28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6EKİM1995CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 Ken Loach 'un Cannes 1995'te sinemayazarlan ödülünü kazananfılmi sinemalarda KEDİ GÖZÜ "... soılemek istedıgım şu: Ben oncekı ben değiim. Daha farklı bır verde hissedi- )orum krndimi. Daha sonrasını gorebilıvo- nım. eskıden hıç duşunmedığim şeylenn farkına »anvorum. De\rim konusundakı romantık duvgularım getırmiştı benı Lı- \erpool'dan burava (Ispama'\a). Burada gorduklerun, yaşadıklanm benim bir par- çam artıL Hiçbır vakit vureğimden sokup atama>acağım şeyler_" ".. bu halkın ordusu. Bir amaç uğnına. kendilcnnı kavganın gobeğine atan sıra- dan erkeklerle kadıniann ordusu. Bıldık ordulardan değil bu, askeri selamlaşma- lar, hrverarşu filan vok burada. Yetkilıleri biz seçh oruz, her şeyı enine boyuna tarü- şı>omz « o\ lamava koy uvoruz..." '"... en \akınımız tara'fından (SSCB) iha- nete uğradık. O> sa daha dun faşizme kar- şı avnı cephede omuz omuza dovüşuvor- duk. \enlen silahlan geri istiyoriar. Bizse dırenme>e kararlıy ız._" ".. ov le görünuyor ku vakında yeniden saldıma geçeceğiz, Hâlâ yeterince silahı- mu \e desteğimiz vok. Yine de ruhumuz hepsinin ustunde." Ispanya ıç sa\aşında cepheden Lıver- poldakı sevgılıye yazılan mektuplardan alıntılanan bu satırlar 1936 bahannda cumhunvetçılenn safında, Frankoculara karşı savaşmak amacıyla tspanya'yagelen Lıverpol Iu genç v e toy bir komunıstın, Da- v ıd"ın (lan Hard) hıkâyesını anlatan ve bu yılın Cannes Festıvah'nde uluslararast sı- nema yazarlan odulunu (F1PRESCI) ka- zanan, sıvasal sınemanın, vıllardır sosya- lıst dunya goruşunden odun vermez. ınat- çı ustasi Ken Loach un son fılmı olan -Land and Freedom-L Ike ve Ozgürlük"un ozunuvansıtıyoryetennce 20 vuzyılıde- oloıılennın (fasizm anarşızm mılîıyetçı- lık komunızm ve sosyalızmm) hesaplaş- tıgı ardında 600 bını aşkın olu bırakarak ulkev ı Hitter'le Mussolini'nın hempası bir Jıktatorun ellenne teslım eden tspanva ıç sav aşı hem çağımızm onemlı bir doneme- cı hem de gunumuzde venıden hortlavan mıllıvetçılığe faşizme karşı yaygınmuca- delede ciers çıkanlabılecek bir deney olu- şu bakımından ılgıye değer bir dönum noktasi kuşkusuz Geçmış vıllarda Istan- bul festıvalınde gostenlen "Kes", "Father- land". "Hidden Agenda", "Rifr-RafT, "Raınıng Stones" ve "Ladybird, Lady- bird" gıbı fılmlenyle tanıdığımız. şu dun- yada Ingılız ırkını bıze sevdıren ender "sı- cak ve alçakgonüllü" sınemacılardan bın olan genellıkle ovuncularıy la tum çekım ekıbmı konuy u vaşamaya zorlayarak fılm- lerının çekımını ov kunün gelışmesıne go- re vapmasıyla bılınen gışenın değılse de eleştırmenlenn gozdesı, televızvondan ve- tışme Ken Loach. Ingıltere ve frlanda'dan Fransa'ya dek dünyanın her yanından çı- kagelen bir grup mılıtanın lspanya ıç sa- vaşındayaşadıklannı hıkâyeederken bır- takım alçaklıklann ıhanetlenn, korkak- lıklann ve ıkıvuzluluklenn de çetelesını tutuyor Sovyetler Bırlığı ve Doğu Avru- padakı komünızmın 1990 da çokmesıyle AvTupa'da faşızmın venıden güncelleştığı Is ya 1936 ya daspan faşiztne geçit var! Ulke ve Özgiirlük (Land an Freedom) \ onetmen Ken Loach/ Senarvo Jım Allen/ Kamera Barrv Ackro>d/ Mûzık George Fenton/ Ovuncular lan Hart. Rosana Pastor, Icıar Bollaın, Tom Gilrov. Marc Martinez. Fredenc Pierrot/1995 1ngılız- Ispanvol-Alman-Fransiz ortakyapımı (Belge Film- OzenFilm)Şışlı Sıte Bevoğlu Beyoğlu Kadıkoy Hakan Ninemalannda gunumuzde. çağımız tanhının 1930"larda- kı bu onemlı kesıtını bir filmın dar sınır- lanna sığdırma çabasıvla yola çıkan se- naryo yazan Jim Allen. voksulluk. yok- sunluk ve açlığın hukum surduğu koşullar- da acı çekerek olgunlaşan tutku ve heye- can dolu genç ıdealıstlenn evlemlenne dayanansenarvosunda esas karakter olan Lıverpoollu genç ışsız Davıd'le ötekı go- nullu devnmcılenn vaşanmış gerçek de- nevımlennı temel almış Gunümuzun maddecı zıhnıyetıne avkırı kaçacak şekıl- de butunuv le çıkarcı bakış açısından fark- lı. havatlannı buvuk ve onurlu ılkeler ug- runa feda etmeye gonullu bir grubu esas alan ve davanışmanın sıcaklığına bırlık beraberlık duvgusuna guzelleme duzen "Llke >e Özgurluk". sonuçta komunıst partısinın ustlendıgı rolu sorgulayarak ve Sovvetler Bırlığı nın uluslararası çıkarla- n gereğınce Ispanva ıç savaşının o coşku- lu 'devriınci nıhu'nu bogan sılahvardımi- nıke^en vebuyruklanvlaantıfaşıstcephe- nın bolunmesıne neden olan Stalin polıiı- kasmı vurgulavarak 'mesacını getırivor' Kuşkusuz yuzv ılımızın gıdışını veduzenı- nı değıştırebılecek dunvavı sarsmış olan bu acı deneyımden 60 vıl sonra Şımdıye dek çeşıtlı roman ve fılmlere kaynaklık eden lspanya ıç savaşı ustune. unlü Fran- SUNGU CAPAN sız yazan (De Gaulle ün kultur bakanı) Andre \lalrauxıııın bızzat katılıp sıcağı sıcağına tılme çektığı ve gerek antıta^ıst sınemanın gerekse belgesel sınemanın doruklanndan savılan 1939-45 arasında tamamlanabılmış unlu "L'Espoir- Lmut"uvla bu «avaşı fon olarak kullanan "Çanlar Kimin Için Çabyor?" v a da "Kili- manjaro'nun Karlan" gıbı bazı Heming- way uvarlamalan ve ~Last Train from \ladnd" (James Hogan 1937, D. l.amour. G. Roland. L. Ayres. A. Quınn) "Blocka- de" fVVılliam Dirterie 1938, H. Fonda, M. Carroll), -\. Rise mv Love" (Mı»chell Le- isen 1940, C. Colbert, R. Milland). -Con- fidental Agent" (HermanShumhn 1945. C. Boyer. P. Lorre, L. Bacall. K Pa\inou), "TheAngel«oreRed"(Nunnah Johnson 1960, A.Gardner.D. Bogarde) ve-Behold a Pale Horse" (Fred Zinnemann 1964, G. Peck, A. Quinn) gıbı Hollvvvood sınema- Mnın nıspeten duzeylı, savaş, aşk casus- luk ve mtıkam dramalanndan y ıllar sonra, konuya şımdı de Ken Loach el atıyor "Ul- ke ve Ozgurluk"le Dönemın çoğu devnmcısı gıbı Sovyet- ler Bırlığı"ndekı dıktabaskısı ve vılgısın- dan. onvargılı ınfazlardan, cınavetlerden gösteımelık mahkemelerden habersız kah- ramammız Davıd, Aragon yöresındekı Marksist Bırleşmış Işçı Partısı (POUM) saflannda savaşırken buluyor kendını Franco ya karşı savaşmak amacıyla, çe- şıtlı ulkelerden Ispanva va ayak basmış, vureklı hevecanlı ve "olumesusamış ap- tal idtalisriersurusu"nden ınsanlarla tanı- sıp dostluk kuruvor sicak komun havası- nı soluvor davanışmanın verdığı guven duygusunu yureğınde duv uvor bıtlenıvor PÖÜM mılısı Blanca va (Rosana Pastor) aşık oluyor gıderek solcunun solcunun ıpını çekışını vakından göruvor olaylar gelıştıkçe de Stalınızmın ıhanetlenyle al- datmacalarının ortava çıkmasına bırıncı elden tanık oluyor Davıd'ın gözlerınden