Katalog

SAYFA CUMHURlYET 14 EKtM 1995 CUMARTESİ HABERLER UkumaHakkıma Dokunma' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Genç Umut Dergisi'ni çıkaran lise öğrencileri. okullarda katkı payı alınmaması. okullann satılmaması ve kapalı olan okullann açılması için "Okuma Hakkıma Dokunma" kampanyası başlattılar. Güneyttoğu'tla operasyon • Haber Merkezi- Güvenlik güçkrince Olağanüstü Hal Bölgesi'nde yapılan operasy onlarda 7 terörist öldürüldü. Sıvas'm Alacahan kasabası yakınlanndaki petrol istasyonunu basan teröristler 2 yurttaşımızı katlettiler. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nce yapılan açıklamada Tunceli Ovacık kırsalında 4. Batman'ın Tekağaç köyü yakınında biri üst düzcy sorumlu olmak üzere 3 teröristin öldürüldüğü bildiriidı. RTÜK'ten ilk tire • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Tekyızyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğine yaklaşık 1.5 yıl önce TBMM'den Dogru Yol Partisi (DYP) adayı olarak seçilen Prof. Dr. Orhan Oğuz görevinden istıfa ett. Galatasaray üniversrtesi • tstanbul Haber Servisi - Galatasaray Üniversıtesi 1995-19% öğretim yılına dûn düzenlenen törenk başladı. Üniversitenin Ortaköy'deki binasında yapılan törene Milli Eğitım Bakanı Turhan Tayan. Milli Eğitim Bakanhğı Müsteşan Bener Cordan. Galatasarayhlar Eğitım Vakfı Başkanı Inan Kıraç. Galatasarayhlar Derneği Başkanı PTof. Dr. Duygun Yarsuvat, öğTetim üyeleri ve öğrencikr katıldı. Kısa...Kısa... • Yargrtay, Devlet Bakanı CavitÇağlârın,ANAP Genel Başkan Yardımcısj Mehmet Gedik'e "manyak" diverek hakaret ettiği gerekçesiyle 60 mihon lira tazminat ödemesine ilişkin karan onadı. • Eğitim-Sen tstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaaddin Dinçer hakkında, eğitime katkı payı toplanmasına karşı çıktığı gerekçesiyle idari soruşturma başlatıldı. • Halkah'da bir süre önce 4 yaşındaki B.K'yi, tecavüz ettikten sonra öldüren Asım Duru hakkında idam istemryte dava açıldı. • Arnerikan Hastanesi'nde. halen yoğun bakımda tedavisi süren işadamı Vehbi Koç'un sağhk durumunun iyi olduğu bildirildi. • Önceki gece uğradığı silahlı saldırıda ölen DYP Edirne tl Başkanı tzzet Arseven toprağa verildi. Başbakan, ANAP Genel Başkanı Yılmaz'a '15 aralıkta seçime gidelim' dedi Çffler'den seçim çağrısıANKARA (CumhuriyetBürosu) -Başba- kan Tansu ÇiBer, 51. hükümet programmm görüşmekri sırasında ANAP Genel Başka- nı Mesut Yümaza, "15 aralıkta seçime var nusın?" diye laf attıktan sonra. güvenoyu alınamazsa 15 arahkta erken seçime gidil- mesi için yasa önerisi verecekkrini açıkla- dı. Çiller. seçim tanhi olarak cuma gününe rastlayan 15 aralık tarihini vererek yenı bir gaf daha yaparken, DYP'likr. "Dıli sürçtü, 17 aralık tarihini kastettT dıyerek kendisi- ni savundular. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz da. Başbakan'ın samimı olmadığı- nı belınerek *Kendi milletvekitterineşantaj yapıyor. Seçim, bugünün değil pazar günü- nün konusu" dedi. CHP lideri Deniz Baykal- da, erken seçim çağrısına. "Seçime evet A- ma önce güvenoyu al, hükümet ol. ondan sonra gel" yanıtını verdi. 51. hükümetin programı üzerindeki gö- rüşmekre DYP grubu ilgi göstermedi. 