Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 EKİM 1995 CUMA
12 KULTUR
Divan Şiir Çeviri Derneği'nce düzenlenen' 1 .Kolektif Şiir Çeviri Semineri'gerçekleştirildi
Ortak üretimle canh şnr çevirisi
TANERGEZER
Divan Şiir Çeviri Derneğı ve Royaumont
Yakfi'nın ortaklaşa düzenledikleri "l.Ko-
lektif Şiir Çeviri Semineri" gerçekleştirildi.
28 eylül - 1 ekim tarihleri arasında, Is-
tanbul Menkul Kıymetler Borsasf nın des-
teğiyle ArmadaOtel'deyapılanseminerde,
Fransız şairler Claude Esteban ve Emma-
nuel Hocquard'ın şiirleri Türkçeye çevril-
dı. Avrupa'da vıllardır sürdürüien bu çalış-
malar Türkiye'de ılk defa Dı\an Şiir Çevi-
n Derneği nin girişimlenyle gerçekteşti.
Şiir çeviri çalışmalannın birkaç ılkesinin
başında. yaşayan bir şairin şıirlennın. yine
yaşayan şairler tarafından çevrılmesi geli-
yor. Konuk şairlerin dilini bilmekten çok.
şıirlen kendi dıllerinde karşılayabilecek de-
neyim \e ustalık gerektiren çalışmalar sı-
rasında çevrilen şairler de hazır bulunuyor
ve onlann onayıyla çeviri bitmiş sayılabi-
liyor.
Farklı diller ve farklı gelenekler arasın-
da canlı biralışvenşin oluşmasına katkıda
bulunan çalışmalarda. şairlenn çev nlen di-
le az çev rilmış olması ya da hiç çev rilme-
miş olması tercıh edılen bir nokta.
Remy Hourcade, 1983 yılında. Paris ya-
kınlannda bir manastırda kurulan Rova-
umont Vakfi'nın Şiir \e Çeviri Merkezını
yönetiyor. Hourcade. çevın seminerlenni
başlatırken asıl amaçlannı. "Şairlerin bir-
birleriyle tanışmalan Için 80 yaşını bekleme-
lerini, şiirsel ifadelerini kav betmeden birbir-
lerini tanımalannı istedik" diverek açıklı-
yor.
Fransa"da son dönemlerde şiirçevirisinin
bir duraksama ıçinde olduğunu. bunu aşa-
bılmek ıçin de şairleri bir araya getırmek is-
tediklerini sövleyen Hourcade. bu amaçla
tstanbul'da da gerçekleştırdiklen formülü
geliştirdiklerini söylüyor. "12yıldırbufor-
mülü . >ılda 5 defa uvguluyoruz. Her sefe-
rinde iki şairi çağırnoruz. Bu şairierin ken-
di şüıierini okumalanndan sonra. semine-
re karılan diğer şairler tarafından tartışılı-
yor, geliştiriliyor ve ortaya bir üriin çıkıyor.
Bu >öntemle yılda 12 Fransız şair de başka
ülkelere gidiyorlar. Bu seminerler sırasında
temel düşünce, şairlerin şairler tarafından
eevrilmesi ve şairlerin. kokteyllerdışında. şi-
ir için bir arava gelmeleri. Fransa'da şairler
birbiıierini tanımaz. Gördüm ki burada da
benzer bir dunım \ar. Avnca, başka iilke-
lerin dilleri \e kültürleri hakkında da bilgi-
lerini arttınyorlar. Ardından bu çeviriler
kitap halinde vayımlanıvor. Başlangıçta
böyle bir düşüncerniz voktu. Ama ortaya
çok güzel çe\iriler çıkınca. bunlan >a\ım-
lamaya karar verdik. Yavıncılar vanaşma-
yınca da kendi yayınevimizi kurduk."
Kolektif şiir çevırisi düşuncesıni yadır-
gayanlann da olduğunu. şiınn kolektif çev-
rilemeyeceğıni düşünenlen de anlayışla
karşıladığını sövleyen Hourcade, çalışma-
lar sırasında farklı düşünceden insanların
aynı anda "Işte oldu" demelerını çalışma-
lann başansı olarak nıtelıyor.
