Katalog

24EKİM1995SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DGM, Ergil'in iladesini alacak • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ankara Devlet Giaenlik Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB). "Doğu Sorunu- Teşhisler ve Tespitler" adlı raporuyla ilgili başlattıklan inceleme çerçevesinde. arastırmayı yapan Prof. Dr. Doğu Ergil'in ifadesine başvuracaklannı bıldirdi. Raporla ilgili incelemenin de\am ettiğini belirten Demiral. Prof. Ergil'in ıfadesinin gelecek hafta alınabileceğini belirtirken. "Ergil hakkında soruşturma açılıp açılmayacagına. ifadesi alındıktan sonra karar verilecek" dedi. Adalet Bakanı adalete takıldı • ANKARA (ANKA)- DYP azınlık hükümetinin Adalet Bakanı Bekir Sami Daçe'nin ilk işlemi adalete takıldı. Danıştay 5. Dairesi. Adalet Bakanlığı Müsteşan Yusuf Kenan Doğan, öncekı hafta bu görevinden alınarak. Adalet Bakanlığı Yüksek Müşavirliği'ne atanmasına ilişkin işlemle ilgili olarak yürütmenin durdurulmasını kararlaştırdı. Cezaevlerinin ıslahı • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu)- Türkiye'de bulunan 633 cezaevinin ıslah edilıp çağdaş bir yapıya kavuşturulması için 8 trilyon liralık harcama yapılması gerektıği bildirildi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürlüğü tetkik hâkimi Yılmaz Sağlam, "Toplumun adalete duyduğu gü\enin sarsılmaması. cezaev lerimizde gerçekleşen firar olaylan nedeniyle devletin zaafiyete uğramaması ve bilerek veya bilmeyerek suç işleyen insanlanmızın yeniden topluma kazandınlması için cezae\ lerimizin daha fazla zaman kaybedilmeden ıslahı gerekir" dedi. HADff'te yangın • MALATYA (Cumhuriyet) - Malatya Milli Egemenlik Caddesi'ndekiHADEPil ve merkez binasında önceki gece yangın çıktı. Yangın, itfaiye tarafından kısa sürede söndürüldü. Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada yangının. kimliği belirsiz kişilerce çıkanldığının belirlendiği ve olayla ilgili soruşturmanm sürdüğü bildirildi. Ağar'dan değerlendirme • ADANA (Cumhuriyet) - Adana Polis Okulu'nun yeni öğretim yılı açılış törenine katılan Emniyet Genel Vlüdürü Mehmet Ağar. polis örgütünün yeniden yapılanma içerisinde bulunduğunu. polisin 657 sayılı yasa kapsamından çıkanlıp ayn bir personel yasası kapsamına alınması gerektigini söyledi. Gerçek, hapiste • İstanbul Haber Servisi - Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Fevzi Gerçek, Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından verilen iki yıllık hapis cezasının infazı için dün tutuklandı ve Bayrampaşa Cezaevı"ne gönderildi. Gerçek. Tüm Saglık-Sen Genel Merkezi'nde dün yaptığı basın toplantısında. "Hakikaten bu ülkede savaş dursun deniyorsa: bu ülkede analar ağlamasın, insanlar insan gibi düşüncelerini özgürce söyleyebilsinle.r deniyorsa bunun bedelini birileri ödeyecek" dedi. Kızılay eyleme kapatıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara \'alisi Erdoğan Şahinoğlu, son günlerde. Ankara da yapılan eylemlerin kanunsuz olduğunu belirterek Kızılay Meydanı'nda yapılacak olan eylemlere izin verilmeyeceğini açıkladı. Şahinoğlu. yaptıgı yazılı açıklamada. başkentte demokratik hak arama adı altında ekonomik, siyasi ve kültürel amaçlarla sık sık ızinsiz ve kanunsuz gösteriler yapıldığını öne sürdü. DYP ile CHP'nin seçim yasası önerisi, ülkenin yansına yüksek baraj getiriyor Küçülder çıtayı aşamaz Baraj sistemi IŞ1K KANSL ANKARA- DYP ve CHP'nin üze- rinde calıştığı seçim sistemi. yüzde 10 Türkiye barajının yanı sıra ülke- nin yansından çok ilinde yüzde 20- 25 gibi çok yüksek oransal engeller öngörüyor. Bugünkü dağılım göz önüne alındığında. partiler. milletve- kili çıkarabilmek için 34 ilde yüzde 25. 8 ilde de yüzde 20 çevre barajı- nı aşmak zonında kalacaklar. 6"dan fazla milletvekili seçilecek yerlerde barajlı d'Hondt sistemi uygulana- cak. 100 Türkiye milletvekılliği. yüz- de 10 ülke barajını aşmış partilerin aldıklan oylara göre d'Hondt siste- mi uyannca belırjenecek. Küçük par- tilere. Turgut Özal liderliğindeki ANAP iktidarlan döneminde oldu- 34 İlde yÜZde 25: Partilerin, yüzde 10 Türkiye barajının üstüne, 34 ilde yüzde 25, 8 ilde de yüzde 20'lik barajı geçmeleri gerekecek. 6'dan fazla milletvekili seçilecek yerlerde barajlı d'Hondt sistemi uygulanacak. 100 Türkiye milletvekilliği. yüzde 10 ülke barajını aşmış partilerin aldıklan oylara göre d'Hondt sistemi uyannca belirlenecek. ğu gibi hiçbir olanak tanımayan bu sistem uyannca, 18 milletvekiline kadarolan 3 büyük il. tek seçim çev- resi olacak. Ankara ve lzmir 2, İs- tanbul 3 seçim çev resine bölünecek. DYPveCHPyöneticılerinınüze- rinde çalıştığı seçim sisteminin ana hatlan şöyle: Türkiye barajı: Bu baraj. bugün ol- duğu gibi yüzde 10 olarak belirlen- di. Yani partiler. illerde ya da seçim çevrelerinin her bırinde ister yüzde 50. ister yüzde 90 oy alsın. tüm ül- ke genelindeki oy toplamları, genel oy toplamının yüzde 10'una ulaş- mazsa. milletvekili çıkaramayacak- lar. 2-4 milletvekili çıkaran iüer: Seçim sistemi, genel olarak tüm ılleri birse- çim çevresı olarak kabul ediyor. Ba- ÇIZMEDEN YUKARI MUSA KART Sağda ittifak arayışı ERGÜN AKSOY ANKARA - Çıft barajlı d'Hondt sistemi. DYP ve ANAP başta olmak üzere tüm partılen seçim işbirlıği arayışına itti. MHP. BBP, YD'H. YP. DP ve MP. sağ seçmenın oyları ile birinci parti olmak için birbınyle yanşacak olan ANAP. DYP ve RP arasında mekik do- kuyarak pazarlık şanslannı yükseltme çabasına girdiler. BBP, YDH ve DP'nın ANAP çatısı altında seçıme girme- len gündeme geldi. BBP lı- deri Muhsin Yazıcıoğlunun RP ile de dirsek temasında olduğu bildirildi. RP ile MHP'nın. 1991 genel se- çimlerinde yaptıklan ışbirlı- ğinı yineleyerek "kursal it- tifak"ı canlandırma hesabı içine girdikleri savı, kulis- lerde dıle getirilmesine kar- şın resmen doğrulanmadı. ANAP'ın, DYP azınlık hükümetine karşı yakın te- masagırdigı BBP ile seçim- lerde ışbırliŞı yapmak ko- nusunda da ilke anlaşması- na vardıSı savlanırken ANAP. DP ve YDH ile de temasageçti. Ancak BBPIı- den Yazıcıoğlu'nun RP'ye "seçim ittifakı mesajı" gön- derdıği. RP'nın ise şimdılık önerıye soğuk baktıgı öğre- nildı. Öte yandan DYP ile ıttı- fak arayışı ıçınde olduğu sav- lanan MHP ile ANAP'ın da bir seçim birlikteligine gi- debıleceği, kulıslerde dile getmldi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Şekerci- oğlu. ıttıfak konusunda tüm partilere eşit uzaklıkta ol- duklannı söyledi. Hüsamet- tin Cindoruk'un. DP lideri Aydın Menderes'le görüş- melerinı sürdürdügüne dik- kat çekıldi. Cindoruk, Çiller'i Romanya'nın idam edilen diktatörü Çavuşesku'ya benzetti 'ÜlkeyiikiAmerikalıyöneüyor KARDEŞ KAVC.4SI :.. Demİrel dOSyalari Cindoruk, haziran kongresi öncesinde, Çiller'le telefonla görüştüğünü belirterek "Bana, 'Aday olacak mısınız' diye sordu. Ben de olmayacağımı söyledim. Kendisine de 'Demirere rağmen aday olma, kazanamazsın' dedim. O da bana, 'Fark etmez. Demirel'le ilgili elimde dosyalar var' dedi" diye konuşru. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP azınlık hükümetinin güvenoylamasına katılmadığı gerekçesiyle partisinden ihraç edilen Eskişehir Milletvekili Hüsamcttin Cindoruk. DYP yönetimi ve Başbakan Tansu Çiller'e karşı muhalefetini keskinleştirdi. Çiller'i. ülkesini eşiyle birlikte yönettiği ileri sürülen Romanya'nın idam edilen diktatör Devlet Başkanı Çavuşesku'ya benzeten Cindoruk. "Ülkeyi iki Amerikah yönetiyor" dedi. Cindoruk, kendisini DYP'den ayrılmış görmediğini, partıdeki arkadaşlannın kararlannı yeniden gözden geçireceğine inandığını sav unurken. DYP yöneticileri, "Bu iş bitti. Disiplin kurulunun karannı geri alması söz konusu degU" görüşünü dile getirdıler. Cindoruk. arv 'de önceki akşam yayımlanan "32. Gün" programında. Çiller'e ağır eleştiriler yöneltti. Cindoruk. DYP yönetiminde rahatsızlık yaratan açıklamalannda. Çiller'in. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkında elinde dosyalar bulunduğunu kendisine ilettiği iddiasında bulundu. Cindoruk. haziran kongresi öncesinde. Çiller'le telefonla görüştüğünü belirterek "Bana 'Aday olacak mısınız' diye sordu. Ben de olmayacağımı söyledim. Kendisine de,'Demirere rağmen aday olma. kazanamazsın' dedim. O da bana, 'Fark etmez. Demirel'le ilgili elimde dosyalar var' dedi" diye konuştu. Cindoruk. Çiller'in ABD'deki malvarlığını da eleştirerek "Kendisi "Nereden buldun' sorusuna cevap bile veremez. ABD'deki vatınmlannın bu kadar fa/la olduğunu bilseydim ona izin vermezdim. Hem 'Milliyetçiyim, muhafazakârım: Türkiye'nin çakıltaşını kimseye vermem' diyeceksin, Türkiye'nin ruğlasını taşını Amerika'va götürüp yatınm yapacaksın. Halk. DYP'de Cindoruk ratiatSIZİlğl DYP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Dedelek, Cindoruk'un, "Türkiye'nin gümrük birliğine girmesini istemeyen Avrupalılann ağzıyla konuştuğunu" söylerken bir DYP yöneticisi de. "Cindoruk, seçim paniği yaşıyor. Seçime gidilince seçilemeyeceğini kendisi de biliyor" görüşünü savundu. kendine vabancı bir başbakanı niye taşısm?" dedi. Çıller'in, Kırıkkale'yle Kırklareli'yi ayırt edemeyecek kadar ülkeye vabancı olduğunu ileri süren Cindoruk. Başbakan'ın ilk genel seçimlerde milletvekili bile seçilemeyeceği görüşünü savundu. Kendisini DYP'den ihraç edilmiş saymadığını kaydeden Cindoruk. Yüksek Haysiyet Divam'nda üye olan 2 özel firmanın yönetim kurulu başkanına Çiller tarafından talimat verildiğini söyledi. Hüsamettin Cindoruk. partiden ihraç edilme kararına karşın. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in. C'Here karşı tavır almaması nedeniyle kırgınlığını da üstü kapalı olarak dile getirdi. Demirel'in, Çiller'e ikinci kez hükümeti kurma görevi verme konusunda acele ettiğini öne sürerek "Cumhurbaşkanı hepimizi bir arada tutnıava çalışıyor. Ama ben burada partiden ihraç edildim. Hiç sesi de çıkmadı" diye sitem etti. C'Her'in. Demırel'in uyanlarını hiç dikkate almadığını kaydeden Cindoruk, "Bunu çok iyi bilivorum. Demirel de benim gibi. Çiller'in korktuğu geçmişi temsil ediyor. Nefret ediyor DYP'nin gecmişinden" görüşünü savundu. DYP rahatsız Cindoruk'un muhalefetini sertleştirmesi ve Çiller hakkındaki iddiaları DYP yönetiminı rahatsız etti. Adını vermek istemeyen bir DYP yöneticisi. Cindoruk'un. "seçim paniği vasadığını" ileri sürerek "Seçime gidilince secilemeyeceğini kendisi de biliyor. O nedenle, böyle DYP'ye ve Başbakan'a saldınyor" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Dedelek de Cindoruk'un açıklamalarını eleştirerek "Cindoruk, Türkiye'nin gümrük birliğine girmesini istemeyen Avrupalılann ağzıyla konuşuyor" görüşünü savundu. zı seçim çevrelerinden kontenjan millervekilliği çıkanlması uygula- masına son veriliyor. 2-4 arasında milletvekili çıkaran illerde, partile- rin milletvekili çıkarabilmeleri için yüzde 25'lik il barajını geçmeleri zorunlu kılınıyor. Görüşmelere ka- tjan CHP'liler. bu yöntemin. bugü- ne değin uygulanan sistemden far- kının 2 milletvekili seçilen yerlerde yüzde 50,3 milletvekili seçilen yer- lerdeki yüzde 33.3"lük barajın yüz- de 25'e indirilmesi olduğunu ifade ediyorlar. Ancak. yine de en büyük partilerin bile ülke genelinde aldık- lan oy oranlarının yüzde 20'lerde dolaştığı bir siyasal ortamda. top- lam 34 ildeki baraj, yüzde 25 gibi çok yüksek bir oranda tutuluyor. Yenı sisteme göre yüzde 25 baraj arana- cak iller şöyle: Adıyaman, Ağn. Aksaray. Arrvin, Bartm. Batman, Bay- burt, Bilecik. Bingöl, Bitlis. Burdur, Çanakkale. Çankın. Edirne, Elazığ. Erzincan.Gi- resun, Gümüşhane. Hakkâri. Isparta, Karaman, Kastamo- nu. Kırakkale, Kırklarelı. Kır- şehir. Muş. Nevşehir, Niğde. Rize, Sıirt, Şırnak. Tekirdağ, Tunceli. Bu illere. yeni il olan Iğdır. Ardahan. Kilis ve Yalova da eklendiğinde yüzde 25"lik baraja giren yerlerin sayısı 38'eçıkıyor. Bu illerde hiçbirparti, yüz- de 25 barajını aşamazsa mil- letvekillikleri en çok oy alan parti ya da partilere göre da- ğıtılacak. 143 sandahe Cumhuriyet'in yaptığı he- saplamaya göre. yüzde 25 ya da yüzde 20 barajına giren illerin çıkaracaklan millet- vekili sayısı 143'e ulaşıyor. Bu rakam, ilk seçimlerden sonra oluşacak 550 sandalye- li TBMM'nın dörtte birin- den fazla. 5 millervekili çıkaran iller: 5 milletvekili çıkaran illerde de uygulamada bir değişik- lik olmayacak. Yüzde 20 il barajı aynen korunacak. 5 milletvekili çıkaran iller şöy- le: Bolu, Çorum, Eskişehir. Kars, Kütahya, Mardin. Muğ- la. Yozgat. Böylece, yüzde 25 ya da yüzde 20 baraj aranan illerin sayısı 46'açıkıyorve ülkenin yansından fazlası için yüksek engeller öngörülmüşoluyor. 6 milletvekili çıkaran UJer: Bu illerde de barajlı d' Hondt sistemine benzer bir sistem uygulanacak. Buralarda, par- tilerin aldıklan oylar. çıkan- lacak milletvekili sayısı ka- dar bölünerek dağılım ona göre belirlenecek. İlk belir- lemelere göre DYP ve CHP'liler, 18"e kadar millet- vekili çıkaracak illerin bir seçim çevresi sayılması ko- nusunda görüşbirliğine var- dılar. 18'den fazla milletve- kili çıkaran iller. 2 ya da 3 se- çim çevresine bölünecek. An- kara ve İzmir'in 2. lstan- bul'un da 3 seçim çevresine bölünmesi düşünülüyor. CHP'den özeleştiri CHP yöneticileri. çok yük- sek barajlı bir seçim sistemi- nin solun parlamentoda tem- silini zorlaştıracağı yolunda- ki eleştirilere katılarak şu gö- rüşleri savundular: " Bazen partiler,yalnız ken- di işine geleni kabul ettiremi- yorlar. Aslında bize göre, ye- rel çevre barajına da gerek yok. Buna karşın. 2 millerve- kili çıkaran Tunceli gibi bir il- de CHP. barajı aştığı takdir- de 2 milletvekilliğini birden alabüir. Ama, birçok yerde değil barajı aşmak, milletve- kili dağıtımına girme fırsatı- mız bile vok." NOTLAR/ORAL ÇALIŞLAR K üba Dev let Başkanı Fidel Castrova CNN muhabiri Bernard Shan. bir ABD'li küstahlıgıyla soruyor: "Küba'vı bu kadar zor duruma düşüren bir li'der olarak istifa etmevi düşünmüyor nıusunuz?" Castro'nun verdiği cevap aklımda kalmadı bile. Ben kendi ülkemi düşünüyordum. Castro. 36 yıldır Küba"da iktidarda olan Komünist Partısi'nın lideri. Bu 36 yıl boyunca 12 milyonluk Küba'da devlet terörü yüzünden acaba kaç kişi öldü? Kaç kışi milyonlarca dolarlık rüşvet ve kredi yağmasıyia köşeyi döndü. Bir ay önce Küba'daydım. Küba devriminden bu yana devlet baskısı nedeniyle ölen ınsan olduğuna dair bir iddia duymadım. ABD"lılerin de bu konuda ciddi bir suçlamaları yok. Haydi diyelim ki kimsenin bılmedigı bir yerlerde senede 10 kişi dev let terörü nedeniyle ölüyor; bu 36 senede 360 kişi eder. Küba'da yolsuzluk iddıasıyla köşeyi dönmüş insanların bulunduğunu da kımse söylemiyor. Ama neredeyse bu 36 yıl süresince Vıernam'da. Şili'de, Arjantin'de, aklınıza gelen dünyanm dört bir köşesinde yüzbinlerce insanın ölümüne neden olmuş ve olmaya devam eden ABD politikacılan. Küba'ya gelmesı gereken demokrasi için yen göğü inletiyorlar. BM'deki tartışmalardan yeniden ülkeme döndüm ve kendi kendıme sordum. Castro'nun iktidarda bulunduğu 36 'Mehmetçik basm' vatan hizmetindeyıl boyunca Türkiye'de siyasi cinayetlerde. faili meçhul cinayetlerde, idamlarda, ışkencelerde kaç yurttaşımız can verdı? Bu uzun yıllar boyunca. bınlerce insanımızın can verdiği Türkiye de. ne kadar demokratlık yaptık. ne kadar mesafe aldık? Işte şerefli Türk basmı ve işte Mehmetçik gazetecılerimiz, bu şanlı tarihin ürünü. Son yıllarda yüzlerce insanımız, dağlarda tepelerde. işkencehanelerde. faili meçhullerde can venrken basınımız ve onların güzide kalemleri bir yıldız gibi parladılar. Önce büyük gazetecılerimiz. başbakanlann. cumhurbaşkanlarının, generallerin sofralannda boy gösterdiler. Sabah - akşam televızyon ekranlannda seyretmekten ve dinlemekten gına geldiğimiz devlet büyüklerinin ne düşündüklenni bir de sofralanndaki bu canlı tanıklardan duyma olanağını bulduk. Ardından bu gazetecilerimiz Mehmetçik kıyafetieri giyerek operasyonlara katıldılar. Vatanseverliklerini dosta düşmana kanıtlamış oldular. Hükümet knzleri gündeme gelince, bu Mehmetçik gazetecılerimiz kendilerine görev düştüğü bılinciyle harekete geçtıler. 1991 'de kurulan D\'P-CHP koalisyonunun gazetecilerin katkısıyla hazırlandığını. Mehmetçik gazetecilerin kendileri anlattılar. Herkrizde benzer çabalan olan saygıdeğer meslektaşlanmızın isimlenni arkadaş sohbetlerinde duyuyor ve gıpta ediyoruz! Eh! Devletımize. ınilletimize bu kadar katkı yapan gazetecilerin. bunun karşılığını almalan dadoğal sayılmalı. Önce, gazetelenne reklam ve kredi bulan ünlü gazetecileri tanıdık. Boğaz tepelennde villalar bu dönemde kazanıldı. Gazete sahiplenmiz ise devlete hızmetlerinın karşılıgı olarak. inanılmaz servetler edindiler. Yaşamlan binbırgece masallarına benzedi. Son günlerde medya dünyasında yeni patlak veren kavgayı izlerken şaşkınlığa düsebılirsiniz. Ne var yani. ülkesini bu kadar seven bu güzide meslektaşjarımız, memleketın hükümetsız kalmaması için çaba göstenmesinler mi? Başbakan'a. Cumhurbaşkam'na bu kadar yakın. haber kaynaklarının bu kadar yanıbaşında olacaklar; ülkemızde bir hükümet kurulması için fedakârlık etmeyecekler de ne yapacaklar? Bir başka büyük basın kuruluşumuzu ise devletten banka apartmakla suçluyorlar. Devlete bunca hizmetin karşılıgı onlara bir banka hediye edilmesı çok mu görülüyor! Başbakan'ın. bakanların. ellenndeki olanakları kendileri için kullanırken gazetelerımızin patronlannı da düşünmelerinden doğal ne var ki? Bunca yakınlığın, bunca özverinin. bunca dert ortaklığının bir karşılıgı olmayacak mı? Mehmetçik basının kendi arasındaki kavgayı da çok büyütmemek gerek. Kardeşier arasında bu kadarcık da kavga olsun artık. Zaten üzülmelerine gerek yok. Koca dev let. iki gazeteye yeter de artar bile. Bence yakında ateşkes yaparlar ve devletin yüce çıkarlan ıçın aralarında anlaşırlar, vatan sevgısi onlar için her şeyin üstündedir. Çok kafayı yormaya gerek yok. Işin büyütülecek bir yanı da yok. Her şey usulüne uygun şekılde yürüyor. Ben hâlâ. Castro'nun iktidarda bulunduğu 36 yıl boyunca Türkiye'de kaç insanın siyaset uğruna canından olduğunu düşünüyorum. Mehmetçik basınımızı bu ne kadar ilgilendirir dersiniz? • • w •• POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Körebe 20 bin orman işçisi işten çıkanldı mı çıkanlmadı mı? Orman-iş Sendikası Genel Başkanı Selahattin Güngör, "Evet, çıkanldı" diyor. Orman Bakanı Ha- san Ekinci, "Hayır, çıkarılmadı" diye karşı çıkıyor. Bu arada hükümet. Orman-iş'le toplusözleşme imzalı- yor. Ancak "işçi çıkanldı - çıkanlmadı" tartışması sürüyor. Devlet apaçık işçi kıyımı yaparken 'medyamız' sa- dece izlemekle yetiniyor. Çürümeye yüz tutmuş bir toplumda her şey yozlaştığı için 'medyamız' da bun- dan payını alıyor. Ankara'da gazetecilik yapmayı bir siyasi partinin iç işlerine karışmak sanan bir gazete- nin yöneticisini ve aynı zamanda yazannı DYP Sinop Milletvekili Yaşar Topçu (Sayın Topçu dün partisinden istifa etti.) haklı olarak azarlıyor. TGRT'deki 'Miiletin Meclisi' programında DYP'Iİ Yaşar Topçu. bu gazetecıye aynen şöyle sesleniyor: "Siz burnunuzu bu ışiere sokmayın..." Gazeteci "Ben gazeteciyim" deyip yanıt vermek is- tiyor. DYP'li Topçu ise bastırıyor: "Benim milletvekili adayı olacağıma, partimın ge- nel başkanı değıl. delegeler, eğer merkez yoklama- sı yapılacaksa Genel İdare Kurulu karar verir. Benim bile duymadığım bir olayı siz nasıl biliyorsunuz? Siz burnunuzu bu işlere sokmayın, gazetecilik yapın..." DYP'li Yaşar topçu neden bu denli rahat ve gaze- teciyi azarlayabiliyor? Çünkü gazeteci tartışma sıra- sında şunları söylüyor: "Tansu Hanım sizi milletvekili adayı göstermeye- cek..." Bunun tam tersi birolaya. sendikacı-politikacı iliş- kisine bakalım: Orman-iş Sendikası, hükümetle anlaşamadıklan günlerde şöyle diyor: "Orman Bakanı Hasan Ekinci, azınlık hükümetinin güven oylamasından bir gün önce toplusözleşme imzalamamız için bizı tehdit etti. Ekinci. sözleşmeyi imzalamazsak üyelenmizın hepsini işten çıkartacağı- nı, böylece yönetımimızin intiharetmiş olacağını söy- lemişti. Bakan şimdi bunu imzalıyor..." Bir politikacı, sendikacıyı tehdit edebilir mi? Bir ga- zeteci, bir siyasi partinin iç işleriyle bu denli ılgilene- bilirmi? • • • Ortalık toz duman içinde... DYP-CHP yeni seçim yasası üzerinde anlaştı. An- laşma metnini görmedik ama barajlı d'Hondt siste- minde iki parti karar kıldı. Bir gün önce CHP'liler ne diyordu: "Adaletli bir seçim sistemi..." 24 Aralık'ta yapılacak milletvekili genel seçiminin pek 'demokratik' olacağını sanmıyoruz. Bu seçimler küçük partilerin ya ıttifakına ya da eriyip yok olmala- rına neden olacak. Ya oy kullanacak olan seçmenin durumu? 24 Aralık seçimlerinde 1990 yılında yapılan 'nüfus sayımı' esas alınacak. Oysa Türkiye'de seçmen ya- şı 18'e indırildi. Yani 1990 yılında 15 yaşında olanlar, bugün 20:13 yaşında olanlar ise 18 yaşında. Bu du- ruma göre onlar oy kullanamayacaklar. Böyle bir yöntem demokrasilerde olur mu? Olmaz... Gazetecilerin politikacılarla 'ço/cs/to'ilişkiler içinde olduğu, politikacının sendikacıya gözdağı verdiği Tür- kiye'de 'demokrasi', çocukların oynadığı 'körebe' oyununa benziyor ne yazık ki!.. Günübirlik çıkar iliş- kileri, çürümüşlükle birlikte yozlaşmayı da beraberin- de getirdiği için her şey birbirine karışıyor, politikacı- lar da "Dün dündür. bugün bugündür" anlayışıyla "adaletli seç/m "deyip adaletsiz seçim modelini sa- vunmaya başlıyor. Elbet burada olan halkımıza oluyor... Halkımız ne yapıyor bu arada? Bizim sık sık değindiğimiz ışi yapıyor... Yani? Efendim, kupon kesiyor; televizyon, buzdolabı, ça- maşır, bulaşık makinesi. battaniye, çarşaf vb. düşüy- leyanıp tutuşuyor... 365 kupona bir televizyon kapmak için 12 sayfalık bir gazeteye 40 bin lira ödediğine göre "adaletsiz se- çim'' onu pek ilgilendirmiyor... • • • 24 Aralık'ta seçim var... Ama yeni seçim yasasının Anayasa Mahkemesi'ne gitmesi olasılığı haylı fazla... O zaman ne olacak? DYP-CHP nisan, mayıs ayla- rında mı seçime gitmek istiyor. yoksa haziran ya da temmuzda mı? Ortada bir oyun, bir yutturmaca mı var? Basınımız kendi içinde kavgayı sürdürüyor... 20 bin orman işçisi kapı önüne bırakıldı... Siyasiler gazetecileri suçluyor: "Burnunuzu bu işlere sokmayın..." Getirilen yeni seçim yasası hem adaletsiz hem de antidemokratiktir... Kişi böyle bir karamsarlık içinde nasıl hüzünlenmez? Oysa demokrasi bir uzlaşma ve hoşgörü rejimidir... Sahi biz demokrasiyi niçin çocukların oynadığı 'kö- rebe' saruyoruz? Niçin? Niçin? Niçin? S A L I T O P L A N T I L A R I ÇOK P A R T İ Ll D Ü Z E N I N 5 0 . Y I L I N D A T Ü R K İ Y E PARTİ SİSTEMİNDE DEĞİŞMELER ŞAHIN 4LPAY KONUSMACILAR NIHAL INCIOĞLU, LEVENT KÖKER. ERGUN ÖZBUDUN 24 EKİM 1995 SAAT: 18.30 Y\I'I KRHDI Kl LTÜR MKRKEZİ Vapı Kredi S«rmel Çıfter Kûtûphancsi IsDklil Cadde» 285 B^yoçlu 80050 tontul "elefon ı212) 252 47 00 '«1-245 20 41 Sâlı T opl3ntılan nı, ısieyer t°erkes ^cretstz ol3 r ak ızteyebılır , YAPI^CKREDİ