80 dolaytnda DYP milktvekılinin katılmadığı görüşmelere Başbakan Çiller de katılmadı. ANAP lideri Yılmaz, programı ekştirirken • Başbakan Çiller, 51. hükümet programmm görüşülmesi sırasında ANAP lideri Yılmaz'a. 'aralık ayının ikinci haftasında seçime gidelim' çağnsı yaptı. Yılmaz ise •"Samimi değil. Kendi miUetvekillenne şantaj yapıyor" diye konuştu. CHP lideri Baykal da Çiller'e, "Seçime vanm. Güvenoyu al da gel" yanıtını verdi. kendisine laf atan DYP milktvekilkrine. ca. "Mesut Yılmaz 3 kişj arasında bile soru "Kendi programını savunamayan Basba- kan'ı siz savunuyorsunuz, acıyorum size" dedi. Yılmaz'ınkonuşumasını tamamlama- smdan sonra CHP lideri Baykal kürsüye çık- tığı sırada Çiller salona girdi. Çiller' in, konuşmasındaTürk-lş. CHP ve ANAP'ı bölmeye yönelık mesajlar verme- si dikkat çekti. Çiller. Türk-lş'e karşı Haber- îş Sendıkası'nm ımzaladığı sözleşmeyı kul- lanırken. CHP liderini reddi mirasçılıkla. ANAP lideri Y ılmaz'ı da TurgutÖzal' ı red- detmekle suçladı. Alaycı bir ıfadeyle. ANAP lideri Y ılmaz' ın kendisine soru sor- masına sinirlendiğini belirten Çiller, "Şün- di sual soranm, ancak Mesut Yılmaz'ın ce- vabı >ine 'evet. ama' veya "hayır. ama' ola- caktır'" dedi. Başbakan Çiller. ANAP sıra- lanndan "açıkoturuma çık" diye laf atılın- sordurmuyor. şjmdi bir sual sorsam cevabı yine aynı olacak" karşılığını verdi. Çilier. ANAP grubundan yine laf atılması uzerine bu kez "Sorayım mu sorayım mı? Şimdi Me- sut Yümaz'a soruyorum. Güvenoyu ahna- mazsa var mısın seçime 15 aralıkta" diverek erken seçim çağnsı yaptı. Bunun üzerine bazı ANAP'hlann "Va- nzv> dediği duyulurken Yılmaz'ın. grubunu el işaretiyle susturducu gözkndi. DYP'liler Çilier'i ayakta alkışladı. Baykal. daha son- ra sataşma nedeniyk söz aldı. Baykal, Çil- ler"in kendilerıni "reddi miras \apmakla7 " suçladığına dikkat çekerek~Buiddia>ıCHP saflanna aktararak destek sağlamaya çalışı- yorsa başka kapıya" dedi. Baykal. Başba- kan'ın seçim çağrısına. -tstediğiniztarihte seçime evet diyorum. Önce güvenm u alınız, hükümet olunuz.ondansonra" yanıtını ver- di. Baykal. gazetecilerin "Başbakan seçim tehdidinde mi bulundu?" sorusuna da. 'Tehdit oiabUmesi için u> gulanabilir olma- $ı lazım. Tiirkiye" nin önünde önce hükümet sorunu var. Hükümet kurulmadan. ha köp- rü yapacağım demişsin, ha seçim'*karşılığı- nı verdi. ANAP lideri Yılmaz da. 15 aralık tarihi- nın cuma gününe denk geldiğini anamsata- rak "Başbakan'ın samimi olmadığı buradan belli. 15 aralık tarihi pazar gününe denk ge- liyor. Belki de onu kastetmiştir" diye konuş- tu. Başbakan Cilkr. TBMM'den aynlırken gazeteciknn sorusu üzenne erken seçim önerisini. güvenoyu alınamaması durumun- da pazartesi gîinü Meclis'e sunacaklarını bildirdı. DYP Grup Başkan\ekili NevzatEr- ean ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Şi- nasi Altmer de ANAP'ın seçımden kaçaca- ğını ileri sürerek "Güvenoyu alamazsaker- ken seçim önerisini vereceğiz. Eğer ahrsak 19% Ekimi'nde seçime gideriz" dediler. ^JmÂSEMPOZYUMU 3 haftada 6 kişi kayboldu AfOrgütü'nden kayıpuyansı Mehmet Barlas'ın yönettiği anma toptantısma katılan konuşmacılar Ceng« Çandar, Naci Ekşi. Doç. Dr. Mithat Melen, Cefi Kahmi besteciGaro Mafyan ve Hasan Arat, Özal'dan övgüyle sözettiler. Özal'a, sönük doğum günü GÜNDtZlMŞtR ** İyi ki dogdun Turgut Ozal, ne yaak ki yoksun." Bu sözler, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın 13 ekımdeki doğum günü nedeniyk düzenlenen bilimsel anma töreninde katılımcılar tarafından dakikalarca alkışlanırken aynı zamanda dünkü toplantının ftzeti niteligındeydi. Hılton Otelı'nde düzenlenen ve ev sahipjiğini Semra Özal'ın yaptığı Turgut Özal'ı anma toplantısı. sempozyuma katılan konuşmacıların "övgü seü"ne dönüs,tü. Program dışına taşarak yaklaşık yanm saat gecıkmeyk başlayan toplantıda gözkr Özal'a yakın politikacılan ararken katılımcılann büyük çoğunluğunun Türk Kadınını Tanırma Güçkndirme Vakfı üyekrinden oluştuğu görüldü. Topiantı. sempozyumun yöneticiliğini üstknen gazeteci Mehmet Barlasın Turgut Özalı degişimin. statükoculuğa isyanın temsilcisi, en büyük reformcu, en büyük aydm şeklinde baş.layan ve Türk politikasınm namus simgesi seklindeki övgüsüyk süren sözkriyk açıldı. Turgut Özal'ın mezannda bile halen siyasetin başına oynayanlardan çok daha genç durduğunu vurgulayan Mehmet Barlas, şu anda salonlarda arulan Turgut Özal'ın. çok yakın bir gelecekte meydanlarda milyonlarca insan tarafından anılacağına dikkat çekti. Semra Özal'm siyah camlı gözlükkrini baştan sona çıkarmadan izlediği toplantıda ikinci konuşmacı olan ekonomist Doç. Dr. Mithat Melen de Turgut özal'i Friedmancı liberal ekonominin en büyük teorisyenlerinden biri olarak tanımladı. Doç. Dr. Mithat Melen, kambiyo mevzuatmdaki liberizasyonu sağlayarak Türkiye'yi bu alanda dünyanm üçüncü ülkesine döniiştüren Turgut Özal'ı en büyük yenilikçi olarak nitekdı. Toplantının belki de en sert konuşması, halen Yeni Parti Genel Başkan Yardımcıhğı görevini yürüten Naci Ekşi'den geldi. Naci Ekşi, Turgut Özal'ın sağ olsaydı genel başkanlığını yürüteceği Yeni Parti'de onun fikirkri ışığında ona ibadet edercesine çahştıklannı vurgulayarak Turgut Özal'ın değerinin ona karşı oluşturuîan 'şer cephesi'ni açığa çıkarmakla çözüleceğini öne sürdü. Turgut Özal'a yakınlığıyla tanınan gazeteci Cengjz Çandar ise yaptığı konuşmada Turgut Özal'ın kendisı için "Türkiye Cumhuriyeti'nin Anadolu devşirmesi ve son padişahı" olduğunu belirtereksözkrini şöyle sürdürdü: "Turgut Özal, Balkanlar'ın ve Ortadoğu*nun en önemli siyaset adamıydı. O çatıyı yükseltti, standartlan değiştirdi. Özal, ölçüleri değiştiren önemli bir lahsiyet ancak kötü bir politikacıydı. Çünkü adını ve ambtemini bile kendî hazıriadığı bugünkü partisinin içler acısı durumu bunun en açık göstergesi. O Türkiye'ye dünyada yer arayan. hatta ona saygın yer bulabilen bir Osmanlı suİtanıydı." GüneşTaner'in katılmadığı toplantıda söz alan diğer konuşmacılardan işadamı Cefi Kamhi. besteci Garo Mafyan ik Uluslararası Giyim Sanayicikri Derneği Başkanı Hasan Arat da Turgut Özal'ın kendi alanlarına kattığt yenilikçi özellıkkri sıralayıp. Turgut Özal'ı çok aradıkiann» ifade ettiler.Toplantıya, Özal'ın kiiçük oğlu Efe ile eşi Zeynep Özal. kızı Zeynep Özal, işadamı Vıtali Hakko. plakçı Şahin Özer. ses sanatçılarmdan_Bülent Ersov, Cem Karaca. Ferdi Özbeğen, Ersan Erduru. Osman Yağmurdereli, Nükhet Duru ile HBB yöneticikrinden Bülent Oztürkmen katıldı. ANKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Uluslararası Af Örgütü, Tiirkiye "de son üç haftada 6 kayıp olayının gerçekleştiğini belirterek, bu insanlann "işkence" al- ttnda olmalannm büyük bir