Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2SEKİM1995 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yeni TMY tasansına göre düşünce suçu işleyen radyo ve televizyonlar 1-15 gün kapatılacak
Düşünee yine suçANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- DYP
azınlık hükümetinın TBMM'ye sunduğu
Terörie Mücadele Yasası'nda değışiklik
öngören tasan, düşüncelerini yazıya ve-
ya ya>ına dökenlerin "ülkenin bölünmez
bütüntüğü"" gerekçesiylecezalandınlma-
sı hükmünü değiştırmıyor. Tasan. radyo
ve televizyonlan da ceza kapsamına ala-
rak etki alanını genişletirken. düşünce
suçlulannın mahkûmıyetlerinde ındirim
yapılması, cezalann ertelenmesi ya da pa-
ra>a çevrilmesı olanağı getiriyor.
TMY'nin. bazı düşüncelerin açıklan-
masını suç sayan 8. maddesi nedeniyle
Türkhe genelindeki 16 Devlet Güvenlik
Mahkemesf nde tutuklu veya tutuksuz
yatgılanan sanık sa> ısı 5 bin 500'ü buldu.
TMY'nin halen yürürlükte olan 8. mad-
desi şöyle:
"Hangi yöntem, maksat ve düşünceyle
olursa olsun Türldye Cumhuriyeti devle-
tinin ülkesi ve miDetiyle bölünmez büfün-
lüğünü bozmayı hedef alan vazılı ve sözlü
propagandaiktoplann, gösteri ve yürüyüş
yapdamaz. Yapanlar hakkında 2 yıidan 5
yıla kadar ağır hapis >e 50 mihon liradan
100 milyon lira>a kadar ağır para cezası
hükmolunur.
Yukandaki fıkrada belirtilen propagan-
dasuçunun 5680 sa> ılı Basın Kanunu'nun
3. maddesinde belirtilen mev kuteler vası-
tası iie işlenmesi halinde. aynca sahipleri-
ne de mevkute bir aydan az süreü ise bir
önceki a> ortalama satiş miktannın; mev-
kute niteliğinde bulunmav an basıb eserler
ik jeni vayına giren mev kuteler hakkında
ise en yüksek tirajlı günlük mevkutenin
bir önceki a> ortalama satış tutannın > üz-
de 9O'ı kadar ağır para cezası \erilir. An-
Haluk Cerger protesto için cezaevinden çıkıyor
'208 milyonu ödeyeceğim'ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) -
Hapis cezasının tamamlanmasına
karşın 'düsüncenin hâlâ suç olmasını
protesto' içın 208 milyon liralık para
cezasını ödemeyerek karşıhğında
cezaev inde yaîma karan alan yazar
Haluk Gerger, hükümetin 8. maddeyle
ilgili değişiklik konusunda çalışma
başlatması üzenne bu karanndan
vazgeçtı. Parayı ödeyerek perşembe
günü cezaevinden çıkacağmı
açıklayan Gerger. "Hapisten 8. madde
aldatnıacasıvla çıkmaktansa 208
müyonu zevkle ödeyeceğim" dedı.
Haymana Cezaevi'nde bulunan Haluk
Gerger. yaptığı yazılı açıklamada,
giimrük birliği sürecinde artık zamanı
kalmayan hükümetin bu amaçla 8.
maddede "kozmetik değişiklik öngören
bir yasa tasansı"nı Meclis
Başkanlığı'na verdiğini öne sürdü. 8.
madde konusunun "özelleştirmeye,
demokrasi tüccarlığına, giimrük
birliğine. sivasi bezirgânhklara ve daha
pek çok konuva alet edildtğini"
kaydeden Gerger. açiklamasında şu
görüşlere yer verdi: "8,madde
aldarmacasryla hapisten çıkmak
istemivoum. Bu pariamentonun. bu
Cumhurbaşkanının karar ve
imzalanvla serbest
bırakılmaktansa hapisten TC'nin
kasasına 208 milyon bastırarak
çıkmav ı tercih edivorum. Bu sahte
demokratikleşme cüretini teşhir ve
isfiskal için 208 milvon liravı zevkle
ödeveceğim.
