Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURlYET 8 EKİM 1995 PAZAR
10 DIHYAZI
Süleyman yazif'in 9 Şubat 1919 günlü
Hadisatgazetesinde çıkan yazısı, 'Kara Bir
Gün' başlığım taşıyordu. Ama kara giin,
yalnız bu yazıya komı olan Fransı: genera-
li d'Esperey in îstanbul a girişi tarihi değil-
di.
30Ekim ]918'deimzalananMondrosAteş-
kes Antlaşması 'ndan sonra yaşanan giınle-
rin hepsi karaydı. Dün îzmir, bugiin Îstan-
bul, öbiir giin Antep. Maraş derken Türki-
ve'nin dörtyam düşman ordularıyla çe\ri-
livermişli...
Birinci Dünya Savaşı sonunda. üç kıtaya
yayılmış olan Osmanlı Imparatorluğu 'na
'Gayyakııyusu'nunfirsatçüanbağlı iilkeler bir bir elden çıkmıştı zaten.
Şimdi Yemen. Sııriye, Irak, Arabistan, Trab-
hısgarp kimsenin aklma bile gelmiyordu...
Ateşkesren sonra emperyalist 'İtilafDev-
letleri' uzun yıllardır göz diktikleri Anado-
lu \iıpavlaşma hesaplanyapar vebıınun için
'banş kanferansları'toplarken 'mütareke İs-
tanbulu' her ulııstan, hergörüşten. her 'tıy-
nette'insanlarla kaynıyordu. Bir 'gayyaku-
yusu'ydu adeta... Casuslar, çıkarcılar. iş-
galciter, fırsatçılar, hainler. onıtrlarım satan-
lar, kalemlerini satanlar. karaborsaalar, sa-
vaş zenginleri... Ve kıınt ekmeği bulamayan
voksullar... Kimisi geçim derdinde, kimisi
milvonlar kazanma çabasıncla, kimisi iha-
netin son sıntnnda... Osmanlı sivasetçileriy-
le aydınlan ise kopkoyıı bir umutsuzluk ve
umarsızlık içinde çırpmmakta...
Yakup Kadri'nin 'Sodom ve Gomore'ye
benzettiği mütareke Istanbultı, gerçekten de
nice romana, araştırmaya, incelemeye ko-
mı olması gereken bir İaboratuvar gibidir.
Padişalundan en yoksııhma, Damat Ferit
Paşa lanndan M.M. (Mim Mim) gizli örgii-
ti'mde çalışan yuriseverlehne. hatta Beyaz
Ruslara, İngiliz Muhibleri Cemiyeti 'ne. Aha-
li İkûsat Fırkası'na.. bütün insanlan, ku-
nım ve kuruluşlanyla, bunlann, birbiriyle
ilişkileriyle incelenmesi gerekir. Bu konuda-
ki incelemeler hem günümüz insamna yeni
açılımlar sağlayabilir, hem tarihten 'ibret'
almamıza varar...
Biz bıı yazı dizisinde, söziinü ettiğimiz
amaçlan da göz ö'niine alarak 'mütareke
İstanbulu 'nun işbirlikçi basımnı yansıtmak-
la yetineceğiz.
Itilafçılar,Ittihatçıavında""W"* W zunyıllarık-
• I tidardakalan
I I lttıhatveTe-
• I rakkı.
^ ^ J Mondros
^^**r Ateşkesi'nin
hemen ardından son kongre-
sini yapmış ve Teceddüd Fır-
kası adını almtştı. Osmanlı
Devletı'nı Bırınci Dunya Sa-
vaşı'na sokan İttıhatçı önder-
lerkaçmışlardı. İttıhatçılann
baskısı altında sinmiş olan
Hürnyet ve itilaf Fırkası. ık-
tıdar boşluğunu doldurmak
üzere hemen harekete geç-
mişti. Şimdı 'Itüafçüar*. İttı-
hatçılara ateş püskurüyorlar
vebüyükbir sıyasal güç olduk-
lannı öne sürüyorlardı. Işın
ilgınç yan\. htihatçılann 'Al-
mancı'lığına karşılık. bunla-
nn 'İngüizcı'olmalanydı.