olasılık olduğunu öne sür- dü. Af Örgütü, Başbakan TansuÇiBer'den, lağvedilen insan haklan ile ilgiii ba- kanlığın bîr an önce kurula- rak yeniden faaliyetkrine başlamasjnı da istedi. L'luslararası Af Örgü- tü'nden önceki gün yapılan yazıh açıklamada. Türki- ye'den "polis gözetimindey- kenortadan kaybolma" du- yumlarıntn sürdüğünü ve son üç haftada 6 kişinin kaybolduğunun saptandığı bildirildi. Son olarak Istan- bul'da yayımlanmakta olan Atılım gazetesi muhabirk- rinden Suhan Seçik'in polis tarafından gözaltına alındı- ğınt, ancak polis yetkilikri- nin bunu inkârettiginin vur- gulandığı açıklamada, olayı gören tanıklann olduğu ve Seçik'in eşkâlint verdikleri anlatıldı. Af Örgütü açıkla- masında, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağarın l ağustos tarihinden itibaren gözaltına alınan kişilenn durumunu izlemek üzere bir birım kuracağını açıkla- dığı anımsatılarak şöyle de- nildi: "Gözaltına atmalann ka- yıdara geçirilmemesi ve dı- şanya haber verdiriimeme- si, sadece ailelerin kendile- rini moral olarak kötü his- setmelerineyolaçmakla kal- maz. ortadan kaybt>lma ve işkence ortamlannın da ya- ratılmasına neden olur. Gö- zattına alınaniann izienme- si için kurulan büronun, Olağanüstü Hal Bölge- si'ndeki kentlerde kurula- mamtşolduğu ve kayıplann buralarda gerçekkştiği bili- niyor.*1 Af Örgütü"nün bildirdiği "kavıp olaylaıi" şöyk sıra- lanıyor. Şeyhmuz Eroğlu: Özel tim tarafından Midyat'ta gözaltına alındığı 22 eylül tarihinden bu yana kendi- sinden bir haber ahnamadı. Eroğlu ilebirlikte gözaltına alınan ve sonra bırakılan bir kişi, Eroğlu'nun Midyat'ta karakolda tutulduğunu be- lirtti. Salih Tekin: Güvenlik güçleri tarafından 6 ekimde gözaltına alındı. Gözaltına alınması bildirilmedi. Hikmet Oguz: Dıyarba- kır'da çalıştığı yerden gü- venlik güçleri tarafından 2 ekim tarihinde gözaltına alındı. Aynı gün, kimlik kontrolü sırasında Hakkı Bozkuş da gözaltına alındı. İsfaun Bal: Evi polis tara- fından 8 gün izlendikten sonra gözaltına alındı. Son- ra hakkında bir bilgi alına- madı. Kemal Yaklav: 25 eylül tarihinde güvenlik güçleri tarafından Mardin'in Mazı- dağ bölgesindeki evinden götürüldü. Akıbeti konu- sunda hiçbir bilgi yok. Af Örgütü açıklamasında ço- cuklara işkence uygulandı- ğının da İsilindiği belirtilir- ken, 15 yaşındaki Şerif Yıl- maz'ın 1 eylülde Bitlis'te polis tarafından gözaltına alındığı belirtildi. Yıl- maz'ın 1 ay boyunca polis gözetiminde kaldığının ak- tanldığı açıklamada, hiçbir avukata veya ailesine bilgi verilmediği vurgulandı. Açıklamada, 2 ekim tarihin- de, 15 yaşındaki Arzu Ok'un da Adıyaman'da po- lis taraftndan gözaltına alın- dığı ve ailesine hiçbir bilgi verilmediği kaydedildı. CUMARTESİ YAZtLARI ATAOL BEHRAMOĞLU "EkmektekiSonbahar Kokusu" FRANKFURT - Doğu Almanyalı bayan şair Eva Stritmatter'le 1971 ya da 72'de Moskova'da bir uluslararası yazarlar toplantısında tanışmıştık, Ünlü romancı Ervin Strittnatter'in eşi Eva. konuşurken yanakları pembeleşen, bir köylü kızgibi sağlıklı, can- It, o sıralarda orta yaşlarına yaklaşmakta olan altm- lı bir kadındı. Şiir üzerine görüşlerimiz. benzeşiyor- du. Sonralan bir süre yazıştık. 