Bövlece özgürlügün parayla sahn
alınmasının avıbını da bir kara leke
olarak dü/cnin alnına çalmış olacağım.
Aynca bu *
hukuki olanağa sahip olmavan banş ve
düşünce suçlusu dostlanmın da
veğlediklerini bildiğim davranışın bir
ömeğini sergilediğime inanıvorum."
cak, bu para cezalan 100 milyon liradan
az olamaz. Bu me\ kutelerin sonımlu mü-
dürlerine, sahiplerinc verüecek para ceza-
sının yansı uygulanır ve 6 av dan 2 yıla ka-
dar hapis cezası hükmolunur."
TMY'de değişiklik öngören tasannın
yasalaşması durumunda, 8. maddenin ye-
ni şekli şöyle olacak.
"Türkiye Cumhuriyeti devietinin ülke-
si ve miüetivle bölünmez bütünlüğünü
bozmavı hedef alan yazılı ve sözlü propa-
ganda ile toplantı. gösteri ve yiiriiyüş ya-
pdamaz. Yapanlar hakkında İ vıldan 3 yı-
la kadar hapis \e 100 mihon liradan 300
milyon lira>a kadar ağır para cezası hük-
molunur. Birinci fıkrada belirtilen propa-
ganda suçunun 5680 sayılı Basın Kanu-
nu'nun3. maddesinde belirtilen mev kute-
ler vasıtası ile işlenmesi halinde, aynca sa-
hiplerinc de mev kute 1 aydan az siireli ise.
bir önceki ay ortalama sanş miktannın
yüzde 9O'ı kadar ağır para cezası verilir.
Ancakbu para cezalan 100 mihon liradan
az olamaz. Bu me\ kutelerin sorumlu mü-
dürlerine.sahiplerineverilecek para ceza-
sının > ansı ıı> gulanır ve 6 ay dan 2 > ıla ka-
dar hapis cezası hükmolunur.
Birinci fıkrada belirtilen propaganda
suçunun ikinci fıkrada >azıiı me\ kuteler
dışında sair kitle iletişim araçlan ile işlen-
mesi halinde. sorumlulan ve aynca kitle
iletişinı araçlan sahipleri hakkında 6 av-
dan 2 \ ıla kadar hapis. IIHtmilvon liradan
300 mihon lirava kadar ağır para cezası
hükmolunur. V\nca bu fiilin radyo ve te-
levizvonlar vasıtasıvla işlenmesi halinde
mahkemeee ilgili radyo ve tele\İ7yon ku-
ruluşunun 1 günden 15günekadaryayın-
dan menine karar verilir.
Birinci fıkrada vazılı fiillerin ikinci ve
üçüncü tikralarda v a/ılı kitle iletişim araç-
lan ile işlenmesi halinde beliıienen ceza
3'te birden vama kadar arttınlır."
Tasannın 2. maddesiııe göre. terörsuç-
lannın ertelenmemeM ve paraya çevnl-
memesini öngören 13. madde, 8. madde
ıçin uvgulanmayacak.
\'asa> a eklenen geçici maddeyle de, dü-
şünce suçlulannın dosyaları, yasanin yü-
rürlüğe girdığı tanhten itibaren 1 ay için-
de hüktnü \eren mahkeme tarafından ele
alınarak. mahkûmiyet süreleri yeniden be-
lirlenecek \e mahkûmlar. erteleme ya da
paraya çevirme olanaklanndan yararlan-
dınlacak.
Mahkemeler doldu
TVlY'nin X. maddesi nedeniyle Türki-
ye genelindeki 16 Devlet Güvenlik Mah-
kemesı'nde tutuklu veya tutuksuz yargıla-
nan sanık sayısı 5 bin 500'ü buldu. 8. mad-
de nedeniyle en çok dava açılan mahkeme
Dıvarbakır DGM oldu. Halen Dıyarbakır
DGM'de 1800, Ankara DGM'de'l95. lz-
mir DGMde 46. Konya DGMde 45, Ma-
latya DGM'de650, Kaysen DGM-
de55 ve
Erzincan DGM'de 12 sanık, 8. madde ne-
deniyle yargılanıyor. 8. madde nedeniyle
büvük bolümü aydın ve gazetecilerden
oluşan hükümlülerin sayısı 120'yi buldu.
Cezae\ inde bulunan bazı isimler şöyle:
İsnıail Beşikçi, Ünsal Öztürk. Haluk
Gerger. Numan Bektaş, SülejTnan -\ltun,
Şabri Ok. Fevzi Yetkin, Nevzat Öztürk.
Özkan Kılıç, Mustafa Yaşar. MehmetTan-
boğa. Kemal Altıntaş. Tunca> Atmaca,
Gü\en Özata. Cemile Yüriimez, Yıldırım
Öztürk. Muharrem Karademir. Recep
Maraşlı. Aslı Güneş. Yasemın Okuyucu.
Ahmef Zeki Okçuoğlu. Edıp Polat. Enver
Yüzen,Günay Aslan. Halil Dalkılıç, Ha\-
rettın Soykan. HikmetÇetin, Kasım Öz-
turk. Me^iüt Yiğit, Murat İKas Burak.
Ömer .Agın, Suna Tan. Naile Tuncer, Ah-
can Yıldız.
AGİT, DEP LİLERİN SEÇİME KATILMASIM İSTEDİ
Tutuklu DEPTiler
için yeşil ışık
C
.A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki-
ye'nin, kapatılan DEP'ın cezaevınde bulu-
nan eski rrulleHekillerınin seçımlerde aday
olabilmelen ıçin olanak yaratılabileceği me-
sajı \ermesi üzerine AGİT Parlamenterler
Asamblesi. bu isimlerin seçimlere katılması
ve Güneydoğu'ya gözlemcı göndenlmesi yo-
lunda talepte bulundu. AGİT. bu istemlenni
içeren mektubu Türkiye'ye gönderdi.
Avrupa Güvenlik ve Işbırliği Teşkilatı Par-
lamenterler Asamblesi (AGİT-PA) Türk Gru-
bu Başkan Vekılı DSP Ankara Milletvekıli U-
luç Gürkan. AGlT'teki meslektaşlannın,
kendısıne, DEP'lilerin seçimlere katılabile-
ceğı ve gözlemcı göndenlmesi konusunda
Türkiye'nin işaret verdiğini söylediklerini
aktardı. DYP ile bir koalisyon hükümeti kur-
ma çalışmalannı sürdüren CHP Genel Baş-
kanı DenizBay kal'ın. geçen hafta Brüksel'de.
Avrupa Parlamentosu'nun
(AP) Sosyalıst Grup millet-
vekılleri ile yaptığı görüş-
me sırasında, İerörle Mü-
cadele Yasasf nın (TMY) 8.
maddesınin degiştınlmesı-
nin zaman alacağını belır-
terek, "Bu konunun üzerin-
de durmavin. Ama önü-
müzdeki seçimlerde ceza-
evindeki DEP'üler için bir
olanak yaratılacak" ıçerik-
lı mesaj verdiği öne sürül-
dü.
TBMM ile ilişkileri ınsan
haklan ihlalleri gerekçesiy-
le askıya alan AP, Türkiye
ile Avrupa Birliği (AB) ara-
sında planlanan eümrük
bırliğinin 1 Ocak Î996'da
gerçekleşmesıni, düşünce
ögürlüğüne smırlama geti-
ren 8. maddenin değiştiril-
mesi ve DEP'lılenn serbest
bırakılması koşuluna bağladı.
Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindo-
nık. 32. Gün programındayaptığı açıklama-
da. AGlT Başkanfndan aldığı mektupta
DEP'lilerin serbest bırakılmasının talep edil-
diğini söyledi. AGİT-PA Başkan Yardımcısı
Alman Milletvekıli NVilly Wimmer'ın, "bü-
gilendirme'" amacıyla 16 ekimde Türkiye >e
gönderdığı mektubu AGİT-PA Dönem Baş-
kanı ve aynı zamanda Belçika Parlamentosu
Başkanı olan FrankSwallen'a yazdığı öğre-
nildı. 1.5 sayfadan oluşan mektupta, Başba-
kan Tansu Çiller'in TBMM'den güvenoyu
alamamasının Türkive ıçin erken genel seçı-
mi gündeme getirdiğı anımsatılarak bu duru-
HP Genel Başkanı
Deniz Baykal'ın.
Brüksel'de, tutuklu eski
DEP milletvekilleri için
seçimlerde bir olanak
yaratılacağı yolunda
ı işaret vermesi üzerine
AGÎT Parlamenterler
Asamblesi, Türkiye'ye
gözlemci göndenlmesi
ve DEP'lilerin seçimlere
katılması yolunda
talepte bulundu. AGİT.
bu istemlerini içeren
mektubu Türkiye'ye
gönderdi.
mun. 1994 Viyana Parlamenterler Asamble-
si toplantısında alınan kararla bağlantılı ıki
olanaği ortaya çıkardığı belırtilıyor.
Mektupta, Türkiye"de son yıllarda meyda-
na gelen gelişmelerin. TBMM'de, Doğu ve
Güneydoğulu milletvekillerine ait çok sayı-
da sandalyenin boşalmasına neden olduğu
anımsatılarak şöyle deniyor: "1995 mayıs
ayında Türkive've bir heyet ile yaptığımı/ zi-
yaret sırasındaki görüşmelerde Türk tarafı
bize.çoğunluğun Kürtçe konuştuğu söz konu-
su bölgelerde uzun vıllardan beri halkı tem-
sil eden milletvekillerinin bulunmadığı, dü-
zenli bir temsil olayının olmadığını sö) ledi."
Türk meslektaşianyla yakın işbirliği ya-
pılmasını da öneren ÂGİT-PA Başkan Yar-
dımcısı Wimmer. "Türkiye'nin içtihadanna
halel gelmemek üzere en önemli görevimiz,
Türkiye'deki yasamanın yarattığı imkânla-
nn, cezaevinde bulunan
meslektaşlanmıza uygulan-
masını sağlamak olacaktır.
Onlann parlamenter olarak
serbest bırakılması için za-
ten taraf olduk" görüşüne v-
er venyor. Wimmer. AGfT
Dönem Başkanı Svval-
len'dan bu yönde uygun
adımlar atmasını da talep
ediyor. Lluç Gürkan. Türk
dostu bir milletvekili olan
VV'immer'ın böylesine bir
mektubu, Türkiye "den işaret
almadan yazmayacağını sa-
vundu. Gürkan. metni alır
almaz. DEP'le ilgili taleple-
rin bulunduğu mektubu ne-
den yazdıklarını sorduğu
AGlT'teki meslektaşlann-
dan şu yanıtı aldığını söyle-
di: "Türk hükümeti verkili-
leri sizden daha rahat bu ko-
nuda. Bize DEP'lilerin ser-
best bırakılması ve seçim için gözlemci gön-
denlmesi yolunda işaret verildi."
Merkezi Yarşova'da bulunan AGlT'e bağ-
lı bir büro. öncelikle yeni bağımsızlığina ka-
vuşmuş eski Doğu Bİoku ülkelerinde seçim-
lenn demokratık yöntemler çerçevesinde ya-
pılıp yapılmadığını araştmyor. Türkiye'de 50
yıldır demokratik v öntemlerle seçimlerin ya-
pıldığını anımsatan dıplomatik kaynaklar,
AGÎT'in Ankara'ya gözlemci gönderme is-
teminin reddedileceğini söylediler. AGtT'in
bu konuda zorlayıcı bir mekanızma olmadı-
ğını belirten kavnaklar. ancak DEP'üler ko-
nusundaki son gırişım ile örgütün Türkiye'yi
rahatsız edebileceğine dikkat çektiler.
A nadolu'da
çocuklar bir
başka gözle
bakıvorlar
çe>Teye_. Çok
şe> görmüş, çok
şey yaşamış bir
insan edasıyla.
Onlar daha
çabuk büyüyor;
sanki. feleğin
çemberinden
birkaç kez
geçmişçesine...
Eskişehir'in
Odunpazan
semtindeki
çocuk da
elindeki tespihi
sallavarak evini
bekliyor:
Babasının
yokluğunda ev
ona emanet'
(Fotoğraf:
DENRİM
BARAN)
TBMM FAİLİ MEÇHUL SİYASİ CİNAYETLERİ ARAŞTIRMA KOMİSYONL NDA SKANDAL
DYPTi üyeler: Rapor böKicülere yarayacak
GÜNEŞGÜRSON
.\NK.\R.\-TBMM Failı Meçhul Siya-
sı Cınayetleri Araştırma Komisyonu'nun
hazırladığı raporda de\ letin kusurlu bu-
lunduğu bölümleri makaslamak isteyen
DY'P'nın "budama" gırişimlen skandal
boyutlanna ulaştı. "Bireysel hatalanndev-
lete mal edilemeyeceğini" ılerı süren ko-
misyonun 4 DYP'li üyesı. itiraz yazılann-
da dıle getırdiklen bölümlenn ayıklanma-
ması durumunda, DYP'ye mensup bir
mılletvekjli başkanlığında hazırlanan ra-
porun. "devleti yıkmak isteyen bölücüle-
rin elinde belge olacağım" öne sürdüler.
33 ay önce katledılen gazetemiz yaza-
n Lğur Mumcu'ya yöneltilen suikasta
ilişkin soruşturmada görevını savsakla-
yanlar hakkında suç duyurusunda bulu-
nulması isteminin rapordan çıkanlmasını
isteyen DYP'li üyeler. kamuoyunda bili-
nen diğer faili meçhul siyasi cinayetler
konusunda da ayıklama çabası içine gir-
dıler.
DYP'lilerin muhalefetyazısında, rapor-
daki; gazetecı Çetin Emeç'in katil zanlısı
CelalZehebi ile vazar MusaAnter ve mil-
letvekili Mehmet Sincar'ın öldürülmele-
rine kanştığı ılen sürülen Jandarma Istih-
barat ve Terörie Mücadele Birimı (Jl-
TEM) mensuplanna ilişkin bölümün çıka-
nlması gerektiği savunuldu.
JİTEM mensuplan hakkında soruştur-
ma açılması ve Zehebi'nın Türk yurttaş-
lığına alınmasına ilişkin Bakanlar Kuru-
lu karannın iptalinın istendiği rapordakı
bölümlenn "komisyonun görev alanına
girnıediğj"" ve "yasal dayanaklan olmadı-
ğı" gerekçesiyle çıkanlması istendı.
Önümüzdeki günlerde TBMM Başkan-
lığı'na sunulması beklenen rapora muha-
lefet şerhi yazan 4 DYP'li milletvekili (İs-
nıail Köse, McKh Pabuçcuoğlu, Nevzat Er-
can ve Osman Seyfi). raporu "devleti ve
güvenlik güçlerini küçük düşürücü" ola-
rak nitelendırdiler.
Güvenlik güçlerinınhaksızsuçlamalar-
la yıpratılmak istendiğinı. lçişleri Bakan-
lığı görevlilerine de haksızlık yapıldıgını
ileri süren DYPIıIenn muhalefet gerekçe-
sinde. "Rapordan bu bölümlenn çıkanl-
maması halinde, devletimi/i ve onun gü-
venlik güçlerini suçlay an bu rapor, TC dev-
letini yıkmak ve parçalamak isteyen bölü-
cü mihraklann elinde bir belge olacak ve
TürkiyeCumhuriyeti dev leti, Avrupa Par-
lamentosu'na, l'luslararası Af Örgürü'ne
bu rapor sayesinde rahatlıkla şikâvet edi-
lebilecek ve Türkiye Cumhuriyeti devleti
zor durumda bırakılacaktır"" denildı.
Muhalefet yazısında, rapordan, Silopı.
Batman ve Silvan gibi yerlerde işlenen fa-
ili meçhul siyasal cinayetlerin faillerinin
bulunmamasının "devletin bunlan isteme-
diği kanaatını ortaya çıkardığına" ilişkin
bölümünün çıkanlması istenerek "Buifa-
de ile devlet zan altında tutulmak isten-
mektedir. Devlet. hiçbir zaman cinayet iş-
lemez. işletmez. Bu amaçla bir örgüt kur-
maz" görüşü dıle getirildi.
Devletin görevınin. suç işleyenlerin ya-
kasına yapışmak olduğunun anlatıldığı
muhalefet şerhinde. şugörüşeyervenldi:
"Yapılan bireysel hatalar varsa bunu
devlete mal etmek de mümkün değildir.
Suç işlendiği zaman, devletin ilgili makam-
lan, derhal harekete geçmektedir. Ama
herkesin de kabul etmesi gereken bir ger-
çek var ki bu olavlann aydınlatılmasında
tanık çok önemli bir delildir. Tanık bulu-
namıjorsa kabahati de\lete yüklemek
doğru değildir. Suçlulann bulunması için
hiçbir makam v a da merciye dev letin bas-
kısı da söz konusu değildir. Bu tür iddialar.
dev let düşmanlan tarafından ileri sürülen
hususlardır."
İtirafçılar korunuyor
Raporda ver alan. "devletin,samimiola-
rak itirafta bulunanlan knnıv amadığı, kö-
rü nivetli itirafçılan zaptedemediği"' bul-
gusuna da karşı çıkan DYP'li üyeler. iti-
rafçılık uygulamasını savundular. Itirafçı-
lann, cezaevınden. güvenlik güçlerine
yardımeı olmak üzere. "işin gereği icabı'".
cumhuriyet savciMnın talebı ve mahkeme
kararı ile birden fazla çıkanlabıldığinın
kaydedildiğı muhalefet şerhinde. "İtiraf-
çılığı dü/enleyen \asa. terör örgütterine
kahlıp bu örgütler tarafından işlenen suç-
lara iştirak etmevenler ile iştirak ctnıiş ol-
makla birlikte. haklannda tahkikata baş-
lanmamış olanlara karşı devletimizin şef-
kat elini uzatmastdır" denildı
Devletin. ıtırafçıların korunmaM ıçin
her tiirlii özeııı ge»ierdıği de ılen sürüle-
rck "bir kişi öldürülmüş dive. itirafla bu-
lunanlann korunmadığını ileri sürmenin
insafsızlık olduğu" kaydedıldi
Alaattin Kanat adl ı itirafçımn dev let ta-
rafı ndan "zaptedilemediği" yolunda ra-
porda ver alan saptamav la ilgili olarak da
"ttirafçı. itirafta bulunduktan ve kendisi-
ne bazı kolav lıklann sağlanmasından son-
ra,>enivaşanhsındaserbesttir. Normalbir
vatandaşımız nasıl vaşıvorsa itirafçı da o
şekilde vaşavacaktır. Alaattin Kanat gibi
bir itirafçı, veni vaşantısında suç işliyorsa,
devletimiz elbette onun vakasına yapışa-
cak ve hesabını vermek üzere adli makam-
lara teslim edecektir" aörüşüne yer veril-
ck "
4 onay
Devletin. Günevdoğu'da suç örgütleri
(itırafçı-Korucu-jfTEM)oluşturduğunun
kaydedildiğı komısyon raporunu. 11 üye-
den sadece 4'u aynen onavladı. DYP Sı-
nop Milletvekili Cafer Sadık Keseroğ-
lu'nun ayn bir muhalefet şerhi verdiği ra-
poru. CHP Malatva Milletvekili Mustafa
Yümaz'ın da. "kontrgerilla" ıddıalanna
yetennce yer verılmedığı volundakı mu-
halefet görii^ü hazırladığı ıçin henüz im-
zalamadığı belirlendi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
KÜPtler, KÜPtçülen ve W...
Sait Faik, Yaşar Kemal'i şöyle tanımlardı: "Türk-
lerin en Kürdü, Kürtlerin en Turk'ü..."
Büyük yazarı yakından tanıyanların, duraksamadan
onaylayacaklan bir tanımdı bu... Ben de, Yaşar Ke-
mal-Leyla Zana karşılaştırmasını yaparken, oradan
yola çıkmıştım.
Birinden hak ettiğı birödülü esırgeyenler. niçin "in-
sanlık dışı cinayetlen görmezden gelen" bir başka-
sına, "Banş Ödütü" vermek ıçin kolları sıvarlardı?
Çok kişi görüşümü paylaşırken. bir okurumdan cid-
di bir itiraz geldi.
• • •
Abdülbaki Cebeci, Danışma Meclisi Erzincan üye-
si. Emekli Kurmay AJbay.
Sayın Cebeci bir mektup yollamış. Yaşar Kemal'in
"Kürt kimliğini öne çıkarmadığı" savına karşı çıkıyor.
Düşüncesinin kanıtı olarak da "Deniz Küstü" roma-
nından parçalar aktarıyor.
Önce, "Ağn Dağı 'nda Kürtier ısyan çıkarmışlardı.
Ben o zaman Erzurum'da askerdım" diyen bir Çer-
kez'in ağzından Orgeneral Salih Omurtak ın yap-
tıkları var:
"Salih Paşa (...) 'Elinize geçen Kurt'ü kurşunaan ge-
çirin. Bir tanesini sağ bırakmayın bu yılanlann' dıye
bağınyordu... ölen her askere karşılık bir Kürt köyü
yakıyor, ne kadar erkek varsa köyde kurşundan ge-
çirtiyordu (...) BirbaharAğn Dağı'nın eteklerını bir bir
dolaşarak yaktık yıktık, yangın yerine çevırdık; öldür-
medik, sürmedik adam koymadık, Kürtlenn kökünü
kestik."
Daha sonra -gene aynı Çerkez'in ağzından- Kürt-
ier de şöyle anlatılıyor:
"Bir sabah, biz Ağn Dağı 'nda bir ulu kayalıkta çar-
pışmaya başladık Kürtlerle. Kayanın arkasındaydılar.
Bizı vurmak istemiyorlardı. Vurmaya atmıyorlardı.
Yoksâbirandahepimizıvururlardı... Belkiyanmızı ya-
raladılar; ama bir tekimizi öldürmediler. Öyle nişan-
cılardı ki, her attıklan yerden vuruyorlardı askeri. Ki-
mimizi ayağımız kolumuzdan, kimimizi boynumuz-
dan, elimızden vurdular. Bir tekımızı öldürmediler."
• • •
Yaşar Kemal. Kürt kökenli... Yaşar Kemal-Leyla Za-
na kıyaslamasından sonra aldığım mektuplardan bı-
risi de, gene Kürt kökenli olan Sayın Zahide Kara-
kurt'a aittı.
Şöyle diyordu:
"Bizler Kürt kökenli Alevı vatandaşlar olarak, ken-
dimizi hiçbir zaman bu ulkenın insanlarından soyut-
lamadık. Iki tane, bilımi ve ulkesini çok seven üniver-
site öğrencisı yetıştiriyorum. Bu çocuklaryetışırken,
kendilennı Atatürk ılkelerine bağlı, Türkiye Cumhu-
riyeti'nın koruyuculan olarak adlandınyorlar."
Ve ekliyordu:
"Nobel ödülünün sahibı, radikal ırkçılığa prim ve-
ren, bir sürü masum ınsanın kanı yerde iken yurtdı-
şına kaçan, orada sözde solculuğu savunanlar ola-
maz. Hele Leyla Zana Hanım hiç olamaz!"
• • •
Kürt ile Kürtçü ve dındar ile dıncı ayırımlarına -bel-
ki her zamankinden de fazla- özen göstermeliyiz. Tıp-
kı Türk ile Türkçü ayırımı gibi!
Yaşar Kemal bir bütündür. Ve her bütün gibi, çeliş-
kileri vardır.
O'nu sadece "Deniz Küstü"nün iki sayfasıylaya da
Der Spiegel'deki bir yazısı ile değerlendiremeyiz...
Buna hakkımız yok!
Bana, "Cesaretim olsa, Ince Memed'in destanını
yazdığım gibi Mustafa Kemal 'ın de destanını yaz-
mak isterdim!" dıyen de aynı Yaşar Kemal 'dir... "Ana-
dolum üç şeyı ile övünmelidir: Ataturk'ü, Nâzım'/ ve
Tonguç'u//e/" diyen deaynı Yaşar Kemal'dır... 12 Ey-
lül döneminde bile; Paris'te "Ülkemin (yani Türki-
ye'nin) büyükelçisı davet edilmezse, ödülümü al-
mam!" dıyen de...
Yaşar Kemal Kürttür; ama Kürtçü değildir!
Birçok Kürt ya da Türk aydını gibi. devletle sorunu
vardır; ama bölücü değildir!
Türkçenın en büyuk yazarlarından birisıdir... Ve kö-
keni ne olursa olsun, "ö(z"den bırisidir!
O "ö/z"e vereceğınız ad. ister "Türk" olmuş ister-
se "Anadolulu"; "öz"de fark eder mi?
TMY tasarısı
komisyonda
• TBMM Adalet Komisyonu'nda yarın ele
ahnacak tasanyla ilgili olarak CHP lideri.
Deniz Baykal. "'Meşhur 8. maddeyle ilgili
bizim ölçülerimizin gerisinde kalan,
ama var olan tabloyu da bir ölçüde
düzeltmeye dönük bir hazırlık var" dedi.
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Terörie Mücade-
le Yasası'nın (TMY) dü-
şünceyı açıklama özgürlii-
ğünü sınırlayan 8. madde-
sınin değiştınlmesine iliş-
kin tasan. CHP'de tartışıl-
maya başlandı.
TBMM Adalet Komis-
yonu'nda yann ele alına-
cak tasanyla ilsili olarak
CHP lideri Deniz Baykal.
"Meşhur 8. maddevle ilgili
bizim ölçülerimizin gerisin-
de kalan, ama v ar olan tab-
lovu da bir ölçüde düzelt-
meye dönük bir hazırlık
var" dedı.
Eski Adalet Bakanı
Mehmet Moğultay da tasa-
nyla ilgili olarak "Düşün-
ce suçu DC.M kapsamın-
dan çıkmıyor.CMİ k kap-
samına girmiyor. sadecece-
za indirimi söz konusu.
Şartlı salıverilmenin de ek-
lenmesini istiyonız" değer-
lendirmesini yaptı.
TMY'nin 8. maddesinın
değiştirilmesine ilişkin ta-
san. D^'P azınlık hüküme-
ti tarafından TBMM Baş-
kanlıgı'na sunuldu. Seçim
Yasası'nın çıkarılmasının
hemen ardından yasalaştı-
nlması amaçlanan tasanda.
terör propagandası suçu-
nun kapsamının daraltıl-
ması ve cezaların indıril-
mesi öngörülüyor. CHP
Genel Başkanı Deniz Bav-
kal. dün partisinın grup
toplantısında yaptığı ko-
nuşmada şu değerlendir-
meleri saptı:
"Demokrakitleşme ko-
nusunda CHP'nin farkı,
kendisini göstenli. Büvük
iddialar. büvük beklentiler
içinde değiliz. Ama yeni bir
açılımı gerçekleştirmek isti-
yoruz. Bu yönde de ciddi
umutlar taşıvorunı. Meş-
hur 8. madde konusunda
bizim ölçülerimizin gerisin-
de kalan ama var olan tab-
loyu bir ölçüde düzeltmeye
dönükbirhazırlıkvar. Bel-
ki mütevazı ama. gözden
kaçınlmaması gereken bir
hazırlık. CHP olarak biz
Türkive'yi dünyaya taşıya-
eak olan partiviz. Türkive
dümadan korkan. kendi
paranovasında knranan
bir ülke olmaktan çıkanl-
malı. Lfkumuz dünyadır.
CHP'siz bir açılım. dün> av -
la bütünleşme boş bir
umuttur."
Eski Adalet Bakanı
Mehmet Moğultay da tasa-
rı\ la ilgili olarakgruba bıl-
gı verdi. Edınilen bilgıye
göre Moğultav. "Düşünce
suçu DGM kapsamından
çıkmıvor.CMLK kapsamı-
na da «irmivor. Aynca gö-
/altı süreleri de düşüriilmü-
yor. Sadece ceza indirimi
getirilivor. Hükümlü olan-
ların davalannın veniden
görülebilmesi de söz konu-
su olacak. Bi/tasanva şart-
lı salıverilmenin de eklen-
mesini istivoruz" dedı.