Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KASM 1995 SALI CUMHÜRlYET SAYFA
KULTUR 13
Sarkis'in, Kunsthalle Bonn'da şimdiye dek gerçekleştirdiği enbüyük sergisi açıldı
Geçıniştenbııgüne, bugünden geleceğe
NICMİSONMEZ
- Çalışmalannı sureklı değı-
şın. hardcet hahtide tutarak muzelenn
kcrusucüuk \e belgekme ozellıkknm
scrgulayjı bır sanatçınin retrospektıfı
yaıılabıİT mı1
Sarkis'ın. Kunsthalle
Bmnda ımdı>e dek en ğenış alan üze-
rııde a<,rûı sergısmı ızkyenknn aklına
geen ılk -.oru bu oluvor Lnlü yonetıcı-
sıPont\ısHulten''ınhazırladiği 'biyogra-
fil* sergıenvk ^on vıllarda 6n plana çı-
k<n Kun»t-und Ausstellungshalle der
Buıde-srepubhk Deutschtand. Niki de
Sant Phdle, Bemard Hciliger, Alexan-
deCalder'den sonra Sarl.ıs'ın 1970 ler-
dcı 1995 lere dek uzanan sanat seruve-
mnekaian buseruvenıyenıdenkuran
gcıış çapı bır vergıyı ızleyıcılere sunu-
yo-
îarkıs dahaönceGrenobk ve Utrecht
0*91) k«ntlennde açtığı toplu sergıle-
nrde de caha önce gerçekkştırdığı ens-
telısvonknnı farklı özelhklere gore ye-
nıcen vorumlamıstı Ancak Bonn'dakı
sergı ıçeıdığı yoğun kolay ka\ ranama-
\aı yapıavla ıçınden çıkılması zor bır
lahrentı cndınyor Çünkü burada sanat-
çi •jılmenışknnı bılınçh olarak gen pla-
na ;ckcreV son on > ıllık süreç tçınde ger-
çeUeştırdğ) çalışmalannı buvuteç altı-
na alıvor Sergının dıkkatı çeken en
onemlı O2ellıklennden bın de ozvaşam
ovkusunu (Istanbulluluğunu) ışlennın
arkasına ustaca yerleştıren sanatçının,
soii derece sorunlubırmımansı olanbu-
yuV sergı salonunu ses %e ışık ekmanla-
nyıa beAlı alanlara bolup ızkvıcıye bu
bolgeler etrafında yoğunlaşan duygu \e
düiuncelenn sıcaklığını aktarması Ser-
. ı\ mekânının ozellıklennden yola çıka-
rak Sarkı^in (duşunsel olarak) başlıca
dort bölüme ayırdığı sergisını bır gunun
farUı saatlennden yola çıkarak sabah,
ıkındı ak^am gece olmak uzere dörde
bolüp ırdelemek mumkun Bana göre
sergının \abah \e ıkındı bolumkn,
Kunsthalk'nın buyük salonunda yorum-
lanıvordu Sergıve geknlen su sesı ve
farklı neonlardan yayılan renklerk ade-
ta zaman ıçınde volculuğa da\et eden
bu>uk salonda. Sarkis'ın "Bir Satalit
Olarak Krutenau Sokağındaki OdarrT
(1989». "20. y\. He>keh" 0993-95),
arkıs"m Bonn sergısmden bır göruntü Önde "Bırbınnı
Isıtan EUer Heykelf. arkaplanda ıse"Manzara"
jk-/ enstalasyonu görülüyor. Sarkıs'in 1970'te Ago Mulas
tarafmdan çekılen portresı. serginın afısjerinde de yer ahyordu
~Gorunt«rO995) * g
"Hagia Sophia'nın Hamamından'"
(1987),"LuluSerisr(1986ı "Birbirini
Isıtan Eller* (1994) "Geıstesblıtz*
(1992) başta olmak ûzere tum sanat ya-
şamı bovunca sorguladığı konulan ele
alan çalışmalan,başvapıtlan belh bvr sıs-
tem ıçıne yerleştınlmıştı Buyük salo-
nun yansı 'sabah' dığer yansı da Hkin-
di' saatknne ozgu olan garıp bır ı>>ıklan-
dırma sıstemıyk duşun^el olarak ıkıye
bolünmuştu
Mûhûrienmiş zaman
Sarkıs'ın özellıkk sulubovalannda ıs-
rarla kullandığı kırmızı ve yeşıl renkk-
n, farklı çalışmalanna aıt olan neonlar-
dan çıkan san, turuncu \e bevazla bırk-
ılk bakışta her şe\ın bırbınnın ıçı-
ne gırdığı bır ızlenım uyandınyordu
Ama bu bolumde bırbınnden farklı za-
manlarda\e ^ehırkrdc gerçekkştınlmı^
olanbaijyapıtlann bırbırıyk kurduğudı-
yalog. ancak protesyonel bır ızk\ıcının
ka\ra^acağı göndermekrk bırbırıne
bağlanmi!>tı Bu gondermekn tek tek>o-
rumlamak neredeyse ımkânsız Tıpkı
Tarkovdvi'nın o buyulu fılmı "Muhur-
lenmiş Zaman"dakı sahnekr gıbı Sar-
kıs de büvuk salonda kendı hıkayesını
bvrgoçmen olarak \oaımluvor Şostako-
>iç'ın muzığındcn Sevim Burak'ın me-
tınlennden (Elkrınde ate!j vardı Geldı-
ler) suzukn ımgckn dünvanın dort bır
>anından topladığı nesneknn vardımıv-
la adetJtekrarkuruyordu 'Akşam'ı olu;?-
turan bolumde ""Ankara'dan Bugune"
H i r
(1994). *Lç Neon İkona" (1989) ısimlı
çalışmalar >er ahyordu Geneldc neon
ışıklannın çıkardıgi kızıl-kırmızı rengı-
nın hâkım oldugu \ e gun ı^ığının bulun-
madıöı guney üalensının dofiu \e batı
tarafında >er alan "1938-1995'krden İki
Metek" ısımlı çalı^manın altındadurma-
darı donen kuçuk Afrıka heykelcılıkkn,
adeta ıkındı ık ak^>anı arasındakı, göz
açıp kapayıncaya dek geçen kısa bır su-
reyı sonsuzla<}tınTia> ı denıyorlardı Gu-
ne\ galensınde muzık olarak sadece
transformatorlenn cıztrtısından kaynak-
lanan mekanık ^eskr 21 yy m^anının
teknık ku^atılmı^lığını duijundüruyordu
ızleyıcıkre Bu bölumden çıkınca yarı
karaniık, yan loşbır şekılde sergının son
ıkı odasma geçıh>ordu 'Gece" olarak nı-
telendırdığım bu mekânlann ılkı Sar-
kıs'm 1989-95 tanhkn arasında yaptığı
29 suluboyasının "Mikrofonun Ûzerin-
deki Veşilve KırmtnDamgabKrista) Ka-
fa" (1995) -Aç»k E\" (1994) heykelk-
nnden olu^an ılgınc bır yapıya sahtptı
Bır duvan neredeyse tamamen kaplamısj
olan ınlı utaklı değüjik çerçe\elerk yo-
rumlanmi!) olan 29 suluboyanın tamamı
belkı kendı baiıina toplu bır sergı olabı-
hrdı
Ancak burada benı ılgıkndıren, Sar-
kis'ın buyük salonun her köşesıne. her
kapı eşığının uzenne yerkştırdığı **mer-
diven baştnda duran bir fıgurü" gostc-
ren moüfinı sanatçının daha onceden
kullandığını keşfetmek oldu
Neredeyse karanlık bır mekân olan
do|u gaknsınde sergılenen "Zone"
(1994) ısımlı çalışmayı Sarkıs, ılk kez
gecen yıl Kore'dekı Kıkamo Museum ot
Fıne Arts, Maebashı'de sergıkmıştı Bu-
yûk bır mekân ıçın(yardımsever bır mu-
ze gorev lısının ayak olçüsune gore kısa
kenan 30. uzun kenarı ıse 5ü adım olan)
kırmızı ve yes,ıl ıpek ortulenn altında>u-
zü bınne dönuk ıkı tekvızvon ekranın-
dan oluşan bu çalışmayı ısteyen ızk\ ıcı
ayakkabılarını çıkardıktan sonra ıpekor-
tûknn üzennde >urüyerek de ızkyebı-
lıyor
TekMzyon ekranında Sarkıs*ın son
>ıllarda sıkça kullandığı ımgekrden olan
-Birbirini Isıtan İki El" suluboyası sa-
natçı tarafmdan boyantrken goruluyor
Kırmızı ortunun altındakı yeşıl el ık \e-
sıl örtûnun altındakı kırmızı el. bırbınnı
senkronıze olarak vıdeolann >ardımı\-
la ızkyıcının belkğınde ısıtıv,orlar Ikı
tekvızyon ekranında süreklı olarak ıck-
rarlanan bu göruntüyu nasıl yorumla>a-
bılınz1
Hayatımda ılk kez ıpek uzennde
yuruyordum halı yenne ıpeğe basmak
bende duşunsel olarak sankı Doğulu bu-
lutlann uzennde yurduğumu çağn^tırdı
Nıtelıklı bır katalogla belgeknen bu
sergıye paralel olarak Sarkıs"ın seçtığı
tılm muzık, felsefe temalannı, konula-
nnı ıçeren yan etkınlıkler, sanatçıyı da-
ha aynntılı olarak keşfetmek ısteyen ız
k>ıcıkreönemlıbırımkantanıvor Ser-
gı 7 Ocak 1996'ya dek ızlenebılır
ALINTILÂR
Eııis Batur'dan bir (k)açık radyo progrann
Kültur Senisi- Bu pazartesı olağan ya-
yınını basjatan Açıkftadvo (FM 94 8'den
yayın >apısor)kulturdunyamızın önde ge-
knısımknnıkadrosundabanndınyor Şa-
ırkr. yazarlar felsefecıler, tanhçıkr, bılım
adamlan ulkemızde alışılmadık olan bır
anlavış ıcmdebu radvo macerasındabuluş-
tular Enıs Batur bu ısımkrden bın Her
çarşamba saat 15 30-16 30araM canlı>a-
yında okurlarının karşısma kendı hazırla-
dıgı \ e sunduğu bırprogramla çıkacak "Ş>
fa, Şifre, Deşifre"" adlı programı hakkında
Batur la goru^tuk
- Sa\ın Batur. sız her fırsatta bir vaa in-
sanubıredebı\atadamıoldugunuzuso\ler-
diııu. Rad\o\a sıa bir değişıklık arayışı mı
getırdi1
BATL R -Radyoya, benı dostum Otner
Madra getırdı' Onun doğru ış yaptığına.
i apacagma duyduğum ınançlakatıldım bu
seru\ ene Ote \ andan. yazı ıle soz >azı ık
goruntu arasmdakı ıtı^kıler benı hep kur-
calamı^tır bunudahesaba katmak gerekır
\azı'nın olanak-
lanm tûketmek-
ten, sınırlarına
dayanmaktan el-
bettesözetmı\(O-
rum. en azından
ben o e^ıkte he-
nuz değılım
^ma, yazı'nın
kahplanndantaş-
ma ısteğı ıçımde
her zaman kıpır-
damıştır Bırkaç
vıldır TRT 2'de-
kı "Okudukça"
programında göruntü ık sesı vazının ala-
nına ekkmleme çabası ıçmdeydım örne-
ğm Bu yoldan yakla;»ık 30 deneme "söv-
kdim'", ama bunu yaparken 3-4 dakıkalık
bır süre ık sınırhydım Şımdı Açık Rad-
\o'da görüntu yok buna karşıhk 60 dakı-
ka var Farklı bır ış denemek ıçm ı\ı bır or-
tambu
RadvoMi
farklı bır ıletışım
kanalı olarak SH
zin ıçın ügınç kı-
lanne?
$o\k soNİe-
vvım ben va-
^arken. basjtan
ben tek bır düz-
kmde hareket
ettnevı ba>ara-
rnadım Mono
\azı\akar!,ıste-
reobır vazıdu^-
ledım. kıtapla-
rımda btercoıonıkduzenlemekr kurma ça-
bası ıçındeoldum Nekadardıdmsenız.kı-
tabın uvboyutlu olmaMnı sağla\ amıyo^u-
nuz Kıtap-sonrasının teknoîojık gelı^me-
len her donemde edebıyat adamlannı çek-
mtştır Smemaya.radyova tekvız>onaka-
pılançok\azar\ardır Heraraç sıze yenı
bovutlarvakalatabılır kotkmamakgerekır
Işın bır de ahlakı \anı var Tekvızyona,
radyoya yakla>ırken ınsanın kımlığmı üs-
lubunu korumaya ozen gostermesmde ya-
rar vardır \oksa. del^ır. donuşebılır,baş-
kala;>abılınsinız Son vıllarda özellıkk te-
kMzşondan abartmı>orum savısız önen
aldım, neredeyse tümunu gen çevırdım
Önemlı olan sızın bı araçlarla ne yapmak
ısiedığınızdır onların sızı kullanmalanna
meydanvermenızvanlışvola sapmakolur
Buna karşılık tek\ ızyonda va da radyoda
dogru ı> yapılamaz görüşüne katılmıyo-
rum
- Radyo programı kıtap kadar kahcı de-
gil, bundan dolavı tedırgın olnıu\or musu-
nuz*
Gekcek yüzyılın egemen araçlanna uz-
goru ık bakınca ha\tr \azı kadar görûntü
\e ses de yenı araçlar savesınde kalıcı ve
dolaşıcı olmaya adav nıcedır Goethe'nm
sesınıduvamıyoruz Cen-antes ınfotoğra-
fı Shakespeare nın \uzunu görebıleceğı-
mız tılm ^endı yok elımızde Ama, yenı bır
çagbaşladı Yazdıklanmızın yanında sö>-
kdıkknmız. hareketknmız de kalmava
hak kazanıyor En azından bır süre ıçın
Yazı ınsanı. ;>es kayıt görüntu kayıt araç-
lannı dii>layamaz bundan boyk
Açık Radyo da v apacağım programlar-
dan bazılankaset olarak da uretılecek a\-
nca Orada ışledığım konulan. bır gun otu-
rup yazabıhnm de tabtı Olanaklar fazlav -
sa dert onlardan bmnı seçmekte olabılır
Den o ol>>un
- \çık Rad>o'daki programınuda neler
yapma>ı planlı\orsunu/?
Ilk programım •*kuşlar"uzenne Insan
!«sıne oykünen ku^larla, kuş sesme oyku-
nen ın^anlar (be!.teçıkr, saırler) ara»ında
bır yolculuk Muzık. söz \e yazı üzerıne
kuruyorum her programtn eksenını Do-
|açlamabırsohbet Onümuzdekı haftalar-
da. ulkemızde hemen hıç tan\nma>an
1
*CarmınaBurana''larm Bızanbha>aktk-
nnın \e benzen yakasi pek açılmadık
konulann uzennde durmak ıstıyorum
700 yıBık minber
kapısı yerâden
Türkiye'de
BLUES BAŞLIYOR!
\NK\R\(Cumhuri\et
Burosu)- Ödcmıs-Bırgrdekı
\\dmoglu Mehmet Bey Ca-
mıı nden ıkı > ıl once çalınan
700 yıllık minber kapısı Tür-
kı\e \e lade edıldı Lond-
radan geiınlen \>dınoğlu
Mehmet Bev Camıı Minber
Kapısı çarşamba gûnu Ode-
mış Müze Mudurlüğu'ne tes-
lım edıkrek koruma altma ah-
nacak Camıde gereklı koru-
ma önlemlerı almdıktan son-
ra da yenne konulacak Kül-
tur Bakanı Fikri Sa^ar. Tür-
kıye nın kultur hırsızlığına
karşı dünyada oncü ve lıder
ulke konumunda olduğunu
belırterek baslatlıkîan muca-
dek sonucunda dunşaca ünlu
Paut Getty Muzesı'mn de
Turkıye menşelı tanhı eser al-
mama karan \erdığmı bıldır-
dı Buduyarhhğınotekı ülkel-
erce benımseneceğını
umduğunu behrten Bakan
Sağlar, onümuzdekı on gun
ıçersınde >urdı^ından kaçın-
lan ıkı esenn daha ülkemıze
ıade edıkceğı mujdesını de
verdı
Avdınoğlu Mehmet Be>
Camu'nden ıkı yıl once çalı-
nan ve Kultur Bakanlığı Gu-
zcl Sanatlar Genel Müdürlu-
gu"nun gın^ımkn sonucu
Turkıve se ıade edılen 700
yıllık mmber kapısı dun bası-
na gostenldı Kültür Bakanı
Fıkn Sağlar daha once görev
aldığı 40 HüküiTiet'te de tan-
hı eserknn Turkıve've ıadesı
\olumla bu%uk ı,jba harca-
dıklarmı belırterek bu esenn
ladesının de o zaman başlatı-
lan projenm bır parçast oldu-
ğunu sövkdı
Camının minber kapısının
çalmmasından hemen sonra
ınıı/ı \etkıiılenııınbakdnlıga
bılgiNerdıklerını anlatanSağ-
lart konunun Vakıflar Genel
Mudürluğu ne aıt olmasına
rağmen harekete geçtıkknnı
\e minber kapısının uç gûn
sonra Interpol bültenkrme
gırdığını sö> ledı Bakan Sağ-
lar. daha sonra dunyaca ünlu
Chmtıe's muzavede ^ırketın-
den bır kı^ının ıhban üzenne
esennScotlandYard yetkılıle-
nnce lngıltere'de ele geçmldı
ğını belırttı Kapının 15 Ka-
sım çar^amba günu Camıde-
kı yenne takılacağını bıldıren
Sağlar, esenn ılk kaybolduğu
andan ıtıbaren takıpçiM olan
KulturBakanlığı mensuplan-
nın bu hassasıyetıne teşekkür
ettı
5-6 milvar dolartık
tarihi c^erph asası
Anadolu nun bınkrce yıl
bırçok uygarlıgabeşıklıkettı-
gını belırten Sağlar, o uygar-
hklardan kalan kulturel mıra-
sın sadece Turkıye ye değıl
butun dun> a ınsanlannm hız-
metıne sunulması gerektıgını
ıfade ettı Bakan Sağlar, bu
eserlen ınsanlığın hızmetme
sunarken her esenn aıt oldu-
ğu yerde korunması ılkesıne
de ozen gösterdıkknnı anlat-
tı Dünyada 5-6 müvar dolar-
lık bır tanhı eser pı\ asası
oluştuguna dıkkatı çeken
Sağlar Türk mılktının Ata-
turtt ünlıderlığındeemperya-
lıst guçkre karşı Kurtulu^ Sa-
\aşı \erdığmı anımsatarak,
"Turkhe.şimdidekültür em-
pervalrzmine. kumır hırsulı-
ğına kar^ı öncu ve Hder ulke
konumundadır" dı\e konuv
tu Sağlar yaklaşık 30 bın
eserlık buvüİ. bırkoleksıyona
sahıp unlu Paul Gety Müze-
sı'nsn Turkıye kaynaklı hıç-
bır eser satın almama kararı-
na\ardığıni\urguladı Müze-
nın ancak te~>cıl edılmt!) \e
KülturBakanlığı' nın ızın ver-
dığı eserlen satın alacağını
kaydettı
Joe LOBİS NValker
s« Talkers
&
Gece uzun... Müzik sıcak... Biralar buz gibi...
Efes Pilsen Blues Festival başliyor.,.Bîues)
un devleri, tam 10 gün boyunca, îstanbul, îzrrüı ve Ankara'da
sızlerle bırükte olacak. Enfes fast-food seçeneMen ve buz gibi
EiesPilsen'lenı\,b"mes''un acacıkritminee$ik ettigı geceler, şimdi sizLnle...
Festıvaie katüın...Yaşanun ta kendısıne katüın.
tstanbul Hilton Convention & Exhibüion Centeı -15,16,17,18 Kasun 1995 Saat 19.30 ve 18 Kasun 199S Saat 14.00
Iznüz Hilton - 20,21,22 Kasun 1995 Saat 19.30
Ankara Hilton - 24,25,26 Kasun 1995 Saat 19.30
İZMÜU • Beymen Alsancak (0-232) 422 72 Î5 • Vakkorama Alsancak (0-232) 42168 90
• Vakkoraına Suadıye (0-216) 350 81 42 İNKARA: • Va3skorama (0-312) 42S 22 85 • Atlaaüs ffi-R CeMer (0-312) 426 90 29
•VakkoıaraaRumeü(0-212) 2344281 • PoloKarum(0-312)4268234
• Vakkoıama Gaüena (0-212) 5S9 54 44 • Dost Muac Ceateı (0-312) 425 80 37
• Vakkorarcıa Akmerkez (0-212) 282 09 68 • Audıo Vıdeo MüakMarket (Atakale) (0-312) 43882 48
Oıymaspc
îfel
Efes Pilsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
TAHSİN YÜCEL
Noktalama
Yazılanmızdasozcuk seçımımızı kışısel kavram ev-
renımız ve yeğlemelenmız belırler Bıçem dılsel du-
yarlıkve atışkılanmıza bağlanır dılı dogru ya da yan-
lış kullanmaksa, oncelıkle bır yetışım sorunu Ama
noktalama kurallanna herkesın uyması beklenır Hıç
kuşkusuz, kımı bıçem ozellıklerını ya da ktmı ozgul
anlamlan vurgulamak ıçın zaman zaman bırtakım
sapmalar olabılır dızgeye yenı oğeler bıle katılabılır
Ancak, yazılarımızın doğru anlaşılmast ıçın ortak bır
noktalamadızgesıne uymamızzoruniu Şunun şura-
sında on on beş belırtkeyıyennde kullanmak soz ko-
nusu olduğuna gore, anlaşıp bırlıge ulaşmak da zor
değıl Ama olmuyor ışte sureklı yan çızıyoruz Kımı-
mız kurallarla başımızhoş olmadıgı, kımımızde bun-
lan ıçımızesındıremedığımız, en azından bır bolumu-
nu aykın bulduğumuz ıçın
Ne olursa olsun, en ozenlıyazarlanmız arasında bı-
le bır bırtık sağlanamamış olması duzende yurume-
yen bır şeyler bulunduğunu gostenyor Gerçek du-
rum da bu bıztm noktalama dızgemız belııiı bır yon-
lendırıcı mantıga butuncut bır yapıya uyacak yerde,
ıkı ya da uç ayn mantığın ıkı ya da uç ayrı dızgenın
ızlennı taşıyor Bu ızler de ıster ıstemez bırbırierıyle
çelışerek tutarlılık duygumuzda rahatsız edıyor bızı,
ıkıde bır yan çtzmeye zorluyor Oyun bozuculardan
bın de benım noktalama duzenımızde bır ıkı kural var
kı, çıgnenmesı uygulanmasından daha yarariı olur-
muş gıbı gelıyor bana ömeğın aynı tumcenın ıçın-
de ıkı sozcuk ya da ıkı sozcuk topluluğu arasında bır
ozdeşlık ya da açıklayıcılık bağıntısı kuran "us( uste
ıkı nokta 'dan sonra gelen sozcuğu buyuk harfle baş-
latmaya bır tuıiu elım varmıyor dızgıcı duzeltecek de
olsa kuçukharfle başlatıyorum Ikı noktanm ardından
yenı bır tumce gelmedıgıne gore tutarlı tutum da bu
degıl mP
Bu olsa bıle ne yazar"? Kural koyuculanmız bırkaç
duzene bırden bağlanagelmışler Bır bakıyorsunuz,
her şeyı soylemın kurgusal duzenıne dayandırıyor-
lar bır bakıyorsunuz konuşmasırasındauyduğumuz
vurgulama duzenıne kısacası bıraz da belırtkelenn
tekıl tanımlannın saltıklaştınlmasından kaynaklanan
karma duzen ıçınde bocalayıp duruyorlar
Yukanda sozunu ettığımız "ust uste ıkı nokta" bu-
nun ılgınç btr orneğı "Noktadan sonra gelen her soz-
cuk buyuk harfle başlar" dıye bır kural yerleştırmış-
ler kafalanna, tek nokta olmuş, ust uste ıkı ya da yan
yana uç nokta olmuş aldırdıklan bıle yok, hepsının
ardından buyuk harfı oturtuvenyorlar Aynı bıçımde,
benzer ışlevler yuklenmış sozcukler ve sozcuk top-
luluklan arasınavırgul koy maya alıştıgımız ıçın, orne-
ğın "gelıp gtttı" sozunde de ıkt eylem arasına vırgu-
lu konduruvenyoriar Boylece "kızdıysa da bellı et-
medı"tumcesınde 'da"dan 'duyar ya duymazdan
ge(ır"tumcesınde "ya "dan sonra vırgul koymayı go-
rev bılenlerın sayısı gıttıkçe artıyor Oysa, dılımızın
kurgusalyapısınıgozonunealsak '-ıp"ekınınbırtur
'Ve" ışlevı yuklendığını "da" ıle 'ya ' bağlaçlarının
benzer gorevler yaptıgını dolayısıla her uç kullanı-
mın da vırgulu gereksız kıldığını anlamakta zorluk
çekmeyız Usteîık bu orneklerde, vırgul kullanımı
vurgulama duzenıne de ters duşer 'gelıp gıttı" der-
ken, "gelıp "le "gıttı"arasında bır an bıle soluklanma-
dığımızı soylemeye gerek var mı bılmem
Bılındığı gıbı, noktalama dızgesının konuşma sıra-
sındakı duruşlan ve/ya da vurguları ızledığı, ızleme-
sı gerekttğı duşunulur genellıkle Bu nedenle, yazıda
vırgulu gorunce azıcık, noktalı vırgulu gorunce bıraz
daha fazla durmanız noktayı gorunce lyıce soluklan-
manız, soru ya da unlem belırtkesını gorunce vur-
gulamayı buna gore ayarlamanız ıstenır Daha ılko-
kuldan başlayarak surekh yınelerler bunu bıze Oy-
sa noktalamabelırtkelennın temel ışlevı duruşve vur-
guları belırtmekolsaydı hem elımızın altındakılerden
çok daha fazla belırtke kullanmamız gerekırdı, hem
de kesme ve ayırma çızgtsı, ayraç tırnak ayraç ıçın-
de unlem gıbı belırtkelere hıç gerek kalmazdı Ayn-
ca, noktalı vırgulde vırgulden noktada noktalı vırgul-
den daha fazla durulmaz, her vırgulun belıriı bır du-
ruş gerektırdığı de doğru degıl tstersen'z "Kavun,
karpuz, uzum, ıncır, fındık fıstık, badem badem ez-
mesı, ne buldulursa, koymuslardı sofraya1
' turunden
btr tumceyı yuksek sesle ve her vırgulde aynı sure-
ye durarak okur°ayı deneyehm dılımızın durma ve
vurgulama kurallanna aykın bır yol tuttugumuzu go-
ruruz hemen Demekkı noktalama belırtkelennın ış-
levt soylemın durak ve vurgulannın altını çızmek de-
ğıl Yazık kı dılbılgıcıler lyıce ınandırmtşlar buna bızı
Bu yuzden olacak, kımı yazarlarımızın yazılarında
noktalı vırgulden geçılmıyor Vırgulden daha uzun bır
duruş gerektırdıgını oğrendıklennden olacak daha
tumcenın ılk sozcuğunun ardından noktalı vırgulu
konduruverıyorlar 'Bu çok onemiı bır sorundur"
Gelın de boyle bır tutumu paylaşın bakalım
1
Oyleyse
7
Oyleyse soylemın kurgusal, dolayısıyla ışlevsel,
dolayısıyla anlamsal yapısına uymak, dolayısıyla her
şeyden once sozdıztmsei bağıntıları goz onune al-
mak gerekıyor
Gütten Akın'ın Almanya seferi
AJ\KAR,\ (Cumhurhet Bıirosu) - Saır Gulten Akın,
•Mmanya'da çe^ıtlı etkınlıkkre katıldı
Kuzey Ren \estfalya Eyaktı Kultur Bakanlığı'nın
destekkdıgı bır program çerçeveMnde Alman>a'>a
çağnlan Gulten Akın ıçın 23
ekım ık 3 kasım tanhkn
arasında 10 kentte ve
Hamburg ta toplantılar
duzenkndı Turkkre \e
Almanlara >onelık
toplantılarda ^aırın Almancava
çevnlen şıırlen genellıkle
sanatçılar ve tı\atrocular
tarafmdan okundu \V.m da
Yapı Kredı \ayınlan ndaıı \enı
çıkan " Sonra l>te \aş,landım
ve dığer kıtaplanndakı
^nrknnden omeklen ızkyıcıknne aktardı y
katıldı Akın Almanyadakı etkınhklerk tlgılı olarak,
'*ılman>a"dan tam anlamıvla memnun dondum
Sovkşıkr ve toplantılar çok ı>ı oldu Benı ızkvenknn
gozkmkn de bo>le>dı Çok sıcak bır kabul gordum
veozlemle a>nldım dedı
Arşîvcilik sorunlan tartışıhyor
Kultur Servisi - Turkne Ekonomık \c Toplıımsal
Tanh Nakfı'nın duzenkdıgı "Ar!ji\tilık Sorunlan
Sempoz\umu dun başladı Ktanbul 1TU Maçka
Sosyal Tesıskn Konferans Salonu nda vapılan
bempozjum bugun ->on buluyor Scmpozvumun
bugunku programı şövk 09 30-11 00 saatkrı arasında
"Genel Arşıv Sorunlan ve Eğıtımr oturum başkanı
Osman Ersoy katılanlar Gulgun Bavdur- Arsvvulık
Eğıtım Programlannın Oelı^tmlmcvı Fahrettm
Ozdemırcı - Arşıv Sorunlanna Genel Bakış Hamza
Kandur - Yerel Yonetımkrde Arsıv U> gulaması
"Görsel, lşıtsel Arşıvkr' basjlıklı oturumu Nezıhı
Avkut yonetıvor Katılanlar Tülın Aren Saını
Şekeroglu Hıdavet Nuhoğlu Orhan Sılıcr ın
voneteccğı 'Ozel \r>ji\ler*oturuınuna Bckır kcrrul
Ataman \luazzez Penan, Aslı Da\az Mardın tdhan
Eldem \e Vedat Bılae katılacaklar