1977'de Batı Ber- lin'deki Nâzım Hikmet toplantılan sırasında onu, Doğu Beriin'deki evlerinde görmeye gitmiştim. Bu birkaç saatlikgörüşmede, evlerinin çevresindeki ko- rulukta gezinirken, konumuz yine şiirdi. Bana yeni şiir krtabından da belki o zaman söz etmişti. Bu ki- tabın adı, ogünden beri aklımdan çıkmadr. "Ekmek- teki Sonbahar Kokusu..." • • • Almanya ve sonbahar bana birbirini çağrıştınr. 1970 sonbahannda, neredeyse belirsiz bir gelece- ğe doğru ilk yurtdışı yolculuğunda, yapayalnız ve genç, durmaksızın çiseleyen bir yağmur altında, Al- manya kentlerinin sokaklannda o canlandıncı son- bahar hüznünü birkaç gün yaşarnıştım... Çok son- ra, 80li yıllardaki Paris sürgünlüğü sırasında, oku- ma programlan için neredeyse bir uçtan bir uca ka- tettiğim Almanya; bende yine daha çok sonbaha- nyla iz bırakmıştır. Belki de bu nedenlerie, Frankfurt Kitap Fuarı'nı izlemek için önceki gün Istanbul'dan aynlırken, zihnimde ve dilimin ucunda Eva Stntmat- ter'in hiç unutmadığım dizesi vardı. • • • Bir dizeyi, yan yanasıralanmış birkaç olağan, gün- deliksözcüğü böyle şiiryüklüve unutulmaz kılan ne- dir? Sanki bir bağbozumu sırasında, derme çatma bir bağ evinin kaptsı önündeki salaş bir tahta masa- nın üzerinde duran, köy fınnında pişirilmiş, kalın ka- buklu, fakat içi taze ve beyaz bir somun betimleni- yor. Ekmeğe serin sonbahar ikindisinin, hafif nemü ve soğumaya başlamış toprağın, ayva ve nar ağaçla- nnın kokusu sinmiş... Yukandan, grileşmeye başla- mış gökyüzünden haykınşlarla geçen bir göçmen kuş sürüsünü de görüntüye katabilirsiniz. Bunlar, bu bir tek dizenin bende uyandırdığı izlenimler. Bir başkasında hiç kuşkusuz ki başka izienimler, baş- ka çağnşımlar uyandıracaktır. Şiirin bu zengin çag- nşımlar yaratma gücü, sanıyorum ki onun bir masa başı ürünü olmasındadeğil, somut, organikyaşam- la olan ilişkisindedir. Çünkü böyleceortayaçıkan bir imge, soyut, sentetik, sadece mantıkla ya da söz- cük oyunlanyla kurgulanmış bir şey değit; içinde ha- yatın canlılığını, moleküllerini taşıyan canlı, organik biryaratıolacaktır... • • • Frankfurt'aon beş-yirmi kilometre uzaklıkta, Wall- dorg'taki otel odamın penceresinden, çevresi çitler- le çevrili büyük bir kırsal alana ve hemen gerisinde başlayan yüksek ağaçlı, sık koruluğa bakıyorum. Almanya sonbaharına gelirken, yanıma Georg Trakl'ın kitabını almamak olmazdı... {"Akşamlan Kal- bim", çevirenler G.Durusoy, A. Necdet). Bu yağ- mursuz, fakat puslu sonbahar sabahı, Trakl'ın be- timlediği "/ş// ışıl sonbahar" değil belki. Yme de bu adı taşıyan şiirin giriş dizelerini tekrarlamak istiyo- rum: "Yıl öyle sona erer görkemli bir şekilde Sunarak bahçelerin meyvesini ve altın şarabını. Ormanlar bürünür olağanüstü sessizliğe Onlardır yalnız-adamın yol arkadkşı." • • • Nobel Edebiyat Ödülü bu yıl bir şaire, ürünlerin- deki "şıirse/ güzellik" ve "ahlâki dehnlik" için irian- dalı Seamus Heaney'e verildi... Edebiyat ortamla- nnda da moda ve ticaretin egemen olduğu dünya- mızda, özellikle önemsenmesi gereken bir değerlen- dirmedir bu... Frankfurt Kitap Fuarfnın devsel pazarında No- bel'li şairin adının ve ürünlerinin bir süre modaya ve ateşli pazariıklara konu oluşturacak olması bu öne- mi gölgelemez... Çünkü modalar geçici, "şiirsel güzellik" ve "ahlâ- ki derinlik" kalıcıdır... Bir de "ekmekteki sonbahar kokusu..." İ I OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada Cindoruk, Çiller'in kur- duğu aztnlıkhükümetinin, krizleri arttıracağt görü- şünde. Dün yaptığı açıkla- mayla bu düşüncesini herhangi bir yanltş anla- maya meydan vermeksi- zin kamuoyuna iletti. Çiller'in, Demirel'e ya- kın ve kendisine muhalif olarak bilinen milletvekil- lerini bakan yapması, hü- kümete, "DYP içi koalis- yon" adı takılmasına ne- den olmuştu. Ortaya çıkan tablo, bu yöntemin geri teptiğini; partiyi bütünleştirmek bir yana, kopmalara neden otduğunu gösteriyor. Çiller'in partiyi "toparia- mak" için uyguladığı yön- tem tutmadı, işçiyi karşısı- naalarakkamuoyu deste- ği sağlama yöntemi de tutmamış görünüyor. DYP'yi bugünlere taşı- yanlar arasında yer alan Cindoruk, Çiller'in izlediği politikaya karşı çıkıyorsa; kurulan hükümet ilk dar- beyi muhalefetten değil, parti içinden yiyorsa; işçi- lerle yapılan toplusözleş- me görüşmelerindehükü- met bocalıyor, izlediği po- litikatoplumsal düşmanlı- ğa neden oluyorsa; bunun adı, iktidarsızlıktır, bece- riksizliktir. Kimse, "Ben gidersem ülke batar" bencilliğine kapılmamalıdır. • • • GIJNDEM / MUSTAFA BALBAY • Baştarafı I. Sayfada "Doğru Yol Partisi sermaye smıfının temsilcisi vepartisi de- ğildir." Bunun yerine, "Bu partiyiya- lı çetesine teslim ettin. iş â/e- minden birkaç kişiyiyanınaalıp, onlar ne derse yapıp, işçiyi de karşına alamazsın. Devleti hol- ding gibi yönetemezsin. Hazi- ne'nin kime gittiği belli değil" diyemezdi. Zaten denmez, Başbakan'a ayıp olur. Biz de dememiş olalım. Bir örnek daha: "Devletyönetiminde iyi niyet yeterli değildir. Siyasalahlakve siyasal akıl da gereklidir." Bunun yerine, "Hırsın aklını aşmış. Aklın varmı yok mu bel- li değil. Ne ekonomiden anlı- yorsun ne siyasetten. Ortada ahlak da bırakmadın. Eskiden de bu tür milletvekilipazarlıkla- n olurdu, ama bu kadar ahlak- sızcast olmazdı. işin suyunu çı- kardın" diyemezdi. Zaten den- mez. Başbakan'a ayıp olur. Biz de dememiş olalım. Bir başka örnek: "Iktidar olmak ve iktidarda kalmak bütün partilerve devlet adamlan için olağan bir hedef- tir. Ondan daha önde gelen önemlibirgereği hatırlamalıyiz. O da partinin ve idealinin siya- s/ hayatta kalmasıdır." Bunun yerine, "Kişisel hırsla- nn yüzünden ortada parti bı- rakmayacaksın. Kocanla bir olup, DYP'yi 'Doldur Yürü Par- tisi' haline getirdiğiniz yetmi- yormuş gibi kamuoyu önünde de itibar bırakmadınız" diye- mezdi. Zaten denmez, Başba- Cindoruk'un Satır ftraları kan'aayıp olur. Biz de dememiş olalım. Bir diğer örnek: "Ekonomik bunalım yaşanır- ken zümreler arasında menfa- at çatışmalan çıkartmak yerine devleti düzgün yöneterek so- runlan çözmeye çalışmalıyız." Bunun yerine, "Başbakanlık'- ta it dalaşı olur mu? işçiyi me- mura kırdırmaya girişmekle ne kazanacağını sanıyorsun? Biz genei başkanltğınt yaptığın Doğru Yol Partisi'ni, 'Benim iş- çim', 'Benim köylüm' diye diye, Anadolu'yu kanş kanş dolaşa- rak iktidara taşıdık. Sen devlet adamı mısın, sendika düşmanı holdingpatronu mu" diyemez- di. Zaten denmez. Başbakan'a ayıp olur. Biz de dememiş ola- lım. Açıklamanın son tümcesi şöyle: "Sayın Başbakan'dan vepar- ti yöneticilerinden, yeni bir hü- kümet projesi oluşturmak için pazar günü yapılacak oylama- dan önce, bu hükümetin çekil- mesini sağlamalannı içtenlikle rica ediyorum." Bunun yerine, "Yeter artık. Çek git. Siyaset ille de Başba- kanlık koltuğunda kalmak için yapılmaz. O koltuktan insen, yoksun"diyemezdi. Zaten den- mez, Başbakan'a ayıp olur. Biz de dememiş olalım. Cindoruk, böyle bir açıklama yapmayı görev bildiğini söylü- yor. "Aksihaide, zamanında ni- çin müdahale etmedin, gibi suçlamalarla karşı karşıya kala- bilirdim" diyor. Bu açıklamasının öncesinde ve sonrasında kendisini arayan, "ne yapalım" sorusunu soran milletvekillerine Cindoruk şöy- le diyor: "Siz bana bağımlı değilsiniz. Kimseyi etkilemek istemem. Benbunu böyieyapıyorum. Siz ne karar verecekseniz verebilir- siniz." Güvenoyunda evetoyu kulla- nacak olan milletvekilleri de aramış. Biraz mahcup, "Haklı- sınız ama..." deyip devam et- mişler: "Pazartesiden itibaren bu fi- kirleriniz etrafında birleşelim." Ancak Cindoruk, bu tür öne- rilere soğuk bakıyor. Meclis borsası... Cindoruk, "Söylemek istedi- ğim her şey satıraralannda yer alıyor" diyor. "Satır" sözcüğü, herkesin bil- diği gibi birkaç anlam birden içeriyor. Sayfadakiyan yana sı- ralanmış sözcükler dizini... Et kesmeye, kemik kırmaya yara- yan, geniş ağızlı, ağır ve enli keski... Cindoruk'un "satıraralannın" her iki anlamı da içerdiği söyle- nebilir. Ancakikinci anlamın ye- rine oturması için satınn "sap- lı" olması gerekir... Sapsızsatır, ipsiz katırgibidir. Kultanmak olanaksızdır. Çiller cephesine gelince. Jeyn zor durumda. Istifalara dün yenileri eklen- di. Izmir Milletvekili Ersin Fa- ralyalı da istifa eüi. DYP'den ayrılan beş kişkJen dördü, Demirel hükümetinin bakanıydı. Anadolu'da bir deyiş vardır: "Koltuk kaymaya başladt mı bacaklan yedi yerden kınhr." Kulislerde, bu istifaların arkası- nın geleceği konuşuluyor. Son gelişmelere en çok sevi- nenler dönenuyanıklar olmalı- dır. Gün onlann günü. Yaklaşıyor güvenoyu düğünü. Milletvekili sekreteri aşk-nefret-kin-para ilişkilerini dakikası 170 milyona anlatırda milletvekili oyunu be- davaya verir mi? Liberal eko- nomide her insanın ederi, her desteğin bedeli vardır. İstanbul Menkul Kıymetler Borsasfnda (İMKB) düşüş var diye kimse üzülmesin, Meclis borsası yükseliyor. DYP içindeki isfrfaların istifa- deye dönüşüp dönüşmeyece- ğini önümüzdeki günlerde gö- receğiz. Ancak Çiller'e destek- ten istifade için ist'rfa edenler pazar günü belii olacak. Fiyatlannı yükseltmek istiyor- larsa. "şimdilik kararsızım" de- sinler. "Kesin karanmı pazarsa- bahı mı versem. ikircikliyim. Ül- ke hükümetsiz kalmamalı, ama demokrasiler de çaresiz değil- dir" gibi ortadan sözler etsinler. Böylece yeniden pazarlık ma- sasınaoturmafırsatı eldeetmiş olurlar. Çiller'in "oy"unu yann göre- ceğiz. Bakalım, kaça.. eee affeder- siniz, kaç alacak... Çiller terk ediliyor • Baştarafı 1. Sayfada nr-gösterdi ve şu görüşkre yer verdi: "Sayın Tansu ÇUler'im gerek devlet an- layışı ve gerekse yönetim tarzına hiç ahşa- madım. Bu görüşlerimi partinin meşru ze- minlerinde. grup toplanlılannda birkaç kez ifade ettim. Siyasete girdiğim günlerde iki slogan öğrenmiştim. Bunlar Banşmasını bilmeyen. kavgaetmemelidir've'Siyaset- te daimi dostluklar veya daimi düşmanhk- lar yoktur. Bu sloganlar üretikliği zaman herhalde buniann başında 'Sayet ülke çı- karlan gerektiriyorsa" ifadesi vardı. Ama bugün görüyonım ki, bu ilave Şayet şahsi menfaatlanm gerektiriyorsa' şeklinde de- ğiştirilmiş. Ülkemin içinde bulunduğu bu- günkü durumda böytesine bir siyasisorum- luluğu dahafazla pa>laşmak istemiyorum." Yeni isttfalar gelecek DY P"de istifalann bugün artarak sürme- si bekleniyor. Çılkr"ın 51. hükümeti kurar- ken kabıne dışı bıraktığı eski Enerji Baka- nı Veysel Atasoy'un. istifasını. bugün TB- MM Başkanlığı'na verilmek üzere hazır- ladığı ve danışmanına teslim ettiği belir- kndi. DYP yöneticilerinin istifadan vazge- çirme girişimleri üzerine Atasoy ve önce- ki gün istifasını veren Ankara Milletveki- li Örhan KUercioğlu'nun. Ankara dışına çıktıklan bildirildi. İstifa etmesi beklenen ve bir süredir seçim bölgesinde olan An- talya MiHetvekili AliKarataş'ı iknaetmek için de Başbakan Çiller ve DYP yönetici- lerinin yoğun çaba harcadığı belirtildi. Ka- rataş'ın, karannda son anda değişiklik yap- mazsa bugün istifasını vereceği kaydedil- di. Bugün istifalannı verecek milletvekil- leri arasında Çanakkale Milletvekili Nev- fel Şahin, Izmir Milletvekili Cemal Ter- can, K.ırklareli Milletvekili Cemal Özbi- len. Tekirdağ Milletvekili Hasan Peker'in de adlan geçiyor. DYP aztnlık hükümetine destek verme- yeceğini açıklayan eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk da güvenoylaması- na "katümama'* karannı kesinkştirdi. An- talya Milletvekili Gökberk Ergenekon ve 5 arkadaşının güvenoylamasmda "ret" oyu kulllanacakları belirtilirken Cindoruk ile bırlikte bir grup mıllet\ekilınin güvenoy- lamasına "katümama'' karan aldığı bildi- rildi. Cindoruk'un. kendisine danışan mil- letvekilknni "serbest"* bıraktığı ifade edi- lirken bazı milletvekillerinin de güvenoy- lamasmda •'evet" oyu kullanacaklannı bil- dırmesıne karşın Cindoruk'a. "Pazartesi gününden itibaren sizin etrafınu.da toplan- maya hazın?" dediği öğrenildi. Kulislerde. DYP'deki istifalann ANAP ve Cindoruk bağlanttlı olduğu ileri sürülür- ken DP Genel Başkanı Aydm Menderes de Cindoruk'la temasa geçti. Menderes, dün sabah ev inde ziyaret ettiği Cindoruk'a, "DP*ninbaşına geç* önerisini götürdü. An- cak Cindoruk'un. buöneriyi. "Şimdilik er- ken" diverek reddettiği öğrenildi. Menderes görüşme sonrası Cumhuri- yet e yaptığı açıklamada. Cindoruk'a DP" nin başına geçmeyi önerdiğini belirte- rek "Görüşmede, güvenoylamasmda kır- mızı oy kullanılması gereği üzerinde dur duk. Bu hükümet kırmızı oy alacaktır. Çit ler'in istifa etmesi gerekir" dedi. YDH milktvekiUeri Mehmet Emin S« ver ile TınazTitiz de ortak bir açıklama ya parak azmlık hükümetine destek verm* yeeeklenni açıkladılar. Se\ er ve Titiz, azıı lık hükümetinin bir "şahinler" ve "3. Mi UyetçiCephe" hükümeti olacağını belirt rek, "Dürüst ve ilkeli bir siyaset anlayişı Türkiye'de yerleşrirmek için mücadele den YDH"nin Mecüs'teki temsUcikri ol rak, özellikle son iki hafta içinde gerçek sen ve siyasi ahlak ile kesinlikle bağdaşn yan bazı manevralarla güvenoy unu gan tiye almaya çalışan 51. hükümete destek manvız ve onay vermemiz mümkün de dir" cörüşünü dile getırdıler. DYP Grup Başkanvekıli Nevzat En parlamentoda düzenlediği basın topla sında, Çorum Milletvekili CemalŞahi partisine geri döndüğünübildirdi. Öte; dan. DYP il örgütkrinin yann Ankar gekrek parti yönetimine destekkrini diren bir deklarasyon yayımlayacaklaı hrtıldi.