28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKİM 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-Iş, uyuşmazlık konusunda hükümeti suçlarken öneriler arasında 13 trilyonluk fark kaldı et^ işi yokuşa sürayor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHPGenel BaşkanıDenizBaykaTınara- bulucıluğuyla süren toplusözleşme pa- zarlığında. Türk-Iş ıle hükümetin öneri- leri ansında 13 trilyon lıralık fark kaldı. Sözleşmeienn kapsadığı işçi sayısı ko- nusunda da Türk-Iş"le anlaşamayan Ça- lışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ateş Amikioğlu. bugün taraflara. işçi sayısı ve ücrct zammı konusunda yenı biröne- ri sunacak. Türt-tş Genel Başkanı Bayram Me- ral'm danışmanı Yıldınm Koç, kamu iş- veren sendikalannınpazarlık sürecini bi- linçli clarak gecıktirdiklerini ileri sürdü. Koç. Çalışma Bakanlığı'nca kamu ku- rumlanndan gerçek işçi sayılannın is- tenmesi konusunda talimat venlmesine karşın. -işin vokuşa sürüldüğunü" söy- ledi. Koç. "İşverenler maliyeti yüksek göstermek ve kamuya yük oluşturduğu propagandasını yapmak için işi yokuşa sürüyoriar. Örneğin, Petrol Ofisi'nde, on- lar 4 bin 154 işçi olduğunu söy lerken biz, 3 bin 120 var diyoruz. Güvenlik persone- lini de işçi sayısına katıyoriar" dedi. İşçi sayisındakı tutarsızlığı gidermek içın hü- kümet ıle yapılan çalışmalara katılan Koç. işverenlerin ilen sürdüğü ışçilerin tamamının "çalışıp çakşmadıkianndan emin olmadıklannı" belirtti. Koç. CHP lideri Baykal'ın. Türk-tş'i "siyasete ka- nşmakla suçlamasını" ise "Sosyal de- mokrat partiler. sendikalann siyasetin içinde olmasını sa\unmalı~ diye değer- lendirdi. Taraflann işçi sayısı konusundaki an- laşmazlığının. toplusözleşmeyle sağla- nacak ücret artışlannın getireceği ek ma- liyet hesabında da farkılılığa yol açtığı bildirildi. Türk-lş yetkililerinden alınan bilgiye göre Türk-Iş, toplusözleşmelerin 515 bin kamu işçısıni ilgılendirdiğinı belırtırken hükümet yetkililen maliyet hesaplama- lannda 600 bin işçıy i baz alıyor. Türk-iş, hükümet tarafından resmi teklif olarak verilmemekle birlikte, söz- lü olarak ifade edılen 65 trilyon liralık paranın. ücretlere birinci aitı ay için \ üz- de 20, ikinci altı a\ ıçindeyüzde 18 ola- rak yansıyacağını hesaplıyor. Türk-lş yö- neticileri tarafından tatmın edıci bulu- nan artışın. ıkınci yıl zammı konusunda da anlaşılması durumunda. toplusözleş- melerin bağıtlanabıleceğı ıfade edılıyor. Hükümet yetkilılerı ıse 65 trilyon lıra- nın ücretlere binnci \e ıkincı altı ay ıçın yüzde 16 olarak yansıtılacağını belirti- yorlar. Hükümet yetkilıleri. Türk-İş'ın sözünü ettiği yüzde 20 \e yüzde 18lik zam oranlannın maliyetinin 600 bin iş- çıye göre. 80 tnlyon lirayı geçtiğini sa- vunuyorlar. Üzerindeanlaşılmayaçalışılanbirbaş- ka konu olan ikinci yıl zamlarında ıse Türk-lş. ikinci yıl için öngörülen 6aylık zammın, 6 aylık enflasyon oranına en- dekslenmesi konusunda ısrarediyor An- cak, bazı sendikalann hükümet ile anlaş- mış olmasi, ortalama ücretlen 18 milyo- nun altında olan teşkılatlarda sıkıntı ya- ratıyor. Sayıları ona varan bu sendikala- nn. sözleşmenın ılk altı ayında briit 4 mılyon 600 bin lira tutarında seyyanen Iherkese eşıt oranda). ikinci altı ayında yüzde 19 oranında ücret zammını kabul etme eğilımindc olduklan belirlendı. Türk-lş yöneticılerinin. önceki gün CHPGenel Başkanı Baykal'ı zivaretle- ri sırasında Başbakan TansuÇillerilede telefon görüşmesi vapılmasının ardın- dan. Türk-İş Genel Malı Sekreten Enver Toçoğlu. Genel Eğitını Sekreteri Sabri Öziteş. konuyu bır kez daha görüşmek üzere Çalışma \e Sosyal Güvenlik Ba- kanlığı'na gittıler. Bakan Amiklıoğlu ile yapılan görüşme sonunda, bakanlık,top- İusözleşmeleri de\am eden bütün kamu kuruluşlanna >azı göndererek işçi sayı- larını bildirmelerıni istedi. Kamu kuru- luşlanndan gelecek bilgilere göre. taraf- lann " işçi savısı konusunda" bugün ye- niden bır değerlendırme toplantısı yap- maları beklenıyor. Turban'da örgütlü olan TOLEYlS Sendıkası tarafından "özel hakem" ola- rak seçilen Amıklıoğlu'nun. bugün bu sendıkanın yöneticileri ile de masaya otunnası beklenıvor. DİSK GENEL BAŞKANI RIDVAN BUDAK 'Türkiye'de devlet sendikacıhğı bittT GÜNMR İLHAN DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. Türkiye'de devlet sendikacılığının bitiginı belirterek hükümetin. Türk-tş"e karşı tutu- munu. •'Devlet, kendi yavrusunu yiyor" di- yerek açıkladı. Budak. sosyal demokrat partilerin, emekçıler açısından umut vaat etmediğini vurgulayarak seçimler öncesinde emekçı cephesınin, kendisi için bir siyasi alan ya- ratması gerektiğini söyledi. DİSK Genel Başkanı Rıd\an Budak. ha- len çözümlenemeyen kamu toplusözleşme- lerini ve yakın tarihte yapılacak genel se- çim öncesinde emekçilerin siyasi seçenek- lerini değerlendirdi. Budak. ağırlıklı olarak Türk-lş'in,yürüt- tüğü kamu toplusözleşme görüşmelerinde kendı tanhınde ilk kez isyan ettîsini söyle- di. De\ letin. bugüne kadar "başkaldırmayacak, dev- let dendiğinde susucak. devleti kim yönetiyorsa ona uyum gösterecek \e de\ letin menfaatleri için kendisini her an feda ede- bilecek" sendıkacı tıpi ter- cıh ettığinı belirten Budak. ve "Ancak zorunluluklar gereği Bayram Meral ilk kez buna başkaldırdı" de- di... Örgütlülüğünün yüzde 80"i kamuda olan Türk- lş'ın. özelleştirme karşı- sındaki tutumuyla önemli fire vermenin yolunu açtı- gını belirten DİSK Başka- nı, zorunlu emeklilik ve özelleştirmenın Türk-lş'e çok büyük kan kaybettire- ceğini söyledi. Budak şöyie konuştu: "40 yılı aşkın bir söredir Türk-Iş. sermaye bakı- mından bir tercih oldu. Baskıcı siyasi ikti- dariar açısından da bir tercih oldu. Çünkü uyumlulardı. Ama şimdi de\ let sendikacıb- ğı bitiyor. Devlet, ekonomiden çekiliyor. Ser- maye de bunu istiyor. Burada devlet sendi- kacıhğına yer kalmıyor. Ve devlet yavrusu- nu yiyor. Sivil toplumun örgütü olmak ge- rektiğini görmelÜer artık. De\ lete. devletin resmi anlayışına güvenmek yerûıe temsil et- tiğiniz insanlann gücüne güveneceksiniz." DİSK Genel Başkanı. yakın tarihte yaşa- nacak bir seçimde sosyal demokrat partiler de dahil olmak üzere hiçbir partinin emek- çiierin ihtiyaçlanna > anıt vermeye aday ol- madığını söyiedi. , J 996"nın,' 1995 yılından hiç farklı olma- yacağını, bunun da ekonomik ve siyasal sı- ar siyasal kadrolann oluşturduğu programlarla artık Türkiye'nin solunun kendisini kurtaramayacağını söyleyen Budak, "Türkiye'de siyasal mücadelenin sol kefesi boşaldı. Bu sol kefenin hazır bir yüzde otuzu var. Bu moralle yüzde 40"a ulaşır" dedi. kışıklığa neden olacağını dile getiren Rıd- van Budak, "Rantiyeden, faizden alınmaz- sa, Güneydoğu'daki savaş çözülmezse, eko- nomik. sosyal \e siyasal sılâşıklık de\ am ede- cek"dedi." Budak. sosyal demokrat partilerin emek- çilere güven vermediğini belirterek şu de- ğerlendirmeyı yaptı: "Yani 1996 bütçesi iyi olmayacak. Sonuç- lan iyi olmayan 1996 yilı bütçesine seçimle- ri ekleyip emek cephesi açısından baktığı- mı/da orda da bir olumluluk göremivoruz. CHP. iktidarda çok kötü bir sınav verdi. lnandıncı olabilecek hiçbirdavranışı henüz ortaya koyabilmiş degiller. Yani CHP'den umutlu değil emek cephesi. DSP'den de umutlu değil. DSP'nin genel başkanının dü- rüst kişiliğine pek çok insan saygı duyuyor, bu yeterli mi?" Rıdvan Budak, emek cephesinin. kendi- sine bır siyasi tablo yaratmak zorunda ol- duğunu söyledi. Türk-lş. DİSK ve tüm demokratik kurum ve ku- ruluşlann içinde olacagı bir siyasallaşmayı artık denemek gerektiğini vur- gulayan Budak. görüşle- rini şöyle açıkladı: • "Siyasallaşmanın kar- şıhğı parti olabilir. bir platform olabiiir. Burada aydınlar olmalı. sanatçı- lar. sendikalar olmalı. Burda. TMMOB ve Türk Tabipler Biriiği olmalı. Burda silahı reddeden, karşıtlanyta birlikte yaşa- yabileceğini kabul eden. solun hatta demokrasiyi hedeflemiş insanlann. bir büyük kitlenin içinde ola- cagı bir yapı olmalı. Bu, sonuç alır." "Benim en büyük endi- şem, bazılannın çok fazla sokuluğu tutar da böyle birbirliği dağıtırlar mı" sorusunu da sor- mayı ıhmal etmeyen Budak. tanımladığı gi- bi bir yelpazenin, oluşturulursa. sosyal de- mokrat partilerden çok daha fazla örgütlü- lük yaratacağını ve çok daha fazla oy ala- cağını savundu. Dar siyasal kadrolann oluşturduğu prog- ramlarla artık Türkiye'nin solunun, kendi- sini kurtaramayacağını söyleyen Budak, "Türkiye'de siyasal mücadelenin sol kefesi boşaldı. Bu sol kefenin hazır bir yüzde otu- zu var. Bu moralle yüzde 40'a ulaşır"dedi. Budak. eniekçiler cephesinin ortak siya- sal tercihi için DlSK'in bir numara ol- mayacağını ama ilkler arasmda yer ala- cağını da sözlerine ekledi. Gençliği büifier Yaşlılık her şeyin sonu değildir. Bir dönemin başlangıcıdır. İnsan doğar. lıüviir. vaşlanır nlür dörtlemesinde yaşlılık. sondan bir önceki dönemdir. Bu nedenledir ki üzünrülerini unutup, sevinç- lerini doyasıya yaşamalan gerekir. "Aşkın yaşı voktur" sözü en çok yaşlılann ağzına yakışır. Yaşlılar gençliğin ne demek olduğunu biliıier. Ccnçlerin ise bunu öğrenmek için daha gide- cekleri çok yol vardır. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) CUMHURÎYET'TEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Kasırga, Oniine Geleni Goturuyor Medyadaki promosyon yarışının önce kavgaya, sonra da kirlı savaşa donüşmesı kaçınılmazdı. Ancak son günlerdeki gibı önune geleni silip süpuren bır do- ğal afet halinı alacağı pek beklenmıyordu. Gazetecı- liğin doğası gereği zaman zaman dozu fazla kaçsa da bir çekişme dönemi yaşanması normal karşılanır ha- le gelmişti. Ancak içine duşürüldüğümuz kasırga or- tamında mesleğimizin zaten törpülenmiş olan say- gınlığını tümüyle yitirme tehlikesı ile karşı karşıya kal- dık. Kökeninde hem promosyon canavarlığının hem de Bayan Çiller'in Başbakanhk'ta kalması uğruna açık- tan yürütülen çabaların yattığı saldırganlığın yön ver- diği kasırga benzerı kavga, tüm basını ve basın men- suplarını olumsuz etkilemeye başladı. Yazılanlan ve karşılıklı suçlamaları pekiştirmek için kullanılan deyımleri burada yinelemenin olanağı yok. Ama itıraf edelım ki, kimi arkadaşlanmızın, yazıla- nnda kullandıklan için bugünün kahramanlannca eleş- tırilen deyimleri, son günlerde yaşadıklanmızın yanın- da "sade suya tint" gibı kalıverdi. Ülkemızın en büyuk basın meslek örgütü olan Tür- kiye Gazetealer Cemiyeti'nin şu belirlemesi, durumu açık seçik ortaya koyuyor: "Bu saldınlar, genelde basının saygtnhğı, güvenilir- liği, cıddiyetı üzerinde onarılması güç yaralar açmak- tadır. Tasvip edilmezlik boyutlan gıderek endişe veri- ci duruma gelen, ölçünün kaçınldığı gözlemlenen bu yayınlar, yalnızca sahıplehne değil, tüm basına zarar vermektedir." Açıklamaya Cumhuriyet dışında hemen hiçbir ya- yın organında yer verilmemiş olmasi da dikkat çeki- cidir. "Olmayacak duaya amin" demış durumuna düşe- ceğimizden kuşkulansak bile, bu haftaya, medyadün- yamızda temız bir sayfa açılmış olarak girme dileği- mizi yınehyoruz. • Türkiye'nin en eski ve saygın kültür-sanat ödülleri olma özellığini taşıyan Yunus Nadi Ödülleri, 1996'da 50'nci yılını dolduracak. 50'ncı Yunus Nadı Ödülle- ri'nin katılma koşullarını ve dallarını hafta içinde açık- layacağız. • Pazar gLinlerı okuıiarımıza sunduğumuz parasız eki- miz "PazarDergı", 500. sayısına ulaştı. Içeriği ve ma- gazin anlayışındaki düzeyi ıle okurlarımızın ılgisinı art- tırarak sürdüren Dergı'ye emeğı geçenlere teşekkür ediyoruz. • Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in bir kome- diyi andıran referandumu ve ambargo altındaki Irak'ta- kı son gelışmelerı Lale Sarıibrahimoğlu Bağdat'tan izledı. Kuzey Irak'taki PKK-KDP arasındaki çatışma- da Mesut Barzani'nin lidertığini yürüttüğü Kürdistan Demokratik Partisı'ne Türkıye'den sılah yardımı yapıl- dığını da Ankara Büromuz haberleştirdi. • Biryandan DYP-CHP arasındaki seçim ve hükümet pazarlıklan sürerken biryandan da grevlerın ertelenip toplusözleşmelerin Çıller tarafından belirienmiş Yük- sek Hakem Kurulu'na havale edilmesinin tepkıleri ya- şandı. Ankara Buromuz, bu ıç içe geçmiş durumda- ki gelişmeleri yakından izledi. Bağımsız ve bağlantı- sız bir gazete olmanın bilincıyle ANAP lıden Sayın Mesut Yılmaz'la Sayın Bülent Ecevit'in eleştirı ve önerilennı de geniş bıçimde kamuoyuna aktardık. • Işçilerin istediği artış oranlarını yüksek bularak me- mur, emekli, esnaf ve köylüyu kışkırtıcı açıklamalarya- pan Bayan Çiller'in, IMF'nin istekleri doğrultusunda hazırlanan programlar çerçevesinde ulusal gelirden yüzde 57.6 ıle en büyük payı rant sektörüne aktardı- ğını Esra Yener haberleştirdi. • Diyarbakır'da yaklaşık 2 bin kişiye sahte belgelerle SSK'den emekli aylığı bağlandığını Yusui Özkan or- taya çıkardı. • ABD'nin Kıbrıs konusundaki çözüm paketinde yer alan ve "Federal Kıbrıs 'ın Avrupa Biriiği'ne üye olma- si" koşulunu ıçeren önerinın paketten çıkarılması içın girişimde bulunulduğunu Ankara Buromuz yazdı. • Türk basınında çevre konusuna önem veren tek gazete olma özelliğimiz, her gün yayımladığımız ha- ber ve eleştınlerle sürüyor. Bunun son örneklerınden biri Asuman Abacıoğlu'nun haberıydı. Çeşme Yarı- madası'nın "SİV olmasi kararlaştınlmıştı, ama Kültür Bakanhğı bu duruma ilişkin kararı yürürlüğe koymak- tan kaçınıyor ve tebhğıni geciktiriyordu. • Önümüzdekı pazartesıye kadar gönlünüzce bir haf- ta geçırmeniz dileği ve saygılanmızla. SÜT ENDÜSTRİSİ KURUMU İŞÇİLERİ, MİS SLT İŞÇİSİ OL>L\YI BAŞARAMADILAR Ü J V I İ T O T A N İZMİR- Onlar. yıllann SEK ış- çisiydi. Sonra "özeUeştfler" ama bir türiü Mis Süt işçisi olmayı "ba- şaramadılar." Süt Endüstrisi Kurumu (SEK) işçilerı, "kara günler"yaşıyor. Yıllarcaemek verdikleri işyerleri- nin önünde 24 saat aynlmadan "nöbet" tutuyorlar. Istemleri eko- nomik değil. işlerine dönmek ve örgütlerine sahip çıkmak amacın- dalar. Her şey ikı ay önce SEK'ın özelleştirme kapsamıyla Mis Süfe satılmasıyla başladı. lşveren ilk iş olarak 14 milyon lira olan üc- retleri 8 milyona indirdi. Işçiler "ileride düzeİir" dediler ve razı ol- dular. Ardından aralannda sendi- kalannın baş temsilcisi de olmak üzere üç işyeri temsilcisi nedensiz olarak ışlerinden atıldı. Sonra "Sendikayı terk et" uyansı geldi yukanlardan. 1995 yılı sonuna ka- dar 7O'ı aşkın işçinin de atılacağı haberleri kulaklara fısıldandı. Es- ki SEK işçisi işını seviyordu. Ama artık dayanacak güçleri kalma- mıştı.~ Işten atılan temsilci arkadaşla- nnı desteklemek ve örgütlerine sa- hip çıkmak için işverenle görüş- mek istedıler Yanıt. kapı önüne konulmaydı. 120işçi lOekimden bu yana işyerlerinin önünde bek- liyorlar. açlık grevi yapıyorlar. lş- veren yola getirilmeden de eylem- lerinden vazgeçmeye niyetleri yok. Karayolları işyerinin önünde. to Bu Işyerinde grev var" pankar- tı. Gölgeye sığınmış iki grev göz- cüsü. Hemen yirmi metre öfele- rinde eski SEK. şimdıkı Mis Süt işyeri. Tıpkı eskisi gibi bembeyaz giysileri içindeki işçiler. bu kez iş- lennden dolayı değil, açlık grevi- ni simgelemek için böyle giyin- mişler. Sokakta yatıp kalkıyorlar. Bekliyorlar. tsmail Çiçek. 18 yıllık SEK iş- çisi. Sakallan uzamış. bitkin görü- nüyor. 14 milyon lira olan maaşı Mis Süt işçisi olduktan sonra 8 milyona inivermiş. Evli ve dört çocuğu var. Çocuklanndan biri de askerde. "Bizim kavgamız ekono- mik değü. Örgütümüze sahip çıkı- yoruz. Özelleştirmeyle başımıza açılan dertlerden kurtulmaya ça- lışıyoruz" diyor. , Mis Süt. "işidevraldıktan••'son- ra üreticiden 11 bin liraya alınan sütün fıyatını 9 bin 500 liraya in- diriveriyor. işçi ücretleri de düşü- rülüyor. Buna karşın 95 bin lira olan üç kilolukyoğurdun fıvatı da 140 bin liraya çıkarılıyor. Dıreniş- teki işçilerin örgütlü oldugu Öz Gıda-tş Sendikası Genel Merkez Teşkilatlandırma Sekreteri Musa Körpınar, bu tablonun bile özel- leştirme sonrası yaşananları so- mut biçimde gösterdiğinı söylü- yor» "İ reticinin parasını kısacaksın. İşçinin parasını düşüreceksin.Sat- tığın malın fîyarınıyükselteceksin. Sonra örgütü ko\nıa\a çalışacak- sın. Bunun da adına özelleştirme diyeccksin. Bu nasıl iştir? Toplu- sözleşme görüşmeleri sürüyordu. Resmi arabulucu aşamasına gel- miştik. İşM-ren. örgütten kurtul- nıak için elinden ne «ı-lijorsa yap- tı. Ancak pes etmeyeceği/.*" ÖztürkÇanpolat. 16 vıllık SEK çalışanı. "Özelleştirmediye bizim başımıza bu işleri getirenler ııtan- sın" diyor. Kendilen açlık grev ın- deyken evdekilerin de açlıkla kar- şı karşıya olduğunu. emeğinden bas.ka geçinecek birşeyı olmayan- lara yapılan buııca haksızlığın he- sabını soracak makam aradıkları- nı söylüyor. Sokağa kurulu telev izyondan tüm kanallardakı haberler izlenı- yor. Biraz ötelerinde görkemli bi- nası gözüken büv ük birgazetenın. kendilennden hıç söz etmediğin- den yakınıyor ışçiler. Öz Gıda-lş Sendikası İzmir Şu- be Başkanı Alaattin Çelikel. işçı- lenn başından ayrılmıyor. O da ış- yerinın önünde >aşı\or. Özelleş- tirmeyle güzelim bir işyerinin ser- mayeye peşkeş çekildığıni belir- ten Çelıkcl. "Insafsı/lığın. du\ar- sızlığın bu kadarı dünyanın hiçbir yerinde yoktur"di>e yakınıvor. lşveren. venialdığı işyerindesüt ürünlen satınaya niyetlı görünmü- yor. Izmir'in en güzel yerindeki binlerce metrekarelik alan, "bü- yük bir rant" olarak ortada dııru- yor. Özelleştirme 'Sasası'na göre iş- yerinin üç yıl süreyleçalışmasıge- rekiyor. Oysa Izmır'deki tesıste bır şey üretılmıyor. başka illerden kamyonla getinliyor SEK'c \ ılkııca cnıek veron. Mis Sut'e bır tıirlü "yaranamayan" 120 işçi kapıda beklıyor. l^lerinın başına dönmek istıyorlar. Sendı- kalanna sahip çıkmak istiyorlar. Bir de "yangından mal kaçınr gi- bi" özelleştirme yapıp ışçıyı perişan edenlere "beddna" yağ- dınyorlar... \ Caz, Klasik Mı \v Bodrum lıılkıınlan 7 Kasıında Sea Gard< bnluşuyoi ••••• SEA GARDI Hotel & Vılla Bodrum GARAV Brr Isvtçre kur Mıısicorama Bodnım'95 du ve klasik Müzik I csihali 7-Mkasım. IW:> Sı a <Minl«'iı llolcl. ISIHIIIIIII laal TUNAÖTENEL-piyano LEVVISDUCkello-piyano RICHARDSMITHGİTARTRIO NAKİATAMAN-piyano Rezervasyonlarınız için: Sea Garden Hotel & Villaae P.O. Box 3 Yalıçiftîik TR-48400 Bodrûrn Tel. (90)252 - 368 90 15 (20 hal] Faks (90)252 - 368 90 56
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle