14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1995 PAZARTESİ HABERLER CHP gpubunda seçim • AMKAR4 (Cumhuriyet Bürosu)-CHPMec!ıs Grubu'nda, Hatay Milletvekili Fuat Çay'ın Sanayi \eTıcaret BakanlığVna getirilmesiyle boşalan Grup Başkanvekilliği'ne. Hatay Milletvekili Nihat Matkap 'seçıldi Basına kapalı olarak yapilan toplantıda. Nıhat Matkap. tek aday olarak katıldığı seçimde 38 oy alarak. Ural Köklü ve Mehmet K.erimoölu'nun ardından 3. grup başkanvekili oldu. 5 milletvekilınin boş oy kullandığı seçimde. ret oyu çıkmadi RP'lilerm seçim püşvetine tepki • ANKARA (AA) - Feshedılen SHP'nin eski - Genel Başkanı Murat Karayalçın, Ankara ve istanbul büyükşehir beledıyelerinin ıslah ve imar planlannda öngörülen kat yüksekliğinı arrtırma karannı "seçim rüşvetı" olarak niteleyerek. partı başkanlan \e Içışleri Bakanı'ndan kararın değiştirilmesı ıçin çaba harcamalannı istedı. 'Parlemento smıfta kaldı' • GAZİANTEP(AA)- DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. Türkıye'nin ' içinde bulunduğu ekonomik ve siyasal sorunlann " çözümünde başanlı olunamadıgını savunarak. r "Bu parlemento sınıfta kalmıştır" dedi. Budak, , koalısyon hükümetlerının protokollennde yer alan örgütlenme özgurlügü önündeki Anayasal ve yasal engellerin kaldmlmasının hayata geçinlemediğini " söyledi. Budak, "Ne yaptılar? Kayıtdışı ekononıiyi kayıt altına alamadılar. Devletin soyulmasını. vergi hırsızlığını önleyemediler. Eşitliği. özgürlüğü. kardeşligı sunamadılar. -Doğrulan söylemediler. Türkiye'nin uluslararası alandaki itibanna zarar verdıler. Beceremediler, başaramadılar" diye konuştu. Demiral tatilde • GÖLCÜK (AA) - Emekli . Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral. görevine veda ettıkten sonra. ilk hafta sonu tatilini Bolu'nun Abant ve Gölcük mesirelerinde geçirdi. '> Siyasi olarak. ortanın solundan, sağına kadar iki uç arasındaki her düşünceye açık olduğunu belirten . Demiral. "Türkiye'de Atatürkçü görüşü gerçek olarak sav unan tek parti MHR Bu nedenle bu partıden aday olma - düşüncem ağır basıyor" diye konuştu. Türkiye'ye 500 dava • ANKARA (ANKA)- ' Anayasal hak olmasına ragmen bulunduklan • Avrupa ülkelerinde oy kullanma haklan ellennden • 'alındığı gerekçesiyle 500 gurbetçi seçnıen. seçim -^yasasına karşı idare - mahkemesindedava açmak -için YDH'nin çağnsıyla hafta başında Türkiye'ye *gelecek. Çoğu Almanya'da yaşayan 500 kadar seçmen hafta başında YDH'nin organize edeceği bir şekilde Türkiye'ye gelerek seçimlerin iptali için dava açacak. Düşünce suçlusu eski Hava-İş Başkanı Ayçin, değişikliğin bir şey getirmediği görüşünde: 8. madde daha da ağırlaşb • Atilay Ayçin: Siyasi iktidar, kendisi gibi düşünmeyen her insanı mahkûm edecekse bu ülkede var olduğunu iddia ettikleri demokrasinin varlığından söz edilemez. GÜNNUR ÎLHAN Türkıye aydınını susturmaya çalışmanın yenı adı Terörle Mücadele Yasası'nm 8. maddesi geçen günlerde yenilendi. Insan Haklan Derneği'nin düzenlediği bir mi- tıngde "kürtsorununa çözüm" dey ip. ~ba- rtş" isteyen. Havaş gre\i sırasında da apar topar cezaevine gönderilen Hava-lş Genel BaşkanıAtilay