bız de yenılgı ve hüsranı ıçımızden hıssedıyoruz perdede. yardımsız sılahsız. kuşatılmış. ınanmış ıdealıstlere yanıp vakılıp hıyanetlere tep- kı duvarak Malrau\ George Orwell. vb gıbı seçkın aydınların uluslararası tugay- lann Alman, Italvan faşızmlennın yardı- mını alarak halk cephesı hukumetıne kar- şı ayaklanmış general Franco'ya karşı ve- nlen mucadelede Ispanvol halkının ya- nında yer aldığı ıç savaşta karşılaşıîan "Once faşiznıi yenmek mi, yoksa öncedev- rimi gerçekleştirmek mi?" ıkılemı de. cumhurıyetçılen boluyor, ışçı sınıfı yone- tımı kısvesı altında, karşıtların temızlendı- ğıbırbaskıduzenmı Sovyetler Bırlığı nde yerleştınp kurumlaştrrmaya, dıktatorluğu- nu sağlamlaştırmava uğraşan Stalın"ın ço- mak sokmalan kadar Filmın başında olu- munu ızledığımız tspanya anılanvla ya- şayıp dede olmuş 1936 bahannda tspan- ya ıç savaşında saf tutmuş Davıd'ın vak- tıyle başından geçenlen ve gordüklennı \ azmış olduğu eskı mektuplanndan döne- mın yayınlanndan kesılmış, sararmış sol- muş kupurlerden ıç savaşla ılgılı, eprımış, eskı dergı sayfalarından, vb belgelerden oluşanevrak-ı metrukesını, bir bır kanştı- rarak okuy an torunu genç kızın aracılığıy- la, kronolojık bır sıra ızleyen, ustaca ku- rulmuş genye donuşlerle ızlıyoruz. 1936 Ispanyası'nı aşama asama baştan sona Loach'un pratık ve ustaca genye donuş çozümuyle çatısını çattığı filmın ıçıneov- kunun anlatıcısı olan dedesının anılann- dan. belgelennden torunuyla bırlıkte akı- cı, duygulu bır röportajın tadını çıkararak bız de gınyoruz 110 dakıkalığına Toy ve genç Davıd'ın adım adım bılınçlenışını hıyanetlerle devnmın önünun kesılmesını sosyalıst Ispanya rüyasının deftennm du- rulmesını, Sovyet sılahlannın gıderek go- nullu solculara çevnlmesını, ne yapmalı tartışmalannın yukseldığı, kurşunlarla ölumlenn eksık olmadığı sıperlen, kurşu- na dızılmelen seyredıyoruz, zaman zaman gözyaşlanmızasözgeçıremeyerek Yaşan- mış deneyımlerden yola çıkarak en doğal tarafından, ıçtenlıkle, gıllıgışsız, yoğun duygu ve tutku dolu bır atmosferle yuzy u- ze kalarak ızledığımız "Ülke ve Ozgur- luk", ozellıkle yaşamının bır donemınde her nasılsa 'devrimci nıhu'na uzaktan-ya- kından teğet geçmış seyırcıyı yoğun duv- gusallığa sevkeden etkıleyıcı ve görkem- lı bır sıyasal sınema ömeğı kuşkusuz Yonetmen \oldaş Ken'ın her zamankı gıbı gerçekçı, belgesele vakın duran. bıçım numaralarına yuz vermez. ölçulü doğal ve düz anlatımı, yer v er 'No PassararH Fa- şizme) Geçit Yok' duygusallığına boğulan seyırcıyı dürtup kendme getmyor Lo- ach'un vıne kendıne ozgu oyuncu vonetı- mının sonucunda oyuncu kadrosu ve kan- lıcanlıperformanslarsergılıyor 60yılon- cesının devnm sarsıntısını yenı kuşaklara, dersler çıkanlacak bır bıçımde vansıtarak, başanyla kurulmuş, oynanmış ustaca je- kılmış ve montajı yapılmış "Llke ve Oz- gurluk" mevsımın onemlı veyenı sıyasal sınema fılmlennden bın ozetle (Meraklı- sına not Bu son Ken Loach fılmını sey- rettıkten sonra ya da oncesınde, konunun anlamına. onemıne daha lyıvarmak ıçın. Z Yayınlan'ndan çıkmış "İspanya 1936 Baharı" adlı kıtapçığı okuyup vararlana- bıhrsınız ve tılmın senanstı Jım Allen ın şu dedıklen ustüne, kendı y orumunuzu ge- tınp kafa yorabılırsınız sız de "tspanya