Katalog

ı KASIM 1995 PERSEMBE CUMHURlYET SAYFA HABERLER )SP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, Kültür Bakam Sağlar'dan kayıp tablolar için yanıt istedi Yah yangmnıat soru rgesı• DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan, hazırladığı 10 maddelik soru önergesinde, Kültür Bakam Fikri Sağlar'dan, devlet arşivindeki sanat eserlerinin talam ve bakanlık bünyesindeki usulsüz işlemlere ilişkin savlara yanıt istedi. Gürkan, "Bugüne değin, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün sorumluluğunda t sanat eseri niteliğinde kaç tablo kaybolmuştur" diye sordu. VNKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - DSP. Sa- id Halim Paşa Yahsı yangını ile Kültür Bakan- 'hğı'na bağh Güzel Sanatlar Genel Müdürlü- ğû'nde yaşanan kayıp tablolar olgusunu Mec- iisgündemine getirdi. DSP Ankara Milletvekili Uluç Gürkan. ha- zırladığı 10 maddelik soru önergesinde. Kül- tür Baitanı Fikri Sağlar'dan, devlet arşivindeki sanat eserlerinin talanı ve bakanlık bünyesin- deki usulsüz işlemlere ilişkin savlara yanıt is- tedi. Cumhuriyet'ın bır süre önce kamuoyuna "Kayıp Tabİo SkandalT başlıklanyla duyur- duğu haber dızisıni önergesine dayanak oluş- turan Gürkan. "Bugüne değia, Giizel Sanatlar Genel Müdüriüğii'nün sorumluluğunda sanat eseri niteliğinde kaç tablo ka>bolmuştur* dıye sordu. Gürkan"ın, Sağlar'a yönelttığı sorular- dan bazılan özetle şöyle: -KültürBakanhğıbüm'esindekiGüzelSanat- lar Genel Müdüriüğü'nün sanat niteliğt bulu- nan tablolar ve diğer sanat eserteriyte ilgili de- mirbaş kayıtlan.gerek süresigerekseiçeriğjba- kunından ne ölçüdegüvenitir sayüabilir? Dene- yimlibîr Kültür Bakamolarakkayıtlanngüve- nilirliği ve ciddiyeti için ne gibi önlemler alma- yi düşünüvorsunuz? - Bugüne değin, Güzel Sanatlar Genel Mü- dürlüğü'nün sorumluluğunda sanat eseri nite- liğinde kaç tablo kaybolmuştur? Sözde hasar tutanaklanna dayamlarak kaç tablo resmi ka- yıtlardan düşürülmüştür0 -SaidHaliin Paşa^ ahsıyanguunda.de>1etar- şivinde bulunan kaç tablo yitmiştir? Yiten tab- lolann asıllannın kopvalanyla değiştirildiği id- dialannı ciddiye alıp soruşturmay» düşünüyor musumız? - Basbakan'ın talimatıyla. yanan yalıdan Başbakanlığın diğer bırimlerine nakledilen tab- lolar var mıdır? Bu tablolann asıl ya da kopya olduğu konusunda bir bilgi var mıdır? - Kayıp tablo vesanateserierini tazmin ama- cıyla. Kültür Bakanhğı adınaHaâne avukatla- n taranndan son otuzyılda kaç dava açümıştır ve kime karşı açılmıştır? - Bir bölümü için delil yetersizliğı nedeniy- le tazmin olanağı bulunmayan, oysa her biri yüzlerce milyon lira değerindeki kayıp ve söz- de hasarlı tablolann izini sürmek üzere bakan- lığınızca ne gibi idari işlemler yapılmaktadır? - Sergiknen ya da depolarda saklı turulan devletarşivindeki bazıtablolannebatlanile ko- nu adlannın, bulunabilen demirbaş kayrtlarry- la uyuşmadığı ortaya çıkmıştır. Bu durumda ban tablolann kopvalamla değiştirilmiş olabi- leceği kuşkusu ister istemez akla gelmektedir. Türkiye1 nin gerçekçi bir sanatenvanteriçıkar- ması;yerti veyabancı sanattarihçilerinden olu- şacaksağkkkbir eksperttzdenetimiyapmasıge- rekmezmi? - Güvenilir olmadığı ve görevini sağlıkh ola- rak yapmadığı mahkeme karanyla saptanmış bulunan Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün elinde Türk Ocağı, Milli Kütüphane ve lstan- bul Resim Heykel Müzesi'ne ait iade edıldiği kayıtlı kaç tablo vardır? Bu tablolar. iadeleri- nin istenmesine karsın nıçin gereği yapıhp ia- deler gerçekleşmemektedir? Bu tablolann han- gileri kaytp ya da hasarlıdır? -Hayaligaieri vekorolaraatannuşkaçbakan- lıkpersoneli Ankara'da geçki. ama devamlısta- tüde çahştırumaktadır? - Kültür Bakanhğı genelı ve Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü özelinde toplam kaç kişi sa- natçı kadrosunda bulunmaktadır? Bu kişilenn kaçı gerçekten sanatçıdır ve kaçı gerçekten sa- natsal bır etkmlik göstermektedir? - Said Halim Paşa Yahsı yangını ve onca tab- lonun kaybı. kültür variıklanmtz konusunda özel ve gerçekçi bir güvenlik sistemine vönelin- mesi konusunda Kültür Bakanhğı'nı artık harekete geçirecek mi? ARAYIŞ Başbakan Çiller, Ocak 1995*te dönemin Başbakan Yardımcıs» Karayalçuı'la İstanbul'un sorunlanna el kov- duğunu açıkladığı basın toplanttsında. Arkada. Said Halim Paşa Yahsı yangını sonrası akibeti henüz biMnme- yenFefixAuguste(^mentMn 776x387cmebadanndaki^ÇökkAv^adhtabtosugprünüvTM-.lHATlCETL'NCER» Tarihi yalı Yangında ciddi şüpheler HtlLYA KARABAĞH ANKARA - Said Halim PaşaYalısı y angını. tarihi me- kânlann ılkel yöntemlerle ko- runduğunu orta\ a çikanrken, yangın konusunda soru ışa- retlerıçoğaldı Yahnın.TL'R- BAN'ım sorumlulugu döne- tnınde 20'yeyakın özel koru- ma görevîısı tarafmdan ko- runduğu, Basbakanhğa dev- redildıkten sonra söz konusu personelın ışine son \ enldiğı öğrenüdı. Yaklaşık 4 bıne ya- kın yapıtın bulundugubelirti- len Ankara Resim ve Heykel Müzesi'nde alarm. erken yan- gm uyan sistemlen bulunmu- yor. Emnıyet Genel Müdürlüğü Kaçakçilık Daıre Başkanı Tuncay Yılmaz. koruma ışle- rnınde yetkılennin sınırh ol- duğunu söyledı. Tanhi yerle- rin. bağlı oldu|u kuruluşlarca korunmasının ilgili yasalarla hükme ba|landıgını kayde- den Yılmaz, Said Hahm Paşa Yalısfnın bu nedenle Başba- kanhgm koruması altında ol- du|unubildirdı. Daıre olarak düzenledıkle- ri ve ilgili kuruluşlann yetki- lılennin katıldığı koordinas- yonkurulutoplantılannda ko- runmakonusuna ağırlık veril- dığinı belırten Yılmaz. "Biz yalnızca uyarabüir \a da ya- pılması gereken işlemleri an- latabiliriz. Başka bir şey yap- mamız olanaksız1 " dıye ko- nuştu. Bu tür facıalannönien- mesinde Batı'da teknolojinın en.yeru yöntemlennin kulla- mldıgma ışaret eden Yılmaz. olaym yangınla sınırlı tutul- maması gereklıliğını vurgu- layarak şunlan söyledi: "Özel güvenlik sistemi ku- nılnıaİLAlarm düzenisağlan- malı. Bombakoaulabilirya da içeriye silahlı birileri girebilir. Dedaktör kullanılmalı. Du- mana karşı uyan sistemlen var. Erken vangın sistemi bu- lunursa itfaiyenin durutna müdahalesine kadar olan sü- redesistemdevre>egirecektir. Yani öncelikle fıaki ve teknik ortam sağlantnakr Ankara Resim Heykel Mü- zesi'nin de mekân güvenliği, korunma ve saklanmay5nün- den uygunkoşullar ıçermedi- ği uzman raporlarınca kanıt- landı. Anadolu Oniversitesi EğitımFakültesıöğretim üye- si Prof. Dr. Fikri Cantürk ve Gazi Ünıversitesi Meslekı Eğitım Fakültesıöğretim üye- si Doç. Dr. GönülGültekin'ın müzeye ilişkin geçen ay dü- zenledıklen raporda, müze- nin sağhkh koşullar içermedi- gi şöyle açıklandı: "Türk re- sim sanatı tarihi içinde tanın- mı; sanatçılara ait bu değerli tablolann depolama koşuüa- nnın, çağdaş müiec'uikölçüt- lerine göre olmadıgı göztem- lenmiştirr Almanya tçişleri Bakam Kanther'm açıklaması tepkilere neden oldu Çifte vatandaşhk tarbşması• Almanya Içişleri Bakanı Kanther, Alman vatandaşlığına geçen yabancılann yeniden eski vatandaşhklanna dönmeleri halinde Alman vatandaşlığını kaybedeceklerini söyledi. Yeşiller Partisi milletvekillerinden Türk kökenli Cem Özdemir, "Kanther'm bu çıkışının Hıristiyan Demokrat Parti içinde daha akılcı düşünen ve vatandaşlık yasasının yabancüara daha çok hak tanıyacak bir biçimde değiştirilmesini savunanlara yönelik olduğunu" belirtti. GURAYOZ BONN - Federal Almanya tçişleri Baka- nı Manfred Kanther, Alman vatandasjığına geçen yabancılann yeniden eski vatandaş- îıklanna dönmeleri halinde Alman vatan- daşlığını kaybedeceklerini söyledi. Alman yasalanndakı boşluktan yararla- narak bu yolu tutanlann Alman vatandaşlı- ğtndan çıkanlması içm yasa tasansı hazır- lanacagını belırten Kanther'm sözleri tep- kiyle karşıiandı. Federal Parlamento'daYeşillerPartisi mil- letvekillerinden Türk kökenli Cem Ozde- mir, "Kanther'm bu çıkışının CDU (Hıristi- van Demokrat Parti) içinde daha akılcı dü- şünen ve vatandaşlık vasasının yabancüara daha çok hak tanıyacak bir biçimde değişti- rilmesini savunan genç CDl lulara ve He- iner Geissler taraftarianna yönelik olduğu- nu" belirtti. CDL) içinde cıddi tartışmalann olduğunu belırten Cem Özdemır şunlan SÖN ledr. "Genç CDL "lular ve Heiner Geiss- ler taraftarian. vabancılara karşı partinin tutumunun deçişmesi gerektiğini ve vatan- daşlık yasasında değişiklik>apılmasınısav u- nuvoriar. Şimdiki durumun ihtiyaçlann ge- risinde kaldığını fark edenbu kanat karşısın- da Kanther, tutumunu sertleştiriyor görün- tüsü vermek istivor. tzun bir süredir sa\un- Anadolu Sigorta'da kaskonuz varsa, kazadan sonra . yapmanız gereken işlemler... Anadolu Sigorta, Türkiye'deki ilk "Anahtar Teslim Kasko" uygulamasıyla kasko anlayışına yeni bir boyut cJaha kabyor. Anadolu Sigorta'da yaptıracağınız "Anahtar Teslim Kasko" sigortası, bir ayrıcalıktır. Çünkü bir kaza durumunda, telefon edip haber vermeniz yeterii olacak. Hiçbir şeye karışmayacakstnız... hiçbir şeyle ilgilenmeyeceksiniz. Ne gerekiyorsa, Anadolu Sigorta ve anlasmalı olduğu yetkili servisler üsllenecek... yerine getirecek. Size yalnızca gidip Anahtar Teslim Kasko yepyeni olmuş aracınızı almak kalacak. Anahtar teslim... Aracınız aşağıda belirtilen markalardan birini taşıyorsa, bir Anadolu Sigorta Acentesi'ne ya da Türkiye İş Bankası Şubesi'ne başvurarak, bu ayncalıklı kasko hizmefinden yararlanabilirsin'ız. ANADOLU SİGORTA Anadftl» SSgarts, Mr TSritly. iş Be 'Anahtar 1*tlim Ka<ka* (iaarfanndan yorarUman anç tnarkalan: • Tobs • Renoul» • lodo • Stodo • Ford • Hon<lo • Opel • Merc«l« • Volkswog«r • Audı • Peugeot • BMW • Ijulu • Matdo • MıhubısSı • Nisvoı • Suıikı • Toyota • Hyuodoı • Kıo • Ciltoen • Chrysta • Otoyol Iveco Uy9»londıjı y%rl«r: Adana, Adapoıon, »moıya, Ankara, lolu, »ur.o, Çarum, Oa<nnl«B, Idirn», İ«»l, İıkendtrun, iılonbul, İtmir, ixmi«, Kayuri, Kır|«hir, T*kiraa(, Ionjuldsk Aynnt* aagTtçm Anc^bkı Sigotia JU«n»lm, G ^ M ü d i ^ : 0 7lt • 224 34 011* M. »<* *»**« 0 23Î 483 51 4S KaraoMc 0 372 316 27 77) dukkn 'çocuk vatandaşhğı' -kibbbunaço- cukça vatandaşlık diyoruz- savunulacak bir şev defildir. Hukukçutar da bunun pratft bir değer taşımadığını belirtiyoriar. Kant- her'm soriinü ettişi türden çifte vatandaşb- ğı önlevecek bir yasa teklifi hazıriayıp hazır- lamadığını bilımvonım. Pariamento günde- mînde bövle bir teklif yok." Parlamentoda öncelikle yabanctlarla ilgi- li yasanın ve yurtaşlık yasasının değiştıril- mesi gerektıgmi vurgulayan Özdemır, bu- nun dâ CDU içinde şimdıki durumun ger- çeklere uymadığını fark eden milletv ekille- ri, Yeşiller ve SPD'nin (Sosyal Demokrat Parti) katılımıyla vanlacak bir konsensûsle sağlanabıleceğıni söyledi. Çifte vatandaşlık konusuna da degınen Özdemır. Türk makamlannın Alman vatan- daşlığına geçenlenn Türki- ye'deki haklannı yitırmeye- ceği yönündeki açıklaması- nın bu durumu büyük ölçüde çözdügünübelirterek sözlen- ni şöyle sürdürdü: "Çifte va- tandâşolan I. kuşak yabanct- lardan bu hakkı almak çok anlamsızbir şevdir. Buinsan- lann kendi ülkeleri ile bağla- n çok kuv>etlidir. Ömürteri- nin önemli bir bölümünü anavatanlanndageçirdiler. 2. kuşak için de benzer bir du- rum sözkonusudur.3. kuşak- tan olanlar için ise daha değt- şik bir formül geliştirilebilir. Ben bu kuşaktan olanlara da 25 yaşlanna kadar çifte va- tandaşolmaimkâmnıntanın- masından yanavım. 25 yaşın- dan sonra hangi vatandaşb- ğın seçileceği konusundaki karan da bu durumda olan- lar verebiürlerr Türkiye AraşnrtnalarMer- kezi Direktörü Prof. Dr. Fa- nık Şen ıse Bakan Kant- her'ın sozlerini ile ılgılı gö- rüşkrini şöyle açıkladr "Kanther, akıntıya kürek çekiyor. Kanther*ın çıkışlan akılcı değil. Son avlarda Ht- ristivan Demokrat Parti için-1 deki 23 dolaymda genç mil- letvekili akılcı vaklaşımlarla yabancılar politikasına yeni bir yön vermek istiyortar. Başta Herman Gröhe ohnak üzere, genç milletv ekilleri uzun süredir vabancılara karşı sertbir politika u> gula- vanCDL'va yenibir renk ka- zandırarak. bu konuda akılcı bir tutumla, uzun vadede Al- man vatandaşlığına geçecek olan yabancılann kendi par- tüerinede yönelmeleriiçin ça- ba gösteriyorlar. Buolumluçıkışlar olurken, Alman tçişleri Bakanhğı'nı 1983'ten beri yöneten Zım- mermann 0bi Hıristivan De- mokrat politikaalar içinde sert politikası ile tanınan Kanther, hem çifte vatandaş- Itğa karşı çıkıyor hem de Al- man vatandaşlığına geçtikten sonra Türk vatandaşlığını da korumak isteyenleri Alman vatandaşlığından çıkartna tehdidindebulunuvor. Bu,ge- çerii kur-allara göre oldukça güç bir şevdir." TOKTAMIŞ ATEŞ Öner Yağcı ve 'Yediveren' Öner Yağct, uzun süredir beklenen ya da en azın- dan benim heyecanla bekledığim yeni romanını "Ve- diveren" adıyla nıhayet yayımladı. (') Bence Türk ede- biyatının ve roman sanatının en güzel örneklerinden biri olan "Kardelen "den sonra "Turnalar" ve "Gökyü- zune Akan lrmak"\a, Kardelen'ın tadını yakalayama- mıştırn. "Eğer dördüncü romanında da Kardelen 7 aşa- mazsa sitinir gider" endişesi içındeydim. Yıllar geçiyor, bekledigım roman btrtürlü çıkmıyor- du. Her karşılaştığımızda "Merhaba "dan önce, roma- nını sorar olmuştum. Sorunları ve sancıları olduğunu biliyordum. Ama ben. romanı ıstıyordum. Tüm değerlerın altüst edilmek istendiği, tüm güzel- liklerin iğdiş edilmek istendiği bir düzende ve zaman- da, Oner, karanlıklannı bir türlü yırtamıyordu. "Post- modern bir dünyada" kendine bir yer bulamıyordu. "Hüzün bu. Acı veriyor. Kanatıyor. Nasıl söylerbun- lan? Nasıl bir değışım bu, anlayamıyorum. Nereye gıt- ti değerlen? 'Söyle türküler yadigân kardeş' nereye gıttı? Bu o mu? Nasıl bir yenilgi bu, nasıl bır hançer, nasıl bıralçaklık? Ağlasam mı? Neyeyarar? Göğsüm- dekı alevi söküp almak için uğraşıyorlar yüzsüz yüz- süz. Bırakmamalıyım, yoksa bır kül kalır yazdıklanm- dan ve onlarhaktı çıkarlar. Ama suç bizim. Tutunama- dık birbirımize. Sevdamızı çoğaltamadık. Şaşırdık he- defimizi. birbirimizi yaraladık. Sonra hep aynı düş kı- nklığını yasadık..." (s.19/20) Ve Öner'in romanı sonunda "akmaya" başltyor. Kırk- lareli'nde "Sabahattin Ali Günieri"nden Sinop Şenli- ği'ne. Sıvas kıyımından Ayancık'a, Erfelek'e... Köy-Koop'lu Erdoğan'dan Sınop'ta (can dostum) Ural Armay'a, Aziz Nesin'den Rrfat Örnek'e, Kâzım Kartal'dan Kerim Korcan'a... Birçoğunu birlikte yaşadiğımız guzellıkler, Öner Yağ- cı'nın usta kaleminde yeniden can buluyor. Bu kıtabı okurken sık sık kuşkuya düştüm. "Acaba bana bu kadar güzel gelen şey, okurken aldığım bü- yük lezzet, paylaştığımız şeylerı yazması mı?" dıye dü- şündüm. Ama her sefennde bu duşünceyi hızla kafam- dan uzaklaştırdım. Öner, "Yed/Veren"de kendi dünyasını ve degerleri- ni sergiliyor ve ıçtenlikle savunuyor: "Küresellesme yalanı once dilimızi aldı avuçlanna. Konuşamaz olduk. Hep dinleyin diyorlar bakın, görün, yeter... Görselhğin tutsağı olduk. Konuşmanın yerini evrenselleşmeyalanıyla boyanan bırkaç sözcüklü slo- ganlar aldı. Popüler kultürun temelını oluşturan po- püler dıl egemen oluyor yaşama. Medya ınsanlann kendi dıliyle düşunmelerini, konuşmalannı önlüyor. Medyanm yalanlanyla uyurken, düşünebilir mi hiç in- san. konuşabilir mi? Aklımız imajla, göruntüyle bom- bardımana tutuluyor. Imgeler ve sımgeler dunyasın- da yaşatıyorlar bızı. Zengın dıle gerek yok ki! Sorular ve yanıtlar kendiliğınden uretıliyor sankı!... "(s.137) Anadolu karşısında istanbul'un kimı çevreleri, Öner'in tam bir bombardımanı altında: "Medyanm şımankçocuklan, entelzibidıler, sınıfat- lama heveslileri, gününü gun etmek isteyen soytan- lar, kara paranın fedaıliğıne soyunmuş olan eski deli- kanlılar, Bizans'a dönen İstanbul'da hıçbırşeye aldır- madan yaşam biçimlerını surdürüyohardı. Sanat da ona uygun hale getırilmemiş miydi zaten? Kımin sa- natçı olduğu bellı değildı. Sosyete sayfalannda boy gösteren kimılerinin adlannın yanında hep 'sanatçı' yazılıydı. ÜS * • • Insanı hiçe sayan, değerini yitirmış, züppeleşmiş, teslim olmuş aydınlann ıhanete yaran destekleriyle yeni, sosyetik bir yaşama bıçimi istanbul'u ve ülkeyi elinde oynattığını sanıyordu. Onlar bu oyunlannı oy- narken asıl tutsaklığı getırecek olan karanlık ıse onla- nn oyunlanna kimi zaman oyunbozanlık etse de asıl olarak sinsi sinsi gülerek ve bu yaşama duyulan öfke- yi kışkırtarak, onlann yaşam alanlannı kuşattıkça ku- şatıyordu. Dününu yadsıyan, kalemini, daktilosunu, bilgisayannı, fotoğraf makınesini. kamerasını, beyni- ni, bedenini kiralayan aydın bozuntulannın bu ihane- ti, tehlıkenın büyumesıne yol açıyordu ve onlar bunun farkında bile değildi. Yarattıklan düşsel dünyada ger- çeğın uzağında oyun oynuyorlardı. Kızmak bile gerek- sizdi buntara!.." (s.239) Sevgili Öner Yağcı "VedıVeren"i ortaya çıkaran şe- yi ve kendi değerlerine sarılış biçimini de şöyle anlatı- yor. "Evet ben türkümü söyluyorum! Ben de türkümü söyluyorum! Evet her şeye karşın turku söyteyenler o kadar çok ki. Ben hep tûrku soyledım, hep söylemek istiyorum, bağıra bagıra hem. Hep turkü söylemek is- teyenler o kadar çok kı. Belkı az. Ama öyle güzel söy- lüyoriar ki çoğalacaklar, bilıyorum..." (s.46) O Öner Yağcı. "Yediveren", Cem Yayınevı, istanbul, Ekim1995. 2 aylık sınır 9 aya çıkarıldı Promosyona Başbakanlık esnekliği ESRAVENER ANKARA - Sanayi ve Tı- caret Bakanhğı tarafından gazete ve dergilenn düzen- lediğı promosyonlara dene- tim getınlmesıne yönelik olarak hazırlanan tebhğ tas- lağının ilk seklinde promos- yona getinlen 2 a\ltk sınır- lama, Basbakanhk'ta 9 aya çıkanldı. Tebliğ taslağınm Başbakanlık'tan. görüşül- mek üzere ilgili kurumlara gönderildigi öğrenıldi Sanayi ve Tıcaret Bakan- hğı, son ayiarda bırçok ga- zetede başlayan yoğun pro- mosyon kampanyalannın. ıç piyasadaki üretımi ve tüke- ticiyı olumsuzyönde etkıle- mesi üzenne. promosyon uvgulamalanna denetım ve sınırlama getırilmesine yö- nelikbir tebhğ taslağı hazır- ladı. Sanayi Bakanhğı yetkili- leri^gazeıelenn uzun vadeli kupon karşıhğı bevaz e^ya. televızyon-müzık seti ve pors>elen takımlar gibi ıç pı- yasada ^atii} miktan sınırh olan ürünler için düzenle- dikleri promosyonlann, bu mallan üretenbirçok fırma- yı zor durumda bıraktığım belirttiler. Promosyonlarda \aat edilen bırçok ûrünün de pi\ asada satılan eşdegerleri- ne göre daha kahtesiz olma olasıhğı bulunduğuna dik- katçekenyetkıliler. "Ancak promosyona karşıhk tüketi- cinin korunmasına vönetik bir düzenleme bulunma- makta" dedıler. Iç piyasadaki üretıcının korunması için detebli|tas- lağına bir mal için düzenle- necek promosyonun 2 ay- dan uzun süreli otamayaca- ğını öngören bır hüküm konduğunu belırten yetkili- ler. "Bövlece gazeteİer bü- yükürünler için promosyon düzenleyemeyeceklerdi. An- cak Basbakanhk'ta taslak değiştirilmiş. Sınff,9aya ka- daruzanlmış," dıyekonuştu- lar. Promosyona denetim ve sınırlama getiren tebliğ tas- lağı. gazetelere, vermeyi ta- ahhüt etükleri ürünlerle il- gıh fabnka. üreticı fırma ve- ya ıthalatçı firmayla önce- den sözleşme yapma, \enle- cek Cırün ıçın Türk Standart !an Enstitüsü'ndenbelgeal ma zorunluluğu getinyor.