Çağnlan bütün şaırlenn çok lyi olmadı-
ğını, bazen tesadüfi seçımler yapmak du-
rumunda kaldıklarını sövleyen Hourcade.
çeşıtlı ülkelerin dergilerini ve çeviri şiırle-
nnı takip ederek daha uygun seçimler ya-
pılmaya çalışıldığını söylüyor. "Geçen yıl
şiirleri çevrilen Cevat Çapan ve Onat Kut-
lar, Divan Şiir Çeviri Derneği yeni kuruldu-
ğu için çok fazla bilgi sahibi olmadan davet
edikli. ama Fransızcada harika dizeler or-
tava çıktı"
Bu çalışmalann Avrupa'ya yav ılması ise
seminerlere katılan iki Portekizlı şairin
"Bunu. biz neden yapmıyoruz?" demesin-
den sonra gerçekleşmış. Önce Portekiz'de.
ardından diğer ülkelerde en son da Türki-
ye'de benzer dernek ve vakıflar kurulmuş
"Denize bir şişe attık. Türkiye'ye kadar
ulaştT diyen Hourcade'e göre, bu bir akım
degıl. ama bir hareket.
Babası. 6O'lı vıllarda Ankara'da kültür
ateşesı olan Hourcade"nin Türkiye'ye olan
ilgisi o yıllara dayanıvor. Bu gelişinde de
bir yığın kitap ve dergiyle dönen Hourca-
de. şiırle çok yakından ılgıli bir insan. ama
çevıriler yapmasına rağmen. tek bir dize
bile vazmamış. "İlkgençlikçağlanmda bi-
le yazmadım. Tertemiziın. Estetik zevkle-
rim var, ama rakip değilim."
'Kafası biraz bozuk' olarak doğan Em-
manuel Hocquard 16 yaşına kadar Fas.
Tanca'da vaşamış. Kozmopolıt ve karışık
bir yapısı olan bu şehri çok seven şair, Pa-
ris'e döndüğünde kolay kolay uyum sağla-
yamamış. "Çok düzenlivdi" dıyor Parıs
içın. Istanbul ona Tanca'yı hatırlatmış. bu
yüzden çok sevmiş İstanbul'u.
Fransa'da tanh eğitimı alan ve ünıversi-
tede tanh dersleri vermeye başlayan şair,
buna lOyıldayanabılmişveistifaetmiş. 30
yaşından sonra işınden aynlan ve başka bir-
şe> vapmayı beceremeyen bir ınsan ne ya-
par? "Tabii ki şiir yazar. Benim suçum de-
ğil, elimden başka şey gelmezdi."
15 dolayında şıirkıtabı, 3 antolojisi. 10
dolavında çeviri kitabı olan şairin, gelene-
ği reddeden. öncübiryaklaşımı var. "Evet,
Baudelaıre'in, Rimbaud'un ülkesinde ve-
tiştim. Ama benim suçum değil." Modern
Fransız şiırini küçük bir bölümü dışında
pek beğenmiyor.
Ona göre. Avrupa'nın diğer ülkelerinde
vazılan şiir de daha iyı değıl. hatta kötü.
Modern Amerikan edebiyatını. küçük bir
kısmını elbet. beğenivor. "Marjinal Ame-
rikan şiirini daha başarılı buluvorum."
Amenkan ve Fransiz şairleri arasındakı
ilişkıleriarttırmak ıçinde. "Atlantik'inOr-
tasında Bir Masa" adinda bir dernek kur-
muşlar Şıırin ıçeriğiyle pek ilgilenmediği-
nı. kendisını asıl ilgılendirenın dilsel alan
olduğunu sövleyen şaire göre. "Düşünce-
ler de ancak dil alanında var olabüir."
V'akfın şiir çeviri çalışmalanna en başın-
Franstz şairler
Claude Esteban
ve Emmanuel
Hocguard'ın
şürlerinin
çev rildiği,
RovaumontVakfı
Şiir ve çeviri
IVlerkezi
yöneticisi Remv
Hourcade'in de
bulunduğu
seminere. Cevat
Çapan. Erav
Canberk. Gülten
Akın. Güven
Turan. Ahmet
Sovsal. Ergin
Ertem. Hulki
Aktunç. Hüsevin
Baş. Lale Miildiir.
Levent Vılmaz,
Orhan Koçak,
Salih Ecer,
Sev han Erözçelik.