Ayçin de 8. madde değışik- liğı iizenne serbest bırakıldı. tstanbul DGM, Atilay Ayçin'in 1991 'de yaptığı konuşmay- la "bölücüliik" yaptığına karar vermış ve 20 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Aynı DGM. "yeni 8. madde" uyannca Ayçin'e ne kadar ceza vereceğinı 24 kasımda yapı- lacak duruşmada kararlaştıracak. Yaklaşık altı aydır kaldığı Saray Ceza- evi'nden çıkınca Ayçın'e önce geçmış ol- sun diledik. ardından biraz korkarak 8. mad- de değişikliğı konuşunda ne düşündüğünü sorduk Korkarak sorduk; çünkü söylediği her söz DGM'dealeyhinedelil olarak kul- lanılabilirdi' Atilay Ayçin. 8. madde degi- şikliginin aslında hiçbir şey değiştırmedı- gini vurguladı. lıatta "suçunikincikezişlen- mesi halinde hapis cezası para cezasına çev- rilemez" hükmüyle daha da ağırlaştıntdı- ğını söyledi. Ayçin'in özgürlügüne kavuştuğu ilk gün suçlanmasına neden olacak yeni birkonuş- man ın "müsebbibi'" olmamak için biz de ko- nuşmamızın seyrini düşüncelerin söylene- bilmesine yöneltîik. Atilay Ayçin. "Bu ülkedeyaşayan \e "Ben ülkemin sorunlanyla ılgileniyorum' diyen herkes elbette ki düşünce belirtecek" de- di. Düşünceleri söylemenın insan olmanın en temel özelliklerinden bırisi olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: "Siyasi iktidar. kendisi gibi düşünmeyen her insanı mahkûm edecekse bu ülkede var olduğunu iddia ettikleri demokrasinin \ar- Atilay Ayçin, "Konuşamayacaksın, düşündüğünii söyleyemeyeceksin. Aslında bu, iilkeyi yönetenlerin iç çelişkisidir" dedi. lığından sÖ7edilemez. Konuşamayacaksın. düşurıdüğünüsoyieyerneyeceksin. Vshndabu, ülkeyi yönetenlerin iç çelişkisidir.Bir taraf- tan çağdaşlıktan, özgürlükten \e insan hak- lanndan söz edeceksin. diğer yandan da farklı düşünenlerin önüne engeller çıkara- cakşın. Bu sonuç, iktidann kendisi için de açıklanabilir bir şey değil." Düşünce suçlusu Atilay Ayçin'den son- ra. Ha\ aş gre\ i sırasında Türk-İş y önetimi- ne "Bize yardım etmezseniz. bu grev başa- nsızlıkla sonuçlanırsa. 600 bin kanıu işçisi aynı olumsuzlukla karşılaşacaktır" diyen Atilay Ayçın'le konuştuk. Ayçin. 680 bin kamu işçisi adına sürdü- riilen toplusözleşme gorü^melerının büyük birbaşansızlıklabitirildiğini.hattahalenbi- tırilemediğinı söyledi. Türk-İş'i sözleşme görüşmelen sırasındaki tutunıu nedeniyle eleştiren Atilay Ayçin, "Sendikacılığı siya- si iktidann \e sermayenin çizdiği sınııiar içinde yapmayaçalışıyoriar" dedi. Özelleş- tırme. taşeronlaştırmayla boğulan bir ça- lışma ya^amında kamu işçilerinin toplum- sal taleplerinin ücretartı^ıyla sınırlı Lstenı- lerhalinegetirildiğini vurgulayan Ayçin. *Hiç kimse de bunu değiştirmek için çaba harca- madı. Bu. Türkiye'nin ayıbıdır" diye de- vam etti. 350 bin ışçinin Kızılay'ın göbe- ğine oturduğu bir dönemde işçinin istem- Icrinın elde edilmesinin Allah'a havale edil- dığıni v uraulayan Atilay Ayçin. şunlan söy- edi: **Hiçbir sendikacı Türk-İş'in politikala- nnıeleştirmecesaretinigösteremedi. 'Grev- ler ertelense bıle çalışmayacagız" kararlı- lığıyla Ankara'ya giden \e polisle karşı ar- şıya kalan işçinin önünde y ürüyecek bir ta- ne kararlı insan çıkmadı." Ayçin. Türk-lş > önetıminın hükümet kri- zıne umut bağladığını da dile getirerek grev- lerin hükümetın dağılmasıyla hiçbir ilişkı- si olmadıgını söyledi. Türk-lş'in hükümet krizini kendisine mal etmeye çalıştıgını dıle getiren Atilay Ayçin. şöyle konuştu: "DYP ve CHP kendi aralarındaki çeliş- kileri çözmüş olsaydı bu hükümet yaşaya- caktı. Toplusö/leşmelerin bu döneme denk gelmesi tamamen rastlanndır. Zaten siyasi hedefi olmay an. sermayenin çizdiği çerçeve içinde. ücret talebine sıkıştı- nlmış bir sendikal hareketle siyasi iktidar- lar ne bozulur ne de kurulur. Çünkü siyasi bir hedefyok, işçi sınıfı önüne demokrasiy i insan hakJannı hedefolarak koymuyor. Tüm bunlara sırtını dönmüş. Sözleşmedışında hiç- bir şey le ilgilenmiyor. Özelleşrirme sendikal örgütlenmeyibitirmeyedoğnıgidiyor ancak kimseden ses çıkmıyor." Atilay Ayçin. Turk-İş'ıdevletlebütünleş- mış bir yapı olarak gördügünü sözlerıne eklerken aralık ayında gerçekleştırilecek genel kurulda daha sağ bir yönetimin gö- reve gelmesinin doğal sonuç olduğunu kay- dettı. Eski Hava-lş'in Genel Başkanı. önce Pet- rol-lş Genel Başkanı Münir Ceylan'ın ar- dından da kendisınin bir daha sendıkacılık yapamamak üzere cezalandırılmalannı ise şu sözlerle deüerlendirdr "Bu konuda' mütevazı olmak istemiyo- rum. Havaş grevi tam sonuca gitmek üze- rey ken 45 yıl sürmüş bir davanın apar to- par bitirilmesi ve cezaevine konulmam sen- dikalıcılık hareketi içinde başlatılan nokta operasy onun devamıy dı. Münir Cey lan git- ti, Atilay Ayçin gitti. Diğerlerine de böy le ol- mama, oluıiarsa sonuçlarının neler olabileceğini göstermeye dönüktü bu uy- gulama." BOTAŞ Genel Müdürlüğü'nden istifa eden Hayrettin Uzun, Çiller'i şov yapmakla suçladı: Boru hattı siyasi malzeme yapıldı DÜRPANE KOCAOĞLU ANKARA - BOTAŞ Genel Müdürlü- ğü'nden istifa eden Hayrettin Uzun, Baş- bakan Tansu Çiller'ın Azerbaycan petrol- lerinin taşınması konuşunda yapılan anlaş- mayı bir "zafer" gibı sunmasını eleştirdi. Çiller'in, projeyle Türkıye'ye bolluk gele- ceği izlenimi vererek kamuoyunu yanılttı- gını belirten L'zun. "Türkiye, petrol konu- şunda zafer anynrsa, 5 y ıldır kapalı olan ve yıkla 70 milyon ton petrol taşınan Irak bo- ru hattını açtırsın" dedi. ANAP'tan Kocaeli mil- letvekili aday adayı olmak için başvuran Hayrettin Uzun. Türkıye'nin Hazar petrollerinin erken üreti- miyle ilgili bir tezi olma- dığı ıçin Bakü-Supsa bo- ru hattını destekledigini anlattı. Uzun. gelinen nok- tanın zafer olarak kamu- oyuna sunulmasının yan- lış olduğunu söyledi ABD'nin tavn • Uzun, Başbakan Çiller'in Azerbaycan petrollerinin taşınması konuşunda yapılan anlaşmayı bir 'zafer' gibi sunmasını eleştirdi. "Türkiye, petrol konuşunda zafer anyorsa, 5 yıldır kapalı olan«ve yılda 70 milyon ton petrol taşınan Irak boru hattını açtırsın" dedi. konsorsiyuma bırakılması yönünde birgö- rüşü savunduklannı anlattı. Sonuçta. kon- sorsiyumun erken üretim petrolünü Gür- cistan üzerinden taşımaya karar verdigini belirten Uzun. ABD'nin tavnnında etkisiy- le karartn bu yöndegeliştiğini kaydederek. "Türkiye'nin erken petrol konuşunda bir za- feriyoktur" dedi. Hayrettın Uzun. şunlan söyledi: "Sıkıntı şurada; Bakü-Novorossisk'in al- tematifi Bakü-Ceyhan'ken, ortaya Bakü- Supsa hattı çıkmıştir. Bakü-Ceyhan hattı Turkiye'nın başlangıçta Azerbaycan-Gürcistan- Türkiye arasinda üçlü bir anlaşma yapılarak erken ve ana üretim petrolünün taşınması konusundaaynı anda karar verilmesini is- tedığini. ancak projenın. Azerbaycan'ın kabul et- memesı. Ankara'nında sa- vunmak ıçin çaba harca- maması nedeniyle gerçek- leşmediâini belirtti. TPAO. DtTA$CeTÜPRAŞ'ınor- taklaşa hazırladıği ve Ener- ji Bakanlığı'nın da onay- ladığı raporun dikkate alın- madığını kaydeden Uzun. Başbakanlık Başdanışma- nı Emre Gönansay ve Te- mel İski'nin erken üretim petrolleri konusunun da Açlık grevlerine çözüm isteyenler gözaltında Hükümlü analarına Meclis kapısında dayak• Cezaevlerinde ölüm sınınna yaklaşan açlık grevlerine çözûm bulunması için mületvekilleriyle görüşmek üzere dün Meclis kapısına giden tutuklu ve hükümlü aileleri, zorla gözaltına alındı. ANTC\R.\ (Cumhuriyet Bûrosu) - Cezaev lerinde ölüm sınınna yaklaşan açhk grevlerine çözüm bulunması için milletvekilleriyle görüşmek üzere TBMM kapısına giden tutuklu ve hükümlü yakını 38 kişi dövülerek gözaltına alındı. Gözaltına alınma sırasında polise karşı direnen kadınlar yerlerde sürüklenerek araçlara bındinlırken. bazı yaşlı kadınlar fenalık geçirdi. Büyük çoğunlugu yaşlı annelerden oluşan yaklaşık 40 kadın. dün öğlen saatlerinde Meclis'in Dikmen Kapısı önüne giderek. görev lilere herhangı bir milletvekiliyle görüşüp, cezaevlerinde devam eden açlık grev lerine birçözüm bulunmast isteminde bulundular. Tutuklu ve hükümlü yakınlarına. Meclis'te güvenoylaması yapılacağı gerekçesiyle milletvekillerinin kimseyle görüşmek istemediklerini söyleyen emniyet görevlileri. aynca ailelere Meclis'in önünü terketmeleri uyarısında bulundular. "Biz. çocuklarımızı ölüme terk etmey iz. Biz buraya eylem yapmaya değil. bir yetkiliyle görüşmek için geldik. görüşünceye kadar da gjtmeyeceğiz*' diyen aıleler, bu sırada polis ekiplerinin olay yerine yığılmasından gözaltına alınacaklannı anlayınca. birbirlerine kenetlenip yere oturdular. Polis yetkilileri, daha sonra aileleri gözaltma almaya karar verdi. Büyük çoğunlugu yaşlı kadınlardan oluşan tutuklu ve hükümlü yakınlan, yerlerde sürüklenerek zorla polis araçlanna bindirilirken. bazı kadınlann fenalık geçirdiği gözlendi. TBMM önünde. gözaltına alınan bın erkek 38 kişinin adlan şöyle: "Didar Pojraz. Nuriye Özdemir, Zuriye Er, Cemfle Özcan, Müşerref Pekkan.Gülistan \"ural,Gülşah Tavaş, Fadime Tokmak. Saray Geçkin, Türkan Coşkun, Gönül Yıldınm, Fatma Şahingöz. Emine Sönmez, Zeliha Dağkaya, Fatma Hanbayrak, Havva Karaca. N'uriye Aksaç, Hatay ı Canpolat, Selvi İnan, Sırma Sönmez, Fatma Akran, N'aciyeCeylan.G ülistan Dt'mirkaya, Sevim Demir, Fatma Önd^r, Şerife Önder, Cemile Atmaca, Hediye Fidan. Hayriye Tepeli, Azize Topuz, Niyazi Han. Fatma Ördekçi, Filiz Ördekçi, Semahat Attı, Cennet DetnireLGüilü Uzundiz, FatmaOnder, AsafHarman." ise üçüncii sıraya düşmüştür. Bakü-Nmnros- sisk \e Bakü-Supsa hatları dü/enli çalışır- sa. dünya petrol talebine de bağlı olarak üre- tilen petrol buradan Karadeni/'e akacağın- dan. Bakü-Ceyhan hattından akıtılacak pet- rol kalmayacak. \ani.dünya petrol talebin- de önemli bir patlama olmaması durumun- da, Bakü-Ceyhan boru hattı hiç kuilanıl- mayabilir. Bu da Türkiye'nin boğazlarla il- gili tezine aykındır. Bu durumda yeni ted- birler geliştirilmeiidir. Kandıra üzerinden 75 kilometrelik bir boru hattı ile petrol TÜP- RAŞ'a taşınarak burada işle- nebilir. Boru hattı Aliağa'ya kadar da uzatılabilir. Türki- >e'nin yılda 32 milyon ton pet- rol işleme kapasitesi bulunur- ken. şu anda 20 milyon ton ci- varında petrol işlemektedir. Yani, petrol işleme kapasite- si vardır." Petrolun cıddı bir konu ol- duğunu kaydeden Uzun. "Pet- rol meselesi, ne iç siyasete mal- zeme yapılmalı ne de basının güniük haber ihtiyacına alet edilnıelidir" dedi. Lzun. Tür- kiye'nin petrol konuşunda bir zafere gereksınimi varsa, bu zaferin. ancak 5 yıldır kapa- lı olan ve yılda 70 milyon ton petrol taşıma kapasitesi bulu- nan Kerkük-Yumurtalık bo- ru hattının açtınlmaM ıle ka- zanılabileceğinı söyledi Hay- rettin Uzun. "•.Azerbaycan pet- rollerinin. ancak 20İ0 \e da- ha sonraki y ıllarda 45 milyon tona ulaşması bekleniyor. Oy- sa kapatılan Irak petrol boru hattından Türkiye yılda 70 milyon ton petrol taşıyor- du"dedı. Kerkük-Yumurta- lık hattının kapatılması ne- deniyle yalnızca BOTAŞ'ın ugradığı zarann 2 milyardo- lar olduğunu belirten Uzun. Türkıye'nin kayıplannın ıse ölçülemeyecek düzeyde ol- duâunu sövledi BIZBIZE ERDAL ATABEK Düşiinmekten Kopkarak Kitap Okumak... Hem düşünmekten korkacaksınız hem de kitap yazacak, kitap okuyacaksınız. Hem düşünmenin suç olabileceğini yasalarınızda belirteceksıniz hem de 'bilgı çağı 'na girmış olduğu- muzu açıklayacaksınız. Şekersiz helva yapmak gibi bir şeydir bu. Haber bültenlerinde kitapla silahı yan yana koya- rak suç kanıtı sayacaksınız. Sonra da 'Neden kitap okunmuyor?' diye şaşacaksınız. Gutenberg'in bastığı ilk kıtabın tarihi 1455'tir. Biz- de kurulan ilk basımevi olan Matbaa-i Amire'nin ta- rihi 1864. Yüzyıllar boyunca basılı kitabı olmamanın eksikliğini duymamış birtoplumun ınsanlan olarak bu- günkü duruma şaşar mısınız? En ilginç sözlerden bırisini bir sağ politikacı söyle- miştir: "Düşünce suç değıldirama içınden düşünmek suç değildir, düşünülen açıklanırsa suç olur." Bu sansürcü mantık sadece bu sağcı politıkacıya özel değildir. "Düşünamakonuşma", "insanheraklınage- lenisöylememelı", "Söz gümüşse sükût altındır" gi- bi öneri ve atasözleri aynı mantık içindeki yaklaşım- lardır. Toplumun davranışı "Uygun olanı söyle, uygun ol- mayanı sakla" olunca düşüncenın her açıklanma is- teğinde bir "otorite"nin izni aranacaktır. Bu "otorite" evde önce baba, sonra anne olacak, okulda müdür ve öğretmen. resmı dairede amır, dev- let sistemınde resmi görüş olacaktır. Dinın otorite ol- duğu durumlarda da kutsal metınler bu ıznı verecek kaynak olacaktır. Sermayenin egemen olduğu sistem- de bu otorite "emek yanlısı" düşüncelenn zararlı ol- duğunu belirten kaynağı temsil etmıştır. Sermaye ve devlet ortaklığında bu yasakçı rolü devlet üstlenmiş- tir. Bu yıl TUYAP Kitap Fuannın onur konuğu ilhan Selçuk'tur. Bir İlhan Selçuk klasığmin adı da bu çelişkiyi yan- sıtır: "Düşünuyorum, Ûyleyse Vurun." Yılda bir hafta "Kitap Fuarı" açarak kitabı övmek amageri kalan haftalar boyunca, "düşünce ancak res- mi izinle açıklanabilir" sansürünün baskısı altında ya- şamak bir toplumu geri bırakmak demektir. Çünkü. insan beyninin çalışmasını böylesine denetim altına alırsanız o ınsanlarda bılgı işleme gücü azalır. insan iradesinin düşünme gucünü bloke ederek ancak 'izin- le sıntrlanmış düşünce' ürunlerinı görebilirsiniz. Bu da 'yaratıcı insan 'ın engellenmesi. ancak 'uygulayıcı in- san 'a destek olunması demektir. Onun için de insan- larımız ancak bir otoriteye bağımlı oldukları zaman ra- hat eden, kendi başlanna karar vermek zorunda kal- dıklarında ıse huzursuz olan ınsanlardır. Bu durumun ınsanın bılişsel gelişimiyle yakın ılgisi vardır. • • • Insanın bilışsel gelişiminde; - algı, - dikkat, - bellek, - muhakeme, - ımgelem, ışlemlennin yapılma gücü, bu gücün kullanılarak art- tırılması, böylece kazanılan verilerin gelıştirilmesi çok önemlidır. Bu yeti bölümlerini özgür bırakırsanız 'işlemegiren uyarılar' sayıca daha çok, daha çeşitlı olur ve ışlem- lerınden doğan bileşik venlerın yoğunluğu artar. Bu da düşünme kapasıtesinın artması demektir. Üreticı ve yaratıcı beyinler böyle yetişir; düşünme güçleri ar- tar. yeni kombinasyonlar yapabılir. Ama bu yeti bölümlerini sınırlandırırsanız. işlemler için 'uygun değil /uygun', 'olabilır/olamaz', 'suç de- ğil I suç' ayrımlan koyarsanız, insan da bu yetilerinı kendıne zarar vermeyecek bıçimde sınırlandırır. Bu du- rum, 'düşünmekten korkmayı' getirir, insan da böy- lece 'düşünmeden yaşayan insan' olur. 'Otorite' böy- le biçimlenmış ınsanlarla çok rahat eder ama günü- müz endüstrisinde. günümüzün kültüründe, günümü- zün sanatında, günümüzün biliminde, günümüzün politikasında başanlı olma gücü de ortadan kalkar. Böy- le ınsanlardan oluşan toplumlar da düşünce gücü daha yüksek toplumların içinde 'yönetilen ve tüketi- ci olarak değer taşıyan toplum' olmaktan kurtula- maz. Onun için de elbette kitap okuyalım ama. içimizde saklamak ıçin değil, düşünmek ıçin, konuşmak ıçin, tartışmak için kitap okuyalım. Asıl şenliğimiz, kitap- ları sergılediğimiz zaman değil, düşüncelerimizi öz- gür kılmayı başardığımız gun yaşanacaktır. Koalisyonda fl kavgası ANK.4RA (Cumhuriyet Bürasu) - DYP'nın kurduğu azınlık hükümetinin gıderayak 39 yeni il kurulması için hukümete yetkı verılmesı amacıyla TBMM'ye sunduğu tasan. ortaklararasında gergınlik yarattı. CHP lideri. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Deniz Baykal. dün partisinın grup toplantısında yaptığı konuşmada. "Yeni illere açıkça karşı çıkmak. bu ortamda bize siyaseten kaybertirır. Propaganda malzemesi olarak kullanılmak istenıyor" dedi. CHP'nin dün yapılan TBMVl grup toplantısında. yeni il yapma kavgası gündeme geldi. Grup Ba>kanvekıli Mehmet Kerimoğlu'nun "Dikkatli olmalıyız. Seçime giderken yeni il yapılması gırişinıleri son derece yanlış" dedıği öğrenildi CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ Tüyap 14. İstanbul Kitap Fuan'nda IMZA GUNU 6 Kasım Pazartesi (Bugün) Kamil Masaracı Bilinçlenince de beni Yine Seviceksin Di mi! adlı kitabını imzalıyor Saat:J6.00-18.00'TÜYAP K/T.lP FUARI Staıul No:85-H6(Alt katjTcpebuşi'İstanbul CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ Tüyap 14. İstanbul Kitap Fuarı'nda IMZA GUNU 7 Kasım Salı (Yarın) Nuray Çiftçi Bulut Bebek Kitabını İmzalıyor Saat: 16.00-18.00 TÜYAP KİTAP Fl'ARl Staıui No:85-86(Alt kat)Tepebaşı/tstanbul I M Z A G U N L E R I Çiller: ANAP lideri seçimden kaçıyor B I L G I Y A Y l N E V I 6 Kasım 1995 Pazartesi : 14.00-18.00 arası ŞERAFETTİN TURAN 7 Kasım 1995 Salı: 14.00-18.00 arası MÜMTAZ SOYSAL FERHAN ŞENSOY MUZAFFER UYGUNER 8 Kasım 1995 Çarşamba: 14.00-18.00 arası HASAN PULUR YILDIRIM KESKİN TUYAP KİTAP FUARI Giriş Kat B Salonu 104-105-106 Nolu değişmeyen standımızda TEPEBAŞI - İSTANBUL II I M Z A G U N L E R I 'Yılmaz, arkadaşlarmın vatan haini olduklarmıflane\s\\\ • Başbakan Çiller, Mesut Yılmaz'ın "'Seçim istemeyen vatan hainidir" demesine karşın Seçim Yasası'nm iptali için verilen dilekçede 38 ANAP'lının imzasının bulunduğunu anımsatarak "Ya Yılmaz dürüst değildir ya da 38 arkadaşının \atan haini olduklarmı ilan etmek durumundadır" dedi. AINKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller. ANAP Genel Başka- nı Mesut Yılma/'ı seçimden kaçmakla suçladı. ANAP li- derinin -Seçim istemeyen va- tan hainidir" demesine kar- şın Anayasa Ylahkemesf ne Seçim Yasası'nm iptali için verilen dilekçede 38 ANAP'lının imzası bulun- duğunu anımsatan Çiller. "Ya Mesut Yılma/ dürüst değil- dir ya da 38 arkadaşının va- tan haini olduklarmı ilan et- mek durumundadır" dedi. Hükümetın gmenoyu al- masından sonra. TBMM'de DYP grubu'na teşekkür ko- nuşması yapan Çiller. ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ı dü- rüst olmamakla suçladı. Çil- ler, son 4 yıldır her ay seçim isteyen ve hiçbir çözüm üret- meyen Yılmaz'ın, "Seçim is- temeyen vatan hainidir" içe- nğindekı sözlenni anımsata- rak. şunlan söyledi: "Medya önünde. millet önünde, seçime \ar mısınız dedik; nevarı/dediler, nedc yokuz diyebildiler. Anayasa Mahkemcsi'ne ghnıeyecekle- rini söy k-diler. Anayasa Mah- kemesi'ne yapılan başvuru- da 38 A\\P'hnın imzası var. Bunlardan 28'i seçim yasası- na e\et demiştir." Mesut \'ılmaz'ın söznün- de dürüst olmadıgını açıkça bellı ettiğıni sav unan Çiller. "Sandıktan kaçmak mümnv kün değildir" diye konuştu Çiller. seçim hükümetinin güv enoyu aldığına dikkat çe- kerek. şöyle dedi "Bundan sonrası da ülke- yezararverir. .\rtık bir an ön- ce seçimegitme gereği vardır. D\ P olarak hiçbir şeyden kaçmadık ve siyasi rüşvet ver- medik. SeçimkTden 350 kişi olarak geri döneceğiz. IH P olarak bu bunalım döneminde iiJ— keyi tek başımıza sırtladık. Bu kısa dönemde, bu buna- lım döneminde. tarihe mal ulmuş birçok olay yaşandı. Bu yaşananlan tarihe havale ettim."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle