Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
I •+-.
SAYFA CUMHURİYET 25 EKİM 1995 ÇARŞAMBA
12 KULTUR
Amaç: Vakıf
üniversitesL olmak
Çeşitli daîlarda öğrenciyetiştiren Müjdat Gezen
SanatMerkezi, buyıl ilkmezunlarını verdi
M.AZİZEKREN
MüjdatGezenSanat Merkezi(MSM),bu
yıl ilk mezunlannı verdi. Gıderlen tek ba-
şına Müjdat Gezen tarafından karşılanan
okulun, başka sabit bir geliri yok. Amacı-
run MSM'yi. kimseye bağh olmadan kendi
kendini fınanse edebilecek bir yapıya ka-
vuşturmak olduğunu ifade eden Gezen.
MSM'nin vakıf üniversitesı statüsüne ka-
vuşması için çaba gösterdiklerini vurgula-
dı.
- İlk mezunlanntn bu yü verdiniz. Bu sü-
reç içerisinde karşüaşttğûuz sorunlar neler-
dir?
GEZEN -MSM. örneği olmayanbirokul.
Gıderi sabıt, geliri sıfır. llk mezunlanmızı
bu sene ite kaka verebildik. Zorluklar. sıkın-
trlarçekiyoraz; çünkü MSM, birkişinın elı-
nebakıyor. Sıkıntımız ekonomik. Ayda 300
milyon lira giderimize karşıhk sıfır kuruş
gelirimiz var. Bu gideri ben tekbaşıma kar-
şılamak zorundayım.
- Bakanlıktan yardun alıyor musunuz ?
GEZEN - Bız Milli Eğıtim Bakanlığı'na
bağlı değilız. Bu konu ile ilgilibaşka bir ba-
kanlık yok ve vakıflar direkt Başbakanlığa
bağlı. Başbakan-
lıgınısebÖvTebır
bütçesi yok. Bu
nedenle hiçbirba-
kanlıktan yardım
talebindedahibu-
lunamıyoruz.
-MSM'ninna-
sıl bir statüye ka-
vuşmasmıistiyor-
sunuz .'
GEZEN - Biz
vakıf üniversitesi
olma yolunda bir
adım atmak isti-
yoruz. Çünkülise
m e z u n l a n n ı
MSM'ye sınavla
ahyoruz. Diğer
kurslar. öğrenci-
lerini hem paray-
la hem de sınav -
sız ahyorlar. Va-
kıf üniversitesı
olarak bir üniver-
siteye baglanabi-
lirsek her şey daha iyi olacak. Bütün ama-
cımız bu. Sanat merkezine gelecekte spon-
sor gibi bir şey bularak kalıcı bir gelır sağ-
lamayı hedefliyorum. Herkes bırakıp giıse
bile MSM kendi kendine yetebilmeh. He-
nüz bulamadık.
-BuyılMSM'dekae,öğrencihangibranş-
larda eğitim görüyor ?
GEZEN - Geçen sene 177 öğrencimız
vardı. Bu yıl mezun olan öğrencilerimiz ol-
duğundan, öğrenci sayırmz 150'ye düştü.
MSM'de Türk sanat müziği, Türkhalk mü-
ziği, hafif müzik. opera. şan. tiyatro. gitar
ve keman dallannda eğitim veriliyor.
- Niçin üeretsiz egjtim yapan bir okul ae-
ma geregini duydunuz ?
GEZEN - Para kazanmak isteseydim çok
farklı alanlarda, çok farklı yatınmlar yapa-
büirdim. Ama ben mesleğimle ilgili bir şey-
ler yapmak istedim.
Oğretmenlik ve tıyatro öğrenciliğini za-
ten yapmaktaydım. Eğer bundan bir kâr
amaçlamak için yapıyor olsaydım halkın
gözünde bu işin saygınlığı bu kadar büyük
olmazdı
Bu işi ticarete alet ediyor gibi görünebı-
lırdim. Oysa para kazanmak çok legal ve
çok da doğal bİT şey. Ben kendi kendime
eğitiminparasız olması gerektiğini düşünü-
yordum. Doğru mu yaptım yanlış mı yap-
tım bilmiyorum, ama ben mutluyum.
-Okulasürekligelirkazandırmakiçinça~
lışmalannız var mı ?
GEZEN - Bir su istasvonu açtık. Fakat
ondan kâr edemiyoruz ya da bu işi becere-
miyoruz. Küçük çocuklara kurs açarak öğ-
retmenlerimizin parasını çıkarahm diyoruz,
ama o da yetmiyor. Sanat merkezine ayda
300 milyon lira kazandırabilecek sadece bir
iş var. O da Müjdat Gezen'in reklam film-
lerinde veya televizyon programlannda rol
aiarak para kazanması. Bu yoğun tempo.
kafajnı da yoruyor beynimi de yoruyor.
- Üeretsizokul açarakbukonudaöncü ol-
mayı düşündünflz
mü?
GEZEN - Öncü
olmanız için arka-
nızdan bınlerinin
gelmesı gerekır.
Bu anlamda kendi-
mı öncülük ediyor
görmüv o r u m .
Kimseye sitem et-
mek gıbı bir tavnm
yok. Ama benim
yaptığım çok şeyin
taklidi yapıldı. Po-
litik tiyatro yaptık.
taklit edildı: kabare
vaptık. taklit edil-
dı; televizyona
Çingene program-
ları yaptık, taklit
edildi. Ama beda-
va okul açtık. bunu
taklit eden çıkma-
dı. Ötekiler para
getiriyordu; bu, pa-
ra götürüyor. Her-
kes benim kadar enayi olmasa gerek.
-Öğrenciler oyunlannıneredesahneliyor-
lar?
GEZEN - Oyunlannı Altunizade'deki
Müjdat Gezen Gençlik Sahnesi"nde sahne-
liyoriar. Eğer oynadıklan oyunu bılet karşı-
lığında oynuyorlarsa elde edilen gehn ara-
lannda bölüşüyorlar.
- Gelecekte öğrenciterinizden neler bekli-
vorsunuz ?
GEZEN -MSM. manevi birrahathk sağ-
lıyor, ama henüz manevi yanı maddi yanı-
nı karşıhyor mu bunun adım koyabılmış de-
ğilim. llende öğrencilerimiz akıllan başla-
nnda. erdemli sanatçılar olaraktoplumlan-
na faydalt olurlarsa güzel bir şeyler hisse-
deceğim. Önemli olan bu.
Beril
Anılanmert'i ve
yapıtlannı tanıtan
-Daha Çok
Ateş*adlı kitap.
Çanakkale
Seramik Sanat
Yavınlan dirisinin
ilk kitabı olarak
>ayımlamİL
Kitabın birinci
bölümde
Anılanmert'in
yaşamı
paratelinde gelişen
sanatı, ikinci
bölümde sanatçı
hakkındaki
yaalar ve üçüncü
bölümde.
sanatçının
sergjkrive
u>gulamalanm
tanrtıcı yaalar yer
alı\or. Kitap
dola>ısı>la. bugün
The Marmara
Oteli Taksim
Saktnu'nda kitaba
referans olan işleri
içeren bir sergi
açılı>wr.
Kahplarm dışmdald
dünyayı keşfetmek...
TANERGEZER
Seramıksanaıçısı BerilAnılanmert'i ve
yapıtlanm tanıtan "Daha Çok Ateş" adlı
kitap. Çanakkale Seramik Sanat Yaymla-
n dızısının ilk kitabı olarak vayımlandı.
AnnaTuraj'm metnini yazdığı ve yayına
hazırladığı kitabın görsel yönetmeni. Gü-
lizar Çepoğlu.
Fotoğraflan NuriBilgeCe>lan'ın çekti-
gi kitap. 3 bölümden oluşu>or. Bınncı bö-
lümde Benl Amlanmert'in yaşamı parale-
lınde gelişen sanatı, ikmci bölümde sanat-
çı hakkındaki yazılar ve üçüncübölümde,
sanatçının sergilen ve uygulamalarını ta-
nıtıcı yazılar yer alı>or. Kitap dolayısıyla.
bugün The Marmara Oteli Taksim Salo-
nu'ndakitaba referans olan işleriiçeren bir
sergi açılıyor.
1942 lzmırdoğumtu olan Beril Anılan-
mert. •'ortaokul vıllanndan beri ^rmeye
karariıolduğu" İstanbul Devlet Güzel Sa-
natlar Akademısi Seramik Bölümü'nden.
\963 yılında mezun oldu. Mimar Sinan
Üniversitesi Heykel Bölümü Başkanı olan
sanatçı. Uluslararası Seramik Akademisi
ve Plastik Sanatlar Derneğı üyesı. tlk ki-
şisel sergisini 1981 yılında açan Anılan-
mert. 11 kişisel sergi açtı.
Anılanmert. gelenekten yola çıktığı se-
ramık sanatmda. kendısini dekordan ve
kalıplardan anndırarakçağdaş ve evrensel
bir sanata yönelmiş. Seramığe başladığı
zamanlarda Türkiye'de bazı şeylerin yeni
yenibelirlendiğını anlatan Anılanmert, kı-
svtlı olanaklar ıçerisinde kendısine bir çı-
kış yolu bulmak için zamamnın ve geliri-
n<n tamamını. araştırmaları ve ınceleme-
lere yatırmış.
Gelenekten yola çıkarak evrensel bir
çızgiye ula^an, dünya vatandaşı olmak ıs~
tediğini söyleyen Anılanmert'e göre her-
kes. yapıtına, bulunduğu yerin birikimini
bılınçli v a dabılinçsız bir biçımde taşıyor.
"Ben, Anadolu'nun birikimini bilinçli bir
şckildctaşıvonım veiyibirbiçimdekullan-
ma>açalışıvorum. Bu topragın insanıoldu-
ğumu hiçbir zaman unutmadım." Anılan-
mert. bunun sorunlan gözardı etmek an-
lamına gelmediğını belırterek işlerinde bi-
re bir geleneksel bir şey bulunmadığım.
yapıtlanndatüm insaniığı ılgtlendiren me-
selelenn yer aldığını da söylüyor.
Çok genışaçılımlan olan seıamik sana-
tının ülkemizde kap-kacak olaraktanındı-
âını sö>leyen Anılanmert. seramigın res-
me ve heykele oranla bırçok avantajı bu-
Nasrettin Hoca
Karikatür YarışmasıÖdiffler yarnı veiTİiyor
Kflltür Servisi - Karikatürcü-
lerDerneğrnindüzenledıgi 1995
15. LTuslararası Nasrettin Hoca
Karikatür YansTnası*ndaödülka-
zananlann ödüllen perşembegü-
nü Ankara Devlet Konukevi'nde
düzenlenecek bır törenle venle-
cek.
Yanşmada büyük ödülü Çınlı
Kankatürcü Lee TingYuan alır-
ken. AltanÖzeskki,ValeriuÇur-
tu. Cumhur Gazioğlu, Era> Öz-
bek ve VTctor Kudin başan ödül-
lerine değer bulundu. Aynca, ge-
cede. çeşitli örgüt ve kurumlann
verdıği 18 ödül sahiplenni bulacak. Uluslararası bır rutelik
taşıyan, ingıltereden Br>^n Reading. Italya'dan Totti Brat-
tL Slovakya'dan Miroslav Bartak ıle Türkıye'den Bedri Ko-
raman, Metin Peker, Mengü Ertel ve Orhan Dogu'dan olu-
şan seçicıler kurulu, ödülleri. 50ülkeden 540 sanatçının 800
yapıtı arasından seçim yaparak bekrledı. 1 ağustosta açık-
İanan sonuçlardan sonra, ödül kazanan karikatürler bir bro-
Ali Uhi Ersov
Yu Huarı Chun (Çin)
şür halinde basıldı. yanşma aülbümü hazırlanarak yavım-
landı, karikatürler 1-30 eylül tarihlen arasında Karikatür ve
Mızah Mûzesi'nde sergılendi Ödül törenınde. aynca. kan-
katür sanatçısı Ali l'Ni Ersoy'un 50. sanat yıh onuruna bir-
takım etkinlikler de gerçekleştırılecek
Karıkatürü " Insanın degişmeven sorunlannı anlatan, in-
sanı ele alan. zamanın va da coğrafvamn herhanjj bir yerin-
deki kişiyeinsanı anlatacak birsanat dalıdır" olarak tanıın-
layan Alı Ulvi Ersoy. ressam olmak ıslerken para kazanmak
ıçın başladı|ı karikatür sanalında 50. >ılmı doldurdu. 1950
yılından bu yana gazetemızde çalışan Erso>'un yaşamöy-
küsü şöyle:
" 1924 Istanbul'da doğdum. BalıkesİT Öğretmen Okulu'nu
bıtırdim. Gazı Eğıtim Enstıtüsü'nûn resım bölümünden ay-
nldım. ilk kankatürüm 194O"ta "Çocuk Sesı" dergısınde ya-
yınlandı. "Çocuk" ve "Türk Kadını" dergılennde ressam-
lık. (1945-48). "Kahkaha" ve "Mizah"' dergılennde kari-
katür yayınladım. (1948-50>. 1950'de Cumhurıvet gazete-
sıne gırdim. 1957-59 arasındaNevv York"ta "Tv,entıethCen-
turv Fo\" fılm şırketınin art bölümünde afış ressamı olarak
çalıştım. Look Saturday Evenıng Post. Esquire, Nevvyorker.
Punchdergılennde ve FmancialTimes. Nevv York Tımes ga-
zetelerinde karikatürlenm yavımhndı. 1957-59 ytllan dışın-
da. 1950'den ben Cumhunyet gazetesınde karikatûrist ola-
rak çahsmaktayım. Evliyim. ikı oölum var."
lunduğunu söyleyerek. buna rağ-
men ortayaçıkan işin çok azbir fı-
yat ve taleple karşılaşmasından
yakınıyor. Anılanmert. dünyada
bu sanatın geliştiğını. çünkü tüke-
tıcısinın olduğunu. Türkiye'de ise
seramiğin insanlann yaşamma gir-
mediğini belirterek sanatçının bu-
na rağmen üreteceğini söylüyor.
"Sanatçılar talep olmasa da üretir.
Bu, ieten gelen bir şey. Pazar endi-
şesiyle vapacak olsam. düşüncele-
rinıi hevkellerle anlatmak volunu
seçmezdimr
Her bakımdan zor bir alan olan
seramık sanatına Türkiye'de yete-
rince önem verilmediğinı söyle-
\en Anılanmert'e göre "Enbüyük
tehlike, popülist yaklaşımlarT Sa-
nata. sanatçı dahil bırçok kişinin
samimi yaklaşmadığınt. şu anda
geçerli olanın ünlü olma eğilimi
ve pazan düşünerek üretim oldu-
ğunu söyleyen Anılanmert. bu popülist
yaklaşımdan kurtulmak gerektiğı düşün-
cesinde; "Sanatta üretim, j^lna \ebenctt
bir aşamadır. Bu aşamada sanatçı ve eser
dışında bir şey yoktur."
Anılanmert. sanata karşı bu ilgisizlığin
ve ünlü olma, para kazanma kaygılanmn
sebebi olarak ise hızlı nüfus hareketlen
sonucu. kentleri. kent kültürüne yabancı
olan kitlelenn doldurmasını gösterivor.
a
tlkemizde kitlelenn birbirine yabancı-
laşması hiç ele ahnmamışve herşeye mad-
diolarak yaklaşılmış. İnsanlar para sahibi
oluyorlar, ama kültür tüketicisi olamıyor-
lar." Anılanmert'e göre bunun üstesinden
geîebılmek için, ınsana yatınm yapılması
ve bunun devlet politikası haline gelmesi
gerekıyor.
Özellıkle 1980'den sonra insanlann çok
kabullenici yetiştığini gözlemleyen Anı-
lanmert, insanlann verilen kalıplar içeri-
sinde düşünmeye alıştınldığını, kalıpiara
alışan insanlann, sanatsal üretimı de bu
kalıplar ıçensınde gerçekleştırdiğini söy-
lüyor. "Bunun dışmdaki dünvayı keşfet-
mek ve onun dühle anlatabilmek. sanat
yoluyla olabilir" diyen Anılanmert'e göre.
"Sanat,kalıplan yıkma,belirlikalıplar dı-
şındavorumlargetirebilme kabiliyetini or-
ta\H koyar."
Mimar Sinan Üniversitesı'nde seramik
derslen veren Anılanmert, kişiliklibir üre-
tim sağlanabilmesi için öğrencilerinden
de kendilerini tanımalannı istıyor ve bu-
nun insana çok şey kazandıracağını düşü-
nüyor. "Bu,orijinal olmalannısağlar.Her
insanınduygulan. düşüncelerifarklıdır ve
tireümlerinin de farklı olması gerekir"" di-
yen Anılanmert, bu amaçla ögrencıleri öz-
gür bırakıp var olan kalıplar dışında dü-
şünmelerinı sağiamaya çalışıyor. ama
gençler. köşe> i dönme ve kabullenme zıh-
niyeti yerleştirildiği için, oldukça zorlanı-
yorlar, Kabullenmenin sanatın özüne ters
düştüğünü söyleyen Anılanmert'e göre.
sanatın özü. merak ve sorgulama.
Moderntenor saksofoncuJoeLovano CRR'deEYÜPS.İBLAĞ
Jeo Lovano 1952 Chio. Cleveland doğumlu. Saksofon
çalmayaçocukkenbaşlamış. Eskı bir aile fotoğrafmda ço-
cukCharîıe'mn. annesininkucağmda, elindebir saksofon-
la çekılmiş hali görünmektedir. Babası. tenor saksofoncu
Tony "BigT' Lovano, Joe'yu sadece temel esaslarda de-
ğil. müzığin dınamık ve yorumlannda da eğıtmiş ve Son-
n> StittJamesModdv;tfez> Gillespie.LesterYoungve Ra-
saahn Roland Kirk gıbı caz sanatçüanyla tanıştırmış.
Gençlik yıllarında org tnolannın çokyaygın olduğu Cle-
veland'dekijam-sessıon kültürünün içine dalmaktagecık-
memiş. Lisede okurken, OmettBColemaıt,JohnÇoleman
ve JinimyGhıffre'nin cazdeneyimlenni özümsemeye baş-
larruş ve münsyenler arasındakı etkileşimde pay sahibiol-
mak istemiş.
Lıseden sonra Boston'daki Berkîee School" a yazılmış
ve burada gelecekte birlikte çahsacağı BU1 FriseH. John
Scofıeld ve Kenny Werner ile tanışmış ve birlikte çalma-
yabaşlamıştır. O dönemlerdeJohnColtraBe'inateşve he-
yecanını daha geleneksel bır düzenekte sunmanın yolla-
nnı araştırmakta>dı. Berklee'de modal armoniyi keşfetti.
"EgMnıhntamamenbe-bopüzerindeydi\«birdenbireka-
fa kanşnransonuçların ortayaçıkttğı sınırsızformlan keş-
fcttim. Bu soundun bileşimi gözlerimi actı ve kendimi bu
bfiyüye kapnrdım. Artık neçalmakistedigiıni dahaiyi bi-
Byördum" dıyor sanatçı. 1994 yılında Joe"ya Berklee'den
"Değerli Mezun Ödülü" verildi.
Joe Lovano'nun Berklee'den sonrakı ilk profesyonel
işi,köklennebakıldığında şaşırucı gelmeyen, kendısiniilk
albüm kaydı için Nevv York'a getiren orgcu LonndeSmith
ile olandı. Bu ise, içlerinde StanGetz,ZootSime, FlipPhil-
Upsve AlCohn'un dabulunduğu, Camegie Hall'dakı "40.
YüKonseri"ndeenüstnoktas\navaran 1976 ıle 1979 yıl-
lan arasında Wood>' Herman ThunderingHerdıle üç yıl-
hk bır tumenın sebebi oluyordu.
Herman Herd'den ayrıldıktan sonra Joe Lovano, Nevv
York Ctty'ye yerleştı ve burada yaşamaya başladı. Bu şe-
hirdeki ilk yıllan jam-session ve küçük konserlerle geçtı.
fakat bır süre sonra 1980 ile 1922 ytllan arasında. Vılîa-
ge Vanguard'dakı düzenlı pazartesi gecesi konserkri için
Mel Lewis Orchestra'ya katıldı ve bu orkestra ıle birlikte
anlemekteüstüne><>k. Birlikteçalışırken mükemmel işlcr
yaptık,svvingdu>gusu ve tonu banaeskileri hatıriatıyorve
bu da beni çok memnun ediyor" dıvor. Joe Lovano daha
sonra özellıkle A\ rupa"da olmak üzere. eskı Berkles okul
arkadaşı BillFrisell'ın de gıtardabulunduğu öncü ısım Pa-
ul Motlan Trio"da çaldı.
199Tden ıtibaren lider sanatçı olarak Vülıage \angu-
ard"dakı göstenlerıvle Joe. kendi arayışı ve dinamıkkışı-
• Joe Lovano'nun, bu yıl çıkardığı
en sorv albümü."Rush Hour", müzikal
paletindeki araştırmalanm ve arzusunu
smırsızca gözler önüne seriyor. Charles Mingus.
Ornette Coleman, Thelonious Monk, Duke
Ellington, Gunther Schuller ve kendi
bestelerinin yer aldığı ve efsane isim Gunther
SchuHer-in düzenlemesini yapıp yönettiği ses.
telli ve ahşap üflemeli çalgılann eşliğinde Joe
Lovano tenor saksofon çalıyor.
altı adet albüm kaydetti Bu arada üç yıl John Scofueld'tn
grubunda çalışan Joe Lovano; 1980-1992 yıllan arasında
EkinJones,CarlaBk>,LeeKonitz.Charlie Hadenv e Bob
Brookme>er ve modern davulcu Paul Motian'ın toplulu-
ğundaçalıştı.
Onu ulusalçapta ünekavuşruran ilkönemlikonseri. bir-
likte albüm kayıtları yaptıgı ve turnelere çıktığı gitarcı
JohnScofîeld's QuartetTe birlikte olandı. Scofıeld. Lova-
no'nun çalgıcılıgı hakkında "Olağaniistü duvarlı bir sa-
natçı.Farklıçalgdann v«farklı müzisyenlerin etkilerinise-
lığinı yansıtan farklı gruplarla birlikte çalıştı En az çal-
gıcılığı kadar iyi de besteci olan Joe Lovano. esmını dışa
vurmanm yenı yollarını aramaktan asla yılmadı. Bır tasa-
rımcı. besteci ve çalgıcı olarak eserinı ortaya koymak ıs-
tediğınde, ıki temel topluluk ıle çalışmavı terciri ettı. Pı-
yanosuz bir quartet ve the UnKersal Language Sextet Bu
sextet. sözsüz vokaltvle hem ansemble içınde hem de Joe
ıle yapılan karştlıkh dogaçlamalarda çok uyumlu sonuç-
lar doğuran Judi Silvano'nun soprano sesi, trompetçı Tım
Hagansvepıvanist Kenm Werner'denoluşmakta>dı. Sex-
tet"in albümü ve konserlenne gelen eleştınler olaganüs-
tüydü ve Dovvn Beat dergısı tarafından sadece olağanüs-
tü kabul edilen albümlere venlen 5 yıidızı alıyordu ve 60.
Yıl sayısında bu eleştırı yenıden basılıyordu. Quartet'te
trompette Tom Harrell veva Tim Hagans, basta Anthony
Cox ve davulda da Billv Hart v ardı. Vıllage Vanguard'da-
kı konserlennm kayıtlan özel "Live at the \TUage Vangu-
ard" adıyla yeni pivasaya çıktı Bu kayıtlarda Mulgrew
Miller. Christian McBride v e Lewis Nash'le birlikte kay -
dedilen parçalar da var. Joe Lovano'nun. içınde Joshua
Redman'ın da bulunduğu 1994 albümü "Tenor Legacy"
"En İyî Küçük Caz Grubu" dalmda Grammy"ye de aday
göstenldı.
1995yılınmbaşında çıkardığı ensonalbümü "RushHo-
ur", müzıka! paletmdekı araştırmalanm ve arzusunu sı-
nırsızca gözler önüne sermektedir. Charles Mingus. Or-
nette Coleman, Thelonious Monk, Duke Ellington. Gunt-
herSchullervekendi bestelerinin yeraldığı ve efsane isim
Gunther Schuller"ın düzenlemesini >apıp yönettiği ses,
tellı ve ahşap üflemeh çalgılann eşliğinde Joe Lovano te-
nor saksofon çalıyor CD Revıev.'in "Ayın DiskTnde de
yazıldığı gibi. "müzikbundandahaiyi yapılamaz.Budisk
harika". Joe Lovano'nun bır tenor saksofoncu, lider ve
besteci olarak caz dınleyicileri ve eleştirmenleri tarafın-
dan gıderek artan şekilde gördüğü kabul. onun son yıllar-
da yaptıgı albümlennın her zaman Dovvn Beat, Musician
ve Jazz Times dergilerinde ilk 10'a girmelerme yol açı-
yor ve Tenor Legacy'ye Italyan dergisi Musica Jazz'da
Yılın Plagı ödülü verilırken. Jazz Tımes dergısinden Yı-
lın En lyı Tenoru Ödülü'nü de geçınyordu. Dovvn Beat,
onun için, "Modem tenor saksofonculan kümesinin zir-
vesinde olduğunainandtğımB müzisyen'' dıyor. Fazla sö-
ze gerek var mı? 26 ekım saat 2O.3Û'da Cemal Reş.ıt Rey
Konser Salonu'nda, Major Müzik Organizasyon ışbir-
lığıyle.
îngilizyazar
Kingsley .
Amisöldü
Kültür Servisi- Ünlü îngiliz roman ya-
zan Kingsley Amis, 73 yaşında yaşama ve-
da etti. Amis, İngilizorta sınıfının sorun-
lannı kaleme aldığı romanlannda. tngiliz
toplumunun doğasında olan keskin çeliş-
kileri dile getırmişti.
tlk românı
u
Luck\ JinT (1954) ile aka-
demik çevrelerin sorunlannı parodik bir
dille aktaran Amis. yazarlık yaşamının ilk
önemli başansını bu romanlaelde etti. Her
türlü kuru-
ma karşı
olan dü-
şünce biçi-
miyle dik-
katleri çe-
ken Amis.
kendisine
> apı1 an
"asi genç
yazar" ya-
kıştırması-
nı, "gaze-
tecüerin
kullandık-
ları sıkıcı
kalıplar-
dan birT olduğu gerekvjcsıvle hıçbır za-
man kabullenmedi.
Kadınlara karşı cephe alan tavırlanyla
başta feminıstler olmak üzere pek çok ka-
dın okuyucunun tepkısim toplayan Amis.
17. romanı "The OM Devils" ı'le Ingilte-.'
re'nin önemli edebiyat ödüllerinden *Bo-'
okerPrize'ı aldı 11986). îngiliz yazımnın
ünlü isimlerini çekinmeden eleştirmesiy-
le edebiyat çevrelerinin şimşeklerıni üze- ,
rine çeken Amis. Jane Austen içm "ahlak-
sız~,RobertBrowningiçin "aptar,Char-
les Dickens için ise "yaygaracı" sıfatlan-
nı kullanmıştı.
Orta sınıftan gelişiyle gurur duyduğu-
nu söyleyen Amis. öğrencilik yıllannda
ateşli bir komünıst. daha sonraki dönem-
lerde ise koyu bır sağcı olarak kamuoyu-
nun dikkatinı topladı. Son olarak "Russi-
anGirl" iRus Kızı) adlı romanıyla günde-
me gelen yazar, yaşamının son yıllarını
alkol ve sigarabağımlılığı nedenıyle dok-
tor kontrolünde geçirdi.
INS1DE
Bülent
Erkmen'in
çalışması Paris'te .•
Kültür Servisi-Merkezi Paris'te bulu-
nan v e tüm düny adaki hapishanelerin in-
sani koşullara kav uşturulması için sava-
şım veren Uluslararası Hapishane Göz-
lemevi'nindüzenlediğı ve 27 sanatçının
yapıtlarının yer aldığı sergide Bülent
Erkmen'in ıkı afiş çalışması bulunuvor. £
Uluslararası Hapishane Gözleme-»
vi'nin sergısinde. aralannda Neville
Brod),RomanCieslewkz, MalcolmGar-
rett gıbı tasanmcılann da bulunduğu,
dünyanın önde gelen 27 grafik tasarım-
cısmm çalışmaları yer alıyor.
Catherine \
Dickens'ın |
tabloları |
sergileniyor \
Kültür Servisi - CharlesDickens'ın eşi •
Catherine'nın kayıp ıki yağlıboya portre- -
sı bulunarak Londra'da sergilenmeye baş- *
landı. Dickens'ın 1836 yılında evlendiği '
Catherine"nin portreleri Viktorya done- X
minın ünlü ressamlanndan Daniel Macli- J
se'in ımzasmı taşıyor. Portreler yaklaşık •
150 yıldır Amenka ve İngihere"deki özel ^
koleksiyonculann elinde bulunuyordu. "
Catherine. Charles Dickens ile karşılaş-'.
tığında 19 yaşmda alımlı birgenç kızdı. 22
yıl süren evlılikleri sırasında çiftin tam 10
çocuğu oldu. Catherine. sık aralıklarla ço-
cuk doğurduğu ve bu arada on ıki tane dü-
şük yaptıgı için müthiş derecede vıpran-
dı. Çok erken bir yaşta gençliği ve güzel-
liğini kaybeden Catherine; hantal, kilolu
ve yaşlı bir kadın görünümüne büründü
Charles Dickens zamanla kansından so
ğudu ve mutluluğu başkalannda aramayi
yöneldi. Çifti, 22 yıldan sonra birbtrin
bağlayan hiçbİT şey kalmamıştı. 18
7
9'd
yaşama vedaeden Catherine'ninportrek
ri o tarihten sonra defalarca el değiştird
Tablolardanbiri, 1950yılında Amenka'<
ortaya çıktı. Tabloyu. Londralı bir galeı
ciden alan Amerikah VVreden ailesi, yaj
tın Charles Dickens'ın eşine ait olduğu
öğrenince tabloyu zaman geçirmed
ABD'dekı sanat eserlenni değerlendiı
ünlü vakıf RoyalOak Foundation'a tesl
etti. Tablolann. önümüzdeki günle
Dickens'lann 1837-1839 yıllan aras
da yaşadıklan. şu an bir müzeye dönü'
rülen The Dickens House'a gönderiln
için çalısmalar yapıhyor.