Tuğrul Tanvol ve
Yıldınm Türker
gibişairve
çevirmenler
kanldılar.
(Fotoğraf: LGUR
GÜNYL'Z)
dan beri katılan şair, seminerlenn yararlı ol-
duğu düşüncesınde. "Farklı kültürlerin
farklı şairlerini tanıma olanağı buluyoruz.
Ortak bir üretim gerçekleştirebilmek de çok
önemli." Türk şiın hakkında ıse pek fazla
bilgısı yok. Ama ilk gözlemi. Türkçenin
Ffansızcaya oranla daha akıcı ve esnek ol-
duğu.
"Çok uzak olmadığımızı anladık'
Ispanyol bir babanın ve Fransız annenin
çocuğu olan Claude Esteban. ıkı kültür ara-
sında yetişmiş, ama şiir yazmak ıçin Fran-
sızcayı seçmiş. Üniversıtedeçağdaş İspan-
yol şıiri derslen veren Esteban. 60 yaşında
ve30>ıldıryazıvor. Şairin 12 şiir kitabı, ya-
kından ilgili olduğu resim üzenne kıtapla-
n ve özellıkle Ispanyol şıirinden çevirileri
var. OctavioPazve Borges'ten çevırilerya-
pan Esteban. Adonis'in şıırlennı de onun
yardımıyla Fransızcaya çev ıımiş. **.\rapdi-
İini ve edebiyatını çok seviyorum, ama tem-
belliğim yüzünden Arapça öğrenemedimr
Esteban. kendi kuşağının Şürrealistler-
den sonra geldığıni, ancak onlan yadsıdık-
lannı söyleyerek kendi şiırini şöyle tanım-
lıvor: "Dahaaçık.dahayoğunvedahaeko-
nomik."
Divan Şiir Çeviri Derneği
lurkiye'de ükkezgerçeMeştirilen bu çalışmayı dihenleyen
Divan Şiir Çeviri Derneği, çalışmalanna 1994 sonbaharında
başladı veyönetim kurulu 1995 başmda yiıirdiğimt Onat
Kııtlar Cevat Çapan, Salih Ecer, Ayperi Ecer. ArifKeskiner \>e
Orhan Koçak tarafından oluşturuldu. Kuruhış amacı, Türk
şiirini tanıtmak veyabancı şairleri davet ederek bilgi
alış\>erişini sağlamak olan dernek, çeşitli olanaksızhklara
rağmen, gösterilen çabalar somtcu Royaumont Vakfi 'na
baş\vrdu ve kabul edildi. Henüz vakıfolmayan. ditenli bir
merkezi olmayan ve masraflan şıı ana kadar kurucıdarımn
kendi olanaklanyla karşdanan demek. özverili çalışmalanyla
Türk şiirinin tamtımı konusunda önemh birgörev üstlenmiş
durumda. Birçok Türk şairinin yabancı dillerde kitaplanmn
basılmasım sağlayacak bu çalışmalann ilkinde Cevat Çapan ve
Onat Kutlar'm şiirleriFransızcaya çevrildi ve 1996 yılı
içerisinde kitap olarak yayımlanacak. Aynca buyıhn kasım
ayuıda, Irianda'da yapılacak seminerierde Hulkı Aktunç ve Lale
Müldür 'ün şiirleri tngilizceye ve Irlanda diline çevrilecek.
Türktye ye davet edilen şairlerin çevirileri de Metis Yayınevi
tarafından kitap haiine gelecek
KUITUK • SANAT
O L U M U N U N O N U N C U Y I L I N D A
RUflSUSAMTGECELERİ
SABAHIM SAHİBİ VARPIR
•Arif Sağ-Erdal Erancan »£1™!! Igüs Grup «Husevin
Başaran «Moğoflar «Miiştak Erenus (şSrier) «SadıkGürbüz
• Ruhi Su Dostlar Korosu •Timur Selçuk
Konuşmacılar: Sıdıka Su. Attilla Özkınmlı
Sunanlar:
Gülsen Tuncer, Nevzat Şenol
Davetiye Temin Yerleri:
v*toa-a*Soad™e (350 87 42;
•T*smı25" 28 88 • Safena f5S9 W 44)
BSP KULTUR MERKEZİ
'Bir Dergi ve Yaıarlan'
SÖZ DERGİSİ
6 Ekim Cuma
Saat: 19.00
Yan M M Sk. Demir Ap».
No:30/3 Beyoğlu
Te4: 293 SO 76
MUZAFFER
İMREK
Resim Sergisi
2-16 Ekim 95'
Isunbul »tyik*ehlr leledlyesl
TAKSİM SANAT GALERİSİ
GaJen Pazar dıfında
herjunll 00 -19.00 n a a0fcnr
CınAuHyaOH No 23Taks«nla
Tel. 245 20 68
Galeri
Lebriz
GÜLSEREN
SÜDOR
5-31 Ekim 1995
Eytauı Cd Açdduva Apt Na 16 D-2
NıjanttşıTd 240 22 82
Galeri Atölye
ilanlannız için:
293 89 78 (3 hat)
o Krtaber (Bevc^lu 293 '9 09
Met-opo. (Beyoğlu 245
7
Ö 34
Kabaitı t tacçvı BeşKlasr
Paröora <,iaDew âeyoğlu!
Habe* ıT
aks»r 252 41
86
Caota (Altjntzade)
Değerlı kattalanndar dolayi
DİSKe teşe*c<ur edefiz
B U L U N M A Z
KÜLTÜR MERKEZİ
Pazartesi Söyleşileri
ŞİİRDE DERSİM İZLEĞİ
Ahmtf Cm AKYOL-Öıgûn E. BULUT
Saydam Gdsteriti: İ«nıil BATI
9 Ekim'95 Saat: 19.00
AZNAVUR PASAJI 212/8
Galatasaray Tel.: 251 85 23
EXCLUSIVE
S A N A T M E R K E Z İ
Her Perşembe
Yalçın Sadak'tan Sanat
Tarihi Konferanslan
ll."
>
-13.
1I
KlasikD5nem
14."-16." Empresyonizm
ve Soması
•
Her Cumortesi
11"-13." BaşlangıçUn
gûnümüze
Tûrk Resim
Tarihi
Bagdat Cad. No.389/1
Suadıye
Tel 0216 363 75 94
T.C. Kultur Bakanlıgı
Profesyoneler, Use, Universite Ogrenderi
Macintosh, TV-Video, Slayt destekli
T.C.M.E. Bakanlıgı Sertifikalı Lisans Programı
İÇ MİMARİ
ÖRAFIK
R E S İ M
Mimarlık ve Güzel Sanatlara
GARANTİLİ HAZIRLIK
KURS KAYİTIARIMIZ BAŞLAMIŞHR.
E B OZEL
cd.
htankulcd.
OJlt/346 97 75-348 «5 30 K*dt6]r
(U12/ 259 5112 -25» 54 12 Bcşfci*
0.212/5» 58 54-543 82 92 BakrtÖT
0J12/ 2319885 -231 98 12 Kmty
ŞMrFunıicd 0J22 / 230 84 57 • 230 2156
İSTANBUL
İSTANBUL
İSTANBU.
ANKARA
İZMİR
ESKİŞEHK
İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ
ATÂtÖİ*K KÜLTÜR MERKEZİ
BÜYÜK SALON
G. Mahler
8. SENFONİ
(Binter S«nfonisi)
Ortosfra Şefl: Uictwl SASSON Koro Şefl: Gökçen KORAY
7 EMm Cumartesl saat: 1İ30119 EMm Perşembe saat: 20.00
A.l. Haçaturyan
Kor»ogra(i v« SattNyt Koym: Youri VAMOS Oftestr» Ş«fi: Bşad BAGIROV
10 Ekim Salı saat: 20.00
24 EMm Sah saat: 20.00 / 26 EMm Poymbe saal 20.00
G. V e r d l
AIDA
opara 4 perde
Ork«stnŞ«fl:McM SASSON Sahncyt Koyan: YtMa KAflA
14 EUm Cumarlesi saal: 15.30' 25 Ekim Çarçamba saat 20-00
G.Pucclni
TURANDOT
op«ra 3 perd*
Ortestn Şefi: Andrea UCATA Sahnaye Koyan: Yekia KARA
28 Ekim Cumartasi saat 15.30/31 Ekim Salı saat: 20.00
K. Luowig
BİR TENOR ARANIYOR
müzikal kom*di 2 perde
Sahnayt Koyan: Adrian BRME Uûok YinMnanl: Serdar YALÇIN
6 -13 EldınCMMsaat 19JM
BALEDE YENİ RENKLER
ÇEÜfKİ DÛŞLER
bal* 1 p»m»
Konografi ve Sahneye Koyan:
Etdal UĞURLU, Sibel KASAPOĞLU, Nil BERKAN
20-27 EMm Cuma saat 19.00
BıletJer AtHturk Kultur Merkezi gfseferınde,
Altunız^de C^pıtol Danışma dan s^tılmaktadır
A K U. Gıst Tel: |0212| 2S1 10 23 / 2ST 56 00 |7 H«t) 254
Opıtol Tel. |O2I6| 391 19 20 |10 h«t7
A N B U L B U Y U K Ş E H I R B E L E D 1 Y E S I
ŞEHİR TİYATROLARI
HARBİYE MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ (240 77 20)
LEV TOLSTOY
OHJNIAŞHRAN . E. PISCATOH - A. NEUMAN - G PHOTBI
5AVAŞ VE BARI?
rONETÎN BUKÇİN ORALOĞLU TÜVLÇB CEVAT ÇAPAN
(4.5,4,7.8 (I5.N-2O.
30
) -11, l i 13,14.15 (I5.M-20.» Bam)
KADIKOY H A L D U N TANER SAHNESİ (349 04 63)
NIKOLAY GOGOL
PALTO
YOfTlN BAVUtSABUNCUTÛRKCB CEMAL SÛIEYA
(4,5,6,7,8-11, IX 13. KISEkim)
U S K U D A R M U S A H I P Z A O E C E L A L S A H N E S İ ( 3 3 3 03 9 7 )
R E C E P B İ L G İ N E R
GAZETECİDEN DOST
YOETbN BKİNGÛM1EN
(4,5,6,7,8-11,12.13,14,15 Ekm)
F A T I H RESAT NURI SAHNESİ (526 53 80)
EMMANUEL ROBLES
BİR UMUT IÇİN
(Montserrat)
EROLKESMN TttKÇES MINAL«CAN
(4,5,6,7,8-11,1113, 14, 15 Ekm)
GAZİOSMANPASA SAHNESİ (578 60 67)
ORHAN GÜNER
İKİNCİ NÖBETÇININ
SIKINTILARI
YÛNfTlN MlfAKKAYA
(I!. IZ 13.14, I
Royaumont Vakfi
Avrupa Şiir ve Çeviri Örgütü kurma
fibininde sahıbi Royaumont Vakfi, 1983
yıhnda kunıldu. Başkanhğını Fmnas
Marechal 'in vaptığı kunmıda, şiir ve çeviri
merkezi. Remv Hourcade tarafindan
yönetiliyor. Farttı uhıslardan şairlerin
buluşmasıyla yabancı dillerden şiirçevirisi
çalışmalanm lOyıldanfazla birsüredir
sürdüren Royaumonl Vakfi, yabancı
şairierin bu tür çalışmalann kendi
ülkelerinde deyapümasım istemelen
üzerine Avrupa Şiii' ve Çeviri Örgütü nün
kunılmasuuı önavak oldıı. BirçokAvrupa
ülkesinm üye olduğu örgüte, son katılan
ülkelerden bin de TüHaye. Vakfin Şiir ve
Çeviri Merkezi 'ninyöneticiliğiniyapan
Remy Hourcade, kolektifçeviriyi, "Çevirisi
yapılacak genellikie iki şairin ve diğer
şairlerin, karşılıklı oturup çeviriyaptığı bir
oyun " olarak tanımlıyor. Yaşayan. çağdaş
şairlerin seçildiği çalışmalarda, şairler
şiirlerini önce kendidillerinden okuyor,
ardından tamşmalar sonucunda. önce
ya\'aşyavaş, gideıvk hızlanarak ürünler
ortaya çıkıyor. Çevirenler arasında giderek
bir ses uyumıı sağlanıyor ve kolektifbir
çalışmanm ürünü olarak çeviri şiir ortaya
çıkıyor
Esteban, vakfin çalı>malanna katılma-
dan önce kolektif şiir olabıleceğini düşün-
mediL,ini. ama çalışmalar sırasında olduğu-
nu \e lyi olduğunu gördüğünü söylüyor.
