28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 1995 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI Gruplaşmave aşağılamaeğilimiDr. Metin Bti)oğht. 1973 te Hacettepe Cniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezıın oldu. Psikiyatri uzmanhğınt Istanbul Üniversitesi 'nde yaptı. 19M4 'te Ingiltere ye yerleşerek, Loıulra Cniversiıesi Psikiyatri Eıısntiisü nde çalışmava haşludı. Psikolojik travmanm insan üzerındeki etkileıi ve tedavisi üzerine ara^ıırmalar yaptı. işkence ve insan haklan konusunda uluslararası uzmaniann katkısıyla ortaya ç tkan ve 1992 de Cumbridge L'niversity Press K\rafından vavımlanan. işkencenin insan üzerındeki eikileri ve tedavhi konulu bir kiiabm editörlüğünü vaplı. İşkencenin önlenmesi ve mhsal etkilerinin tedavisi üzerine uluslararası bilimsel dergilerde birçok makalesi yayımloıulı. 1995 'te htanbuida. Jelakellere maruz kalmış kişilerin tedavisi konusunda Türkiye'de bir uzmanlık alanı oluşmasına katkıda bulunmak amavıylu, Davranış Bilimleri Araştmna ve Tedcıvi Sferkezi'ni (DABATEM) kurdıı. Hulen bu merkezin direktörlüğü ve Londra Üniversitesi, Pûkiyatri Enstitüsü'nde öğretim iiyeligi görevlenm sürdürmektedir. I şkenceye karşı etkili önkmler ala- bilmek için her şeyden önce iş- kence gibi karmaştk bir olguya bilimsel biryaklaşım gerekiyor. ls- kcnce sorununa yöneîik kuşkusuz bazı hukuki önkmkrin alınması gereki- yor. Ancak bu önkmler sorunu bir ölçü- de kontrol altına alsa da tümüyle ortadan kaldıramayabilır. Ayrıca. Türkiye gibi sık sık rejim değışikliği yaşayan bir ül- kede bu önkmlenn kahcılığım garantı- lemek mümkün değil. Bu nedenle işken- ceyı ortaya çıkaran karmaşık nedenteri birey ve gnıp psikolojisi ve toplumbilim açısından ıncekmek ve sorunun temeli- ne inen önkmler aramak gerekiyor. Bu yazı dizisinde işkence olgusunun yapı taşlannı oluşturanbazı psikolojik. toplum- sal ve kültürel etkenkri ınceleyeceğız. Işkence. dünyada yaklaşık 150 yıldır resmi devlet politikası olmaktan çıkarı- larak yasaklanmış durumda. Ahlakı de- ğerlere de son derece ters düşen bir da\ - ranış. Buna rağmen birey\er na»ıl oluyor da boyle bir davranışı benimseyebiliyor- lar? tnsan da dahil olmak üzerebütün üst düzeydekı canlılarda evrimsel olarak or- taya çıkmış. büyük bir olasılıkla genetik olarak kodlanmış bir olgu var. Canhlar. hemcinskrinin acı sinyallerine duyarlı- hk taşıyorlar ve bu sinyalleT karşısında kendileri de acı tepkisi gösteriyorlar. Do- layısıylabir insanınbirbaşkasınaacı ve- rebilmesi için evrimsel süreçkrin oluş--> turduğu bazı barajlann aşılmaşj gereki- yor. Kişinin işkence yapabilir duruma gelmesi için psikolojik engelkr hangi süreçlerle aşılıyor? însanm ışkence ya- pabilmesini kolaylaştıran kişilik özellik- kri var mı? Yarsa bu özellikkr nekr? tş- kencecikr nasıl bir seçilme sürecıyk bu- lunduklan konuma gelıyorlar' İşkence- cilenn eğitiminde rol oynayan çevresel etkenkrnekrdir ve bu eğitim süreci için- de kişi nasıl bir psikolojik deği^im gös- termektedır' 1 Son olarak da. elimizdeki bilimsel verikrin ışığı altında işkencenin engellenmesine yönelik ne tür önlemk- rin alınması gerektiğmi tartışacağız. İnsanlara zarar verme \eya işkence yapma davranışı üç düzeyde