Katalog

SAYFA llçe belediyesine tnilyonluk bütçe • KONYA(AA)Konya'da, merkcz Mcranı ilçesi belediyesinin 19% yılı bütçesi I tıilyon 12 milyar 7N0 milyoıı lira olarak belirlcndi. Başkan Veysel Candan, 1W5 yılı bütçcsine oraııla yüzde 7H» artış saglandıgım bclirtcrek biitçenin 632 milyar 780 milyoıı liralık böliimünün belcdiyc. 380 milyar liralık böliimünün dc fon yönetmeligine baglı ekmek fabrikalan ve et üretim tcsisleri olarak öngörüldiigünü söylcdi. Nur cemaatleri arasındaki rekabet büyüyor. Nurcular, Ankara'da aynı günde iki ayrı toplantı yaptı. Nursi'nin öğrencisi Fethullah Gülen, Said Nursi mevlidine katılmadı ANKARA (C umhuriyet Bürosu) Nurculugun önemli kollarından olan Yeni Asya Grubu'nım, Said Nursi'nin 35. ölüm yıldöniünü nedeniylc Kocatepc l'aınii'ndediizenledigi "Bediüzzaman Mevlidi" diin yapıldı. Mevlide. Nursi'nin "talebeleriııden" vc önemli çemaat lidcrlcrındcn olan Fethullah Gülen ile Erzıırumlu Mehmet Kırkıncı Moca'nın katılınaması dikkat çekti. Gülcn'e yakınlıgıyla bilinen Zanıan gazetesi dc aynı güıı başkentte "Ebedi Risalet Scınpozyumu" dü/enledi. Gülen'in, Nursi'nin mevlidi yerinc bıı sempozyuma katılması, "Nur cemaatleri arasındaki rekabet ve ayrışmamn gün ışıgına çıkması" olnrak dcgerlendirildi. Mcvlide, ünifomıalı astsubay Nur cemaatLeri böKindü Zekanın Gucu mu? BIZ BIZE ERDAL ATABEK • Mehmct Kutlular liderliğindcki "Yeni Asya (irubıı"nıın yayın urgam olan Yeni Asya gazetesinin Ankara Kocatepc C'amısi'nde dii/enlediği "Bediüzzaman Mevlidi"ne millelvekillerinin yanı sıra iiniformah astsubay okıılu öğfencileri ile çarşı iznine çıkan erlerin de katılması dikkat çekti. HABERLER CUMHURİYET 23 EKİM 1995 PAZARTESİ CHP'den göç edenlere yardım • Istanhııl Haher Servisi CHPİstaııbultl Başkanlıgı tarafından, Hakkâri'nin Çııkurca ilçesindcn terör olayları ııcdeniylc Van'a göç edcn 300 aile için başlatılan yardım kampanyasında toplanan giyim eşyaları Van'a göndcrildi. hski insaıı haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Algan I lacaloglıı, yardımın göndcrilmesi nedeniylcCHP Istanbul II Başkanlıgı'nda düzenleneıı törende. Güneydogu'da yaklaşık 350 biıı kişinin terörden kaçarak başka yerlerde yaşamak zorunda kaldıklarını bildirdi. Uyuşmazlık Mahkemesi • ANKARA (AA)Kara Kuvvctlcrı Komutanlıgı'nda görcvli bir sivil mcnuırun, istifasının ardından tckrar göreve dönme isteminin çöziim yeriııin belirlenıncsı konıısunda ortaya çıkan sorıın, Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından açıklıga kavuşturuidu. Yüksek Mahkcmc'nin, Resmi Gazete'nın diinkü sayısında yayımlanan kararında, dava konusu olayda, "asker ki^iyi ilgilcndirme" vc "askcri hizmete ilişkin bulıınma" şartları gerçekleşmediginden, davanın, idaıi yargının yctkisindc olduğu belirtildi. Kızılay, miting meydanı oldu • ANKARA (AA)Başkentin 'göbeği' olarak bılınen Kı/ılay, son zamanlarda dcnıokratik kitle kuruluşlai ının miting yeri haline geldi. Mitingleıin Kızılay'da yapılmasından en çok polislcr sjikâyctçi oluyor. Burada yasal olarak miting düzcnlcnmesinin sö? konusu olamayacağını belirten emniyet ye'.kilileri, miting yapanlann valiliğe "Basın açıklaması yapacaği7" şcklındc başvurduklarını bildirdiler. Yctkililer, "Mcydana gelebilecek bir olayda kitlelerin dagıtilması çok zor. Çevre i>yerlcriylc dolu. Büyük bir olay olması durumunda işyerlerinin korunması ve yagmalanması, katılımcıların ean giivenligi riski var" dcdilcr. Demlrel PakdemlPli davası ile çars>ı iznine çıkan erlcrın de yer aldıgı mcviidc katılan ciippe, sarık vc asalı Aczmendi tarikatı üyelerine, bazı Nurculann tcpki gösterdiği görüldü. Mevlide katılmak için çcşitli illerdcn Ankara'ya gelen 12 otookulu ögrcncilcri ile çarşı iznine çıkan er Milletvekili Mehmet O/kaıı katıldı. Dev biisdolusu Ac/mcndinin Ankara'ya girişilel Bakanı Esat Kıratlıoğlu. Adalet Bakanı ne isc polis tarafından izin verilmedi. lerin dc katılmaları dikkat çckti. Said Nursi için okutulan mevlide. "taleNurculuğun önemli bir kolu olan Meh BekirSanıiDaçe, Çev rc Bakanı llanıdi Üemet Kutlular liderliğindcki "Yeni AsyaGnı pınarlar. Sanayi ve Ticaret Bakanı Baki belerinden" öndc gelen ccmaal liderleıi bu"nun yayın organı olan Yeni Asya gaze Ataç. Kullür Bakanı Köksal Tnptan, Lııer Fethullah Gülen vc Mchmet Kırkıncı Motesinin düzenlcdigi "Bediüzzaman Mevli ji veTahıı Kaynaklaı Bakanı Şinasi Altıner ca'nın katılmaması dikkat çekti. Fethullah di"ne, yurdun çeşitlı yerlerinden gelen bin ve Ankanı Biiyükşchir Bclediye Baskanı Me Gülen'in, mevlit yerine, Atatürk Spor Saleree kişinin yanı sıra DYP Genel Başkan lih Gökçek de mevlit nedeniyle Yeni Asya lonu'nda süren Zaman gazctcsinin dü/.enYardımeisı IsmailKösc, DYP Hatay Millet gazetcsı sahıbı ve ccmaat lideri Mehmct ledigi "Ebcdi RisaletSemp«zyuniu"na katılması. "Nurculuğun kolu nlan eemaatler vekili ve TBMM Millı ligitim Koınisyonu Kutlular'a telgraf goııdeıdiler. Üniformalı astsubay okulu ögrencilcrı arasında buKÜ'nc kadar gizli süren rekaİR'l Başkanı Nurcttin Tokdemir ve DYP fznıiı ve a> nşmanın }>ün ı<fiğıııa çıkması" olarak dcgcrlcndirildi. Son dönemdc medyanın destegi ve siyası partı lıderleriyle yaptıgı görüşmelerle adısıkçagündemegelen lcthullalıGülen'in.digerccmaatlerdcn de taıaftar ka/andığı, bunun özellikle diğer Nur cemaatleri arasında ralıatsızlıga yol açtığı önc sürülmiişSABİTÖ/KESER tii. Yeni Asya gazetesi sahibi Mehmct Kutlular, t'cthulADANABirdinciradlah Moca'nın mcvlide katılyo tarafından dü/enlenen mamasıyla ilgili birzoru üzc"Sevgi, dostluk ve kardetjrine, Zaman'ın diizerrlcdigi likKLtesi", Rel'ah Partisi'nın toplantıdan haberlerı olmagöstcıisinc döniİ!}tü. (îecedıgını bclirterek "Aynıtarihye MHP'den kopaıı BBP te sempuzy um tertipledi. GüGenel Ba.'jkanı MuhsinYazel bir şey. İsteyen oraya gizıcıoglu'ıuın kalılması, rader izler, isteyen buraya gelir" dikalsagdaRP ile BBP aradedi. sında bir işbirliğinin gündcrne gelebileeeginin işaMevlit .sırasında bir basın rctlerini veıdi. Yazıcıoglu, toplantısı düzenlcyen Mehtekbir sesleri ve "Muhsin mct Kutlular, Said Nursi'nin Refah'a" slogaııiarı arasınamacının aksınc ithamlaıla da yaptığı koıniîjinada, "Arkarşılaştıgını savunarak "Betık bu iilkede herkes inandüizzaman Ha/retlcri,s.u aııdıgı !^il)i ya$a>acaktır. Bu da ülkemizi sancılı hir durusistenı buna mani olamama sokan anarşi, (Jüneydoyaeaktır" dedi. ğu ıneselesi, ahlaki İM>/uİnıa, Dıncı yayınlarıyla biliKençlik meseleleri, kimlik l>unen Radyo Selam'ın organalımı jjibi önemli konularnize ettigı "2. Sevgi, tKÎstda muhtevalı \e tesirli görüslıık ve Kardeşlik Gctcsi". ler serd ctmi> bir İslam miiKonya Biiyük^ehir Beleditefekkiridir" dedi. Nurculuyesi'ne ait "Mehteran B<>ğun bir tarikat olmadığını da İüğü"niin gösterisiyle önvurgulayan Kutlular, Türkieeki aksanı 18.00'de başlayc'de Islamiyctten korkuldı. Tescttüre ııygıın gıysilı maması gerektigıni bclirtcrek kadinlann çogunlukta oklu"Bazı noktalarda hude iran Oinci radyo Selam'ın Adana'da düzenledigi gece, radikal RP ve BBP'lilerin gösterisine dönüstü. gu geccde Hasaıı Sağındık, önıegi veriliyor ve korku nıeyMııstala Uemirei, Eıjref Ziya Terzi, sayıda genç, Yazıcıoglu'nun genç len, Çerkc/.l az, Türkmen, yerli eeğiz." daııa t>eliyur. İran ürnegi, İsGecede Ankara Anakent BelediÖmerÇelik, Abdülbaki Könıürgi lik örgütü "Nizamı Alenı Oeakla yabancı diye parea parea etıneye lam ehli sünneti ve eenıaati"Çağrımız Islamda Di çalışan huuünkü sistenı artık tari ycsi'nin, daha dogru bir ifadcyle bi sanatçılar tasavvuf ağırlıklı ^ar n " imzalı, nin devlet aıılayı^ı ve sistenıi 1 kılar söyledılcr. Mikrofoııa daha ritişedir " yazılı pankartı gece boyun hin çöp sepetine atılacak. Artık şu RP'li yönetimin vc başkanı Melih degildir" dedi." iyi bilinmelidir ki; bu nıillet, bi/iın Cökçek'in icraatlan mültivizyon sonıa Türk halk müzıgının üıılü se ca 10 bini aşkın kitlcyc izlettirdi. Kalabalıgın birara /.ikir vc sık sık bacılarımı/ inandıgı }>ibi ya^anııık, gösterisiyle tanıtıldı. Gökçek, daha si Izzet Altınmeşe'nin de gelip türZaman'ın tekbir getirdigı gceede konuşan BBP avııkatlık yapmak istiyor. Artık bu sonra kürsüye gelip uzun bir kokiiler söyledığı görüldü. sempozyumu iilkede herkes iııaııdıgı yihi ya>ayanu^nıa yaptı. Eski SHP'li yönetimin Genel Başkanı Muhsin Yu/ıcıogAdana Anakenl Bclediyesi'nin Bazı siyası parti yönetidANAP'lı baskanı Aytat Durak ile lu'nun sözleri, sık sık "Muhsin Re caktır. Bu sistenı buna mani olama elesjtırısinı yapan Başkaıwbökçck, Yüreğiı ilçcsinın belcdiyc baskanı fah'tt" slogıınıyla kesiklu,Yazıcı yacaktır. Si/ değerli karde^lerimin "Allahu ekl>er" sloganiany(a.kesıleri vcmillctvekilleri. "EIKS RP'lisiyle, BBP'lisiyle, MIII l'lisiyle, len konu^masında, Istaııbul'a ve ANAP'lı Omer'lopvu'nun da ka oglu, özetle şunları söylcdi: di Risalet, Kvrensel Rahıııet, "Bu nıilleti kimliksi/Uşliıımk, ANAP'lısıyla, hangi partideıı (lİur Ankara'ya "yagmurduası"nın artıldığı Miınar Sınan Açıkhava TiHazireti Muhammed" semyatrosu'ndakı geeenin surpriz ko kİ!jilik.si/Jeştirniek ve kendi degerle sa olsıın, hangi cemaatlerdeıı olur dından Âllah'ın yagmur yagdırdıpozyumunda bıraraya gcldı. sa olsun hepimiz. hir kilinıin desengını anlattı, RP'lı baijkanların nuğu BBIHicncl Baskanı Muhsin rindvn koparmak isteyen, bu ınille[5SP Genel Baskanı Bülent 1 Ya7icıoglu'ydu. Yesjil desen ü/eri ti TiirkKiirt diye hölen, AleviSiin leri gilti artık Islanı diyeeek, o kar parasının "bereketlioldugunu " öııe Ecevit'in de telgraf göndcrne Arapea yazılı bantlar takan çok ni diye bölen, laik olmayan diye bö deşlikte birleştirecegiz, bütünleşe sürdü. digi semnozyumda konuşan Diyanel I^leri Baskanı Mehmet Nuri Yılnıaz, hoşgöriinün, farklı göriiş ve inançlara sahip insanlaı ın birbirlerıne saygı göstermesi olduğunıı söyledi. Zaman gazetesi tarafından bu yıl 5. kc/düzenleııen "Ebcdi Risalet, Eva'nsel Rahıııet, Ha/irvti Muhammed Sempozyunıu"nun açıÜnıraniye Ce/aevi'nin yeni kuijak eezaevleRaporda, şıı görüslcre ycr verildi: lışında bir konuşma yapan EVİN GÖKTAŞ ri inija sistenıi dikkate alınarak sert zemin ve ka"Tutukluların avukallarıyla mesai saatleri Yılmaz, 1905 yılının "UlusANKARA Buca Cezaevi'ndc yaşanan vc 3 lın bir beton üzerinc yapıldıgı, bınanın yeteriıı ieinde, hergün (>örüşebilnıeleri; tutuklulara gelararası Hoşgörü Yılı" olakı^ının ölümü. çok sayıda kişinın de yaralanma ce kurutulmadan açıldıgı, kalonfer pctckleri len mektup ve yayın tiirü l)elj>elerden verilıııerak kabul cdildigini anmisasıyla sonuçlaııan olaylaıdan sonra, Çagdaş I lu nin yetersiz olduğu belirtilen raporda, burada ya mis olanların, verilmeme nedenlerinin kendiletarak, şunları söylcdi. kı'ıkçular Derncgi (C, HD). Türk Tabipleri Birli şamaya mahkum edilen bütiin tutuklulann, so riııebildirilmesi^i'rdikleridilekeelerinakıbetin"HoşHİirü; farklı dinlere, gi (TTB) ve İnsan Haklaıı Dernegi (İMD) yö ğuk ve ncındcn dolayı hastalandığı bıldirildi. den haberdar edilnıeleri; savuııına için gcıvkli farklı mezheplere, farklı si\aneticılennden olu^an hcyet, bazı cezaevlerindc Raporda, Ümraniyc Cezaevi'nde, haklar yö daktilo ve yayın gibi araçların saglanması, arasi |>örü*ilva> mensup iıısanlayaptıgı ıncclemeyı tanıamladı. Heyet tarafın niinden diger cezaevleri ile farklı ııygulamala maların iıısani sınırlar içinde yapılması; güvennn hirbirlerine aıılav L > gösterdan hazırlanan raporda. ÜmıaniyeCezaevi'nin, rın yaşandıgı kaydedileıek. "Bu durum, dogal lik adıııayapılan ıısıılü işlemlerin eziyete döııüsmesidir. Bunun teıııelinde, istutuklulann sağlıgı açısından son derece tehli olarak olumsuz tepkilere neden olınaktadır. Bu liirülmeınesi iskııınektedir. 1 tediğiın dine, me/.heİK , siyakeli bir durumda olduğu bıldirildi. cezaeviııde de, diger cczacvlcrindc olduğu gihi lleyetimizin dilcği, sorunun tez elden köksi jıöriişi' sahip olmak l)enim Raporda. Buca'da yaşanan olayların ardından jandarnıanın duru^malara Kctiripgötürmede lü hiçimdc eö/ülıııesidir. İJmraniye Cezane kadar hakkım ise başkasiyasi tutuklu \ehükümlülerın ıstcmleridogrul ve aramalar sırasında kötü muaınele yaptığı, evi'nde saglık kurallarını tehdit eden ortanıın lannın da farklı dine, me/.hetusunda, Üınıaniye C'ezaevı'nın derhal boijaltı hatta bu muamclenin tutuklu yakıııları ve avu teknik bir heyetle ineelenmesi, alınan rapobe, siyasi görüşe sahip olmalıp, kullanım koı>ullarının ycnıdcn degcrlendi katlarına da uygıılandıgı şikâyet leri çok yaygın run degerlendirilmesi MIMUCII önlemlerin alııısı o kadar lıakkıdır." rılmcsi islcndi. dır" denildi. ınası bir zorunluluktur." Melih Gökçek, Adana'daki toplantıda tekbir sesleri arasında açıkladı: Thıayla yağmıır yağcbrdık' ÇHD, TTB ve IHD yöneticilerinin rapomnda, cezaevinin insan sağlığı için tehlikeli olduğu, tutuklulann soğuk ve nemden hastalandığı belirtildi ^Ümraniye CezaevTnde yaşanmaz' Bizım külturlerimizde 'zekâ' çok övülür, ama 'duygular' küçümsenir. Zekâ, gücümüz sayılır; duygularımız ise zayıflığımız. Zekâmızı geliştirmeye çok önem veririz, duygulanmızı ise ortalara çıkarmamakla uğraşırız. Duygulanmızı geliştırmek, duygulanmızı eğitmek, bilmediğimiz, önemsemediğimiz bir konudur Ama duygularımıza karşı takındığımız bu tavrın yanlış olduğu, insanın başansını engelleyen önemli bir eksiklik oluşturduğu ortaya çıktı. Gerçekten de duygulanmızı 'tanımamak', 'kontroledememek', sonuçtaduygulanmızı 'yönetememefc'hayatımız içinde bedelini çok pahalı ödediğimiz bir yanlış olmaktadır. Kendimize de, çevremize de yas\s\Z olarak bakarsak görurüz ki: Biz başkalarını acımadan eleştiriyoruz, ama bize yönelen en küçük eleştiriye bile dayanamıyoruz. Bir ış bekledığımiz gıbi gitmezse çok çabuk yılıyor, ondan vazgeçmenın yollarını arıyoruz. Sevinçli bir olayı soğukkanlılıkla karşılayamıyoruz. Bir acıyı dirençle taşıyamıyoruz. Hüznü, ezilmeden yaşamayı bilemiyoruz. :. Heyecanlarımızı denetleyemiyoruz. ' ' Duygulanmızı tanımadığımız için karşılaştığımız olayları serinkanlıhkla değerlendırme gücümüz olmuyor. Hep bızi sevindirecek olaylar beklemeye başlıyoruz. Oysa hayat bu değildir. Hayatın içinde bize iyi gelecek olaylar kadar bizi incitecek olaylar da yaşanacaktır. Bizim duygularımızın incinmeye karşı dayanıklılığı olmadığı için de baştan kotümser ve umutsuz bir tavır takınarak kendimızi acıya alıştırmaya çalışıyoruz. Bu da hayata bakışımızı olumsuzlaştırıyor. Buna 'gerçekçi olmak' adını vererek davranışımızı haklı çıkarmaya çalışıyoruz; ama, 'içimızdekı yaşama sew'nc/'nin neden kurudugunu bir türlü anlayamıyoruz. Işte davranış biliminin yeni araştırmaları 'duyguların gucu 'nu ortaya koyuyor, duygularımızın gucunü bilmeden hayatta başanlı olma yollarının nasıl tıkandığını da açıklıyor. IQ ile açıklanan 'zekâ gücü 'yanında EQ ile açıklanan 'duygu gucu' olmadığı zaman insanın neden 'başarısız' olacağını bulmaya çalışıyor. IQ'ya (Intelligence QuotientZekâ ölçüsü) verilen değer kadar EÖ'ya (Emotional QuotıentDuygu ölçüsü) da değer verilmesi gerektiğinı araştırmalargösteriyor. (Quotient: Birsayının başka bir sayıya bolünmesiyle ortaya çıkan yeni sayı demektir. Burada 'ölçu' sozcüğünü kullandım.) Bu çalışmada ortaya çıkan 'duygulu olmak' ya da 'duygulu olmamak' değil; 'duygulan yönetebilmek'tir. Bu cla duygularımıza önem vermeyi, onları tanımayı, onları eğitmeyi gerektiriyor. Duygularla ilgili bu çalışmanın bizim kültürümüz için daha büyük bir önemi var. Çünkü bizler, çocukluğumuzdan başlayarak 'duygulanmızı gizleme' öğretisiyle yetiştiriliyoruz. Duygularımızla ilgili toplumsal öğretimiz: Duygulanmızı gizlemek, Duygularımızla hareket etmemek, Duygularımız ortaya çıkınca kabul etmemek, Duygulanmızı zayıf yanımız kabul etmek, üzerine kuruludur. 'Erkeklerağlamaz', 'kadınlarheyecanlanna çabuk kapılır'g\b'\ kalıp yargılarımız bu öğretiden kaynaklanır. Zekâ gücünü öven; ama duygu gücünü yeren bir öğreti, aslında çok güçlü bir yanımızla aramızdakı bağın kopmasına yol açmıştır. Oysa duygular gizlendiği zaman daha büyük bir canlılıkla yaşarlar ve olmadık yerde patlayarak çok büyük sıkıntılara yol açarlar. Uzun süre suskun kalan insanların patladıgı zaman neler yapabildiğini hayatın içinden biliriz. Onun için de bu konudaki engellemeyi kaldırıp duygularımızla tanışmanın yöntemlehnı bulmalıyız. Bu nedenle de yapılan araştırmalar bizim için özel bir önem taşıyor. • •• Içimize gizlediğimiz duyguların bizi karmakarışık etmesinı istemıyorsak çocukluk çağından başlayarak 'duygu eğıtimi' yapmamız gerekiyor. Bu da öncelıkle 'duygularımıza önem vermek ve onları tanımak'\a başlayacaktır. Bunu yapabilmenın yolu da 'duygulanmızı açıklamayı'öğretmektir. Duygularımızdan utanmadan, duygulanmızı küçümsemeden 'onları açıklamayı' oğrenmeliyiz. Bu davranış bize duygulanmızı tanıtacaktır. Duygularımızı tanımak, onlara önem vermek, onları 'kontrol etmemize' olanak saglayacaktır. Kendi duygu dünyamızı tanıdıkça içimizdeki ve dışımızdakı dünya ile ne ölçüde uyuşup uyuşmadığımızı da anlayabileceğiz. O noktada kendi hayat görüşümüzle de tanışacağız. Istediğimizi neden istediğimizi, istemediğimizi neden istemediğimizi anlayabileceğiz. Sonra da 'duygulanmızı yönetmeyi' öğreneceğiz. Duygularımızla barışık olarak yaşamak için onların hayatımızdaki yerini kabul ederek yönetmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Işte 'duygusal olgunlaşma' aşaması bundan sonra gelecektir. O zaman acılarımızı taşıyabileceğiz, sevinçlerimizi olgunlukla yaşayabileceğiz, birbirimizle daha doğru iletişim kurabileceğiz, olaylara nesnel bakabileceğiz. Bakalım, bu konu toplumda dedikodular kadarilgi çekecek mi? Duyguların Gücii mü? • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Siileyman Dcmircre yönelik sözlerinden dolayı 5 milyar lira tazminat ödemcyc mahkum edilen ANAP Gcnel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdcmirli'nin temyiz başvurusu üzcrinc dava, yarın Yargıtay 4. llukuk Dairesi'nde cluruşmalı olarak tckrar görülecek. Pakdemirli, cski Baymdırlık vc Iskân bakanları Cengiz Altınkaya, Safa Giray ile dönemin Karayolları Gencl Müdürü Atalay Coşkunoglu'nun Yüce Divan'da beraat etmelerinin ardından düzenlcdigi basın toplantısında, Demircl'i hedef alan sözleri nedeniylc 5 milyar lira tazıninata çarptırılmıştı. Cüneydoğu HAKİŞ GENEL BASKANI ÇEIJK TEN H1IKIIMETE 'Çok asker ölüyor, daha da ölür' diyen asker mahkemelik • Er Salih Sııbaşı, birliginden Istaııbul'a dönerken otobüste söylediği bu sözler için 'milli mukavemeti kırmak' suçuyla yargılanacak. ANKARA (ANKA) Kcndisi de Giineydogıılu olan ve "Güncydoğu bölgesinde çok asker ölüyor. Daha da ölür, askere Kİdilmcz" ^eklindc göriiş açıklayan askcrin 'milli ıııukavemetl kırmak' suçundan yargılanması gündemegel' Babaeski 1. Z.rhl. Tugay Istihkam Komutanlığı'nda görevli er Salih Sııbaşı, görcv yaptıgı ilçeden fstaııbul'a dönerken yolcu olobüsündeki sözleri nedenıyle şikâyet edilince Tugay Askcri Mahkemesi'nc verildi. 33. Mekanizc lugay KomutanlıgıAskeri Savcılıgı, tanıklan dinlediktcn sonra sanık Salih Subasrnın otobüste çevresindekilerle sohbeti sırasında kııllandıgı, "Güneydogu'da yok asker ölüyor. Daha da ölür, askeregjdilmez" şeklindeki sö/lerinin milli mukavemeti kırmak suçunun kapsamına girdigine karar \crdı. Türk Ceza Kanunu'nun 155'inci maddesinde düzcnlcncn suçun kendi yetki alanlarına gırmcdigini belirleyen Tugay Askcri Savcılıgı, dosyanın bu nedenle Genclkurmay Askeri Mahkemesi'negöndcrilmesini kurarla^tırdı. C e z a s i İkİ yil hapİS Genclkurmay Askcri Savcılıgı'nın dava açma yoluna gitmesi halinde sanık Salih Subasrnın Türk C'eza Yasası'nın halkı askerliktcn sogutmak için tclkınatta bulunmak suretiyle millı mukavemeti kırmak suçunu diizenleyen 155'inci maddcsi uyarıııca Genelkurmay Askcri Malıkeıııcsi'nde yargılanması giindcme gelecek. Söz konusu maddc toplu ycrlerde halkı askerlıkten sogutma yönünde telkindc bulunanlara iki aydan iki yıla kadar hapıs, ayrıca paca cczası verileccgini öngörüyor. ^Yapamıyorsanız^ defolup gldin' ANKARA (('umhuriyet Bürosu) Maklş Genel Baskanı Necati Çclik, Ba.şbakan Tansu Çiller'i "aymazlık, hölüeülük, tahrikeilik ve pişkinlikle" suçlayarak, "Yapamıyorsanız, defolup, eekilip gidersiniz" diye konu.ştu. I larbls. Geııel Baskanı İzzetÇetin dc dcvlctın özel scktörii cömcrtçc destekledigini savunarak. "Devlet, i$ciye, ınemura, köylüye gelince birden bire cimrilesiyor" dedi. 1 laklş'ın kunıluşunun 20. yıldönümünde konuşan (,'clık, mcıııurun işçiyc, işşizlcıin nıeınur ve işçıler karşı kışkırtıldıgınıönesürerek,"Busuçtur, bölücülüktür, DdM'lik suçtıır. Sayın Çiller yaptığı için hiç kimsenin oli kolu kıpırdamıyor, yapılabilecek en büyük kötülük budıır. Sayın Haşbakan'ın halkı birbirine kışkırtıııak. halkı bölnıek, ülkeyi çökertmek gibi birgöreviyoktur"dedi. llalkıngö/üne baka baka, halkı aptal yerine koyaıak siyaset yapılmaya çalışıldıgını savunan (,'elik, kamu düzenınin işçi. mcmur, çiftçi, cmckli tarafından değil.yöneteciler tarafından bozuldugu görüşünü dile getirdi. (,'elik, "Parlamcnto,halkınaynasıdır'"tanımlamasının dogru olmadığını bclirtcıek, halkın parlamentoda tcmsıl edılmcdiğini kaydctti. Çelik, şu görü.şleri dılc getirdi: "Halk, dışardan eseıı rüzgârlarla yanıltılıyor. Halkın özgür iradesi ipotek altıııda. Parlamentoda işçi, çillçi yok; işadamı, yönetiei var. Rejimin kendisinden ka\ ııaklanan acı giirüntii paıiaııu'ntoya yansıyor. Teröıie müeadele eden güvenlik güçlerinin kadavraları üzerinde si\ aset yaptırmam diyenler, hırakın kadavrayı, hayatlarının üzerinde siyaset yapıyurlar. Bir polis şcfini emrivakilcrle istifa ettirip kadavralar üzerinde siyaset yaptırmam derken de haklılar, yaparken de haklılar, bu ne ayma/lıktır." "Yapaııııyorsanı/. defolup çekip gitin, şunları söyledi: "Özel sektörü bu kadar cömertçe destekleyen devlet, işçiye, memura, köylüye gelince birden bire cimrilesiyor. Bu davranış, tek sözciik ile ideolojiktir. Uygulanan bu model liİKraldegil. Liberal olsa bu yasaklar söz konusu olmaz. Liberal olsa işçiler, cmekçiler emeklerini diledikleri gibi pazarlarlar. Sermayeye kepçeyle vcren devlet, işçiye ıncmure gelince cimrilesiyor vediyor ki 'Bunları veıiısem, ekonominin dengeleri bozulur. Kayııak yok ki." Izzct Çctin, Türkiye Cumhuriyeti'nin dcmokratik ve laik yapısının lartışılır hale gelidigini savunarak, devletin sosyal boyutunun ortadan kaldırılarak, hukuk devleti olma özellıgınin yok cdildigini bildirdi. Devletin scrmaye sınıfıyla özdeşlcştirildigini belirten Çetin, Türkiye 'deemckçilcrin vcrgilcriylc oluşturulan kıt kaynakların, işvercn sendikası aidatı adı altıııda sermaye kesiminc aktarıldıgını vurguladı. Çetin, Başbakan Tansu Çiller'in "...İşçiye para vermekle (iüneydoğu'da PKK'ye vermek arasında ne farkvardır"dcdigi yönündcki savlaıı anımsatarak, "Yani, hani şu sendikalarıhalka şikâyet etmeye kalkanlar var va. asıl aınaçları hem halkı birbirine düşnıan etmek hem de halkın dcvk'tcgüvcninisarsnıaktır. Asıl aıııaçladıkları, valandaşın dev lele sa\ gısını yitirtnıektir" dedi. Karadenlz İle AdPiyatik bağlanıyor • Haklş'in kuruluşunun 2ü. yıldönümünde konuşan Çelik, memurun işçiye, işşizlerin memur ve işçiler karşı kışkırtıldığını öne sürerck, "Bu suçtur, bölücüklüktür, DGM'lik suçtur" dedi,. dersiniz'Mıyc konuşan Çclik. "Topunıuz, tüfeğimi/ yok, ama biz ihtilali sandıkta yapaeağız. Böyle gelmiş höyle gider diyenleri utaıulıratağı/" dedi. Izzet (,'etin, llarbiş 10. Olagan Gcnel Kıırulu'ndadün yaptıgı konuşmada, dcvlctın scrmaycye çcşitlı yollarla destck verdigini bildirdi. Dcvletin scrmayeye, vergi iadesi. kalkınmakta öncelikli bölgeler, devlet bankalarından saglanan trilyonluk krediler, ihracat krcdılerı. garanti ıncktuplaıı, hayali ihracat yollarıyla cömcrtçc destck verdigini belirten (,'e Asya Sinemasrnın salıibi Metin Karadutlu, erotik fılmlcr nedeniyle sık sık * Yakanz" tehditleri aldığını söyledi. Şeriatçılar sinema yaktı • ANKARA (ANKA)Türkiyc, Arnavutluk, Bulgaristan ve Makedonya tarafından cn üst düzeydc imzalanan deklarasyon ile Adriyatik Denizi ile Karadcniz'i birbirine bağlayaeak batıdogu koridoru projcsinin gercekleştirilmesi öngörülüyor. İstanbııl Haher ServisiKâgıthaneGültepe'debirsınema. ycdi saat arayla iki kcz kundaklandı. Yangınlarsonucu sinema kullamlma/ halc gclirkcn. işycri sahıbi vcakrabaları, fanatik Islamcılardan sık sık tclıdit aldıklarını söylcdi. KâgıthaneGültepe. Talatpaşa C'addcsi'dcki Metin Karadutlu > a ait "Sinema Asya"du dıııı sabalı saat 06 30 sıralarmda >angın çıktı Buyaııgııulanyaklaşıkyedi saal öncc aynı sinemada yangııı çıkııuş, kiınliği bc lırlcnemcyen kişiler tarafından bına içerisindeki işycri salıibi etkisiz hale getirildiktcn sonra sinema, koltuklara bcnzın dökülcrek kundaklanmıştı. Sinemanın sahibi Metin Karadutlu, çcvrcdc başka sinema olmadığını bclirtcrek şöylc konuştu: " Evet, erotik fîlmler gösterili>or. Ancak gösterilen tllmin aflşinde '18 yaşından küçükler scyrcdcmcz' ibaresi var. Ancak çevre tutucu \egeriei. Bu nedeııleişyerim kundaklandı."