Istanbul'daki semınerlen çok başarılı
olarak nitelendiren Esteban. "Tiirk şairle-
ri>le, aydınlamla ve kiiltürüvle tanıştık ve
çok uzak olmadığımızı anladık" dıyor.
"Temel olarak şiirin çevrilmesine karşı-
yuTT diyor Tuğrul Tanvol. "Ama Türk şi-
irine saplanıp kalmamak için, sadece Türk
şiirinin getireceği bir geleneğe bağlı kalma-
mak için çevirmek zorunda>ız.~
Çok az şiir çevıren Tanvol. bir şaıri çok
severse ve çevrilebıleceğine inanırsa çevi-
riyor. Şiirin ruhunu aktarmanın önemli ol-
duğunu v urgulayan Tanyol. çeviri sözcüğü-
nü de sevmiyor ve o şiirin Türkçede yeni-
den yazıldığını söylüyor.
"Her insan şairdir'
Gülten Akın da şiınn aslında çevrileme-
yeceğıni düşünenlerden "Şair bile kendi
şiirini başka dilde yazamaz." Ama yine de
çevrilmesinın vararlannı sa\unuvor ve
ipuçları bulmanın bile yararlı olduğunu
söylüyor. Şiir çevrilırken hem biçımde.
hem özünde birtakım eksilmeler olduğunu,
ama aynı zamanda yenı değerler yaratıldı-
ğını da söylüyor Akın. "Bu hem temeldeki
şiirin devamıdır hem de yeni bir şiirdir."
Akın, şiirin yazılırken bireysel olduğu-
nu. ama kolektif bir çev irinın de olabilece-
ğinı düşünüyor. "Tek kişinin çevirisi daha
tutarlı olur. ama böyle ivi şairler \e çevir-
menler grubunun çev irisi de kolektif bir ruh
yansıtır ve daha az hatalı olur."
Şııri, sadece şairlerin çev irmesi gerekti-
ği düşüncesıne de katılmıyor Akın. "Şa-
ir'in çevirisi şairin damgasını taşır. Çevir-
men de aslına daha sadık kalır. İkisi de olur.
Tabii çevirmen şiiri iyi bilen ve ona şiir
niteliği verebilecek bir sezgiye ve duyuşa
sahip olmah. Hem her insan şairdir."
Alternatif Nobel verildi
STOCKHOLM (AA) - Isv eç 'te Nobel
ödülüne alternatif olarak verilen "'Doğru
Yaşama Ödülü" adlı ödüle bu yıl, Bosna'daki
ırkçılığa ve soykınma karşı çıkan Bosnalı '.
Sırplar layık görüldü. 250 bin dolarlık ^
ödülün bu yılki diğer ortaklan ise
Macaristan'dakı Çingenelerin yurttaşlık |
haklan için mücadele eden "Macaristan Öz \
Güven Vakfi". Endonezyalı ınsan haklan
savunucusu Carmel Budiardjo ve Taylandlı
sosyal kalkınma uzmanı Sulak Sivaraksa \
oldu. Doğru Yaşama Ödülü, her yıl. "yararlı
işler yapan. ancak tutucu Nobel komitesi
tarafından görmezlikten gelinen" kişi ve
kuruluşlara veriliyor. j.
Altın Koza'da anlaşmadık :
Kültür Servisi - Adana'da bu v ıl 'J'uncusu
düzenlenen Altın Koza Kültür ve Sanat
Festivali'nin Film Öyküsü dalının seçicı
kurul toplantısında çıkan anlaşmazlık ''
sonucu. Türkiye Yazarlar Sendikası
temsılcısi Feyza Hepçilingirler ve Sinema -'
Emekçiler Sendikası temsilcisi Cemal Şan ^
kuruldan çekildiler. Yaptıklan açıklamada,
Çukurova Ünıversitesi temsilcisi Bedn •>
Aydoğan'ın "sanatsallıktan uzak. gündelik "
politik kaygılan doğrultusunda ve diğer •""•
üyelen umursamayan. yönlendırici"
davranışlannı gerekçe olarak sunan üyeler.
kurul üyelennın hıçbir ortak noktada
buluşamayacaklannı düşündüklenni de
belırttiler.
