Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 1995 PAZARTESİ
HABERLER
8endikalapda
! İstanbul Haber Servisi -
Tek Gıda-lş Sendikasf nın
10. Olağan Genel
Kurulu"nda Orhan Balta
verüden genel başkanlığa
seçildi. Genel kurul eski
yönetimin devamına karar
verdi. Petrol-lş
Sendikası'da yapılan
seçimlerin ardından yeni
yönetim kurulu şu
isımlerden oluştu: Genel
Başkan Bavram Yıldınm.
Genel Sekreter Marsur
Burgucu, Mali Sekreter
Adnan Özcan.
Teşkilatlandırma ve Eğitim
Sekreteri Yusuf Doğan,
yönetim kurulu üyesi
Mustafa Çavdar. Oz Gıda-
lş Genel Başkanlığı'na da
Necati Çelik yeniden
seçildi
Bİff'nin kuruluş
süreci başladı
• İstanbul Haber Servisi -
Birleşik tşçı Emekçi
Partisi'nin (BİEP) kuruluşu
için çağn çıkaran işçiler ve
sendika yöneticileriyle bir
grup aydın, dün İstanbul'da
birarava gelerek ve
partinin kuruluş sürecini
başlattılar. Partinin
kuruluşu için çağıncılar
arasında yer alan eski Yol-
Iş Sendikası l Nolu Şubesi
Başkanı Ercan Atmaca.
yaptıklan toplantının
BtEP'in kuruluşunun
hızlandınlmasını
hedeflediğini belirtti.
Atmaca, programını ve
tüzüğünü emekçilerin
oluşturacağı. emekçiler
içindeki farklı düşüncelerin
ifade edılebileceği. tabanm
söz ve karar sahibi olacağı.
demokratık ışleyişli bir
parti hedeflediklerini
söyledi
YPr
erken
seçime karşı
• İSTANBUL(AA)-Yeni
Parti (YP) Genel Başkanı
Yusuf Bozkurt Özal, erken
seçim olması halinde
koalisyonlardönemınin bir
5 yıl daha devam edeceğini
belirterek "Koalisyonlar
döneminin olduğu yerde de
cumhurbaşkanı kral olur"
dedı. Özal. YP İstanbul ll
Başkanlığı'nın düzenlediği
"Kuruluş Gecesı"nde
yaptığı konuşmada. bellı
kararlar alınmadıkça erken
seçimin doğru olmadığını.
biriken dövizlenn dışan
kaçacağını savundu.
New York
Atatiirk Okulu
• NEW YORK (AA) -"
1970 yılında açılan Nevv
York Atatürk Okulu. 25.
yılına girdi. Okulun veni
ders yılına başlaması
nedeniyle Türkevi'nde
düzenlenen törene. BM
nezdindeki daimi
temsilcımiz Büyükelçi
Hüseyın Çelem.
Başkonsolos Fuat Tanlay,
eğitim. kültür ve din
ataşelen ıle okulu kuran
Amerika Türk Kadınlar
Birliği başkan ve üyelen
katıldılar.
Güneydoğu'da
operasyon
• DİYARBAKIR (AA) -
Güneydoğu'da sürdürülen
operasyonlarda. 32 terörist
öldürüldü Olağanüstü Hal
Bölge Valilıği'nden yapılan
açıklamaya göre, bölücü
terör örgütünü etkisiz hale
getirmek amacıyla bölgede
operasyonlar sürdürülürken
Hakkâri'nin Şemdinli
ilçesine bağlı Çatalca
Köyü'nün kuzeyinde. sarp
kayalıklarla kaplı
bölgeden. bir grup
teröristin Türkiye'ye geçış
yapacağı öğrenildi. Çıkan
çatışmada. 23 terörist
öldürüldü.
İkitrafik
kazasında16ölü
• Haber Merkezi -
Kahramanmaraş ve Rize'de
meydana gelen trafik
kazalannda toplam 16 kişi
yaşamını yitirdı.
Kahramanmaraş'ın Göksun
ilçesi Mehmetbey Köyü
yakınlannda tanm işçisi
taşıyan kamyonun
de\TİImesı sonucu 10 kişi
öldü. 44 kişi yaralandı.
Kazada Asiye Tepe.
Mustafa Topak. Emine
Tepeli. Asiye Kırkgeçit,
Nuri Polat. Emine Tepe.
Veli Kırkgeçit ile kimliği
belirlenemeyen üç kişi
daha yaşamını yıtirdi. Rize
yakınlannda meydana
gelen trafik kazasında ise 6
kişi öldü, 2 kışı ağır
yaralandı. Öienlerin
isimleri şöyle: Hızır
Çakmakçı. Alı Özçelik.
Emine Özçelik, Ethem
Delihasan. Sabn Recep ve
Mehmet Delihasan.
Bakanlığa atama yapılmadı, ama insan haklan ihlalleri için devlet 20 milyar lira ödedi
Çfller unuttu, Hazîne ödüyorDOGAN AKLN
ANKARA - Başbakan Tansn
Çiller. 51. hükümette. insan hak-
lanndan sorumlu Devlet Bakanlı-
ğı 'nı. atama yapmayarak devre dı-
şı bırakırken Türkıye'nın. insan
haklan ihlallen nedeniyle milyar-
larca lıralık faturayla karşı karşıya
kaldığına dikkat çekildi. Avrupa
İnsan Haklan Komisyonu"na
(AlHK) yapılan kişisel başvuru-
lar üzerine, ülke aleyhine bir "ih-
lal" karannın çıkmasını önlemek
için. "dostane çözüm" mekanız-
ması çerçevesınde bugüne kadar
yaklaşık 20 milyar lira tazminat
ödendi.
Türkıye, son olarak Cizreli Ça-
ğırga aılesinin AlHK'ye yaptığı
başvuru üzerine. "sulhen" çözüm
çerçevesinde 150binFransızFran-
gı (yaklaşık 1 milyar 507 milyon
lira) tazminat ödemeyi kabul etti.
AlHK'nin kabul ettiği kişisel baş-
vurular üzerine harekete geçen hü-
kümet. ülke aleyhine bir "ihlal"
karannın alınmasını önlemek için
"dostane çözüm" mekanızmasını
işletiyor. Uyuşmazlığın, 4353 sa-
yılı yasanın 31. maddesı uyannca
ve Dışişlerı Bakanlığı'nın olumlu
görüşü ve önensı doğrultusunda
"sulhen" çözümü için gınşımde
bulunuluyor. "MaliyeVekâİetiBaş
Hukuk Vlüşavirliğf nin ve Muha-
kemat Imum Müdürlüğü'nün
Yazifelerine, Devlet Davalannın
Takibi L sullerine ve Merkez ve VT-
layetler Kadrolarında Bazı Deği-
şiklikler Yapılmasına Dair Ka-
nunr
adını taşıyan 4353 sayılı ya-
• Başbakan Çiller. 51. hükümette, insan haklarından sorumlu Devlet Bakanlığf m. atama
yapmayarak devre dışı bırakırken Türkiye'nin, insan haklan ihlalleri nedeniyle milyarlarca liralık
faturayla karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi. Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na yapılan
kişisel başvurular üzerine. ülke aleyhine bir "'ihlal" karannı önlemek için. "dostane çözüm"
mekanizması çerçevesinde bugüne kadar yaklaşık 20 miKar lira tazminat ödendi.
Dışkı yedirme davası nedeniyle Cizre'nin Yeşilyurt köylüleri, yaklaşık 12 milyar lira para almışü.
sanın ılgılı 31. maddesı, "davaya
veya kraya intikal etmemişolan ih-
tilaflann sulh yoluyla hallini" dü-
zenliyor.
Türkıye, Türk v urttaşlannın bu-
güne kadar AlHK'ye vaptığı kabul
edılmış 10 kişisel başvuru üzenne
harekete geçerek dostane çözüm
mekanizmasını ışletti ve "insan
hakkı ihlali suçuna'ılişkin karar-
ları önlemek ıçın maddi tazminat
ödemeye razı oldu. Türkiye'nin.
kamugörevlılennın ışlenni yapar-
ken insan haklannı ıhlal etmeleri
üzerine AlHK sürecinde tazminat
ödemek zorunda kaldığı olaylar.
resmi belgelere göre şöyle:
- Nesriıı Hazar, Cür Hazar ve
Rüştü Açık adh TKP'lılere 345
bın Fransız Frangı (1 Fransız Fran-
gı için 10 bin 50 lıralık kur esas
alındığında yaklaşık 3 milyar 467
milyon lira) tutannda tazminat
ödendi.
- Türkıye Birleşik Komünist
Partisi (TBKP) liderlen NihatSar-
gın ile Nabi Yağcı'ya 2 milyar 600
milyon lira tazminat ödendi. (Ra-
kamın döviz kurundaki tırmanma
dıkkate alındığında bugünkü kur-
lar üzennden çok daha fazla tuttu-
ğuna dikkat çekildi. I
- Yeşılyurt'ta köylülere insan
dışkısı yedinlmesi üzenne açılan
"Dışkı Davası" nedeniyle Abdul-
lah Gündoğan. Bahattin Miiştak,
Kâmil Miiştak ve Abdurrahman
Müştak'a 1 milyon 200 bin Fran-
sız Frangı (yaklaşık 12 milyar 60
milyon lira) ödendi.
- Türkıye. son olarak. Cizreli
Çağırga ailesinin AlHK'ye başv u-
rusu üzerine 150 bin Fransız Fran-
gı (vaklaşık 1 mılyar 507 milyon
lira) tazminat ödemeyi kabul et-
mek zorunda kaldı.
Kamu görev lılennin, işlenni ya-
parken yasalann çizdığı smırlann
dışına çıkarak insan haklannı ıh-
lal etmelerinın, Hazine'ye malı
vükü dışında. "ülkenin uluslara-
rası saygınlığını ve yurttaşların
devlete olan gü\enlerini" sarstığı-
na da dikkat çekildi
Siyasi statüsünün belirlenmesini isteyen Kuveytli Salim'in evi Habur Köprüsü .
Habur Köprüsü'nde bir vatansız• Savaşmayı
reddettiği için Körfez
Savaşı sırasında kaçtı.
Kuveyt bu nedenle onu
vatandaşlıktan attı. Bir
süre Türkiye'de yaşadı.
Istanbul'da inşaatlarda
işçilik yaptı. Sonunda
Türkiye de onu sınır
dışı edince vatansız
kalıverdi.
ERGÜN AKSOY
HABUR / ZAHO -
Ozerinde güneşten ağar-
mış kahverengi birpanto-
lon, kırden renk değıştir-
miş bir zamanlar beyaz
olan bir gömlek. Ayagın-
da terlik. Oturduğu tabu-
reden çevresini inceliyor,
40 dereceyi aşan sıcağa
aldırmadan. Sıkılmışola-
cak ki bir süre sonra aya-
ğa kalkıyor. Önce esniyor.
daha sonra ellennı iki ya-
na açıp güzelce bir gerini-
yor. Ardından bir sigara Habur Köprüsü
yakıyor... Orta boylu bu genç adam 30 ya-
şında. lnce san bıyıklan. yanık teninde he-
men göze çarpıyor. Yanındakı askere bir
şeyler mınldanıyor. Asker. pek oralı olmu-
yor. Bu ılgisizlik üzerine, karşı tarafta sıra
bekleyen kamyon sürücülerine yöneliyor.
Sürücülerin tümü onu tanıyor. Şoförlerle
koyu bir sohbete koyuluyor...
Yıl 1991. Salim Salman Küveyt ordu-
sunda asker. Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'ın Kuveyt'i işgaliyle Körfez Sa-
vaşı patlak veriyor. Ülkesini birkaç gün
Iraklı askerlere karşı savunuyor. Ancak, da-
ha sonra savaşm anlamsız olduğuna karar
veriyor. Ordudan kaçma düşüncesini ya-
'nü mesken tutan Salim Salman kendine >urt anvor. (Fotoğraf: HATtCE TLNCER)
kınlarına açıklıyor. Yakınlan önce tepki
gösteriyor. ama Salim'in kararlılığını gö-
riince yumuşuyorlar. Kaçakçılar vasıtasıy-
la Kuzey Irak'a geçiyor ve buradan da ka-
çak olarak Türkiye'ye giriyor. llk durak ts-
tanbul. ardından Izmir ve Ankara'da dola-
şıyor. Parası bitince tekrar Istanbul'a geli-
yor ve inşaatlarda işçilik yaptyor. Körfez
Savaşı bittiğinde soluğu Kuveyt Büyükel-
çıliği'nde alıyor. Elçilik yetkililerine Ku-
veyt'e geri döneceğinı bıldiriyor. Ancak.
savaştan kaçtığı anlaşılınca, pasaportuna el
konularak Kuv eyt vatandaşlığından çıkan-
lıyor. Bir süre sonra da Türk yetkililer ta-
rafından Habur Gümrüğü'nden sınır dışı
ediliyor... Salim. Kuzey Irak'ta yaşamaya
karar kılıyor. Ancak. pasaportu ve kendini
tanıtacak bir belge olmadığı için Habur
Köprüsü'nün karşı tarafına geçmesine peş-
mergeler izin vermiyor. Türkiye ile Kuzey
Irak arasındaki Habur'da sıkışıp kalıvor.
Kapıdan giriş-çıkış yapan BM'li yetkilile-
re başvuruyor. ama kimse onu dikkate al-
mıyor...
Saiim bir yıldan fazladır Habur Köprü-
sü'nde yaşıyor. Köprünün yayalar için ya-
pılan bölümüne bir yatak atmış. Yatağın
yanında, torbalann içinde birkaç parça gi-
yım eşyası duruyor. Salim banyo gereksi-
nımini köprünün altından geçen Hezıl Ça-
yı'nda gideriyor...
Kendini "vatansız" olarak
niteleyen Salim. pek konuş-
mayı sev miyor ve ürkek dav-
ranıyor. Türkçe. "Yuvarlanıp
gidiyorum, Allaha çok şii-
kür" diyor. BM'li yetkililere
olan kızgınlığını dile getiri-
yor: "Köprüden giriş-çıkış
yapan BM'li yetkililere kac
defa durumumu anlattım, a-
ma beni dinlemediler bile.
Türkiye'den sınır dışı edil-
dim, ülkeme dönemiyorum,
Kuzey Irak'ta yaşamama
izin verilmivor. Bir anlamda
vatansızım."
Salim, yaşamını kamyon-
culann yaptığı yardımla sür-
dünneye çalışıyor. Kimi sü-
rücülerpara yardımı. kijni de
yiyecek veriyor. Savaşmak
istemediği için savaşmadığı-
nı belırten Salim, şunlan
söylüyor:
"Herhangi bir ülkeye ka-
bul edilmem için Türk yetki-
liler bana vardım etsin. Ben
bir hata yaptım, ama cezam
bu olmamalıydı. Ne vapacağımı bilemiyo-
rum. Önümüz kış. BM benim durumum-
daolan herkeseyardun edhor, bana da var-
dım etsin. Her insan doğduğu topraklarda
ölmek ister. Benim ise bir vatanım bile vok.
2 metre karelik bir alanda yaşıyorum ve bu-
radan kurtulmak isri>orum.*'
"Ben mülteci mi>im, vatansız nııyım?
Statüm belli değil. Vbksa vaşamıvor mu-
yum" diye kendi kendine soru soruyor Sa-
lim. Kısa bir bekleyişten sonra yanıtını yi-
ne kendisi venyor:
"Elbet bir gün birileri benim durumumu
görecek ve vardım elini uzatacaktir. Bu
umutla yaşıyorum."
80 TUTUKLU, BASKILARI PROTESTO ET31EK A5L4CIYL4 EYLEM BAŞLATTI
Buca Cezaevi'ndetııtııklıılann açkkgvevitZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Buca Ceza ve
Tutukevi'nde. geçen ay yaşanan
olaylann izi silinmeden
tutuklulann yeniden açlık
grevine başlamasıyla gerginlik
tırmanıyor. Aralarında
kadınlann da bulunduğu Dev-
Sol, TİKKO, TDKP. TKP'ML
davalanndan yargılanan 80
tutuklu. cezaevindeki baskılan
protesto amacıyla süresiz açlık
grevine başladı. Cezaevı Savcısı
Yaşar Aslan. eyleme katılanlara
şekerli ve tuzlu su verildiğini
belirterek '"Cezaevinde durum
sakin. doktorlar eylemcilerin
sağlık kontrolünü yapıvorlar. her
rürlü önlemi aklık" dedı.
Olaylar nasıl başlamıştı?
Jandannanın çift kelepçe
uygulaması. mahkemeye ve
hastaneye gıdiş-gelişlerde
tutuklulara dayak atması ve
cezaevı yönetiminin bu
uygulamaya duyarsız
davranmasmı protesto amacıyla.
Dev-Sol. TDKP. TİKKO.
TKP/ML ve Rızgari
davalanndan yargılanan
sanıklann sayım vermeme
eylemi yapması. Buca
Cezaevi'nde gerginliğin
başlamasına neden oldu. Bir
hafta sayım alamayan cezaevi
yönetımi.jandarmadan yardım
ıstedi. Jandarma, 21 eylülde
yeni bölüm 6. koğuşa, göz
yaşartıcı ve sis bombası aiarak
girdı. Jandarma ıle tutuklular
arasında çıkan çatışmada 3
tutuklu yaşamını yıtirdi. 15'ı
jandarma 58 kişi yaralandı.
Olaylar gıderek büyürken 3.4.
5, 7. koğuşlardaki tutuklular,
sayım vermemekte direnmeye
devam ettıler. Sorunun çözümü
için Izmir Barosu. ÇHD. İzmir
Cumhuriyet Başsavcısı Meüh
Tan devreye girdi. Bu arada
Adalet Bakanlığı Müsteşarı
Yusuf Kenan Doğan ile
Yardımcısı İrfan Bacaksız da
Izmir'e gelerek olayla ilgili
soruşturma başlattı. Bu arada
İzmir Barosu Başkanı Kasım
Sönmez ile Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Yusuf Kenan
Doğan'm sayım vermeyen
koğuştaki tutuklularla yaptıklan
görüşmeler sonuç verdi \ e bu
koğuşlann sayım vermesıyle
sorun çözüldü. Adalet Bakanlığı
Müsteşan Doğan. aralarında
cezaev i birinci Müdürü Vedat
Engin'in de bulunduğu 7'si
müdür 37 görevlinin değişik
cezaevlerine sürülmesini
kararlaştırdı. Cezaevindeki
yönetimin değişmesi üzerine
gerginlik sona erdi.
Olaylann nedeni
Bu arada yetkililer.
yargılamaların uzun sürmesı
nedeniyle tutukevlerinde
eylemlerin yaygın olduğuna
dikkat çekerek Buca Ceza ve
Tutukev i'nde de 4 y ıldır
yargılaması süren tutuklulann
bulunduğunu. bu tutuklulann
bunalıma girmeleri sonucu
eylemlere giriştiklerini
söylediler. Cezası kesinleşen
hükümlülerin ise cezaevlerine
sevk edildikten sonra, genellikle
tahliye olduktan sonraki
yaşamlannı nasıl
sürdüreceklerinin planlannı
yaptıklan için eylem yapma
girişiminde bulunmadıklan
belirtıldi.
Eğitim-Sen 17 ekimde diğer kamu sendikalarıyla birlikte eylem yapacak
Kamu çalışanlan, iş bırakmaya hazırlanıyor
İstanbul Haber Servisi - Kamu
Çalışanlan Sendikalan
Konfederasyonlaşma Kurulu
üyesi sendikalar. 17 ekimde 'ek
zam istemiyle"
gerçekJeştırecekleri ış bırakma
çalışmalannı hızlandırdı.
Eğitim-Sen Genel Basın Yayın
Sekreteri Başyürek Altın.
yaptığı açıkJamada, "Son on
aylık enflasvon oranı yüzde 104
olmasına karşın sivasi iktidar.
nisanda sapılan yüzde 22.5'luk
ücret ardşıyla yetinmemizi
öneriyor" dedi.
MGK'nin tehditlerine
karşın
Eğitim-Sen Marmara Bölgesı
şubeleri. dün İstanbul'da
toplanarak 17 ekimde tüm kamu
çalışanlanyla birlikte
gerçekleştırecekleri bir günlük
iş bırakma eyleminı
değerlendirdi. Eğitim-Sen
Genel Basın Yayın Sekreteri
Baş,yürek Altın, kamu
çalışanlarına 1995 >ılı için
yüzde 22.5 ücret artışı reva
gören siyasi ıktidarın. 680 bin
kamu işçisine yüzde 5.4'lük
ücret artışı dayattığını söyledi
360 bini aşkın işçinin siyasi
iktidar ve Milli Güvenlik
Kurulu'nun her türlü
tehditlerine rağmen üretımden
gelen güçlerıni kullandıklannı
vurgulayan Altın, ıktidarın bu
saldınsına ancak tüm
çalışanların ortak mücadelesiyle
karşı konulabıleceğini belirtti.
Altın. insanca yaşanacak bir
ücret talebi için, ışvereni toplu-
sözleşme masasına zorlamak
için. grevli-toplusözleşmeli
sendika haklannın güvence
altına alınması için alanlarda
olacakJannı söyledi. İstanbufun
yanı sıra Türkiye'nın sekiz
bölgesinde aynı anda
gerçekleştirdikleri toplantılarla
17 ekimde yapılacak iş bırakma
e>leminin değerlendirildiğini
belirten Başyürek Altın, şöyle
konuştu: "Demokratikleşme
dediler, yaptıklan anayasa
değişikliği ile beş yıldır dişimizle
tımağunızla mücadele ederek
kurduğumuz sendikalanmızı
'toplu görüşme' örgütlerine
dönüştürmeve çalıştılar. Şûndi
degrev ve toplusözleşme
hakkından yoksun bir vasal
düzenleme çabasındalar. Kamu
çabşanlan sendikalannın
yönetki ve üyelerine karşı
sürgün, soruşturma ve
cezalandırma kampanyası
artarak devam etmektedir.
Ekim ayı itibariv le son bir yülık
enflayon oranı yüzde 104
olmasına karşın siyasi iktidar
nisanda vapılan vüzde 22^'luk
ücret artışıvla vetinmemizi
önermekte. Bütün bunlara karşı
17 ekimde 120 bin eğitim
emekçisi, diğer kamu
çalışanlanyla birlikte hizmet
üretiminden gelen gücünü
kullanacaktır."
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Asıl Doğal Afet Nerede?..
Deprem oluyor. Evler yıkılıyor. yapılar çöküyor,
ölenler oluyor, yaralılar, yıkıntıların kaldırılmaçalışma-
ları, insanlann açılan. Devlet büyükleri koşuyor, ölen-
lere başsağlığı, yaralılara acil şifa dilekleri, zarann en
kısa zamanda giderileceği vaatleri.
Sel felaketi yaşanıyor. Evler yıkılıyor, her yeri ça-
mur basıyor. Ölenler, yarahlar, insan acıları. Devlet bü-
yükleri koşuyor, ölenlere başsağlığı, yaralılara acil şi-
fa dilekleri, zararın en kısa zamanda giderileceği va-
atleri.
Bir yamaç aşağı kayıyor. Evler toprak altında kalı-
yor. Ölenler, yaralılar. insan acıları. Devlet büyükleri
koşuyor...
Devlet büyükleri üzüntülü yüzlerle çalışmalara ba-
kıyor, ellerini öpenlerin başını okşuyor, hastanede
yaralılara "geçmiş olsun "diyor, olayla ilgili duygula-
nnı da "takdiri ilahi", "dünyanın her tarafında oluyor",
biçiminde yansıtıyorlar.
Şımdi o çank çürük evleri yapıp da çaresiz vatan-
daşları içine oturtmak da Allah'ın takdiri mi oluyor,
yoksa kulların çimento ve demirden çalma açıkgöz-
lüğü mü? Depremde ilk yıkılanlar olan kamu binala-
n Allah'ın takdirinden mi yıkılıyor, yoksa ihale cam-
bazlığıyla alınıp denetim dışı yapılan bınalardaki kar-
manyolalardan mı?
Devlet yetkilisi olmak, felaketten sonra oraya ko-
şup üzüntülü bir çehreyle başsağlığı dilemek değil,
felaket olmadan önce gerekli denetimleri yapıp in-
sanlan zarardan korumaktır. Hadı bakahm, şu Istan-
bul'u bir elden geçirin. Hangı binalar şu şiddette bir
depreme dayanabilir? Orhan Bursalı da çok güzel
yazmıştı. Bunu şimdi yaparsanız önemı var. Türki-
ye'yi böyle bir taramadan geçirsenize. Devlet yetki-
lisi olmak. bunu yapmaktır. Fay kırığı üzerindeki yer-
leşme bölgelerini bu açıdan incelesenize. Göreviniz
bu değil mi?
Yamaçlardaki ormanların, korulann ağaçlannın ke-
silmesine neden seyirci kalıyorsunuz? O ağaçlan ke-
senler sonraki yağışlann sele döneceğini hesap et-
meyen çıkarcılardır. Ama onlara engel olmak, onları
cezalandırmak devlet yetkililerinin görevi değil mi?
Hatta, o yamacın altında yaşayanlara bu ağaçlann
korunmasının kendilerinin hayatı olduğunu anlat-
mak, devlet görevlilennin sorumluluğu değil mi? Bun-
ları neden halka anlatmıyorsunuz? Sel felaketinden
sonra oralara koşup da "takdiri ilahi"den söz etmek
ne ıfade ediyor?
Toprak kaymaları da ağac kesmelerin, orman kı-
yımlarının sonuçları olmuyor mu? TEMA Vakfı'nın
çalışmaları "toprak erozyonu yüzünden her yıl Kıb-
ns büyüklüğündeki toprağın akıp gıttığıni" göstermi-
yor mu? Bununla neden ilgilenmiyorsunuz? Orman-
lara kıyıp toprakları yağmalamanın nelere mal oldu-
ğunu görmek için daha neyi bekliyorsunuz?
Doğayı yağmalamanın bedelleri böyle ödeniyor.
Doğal afetler elbette dünyanın her tarafında oluyor.
Ama dünyanın birçok yerinde bu afetler için önce-
den çalışmalaryapılıyor. Depremlere karşı uygun ya-
pı teknikleri buiunuyor ve uygulanıyor. Bu uygulama-
larda kimsenin hatırına bakılmıyor, kımsenin çıkarı-
na hizmet edilmiyor. Böyle yapıldığı zaman da dep-
remler en azından can kaybına yol açmıyör. Ülkede-
ki herağaç dikkatle korunuyor. Ağaçlann bilinçsizce
kesiminin, para kazanmak için yağmalanmasının
hangi zararlara yol açtığı biliniyor. Doğal yapılar ko-
runuyor. Tayfunlara karşı önlemler alınıyor. Ama in-
san hayatına değer verilmeyen ülkelerde doğanın
her kıpırdanışı bir felaket oluyor. Bangladeş'teki ır-
maklarda yaşanan kazalarda yüzlerce kişinin boğu-
lup ölmesi de bundan değil mi?
"Doğal afet" doğadan gelen afet olmaktan çıkıyor
da, bu sonuçlann "doğal karşılanması" oluyor. Asıl
afet, bu kafalardadır, bu anlayıştadır, bu vurdumduy-
mazlıktadır. "Doğalafet", ağaçlann sorumsuzca ke-
silmesidir, sorumsuzca kıyımıdır, binalann sorum-
suzca çürük yapılmasıdır.
Bizım yaşadığımız felaketlere "doğal afet "demek-
ten vazgeçmel i. "gerçekleri görememe afeti" deme-
liyiz. "sorumsuzluk afeti" demeliyiz, "denetimsizlik
afeti" demeliyiz.
Afet doğadan değil, içimizden geliyor. Nedersiniz,
sayın yetkililer?
CHP PM üyesi Bedri Baykam
'2. cumhuriyetçiler
şeriatçılann maşası'
İstanbul Haber Servisi -
CHP Parti Meclısı üyesi
Bedri Baykam.4 senelık ko-
alısyon bovunca. DYP'nın
CHP'yi pasıfleştırmesine
seyirci kalındığını belirterek
"Çiller, basının deyimhle
çok vav gın biçimde zamana
yayıp gülümsemesiyle ola>-
İan uyuşturmasım bize ka-
bul ettiremevecekti, ettire-
medi de" dedı.
CHP Parti Meclıs üyesi
ve ressam Bedri Baykam.
dün CHP İstanbul II Merke-
zi'nde "Cumhurheti ve De-
mokrasiyi Kollamada
CHP'nin Görevi*" konulu bir
sohbettoplantısı yaptı Bay-
kam. toplantıda. DYP'nın
CHP'yi pasıfleş.tırdığını
söyleyerek "Bb bu 4 vılda
ne iktidardık ne muhalefet.
Bunlan eleştirdiğimiz için
ortaklıktan çekildik" dedı.
Refah Partısı'nin ovlannın
artmasının sebebınin de sol
partılenn artması olduğunu
belırten Baykam. u
Sol bö-
lündüğü zaman Türkhe'nin
bir kısmı için bir alternatif,
bir umut olmaktan çıktı ve
halk Refah Partisi'ne kavdL
V'ehalkınıızbu parti tarafin-
dan kandınldı" dıye konuş-
tu. Baykam, 1980 sonrası
ortaya çıkan "ürîncictunhu-
riyetçilerin de şeriatçılann
maşası" gibı çalıştığını söy-
leyerek şövle devam ettı:
"Bunlara göre Atatürk'ü
ne kadar aşağılarsan o ka-
dar demokratsın. Gençler
arasında demokrasivi seven
Atatürkçü olmazgibi bir dü-
şünce ortava çıktı. Yeni De-
mokrasi Hareketi de böyle
demokrasi tellallığı yaparak
ortaja çıktı. Ne zaman Orta-
doğu ülkeierinde şeriatçdara
bir yönetim verilmişse o ül-
ke kana bulanmıştır."
Irak Büyükelçiliği'nden açıklama
'Türkiye operasyon yaptı'
Haber Merkezi - Irak.
Türk Silahlı Kuvvetlen'nin
Kuzey Irak'ta PKK'ye karşı
yeni bir operasyon başlattı-
ğını açıkladı. Irak Büyükel-
çiliği'nden yapılan açıkla-
mada. operasyon un heltkop-
terdestekli Türk birliklerin-
ce. Irak sınırından dört kilo-
metre içerıde kalan Kanı
Manı bölgesinde gerçekleş-
tırildıği bildirıldi.
Büyükelçılığin açıklama-
sında. Türkiye'nin kendilen-
ne. birliklerin hedefinin böl-
gede üslenen bölücü örgüt
PKK olduğunu bıldırdıği.
ancak operasyon bölgesinde
sıvıllenn öldügü ve önemlı
ölçüde maddı hasar meyda-
na geldiğı öne sürüldü.
Açıklamada şöyle denıl-
dı: "Irakhükümeti.Türkas-
kerinin bölgede şiddet kul-
lanmasını kınamakta ve
Türkiye'nin Iraksının içeri-
sinde operasyon yapma is-
temlerini reddetmektedir. I-
rak bunu kendi güvenliğine.
uluslararası hukuka ve bölge
güvenliğine karşı önemli bir
teca\üz olarak nitelemekte-
dir. Irak. Türkiye'ye defalar-
ca, Irak'ın merkezi otorite-
siyle dogrudan olumlu diya-
log kurulması ve bölgede
'Çekiç Güç' ile temsiledilen
emperyalizm müdahalesinin
önlenmesininin gereğini
açıklamıştır."