ek alınabi- îir. 1) İşkenceyı yapan kişikrin psikolo- jisi. 2) tşkence kararım veren ve işken- ceyi gerçekkştıren kişikrin oluşturdugu gruplar (örneğin, Arjantin veya Yuna- Işkenceni Kökenleri Önlenmesi Dr. Metin Başoğlu ve işkence, dünyada yaklaşık 150 yıldır resmi devlet politikası olmaktan çıkanlarak yasaklanmış durumda. Ahlaki değerlere de ters düşen bir davranış. Buna rağmen bireyler nasıl oluyor da böyle bir davranışı benimseyebiliyorlar? İnsan da dahil olmak üzere bütün üst düzeydekı canlılarda evrimşel olarak ortaya çıkmış, büyük bir olasılıkla genetik olarak kodlanmış bir olgu var: Canlılar, hemcinslerinin acı sinyallerine duyariılık taşıyoriar ve bu sinyaller karşısında kendileri de acı tepkisi gösteriyorlar. nıstan"daki askeri yönetimkr sırasında orduya da Almanya'daki SS örgütü)içın- deki psikoloıik süreçler. 3> Bir toplum- da başkalannazararverme da\ranışımko- tajlaştıran vegüdükyenpsikolojik süreç- ler \e bunlan besleyen kültürel ve tarih- sel etkenkr. İşkence kimi zaman katlıam ya da soykınma kadar uzanan kitlesel şiddet hareketlerinin bir parçası olarak, kımi zaman da sömürgeci ya da işgaki güçknnbireykmibn;iminde. genel top- lumsal süreçlerden bağımsız olarak or- taya çıkabiliyor. Farklıla^manın ve aşağılamanın rolü: İnsanlarm en temel özellikkrinden biri gruplaşma \e insanlan **biz~ Ne "onlar" tarzında asnştırma eğilimi. Bebekkrde bik bakıcı rolündekı kişiye bağlılıkla v a- bancılara karşı korkunun eşzamanlı ola- rak ortaya çıkmast bu eğilimde genetik etkenlerin de rolüolabikceğini düşündü- rüyor. İnsanlar kendikrine benzemeyen. garipsedikkri kişikre karşı tedirginlik ve korku duyma eğilimi taşıvorlar. Ço- cuklara sürekli oiarakbazı insanlan &e\ - mekri. bazılannı ise sevmemeleri ögre- tilivor.Tanıdık-yabancı ayınmı insan al- gıları içine küçük yaştan beri yerkştin- Ten bir olgu. Benzeyenkr ve benzemeyenler aynmı içinde oluşan insan gnıplan içinde yer alan bireyler. sıklıkla diüer gruptarla ilgili abartılı. çoğu zaman aşağtlayıcı göruşkr ve inançlar geliştiriyorlar. Birçok kültür- de göriikn, emik gruplara ilişkin. aşağı- layıcı fıkralardan ağır baskılara ve soy- kırımlara uzanan davranışlar dizisi. bu- nun bir yansıması. Bu gruplaşmalar ay- nı zamanda ktşinin kendisine benzeyen Bir Nazi toptama kampında umutsuz insanlar... Gücün kötüye kullanımıZimbardo adlı araştırmacının gerçekleştirdigi bir deney. işkencenin psikolojisi konusunda büyük önem taşıyor. Bu deneyde bir grup üniversite öğrencisine cezaevi gardiyam. di|er bir gruba da tutuklu rolü veriliyor. Gardıyanlar. kendikrine verikn rolü gerçekkştırirken tutuklulara acımasız ve çok sert davranışlar gösteriyorlar. Tutuklular soyuluyor. aranıyor. bit komrolünden geçiriliyor. kurallan ezberkme zorunda bırakıhyor. sık sık cezalandırüıyor. özgürlükkri kısıtlanıyor ve tuvakte gitmek için bik izin istemek zorunda bırakılıyorlar. Bir ara tutuklular "isyan" ediyorlar ve bu isyan bastınlarak sorumlular soyuluyor \e hücre cezasına çarptınlıyor. K.