3. Şiir Fuarı'nda bugün
Kültür Servisi- tstanbul Büyükşehır
Belediyesi Kültür Işleri Daire Başkanlığı'nın
desteğiyle Era Yayıncılık tarafindan
düzenlenen fuarda bugün, "Günümüz _,
Şiinnde Aykın Yönelışler" başlıklı panel .«
saat 18.00'de Tank Zafer Tunaya Kültür
Merkezi'nde. Adnan Özer'ın yönettigı '•'„
panele. Ali Günvar, Beşir Ayvazoğlu. Hilmi .,,
Yavuz katılıyor.
Tekel resim yarışması .*:,
ödülleri
Kültür Senisi - Tekel Genel Müdürlüğü'nün
düzenledıği "Geleneksel 8. Resim
Yanşması"nda dereceye giren Muammer
Çın. Serpıl Ümıt Görgü, Berke Inal, Nesrin '
Sağlam ve Rüçhan Şahinoğlu'na ödülleri
bugün saat 18.00'de Basın Müzesfnde
düzenlenecek bir törenle verilecek.
Fotoğraf dergisinin
3. sayısı çıktı
Kültür Servisi - Konusunda tek olan Fotoğraf
dergisinin 3. sayısında. fotoğrafseverlerce
büyük bir ilgıyle ızlenen konular yer alıyor.
Ikı ayda bir yayımlanan derginin bu
sayısında. kapak ve portfolıo sayfalan
Mehmet VVerner'e aynlmış. Orhan Cem
Çetin. " Fotoğraf Yaşamınızı Kurtaracak Acil
Çözümler". Erdal Meter "Fotoğraf. lnsanın
Belleğidir", Ömer Bakan ise "Ara Güler
tzleyıcilerine Üç Çift Söz" konulanyla
fotografseverlerle buluşuyor.
Liselerarası şiir ve öykü
yarışması
Kültür Servisi - Kadıköy Belediye Başkanlığı
ve Güçlü fen dershaneleri işbirlığiyle,
liselerarası ödüllü şiir ve öykü yanşması
düzenleniyor. Jale Siner'in yönettiği
yanşmada.jüri başkanlığını Faik Baysal,
jünyi ıse Jale Sıner, Selman Altındağ. Şükrü
Beşiktaş ve Yılmaz Çongar üstlenıyor.
Başvuranlann. yapıtlannı Jale Siner'e elden
teslim etmeleri gerekıyor. (Tel: 345 71 34, .
349 2139).
'293 »9 78 (3H»T)
Bruce Nauman: Düş Pasajları
NECMt SÖNMEZ
Bruce Nauman'ın son otuz yıllık çağdaş
sanat etkınlikleri sürecınde edındiği konum.
pek az sanatçıyla kıyaslanabilecek olan bir
bir form ve deney zenginliğine işaret eder.
1941 "de Fort Wayne Indiana'da doğan sanat-
çı. Kalifomıya ve San Francisco ünıversite-
lerinde sanat eğitimı gördükten sonra
1968'deNevv York'ta LeoCastelli'de Düssel-
dorf "ta ıse Konrad Fischer galerilerinde aç-
tığı sergileriyle profesyonel olarak çalışma-
ya başlamıştır.
1960"lardaki üçboyutlu obje karaktennı ta-
şıyan çalışmalannda keçe. lastik. balmumu
ve neon gıbı maddelen kullanan Nauman,
60"lı yıllann sonunda atölyesınde vıdeoya
çektıği perfonnance'lanna başlayarak
"body-art" akımının öncülerınden biri ol-
muştur.Kendi vücudunu çalışmalannın oıia
noktasına yerleştırerek sa-
natçının kimliğinı sorgula-
yan Nauman'ın bu özelliği.
ileriki yıllarda gerçekleştı-
receği çalışmalannın da te-
melinioluşturur. 1967tanh-
li ünlü spiral neon çalışma-
sında sanatçı. şu cümleyi
yazmıştır. "The true artist
helps the v\orld by revealing
mysticktruths.'" (Gerçek sa-
natçı dünyaya mistik ger-
çekleri örtmesı ıçin yardım
eder.)
Performance sanatının
zirveyeçıktığı 70"lı yıllarda
Nauman'ın biryanda neon-
larla çalışıp güncel politik
sorunlara da gönderme ya-
pan cümleler kelımeler
yazdıgını (Örneğın, "War"
/ Savaş. 1970) öte yanda ise
çağdaş bıreyin içıne düştü-
ğü yalnızlığı dile getiren üç
boyutlu hev keller yaptığını görüyoruz (Öme-
ğin, "YeraîüTüneli için ModeT 1978). Ken-
disıne uluslararası bir ün getiren "koridor
enstalasvx>n'"lannda sanatçı. hem v ideo tek-
nığıni hem de üç boyutlu mekânlann etkısı-
nı devreye sokarak. koridor içinde sergıledı-
ği neonlan ve video monitörlenyle bıreyin
içine düştüğü yalnızlık duygusunu, ızole edil-
meyi görsel bir eleman olarak kullanmayı
başarmıştır. Neon ışıklannın yabansı, soğuk
karakteriyle desteklediğı büyük bo>utlu ça-
lışmalanyla (Örneğin "Dream Passage"'<Düş
Geçidı, 1983) sanatçı. 1980'lerden itibaren
farklı bir eğilime yönelmiştir. Tavana asılan
ve kendi etrafında dönen heykelleriyle Na-
uman. politik sorunlara gönderme yapmaya
başlamıştır. "Güney Amerika Üçgeni" ve
"Güne>'AmerikaDairesi"ısımlı 1981 tarih-
lı çalışmalannda sanatçının daha önce de-
STANBIU
KÜLTÜR
11 SANAT
VAKFİ
ULISUUtARASI
İSTANBUL
IİENALİ
senlerinde sıkça kullandığı sandalye motıfi-
ni ön plana çıkararak, işkence. baskı terör ol-
gusunu anlatımcılığa düşmeksizın ışlerine
ilave ettığini gözlemliyoruz Şiddet. ölüm,
işkence gıbı temalar, 1980'lerin ikınci yan-
sından itibaren Nauman'ın çalışmalanna bi-
rer tema olarak girmiş ve video enstalasyon-
lannda desteklenen görüntülerle etkıleyıci
bir karakter almıştir. Sanatçı ya kendisinın rol
aldığı ya da bir modeli kul-
landığı video çalışmalannda
görüntüleri, monitörleri
duz, ters, arkası arkasına
yerleştirerek sergı mekânı-
nın tamamına yayıyor. Bu
videolarda görülen imgeler-
le bırlıkte yorumlanabılecek
olan neon yazılar ya da ta-
vandan asılı olan heykeller,
bütünsel olarak sergisinin
genel söylemi içinde çok
anlamlılığı gündeme getir-
mektedir. (Orneğin "Pah/a-
ça tşkencesi". 1987 ve " Dö-
nen Kafa" 1990 isımli ens-
talasyonlar.) 1988 yılından
itibaren kedi, köpek. tilki gi-
bı hayvanlann gövdelerin-
den alınmış kalıplan. sergi
mekânının ıçinde sürekli
dönebılecekleri konstrüksi-
yonlara bağlayan sanatçı,
buna paralel olarak sanki'
idam edilirken dili dişlerinin arasında kalmış
olan plastik insan kafalannı da değişik pozis-J
yonlarda tek. çift ya da üçüz olarak kullana-'
rak daha ilk bakıldığında "şiddeti", "ölümü"
çağnştıran son derece dramatik çalışmalar
gerçekleştirmeye başlamıştır 1989 tarihli
"Perfect Balance - Otağanüstü Denge" isim-
lı çalışmasında Nauman, küçük bir monitö-"
rün ucuna bağlı olan ters ınsan kafasını kul-
landı. Monıtörden "fiıck\"ouT
' ışaretini gös-
teren bir el hareketı, "sanki" kendi etrafında
dönen insan kafasını işaret ederek, en büyük
insanlık suçu olan işkencenin dehşetine gön-
derme yapmaktadır. 1990'larda gerçekleştir-
diğı video enstalasyonlannda belirli komut-
lan tekrarlayan "ses" öğesini de çalışmalan-
na eklemleyen Nauman, çalışmalannda izle-
yicınin derisinin altına batan imgeleri son
derece başanlı olarak kullanmaktadır. •'