Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1995 PAZARTESİ
HABERLER
CHP gpubunda
seçim
• AMKAR4 (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPMec!ıs
Grubu'nda, Hatay
Milletvekili Fuat Çay'ın
Sanayi \eTıcaret
BakanlığVna getirilmesiyle
boşalan Grup
Başkanvekilliği'ne. Hatay
Milletvekili Nihat Matkap
'seçıldi Basına kapalı olarak
yapilan toplantıda. Nıhat
Matkap. tek aday olarak
katıldığı seçimde 38 oy
alarak. Ural Köklü ve
Mehmet K.erimoölu'nun
ardından 3. grup
başkanvekili oldu. 5
milletvekilınin boş oy
kullandığı seçimde. ret oyu
çıkmadi
RP'lilerm seçim
püşvetine tepki
• ANKARA (AA) -
Feshedılen SHP'nin eski
- Genel Başkanı Murat
Karayalçın, Ankara ve
istanbul büyükşehir
beledıyelerinin ıslah ve
imar planlannda öngörülen
kat yüksekliğinı arrtırma
karannı "seçim rüşvetı"
olarak niteleyerek. partı
başkanlan \e Içışleri
Bakanı'ndan kararın
değiştirilmesı ıçin çaba
harcamalannı istedı.
'Parlemento
smıfta kaldı'
• GAZİANTEP(AA)-
DİSK Genel Başkanı
Rıdvan Budak. Türkıye'nin
' içinde bulunduğu ekonomik
ve siyasal sorunlann
" çözümünde başanlı
olunamadıgını savunarak.
r "Bu parlemento sınıfta
kalmıştır" dedi. Budak,
, koalısyon hükümetlerının
protokollennde yer alan
örgütlenme özgurlügü
önündeki Anayasal ve yasal
engellerin kaldmlmasının
hayata geçinlemediğini
" söyledi. Budak, "Ne
yaptılar? Kayıtdışı
ekononıiyi kayıt altına
alamadılar. Devletin
soyulmasını. vergi
hırsızlığını önleyemediler.
Eşitliği. özgürlüğü.
kardeşligı sunamadılar.
-Doğrulan söylemediler.
Türkiye'nin uluslararası
alandaki itibanna zarar
verdıler. Beceremediler,
başaramadılar" diye
konuştu.
Demiral tatilde
• GÖLCÜK (AA) - Emekli
. Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral. görevine
veda ettıkten sonra. ilk hafta
sonu tatilini Bolu'nun
Abant ve Gölcük
mesirelerinde geçirdi.
'> Siyasi olarak. ortanın
solundan, sağına kadar iki
uç arasındaki her düşünceye
açık olduğunu belirten
. Demiral. "Türkiye'de
Atatürkçü görüşü gerçek
olarak sav unan tek parti
MHR Bu nedenle bu
partıden aday olma
- düşüncem ağır basıyor"
diye konuştu.
Türkiye'ye 500
dava
• ANKARA (ANKA)-
' Anayasal hak olmasına
ragmen bulunduklan
• Avrupa ülkelerinde oy
kullanma haklan ellennden
• 'alındığı gerekçesiyle 500
gurbetçi seçnıen. seçim
-^yasasına karşı idare
- mahkemesindedava açmak
-için YDH'nin çağnsıyla
hafta başında Türkiye'ye
*gelecek. Çoğu Almanya'da
yaşayan 500 kadar seçmen
hafta başında YDH'nin
organize edeceği bir şekilde
Türkiye'ye gelerek
seçimlerin iptali için dava
açacak.
Düşünce suçlusu eski Hava-İş Başkanı Ayçin, değişikliğin bir şey getirmediği görüşünde:
8. madde daha da ağırlaşb
• Atilay Ayçin: Siyasi iktidar,
kendisi gibi düşünmeyen her
insanı mahkûm edecekse bu
ülkede var olduğunu iddia
ettikleri demokrasinin
varlığından söz edilemez.
GÜNNUR ÎLHAN
Türkıye aydınını susturmaya çalışmanın
yenı adı Terörle Mücadele Yasası'nm 8.
maddesi geçen günlerde yenilendi. Insan
Haklan Derneği'nin düzenlediği bir mi-
tıngde "kürtsorununa çözüm" dey ip. ~ba-
rtş" isteyen. Havaş gre\i sırasında da apar
topar cezaevine gönderilen Hava-lş Genel
BaşkanıAtilay Ayçin de 8. madde değışik-
liğı iizenne serbest bırakıldı. tstanbul DGM,
Atilay Ayçin'in 1991 'de yaptığı konuşmay-
la "bölücüliik" yaptığına karar vermış ve
20 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Aynı
DGM. "yeni 8. madde" uyannca Ayçin'e
ne kadar ceza vereceğinı 24 kasımda yapı-
lacak duruşmada kararlaştıracak.
Yaklaşık altı aydır kaldığı Saray Ceza-
evi'nden çıkınca Ayçın'e önce geçmış ol-
sun diledik. ardından biraz korkarak 8. mad-
de değişikliğı konuşunda ne düşündüğünü
sorduk Korkarak sorduk; çünkü söylediği
her söz DGM'dealeyhinedelil olarak kul-
lanılabilirdi' Atilay Ayçin. 8. madde degi-
şikliginin aslında hiçbir şey değiştırmedı-
gini vurguladı. lıatta "suçunikincikezişlen-
mesi halinde hapis cezası para cezasına çev-
rilemez" hükmüyle daha da ağırlaştıntdı-
ğını söyledi.
Ayçin'in özgürlügüne kavuştuğu ilk gün
suçlanmasına neden olacak yeni birkonuş-
man ın "müsebbibi'" olmamak için biz de ko-
nuşmamızın seyrini düşüncelerin söylene-
bilmesine yöneltîik.
Atilay Ayçin. "Bu ülkedeyaşayan \e "Ben
ülkemin sorunlanyla ılgileniyorum' diyen
herkes elbette ki düşünce belirtecek" de-
di. Düşünceleri söylemenın insan olmanın
en temel özelliklerinden bırisi olduğunu
vurguladı ve şunları söyledi:
"Siyasi iktidar. kendisi gibi düşünmeyen
her insanı mahkûm edecekse bu ülkede var
olduğunu iddia ettikleri demokrasinin \ar-
Atilay Ayçin, "Konuşamayacaksın, düşündüğünii söyleyemeyeceksin. Aslında bu,
iilkeyi yönetenlerin iç çelişkisidir" dedi.
lığından sÖ7edilemez. Konuşamayacaksın.
düşurıdüğünüsoyieyerneyeceksin. Vshndabu,
ülkeyi yönetenlerin iç çelişkisidir.Bir taraf-
tan çağdaşlıktan, özgürlükten \e insan hak-
lanndan söz edeceksin. diğer yandan da
farklı düşünenlerin önüne engeller çıkara-
cakşın. Bu sonuç, iktidann kendisi için de
açıklanabilir bir şey değil."
Düşünce suçlusu Atilay Ayçin'den son-
ra. Ha\ aş gre\ i sırasında Türk-İş y önetimi-
ne "Bize yardım etmezseniz. bu grev başa-
nsızlıkla sonuçlanırsa. 600 bin kanıu işçisi
aynı olumsuzlukla karşılaşacaktır" diyen
Atilay Ayçın'le konuştuk.
Ayçin. 680 bin kamu işçisi adına sürdü-
riilen toplusözleşme gorü^melerının büyük
birbaşansızlıklabitirildiğini.hattahalenbi-
tırilemediğinı söyledi. Türk-İş'i sözleşme
görüşmelen sırasındaki tutunıu nedeniyle
eleştiren Atilay Ayçin, "Sendikacılığı siya-
si iktidann \e sermayenin çizdiği sınııiar
içinde yapmayaçalışıyoriar" dedi. Özelleş-
tırme. taşeronlaştırmayla boğulan bir ça-
lışma ya^amında kamu işçilerinin toplum-
sal taleplerinin ücretartı^ıyla sınırlı Lstenı-
lerhalinegetirildiğini vurgulayan Ayçin. *Hiç
kimse de bunu değiştirmek için çaba harca-
madı. Bu. Türkiye'nin ayıbıdır" diye de-
vam etti. 350 bin ışçinin Kızılay'ın göbe-
ğine oturduğu bir dönemde işçinin istem-
Icrinın elde edilmesinin Allah'a havale edil-
dığıni v uraulayan Atilay Ayçin. şunlan söy-
edi:
**Hiçbir sendikacı Türk-İş'in politikala-
nnıeleştirmecesaretinigösteremedi. 'Grev-
ler ertelense bıle çalışmayacagız" kararlı-
lığıyla Ankara'ya giden \e polisle karşı ar-
şıya kalan işçinin önünde y ürüyecek bir ta-
ne kararlı insan çıkmadı."
Ayçin. Türk-lş > önetıminın hükümet kri-
zıne umut bağladığını da dile getirerek grev-
lerin hükümetın dağılmasıyla hiçbir ilişkı-
si olmadıgını söyledi.
Türk-lş'in hükümet krizini kendisine mal
etmeye çalıştıgını dıle getiren Atilay Ayçin.
şöyle konuştu:
"DYP ve CHP kendi aralarındaki çeliş-
kileri çözmüş olsaydı bu hükümet yaşaya-
caktı. Toplusö/leşmelerin bu döneme denk
gelmesi tamamen rastlanndır.
Zaten siyasi hedefi olmay an. sermayenin
çizdiği çerçeve içinde. ücret talebine sıkıştı-
nlmış bir sendikal hareketle siyasi iktidar-
lar ne bozulur ne de kurulur. Çünkü siyasi
bir hedefyok, işçi sınıfı önüne demokrasiy i
insan hakJannı hedefolarak koymuyor. Tüm
bunlara sırtını dönmüş. Sözleşmedışında hiç-
bir şey le ilgilenmiyor. Özelleşrirme sendikal
örgütlenmeyibitirmeyedoğnıgidiyor ancak
kimseden ses çıkmıyor."
Atilay Ayçin. Turk-İş'ıdevletlebütünleş-
mış bir yapı olarak gördügünü sözlerıne
eklerken aralık ayında gerçekleştırilecek
genel kurulda daha sağ bir yönetimin gö-
reve gelmesinin doğal sonuç olduğunu kay-
dettı.
Eski Hava-lş'in Genel Başkanı. önce Pet-
rol-lş Genel Başkanı Münir Ceylan'ın ar-
dından da kendisınin bir daha sendıkacılık
yapamamak üzere cezalandırılmalannı ise
şu sözlerle deüerlendirdr
"Bu konuda' mütevazı olmak istemiyo-
rum. Havaş grevi tam sonuca gitmek üze-
rey ken 45 yıl sürmüş bir davanın apar to-
par bitirilmesi ve cezaevine konulmam sen-
dikalıcılık hareketi içinde başlatılan nokta
operasy onun devamıy dı. Münir Cey lan git-
ti, Atilay Ayçin gitti. Diğerlerine de böy le ol-
mama, oluıiarsa sonuçlarının neler
olabileceğini göstermeye dönüktü bu uy-
gulama."
BOTAŞ Genel Müdürlüğü'nden istifa eden Hayrettin Uzun, Çiller'i şov yapmakla suçladı:
Boru hattı siyasi malzeme yapıldı
DÜRPANE KOCAOĞLU
ANKARA - BOTAŞ Genel Müdürlü-
ğü'nden istifa eden Hayrettin Uzun, Baş-
bakan Tansu Çiller'ın Azerbaycan petrol-
lerinin taşınması konuşunda yapılan anlaş-
mayı bir "zafer" gibı sunmasını eleştirdi.
Çiller'in, projeyle Türkıye'ye bolluk gele-
ceği izlenimi vererek kamuoyunu yanılttı-
gını belirten L'zun. "Türkiye, petrol konu-
şunda zafer anynrsa, 5 y ıldır kapalı olan ve
yıkla 70 milyon ton petrol taşınan Irak bo-
ru hattını açtırsın" dedi.
ANAP'tan Kocaeli mil-
letvekili aday adayı olmak
için başvuran Hayrettin
Uzun. Türkıye'nin Hazar
petrollerinin erken üreti-
miyle ilgili bir tezi olma-
dığı ıçin Bakü-Supsa bo-
ru hattını destekledigini
anlattı. Uzun. gelinen nok-
tanın zafer olarak kamu-
oyuna sunulmasının yan-
lış olduğunu söyledi
ABD'nin tavn
• Uzun, Başbakan Çiller'in Azerbaycan petrollerinin taşınması
konuşunda yapılan anlaşmayı bir 'zafer' gibi sunmasını eleştirdi.
"Türkiye, petrol konuşunda zafer anyorsa, 5 yıldır kapalı olan«ve
yılda 70 milyon ton petrol taşınan Irak boru hattını açtırsın" dedi.
konsorsiyuma bırakılması yönünde birgö-
rüşü savunduklannı anlattı. Sonuçta. kon-
sorsiyumun erken üretim petrolünü Gür-
cistan üzerinden taşımaya karar verdigini
belirten Uzun. ABD'nin tavnnında etkisiy-
le karartn bu yöndegeliştiğini kaydederek.
"Türkiye'nin erken petrol konuşunda bir za-
feriyoktur" dedi. Hayrettın Uzun. şunlan
söyledi:
"Sıkıntı şurada; Bakü-Novorossisk'in al-
tematifi Bakü-Ceyhan'ken, ortaya Bakü-
Supsa hattı çıkmıştir. Bakü-Ceyhan hattı
Turkiye'nın başlangıçta
Azerbaycan-Gürcistan-
Türkiye arasinda üçlü bir
anlaşma yapılarak erken
ve ana üretim petrolünün
taşınması konusundaaynı
anda karar verilmesini is-
tedığini. ancak projenın.
Azerbaycan'ın kabul et-
memesı. Ankara'nında sa-
vunmak ıçin çaba harca-
maması nedeniyle gerçek-
leşmediâini belirtti. TPAO.
DtTA$CeTÜPRAŞ'ınor-
taklaşa hazırladıği ve Ener-
ji Bakanlığı'nın da onay-
ladığı raporun dikkate alın-
madığını kaydeden Uzun.
Başbakanlık Başdanışma-
nı Emre Gönansay ve Te-
mel İski'nin erken üretim
petrolleri konusunun da
Açlık grevlerine çözüm isteyenler gözaltında
Hükümlü analarına
Meclis kapısında dayak• Cezaevlerinde ölüm sınınna yaklaşan açlık grevlerine
çözûm bulunması için mületvekilleriyle görüşmek üzere
dün Meclis kapısına giden tutuklu ve hükümlü aileleri,
zorla gözaltına alındı.
ANTC\R.\ (Cumhuriyet Bûrosu) -
Cezaev lerinde ölüm sınınna yaklaşan
açhk grevlerine çözüm bulunması için
milletvekilleriyle görüşmek üzere
TBMM kapısına giden tutuklu ve
hükümlü yakını 38 kişi dövülerek
gözaltına alındı. Gözaltına alınma
sırasında polise karşı direnen kadınlar
yerlerde sürüklenerek araçlara
bındinlırken. bazı yaşlı kadınlar fenalık
geçirdi.
Büyük çoğunlugu yaşlı annelerden
oluşan yaklaşık 40 kadın. dün öğlen
saatlerinde Meclis'in Dikmen Kapısı
önüne giderek. görev lilere herhangı bir
milletvekiliyle görüşüp, cezaevlerinde
devam eden açlık grev lerine birçözüm
bulunmast isteminde bulundular.
Tutuklu ve hükümlü yakınlarına.
Meclis'te güvenoylaması yapılacağı
gerekçesiyle milletvekillerinin
kimseyle görüşmek istemediklerini
söyleyen emniyet görevlileri. aynca
ailelere Meclis'in önünü terketmeleri
uyarısında bulundular. "Biz.
çocuklarımızı ölüme terk etmey iz. Biz
buraya eylem yapmaya değil. bir
yetkiliyle görüşmek için geldik.
görüşünceye kadar da gjtmeyeceğiz*'
diyen aıleler, bu sırada polis ekiplerinin
olay yerine yığılmasından gözaltına
alınacaklannı anlayınca. birbirlerine
kenetlenip yere oturdular. Polis
yetkilileri, daha sonra aileleri gözaltma
almaya karar verdi. Büyük çoğunlugu
yaşlı kadınlardan oluşan tutuklu ve
hükümlü yakınlan, yerlerde
sürüklenerek zorla polis araçlanna
bindirilirken. bazı kadınlann fenalık
geçirdiği gözlendi.
TBMM önünde. gözaltına alınan
bın erkek 38 kişinin adlan şöyle:
"Didar Pojraz. Nuriye Özdemir,
Zuriye Er, Cemfle Özcan, Müşerref
Pekkan.Gülistan \"ural,Gülşah Tavaş,
Fadime Tokmak. Saray Geçkin,
Türkan Coşkun, Gönül Yıldınm,
Fatma Şahingöz. Emine Sönmez,
Zeliha Dağkaya, Fatma Hanbayrak,
Havva Karaca. N'uriye Aksaç, Hatay ı
Canpolat, Selvi İnan, Sırma Sönmez,
Fatma Akran, N'aciyeCeylan.G ülistan
Dt'mirkaya, Sevim Demir, Fatma
Önd^r, Şerife Önder, Cemile Atmaca,
Hediye Fidan. Hayriye Tepeli, Azize
Topuz, Niyazi Han. Fatma Ördekçi,
Filiz Ördekçi, Semahat Attı, Cennet
DetnireLGüilü Uzundiz, FatmaOnder,
AsafHarman."
ise üçüncii sıraya düşmüştür. Bakü-Nmnros-
sisk \e Bakü-Supsa hatları dü/enli çalışır-
sa. dünya petrol talebine de bağlı olarak üre-
tilen petrol buradan Karadeni/'e akacağın-
dan. Bakü-Ceyhan hattından akıtılacak pet-
rol kalmayacak. \ani.dünya petrol talebin-
de önemli bir patlama olmaması durumun-
da, Bakü-Ceyhan boru hattı hiç kuilanıl-
mayabilir. Bu da Türkiye'nin boğazlarla il-
gili tezine aykındır. Bu durumda yeni ted-
birler geliştirilmeiidir. Kandıra üzerinden 75
kilometrelik bir boru hattı ile petrol TÜP-
RAŞ'a taşınarak burada işle-
nebilir. Boru hattı Aliağa'ya
kadar da uzatılabilir. Türki-
>e'nin yılda 32 milyon ton pet-
rol işleme kapasitesi bulunur-
ken. şu anda 20 milyon ton ci-
varında petrol işlemektedir.
Yani, petrol işleme kapasite-
si vardır."
Petrolun cıddı bir konu ol-
duğunu kaydeden Uzun. "Pet-
rol meselesi, ne iç siyasete mal-
zeme yapılmalı ne de basının
güniük haber ihtiyacına alet
edilnıelidir" dedi. Lzun. Tür-
kiye'nin petrol konuşunda bir
zafere gereksınimi varsa, bu
zaferin. ancak 5 yıldır kapa-
lı olan ve yılda 70 milyon ton
petrol taşıma kapasitesi bulu-
nan Kerkük-Yumurtalık bo-
ru hattının açtınlmaM ıle ka-
zanılabileceğinı söyledi Hay-
rettin Uzun. "•.Azerbaycan pet-
rollerinin. ancak 20İ0 \e da-
ha sonraki y ıllarda 45 milyon
tona ulaşması bekleniyor. Oy-
sa kapatılan Irak petrol boru
hattından Türkiye yılda 70
milyon ton petrol taşıyor-
du"dedı. Kerkük-Yumurta-
lık hattının kapatılması ne-
deniyle yalnızca BOTAŞ'ın
ugradığı zarann 2 milyardo-
lar olduğunu belirten Uzun.
Türkıye'nin kayıplannın ıse
ölçülemeyecek düzeyde ol-
duâunu sövledi
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Düşiinmekten Kopkarak
Kitap Okumak...
Hem düşünmekten korkacaksınız hem de kitap
yazacak, kitap okuyacaksınız.
Hem düşünmenin suç olabileceğini yasalarınızda
belirteceksıniz hem de 'bilgı çağı 'na girmış olduğu-
muzu açıklayacaksınız.
Şekersiz helva yapmak gibi bir şeydir bu.
Haber bültenlerinde kitapla silahı yan yana koya-
rak suç kanıtı sayacaksınız. Sonra da 'Neden kitap
okunmuyor?' diye şaşacaksınız.
Gutenberg'in bastığı ilk kıtabın tarihi 1455'tir. Biz-
de kurulan ilk basımevi olan Matbaa-i Amire'nin ta-
rihi 1864. Yüzyıllar boyunca basılı kitabı olmamanın
eksikliğini duymamış birtoplumun ınsanlan olarak bu-
günkü duruma şaşar mısınız?
En ilginç sözlerden bırisini bir sağ politikacı söyle-
miştir: "Düşünce suç değıldirama içınden düşünmek
suç değildir, düşünülen açıklanırsa suç olur." Bu
sansürcü mantık sadece bu sağcı politıkacıya özel
değildir. "Düşünamakonuşma", "insanheraklınage-
lenisöylememelı", "Söz gümüşse sükût altındır" gi-
bi öneri ve atasözleri aynı mantık içindeki yaklaşım-
lardır.
Toplumun davranışı "Uygun olanı söyle, uygun ol-
mayanı sakla" olunca düşüncenın her açıklanma is-
teğinde bir "otorite"nin izni aranacaktır.
Bu "otorite" evde önce baba, sonra anne olacak,
okulda müdür ve öğretmen. resmı dairede amır, dev-
let sistemınde resmi görüş olacaktır. Dinın otorite ol-
duğu durumlarda da kutsal metınler bu ıznı verecek
kaynak olacaktır. Sermayenin egemen olduğu sistem-
de bu otorite "emek yanlısı" düşüncelenn zararlı ol-
duğunu belirten kaynağı temsil etmıştır. Sermaye ve
devlet ortaklığında bu yasakçı rolü devlet üstlenmiş-
tir. Bu yıl TUYAP Kitap Fuannın onur konuğu ilhan
Selçuk'tur.
Bir İlhan Selçuk klasığmin adı da bu çelişkiyi yan-
sıtır: "Düşünuyorum, Ûyleyse Vurun."
Yılda bir hafta "Kitap Fuarı" açarak kitabı övmek
amageri kalan haftalar boyunca, "düşünce ancak res-
mi izinle açıklanabilir" sansürünün baskısı altında ya-
şamak bir toplumu geri bırakmak demektir. Çünkü.
insan beyninin çalışmasını böylesine denetim altına
alırsanız o ınsanlarda bılgı işleme gücü azalır. insan
iradesinin düşünme gucünü bloke ederek ancak 'izin-
le sıntrlanmış düşünce' ürunlerinı görebilirsiniz. Bu da
'yaratıcı insan 'ın engellenmesi. ancak 'uygulayıcı in-
san 'a destek olunması demektir. Onun için de insan-
larımız ancak bir otoriteye bağımlı oldukları zaman ra-
hat eden, kendi başlanna karar vermek zorunda kal-
dıklarında ıse huzursuz olan ınsanlardır. Bu durumun
ınsanın bılişsel gelişimiyle yakın ılgisi vardır.
• • •
Insanın bilışsel gelişiminde;
- algı,
- dikkat,
- bellek,
- muhakeme,
- ımgelem,
ışlemlennin yapılma gücü, bu gücün kullanılarak art-
tırılması, böylece kazanılan verilerin gelıştirilmesi çok
önemlidır.
Bu yeti bölümlerini özgür bırakırsanız 'işlemegiren
uyarılar' sayıca daha çok, daha çeşitlı olur ve ışlem-
lerınden doğan bileşik venlerın yoğunluğu artar. Bu
da düşünme kapasıtesinın artması demektir. Üreticı
ve yaratıcı beyinler böyle yetişir; düşünme güçleri ar-
tar. yeni kombinasyonlar yapabılir.
Ama bu yeti bölümlerini sınırlandırırsanız. işlemler
için 'uygun değil /uygun', 'olabilır/olamaz', 'suç de-
ğil I suç' ayrımlan koyarsanız, insan da bu yetilerinı
kendıne zarar vermeyecek bıçimde sınırlandırır. Bu du-
rum, 'düşünmekten korkmayı' getirir, insan da böy-
lece 'düşünmeden yaşayan insan' olur. 'Otorite' böy-
le biçimlenmış ınsanlarla çok rahat eder ama günü-
müz endüstrisinde. günümüzün kültüründe, günümü-
zün sanatında, günümüzün biliminde, günümüzün
politikasında başanlı olma gücü de ortadan kalkar. Böy-
le ınsanlardan oluşan toplumlar da düşünce gücü
daha yüksek toplumların içinde 'yönetilen ve tüketi-
ci olarak değer taşıyan toplum' olmaktan kurtula-
maz.
Onun için de elbette kitap okuyalım ama. içimizde
saklamak ıçin değil, düşünmek ıçin, konuşmak ıçin,
tartışmak için kitap okuyalım. Asıl şenliğimiz, kitap-
ları sergılediğimiz zaman değil, düşüncelerimizi öz-
gür kılmayı başardığımız gun yaşanacaktır.
Koalisyonda fl kavgası
ANK.4RA (Cumhuriyet Bürasu) - DYP'nın kurduğu
azınlık hükümetinin gıderayak 39 yeni il kurulması için
hukümete yetkı verılmesı amacıyla TBMM'ye sunduğu
tasan. ortaklararasında gergınlik yarattı. CHP lideri.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Deniz
Baykal. dün partisinın grup toplantısında yaptığı
konuşmada. "Yeni illere açıkça karşı çıkmak. bu
ortamda bize siyaseten kaybertirır. Propaganda
malzemesi olarak kullanılmak istenıyor" dedi.
CHP'nin dün yapılan TBMVl grup toplantısında. yeni
il yapma kavgası gündeme geldi. Grup Ba>kanvekıli
Mehmet Kerimoğlu'nun "Dikkatli olmalıyız. Seçime
giderken yeni il yapılması gırişinıleri son derece
yanlış" dedıği öğrenildi
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
Tüyap 14. İstanbul Kitap Fuan'nda
IMZA GUNU
6 Kasım Pazartesi (Bugün)
Kamil Masaracı
Bilinçlenince de beni Yine Seviceksin Di mi!
adlı kitabını imzalıyor
Saat:J6.00-18.00'TÜYAP K/T.lP FUARI
Staıul No:85-H6(Alt katjTcpebuşi'İstanbul
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
Tüyap 14. İstanbul Kitap Fuarı'nda
IMZA GUNU
7 Kasım Salı (Yarın)
Nuray Çiftçi
Bulut Bebek Kitabını İmzalıyor
Saat: 16.00-18.00
TÜYAP KİTAP Fl'ARl
Staıui No:85-86(Alt kat)Tepebaşı/tstanbul
I M Z A G U N L E R I Çiller: ANAP lideri seçimden kaçıyor
B I L G I Y A Y l N E V I
6 Kasım 1995 Pazartesi : 14.00-18.00 arası
ŞERAFETTİN TURAN
7 Kasım 1995 Salı: 14.00-18.00 arası
MÜMTAZ SOYSAL
FERHAN ŞENSOY
MUZAFFER UYGUNER
8 Kasım 1995 Çarşamba: 14.00-18.00 arası
HASAN PULUR
YILDIRIM KESKİN
TUYAP KİTAP FUARI
Giriş Kat B Salonu
104-105-106 Nolu değişmeyen standımızda
TEPEBAŞI - İSTANBUL
II I M Z A G U N L E R I
'Yılmaz, arkadaşlarmın vatan
haini olduklarmıflane\s\\\
• Başbakan Çiller, Mesut Yılmaz'ın "'Seçim
istemeyen vatan hainidir" demesine karşın Seçim
Yasası'nm iptali için verilen dilekçede 38 ANAP'lının
imzasının bulunduğunu anımsatarak "Ya Yılmaz
dürüst değildir ya da 38 arkadaşının \atan haini
olduklarmı ilan etmek durumundadır" dedi.
AINKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Tansu
Çiller. ANAP Genel Başka-
nı Mesut Yılma/'ı seçimden
kaçmakla suçladı. ANAP li-
derinin -Seçim istemeyen va-
tan hainidir" demesine kar-
şın Anayasa Ylahkemesf ne
Seçim Yasası'nm iptali için
verilen dilekçede 38
ANAP'lının imzası bulun-
duğunu anımsatan Çiller. "Ya
Mesut Yılma/ dürüst değil-
dir ya da 38 arkadaşının va-
tan haini olduklarmı ilan et-
mek durumundadır" dedi.
Hükümetın gmenoyu al-
masından sonra. TBMM'de
DYP grubu'na teşekkür ko-
nuşması yapan Çiller. ANAP
Genel Başkanı Yılmaz'ı dü-
rüst olmamakla suçladı. Çil-
ler, son 4 yıldır her ay seçim
isteyen ve hiçbir çözüm üret-
meyen Yılmaz'ın, "Seçim is-
temeyen vatan hainidir" içe-
nğindekı sözlenni anımsata-
rak. şunlan söyledi:
"Medya önünde. millet
önünde, seçime \ar mısınız
dedik; nevarı/dediler, nedc
yokuz diyebildiler. Anayasa
Mahkemcsi'ne ghnıeyecekle-
rini söy k-diler. Anayasa Mah-
kemesi'ne yapılan başvuru-
da 38 A\\P'hnın imzası var.
Bunlardan 28'i seçim yasası-
na e\et demiştir."
Mesut \'ılmaz'ın söznün-
de dürüst olmadıgını açıkça
bellı ettiğıni sav unan Çiller.
"Sandıktan kaçmak mümnv
kün değildir" diye konuştu
Çiller. seçim hükümetinin
güv enoyu aldığına dikkat çe-
kerek. şöyle dedi
"Bundan sonrası da ülke-
yezararverir. .\rtık bir an ön-
ce seçimegitme gereği vardır.
D\ P olarak hiçbir şeyden
kaçmadık ve siyasi rüşvet ver-
medik.
SeçimkTden 350 kişi olarak
geri döneceğiz. IH P olarak
bu bunalım döneminde iiJ—
keyi tek başımıza sırtladık.
Bu kısa dönemde, bu buna-
lım döneminde. tarihe mal
ulmuş birçok olay yaşandı.
Bu yaşananlan tarihe havale
ettim."