Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1995 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Tarihin Boyutlan ve TTK
Prof. Dr. SALİH ÖZBARAN DEL Bııcu Eğııım Fakultesı
1
5 Ekım 1995 tanhlı Cumhuri-
>et'te "TTKde (Turk Tarih
Kurumu'nda) uç profesore ıh-
raç" başlıklı bır vazı ıle karşı-
laştığımda garıp duygular ıçı-
neburunu\erdım "kımşutlan-
dı acaba" dıvecektım kı Ord Prot Dr
Sedat \lp, Prof Dr Semavi Eyice \e
Prof Dr NeşetÇağataj'ınadlannı oku-
yuverdım. kafam karıştı. uzuldum. ama
bu bılgınler adına. kendılerını dehleyen-
lerın a\uçlanna su dokemeyeceklerı bu
saygın kışıler adına da sevınıverdım ne-
dense duşunerek rahatladım sankı 1989
yılında benım eleştırılenmın odulu ola-
rak kurumdan atıldığım gunlerde taşıdı-
ğım duygulan haddım olmayarak pay la-
jıverdım onlarla Turk \e Bızans sanat-
ları ustune onca çalışma v apmıs olan bır
"De\"Semavı E> ıce Anadoluuygarlık-
larına yaptığı katkılar ıle kendiMnı atan-
lann deneyımlerını herhalde ıkı kat aş-
mış olan "Koca Çınar" Sedat Alp \ e la-
ıklığın kendısıne getırdığı ozgurlukle ts-
lam tanhınde >anm yuzyıldan tazla ge
zınmış bulunan ".MİIanntarihçisi" Neşet
Çağatay boyunlarında kement gıbı du-
ran bağımlılıklanndan sıvrılıvermısjer-
dı "Zaten. nasıJ barınnorlardı orada;
hangi tarihin. tarihçilığin peşınden gıdi-
yorlardı; tarihçilığin ne tur bırerdemıni
görmorlardı" dıye sordum durduni
Turk kulturu adına tarıh^ılıgı temsil
edenlerın \e onlan gudumleyenlerın
yaptıklarının ev ınden sokaga çıkmamış
"munzevi'" gıbı. dunyada bu alanın ge-
lıştırdığıyontem yaklaşimve ı^Ie> ı^~bı-
çımlerıne ve demokrası ıle ınsan hakla
rının zorladığı değer vargılanna yaban-
cı kalmış bır "cemaat" u,inde ne ıslerı
v ardı'
Altı yıl once 24 Ağustos 1989 tarıhın-
deCumhurıy et te >a\ımlanan TTK ıle ıl-
gılı bır yazımda uyelıklere ıliîjkııı »uııla-
rı dıle getırmıştım
Dikkat edilirse, TTK uvelerinin ilk >a-
nsı de\let memurluğu nıtelığı esası
uzerine burokratik yapıb \ uksek kurum-
ca. ıkincı \arısı da içinde tesadufen bir -
bdki ikı- tarihçi bulunabılen VOK tara-
fından seçılmiş olduğu gonılür. Bu tercih-
ler sonucudur ki Em. General, Em. Dip-
lomat İlahivat uzmanı gibiler TTK'ye
u>e >apılmış, ama Ekrem AkurgaL Ha-
lil İnalcık (nedense sonradan veniden
uv eliğe alınmıştır), Sema\ i Ev ice. Şerafet-
tin Turan. Nejat Goyunç ve daha nicele-
ri. alanlarında uluslararası une sahip
profesorier kurumdan çıkanlmışlardır.
Anlaşıldığı kadarıyla merkezın doğ-
rultusunda duşunmeyen y a da alanların-
dakı ustalıklannın gerektırdığı ve akade-
mıkda\ranışınzorunlu kıldıgı eylemle-
rı gONterenlere hıç yer kalmamış 1932
vılından kopup gelen Ataturk'un ba-
ğımsızlığı ustune tıtredığı bu kurumun
12 E\lul generallerının açtıkları çukur-
ların sozde de\ letı kuçultmeye sosyo-
ekonomık yapıyı lıberalleştırmeve ko-
yulan. adına da "shil" denılen gırışım-
lerın unıtormasız marıfetlerı ıle derın-
lıklerıne gomuluvermı:;. Evren-Ozal-
Demirel-Çiller çızgısınde de merkezın
beklentı \e çıkarlarına hızmet eden bır
de\let daıresı durumuna getırılıvermış-
tır İngılız tarıhçı John Tosh'un çok gu-
zel ozetledıgı nıtelıklere burunuvermış-
tır adeta
Siyasal gucu kullananlarvada ona goz
dikcnlcr, geçmişe. amaçlanna en iyi bi-
çımde hı/nıet edecek kla\ uz goıuv le bak-
mışlardır. Bunun vanında sivasal seçkin-
ler, kamuov unda tutunabilmek için, te-
mel sivasetlerınde konumlanm gerek
kendi geçmışlerindekı başanlannı \ur-
gıılanıak, gerekse golgesinde çalıştıklan
aııavasanın eksıkliğinı gosterebilmek su-
reti> \e j asallaştınlnıış olan bir tarih u\ ar-
lamasına ilgi duvmuşlardır (1).
Turk Tarıh Kurunıu'nun gunumuzde
ulaştığı noktayı kendı geçmisıvle kıyas-
ladığımızda, yukarıda değındığım nıte-
lıklerı taşımasının getırdığı engelleme-
ler dolayısıyla. tarihçilığin dunyada ve
kımı gıri:>ımlerve bıreysel yaklaşımlar-
la Turkıye"de, ulaştığı gelı>melerın çok
gerılerındekalmı^olduğunugorebıiırız
Sanıyorum bu auklı durum kurumun
çıkardıgı yayın ve faalıyetlerını yansı-
tan son kıtapçıkta açıkça ızlenebılır (2)
Ne yazık kı TTK. bunyesınden çekıp at-
tığı ve onların oncullen olan bılgınlenn
başarabıldıklen yayın ve taalıvetlerının
lıstesıne sadece uç-be> tutarlı tarıhçının
(TTKde kalmalarının "hıkmet"ını an-
layamadığım bırkaç kı^ının» katkılarını
ekleyerek gov de gosterısı yaparken "ge-
rek u\elori\lf. gerekse uyclen dışındaki
bilinı adamlarıy la çeşitlı bilinısel toplan-
tılar \apmış \e Turk tarihının konulan-
nı.sorunlannı tartişmıştır" ıddıasıy la bu
meslegın ıçınde olan. Turk ve dunya ta-
rıhçılığındeolup bıtenlerı ızleyebılenle-
n yanıltabıleceğını sanmıştır
TTK çok yazıktır kı. ne tarıhın kay-
naklarını gun ışığına çıkarabılecek bıl-
gınlerı kullanabılmış ne de tarihçilığin
dunvada (hatta Turkıye'de1
) gelıştırdığı
kavramlan. urettıgı yakla^ımlan ve on-
gorduğu yontemlerı yakalayabılmi!>tır
Bu kurum. elındekı parasal kaynakları
venmlı bıçımde kullanamamış kuçucuk
bırçocuğun bıle acıyla vegulumseyerek
karşılayacagı çağdışı kıtaplan Turk top-
lumunun hızmetıne "popûler tarih" nı-
yetıyle surebılmıştır Onca olanaklanna
karşın TTK'nın son uç-be% yıl ıçınde
y aptıklannı herhangı bır y ay ınev ının ça-
balarıylakıyaslarsanızyada 1991 yılın-
dadevrevegırenTurkıye'nın Ekonomık
\ e Toplumsal Tarıh Vakfı'nın son bırkaç
yıl ıçınde tarıhın boyutlarını yakalama-
ya çalı^an gayretlenyle (3) mukayese
edersenız bu kurumun varoluş nedenı-
nı ıçınız sızlay arak sorgulama gereğı du-
yarsınız Tanhçılerınçoğunun umudunu
kestığı merkezın elınde îstenılen ^ekıl-
de bukulebılen akademık ve ozgur ça-
h^malann tartışmaların gelıştırmelerın
hayal olduğu. modern tarihçilığin algı-
ladığı olçulerde Turk toplumunun tarı-
hıne bıle hızmet edemeyen boyle
bır"muessese". ne vazık kı. 12 Eylul
1980 oncesının anılarıyla y aşamaya terk
edılmıştır
Tarihin boyuttan ve TKK
Tanh kendısını gerek I Dunya Sava-
şı gerekse II Dunya Savası sonralann-
da. bırbırlerını bogazlayan ulusların ın-
sanlıga serpiştırdıklerı felaketlerın so-
nucu duşmanlıktohumlanekmeyenne
toplumu temel alarak sosyal bılımlerle
daha da ıç ıçe çalısarak kesfettığı çok
daha kapsamlı ayrıntılı konularını. açı-
lan arşıv lerın yenı bulunan kaynakların,
elde edılen teknıklenn verdığı olanaklar-
la gelı^tırdı dunya coğrafvasinda daha
çok gezınme gereğı duydu, sıvasal tarı-
hın tanımını yenıden yaptı. sınırlannı aş-
tı
Benım buradaay nntılannıv eremeye-
ceğım tarıh çalışmalan olavlan genel
vasalar ıçıne oturtarak geçmışın yaşan-
mış ınce noktalarını ortak açıklamalarla
yansıtmış, tarıhçılıkten kuçucuk bırcoğ-
rafyabırımııçındekıdınamığınevenıden
yonelmış mıkro ve yerel tarıhe. aıle ta-
nhıne beslenme tanhıne. çocuk doğur-
ma tanhıne bedenın tanhıne. sporun ta-
rıhıne. oy un eğlence tanhıne. cınsellığın
tanhıne i!;çı tanhıne. kunjmların tanhı-
ne olumanının tanhıne yenıden guncel-
lık kazanmi!} olan sozlu tarıhe uzanırken
TTK var olu% nedenını ne tur bır eyle-
mıy le kanıtlayabılecektır' Daha açık bır
soruyla sorduğumda. asken tarıh bılım
tarıhı polıtık tarıh ıktısadı tarıh top-
lumsal tanh dın tanhı sanat tarıhı po-
pulerkultur tarıhı dıplomatık tanh. \\-
rupa tarıhı. uçuncu dunya tanhı vb ay-
nmlannda v e aklıma gelmeven TTK'nın
gelı^tırdığını ıddıa edebıleceğı bıralan-
da nasıl bır açık alınlılıkla çıkabılecek-
tır kars.ımıza, dunya tanh platformlanna
bu dev let daıresı0
Sonuç
Turkıye"de tarıh ozellıkle merkezın
hûkmettığı resmı kurumlarda barut fı-
çısı gıbı malzeme ureten bır ısjev yuk-
lenmış gorunumundedır Unıversıteler -
bırkaçı dışında- bu bılgı dalını suçlu ve
du>man ya da dost arayan bır kompartı-
mana sokarken. Mıllı Eğıtım Bakanlığı
da mufredat kıtap ve oğretım yontem-
lerı\ le tarıhın çağdas beklentılerınden
çok uzak amaçlara hızmet ettırme yo-
lunda dortnala gıtmektedır
TTK (ve ona kumanda eden Yuk-
sekkurum) ıse ınsanoğlunun kazanma-
ya ve pekıştırmeye çalıştığı barış. de-
mokrası ve sosyal adalet gıbı kavramla-
rın ıçlennı doldurabılecek hıçbır şey
vapmamaktadır
TC hukumetı tum sıvasal partıler
butun sıvıl orgutlenmeler. tepeden ınme
kurulan Ataturk Yuksekkurumu'nun baş
sorumlulan ve onun golgesındekı -ıçın-
de -.ağduy ulu uvelenn bulundugunu bıl-
dığım TTK- herkes. her bır sorumlu or-
gut. kurum ve kışı cıddıyetle du^unme-
lıdır kı. tarıh araştırması ve ogretımı çok
cıddı ışjerdır Demokratlık ıster akade-
mısvenlık ıster. ınsanlık ıster TTK bu ışı
ba^aramamıştır Ona eskı statusuyle.
çagdas. bır tarıh kurumu nıtelığı yukle-
ınek Turkıye'nın demokrasısıne yuk-
lenmek ıstenengorev ıleeşanlamlı sayıl-
mahdır
PENCERE
(l)JTosh ThePursuıtofHıstorv Lond-
ra 1989 s 66
(2) Turk Tanh Kurumu Yavınlan TTK.
Basımev! 1995
(3) 1991 den 1995'e Tanh Vakfı Tarıh
\'akfı 1995
ARADABIR
Prof.Dr. MUSTAFA KA«L\KÇI
hnuı L ııı Oğıetını Ek nıanlaı ı Dı ııwi*ı Bk
Üniversitelerimiz,
Sorunlar ve Çözümler
( Turkıye unıversıtelerının bırçok sorunu var Bunla-
n başhca uç ana başlık altında toplamak olasıdır Bı-
rıncısı, ozgur, demokratık ve ozerk bır unıversıte ya-
sasının yokluğu ıkıncısı araştırma-gelıştırme (AR-
GE) etkınlıklerıne ayrılan kaynakların yetersızlığı
uçuncusu ıse oğretım elemanlannın ozluk haklarının
tyıleştırılmesı sorunudur
< Turkıye unıversıtelerı bugun YOK olarak adlandı-
nlan bır yasayla yonetılıyor Bu yasayla, yonetım ve
herturlu etkınlık buyuk olçude emır-kumanda zıncı-
nne bağlı olarak yapılıyor Oğretım elemanlan ve oğ-
rencıler, kendı kurumlarında gıderek yabancılaşıyor-
lar Ote yandan üniversitelerimiz mantar gıbı çogalı-
yor Sonuç olarak unıversıtelerımızın nıtelığınde dık-
kate değer olçude gerılemeler var Budurumda üni-
versitelerimiz ancak bır reformla olumsuzlukları aşa-
bılır ve çağdaş çızgıyı yakalayabılırler Bu reformla,
öncelıkle unıversıtelerdekı yonetım ozerkleşmelıdır
Bu ozerklık ıçınde oğretım elemanlarının tumu, oğ-
rencıler ve unıversıte çalışanları olmalıdır Bu baglam-
da YOK kaldırılarak unıversıteler arası eşgudumu
sağlayacak kurumlar atamayla değıl oğretım ele-
manlarının ozgur ıradelenyle oluşturulmalıdır
Ikıncısı, AR-GE etkınlıklerıne ayrılan kaynakların
yetersızlığıdır Çağdaş ulkelerde unıversıtelerın temel
gorevı ve ışlevlerı buyuk olçude AR-GE etkınlıklerıne
yonelıktır Meslek adamı yetıştırme bır başka deyış-
le bu anlamdakı eğıtım ışlevı bunun arkasından ge-
lır Bununla bırlıkte YÖK duzenıyle üniversitelerimiz,
salt meslek adamı yetıştıren kurumlar durumuna do-
nuşturuldu Bu ıkı şekılde oldu AR- GE etkınlıklerı-
Sıe ayrılan kaynaklar gorelı olarak arttınlmadı Uste-
k yenı açılan gecekondu unıversıteler aynı butçeden
£ay alınca bınm unıversıte başına AR-GE payı gu-
lunç bırduzeye duştu Ote yandan unıversıtelenmız-
de oğretım uyelerı ders vermekten AR-GE etkınlık-
lerıne yeterınce zaman ayıramaz duruma da duştu-
ler Bu durum ozellıkle yenı açılan taşra unıversıte-
lerınde çok daha vahım duzeyde yaşanıyor Bunun
sonucu unıversıtelerımızde uretılen bılım ve tekno-
Ipjının duzeyı gelışmış ulkelerın çok gensınde kalmış-
tır Sanayı tarımve hızmet sektorlerımızdışandansu-
reklı bılgı ve teknolojı transfer edıyor gıderek çok da-
ha bağımlı bır ulke durumuna gelıyoruz Goruleceğı
ğzere AR-GE etkınlıklerınde gerılık ya da yetersızlık
salt unıversıtelerımızın sorunu değıldır Turkıye nın
sorunudur butun sektorlerın sorunudur, butun sos-
yal sınıf ve katmanların sorunudur Hepımız Turkıye
gemısınde yaşıyoruz Bılgı uretmeye verdığımız one-
me gore ya bırıncı sınıf ya da uçuncu sınıf bır toplum
olacağız
Unıversıtelerımızın oğretım elemanları yanında te-
mel oğelerden bırısı oğrencılerdır Oğrencılerın de
eğıtımden sosyal hızmetlere değın bırçok sorunları
vardır Sınıflan ve yurtları çok kalabalık, laboratuvar-
ları ve kıtaplık olanaklan çok sınırlıdır Ustelık harçla-
n da gıderek artıyor Eğıtım gıderek ucretlı duruma ge-
lıyor
Goruleceğı gıbı unıversıte sorunlarımız toplumu-
muzun sorunlarından soyutlanamıyor Bu nedenle
çozum yolları da genelde çağdaşlaşmadan geçıyor
Burada çağdaşlaşmanın ıkı temel koşulunu kısaca ır-
delememız gerekecektır Bunlardan bırıncısı demo-
ratıkleşmedır Demokratıkleşme ıle yaşamımızın her
konusunda bızı ılgılendıren ne varsa bunların ekono-
mık sıyasal ve sosyal çozumune, orgutlenerek (par-
tiler, de-nekler sendıkalar meslek odaları, vakıflar ını-
sıyatıf gruplarda vb) katkıda bulunabılır ve ağırlık ko-
yabılırız Demokratıkeşme salt sıyasal partılereyada
dort-beş yılda sandık başına gıderek oy kullanmay-
la gerçekleşmez Demokratıkleşmenın bıze getırece-
ğı kazançlann en onemlılerınden bırı sosyal adale-
tın, bır başka deyışıyle sosyal devletın gerçekleşme-
sıneyapacağı katkıdır Çağdaşlaşmanın ıkincı koşu-
lu da teknolojının verımlılığıdır AR-GE etkınlıklenne
yeterlı kaynak ayrılamaz ıse daha once de belırtıldı-
ğı uzere kuzey ulkelerı denılen ulkelerle yarışmak ola-
sı olmayacaktır Çağımızda hangı ulkeler teknolojıyı
yuksek duzeyde uretebılıyorsa başka ulkelerden da-
rıa yuksek duzeyde ucuza kaynak aktarmaya devam
edeceklerdır Aslında yenı dunya duzenı denılen ozel-
leştırme ve kureselleşme yaklaşımları da bu kaynak
aktarımını arttırmaya ve hızlandırmaya yonelık araç-
lardan başka bır şey değıldır
Türkiye Solunun Tarihsel Görevi
T4NJU ERDEM Emekh Amtml
D
emokratPartı'nın 1950vılının 14
Mayıs ında ıktıdara gelmesınden
gunumuze 45 yıllık sureçte Tur-
kıye genelde merkez sağdakı ık-
tıdarlarcayonetıldı Bugun buık-
tıdarlanngerçekleştırdılclerı kımı
gelı^ım ve atılımlara karşın son çozumlemede ul-
kemızı ve ulusal cumhunyetımızı tehlıkelı bır
uçurumun kıyısına getırdıklennı soylevebılınz
Duruma bakarsak zaman zaman Batı emper-
valızmı nın gudumunegınlmeksuretıyletamba-
ğımsızlıkveaklın bılımınrehberlığını ozgurdıı-
şuncevı esas alan aydınlatmayı başlatan laıklık ıl-
kelennden uzakla^ıldıgını. şenatçı orgutlenmeye
olanak sağlandığını vatandaşlarımızın çağdaş
demokratık bır toplumun eşıt ve savgın uyelerı ol-
duğunu kabul eden halkçıhk ılkesının yaşama
geçınlemedığını aksıneedımde sıyasal ve burok-
ratik yonetım basamaklarına, toplumun egemen
katmanlannaayncalıklarsağlanarakbırolıgarşı-
nın oluştuğunu. ınsan haklanna duyarsız kalın-
dığını toplumda gıderek fırsat eşıtlıgının kay-
bolduğunu sosyal dev let ışlev lerının yenne ge-
tınlmesınde vetersız kalındığını gelır dağılımı-
nın ulusal bırlığı zedelevecek boyutlarda bozul-
duğunu. ulke ekonomısının ozellıkle kamu har-
camalannda ısrafa gıdılmesı sonucu artan ıç ve
di:> borçlann faız odemelerı ve yaşanan yuksek
enflasyona ko^ut bunalıma ve cıddı bır çokuntu-
yegıttığını.ıç vedış ulusal guvenlığeyonelendı-
namık tehdıtlenn yoğunlaştığını toplum hayati-
nın onemlı sektorlennde toplumun yapısını ve
geleceğınıolumsuzetkıleyenkırlenınelerınoldu-
ğunu sağlıksızkentlesme goçvespekulatıfrant-
lar sağlama olgusunun sosyo-ekonomık ve çev-
re sorunlarına yol açtığını son v ıllarda ulusal sa-
nayıleşme polıtıkalanndan vazgeçıldıgını, cum-
hurıyetımızın ekonomık ve endustrıyel kalkın-
masının ıtıcı gucu ve ulusun malı olan KlT"lenn
ozelleştırme yontemıyleyokedılmeyebaşlandı-
gını. teknolojı uretımı ve AR-GE faalıyetlenne
gereken ulusal onemın verılmedığını goruvoruz
Sonuçta, Turkıyemızde merkez sağ ıktıdarla-
nn yonetımınde çağda* demokratık duzey ve nı-
telıklere ulaşabıime sağlıklı bır vapı oluşturula-
rak ülkenıızı çağdaş uygarlık ve refah duzeyıne
enştırme olanakları varken gerçek demokrası ve
ozgurluk yanlısı olmadıklanndan plan tıknne
ınanmayarak kaynaklan rasvonel kullanmadıkla-
rından yonetımde sosyal adalet. erdemlılık kav-
ramlanna yeterlı duyarlılık gosterılmedığınden
ulkemız belırlı donencelerde bunahmlan yaşa-
mış, son yıllarda bunalımlar ıvıden ıvıye sure-
ğenleşmıştır
Sov y etler Bırlığı v e Doğu Av rupa komunıst re-
jımlerınınçokuşusonrası ABD"nındunvanıntek
super gucu olarak kaldığı bır ortamda uluslara
venı bır dunya duzenı empoze edılmektedır Bu
duzenın ıdeolojısı.kışıyı esasalangınşım. duşun-
ce ınanç ozgurluğünun çoğulcu demokrasının
ve ınsan haklarının on plana çıkarılması. kuresel-
leşme surecıne gırılerek çokuluslu şırketlenn fa-
alıyetlerının yaygınlaştırılması. ulus-dev let bun-
yesindekı etnık ve dını kımlıklerın tanınması
uluslararasında karşılıklı bağımhlık. uzlaşma ve
uyum donemının başlatılmasıdır
Bu duzenın uygulanmasında gelışmekte olan
ulkelerın bağımsızlıklarına kasteden onların
ekonomılennı, malıyetlennı.endustnyelgehşım-
lennı denetleyen yonlendıren. etnık ve dını ay-
rımcılık yaratarak ıç barışlannı tehdıt eden stra-
tejık karar mekanızmalarını etkıleyıcı taalıvetler
gözlenmektedır Yenı duzende demokrası ve ın-
san hakları sav unulurken gerçek polıtıkada super
gucun çıkarları asıldır ABD'nın Ortadoğudakı
yakın muttefıkının Suudı Arabıstan monarşısı ol-
ması bunun ozgun omeğıdır Gerçekte yenı dun-
ya duzenı super gucun emperyal çıkarlarını ko-
rumak. egemenlığını surdurmek uluslar arasın-
da dengeler sağlama amacına yonelık bır araç
olarak kullanılmaktadır
Merkez sağ ıktıdarlann yonetım felsefe v e uy-
gulamalarıylaulkeyı ıçıne duşurduklenbunalım-
dan esenlıge çıkarmak ve emperyalızmın yenı
dunya duzenınde bağımsızlığımızı koruyarak,
ulusal gucumuzu gelıştırerek yer almak maksa-
dıyla. Ataturk ılkelerını benımsemiş bu ılkelerı
ulke yaşamına uygulamada kararlı olan merkez
soldakı sıyasal kadroların guçlenerek ıktıdara ta-
şınmasi şımdı tarihsel bırgorev olmaktadır Bu
ülkunun gerçekleştırılmesıyle bozulan denge ve
duzenleryenıdenkurularakTurkıveCumhunye-
tı'nın demokratık laık ulusal devnmcı sosyal
hukuk dev letı nıtelıklerıyle sonsuza değın gu-
venlık ıçınde. gelışerek yaşamını esenlıkle sur-
durmesı mumkun olacaktır
Bu tarıhvel gorev ın gerçekleşmesı ıçın oncelık-
lemerkezsoldahalkımızagüven veren vetenek-
lı. erdemlı sağduyulu bırkadronun ozenle oluş-
turulması ülkemızı çağdas uvgarlığa ve refaha
goturecek halkımızın temel sorunlanna çozum
getıren. ulusal bırlığımızı pekıştıncı coşkuvu
sağlavıcı somut ıvıleştırmeler vapan bır progra-
mınhazırlanması sureklı veyoğunçabalarlatum
vatan sathında toplumumuza mal edılmesı olası
provokasyonları boşa çıkartabılecek akılcı on-
lemtenn alınarak ongorulen programdan odün
vermeden sabır ve teennı ıle hedefe yurunmesı
gereklı olmaktadır
Programda ekonomıyı. sosyal haklann kulla-
nımını. dev let erklerıyle ılışkılen lyıleştıncı on-
lemleröncelıkle yer almalı malıyede eğıtımde
sağlıkta. ekonomıde. teknolojıde. ulusal guven-
lık polıtıkalannda kaynaklann saglanmasında
savurganlığm onlenmesınde çevre sorunlannda
burokratik ışlemlerın kolaylaştınlmasında ger-
çekçı. akılcı ve ılımlı reform nıtelığınde duzen-
lemeleryapılmalıdır
Ulkenın olanak ve yeteneklenyle gereksınme-
lerarasındakı dengelerın tıtızlıkle koiinması top-
lumun huzuru ve ıstıkrarı ıçın onemlıdır
Son yanm yuzyıla yakın bır zamandır Turkı-
ye merkez solu Kemalızme gonul veren kadro-
larTurkıye'nınyonetımıneağırlıklannı tam ola-
rak koyamadılar Ama durum ve koşullar. ulke-
mızınyararları Turk merkez solunun ıktıdarıust-
lenmesını gerektınyor Bu ozlem bır ruya değıl-
dır Yeterkı halkımıza guven venlebılsın aydın-
latılma sağlansın, kalplerde ınanç ve coşku ka-
falarda bılınç yaratılsın
Turkıye solunun ıktıdar olması durumunda.
bunalımdan çıkış ve emperyalızme karşı uygu-
layacağı yonetım modelının başansı kuskusuz
ulusal Kurtuluş Savaşı v e dev nmler surecıne ben-
zer şekılde bugun de gelışmekte olan ulkelere ye-
nı bırumut ışığı vesaygınbırornekolu^turacak-
tır
8 Kasım'da
en iyi müziğin sınırları geçmişe uzanıyor...
Dinlemeye devam edin!
• , ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ™ ^ ^ ^
Türk popunun en klası"
Düşman!..
Kım duşman?
Herkesın kafasında kendınegore bır duşman ım-
gesı var Dost sozcuğunun karşısına yerieştırmek
ıçın ılle de bır duşman bulmak gereklı, değıl mı?
Bu gelenek ınsanın ıçıne oylesıne ışlemış kı, kımlı-
ğımızı vurgulamak ıçın kendımıze bır duşman ya-
ratmak ınancı yaygınlaşmış ama, duşman kım ya
da ne olacak9
Yeryuzu duşmanlarla dolu1
En çarpıcı orneklerden bınnı yamacımızda gore-
rek yaşıyoruz" Arap Yahudı'ye duşman .
Yahudı Arap'a
Hem de az buz duşmanlık değıl bu; ıkı tarafın da
kutsal belgelerı var Duşmanlıkta ınanç onde, akıl
arkada Kın tohumları, kuşaklar oncesınde toprağa
serpılmış, verdığı surgunler zehırlı, ama, yurekler-
dekı ağu bılınçsız
•
Ortadoğu'da barış surecı guç bela yaşanıyor
Ekım ayının sonunda "Islamı Cıhad örgutu" lıden
Doktor Fethi Şakaki Malta'da oldurulunce, banş-
tan yana olanların tuylerı dıken dıken olmuştu
- Eyvah
- Kım ışlemış olabılır bu cınayetı?
- MOSSAD'
Islamı Cıhad adına yayımlanan bıldırı kesındr
Izak Rabın başkanlığındakı Sıyonıst katıllere bıl-
dınyoruz Bu çırkın suç, yeryuzundekı butun Sıyo-
nıstlen bırer hedefe donuşturmuştur"
Herkes kaygılanıyordu
- Şımdı Islamı Cıhad Örgutu, Rabın'/ yok etmek
ıçın her şeyı yapacak
FKO (Fılıstın Kurtuluş Örgutu) lıderının çabaları
boşa mı çıkacaktı? Rabın ıle Yaser Arafat barış
ıçın e! sıkışmışlardı, ama hem Yahudı hem Arap ke-
sımınde barışı ıstemeyenler, dostluğu ıçlenne sın-
dıremeyenler duşmanlığı yeğleyenler azımsanma-
yacak çaptaydı
Bır şeyler olacaktı.
•
Haber bomba gıbı patladr
"Izak Rabın 'e suıkasV "
İlk çağrışım bu cınayetı Islamı Cıhad O
r
gutu'nun
ve bır bağnaz Arap'ın ışledığını akla getırıyordu
Duşmanlığın bıley taşında ıntıkamın kılıcı bılenıyor-
du Barış çabalanna yazık mı olacaktı'' Derkenşa-
şırtıcı bır şey oldu, ajanslar katılın kımlığını bıldırdı-
ler, katıl hukuk fakultesınde oğrencı 25 yaşındakı Yî-
gal Amir:
"Ben demıştı, 'sadece Tanrı'nın emırlennıyen-
ne getırdım, hıç pışmanlık duymuyorum "
Bır Musluman yapmamıştı bu pıs ışı
Bır Yahudıydı katıl
•
Izak Rabın'ın duşmanı kımdı'?
Yaser Arafat'ın duşmanı kım'?
Duşman, bağnazlık, softalık, şovenhk, yobazlık-
tan başka nedır kı
9
Yalnız bızde değıl, uygar dıye anılan Batı dunya-
sında onyargılardan annmak ıçın bu acı olum bır
ders yerıne geçebılır mı?
Yobazlık, softalık, şovenhk, bağnazlık, butun top-
lumlarda kol gezıyor, ınsanlığın ortak bır duşmanı
varsa, aklı korelten ve bılıncı karartan konnançtır Bu
ortak duşmanın ne mıllıyetı vardır, ne ırkı, ne dını,
ne de cınsıyetı .
Herdının, mıllıyetın, ırkın, cınsıyetın kalıbınagıre-
bılır duşman'
ARION YAYINCILIK
TÜYAP 14. İSTANBUL KİTAP FUARI
İ m z a g ü n ü
6 KASIM 1995 PAZARTESİ
KRİTON DİNÇMEN
15.00-18.00
310 9869
Size tiyatro öüyiisünti
6ufaştıracaR
V^orRsfiop + Oyun
IKasım'dan itiöaren
fier fiafta sonu
OT)EOX
NÂZIM HİKMET
KULTÜR VE SANAT VAKFI
BEKLENEN KİTAP
çizgilerle nâzım hikmet
ÇIKTI
Yazan Mu|dat Gezen
Çızen Savaş Dınçel
Nazım Hikmet Kultur ve Sanat Vakfı Yayınlan 1
TUYAP Kıtap Fuarı Alt Kat No 49
Nâzım Hikmet Vakfı Standı nda bulabılırsınız