iç savaşında eğer Franco venilsevdı belki de Ikıncı Dunva Savaşı olmavabılirdı. Hıtler'le MussoünL sılah ve ordu bakımından İs- panya'yı bır deneme tahtası gıbi kullana- rak kendılenne guveni kazanmasalardt acaba dunvavı karşılanna alma cesaretıni bu denli kolav gösterebilirter mtvdi?" Mezannı Derin Kaz! Glasgow'da aynı e\ ı paylaşan muhasebecı Da- vıd (Christopher Eccleston), doktor Julıet (Kerrv Fox) ve muhabır Ale\ (Lwan McGregor) gazete ılanıvla eve dorduncu bır kafa dengı kıracı arar- lar Adaylan aşağılayan. harta ağlatan sonılarla teste tabı tutan. zor begenır uç arkadaşın sorgula- masından başanyla geçerek eve verleşme hakkı- nı kazanan ve romancı olduğunu belırten. dör- duncu kıracı Hugo (Keıt Allen), espnlı bonkor sessız ve dennden gıden 'cooT bındır Oylesıne sessız sedasızdır kı Hugo yenı ev ındekı ılk gece- sınde. büyuk olasılıkla aşın dozdan olüvenr de. uç kahramanımız ancak ertesı sabah yatağmda cansız. taş gıbı yatarken bulurlar onu Yatağır al- tındakı bavulu da tıkabasa para doludur ustelık ('Hadı bakalun, buyur burdan yak vazıyetlen)O andan başlayarak ahlakı bır ıkılemle karşı karşı- ya kalan üç arkadaş evdekı cesedı ve paralan po- lıse bıldınp teshm etmek gıbı •normal birer va- tandaş' tepkısıyle, paralara el koyup cesedı de or- tadan usturupluca yok edıverme gıbısınden bır uvanıklık ve açgözlüluk davranısı arasında duşu- nup taşınıp bıraz da kaşinarak bınncı şıkkın tam tersını yanı "anormalini* >apmayı seçerler Ve yuzü, ellen. dışlen v b gıbı avırdedıcı y anlannı çe- kıçle duzeltıp gece karanlığında alçak bır meza- ra gomdüklen cesedın getırdığı suçluluk duygu- suy la. bencıl hırslan bılevıp bırey ın dennlıklenn- de'kı gızlı 'insan insanın kurdudur' gudüsünu açı- ğa çıkaran bır bavul dolusu paranın sağladığı re- fah ve güven açgözlulüğu arasında kararsız, ka- çınılmaz bır vıpratıcı değişım surecıne gıren üç ev arkadaşını tümûnun şu ya da bu şekılde ode- vecegı bır bedel beklemektedır Seyırcının de 'Acaba sonunda kinı kime kazık atacak, paralan hangisi otekilerden kaçıracak' sorunsalının labı- rentlenne sokulduğu. öncelıkle urkunç adıyla ıl- gı toplayan "Shallow Grave-Mezannı Derin Kaz!"da avantadan gelen bu lavanta para. gıde- rek hayatlan kayan üç arkadaşı bırbırlennın goz- lennı ovacaklan bır bolünmeye olume ve kafayı uşutmeye kadar goturecek ırkıltıcı ve dehşeten- gız bır tnbe surukleyecektır Hızla akarak kavan bır kameranın dahajenenk geçerken beyhk deyışle adrenalın pompalamaya başladığı isİcoç ışı şaşırtıcı bır heyecan ve gen- lım övküsu nıtelığındekı "Mezannı Denn Kaz" televızvondan yetışmış otuzyedı yaşındakı Manc- hesterlı, yenı bır veteneklı vonetmenı haberven- yor Dannv Bovle. Her an, her şey olabılır beklen- tısıne soktugu seyırcıyle, daha ılk ftlmınde usta- ca oynavan, ona koltuğunda pek rahat vermeyen. Ingılız sınemasının koklu ıkı "kanal"ından, ger- çekçılık ve kara mızah ağırlıklı, ıncelıklı gülduru tarzından beslenerek kıpır kıptr, sürukleyıcı ve ır- kıltıcı bır "cinai fars" gerçekleştırmenın üstesm- den gelen taze yetenek Danny Bo>le"un yonet- menlığmde yaklaşık on yıl kadar oncesınde. ba- gımsız Amenkan sınemasının hanka çocuklann- dan Coen Kardeşler'in (özelhkle "Blood Simplc- Kansız"fılmlennın), Sam