Dönemın İttıhatçı karşıtı
gazetelennden Sabah,Serbev
ti, Alemdar ve Pe\ an. savaşm
başlangıcında konulan sannı-
rûn kalkmış olmasından da
yararlanarak Ittihatçılara şid-
detlı saldınlar \ öneltmeye gi-
riştiler.Ocak 1920"de Ptyam'la
Sabahbırleşerek Peyam-ıSa-
bahadını aldı. Sabahtn "Pe-
\am gazetesi başmuhabiri Alı
kemal Bey"e tes di edildiği"
duy uruldu.
Kurtulus Savaşı'na
karatama
Anadolu"da •\liUi Mücade-
le' hareketinı başlatıp yüru-
tenler arasmda eski İttıhatçı-
lann da yer alması dolayısıy -
labu gazeteler, Ulusal Kurtu-
luş Savaşı'na karşı çıkarlar-
ken savaşı bir •İttihatçıoşunu"
gibi göstermeye çabalıy orlar-
dı. Oysa Erzurum ve Sı\as
kongrelerinde. fırka (parti) ay-
nmı gözetilmeden yurdunkur-
tuluşu için çalı^ılması karan
alınmıştı.
Bu gazetelenn yazarîan ara-
sında. adetagözlennı köreden
tttıhatçı düşmanhğına kapıl-
mış o!ma\an nedenıyle. işgal-
cilerden umar beklemek gibi
bir aymazlık ıçınde olanlar
vardı. Kimı gazeteci ve ya-
zarlar ıse siya&al hesaplarla
ya da işgakilerden çıkar sağ-
ladıklan için Anadoluhareke-
tine karşı çıkışorlardt.
Değişik eâılimleri dile ge-
tıren öteki başhca gazeteler
VtniGün,İkdam.Akşan\.\a-
kit,TevhM-iEfkar,tkri( 1918-
I9"da Ati adıyla yayımlandO
ve Tanin'dı. Bunlann ortak
özellığı. K.uvay-ı Mılliye ha-
reketine karsı çıkmaş ışlany-
dı. Söz, -Mustafa Kemal ık
arkadaşlannın goriişlenni s an-
sıtan-. \iiirtiergibi az satışlı ga-
zeteler içenstnde bulunduk-
ları koijullan değerlendirerek 1918 ya da
1919'da vayımlannı durdurmuşlardı.
Yunus Nadi'nın Yeni Gün'ü 15 Mart
1920'de kapatıldı. Yayımlanmasma ızin
venlınce bir süre daha çıktıktan sonra
Ankara'ya taşındı Başlığma 'Ankara'da*
sözcüğünü ekleyerek 9 Ağustos 1920"de
yeniden yayımlanan Yeni Gün, K.urtulus
Savası'mn başlıca destekçüennden oldu.
Sol yayınlar da Anadolu hareketıni des-
tekledi. tstanbul'da tdrak, Kurtulus. Ay-
dınlık ve Orak Çekiç, Anadolu"da Yeni
Düm-a. Emek. Yeni Hayat adını taşıyan
'MÜTAREKEİSTANBULU'NDA
m
• İşgal altındaki İstanbul'da ittihatçdarın kaçmasını fırsat
bilen 'İtilafçıtar', Ittihatçıiara ateş püskürüyorlardı.
Anadolu'da 'Milli Mücadele' hareketinı başlatıp
yürütenler arasında eski İttihatçılann da yer alması
dolayısıyla Ulusal Kurtulus Savaşı'nı bir 'Ittihatçı
oyunu' gibi göstermeye çabalayan itilafçı gazetelerin
yazarları arasında, işgalcilerden umar beklemek gibi
bir aymazlık içinde olanlar vardı.
İşgal altındaki Îstanbul, her mıiletten ve her anlayışta insanın cirit attığı bir mer-
keze dönmüştü. İşte o yıllardan bir görüntü: Bir Fransız komutan, elegan ma-
dam ve sırıtkan, ikramcı, yılıştk Osmanlılar... (Fotoğraf, Vera Dumesnü'in İşgal
istanbul'u adlt kitabından alınmıştır.)
Ateşkes döneminde istanbul'da çıkan
kimi Rumca gazetelerin başlıklan.
VVinston ctıurchill'in gözüyle
Anadolu'da yanan ateî
Koni'eransfnın Türkiye'ye karşı
tutumu o kadar katıydt ki şimdı hakhhk yer
değıştımıışti. Galipler meciislerinde hiçbir
zaman göriilemeyen adalet kar^ı tarafa
geçmişti... Pans" ın halılar \ c yatdızlarla
süslenmi> salonlannda. dünyanın kanun
yapıcıları toplanmıştı. Istanbul'da. müttefik
devletlere aıt donanmalann toplanyla
korunmakta olan kukla bir Türk hükümetı
işbaşındaydı. Anadolu'nunıTürk \atanının)
çorak tepeleride \e o\alarında, bu ışin
böyle düzenlenmesini kabul etmeyen
adamlar oturuyordu ve bunlann
ordugâhlarında yaktıkları atesler. o sıra
paçav ralara biirünmÜ!} yoksul bir göçmen
gibi duran soylu Hakça Mücadele Ruhunu
tutuşturmuştu.
Winston Churchill: The World Crisis: The
Aftermath (Dünya Krizr. Sonuç). Londra
1929. s. 368.
bancı Yahudilerin İstanbul'da
yüriıttükkri Siyonist propa-
ganda. İstanbul Yahudılen uze-
rinde etkıli oimadı (3).
Bırıncı Dünya Savaşı bo-
\ unca askerı sansür uygulan-
mıştı. Mondros Ateşkesi'nin
hemen ardından. 2 Aralık
19\8'de basına yeniden san-
sür kondu; daha sonra yeni
karamameter çikanlarak san-
sürün kapsamı aenişletildi. ls-
tanbul'un 16 Mart 1920"de
resmen ışgalinden sonra san-
süre İ!jea\ kuv vetleri de katıl-
Basın sansürü ve
sürülen gazeteciler
Çok eeçmeden tngilızkr.
aralannda VelidEbüzma, Hü-
seyin Cahid (Yalçın), Âhmed
Emin (Yalman), Ceial Nuri
(1leri), Ahmed \ğaoglu, Sü-
leyman Nazif. Enis Avni(Aka
Gündüz). Ziya Gökalp gibi
gazeteci se \azarlann da bu-
lunduğu 140 kadar aydın ve
yönetıciyı Malta adasma sür-
düler. (Sürgünler. 1921 sonla-
nna kadar Malta'da kaldılar).
Sansüriin çıkardıgı şerlen bo§
bırakan gazeteler. sansür bas-
kısinı bu yolla okurlanna du-
\ umsatmaktaydılar.
San;.ürün buyruklanna al-
dırış etmeyen gazeteler kapa-
tılıyor, gazeteciler. tutuklanıp
•Bekiraga Bölüğü'ne atılıyor
\e Mustafa Paşa'nın başkanı
bulunduğu. *Kürt Mustafa
DivaınHarbi' denilen sıkıyö-
netim mahkeme>.indey argıla-
nıp cezalandınlıyorlardı Ge-
rekbu nedenk. gerek Anado-
lu'dakı hareketinba^any ula-
şacağına inanılmadığından.
İstanbul basınını öncelen K.u-
vay-ı Milliye'yi gerektiğı öl-
çüde debtekkmedı.
•Ingilızkrın kimı gazetele-
n satın alma gintşimknnde
bulundukları da olmaktaydı
Süreyya Sami (Berkem). Ki-
tapçıSudi ilcbirlikte çıkardık-
ları ak^am gazetesi Haber'de
yavımlanan işsale karşı ya-
ztsı dolayısıyla Ingıltere Elçi-
liği Baştercümam Ryan'ın
kendisini çağırdığını ve 'ka-
palı bir tarzda para teklifin-
de bulunduğunu". daha son-
ra Tnatbuatsütunlanndahal-
kı heyecana getirecek yazüar
çıkmasına müsaade edeme-
>iz.O makaleden dola\ı gaz?-
tenizin kapatılması karariaş-
Unldığı halde, si/i sevdiğim
icin buna mani oldum' dedı-
âinı anlatmaktadır{5).
gazete ve dergıler \ ayımlamyordu. Bun-
lar zaman zaman kapatıldı. yayvncı ve ya-
zarlan mahkûm edildi.
Ali Fuad Bey'ın yönetimindeki Kara-
gözile SedatSimavfnin yayımladığı Gü-
leryüzvb mizah dergikn Kurtulus Sava-
şı"nı desteklerken RefıkHaüd'm yayım-
ladığı Aydede, Mıllı Mücadele"\e karşı
çıkıyordu. Fransız Askeri Arşı\ı"ne göre
(1). Fransızca gazete sa\ ısı altıydı.
Bunlar değışık eğihmkn \ansmyor-
lardı: Siyonist. Türk yanlisı. Bolşevik.
antı-Kemal. Yunansever \e Kemal van-
IIM. İngıhzce tek ya\ın olan The Orient
Nev\s,İngıltere"nin Karadenız ordusu için
çıkanlmaktaydı. İnuilîzbelgeknne göre
özel ginşime aıttı. "İngiliz YüksekKomi-
serfiği'nin bunaresmenpara yardımında
bulunmayı reddettiğini. fakat zaman za-
man ga/eteye>azılar >erdiğini anlıyonıt"
(2).
Ermeni gazetelerinin ->ayısı beşti; bun-
lar Türklerle banş içinde birlikte yaşama
pohtikası ızlıyorlardı. \ergnir,komünist
Hınçak Partısi'nin yayın orgamydı.
Rumca yedi gazete yayımlamyor ve
bunlardaTürklere kai>ı düşmanlık dılege-
tırilıvordu. Gazeteler arasında görüş ay-
nmlan vardı Kraicılar. Anadolu"daki \u-
nan ışgalme karşı çıkıyorlardı. Çoğuııtu-
ğu oluşturan \enızelos'çu gazeteler ıse s.a-
vas. kışkırtıcılığı şapmaktaydılar.
Yahudı topkıluğuna aıt gazetelenn sa-
vısı dorttu. Bunlardan ıkısı Hahambaşı-
lığın >a\ın organıvdı Yahudıler. Türk-
krdenve Anadolu'dakı ^tiHıyetei'lerden
yanaydılar.
Yüzyıllarca birlikte yaşadıklan Türk-
knn haklannı sa\ unuvorlardı. Kimı va-
(I)Aktaıan Bılge Criss: iş-
gal Altında İstanbul, İletişim
Yayınlan. tst 1994, s. 76.
(2) Siıuı Ak$m İstanbulHükümederive
MilliMücadelel,Cem tuvmevi, Ist. 1976,
y 441-442
dtB.Criss.agy.s. 76-78
(4) Alpay Kabacalr Türkiye'de Basın
Sansürü, Gazeteciler Cemneti Yurını,
ht 1990. s. 101-HF.
(5) SüreiYa Samı Berkem: Unutulmuş
Günler, Hilmi Kisabe\i. hı. 1960. s.Hl-
H2
Yarın. İşbirlikçi basın
ÇALIŞANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ ŞÎPAL
Yurtdışında çabşmayla geçen 25 yû
SORl*: Yurtdışındaçahşıyorum.Şuanda25>ihmıtamamlamaküze-
re\im. 1995'te Türkiye'ye kesin dönmeyi düşünüyorum. So-
rulanm:
\) tlk kezyurtdışında sigortaü oldum. Benim 1995'te tümünü
de > urtdışuıda geçirdiğim 25 ydıborçlanmam zorunlu mu?
2) tmekli olabilmem için kaç dolar ödemem gerekecek?
3) Duyduğumagöre. yurtdışında 25yihnı dolduranlardan ke-
sin dönüş şartt aranmayacakmış. BÖ\le bir yasaşıktı mı?
4)Benbugün dönmüşolupve 25\ılın tümünü deödeyip emek-
li olursam ayhğım ne olur?
5) Tavan göstergevi tutturabilmek için dolar, kaç Türk Lirası
olmalıdır? " O.S.
YANTT: 1) Sosya! Sigortalar Kurumu'ndan vaslıhk aylığı alabıl-
mek için, 25 yıllık sigortalıhk süresi içmde en az 5 000 gün malul-
lük, yaşlılık \e ölüm sigortalan primi ödemek gereklıdır Bu neden-
le. yurtdışında geçen 25 yıllık çahşma sürenızin tümiınü borçlanma-
nız gerekecektir
2) SSK'den yaşhlık aylığı alabilmeniz için de 25 tam yıl karşılığı
ve her gün için 1 dolardan. toplam 9.000 (dokuz bini (360 X 25 yıl
= 9.000 gün) ABD Dolan ödemek durumundasınız.
3) Yurtdışında 25 yılı dolduranlardan kesin dönüş koşulu aranma-
yacağına ılişkin bir yasa yürürlüğe gırmemiştir.
4) 25 tam yıl karşılığı 9.000 ABD Dolan'nın tümünü ödediâiniz-
de, günde 244 bin (1 ABD Dolan = 48.800 TL.) ayda n
mılyon 320
bin vılda 87 milyon 840 bin lira kazancı olan bir sigortalı gibi. Cst
Gösterge Tablosu'nun 1. derece 10. kademesinden ve ta\an gösterge
6.650'den ve
O
'o66 (altmışaltı) aylık bağtama oranına göre. 4 milyon
690 bin lıra sosyal yardımı zammı ık birlikte. 10 milyon 66 bin 525
lıra ya^lılık aylığı alabilirsiniz.
6 650 (aö^terse) X 1 225 (katsayı) = 8.146 250 (aylık bağlamava
esas)X%66(a>îıkoranı) = 5376.525TUyaştılık aylığı) ^4.690.000
TL. (sosyal yardım zammı) = 10 066.525 TL. (toplam aylık)
5) Tavan gösterge 6.650"den >aşlılık aylığı alabilmek için (1995 yı-
lı ssonuna kadar ba^\uruda bulunmak koşulu ik) 1 \BD Dolan'nın
47 bin 437 lıra olması veterlidir.
Yıl
1988
1989
1990
1991
1992
1993
1994
7 \ıl toplamı
7 vıl ortalaması
Dolara göre
kazanç
85.386.600
85.386 600
85.386.600
85.386 600
85.386 600
85.386 600
85.386.600
SSK tavan
kazanç
7.065.720
12.787.380
22.080.060
31.564.980
46.842.660
64.937.430
85.386.240
270.664.470
38.666.353
A) lığa esas
kazanç
7.065.720
12.787.380
22 080.060
31 564.980
46 842.660
64 937.430
85 386.240
270.664.470
38.666.353
47.437 (1 ABD Doları karşılığı Türk Lirası) > %20 (malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortalan prım oranı) = 237.185 TL. (günlük tavan
kazanç) X 360 = 85.386 600 (yurtdışı borçlanmada yıllık tavan
kazanç)
ANMA
Eşsiz ve değerli varlığımız
FAHRÜNNİSA
ŞAHÎN'İ
vefatının 8. yılında ilk günkü acıların tazeli&ı ile en
ıçten özlem. sevgı ve saygılarla. Ulu Tann'dan rahmet
dikyerek anıyoruz.
AİLESİ
ÇAĞDAŞ YAŞAMl DESTEKLEME DERSEĞİ
tSTAKBLL MERKEZ VE ŞVBELERİ
ÜYELÎR TOPLANTISI
t5 Ekim 1995. Pazar. Saat 14.00
Dedeman Oteli - (iavrettepe
IX \ \ (0212(275 5» H2
ALMANCA
DERSLERİVERİÜR
Tel: 363 54 27
ÖYS İngilizce
(Üniversite
Hocasından)
414 21 19
KADIKÖY AHKAIVU ŞAHŞl\T:
DAVALAR1NA BAKMAKLA GÖREVLİ
2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
1995 214 Vesayet
(jözcü Bab;ı Oray SıteM No. 4 20 Kadıköv - tstan-
bul adrtsindo ıkameı eden Lnal ık Özcan"dan olma
28 6.1974doğumlu Vlurat İzaüden'ın mevcut rahatsız-
lıği nedenı ık vesayet altına alınmasına karar verilmişy
p kendısıne Mustafa Münir ile Naciye"den olma
09.06 1945 documlu babası Ünal lzuüdenvasi tavinedil-
nıistıı
\\M\ oiunur.
Basın- 45444
ANKARANOTLARI
1VILSTAFA EKMEKÇİ
IAterin SuKuşuEcevit'in Dışişleri Bakanlığı'nı yapanTuran Güneş, esp*-
rilı adamdı. Bir gün Mecüs kuhsinde. seçımı yitirdiği için
bakanlık da elinden giden AP'li Ahmet Topaloğlu, Tu-
ran Güneş'e takılacak oldu:
- Turan Bey, Allah versın, boyuna yurtdışına geziyor?
sunuz; arada bir de Türkiye'ye uğrayın... dedi.
Turan Güneş, yanıtı yapıştırdr.
- Sayenizde!
1973 seçimlerini kazandıktan sonra iktidara gelmesi
gereken Ecev'rt heyecandan ölüyordu. Gazeteler, binbir
çeşityorum yapıyor; yok Korutürk, ıktıdan verecek, yok
vermeyecek, diyorlardı. Çünku sol ılk kez bir ıktıdar ka-
pısını aralıyordu. Adalet Partısı, seçim kampanyası bo-
yunca bağınp durmuştu:
"Komönistler Moskova'ya", "Ortanın solu Mo$k<>
va'nınyoiu!" diye.
Sonunda Korutürk, Ecevit'in sunduğu Bakanlar Kuru-
lu listesinı onayladı. Bir öğle oncesıydi sanıyorum. Mecr
lis'te, Ecevrt'in odasında. Cumhurbaşkanı'nın onay kâ-
ğıdı elden ele dolaşıyordu. Turan Güneş, kâğıdı aldr.
- /şte, dedi, bu kâğıt oimasa biz iktidar olamaz, hükü-
met kuramazdık!
- Haydi şımdi Başbakanlığa gıdehm! dediter. Cümbür
cemaat Başbakanlığa gıdildi... ;
Ilk Bakanlar Kurulu toplantısını birbakandandinlemiş*-
tim. Ecevıt:
- Şu televizyonu açın da, bugünkü gelişmeleri (yarj
"kendtmizı" demek ıstiyor) ızleyelım! dıyor... ;
Bin televizyonu açıyor, ı-ıh.. çalışmıyor. •
- Bu televızyon bozuk!
- Eh, ne yapalım, diyor Ecev'rt, biz işımize bakalım! ;
Çok geçmez, Ecevit ıktıdardan düşer, bu kez Süley*
man Bey gelir. Yıne Başbakanlıktalar. Süleyman Bey: *
- Şu televizyonu açın da, getişmelerı (yani kendimiz^
izleyelım! Biri acar. ^
- Aaa, bu televızyon bozuk!
- Telefon edin, biri gelıp onarsın! der, Süleyman Bey.
Bülent Bey'in ıktıdan, muhaleieti Süleyman Bey'le di-
dışmekle geçtı. Gerçekte didıştığı kendısiydi! Ismet Pa-
şa nasıl da haklı çıkmıştr. "Partıyı de, memleketı de ba-
tıracak!" demişti.
Son çıkışı ilgınçti; Tansu Çiller'in hükümet programı
Meclis'te okunmadan görmek ıstiyordu. Kim yapardı
boyle bir şeyı? Bir CHP'lr.
- Bunlar olgunlaşmadan ölecekler! dedi.
BülentBey saçlannı. bıyıklannı boyadıktan başka kaş-
larını da boyuyor muydu? Uzgoreçte (televızyonda) iz-
leyemiyordum lyıce. IsrnetSolak'a bir sorsam mı, ne yap-
sam?
Deniz Bey'tn tutarsızlıklanna ne demeli? Ilk toplantı-
da elındeki ıktidan kaçırdı; sonra kıvırtarak, "CHP'siz ik-
tidaroimaz. Biz 20 eylukte duruyoruz, beklehz!"dıyor. Geç-
miş ola! Içımden:
- Deniz Bey, bu kafada gittiğı sürece CHP elli yıl ikti-
dar yüzü göremez! diye geçınyorum.
Son belediye seçımlerınde usiannı başlannatoplasa-
lardı. bugün Ankara, istanbul, izmır beledıyelen kımtn elırv
deydı? Ertuğrul Günay'm, CHP'den İstanbul belediye
başkan adaylığında işı neydi? Ertuğrul Günay şımdi ne
rede? Ali Dinçer'in Ankara belediye başkan adaylığın-
dakı ışı, Ceyhan Mumcu'nun Çankaya belediye başkan
adaylığında ışı ne olaydı? Sosyal demokrat, sosyal de-
mokrata kırdınlarak, parça parça olmadılar mı?
Iktıdar elden gitmiş, şımdi özür arıyorlar. Bir Konya sö-
zü var, şöyle derler: . ,
- Haydi anan, ilık düğme diksin sayalanna! • •'
"Saya" ayakkabının üst kısmına, bağcık bağlanan bö-
lümüne denır. Oraya ılik düğme dıkmek çok güçtür.
Sosyal demokratlar, eski SHP'lisi, yeni GHP'lısi bi|
özeleştırı yapmak zorundadırlar. ',
- Biz nerede yanlış yapıyonız! demek durumundalar
Bir tekerleme vardı, biraz ayıpça: "Aferin su kuşu/sen
etîın bu işi/sevındırdin dervişı!" diye. Öyle mı oldu?
• • • ;
Rasih Nuri lleri'nın. 20 Eylül'de, Ruhi Su'nun gömü
J
tu başında yaptığı konuşmanm satır başlannı yayımla-
mıştım. TlP'in eski Hatay Mılletvekilı Yahya Kanbo-i
lat'tan, bu konuşma ile ilgilı bir mektup aldım, şöyle di--
yor: • ',
"Mustafa Bey Kardeşime, *
24 Eylül 1995 tanhliCumhunyetgazetesinde çıkan 'Bü-
yuk Oğul!' ad/ı yazında Rasih Nun lleri, Ruhi Su'yu an-
lahrken Binnci Türkıye Işçı Partisi tanhinı ilgilendiren bir
ıddıada bulunmakta ve şöyle demektedir: TKP'de ba-
ğımlı bulunduğum M. Ali Aybar'/n Ruhi'yi Hatay'dan
kaçırmam ıçın verdiği emır..' Rasib Nuri llen bir çırpıdd
Aybar"ı ve Birinci TlP'ın Hataysorumlusu olarak benı meş-
ruıyet dışı ıtışkılerle suçlamaktadır.
Oysa, Actan Sayılgan. devletarşıvınedayanarakyaz-
dığı kiiapta bıle, M, Ali Aybar'ın TKP'Iİ olduğunu iddia
etmemıştir. Ayrtca Mihri Bellianılannda, Behice Boran'ın
TKP'li olduğunu yazdı, ama Aybar ıçın böyle bir goruş
ilerı sürmedi.
M. Alı Aybar'ın çok yakmında bulundum. Türkiye sos-,
yalist hareketinin, başan için kesinlikle meşruiyetçi ol-
ması gerektiği inancındaydı. 'Ne Arnenka, ne de Rusya,-
bağımsız Türkiye'sloganı Aybar'ındır.
R. Nun lleri'nin Hatay'la ilgilı ikinci iddıası ıse bütünüy-
le bir düş üriınüdür. Çünkü, Binnci Türkıye Işçi Partisi
döneminde Hatayörgütü, meşruiyetçi çızgıye sımsıh şe-
kılde bağlı kalmıştır. Onun için Hatay'da meşnjıyet dışL
bir gizlı örgütün varlığını savlamak gerçek dışıdır. ;
R. Nun lleri'nin yaptığı hatanın uygun şekilde duzel~\
tılmesiniricaederve gözlerinden öpenm Mustafa Bev. "•
Nof. Kanımca R. Nuri lleri'nin anlattıklan, I. Türkiye ış4
çi Partisi döneminden öncesı ile ilgıli. Yahya Kanbolat'aj
bunu söyledim. Ancak O, mektubunun yayımlanması^
nı istedı. Rasih Nuri ileri'yi ıse, bulup konuşamadım.-
M.E.
B U L M A C A SEP.4TV4ŞAVA\
1 2 3 4 5 6 7 8 9
SOLDAIS S.\Ğ\:
1/ Taş kırmakta
kullanılan büyük
çekıç... Yavnı. ço-
cuk. 2/ Sansabır
bıtkisınden elde
edıkrek özellıkk
parfiim sanayisin-
de kullanılan
özüt...Müzıktear-
moni kurallanna
göre üst üste bın-
dinlmış sesler. 3/
Satrançtabtrtaş...
Arsız. sırnaşık. 4/
Guzel kokulu be- "
vaz çıçekler açan bir ağaç-
çık... Uzun soluklu bir yazın
türü. 5/ Avcının av bekknıek
için taş v ığınlanndan yaptığı
pusu. 6J Kır... İstem dışı ya-
pılanhareket. 7/"'Sayı farkı"
anlamındakullanılan spor te-
nmi... Eski Mısır'da güneş
tannsı. 8/ Cnlü... Hısse, pay.
9/ Döl verme yetkinlıgıne
eren... Cehennem.
YL'KARIDAN \ŞAĞIYA:
1/ İstenç zayıflığı... Lzeri ek-
mek kınntılarıyla kaplanmış yıyecekkr ıçın kullanılan
cük 2/ Erzurum'un bir ılçesı... Sebze bahçesı. 3A1olıl
elementının sımgesı... Kan kanserı. 4/ Onceden verıler
vence paras*... İnceyapılı. 5/Gûneydoğu Asya'davetışt
zeytine benzer yemışı olan palmiye cınsı. 6/Gemicı, ışı
bi kimselenn egknmek için gittiklen ıçkili ve danslı
Lıflen ıp ve çuval yapımında kullanılan bir bıtkı. 7/ B<
sızlık...Birnota.8/Pasakh.kılıksız...Cennet.9^Tütüı
mek. kurutmak ve ışlemek ıçın kullanılan üstü kapal
gi... Eczacıhkta, boyacılıkta ve sepıcılıktekullanılan t
ce zengın bıtktsel bir özüt.