ısa sürede Nazi toplama kamplanndaki uygulamalan andıran bir baskı rejimi ortaya çıktyor. İki hafta sürmesi planlanan deney. tutuklularda beliren olumsuz psikolojik etkikr nedeniyk 6 gün içinde sonlandınlıyor. Deney sonunda olaylar gözden geçirilirken gardiyan roiünü üstlenmiş denekkr kendi davranışları karşısında şaşkınlığa kapılıyorlar ve yaptıklarına bir anlam veremiyorlar. Bu deneyin de gösterdıği gibi. gardiyan rolünün bir özellıği. sınırsız bir güç duygusu venYıesi. İnsanlar yasal denetimin yeterli olmadığı durumlarda bu sınırsız gücü sonuna kadar kullanabıliyorlar. Bu gücün aşağtlanan % e korunmasız insanlara kullanılması daha kolay oluyor. • Şiddet kullanarak başkalarına zarar vermek, pratik içinde öğrenilen bir davranış. Başkalarının iyiliğine yönelik davranışlar öğrenilebildiği gibi zarar verme davranışı da yineleme yoluyla öğrenilebiliyor. Bazı deneylerle gösterildiği gibi, bir başkasına fiziksel acı (örneğin, elektrik şoku) verme davranışı, sık sık yinelendiğinde verilen acının dozunun giderek arttırıldığı biliniyor. Bu deneyler, ayrıca acıyı veren kişinin deney sonunda acı çeken kişiyi küçümseyici ve aşağılayıcı tavırlar içine gtrdiğini gösteriyor. insanlardan oluşan bir gruba ait olma ve özdeşleşme gereksinimi karşılıyor. In- sanlann gruplara aynşmasında din. dil. ırk, milliyet. etnik grup. ideoloji. politik görüş gibi etkenlerin yanı sıra birlik ve ait olma duygusu veren takım taraftarlı- ğı. aynı okuldan olma. aynı kentten ya da yöreden gelme, aynı kulübe üye olma gi- bi ortaklıklar da rol oynuyor. Gruplara ay- nşım süreçkrini inceleyen sosyal psiko- lojik deneyler. gruplaşmanın sıklıkla ^karşı" tarafın aşağılanmasına ve ödül paylaştmında aynmcılığa yol açtığmı gösteriyor. İnsanlannbirbirine kötülükya- pabilmesinde aşağılamanın büyük rolü \ar. Aşağılamanın iki yönü \ar. Birinci- si. bir başka gruba ait insanlan sevme- me ve bu insanlann özellikkrini. amaç- lannı ve ahlaki değerlerini beğenmeme. Diğeri ise, bir başka grubun kişinin ken- disı ve kendı grubu için bir tehdit oluş- turduğu görüşü. Kamizaman bu ikıncigö- rüş güçknip yaygınlaşarak diğer grubun düşman olarak görülmesine ve güvenli- ğın sağlanması için bir üstünlük arayışı- na ve iktidar mücadelesine yol açabili- yor. Birçok gözlem ve deneyin gösterdi- ği gibi. başka insanlara iyilik ya da kö- tülük yapma davranışı kişinin başka in- sanlara karşı olumlu ya da olumsuz al- gılamalar içinde olmasıyla yakından bağ- lantıh. Belirli gruplara karşı olumsuz al- gılar tasjiyan insanlann eşitlik. adakt gi- bi evrensel ahlak değerlerini uygulama- davebaşkalannın iyiliği için gösterdik- kri çabalarda seçici ve ayırımcı olduk- lannı görüyoruz. Bu ayırımcı tutumların ömeklenni. işkencenin yasal olduğu es- ki dönemkrde de görüyoruz. Bu dönem- lerde işkencenin uygulandığı insanlann büyük bir çoğunluğunu esirkr ve ait sos- yal katmanlardan gelen yoksul insanlar oluşturuyordu. Ne varki zamanlayaygın- laşarak. daha geniş halkkesimlerini kap- sar oldu. Gruplaşma ve karşı grubu aşağılama olgulannı hemen hemen kitle şiddet ha- reketlerinin hepsinde görüyoruz. Bunla- ra örnek olarak soykınmlar, Amerika ve Paraguay 'da kızılderilüete yojıelik şiddet hareketkri. Arjantin, K.amboçya. Nazi Almanyası ve Yunanistan'dakı olaylar verikbilir Son 20 yıl içinde Türkiye'de çeşitli eksenler doğrultusunda ortaya çi- kan gruplaşmaların getirdiği şiddetolay- lan da aynca hepimizin yakından bildi- ği bir örnek. İşkencecikrin eğitiminde- ki süreçlerden birisi, işkenceye hedef gösterilen kişikrin aşağılanması. Aynt süreci belirli bir düşman söz konusu ol- duğu zaman askeri egitimde de görüyo- ruz. İşkence ögrenilebiHr Şiddet kullanarak başkalanna zarar vermek. pratik içinde öğrenikn bir dav- ranış. Başkalannın iyiliğine yönelik dav- ranışlar öğrenilebildiği gibi zarar verme davrantşı da yineleme yoluyla öğrenile- biliyor. Bazı deneylerle gösterildiği gi- bi, bir başkasına fiziksel acı (örnegın. elektrik şoku) verme davranışı, sık sıkyi- nekndiğınde verikn acının dozunun gi- derek arttırıldığı biliniyor. Bu deneyler. aynca acıyı veren kişinin deney sonun- da acı çeken kişiyi küçümseyici ve aşa- ğtlayıcı tavırlar içine girdiğini gösteri- yor. Buraya kadar tartıştığımız psikolojik olgulan Türkiye örneğinde de net olarak görmek mümkün. Türkiye'de işkenceye hedef olan kesimkr "yıkjcu bölücü, va- tan haini,terörist, komünistfaşist, ahlak- siz, AUahsa" ve benzeri tanımlamalarla belirkndi. Gerek devlet kurumlannca, gerekse basın ve yayın organlannda bu türtanımlamalann sık sık kullanılması so- nucunda insanlann ve bu arada işkence- yi uygulayan kişikrin algılannabir "düş- man" ımgesi yerkşti. Dolayısıyla işkenceyi yapan kişinin gözünde işkence. her ne kadaryasa ve ah- lak dışı bir eykm de olsa. yine de top- lum adına ve vatan. din, ahlak gibi top- lumsal değerler uğruna yapılmış oluyor. Topluma sindirilmişolan "düşman" kor- kusu ve nefreti işkencecinın. yaptığı işi önemlı ölçüde mantığa ve ahlak ölçüle- rine büründürebilmesini kolaylaştınyor. Bu nedenle toplumda keskinkşen poli- tikkutuplaşmalann, toplumu kaygıyave korkuya sürükleyen terör hareketlerinin 'düşman' belirkmesini kolaylaştırdığını ve işkence için elverişli ortam yarattığı- nı belirtmek gerekiyor. Yarın-. Adil dünya inancı ÇALIŞANLAR1N SORULARI / SORU1SLARI ŞIPAL Eşimin sosyal yardnn zanıınım alaımyorum SORU: Eşim, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan (1315.944 ay- lık + 4.690.000 sosyal yardım zammı = 6.005.944 TL toplam ay- \\k) maaş almakta iken Haziran 1995"te vefat etti. Eşimin vefatı üzerine bana. 986 bin 958 lira dul nıaaşı bağlandı. Araştırmala- rım üzerine, benim de sigorta emeklisi olmam nedeniyle. kalan maaşın sosyal yardım zammını alama\aeaj»ım sövkndi. Ancak. çevremizde bu maaştan \ararlananlar olduğunu bilivorum. Bu- nu anlatttğımda, bunun yasal oltnadığını \e tespit edilenlerin borı;landırıldığını söylediîer. Eşimin, sosyalyardım zammını ala- mıvorunı. Bu konudaki uygulama nedir? (H.K.) YANIT: Sosyal yardım zammına ilişkin kural ve koşullar. 506 savılı Sosyal Sıgortalar Yasası Ek Madde 24'ıe düzenknmiştir. Sos- yal Sigortalar Kurumu'ndan iş kazalan ik meskk hastalıklan. ma- lullük, yaşlılık ve ölüm sigortalanndan gelir ya da aylık alanlara her ay ayrıca sosyal yardım zammı da ödenmektedir. Ancak bu ödeme. bazı kurallara bağlanmıştır. Bu kurallardan bir de iki ayrı sigorta ko- lundan aylık alanlara sosyal yardım zammıbir sıgona kolundan öden- mektedir. "f) İki ayrı sigorta kolundan veya iki ayrı dosyadan gelir veya aylık alanlara, en fazla ödemeye imkân veren bir dosva özerin- den sosyal yardım zammıftdemesiyapılır," Sigortah çahşması ne- deniyk kendi adına yaşlılık aylığı alan bir sigortah. eşinin ötütnü üze- rine dul aylığına da hak kazanmışsa sosy al yardım zammı yalnız ken- di adına verikn yaşlılık aylığı ik birlikte ödenmekte, dul aylıkların- da ise bu ödeme yapılmamaktadır. Aynı zamanda. yaşlılık ve dul ay- lığı alan bir sigortalı. her iki aylıkla birlikte her ay iki kez sosyal yar- dım zammı ahyor>a bu. yasal deyimk "yersiz ödeme"dir. Yasada, yersiz ödemelerin geri alınacağı vurgulanmaktadır. "k) Yersiz yapılan sosyal yardım zammı ödemeleri, ilgilinin varsa almakta olduğu gelir veya aylıktan yüzde 25 oramnda ke- silmek suretiyle, yoksa genel hükümlere göre geri ahnır."Size, eşiııizden kalan dul aylığı için. sosyal yardım zammı ödenmemesiya- sa gereğidır. Ancak hakça değildir. Aynı koşullarla. TC Emekli San- dıûı emekli dul ve yetımlerıne yapılan sosyal yardım zammı uygula- ma>ı. 1989 yılında 375 sayılı yasa hükmünde kararname ik terkedil- miş ve sosyal yardım zammı, yerini taban ayhğa bırakmıştır. Taban aylığın sosyal yardım zammının yerini almasıyla dul ve yetim ayhk- lanıîa taban ayİığın ödenmesi sağlanmıştır. Buhaksızuygulamaya son verikrek TC Emekli Saııdığı'nda olduğu gibi sosyal yardım zammı- nın Sosyal Sigortalar Kurumu'nca ödenen. dul ve yetim aylıklanna da yansıması sağlanmalıdır. POLİTİKAVEÖTESt MEHMED KEMAL • ••Neter Değişmezdi Öğretmenleri günümüz siyasetçileri olan bir "siya- set okulu" açılıyormuş. Hadi bakalım. Siyasetin seyisten geldiğini belirten biryazı okumuş- tum. Rahmetli Rauf Mutluay'ın da, sözcüğün etimo- lojisini veren bir çalışması olduğunu sanıyorum. Si- yaset, dilimizde çok kullanılır. "O söylediğin mi.. ince iştir, siyasete girer." Bir konu üstünde durmak istenmiyorsa siyaset ol- duğu söytenir, geçiştirilmeye çalışılır. Siyaset, "alave- re dalavere" anlamına da kullanılır. "Siyaset yapıyorsun!" Akan sular durur, söz değiştirilir. "Siyasetten anlamam..." Işin kestırmestdir. Vaktiyle darağaçlan kurulan asıp kesme alanlanna "siyaset meydanr deninmiş. Hükümet önünde asar- larmış... Türküsü de vardır: Hükümet önünde resmim aldılar Ak kâğıt üstünde tanıyın beni. Asmadan önce hükümet meydanına getiriyorlar. resmini çekiyoriar, güçlerini gösteriyorlar. Pır Sultan Abdal'ı da, bir söylentiye göre gösterişli bir törenle Sıvas çarşısında asıyoriar. Bir şiiri dahi vardır: Ahnmış abdestim aldınriarsa Kılınmış namazım kıldınrlarsa Sizde Şah diyeni öldürürterse Bu yıl bu yayladan Şah'a gidelim. "Şah demeyeceksin!" diyorlar, o da inadına "Şah" diyor. Asıyorlar. Bir söylenceye göre de asamıyorlar. Pir Sultan Ab- daltürlü kılıklaragirerekkaybotuyor. Kimi diyor. "Çar- şıda gördüm", kimi diyor "Suşehri'ne doğru gidiyor- tiu", kimi diyor "Tebdil geziyordu". Binbir surette görünür. Görünüyor. Dar'a çekilen sadece Pir Sultan değildir. Serez'in esnat çarşıstnda, bir bakırcı dükkântntn önünde Simavnalı Şeyh Bedrettin'i de bir ağaca bağlayıp asıyorlar. Nâzım Hikmet. Şeyh Bedrettin Destanı'ndabunu acıklı ve özlü bir dille ne güzel anlatır. "Bedrettin'im bir ağaca asılı!" Garipliğin, yalnızlığın, yitmiş gibi olmanın destanı- dır. Hilmi Yavuz dostumun Simavneli Şeyh Bedrettin Destanında çok duyguludur. Bir büyük şairin yazdı- ğı destanı bir başka şair ele almışsa o da büyük şair olmanın çizgisindedir; ne güzel! • Hüsamettin Cindoruk'u partıden sorgusuz sual- şiz atan disiplin kurulunun başkanı, Abdullah Uraz'mış. Önce gözlerime inanamadım, sonrayine okudum, Ab- dullah Uraz!.. Nasıl oluyor? Olmuş bile. Gazeteciler "Niye savunması ahnmadı" diye soru- yorlar. Uraz'ın verdiği yanrt çok ilginç: "Ne değişirdi ki!" öyle mi? Çok şey değişirdi, ama.. bilene!.. Eski Ankaralılar Uraz'ı da, Cindoruk'u daçok iyi bi- lirler... Sorgusuz infaz değil mi? Ne beklenirdü. DtZELTME Mehmed Kemal'in bundan önce yayımlanan yazısında 27 Mayıs tarihi 14 Mayıs olacaktı. Düzeltiriz. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/Içi doldurulmuş kuş. 2/Sosyolojide bir boyun bölün- düğü iki ya da da- ha çok parçadan her bin... Yumur- tabiçimındeolan. 3/ Deniz ya da ır- maklarda birden- bire dırenkşen yer... Bir nota. 4/ Harman zamanı fazla sap yükle- mekıçinöküzveat arabalannın iki ta- raftnatakılanparmaklık... Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanılan altı düz tek- ne. 5/ Olumsuzluk belirten bir önek... Judo gibi dövüş sporlanndaminderolarakkul- lanılan, pırinç saplanndan örülmüş hah. 6/ Gezgin sa- muray. 11 Lamba... Nikelin simgesi. 8/Işık. aydmlık... ts- tanbul'daki bir üniversitenin kısa yazıhşı. 9/ Geminın sa- attekihızını anlamakiçinkul- lanılan aygıt. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Çeşmeninmuşluktaşı. 2/Ekvatorbölgekrinde yetişenbir mey ve ağacı... Ülkemiz sulannda yasayan ve "biz" de de- nilen mersınbahğı türü. 3/ Başta, kasta. oynaklarda agrılar yapan, vücuttakızıl kkeler gösteren ateşlı ve salgm bir has- talık... Cinayet. 4/Geçıt, boğaz... Halk müzigine özgü telli bir çalgı. 5/Ek avuca sığmaz 6/ly ı niteliklerinı yıtırerek bo- zulmuş olan... Acı portakal esansı ve kmakına özütü ıçeren soda tipi. 7/Tuzağa düşürülen şey... Şarkı... Bir cetvel türü. 8/ Çarçabuk. anında, hemen. 9/11. Abdülhamit'in sürgûne gönderildiği Selanik'te ıkamet ettıği köşkün adı. İLAN T.C. RİZE SULH HUKUK MAHKETVIESt EsasNo. 1995430 Davacılar Recep San ve arkadaşı vekili Av. Hüseyin Suyabatmaztarafından davalılar Hüseyin oğlu. Ömer ile lbrahtm kızı Şenfe'nin hakkında mahkememizde açüan taksım davasının yapılan açık yargılaması sırasmda ve- rilen ara karan gereğince: Davacılar vekili tarafından Rize merkez lslampaşa mahallesinde kain 918 ada, 16 parsel sayılı taşınmazın davalılar ik davacılar adına hisseli olduğunu beyanla mümkünse taksimini, mümkün değilse satışı suretiyle or- taklığm gıdertlmesine daır dava dılekçesi davalılar Hü- seyin oğîu Ömer ile îbrahim kızı Şerife'nin adreikrınir biiınmediğı ve tanıyan bikn olmadıgından adlanna ila nen tebligat yapılmasına karar verildiği, yukanda ısm yazılı bulunan Hüseyin oğlu Ömer ile Îbrahim kızı Şe rife'nmduruşmagünüolan 14.11.1995günüsaat09.00'd mahkememız salonunda hazır bulunmalan veya bir vt kılle kendikrine temsil ertirmekri. aksı halde duruşm; lann gıyaplarında yapılacağı dava dilekçesı yerıne kai1 olmak üzere ılanen tebliğ olunur. 29.9.1995 Basın: 46927 Alanya'da rafting sırasında küreğimi yitirdim. hükümsüzdür. SEBlL ÖZGES'TÜRK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle