmaz gözüyle bakılıyor Baskı dönemi yeııi başhyorAvrupa Birliği'nden sonra A\Tupa Parlamentosu da genel merkezi Strasbourg'daki oturumunda, Türkiye'nin 1 Ocak 1996'dan itibaren GB'ye 'ekonomik ve siyasi baskı' olanaklannı muhafaza ederek evet dedi. 9E ctaıit liııicı Avrupa Birliği ve ABD, Türkiye'nin gümrük birliğine girmesine değin Ankara'nın yumuşak karnı 'Kıbns ve Kürtler' konusunda eleştiri dozunu ise yükseltmemeye özen gösterdi. I t E l a i l K l l i l l t ! Türkiye'ye GB vizesinin çıkması ile birlikte, ABD ve AB'nin. gerek Kıbrıs gerekse Kürt gruplan ile Ankara arasında diyalog için ımm Türkiye üzerindeki baskılannı yoğunlaştırmasına kaçınılmaz gözüyle bakılıyor. ss LALE SARIİBRAHtMOĞLU STRASBOLRG - A\rupa Birliğı'nin (AB) ardından A\ rupa Parlamentosu da (AP) Türkiye'nin 1 Ocak 1996'dan itiba- ren gümrük birliğine geçişini. "ekono- mik ve siyasi baskı" araçlannı koruyarak kabul etti. AB \e ABD'nin. Türkiye'nin yumuşak karnı olan "Kıbns ve Kürtler" konusunda "gümrük birliğine gecene ka- dar" ölçülü tutmaya özen gösterdiği eleştiri dozu ve müdahale girişımlerinin artacağının açık işaretleri. AP'nin önce- kı günkü oturumunda verildi. AB'nin yasama organı olan AP'nin. Kıbns'ıniş- jşal altında olduğu savunulan oturumun- da aldığı kararda. Türkiye ile terörörgü- tü PKK aynı kefeye konurken Kürtler ıçin Lozan Antlaşması'na aykın olarak ""aHnlık" ıfadesi kullanıldı. AP Başkanı Klaus Hansch. "Beklentimiz. Türki- ye'nin, ılımu Kürt gruplanvla masa\ı oturmasıdır" diyerek Ankara üzerinde- ki baskıyı hangi yönde kullanacaklannın ışaretini verdi. AP'de hazırlanan dosya- da, Türkiye'nin gümrük birliğine kabu- lüyle "Avnıpa'da işsiztigin azalacağı ve AB üyesi ülkelerin ihracatlannın ilk 5 yü- da 2 kat artacağına" dıkkat çekıldi. AB, Türkiye ile 6 martta gerçekleştir- digi Ortaklık Konseyi toplantısı sonun- da, Kibns'ta tek muhatap kabul ettiği Rum yönetimiyle tam üyelik görüşme- lerinin başlaması için verdiği takvıme itiraz edilmemesi karşılıgında, Türkiye ile gümrük birliğine "evet"dedi. Maast- richt Anlaşması'yla yetkileri artan birli- ğin yasama organı AP de öncekı gün yaptığı toplantı sonunda, Türkiye ile AB arasındakı gümrük duvarlannın 1 Ocak 1996'dan itibaren kaldırılmasına ılişkın karannı, "ekonomik ve siyasi baskı araç- lannı" muhafaza ederek kabul etti. Tür- kiye, Brüksel ve Strasbourg'dan aldığı "koşulhı vize" karşılığında. Ankara An- laşması ile 32 yıl önce temelini attığı or- taklık uyannca Türk işçilerinin serbest dolaşımı gibı önemli haklan elde edeme- mesine karşın, gümrük birliği karannı, vermek zorunda bırakıldığı ödünlerle 1 ocakta yürürlüğe koymaya hazırlanıyor. Türkiye ve AB arasında 1963 yılında ya- pılan Ortaklık Anlaşmasf nda öngörü- len Ankara'nın tam üyeliğı yolundaki son hedefin uygulanması ise geleceğe bırakildı. Türkiye. 1 ocaktan itibaren 5 yıl sürey- le AB'den alacağı yaklaşık 350 milyon ECU'luk (Avrupa para birimi - 1 ECU 1.23 dolar ediyor) yardımı. Strasbourg oturumunda oyçokİuğuyla kabul ettiği karar çerçevesinde. "azınlık haklanna ve demokratik ilkelere" ne kadar uydu- ğu konusunda. AB'nin AP'ye heryıl su- nacağı yıllık raporlara bağlı olarak ala- bilecek. ABD ve AB. Türkiye'nin güm- rük birliğine girmesine değin Kıbns ve Kürtler konusunda "firtına öncesi sessiz- lik" politikası izlemeye özen gösterdi. Türkiye'ye gümrük birliği vizesinin çık- ması ile birlikte, ABD ve AB'nin gerek Kıbns gerekse "ılımlı Kürt gruplan" olarak adlandırdığı Kürt örgütleri ile An- kara arasında diyalog kurulması için Türkiye üzerindeki baskıiannı yoğun- laştırmasına kaçınılmaz gözüyle bakılı- yor. Avrupa Parlamentosu, Kıbns'takı Türk askennın varlığı ıçin "işgal" nıte- lemesını kullanarak Türkiye'yı Birleş- miş Milletler kararlanna u> mava çağınr- ken Rum yönetımini ifade eden "Kıbns hükümeti"adlandırmasını da Strasbourg oturumunda oyçokİuğuyla metne geçirt- meyi başardı. Böylece Türkiye ve AB arasında "taraflann, birbirlerine poliri- kalannı dayatmaya çalışacaklan" sancı- lı bir döneme gınliyor. Avrupa Parlamentosu Başkanı Klaus Cümrük Birliği için farklı gorusler Hükümet muthı, muhalefet kızgın •• Haber Merkezi -Türki- ye'nin gümrük birliğine ka- bulüyle ilgili olarak siyasi partilerin yönetıcı ve temsil- cılennın olumlu olumsuz eleştırilen suruyor. Cumhur- başkanı Süleyman Demirel. gümrük birlığinın siyasi bir iktidar olayı değil. devlet ola- yı olduğunu vurgulayarak "Gümrük birtiğine girineeye kadar. Türkçede bir tabir vardır, göbeğimiz çatladı" de- di. Cumhurbaşkanı Demirel, dün Çankaya Köşkü'ndeyo- gun bir kabul programı ger- çekleştırdi. Demirel. Ankara Sanayı Odası (ASO) yönetı- cılerinı kabulünde. gümrük birliğine değınerek "Türki- ve'nin Avrupa Birliği'ne gir- tnesinin bugün ne derlerse de- .sinler. Türkiye'ye nasd bakar- larsa baksınlar. kaçınılmaz ol- duğunu" söyledi. Demirel, 'gümrük birliğinden doğacak sakıncalar olacağını belirte- • Cumhurbaşkanı Demirel, "Gümrük birliğine girineeye kadar. Türkçede bir tabir vardır, göbeğimiz çatladı. Daha ikinci gün bunu küçültmeye kalkmaym. Önemli, tarihi bir olaydır. Bu rüzgânn dışında kalınmaması lazım. Türk halkının, devletinin, milletinın yarannadır" dedi. rek "Türkiye. derin denize at- lamıştır. Bu hem cesaret işidir hem de Türkiye'nin ileri Ba- tı medeniyetlerinin seviyesine ulaşma iddiasının sonucudur. 'Bız yapamayız" diyemezdik. Bu sancılar. ekonomiyi büyük sıkıntıy a sokmadan aşılacak- tır" dedi. Demirel. Türki- ye'nin Avrupa'nın ıçıne al- may a hazırlandığı pek çok ül- keden demokratik ve ekono- mik bakımdan daha ıleride Olduğunu vurguladı. Gazetecılenn sorulannı vanıtlayan Demirel. gümrük birlığinin bir siyasi iktıdar olayı değil. devlet olayı oldu- ğunu \urgulayarak şöyle ko- nuştu: • "Bundansonra getecekhu- kümetler o istikamette gider tni gitmez mi meselesinde de tnilletin çoğunluğu. bu kadar sene bu işe angaje olduğuna göre. bugün başka türlü dü- şünmek de o kadar kolay de- ğB." Demirel, gümrük birliği- ne ginşın mali alt yapısının yeterince hazırlanmadığı sav- lannm anımsatılması üzen- ne. "Gümrük birliğine girin- eeye kadar, Türkçede bir ta- bir vardır. göbe&imi/ çatladı. Daha ikinci gün bunu küçült- meye kalkmaym. Önemli, ta- rihi bir olaydır. Bu rüzgânn dışında kalınmaması lazım. Türk halkının, devletinin, miDetinin yarannadır" dedi. SHP'nın son genel başka- nı, CHP Samsun mılletvekılı adayı Murat Karayalçın, Samsun 19 Mayıs Gazetecı- ler Cemiyeti'nde, Türki- ye'nin gümrük birliği üyeligı konusunda düzenlediği basın toplantısmda, 6 martta yapı- lan anlaşmada kendısının de imzasının bulundugunu ve bu nedenle sevıncini dile getir- mek ihtıyacını duyduğunu bildırdi. Karayalçın, çağdaş dünya ile bütünleşmekten rahatsız- lık duyanlann, dogrudan kar- şı çıkmak yerine dolaylı kav- ramlarla bu gelişmelerden hoşnut olmadıklannı ifade et- meye çalıştıklannı söyledi. Gümrük birliğinin birinci aşama, tam üyeliğin de ikin- ci aşama olduğuna ışaret e- den Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Süanblar olacaktır. Bu stkıntılan, daha çok devletin kaynaklanyla besJenen işletmeler yaşaya- caknr. Türkiye, Dünya 1. Li- gi'nde oynayacaktır. Gümrük birligi, türkiyeyi çagdaşlaf- tırmak isteyenlerin zaferidir. Emeği geçenlerden vefat edenlere rahmet. yaşayanlara da şükran borçluy uz." Eski CHP Geriel Başkanı HikmetÇetinde yaptığı açık- lamada. Türkiye'nin gümrük birliğine girmesinin eleştiri- lecek hiçbir yan bulunmadı- gını belirterek "Türkiye,çağ- daş değerler açısından birin- ci lige yükselmistir" dedi. Pferinçek: Hizmetçüik Işçı Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de dün parti- sinin Kocaelı mitinginde yap- tığı konuşmada. Türkiye'nin gümrük birlığine Avrupa'nın hizmetçisi olarak girdiğinı, onlann kölesi olacağını öne sürerek "Türkiye, Avru- pa'nın Kunta Kintesi olacak- nr" dedi "Avrupa Gümrük Birliği. insammızı sokağa ata- cak, işsiz bırakacak" diyen Pennçek, Türkiye'nin güm- rük birliğine aslında 1920 yı- lında girdığini vurgulayarak. "O zamanlar ülkemiz işgal edUmişti. Ankara'yı da aisa- lar tam girecektik" dedi. ANAP Genel Başkan Yar- dımcısı ŞadanTuzcu GB'den sonra AB'ye ginleceğinin söylenmesine rağmen. Avru- pa Parlamentosu'nun dünkü kararlannda bu konuda yeşil ışık görülmediğıni iddia etti. Tuzcu. AP'nin aldığı kararla Ada'dakı Türk askerlerini 'iş- galci' durumuna düşüreceği- ni söyledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Hansch. 2 saatlik tartışmalı Strasbourg oturumundan sonra Cumhuriyefe yap- tığı açıklamada. "Biz, PKK'yi kımyoruz. Ama beklentimiz, Türkiye'nin, ılımlı Kürt gruplarıy la Türkiye'nin toprak bü- tünlüğüçerçevesinde diyalog yollannıaç- masHJır" dıyerek Ankara üzerindeki bas- kıyı ne yönde kullanacaklannı ifade et- ti. 626 uyeli Avrupa Parlamentosu'nda 217 milletvekili ile temsil edilen sosya- list grubun lideri PaulineGreen ise Stras- bourg oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nın gümrük birliği için yaptığı lobi faaliyetlennı "Bazen istismar edici boyutlara ulaştı~sözleriyle sert bir dille eleştırırken tsrail Baş.bakanı'nın dahi Türkiye'nin gümrük birliğine girmesi için mektup yazdığını dile getirdi. Hansch. AB'nin ve uluslararası toplu- luğunun. Kıbns'ta devlet olarak yalnız- ca Kıbns Cumhunyetı adına Rum yöne- timini tanıdığını anımsattı. Hansch, tanımadıklan KKTC'yi. yalnızca, tek bir devlet çatısı altında. Kıb- rıs'ın bir parçası olarak "üyeliğe kabul edeceklerini" de vuruuladı. ABnin 13 Aralık 1995 ta- nhinde hazırladığı Türkıye- AB gümrük birliği dosya- sında, GB'nin Avrupa fir- malarının da yaranna olaca- gı \ urgulanarak "GB, A\TU- pa Biıiiği'nde işsizliğin azal- tılması y önünde kayda değer \e kalıcı etkiler bırakacak" ifadesine yer verildı. GB'nin. 1 ocakta yürürlü- ğe gırmesiyle taraflar ara- sında gümrük tarifeleri. ba- zı sektörlerde aşamalı olmak üzere sıfırlanacak. Türkiye, AB ile mevzuatını uyumlaş- tırma çerçevesinde, birliğin devlet olarak tek muhatap saydığı Rum yönetimı ilede 5 yıllık süre içerisinde bir tercihlı tıcaret anlaşması yapmakla yükümlü olacak. AB'nin hazırladığı gümrük birligi dosyasında, Türki- ye'de gümrük tarifelerinin ve ticaret önündeki tarife dı- şı engellenn kaldırılmasıyla Avrupa firmalanna yeni pa- zarların açılacağına dikkat çekildi. AP'nin Sivil Özgür- lükler Komısyonu Raportö- rü Martin Schultz. önceki gün Türkıye ile GB'nin oy- landıgı Strasbourg oturu- munda yaptığı konuşmada, GB sonucu Türkiye'deki kü- çük ve orta ölçekli işletme- lerin rekabet edemeyerek kapanmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti. AVRUPA BASINI, TÜRKİ\E^NİN GB^YE KABUL EDİLMESİNE GE^İŞ YER VERDİ: Türkiye sabırlı olmalıHaber Merkezi - Türkiye'nin gümrük birliğine girişi dış basında geniş yeraldı. Avrupa Parlamen- tosu'nun Türkiye'nin gümrük birliğine girmesini onaylaması, Avrupa'da yayımlanan siyasi ve gün- lük gazetelerde birinci sayfadan duyuruldu. zetelennden biri olan SüddeutscheZeitung, "Tür- kiye içinyapıcışoklar" başlığı ile yayımladığı yo- rumda şu görüşlere yer v erdi: "Strasbourg'da mil- lervekilleri. doğru ve alallı bir karar verdiler. Doğ- ru, çünkü siyasi ve ekonomik koşullar, bu anlaşma- nın gerekliliğini gösteriyor. Akılh, çünkü Avrupa ve Türkiye'nin birbirine ihtiyacı var. Türkiye ise ce- saredi ve sabırlı olmalı. Çünkü gümrük birliğine gi- ren Türkiye, ekonomik tavizler vermek zorunda kalacak."' Frankfurter Rundschau ise Bnıultül 'Yanhş zamanlama' başlıöını kul- BmnnauiB l a n d l v ç - A v T u p a ı , pariamenterie- rin tüm ihtaıianna rağmen. Türkiye'de insan hak- lanna sav gı gösterileceği görülmüyor. tşkence, san- sür ve iç savaş devam edecek. Türldye'deki seçim- lerden sonra oylama yapılmahydT şeklınde yo- rumda bulundu. Federal hükümete yakınlıgıyla tanınan Dıe Welt'in WUhelmHadlerimzalı yorumunda. "Tür- kiye'nin gümrük birliğine girmesini onaylay an Av- rupa Parlamentosu nıillenckillcri aksi takdirde Türkiye'nin Avrupa"dan uzaklaşacağı görüşündey- dfler" görüşüne dikkat çekıldi. Hollanda'nın önde gelen gazetelennden Vblksk- rant. Türkiye'nin gümrük birliği üyeliğiyle ilgili yayımladığı haberde. bazı sıyasetçilerin görüşüne yer verdi. Birçokparlamenterin, Türkiye'nin güm- rük birliğine girmesine endişe ile baktığı belirtı- len haberde. Sosyalist Dankert'ın "Karşı oy kul- lansak, yann Türkiye'de neier olabileceğini tahmin etmek iyice güçleşecek. Olumlu oy kullanmamız belkideyanlışyorumlanacak" şeklinde görüşlen- ne yer venldi Türkiye'nin gümrük birliğine gir- mesi için oy kullandığını söyleyen Dankert. "Tür- kiye'ye veıilen para yardımı göstermelik Aslında bu sayede her yil insan haklan konusunu daha ya- kından inceleme nrsatı bulacağu*1 şeklinde konuş- tu. Fransa basınında da Türki- ye'nin gümrük birliğine gırişine '"" "' ' " geniş yer verıldı. Ülkenin tanın- mış 'Liberation' gazetesinin bugünkü sayisinda "On beş Avrupalı Türkiye'ye aralannda küçük bir yerayırdTgörüşünü dile getirdi. DNAgazetesi ise "Avnıpa'nın birkaç gün sonra seçimlere gidecek Türkiy e'y i reddetmesinin dünkü oy lamada söz ko- nusu olmadığını" belirterek olayı. "Tansu Çiller'in zaferi" olarak yorumladı. HNANCIALHMES rarlanacağı öne sürülüyor. Aynı yazıda. Türki- ye'nin AB ülkelerinden ıthalatta uyguladığı orta- lama yüzde I4'lük korumanın kalkmasıyla Avru- pa'dan Türkiye'ye ithalatın artacağı. ancak bunun rekabeti de berabennde getireceği belirtiliyor. FinancıalTimes'taJohnBanıhamveCarolineSo- uthey ımzalarıyla çıkan yazıda. anlaşmanın 343 evetoyuyla kabul edilmesı AP'deki bir önceki haf- taya göre keskın bir görüş değişikligı olarak yo- rumlanırken. önceki günlerde parlamenterlerin Türkiye'de insan haklan ve demokrasi konulannı ılen sürerek anlaşmayı erteleyebilecekleri tehdı- dınde bulunduğu hatırlatıldı Anlaşma sonrasında Türkiye'nin bütünleşmiş Avrupa pazannın parça- sı olacağı belirtilen yazıda. AB'nin bir süre önce Türk ihracatçılanna kapılannı açtığı hatırlatılarak, anlaşmadan Av rupalı ihracatçılann daha fazla ya- zetesı ise, Başbakan Tansu Çiller'in anlaşmayı tam üyelik yönünde bir adım olarak nitelendırdirdiği- ni yazdı. The Daily Telegraph gazetesinde çıkan yazıda Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan'ın iktidara gelmesı durumunda anlaşmayı tanımaya- cağına ilışkin sözlenne yer verildi. Yazıda. anlaş- manın. AB'nın Türkıye'ye ıhracatını 5 yıl içinde ikıye katlayacağına. Türkiye ye yabancı yatınm- lann artmasını sağlayacağına dikkat çekildi. Tür- kiye ile AB arasında önceki gün imzalanan güm- rük birliği anlaşması. Yunanistan'da farklı tepki- lerle karşılandı. Muhalefet partılen ve muhalefet yanlısı basın, anlaşmanın ımzalanmasından iktidar partisi PASOK'u sorumlu tutarken iktidar partisi ve iktidar yanlısı basın. bu konuda Avrupa'yı ikı- yüzlülükle suçluyor. Elefterotipia gazetesi, "Avru- pa Partamentosu'ndan Türki- ye'ye bahşiş", Elefteros Tıpos ga- zetesi. "Türkiye, PASOK'un pa- saportuileAvrupa'da", Avrianı gazetesi. "İkiyüz- hılük. sonunda Türkiye Avrupa'ya girdi", Etnos gazetesi, "FesnihayetStrasbourg'a kadar uzandT, Apoyevmatini gazetesi. "Mücadek vermeden ye- nildik", Avgi gazetesi. "İnsan haklan beklesin", NİKİ gazetesi. "Strasbourg,ÇiUer'in yolunu hanr- ladı, gümrük birligi için açık çek" gıbi başlıklarla değerlendırdıler. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Beşikçi'nin Mektubu... Düşüncelerinden dolayı yaklaşık 100 yıla mahkûm bir tutukludan.. SBF'den sınıf arkadaşım olan isma- il Beşikçi den, eklerıyle birlikte 25 daktilo sayfası tu- tan bir mektup aldım... Hem de dar aralıklaria yazıl- mış. Bir kızgınlık patlaması olduğu belli. Hakaret ve suçlama dolu. Bir aydının -ve olaya onun gibi bakanlann- dramı- nı çok iyi yansıtan bir mektup. Yerım elverse tümünü yaytmlamak ısterdim... Insanlar doğrularla yanlışların nasıl bu ölçüde ıç içe gırebileceğini görsünler ve üze- rinde düşünsünler dıye. Ve de "düşünen bir kafa "nın dört duvar arasına sı- kıştırılmasının ıstırabını ve yanlışlığını yüreklerinde duysunlardıye!.. • • • Sevgili Beşikçi. "Kürtsorunu"konusundakendisin- den farklı düşünen herkese kızgın... Yaşar Kemal ile Leyla Zana arasında yaptığım ayrımdan özellıkle ra- hatsız olduğu anlaşılıyor. Benım şu satırlarımı, mek- tubunun gırişine almış: "Yaşar Kemal Kurttur. ama Kurtçü değildir! Birçok Kürt ya da Turk aydını gıbi devietle sorunu vardır; a- ma bölücü değildir!" Beşıkçi'ye göre; "Kürt" ve "Kurtçü" ayrımı bir devlet söylemidir. (Oy- sa Kürt-Kürtçü ve dindar-dinci ayrımını ilk yapan kışi llhan Selçuk'tur.) Kımın Kurtçü olduğu bellı değildir ama, Türkçüler ve ne yaptıkları ortadadır. Güneydo- ğu'da dağlara taşlara "Ne Mutlu Türküm Dıyene" ya da "Türk Öğün, Çalış, Güven" yazanlar onlardır. Ku- zey Irak'ta Kürt çocuklanna okuma yazma öğretir- ken, tahtaya "Ne Mutlu Türküm Dıyene" yazanlar on- lardır. Beşikçi'ye göre; "Kemalıst ideoloji, Kürtler açısından ırkçı ve sö- murgecı bir içerığe sahıptır. Güney Afrika 'da bir za- manlar yaşanan ırkçılıktan çok daha barbardır. Güney Afrika 'da ırkçı beyazyönetim yerlilere şöyle söyluyor- du: 'Siz bize benzemıyorsunuz. Siz bizlerden ayrı yer- lerde, ayrı mahallelerde oturun. Otellerıniz, parkları- nız, lokantalarınız, okullarınız ayrı olmalı'. Türkiye ise Kürtlere şöyle söyluyor: 'Sen benimle birlikte ve ba- na benzeyerek yaşamaya zorunlusun. Kendı dilini, değerlerıniunutacaksın'f...,) 12Eylulrejıminde, Diyar- bakırzindanlannda, Kemalıst ılkeler insanlık dışı bas- kı ve zulmün, işkencenin bir aracı olarak kullanılıyor- du." Ve sıra gelıyor. beni "kışisel olarak" suçlamaya: "... Sizı eleştırenlerin çeşıtli cezaiyaptınmlarla kar- şı karşıya kalmalan durumunda, duyarsız olduğunu- zu da bıhyoruz... Yazarların ağırhapıs cezalanyla, ağır para cezalanyla bunaltılmalan konulannda tek birsa- tır bile yazmadınız... Kürtler ıçin zaman zaman dile ge- tirilen küçücük lyıleştırme pro/elerine bile şiddetle karşı çıkıyorsunuz. 'Kurtçü televızyon olmaz', 'Kürt- çe eğitim olmaz' diyorsunuz... Zaman zaman devlet terörünüalkışladığmızdaoluyor... Siz, dünyadabıreşi daha bulunmayan ırkçı ve sömürgeci bir sistemi, ile- ricilık, solculuk olarak savunuyorsunuz... 'Kürt asıllı Türk','Kürt asıllı Arap', 'Kürt asıllı Fars' kavramlan hiç yerinde değildir..." • • • Bir... Beşikçi. Atatürk'ün "Tüni("derken, butoprak- lar üzerinde yaşayan herkesin ortak bir "üst kimliği"ni kastettiğini, bir ırkı ya da etnik kesimı kastetmedigini bilmiyor ya da anlamak ıstemiyor. Uluslaşamadan çağdaşlaşılamayacağını.. Ata- türk'ün -bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar ara- sında bir "biz" duygusu yaratmaya çalışırken- ulus an- layışını, bin yıllık bir "kültur bireşımi" üzerine oturttu- ğunu.. Kürt, Türk, Boşnak, Çerkez, Arnavut vb., Ana- dolu'da var olan 24 etnık kökenın, bırer "alt kimlik" ola- rak varlığını sürdürmesinın bununla çatışmasının zo- runlu olmadığını göremıyor... Daha bir yıl önce. Le Monde gazetesinin.. Kema- lizmın, bir etnik kesımin diğer etnık kesimler üzerin- deki baskısı olmadığını, "demokratik birbütünleşme ideali"n\ yansıttığını savunan başyazısını unutuyor. Kendi düşüncelerine çok uygun bir "Yugoslav mo- de//"nın, yıkılırken arkasında nasıl bir "insanlık enka- zı" bıraktığını unutuyor. Türkiye Kürtlerinın. komşu ülkelerin hepsinden da- ha demokratik bir ortamda yaşamalanna karşın.. "ef- nik terör"ün niçın onlarda değil de bızde ortaya çıktı- ğı gerçeğine, sorunun dış boyutlarına gözlerıni kapı- yor... Iki... Beşikçi, 12 Eylül'ün Güneydoğu'dakı uygula- malarını eleştirirken haklı. Kuzey Irak'taki Kürt çocu- ğuna "Ne mutlu Türküm" dıye okuma yazma öğretil- mesini eleştirirken haklı. Hatta devletin bugunkü ba- zı uygulamalarını eleştirirken de haklı. Arnabunları Kemalızm sanması yanlış... 12 Eylül'ün -Kemalistler dahıl- bütün solu ezip geçtiğını, Ata- türk'ün hemen tüm kurumlarını kapattığını. "Türk-is- lam sentezı"nı resmı ideoloji yaptığım. devlet bürok- rasısinde bile Kemalıstlerin dışlandığını görmek ıste- memesi yanlış... Bugün Türkiye'deki demokratıkleşmenın, toplum- sal banşınveGüneydoğu'daki ınsanların çok daha ın- sancıl koşullarda yaşamasınm önündeki en büyük en- gelin.. PKK olduğu gerçeğine sırt çevirmesi yanlış!.. • • • Gelelim sevgih Beşikçi'nin hakkımdakı suçlamala- nna... Ne -iki buçuk yılda dokuz baskı yapmış olan- "Ata- türk'e Saldırmanın Dayanılmaz Hafıflığı" başlıklı kita- bımın, "GüneydoğuSorunu" bölümunü okumuş.. ne de Beşikçi'nin, Gerger'ın, Alınak'ın. Başkaya'nın - katılmadığım düşüncelerinden dolayı- mahkûm ol- malarındakı yanlışlığı vurgulayan çeşıtli yazılarımı. Bana bu konuda teşekkür mektubu yazan Sayın Alı- nak'ı da, herhalde "resmı ideoloji" yanlısı bir Kema- list falan sayıyor olmalı. Devletin değil ama, özel kışılenn "Kürtçe TV ve eği- tim" yapmalan yolunun açılmasını yıllardır savundu- ğumu ise hiç bilmiyor!.. • • • Beşikçi'nin mektubuna üzüldüm... Ama mektubu sabırla okuyup bıtirdığimde, devlete de müthış bir öf- ke duydum. Çok değer verdiğım nıtelıklere sahip olan bir insanı, bu hale soktuğu ıçin!.. İÜTEMİZÜĞE UPURGITSIN! PARTİSİ 1983 GUN KALDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle