Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 KASIM 1995 PAZAR
10 PÂZAR YAZ1LARI
Alaturkabir ziyaret
öncesinde ipuçlan...
LONDRA
TürKıye'yi kapı
komşusu v apan
yabancılardan bile
•'Şimdive kadar bu
kadar karmaşa bu
kadar kısa süreve
sığmadı" dıyenler
çoğaldı... Onlar. daha bır
şey görmedv. Hele
Başbakan Çiller
Londra'ya gelıp ana muhalefet İşçi
Partısi liderı Tom Blair ile bir
görüşsün. Ankara'daki kafa
kanşıklığma ve paniğe daha yakından
tamk olacaklar...
Başbakan'm hesabı şu: A\rupa
Parlamentosu'nda "Türkive'ye
Ha>ır"cı sosyalist grupta Ingılizlerin 63
mıllet\ekilı var. Parlamentodaki 87
İngilizden 63'ü Sosyalist Grup'ta. Her
halde hepsi birden "Hayırcr* değil. ama
öyle varsavılryor. Ve bunlar tüm
Sosyalıst Grup'un yüzde 30"u'.
Başbakan Çillcr'ın amacı."Havırcı
tngüizleti" Türktye lehıne çevırmek.
Bunun yolu da ol^a olsa Işçi Partisi
lidennin ayağına gidip "Abi n'olur
seninkiler bize he desin de, sana da
yarasın bana da" demek. Başbakan
Çıller bdniyor ki Tonv, Blair. bir Tansu
Çiller'dir. Parmağını şaklattı mı en
yüksek biirokratından en deneyımli
politikacısına kadar \e hele hele A\rupa
milletveküleri. herkes e\ pençe di\an
durur. Başbakan Çıller sanıyor ki Tony
Blaır. "Eh madem siz ayağtmıza
kadar geldini/. sizi kıracağımıza
kafanu/ı kırarız. Ben arkadaşlara
söylerim. evet derler" dryecek.
Başbakan Çiller acaba biliyor mu ki.
1979dan beri Türkıye"ye kol kanat
geren Muhafazakâr Partı'nin yennı
alması beklenen İşçı Partisi. 16 yıldır
Türkiye'de ınsan hakları ve demokrası
karşıtı her girışımı en sert şekilde
EDİP
EMİL
ÖYMEN
eleştirmıştır. Bizce
Başbakan Çiller.
Londra'ya gelip
Tony Blair ile
görüşmeden önce
damşmanlan ona son
16 yıhngazete
kesiklerini fotokopi
wmmmmmmmmmmmmmm
yap'P versinler. Belki
uçakta gazetecilerle
konuşmaktan fırsat bulup bir ara göz
atar da kiminle hangi konuyu
konuşmaya kalkışmak için 2500
kilometre yol teptiğinî fark eder...
A\ rupa ile Türkiye arasında Gümrük
Birliği kunılması hakkında görüş
belirtenlerin akılda tutmalan gereken
basıt bir denklem var: "Türkiye'yle
Gümrük BirliğPne hükümetlerden
evet. ama Avrupa kamuovundan
hayır." Avrupa Birliği'nın Türkiye'ye
eh\en koşullarda satacağı otomobiller.
buzdolaplan. telev izyonlar ve daha neler
neler hükumetlerin ağzmı sulandırıyor.
Ama Avrupa halkt. kendi oylanyla seçip
Avrupa Parlamentosu'na gönderdikleri
milletvekılleri aracılığıyla Türkiye'yle
bu kadar yakın ticari ve ekonomik
ilişkiye girişeceklerse Türkiye'de malum
konularda gerçek adımlar atılmasinda
ısrarlı. Bunlar olmadan. Başbakan
Çilier'in Ingiliz tşçı Partisi liderini ikna
turuna çıkması alaturkalik. Hem de
yumurta kapıya dayanmışken. Ama
bunu kaç kişi görüyor? Avrupalıyı çok
çok iyi tanımiij olması gereken bir dış
siyaset yazanmız bıle. daha geçen gün,
"Ğümrûk Birliği'nden vararlanıp
tam üyeliğe gideceğinizi
büiyorsanız..." diye yazabüiyorsa. lkisi
arasında hiç ilışkı olmadığını'dikkate
almadan, Gümrük Bırliği karanntn
bıçak sırtında olduğunu görmezden
gelerek tam üyeliğin ise hiç
olamayacağını göremeden...
Dünyavar, dünyacıkvarKasımı bekliyormus, bu > ılki ilk
kar. Ekim biter bitmez tam gece
yansında ürkek bır beyazlıkla
süzûlmeye başladı gökten. Bu
mevsimin başını ve sonunu pek
sevmiyorum. Kartopu neşesinde
degil. ergenlık çağının çatlak
sesinde yankılanıyor zaman.
Yollarda kararsiz beyazhktan çok
sınlsıklam nem var. çamurdan
korunmak için kurtanlmış incc
şeritler anyoruz: bulduğumuzda
gülünç bir sadakatle ilerliyoruz
kuru yol kınntılanna. Belleğimde
sınırlarını bilmediğim yeşil ovalar
dans ediyor. Çıplak ayakla bir o
yana bu bu yana savrulmanın
keyfini canlandınyorum. Ova
benı dıkkatle ızliyor. ama güçlük
çıkarmıyon istediğım yere
ıstediğım adımlarla yürüyorum.
koşuyorum Sınırlanmamışlık ne
güzel! Ne kentin az sonra bitecek
yollan. ne çamur ablukasındaki
kuru şeritler, ne karşılanna
çıkmandan nefret eden düşman
kalabalıklar... §u koca dünyayla
eşit, hakh aıyalog ne güzel! Onun
yüceliğini unutmadan. ama bir
köşesine sıkışıp geri kalan her
ijeye körle^meden. özgürce
sevinmek ve acı çekmek ne
güzel! Insanlar neden dünyayı
küçük lokmalar halinde kolay
yutabileceklerini sanırlar'1
Neden
kendilerini inceeik şeritlere
mahkum ederler? Neden
•sınırlılık" daha makul bir
mutluluk yolu savılır? Küçük
dünyalar dünyasında yaşıyoruz.
Adam aşıksa her şey bitiyor. Elde
etmeli sevdiği kadını. O çekici
mutluluğa yavaşça uzanmanın
tadını bıle tam çıkaramıyor. illa
ki bır an önce eline alacak ve
hırsla bitırecek gizemh
coşkusunu. Ve çabuk geçen sayılı
günler sırasında dünyayı
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
unutacak. Hatta uzayı.
gezegenleri, yıldız kümelerini. Ta
ki bır göktaşı kafasına isabet edip
onu yaşama döndürene kadar...
Adamın eski *unutulmaz*
aşkıvla bugün arttk istese de
unutamayacağı sıkıcı ilişkisinden
tutun. mahalle kav galanna kadar
uzanın. încir çekirdekleri hep boş
kalıyor ve sanki hiç bitmeyecek
ömürler büyük bır cömertlikle
anlamsız gürültülere savruluyor.
O an ne Afrika'nın ince boyunlu
ve deva&a başlı çocuklannın
gözlerindeki hüzün, ne Latın
Âmerika'dakı kanlı darbeler. ne
yanıbaşımızdaki işsizlik. ne cep
ve gonül yoksulluğu.. Bırevsel
sıkıntılan aştığimız görüntüsünü
verebümek için bu dar kavgalan
ve gürültüleri elimizın tersıyle
itmeyi deneyelım bir. 'Cilke
çapında" düşünüp duyumsamaya
çalışalım. Siyaset dünyasma ilgı
gösterelim: hem de en az ilk
ezaninı okuyan müezzmın ya da
ilk gittiği maçta takımının golüne
sevinen seyircirtin coşkusunda
yaklaşahm siyasete. Falanca parti
hderinın fılanca partilere karşı
dayılanmasında taraf olahm;
dahası "Vur, vur!" diye tempo
tutalım: birine alkış yağı.
ötekilere yuh çekelim... Nereye
geldik° Çok mu yükseldik0
Çamurdan uzak sınırsız ov alarda
koşmak bu mu? Gezegenlere ve
y ıldızlara daha mı çok yaklaştık?
Açlığı. yoksulluğu daha mt derin
özümsedik? Bilmem hangi
ülkede bulunan yüzlerce yıllık
mumyada kendi geçmişımizi
merak etmenin heyecanını
vakalayabiliyor muyuz şimdi? Ya
da 40-50 yıl ormanda kendi
halinde yaşadıktan sonra 'uygar
dünya'va çıkan adamın
fotografinda kendimize ilişkin
bazı ürkek 'acaba' sorulanna
yanıt arayabıliyor muyuz? Şu
gazetelere bir bakın! Bakın ilk
sayfalanna ve köşe yazılanna! Ve
sorun kendi kendinize: Yaşam bu
mu? Bu kadar dar mı? Hani
evren? Hanı klasıkleşen
romanlann ve müziklerin esin
kaynağı? Hani ölüm ve
ölümsüzlük? Hani sınırsız
ovalardaki koşar adım yeşillik?
Kenan çamurlu bu ince şeritten
yollar az sonra bitmeyecek mi?
Dünya bu kadar küçük mü?..
Devlet, talimatlar
ve kitlesel depresyon
PARIS
Gaddar insanlara karşı
savaşmak zorunluğunda
bulunan ınsanlar
arasında aşırı şişmanlar
da var. Kımilcri onlarla
alay etse bile. asıl sorun,
talimatı uyguluyoruz
deyip bınbir engel ortaya
çıkarmaktan adeta zev k ^^mmmmmmmmmm.
duyan dev let memurlan
Elbette kı tümünü kastetmiyoruz
bunlann.
Evet. devlet, galiba her yerde o denli çok
belge üretiyor kı. memuru da, vatandası
da. depresyona düşürecek duruma
getiriyor dersek. hıç de yalan söylemış
olmayız. Al başını, vur duvara! S'oksa
yeterince paran ve mücadele gücün,
büyük olasıhkla görünecektir uzaktan
hastanenin yolu...
Bu duruma örnek oluşturacak bir olay
da geçenlerde gözlendi buralarda.
Kadıncağız dev let memuru. gelmiş
kadrolu statünün eşiğıne.
Eee, ne olmuş yanı. diye düşünenleT
çtkabilir Ancak günümüzdeki ışsizler
ordusundan kurtulııp hayalını yeniden
sağlama bağlamak. az şey mı ? Bunun
sancısını çekenler bılir, yoksa masa
başmda ahkam kesenler değıl.
Efendim. biz gelelim şimdi. 42
yaşındakı Bayan SylvianeMescam
adındakı memura. Basit işlerde çalışıyor.
Fakat. yaptığı her şey doğru düzgün. Gel
gör ki. geçenlerde. günlerden bir gün,
Milli Eğitım Bakanhgı'na bağli bir
doktor, gerçekleştırdiğı muayeneden
sonra "aşın şişmanlık hastalığr teşhisini
MtŞEL
PERLMAN
koyup Bayan
Niescam'ınbinbir
zorluk ıçinde
debelenmesine neden
olmuş. Olay şöyle
başlıyor:
Görevine giderken
bindiği otobüsün sert
mmmm^mmmmmmmmmm ^ir
frenlemesiyle
"~"^™~~~"^ sakatlanıyor.
Sonuçta, ikı ayhk bir süre için verilen bir
doktor raporunda muayeneye gelen
doktorun 2 ayı -az da olsa- aşan bir
istirahate karar vermesi işleri kartştırdı.
Kısaca. istirahat dönemi 36 günü aşan
durumlarda rektörlük. tahmata uyarak
v ilayetin tıbbi komitesinı harekete
geçırmiş. İşte. Bu mercim sorumlusu
doktor "aşın derecede şişmanlık"
gerekçesiyle kadıncağızın bundan böyle
resmi dairede çahşamayacağı karanna
varmaz mı? Şimdi. gel de ayıkla pirincın
taşını bakalım...
Bayan Sylviane Mescam elleri kolları
baglı kalmadı elbette. Kaldı ki geçen
hafta, öğretmenmiş. idan memurmuş.
ögrenciymiş. düzenlenen destek grevine
katıldı.
İkinci bir ekspertiz sonucu da olumlu
çıkmca bu iş noktalantr gibi oldu.
"İhthatir olmakta yarar varsa da Çretil
rektörlüğü şimdi her şeyin
tamamlandıgını bildırdiği gıbi yemek
pişirmesini bılen. ortalığı temizleyen
Sylviane'ın aynca kadroya alındığını da
açıklamış.
Herkes dirsek dirseğe... İşte, sevgi
dediğin böyle olur!
En
körpe
mallar
burada
FUipinler'in başkenti
Manila'ran en işlek
caddelerinden
birinde bulunan
manav dükkânını
işleten kan koca,
bebeklerini
bırakacak kimseleri
olmadıgından minik
vavruyu her gün işe
getirmek zonında
kalıvoıiar. Patates.
domates ve soğanlar
arasındaki boş
tezgâhaitinayla
yatınlan üç ayhk
minik bebek
çığhklanyla ortahğı
ayağa kaldınyor.
Bebeğin annesi,
çocuğunun satıhk
olup olnıadıgını
soran kişilere yanıt
vermekten iş
yapamadığından
vakınıvor.
Olsun, yaşananlarhâlâ taze...biliyorum. Bu yazınm
yayımlanması geç kalacak.
Hessen eyaletınin en büyük kentı
Frankfurf ta Main lrmağı
kıyısında bu hafta yaşayanlar ya
da yaşananlar daha önce
okunmalıydı. Vilbeler
Çaddesi'ndekı özgün Hindistan
ve Pakıstan yemeklennin yendiğı
Tandori Re^aurant'da 1955
doğumlu iran asıllı Hassan
Hashemi-Dehkordj'nin sulubova
resim sergisi açıldı. Resımler 370
Alman parasmdan başlay arak
1200'e kadar çıkıyor. Alıcıva pek
rastlanmadı. Oysa kırmtzılar
kırmızı gibi, mav iler ise tam
gökyüzü rengindeydı. Figürlerde
gizli acımasızlık, acı. acıkmışlık,
acıklıhk...
Xra, Bartholomeus anısına
kırmızı kum taşından yapılan
katedralin çanı çan-çan çalarken.
ırmak üzennde yükleme ya da
boşaltma yapan kocaman gemi de
bön bön böğürdü. O sırada
Hauptvvahce Meydanfnda sağa
yanaşmış büv ükçe otobüsün
içındeki adam da bir avaza
bağınyordu. Yollar trafığe
kapatılmıştı ve maraton yanşı
yapılmaktaydı. Sonbahar
yapraklan yağmurla ciheleştı.
Kızılkahve çınar yaprağı. onurlu
bir savaşçı gibi dıkeldı suyla
buluşunca. Şemsıyeler açıldı.
Yapraklar doğal bir süs gibi
parıldadı yollarda.
Genç, ihtiyar. kadın. erkek herkes
koşuyordu. Stadt diye anılan
küçük kıhsenvn önünde yaşlı bır
kadın sağ ayağıyla da tcmpo
tutarak \e kınşık. kemiklı.
romatizmadan eğrilmiş ellerini
birbinne \ urarak koşanlara destek
olmaktaydı. Bedenlerımn ısyanına
yenık düşenler. ciğerlennin ani
grev karanna boyun eğenler de
FRANKFURT
ClSTÜN
AKMEN
vardı elbette K.imı kenara
çömelmış soluklanıyor. kımileri
ise çöp kutulannm başında içini
boşaltıyordu.
Ertesi gün Main lrmağı'nın Ren
ile birleştiği verın hemen hemen
30 Km yukansındaki Maınz'de.
Favwite Park Hotei salonlarında
Ba^konsolo^ Görsel Demirok
cumhuriyetimızin 72. kunıluş
vüdönümü kapsamında
düzenlenen resepsiyonda
"Cumhuriyet bir azim ve irade
eseri olarak ha>at bulmuştur.
Llkemizin insanlan hangi kökene
ve inanca mensup olursa olsun.
ülkemizin neresinden olursa olsun
her zaman beraber ve birtikte
olmuşlar. a> nı siperlerde şehit
olmuşlardır*" dediğınde. özellıkle
Alman konuklar nedense coşku
içinde alkışlayacaktı. Türkıye'de
artık kalkınmada bölgeler arası
farlıhğm giderek azaldığmt işaret
eden başkonsolos, GAP'ın
Türkıye'ntn de bölge halkının da
kaderini değiştirecek bir proje
olduğunu aniattığında. Almanyah
bır Türk ışadamının ceylan gözlu
yetişkın kızı babasının koluna
gırerek "GAP ne baba" diye
soracaktı. Dün de Atatürkçü
Düşünce Demeği Hessen Evaletı
Şubesi'nin Holiday lnn OteU'nde
düzenledıği panelde heyecanlandı
ınsanlar. Türkiye Barolar Birliği
Başkanı Önder Sa\; Anıtkabır'i
yakanz. y ıkarız dıve cartlayanlara
yanıt olarak "Anıtkabir'e
çakılacakbir kibrit, önce çakanın
kendi sakalınıyakacakür"
dev ince, salon anıden çamaştr
teknesı gibi çalkalandı.
Akşamlan bizım lstanbul'un
Çiçek Pasajı benzeri (kırmızı gül
satan Çingenesı. smirsiz ve onca
hesabı kanştırmayacak denli akıllı
garsonlan ile tam ömeği)
Sachsenhausen'de gri sırlı.
lacıvert bordür dekorlu porselen
testılerden elma şarabı içen
Almanlar, bu kerre sanınm daha
da aydınlandılar.
Sachsenhausen'de dostluklar
çabuk kuruluyor. hızlı yürüyor.
Kimi Türkler. kimi Almanlar'a
cumhuriyeti. bagımsızlığı ve insan
gibi yaşamanın ınsanhğmı anlattı.
...biliyorum. Bu yazının
yayımlanması ıster ıstemez geç
kaîdı. Olsun. Bu hafta yaşayanlar,
yaşananlar v e yaşatanlar daha
hâlâ taze...
Polonya, geçmişiyle hesaplaşıyor
• Siyasi gözlemciler.
cumhurbaşkanlığı ilk tur
seçimlerinin, eski
Dayanışma Hderi ve
şimdiki cumhurbaşkanı
Lech Vv'alesa ile eski
komünist, yeni sosyal
demokrat Aleksander
Kwasniewski arasında
geçeceğini belirtiyorlar.
Dış Haberier
Strsisi - Polon-
va'daki cumhur-
başkanlığı seçim-
lerinin ilk turu
bugün yapıhyor.
Bu ilk tûrda
yüzde 50'nin
üzerinde oy al-
nvayı başaran 13
adaydan birisi
cumhurbaşkanı
olacak. Aksi halde en çok oyu alan
iki aday. ikinci tura katılma hakkı-
nı elde edecek. Binnci turun. şım-
dıki Cumhurbaşkanı Lech\Va\esa
ile eski komünist. yeni sosyal de-
mokrat Aleksander Kwasniews-
ki'nin zafen ile sonuçlanması bek-
leniyor.
LechAValesa
Bugün gerçekleşecek olan se-
çimden 36 saat önce yapılan ka-
muoyu yokl,amalannm sonuçlanna
göre Kwasniewski. çok az farkla
Walesa'nın önünde görünüyor.
Kwasnkwski'nin popülaritesi
yüzde 32-34 arasında seyrederken
Walesa'nınki yüzde 29-31 civann-
da eörülüvoT. Söz konusu her iki
Walesa*nm en güçlü rakibi Kvvasnievvski. eski bir komünist olmasından dolayı şiddetle eleştiriliyor.
aday da açık farkla diğer adaylann
önündcler. Örneğin. Jacek Kuron
yüzde 9-11 arasındaki oy oramyla
üçüncü sırada yer alıyor. Kalan 10
adaydan hiçbirisi yüzde 6"ya bıle
ulaşamıyor.
Aleksander Kvvasnıevvski. De-
mokratikSolBirtik(SLD) adında-
ki eski komünistkrden oluşan ve
1993 senesinden beri süregelen ko-
alisyonda hükümetin güçlü ortağı
olan partinin. 40 yaşındaki yakı-
şıklı ve konuşkan lıderi.
Aleksander Kv»asnievvski. piya-
sa ekonomisini gelıştırmeye de-
vam edeceöini. fakat bu arada yok-
sul halkı da korumayı ihmal etme-
yeceğini belirtiyor. Kwasnıewski.
Polonya'mn Avrupa Birliği \eNA-
TO'yaüyeliginidesteklivor. ancak
Moskova'nın ısteklerıne de kendi-
sınden daha muhafazakâr olan ha-
sımlanna oranla çok daha fazla du-
yarlı olacağını açıkça belli ediyor.
Vv'alesa"nın bu en yakın rakibi.
1989"dan önceki komünist rejimi
desteklemiş olmasından dolayı
seçmenlerin tepkisini çekiyor. Kar-
şıtlan. Kwasnovvski"nin başa gel-
mesi durumunda dayanışma hare-
ketınin son bulacağından kuşku
duyuyor ve bütün gücü ele geçirip
ülkeyi yavaş yavaş eski günlere ge-
ri götüreceğınden korkuyor.
Dayanışma'rnn Hderi
Şimdiki Cumhurbaşkanı Lech
NValesa'tıın yıldızı. 1980 yılının
başlarında komünizme karşı dire-
nen Dayanışma Hareketı'nin Hde-
ri olarak parlamıştı. Fakat iktidar-
da geçirdiği yıllar popülaritesinin
azalmasına yol açtı.
Walesa en çok saldırgan üslubu
ve uzlaşmacı politikalardan nefret
etmesi ile şimşekleri üzerine çek-
ti. Aynca Dayanışma Hareketi son-
rasındaki geçiş döneminde çekılen
sıkıntılardan dolayı da suçlandı.
Başta Katolik Kilisesi olmak üze-
re pek çok kişi Walesa'yı Kvvasni-
evvski'yi yenebilmek için gerekli
olan güçlen birleştirebilecek tek
adam olarak görüyor
Komünizmden demokrasiye ge-
çışın sembolü olarak görülmesi v e
iyı ve kötü yönleriyle halkın en ıy i
tanıdığı politikacı olması Wale-
sa'ya puan kazandınyor. Walesa.
özelleştirmeyi hızlandırmayı ve
Polonya'nın Avrupa Birliği ve NA-
TO'ya girme çabalarına kııvvet
vermeyi amaçlıyor.
Topİam nüfusu 38 milyon olan
Polonya'nın 28 milyon seçmeni oy
verme işlemine bu sabah TSİ ile
saat 07.00'de başlayacak. Işlem.
akşam 21.00'de sona erecek.
Gürcîstanda cumhurbaşkanlığı seçimleri
Liderlikiçin en güçlü
aday yine ŞevardnadzeDışHaberierServisi-Gür-
cistan'da bugün cumhurbaş-
kanlığı ve parlamento seçim-
leri yapıhyor. Devletbaşkan-
lığı için 6 aday yanşıyor. Sı-
yasal gözlemciler bu aday-
lann ıçinde şimdiki devlet
başkanı EduardŞevardnad-
ze'ninkazanma şansının çok
yüksek olduğunu ıleri sürü-
yorlar. $u adaylar seçıme ka-
tıhyor.
# Eduard Şevardnadzc
68 vaşında. Eski Sovyetler
Birliği Dışışlen Bakanı. Gor-
baçov döneminde sılah.sız-
lanma ve ikı Almanya'nın birleşmesi gibi
konularda önemli rol oynadı. Aynı zaman-
da 1973"ten 1985'ekad'arGürcistan Komü-
nist Partisi liderhğını yaptı I992'deTiflıs'te
parlamento sözcüsü seçıldikten 7 ay sonra
Devlet Başkanlığf nagetinldi.
# Dzhumber Patiaşvili: Sosyal Adalet
Sendikası Başkanı. 1985-1989 arası Komü-
nist Parti liderlığinı yürüttü. 1989'da Sovyet
askerierinın nisan ayında Tıflıs'te yönetim
karşıtı gösterilen kanlı bir şekilde bastırma-
sından sonra partiden istifa etti. O tarihten
bu yana Tanm Kooperatifleri'nin başkanlı-
ğını da yapıyor.
" • Panteteimon Giorgadze: 70 yaşmda
Sovyetler Bırhğı döneminde Komünist Par-
tı'nin başkanlığını yaptı. Patıaşvılı'nın baş-
kanlığı döneminde partinin askerı kanadı-
nın sorumlııluğunu yüklendi. Şevardnad-
ze'yi hedef alan başansız suıkast ginşımı sı-
rasında, güvenlıği yeterince sağlamadığı ge-
rekçesıy'e emniyet teşkilatı lıderlığınden el
çektirilen igorGiorgadze'nınbabası. 19X9
ile 1991 arasındaki dönemde
gümrük müdürü olarak görev
yaptı.
• Akadi Bakradze 67 ya-
şında. Komünist Parti'ye mu-
halefetıv le tanınıyor.
• Roin Liparteliyani: 44 ya-
şında. Tanm Partisi Hderi.
• Cartlos Garibaşvili. 41
yaşında. Hukukçu.
Pariamento seçimleri
Parlamento seçımlerine top-
lam 54 partinin katılmasına
Eduard Şevardnadze ^ 1 ^ " ) ^ " ^ n s ! tenım OT
Partılenn 235 sandalyeh parlamentoya gi-
rebılmeleri için toplam oylann en az yüzde
5'inı alması gerekiyor. EP -Hükümet yan-
lısı partiler Şevardnadze taraftndankurulan
Gürcistan Halklan Birliği pazar ekonomı-
sini ve özel mülkiyeti savunuyor. Sosyalist
Partiortanın solunu temsil ediyor. Gürcü
Muhafazakâtiar Birliğiköklü ekonomikde-
ğişiklikler ve pohtik reformlan gerekli gö-
rüyor.
# Komünist partiler: Panteleimon Gior-
gadze başkanlığındaki KomünistParti. top-
rak mülkıyetıne karşı çıkıyor. Dzhumber
Patıaşvihnin liderliğındeki Sosyal Adalet
Biri'tgitoprak mülkiyetini sınırh tutmak kay-
dıyla destekliyor. Stalin in Komünist Parti-
si seçımlere ilk kez katılıyor.
• Millıyetçı Partiler: Nodar Notadze ta
rafindan kurulan BirleşikCumhuriyetçiPar
ti Rusya ile tşbirliğine karşı çıkıyor. Muha
fazakâr Parti monarşık yönetimı sav unı
yor. Milliyetçi Demokratik Parti aşın sa
kanatta yer alıyor.