Raimi'nın hatta David Namet'ın açık seçık etkılen de göze çarpmıjor degıl Alışılmtş ^hriner" klışelennı kullanarak ıl- gınç bır dehşet, şıddet. gerılım bulamacı ortava koyan Boyle u ve bu umulmadık olçüde sarsıcı '*ilkfilmi*'nı yere göğe koyamayan Ingılız eleştır- menler kadar olmasa da. bız de soluğumuzu tuta tuta. gırtlağımız kuruya kuruya sevTettık belle- ğımıze ıster ıstemez kaydettık "Mezannı Denn Kaz r ı Ahlakı bır ıkılem çevresınde donenen, John Hodge un zekıce dıyaloglarla örülu. sağlam senaryosunu. gergın bır ıç aksıyon oluşturan, tem- polu, eglencelı ve çatışmalı anlatımıyla görüntu- leyen Dannv Bovle'un bu urpertıcı ve klostrofo- bık ılk tılmınde\enıZelandalı Kerrv Fo\vegenç Ingılız aktorlen Evvan McGregory'la Christop- her Eccleston da başanlı ovunlar dökturuvorlar Ozellıkle cesedı torpuleyıp gömme görev ını çe- kılen kura sonucunda hıç ıstemeden ustlenen hımbıl sınırlen laçka sünepe muhasebecı Dav ıd rolundekı ovkunün vansından ıtıbaren paranın peşine düşenlerden korkup sakınarak. bav ulu sak- ladığı tavanarasinda (ışını gucunu boşlayarak) ya- şamaya koyulan ıkı "kötü"" adamın daha hakkın- dan gelıp. antolojılere geçecek duzeydekı ( u Re- zervuar Kopeklerfnı de çağnştıran) kanlı bır fı- nal sahnesmde fırlama gazetecı Ale\"ı omuzun- dan bıçaklayarak adeta zemıne çakan Eccles- ton'un sapık vorumu bınncı sınıf Fınalde para yenne havasını alan doktor Julıet rolundekı Jane Campıon un "Masamdakı Metek"ınden hatır- lanacakKerry Fo\ la çaktırmadanparalannven- nı değıştırdığı ıçın, kan golu ıçınde bıçaklanmiş yatmasina karşın pıs pıs gulmeden edemeven vıdeo gunlugü de tutan gazetecı Alex rolundekı Evvan McGreaor da göz dolduruvor filmde Son y ıllann en ıv ı Ingılız 'thriller'ı olarak etıketlenen, sıkı bır karakter ıncelemesi ve heyecan-genlım çeşıtlemesı dıyebıleceğımız dehşetlegulmecenın sınırlannda dolanarak "suç ve kuşkunun kapah, kâbus yüklu dünva_srndan bır buçuk saatlık eg- lencelı v e urpertıcı bır fars sunan Danny Bov le un kusursuz olmasa da. bır haylı çarpıcı "Mezannı Derin Kaz!"ını öncelıkle bu turun tıryakılenne salık verebılınz iskoç usulü cehennem uçlusunün bu sürpnzlere gebe hevecan ve genlım fırtması gerçekten kalbı olanlar ıçın yorucu ve vıpratıcı da savılabılır dtkkat1 Mezannı Derin Kaz (Shalkm Grave) \ onetmen Danny Boyle/ Senaryo John Hodge/ Kamera Brian Tufano/ Muzık Simon Bosvvell/ Oyuncular Kern Fo\, Christopher Eccleston, McGregor, Keit Allen, Ken Stott/1995 Ingıltere (Pinema) Şışlı Kent, Fenerbahçe Pyramıd. Beyoğlu Atlas, Kadıköy Bahanye sınemalannda Kubrick'in gözünden mahşertablolanKırk vılı aşkın suredır sınemanın ıçındekı şımdıye dek yaptıgıaz (42 vıl- da 12 film) savıda ama her bın ses ge- tırmış. akıllardan çıkmavan "The KU- Bng", "Paths of Glory". "Spartacus", "Loüta", "Dr. Strangelove". -2001: A Space Odyssey ", "A Ck>rkwork Oran- ge". "Barry London" gıbı vapıtlanvla anımsanan Stanley Kubrıck ustanın 1987 tanhlı (şımdılık) son fılmı olup el- den geçınlerek geçen yıl dunyaya ye- nıden sunulmuş unlu antımılıtanst baş- yapıtı "Full Vletal Jacket" (nedense Turkçe ısım tâkmavı es geçmışler) bu- gun Istanbul sınemalannda afişe çıkı- yor Senaryova da katkıda bulunan Gustav Hasford un "The Short Tî- mers" adlı esennden uvarlanan ve "Bu- giine dek v apılmış. eletirmenlerce en iv i (Metnam) savas fılmr sloganıyla gos- tenlen "Full MetalJacket" ıkı bolum- den oluşuvor Gerçekten ılk vanm sa- atı insanın soluğunu kesecekdenlı kes- kın jılet gıbı geçen bırıncı bolumde Kubnck usta. sevırcıy ı tam boğrunden yakalıvor kı breh breh "Bu bolümde ABD ordusunun seçkın bahnvelıler bırlığının karargahı olan Guney Caro- Full Metal Jacket Yonetmen Stanlev Kubrick/ Senaryo S. Kubrick, Michael Herr. Gustav Hasford/ Oyuncular Matthevv Modine, Vlncent D'Onofrio, Adam Baldvt in, Lee Erme\. Dorian Harevtood, Arliss Hcnvard, Ko'jn Major Ho\*ard. Ed O'Rosv 1987 ABDlVVB) lına'nın Pams adasındakı acemı ereğı- tımmerkezınekonuşlandınlıyoruz 01- durmeve programlanan asken eğıtımın ıçerdığı şıddet ve dehşet, herkesın kal- dıracağı turden degıl Savaşın mahşen andıran kanlı ortamıvla yuz yuze gelı- nen ıkıncı bolumdeyse Guney Vıet- nam'a 1968'devapılanbuyuksaldınnın gerçekleştığı Da Nangve Hue bölgesı- nın savaş oncesı ve sonrası ver alı- vorÇok tarklı verlerden gelen acemı erlerın eğıtımını ustlenen astsubav Hartman (Lee Ermey), bu gorevı yaşa- mının amacıvapmış askerlık adına, sa- vaşa ters duşen bütun değer ol- çulennı ezmek yok etmek ıçın elınden gelenı yapıyor Savaşın kur- banları olan bu erler eğer şans- lan varsa val- nızca akıllannı kaçıracaklar ama çoğu ana- vatanlanna vu- ruyerek dahı donemeyecek- lerdır Çatlak Go- Ter Pyle (Vin- ı ent D'Onofrio) _ıbı bın dahı eğıtım sınavını h ışanyla geçı- yor Başçavuş gururla gennıyor çünku Pyle'a sınavında başanlı olabılmesı ıçın daha canıce davranmıştır Ne var kı Pyle, delı goruntusune karşın benlığmı bır parça koruyup ınsanlığını tam anla- mıyla vıtırmemıştır Karanlık v e soğuk bır ışık altında çe- kılen bu sahnelerde Hartman'ın dehşet vencı ınsan tablosu bıçımlenıyor ılk bolumde hemen hemen hıç konuşul- muyor, ya bağıran, çığlıklar atan ya da denn bır suskunluk ıçınde hareket eden ınsanlar var tkıncı bolumde yalan, ahiaksızlık kotumserlık. alaycı bır umursamazlık kanşımı bır atmosfer ıçınde pıslıkle do- lu bır dünyanın dennlığıne dalıyoruz Kubnck. bıze donanmayı oldukça ıyı tanıtıyor Bu dünyada yaşamayı öğrenmış adamlann hıçbın çıldırmıyor Çünkü hıçbır ınançlan yoktur. eylemlennın. yaşamlannın olumlennın anlamsız- lığını kanıksamışlardır çoktan Filmde olaylar savaş muhabın Jok- er'ın (Matthew Modine) gozuyle yan- sitıhyor Mığfennde"BomtoKüT"'(OI- durmek ıçın doğmuş) yazılı Joker ay- nı zamanda. çıçek çocuklannın unîu banş sımgesını de taşıyor kafasında Bu ıkısının ınsanlığın çelışkısını sım- geledığını soylüvor Joker'ımız Kub- nck'ın vaktıyle lngıltere'de çektığı bu savaş cehennemını gozumuze sokan zehır zemberek fılmını yıllar sonra yenıden seyretmek nasıl oluyor, bugün sınemada goreceğız bakalım VECDI SAYAR Kaleiçi'nde Kedenli Bip Yürekle Ben Falez Oteh'nın emektar kedısı Hemcınslerım arasında "mutlu azınlık" sayılanlardan Doğrusu bunu soyleyenler pek de haksız sayılmazlar Antalyalı kedılenn en çok ımrendığı kapılanmak ıçın can attığı yerierden bındır burası Oylesıne oyledır de kedının karnını doyurmak onu tatmın etmeye yeter mı hıç? Can sıkıntısı temel derdımızdır bızım Gunlerın tekduzelığı tunstlerın sıkıcılığından bunalır dururuz Allahtan fılm festıvalı başladı da hayatımız renklendı Turk sınemasının şohret- len, eskı ustalan arasında gunumuzu gun edıyoruz Otelın salonlannda yapılan şoyleşılenn tadına doyum olmuyor Eşref Kolçak tan Muharrem Gurses e Sel- da AJkor'dan Hulkı Saner e, Orhan Gunşıray dan Fikret Hakan'a Necdet Mahfi Ayral'dan Orhan Çağman'a, Bulent Oran'a eskı ustalann pek çoğu bu- rada Yenılerden Mahır Gunşıray, Berhan Şımşek, Ayşegül Aldınç, Mehmet Aslantuğ burada Tabıı, daha unuttuğum pek çok oyuncu ve Turk sınemasının genç yonetmenlerı yan yana Herkes bır sorunun cevabını arıyor Ne oldu da seyırcımızden koptuk9 Yonetmenler ve oyuncular, eskı kuşak yapımcılan suçluyor Kazandıkları paraları sıne- maya yatırmayıp hanlara hamamlara yatıranları içınde bulunduklan ortam onlan lyıce "eskı guzel gunler"\n nostaljısıneçekıyor Bırhuzun, bırhuzun İnsanın yuregı burkuluyor Bu yıl festıvalde değışen bır şey var Bunu gormemek ıçın kotu nıyetlı olmak lazım Ama bır de değışmeyen şeyler var Organızasyon denen şey nedense Turk mıl- letıne çok yabancı bır kavram 32 yıldır pek fazla değışen bır şey yok bu alanda Bır etkınlığın nerede ve ne za- man olduğunu keşfedebılmek ıçın sınemacıların nasıl koşturduğunu bır gorseydınız Oyle matrak sahneler yaşanıyor kı gulmekten katılırsınız Tıpkı eskı yıllardakı gıbı Sanınm, 1970 lı yıllardaydı O zamanlar Beledıye'nın Konyaaltı ndakı tesıslenndeyım Gene bır festıval gecesı sabaha karşı bağırışlarla uyandım Romen Sınematekf nın Başkanı -şımdı merhum oldu- bas bas bağınyor Bınlerı de kolundan tutmuş çekıştıny- or "Aırport, aırport" dıye de eylemlerının maksadını açıklamaya çalışıyortar Adamcağız ıse bıletının o sabah değıl ertesı sabah olduğunu anlatmaya çalışıyor ama nafile Bunlan nrye anlattım'' Bu sabah da benzer bır sahneye tanık oldum Kapanışta odul vermesı ıstenen festıval konuklanndan bın sabah 5'te uyandırılmış sızı uçağa gotureceğız dıyerek Meğerse, adamcağızın gıdeceğı gunu karıştırmışlar Guler mısın, ağlar mısın? • * • Ben Kaleiçi'nde bır gece kulubunun emektar ke- dısıyım Gunlerım uyuklamakla geçer Gecelerım ıse al- abıldığıne renklıdır Bır koşeye kıvrıhr ınsanları seyred- enm Ne tıpler gelır geçer onumden bılemezsınız Kımı zaman dertlenne ortak olmak ıçın ayaklanna surtunur, mınıdanırım Ama ıçlerınden pek azı benı duyar Herkes kendı dunyasına oylesıne kapanmış Huzun butun masalarda baş tacı Hele şu koşedekı masada gulumse- meye çalışan Romen kızlara bakın Kedı yureğı dayanır mı bu kedere? Ama guzel oykulenm de var elbet Şu bızım şarkıcı kızın ışıl ışıl gozlenne baksanıza Aşkı okuy- acaksınız o gozlerde Konservatuvarda okurken hayatını kazanmak ıçın çalışmaya başlamıştı burada Sonra bır gun bır balıkçıya kaptınverdı gonlunu Şımdı her gece aynı masaya gelıp oturan -tam da geceyansı sulan- o balıkçı ıle yaşadığı aşktan daha guzel daha anlamlı bır şey var mı'' Hıç anlayamıyorum şu sınemacılan, an- lattıklan oykuler ne kadar yapay, ne kadar samımtyet- sız Gerçek yaşamdan ne kadar kopuk Yeşılçam ın "pembe" filmlennde bıle yaşamın sıcaklığı vardı oysa • • • Ben, Konyaaltı Açıkhava Sıneması'nın kedısıyım Dort gozle bekledığım festıval ne de çabuk geçıverdı Doğrusunu ıstersenız hıç beğenmedım bu senekı film- len Seyırcıyı aptal yerıne koyuyor bu sınemacılar An- latacaklan bır şey yoksa ılle de fılm yapmak zorundalar mP Başka ış yapsınlar efendım Ben de ıntıkamımı fena aldım doğrusu Filmın en durağan anında -bu anları yakalamak pek de zor olmuyor doğrusu- atlayıvenyo- rum sahneye Perdenın onunden ağır adımlarla geçıy- orum Önce sağdan sola, sonra tekrar gerıye Tabıı, kuyruğum hep havada Boytece filmın havasını tyıce bozuyorum Oh olsun 1 • • • Ben, yenı kultur merkezı ınşaatının kedısıyım Dun bır torenle konuklara tanrtıldı merkez Ne kadar gururlandım bılemezsınız Hele sız esas açılışı bekleyın Ocak'ayetışır dıyorlar O zaman goreceksınız festıval sarayı nasıl olur- muş Ama benı en çok mutlu eden olay, dun yapılan Şıır Bahçesı'nın açılışıydı Kultur Merkezı'nın çevresınde yer alacak bu bahçede dunya şıırının ustalannın eserlerı yer alacakmış Antalyalı şaır Metın Demirtaş a borçluyuz bu guzel proıeyı Benım en sevdığım şaırlerden bındır Demirtaş Bır ınşaat kedısı boş zamanlannı şıırle zengın- leştırmesın de ne yapsın? Ben Demırtaş'ın banş ozle- mı ve ınsan sevgısı ıle dolu şıırlenne sığınınm, ne zaman kendımı yalnız hıssetsem Sıze de bırkaç dıze okuyayım, ıster mısınız'? Nereden okuyacağım da çok onemlı Önce onu soyleyeyım Bır şıır seçkısıbu Adı, 'Kedı Şıır Seçkısı" Teşekkurler, Antalya Sanatevı Antalya'yı çok sevıyoaım Tıpkı Metın Demirtaş gıbı. "Dun dolandım bu kaygılarla Iskeie'de Kaletçı Mahallesınde Setçuklu sokaklarda Hüsnuyusuflar ne guzel açmıştı Az oncekı gok gurultusuyle Yoksul evlenn, ahşap verandaiannda Yukarda kentte Paralar, pazarlıklar, açık artıımalar Trafik gurültulen Ve paranın kıhı sularında Çıtılenmış ınsan ılışkılen" Fazıl Say konserleri Kultur Servisi - Avru- pa'da v e Amenka da ken- dısınden "21. yuzyılın en büyük piyanistlerinden bi- ri olacak" dıye soz ettıren genç pıyano vırtuozümuz Fazıl Sa\ bu ay Türkıye de bır dızı konser verecek 8 ekımde. Ankara CSO Konser Salonu'nda saat 20 00 de bır konser v ere- cek olan Fazıl Say"ın 9 ekımde saat 20 30"da İs- tanbul AKM Buyuk Sa- lon'da vereceğı konser, Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneğı Umranıye Şu- besı ve Turkıye Korunma- ya Muhtaç Çocuklar Vak- fı tarafından organıze edı- lecek Konserın gelırı eğıtım hızmetlerınde kullanıla- cak 1970 yılında Anka- ra "da doğan Fazıl Say An- kara Devlet Konservatuva- n'nda "üstun vetenekliço- cuklar için ozel statu"de eğıtım gordu ve 17 yaşın- da Konservatuvar'ın Pıya- no ve Kompozısyon yuk- sek bolumlerını bıtırdı DAAD bursuyla Dussel- dorf'ta master yapan Say Berlın Muzık Akademı- sı'ne oğretım görev lısı ola- rak atandı 21 vaşında, Berlın Senfonı Orkestrası eşlığınde kendı konçerto- sunu seslendırerek Avrupa Topluluğu nun duzenledı- ğı pıyano yanşmasında "En İyi Çağdaş \orumcu" odulunu kazandı Son olarak 1995 vılında duzenlenen "International Voung Concert Artists" > a- nşmasında şu başanlan el- de ettı Genç Konser Sanatçıları Dunya Bırın- cılığı Genç Konser Sanat- çılan Avrupa Bırıncılığı. PaulA FıshClaırmont Pı- ano Prıze, Metamorp- hosen Chamber Ensemble Soloıst Prıze, Beracasa Foundatıon Prıze of the Montpellıer Festıval
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle