Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM1995PAZAR HABERLERIN DEVAMI SAMARA NOTLARI Rus 'kışı'nda bir taze gelin... AYDCV ENGİN "Samara'ya gidiyorsun" dendığınde Sunye tarafla- nnda bır yer sandım Rusya Federasyonu'nda olduğunu soyledıklennde hantaya yu- muldum ve bulamadım Hantalar dunyadan daha ya- vaş değışıyor Samara hâlâ 1936'da değıştınlen adıyla anılıyor Khuybyshev (Kuy- bıçef)1 Kent, kendı adını ta- şıyan ıımağın Volga Ana'ya kavuştuğu yerde kurulmuş Ama bızımkı bır tur "ateş ahpgehnek'" Gece yan»ı ın- dığımız Samara'dan ertesı gece yansı aynlacağız "Bu daracıkzamanda ne görsem kârdır" dedım ve sabaha karşı 02 OO'de gırdığım otel yatağından daha şafak sok- meden 04 30'da firladım Iyı de ettım Çok çok ıyı ettım Tanyennın kızıl ay- dınlığında, bana otelın pen- ceresinden baştan çıkancı davetler ulaştıran Volga kı- yısında yurumekle çok ıyı ettım Gorki'nın kahraman- lannın, saçı sakalına kanş- mış, ayaklanna donmamak ıçın çuvallar sarmış kurek mahkûmlannın kederlı tur- kuler eşlığınde. sırtlan acı- masız kamçı darbelenyle paramparça, kahn halatlar- la komur ve demır ve bakır ve kalay yuklü mavnalan çektıklen kıyılarda yuru- mek az şey mı r> Volga Ana'nın ıkı yakasını sımsı- kı saran kayın, meşe, tellıka- vak, pırnal, koknar. akağaç akçakavak, ladın ormanlan sonbahann akla gelen ve gelmeyen tum san ve kah- verengı tonlanyla bezen- mışken, soken şafağın çıl- dırttığı renkler duğunune konuk olmak az şey mı' Bı- raz duşgucunuzu ışletsenız karşı kıyıya yakın bır san- daldan. bır kazak balıkçının " Volga- Votga-" dıye surup gıden turkusunu bıle duya- bılırsınız Otele dönduğumde bı- zımkıler kahvaltıya otur- muşlardı Yüzumu allar basmış Kımılen yaklaşan Rus 'kışTnı haber veren sa- bah ayazına bağladılar Ben- se "muHuluktan" olduğunu bılıyordum Çaktırmadım • * • Otobuslereatlayıp Sama- ra'dan otuz kılometre batıy a gıttık Uçsuz bucaksız ve handıyse engebesız Samara Ovası'nda Çernoretçe'ye u- laştık Bır garnızon koyü burası Onemlı bır tank bır- lığmın ussu (ımış) Az son- ra Çernoretçe uydu kentı gorundü Beton bloklardan oluşan 1910 konuL Bu" okul, bır hastane kompleksı, ıkı çocuk yuvası, bır kultur merkezı, bır fmn. bır mer- kezı ısıtma sıstemı ve bırka- tı atık değerlendırme ıstas- yonundan oluşuyor E\et beton olmasına beton Ama bınalara vurulmuş. yumuşa- cık renkler ve sokaklannı dolduran san kafalı. kara kafalı, kızlı oğlanlı, rengâ- renk gocuklanyla koşuşan çocuk ordulan betonun se- vımsız soğukluğunu bıle or- tüyor DDR'den (Doğu Alman- ya) çekılen 300 bın kışılık (eskı) Kızıl Ordu bırlıkle- nnden bır bolumu ıçın mşa edılmış bu uydu kent Para- yı, "Ruslar bir an önce git- sin" dıye Almanlar bastır- mış thaleyı bızım Tekfen kazanmış (Boyle çok uydu kent yapılmış koca Rus- ya'da thalelenn çoğunu da "bizinıldler'' kazanmış Tekser Tekfen, Enka fılan yanı) Doğrusu, ışın ekonomık yanı benı hıç ılgılendırmı- yor Anahtar teslım törenı- nın bıtmek tukenmek bıl- meyen nutuklannı anlatma- ya da nıyetım yok Aslında Çemoretçe'den de soz et- mezdım eğer ınşaatı ger- çekleştıren gencecık mu- hendıslen tanımasaydım Ikı gunluk gezıden ıkı "Samara noüı" çıktıysa, o gencecık muhendıslerden dolayı O gencecık, kadınlı erkeklı ve gozlennın ışıltısı ınsana umut veren muhen- dıs erden dolayı Oysa, toren günu çoğu bır yara ıtılmıştı Şırketın bü- yüüeri oradaydı Benım gerç muhendıslere de kıla- vuzluk, konuklarla ılgılen- me< gıbı gorev ler duşmuş- tü Hatta Tekfen'ın ust dü- zey yonetıcılennden bın, gerç bır muhendısı şoför sa- nıp. herkesın önunde azarla- ma< gıbı bır halt bıle yedı Deıkanlı bıraz kederlı. bı- razofkelı ama çok sakın so- runu yanıtladı - Boş ver abi. Hiç önemli depl. Sen şu binalara bak ısu Şu hastane var ya... (V/Hlikle ona bak. Onun so- nımlusu bendim. Bir de şu çocuk y uvalanna. Burda o- tuz a> once kovunlar otlu- yordu. Şimdi çocuklar koşu- şuyor. Dclıkanlı haklı Vaktın elverdığınce mu- hendıslerle konuştum tkı Rus 'taşı'nı yaşamış, okulu yenı bıtınp Volga kıy ısında- kı şantıyede "bir şey yarat- manın" coşkusunu ve do- ğay la (hem de ne doğa') sa- vaşıp ustun gelmenın gunı- runu yaşayan delıkanlı ve genç kızlarla Mutlak sızın yaşamınız- da da olmuştur Bızım mes- lekte pek sık başımıza gelır Bır seçım gecesıdır orneğın ya da toplumu sarsan bır bu- yuk olaydır Gazetenm yazı ışlen sabaha dek çalışır Gozler uykusuzluktan kı- zarmıştır "Azgıda,boisiga- ra" temelıne dayalı saatler- dır Ama çakmak çakmak gozlerle koşuşturan, bır re- sımaltı > azan, bır başlık bu- lan, bır ızlenım dökturen. bırhaben yenıleyen, son an- da gelen bır bılgıyı habenn ıçıne yerleştıren ınsanlarbır başka dunyada yaşar gıbı- dırler Ne odenmesı gecıken ıkramıyeler akla gelır. ne dûşuk maaşlar, ne yapılan fazla mesaının odenmeye- cek oluşu Kendınızı mesle- gınıze kaptırmışsınızdır ve geçıcı de olsa mutlusunuz- dur Çernoretçe uydu kentını bır koyun otlağının ustunde yukseltenlerden Vasenün Erbil anlatıyor "...şantiye barakasının penceresinden, karia kaplı dondurucu bir kış gununun sabahında şan- tiye sahasında yurumekte olan tşçilerin nefesinin oluş- turduğu bulut kumesini go- rursunuz Çelik kalıplan indirip kaldıran bo> bo> ku- le vinçlenn sesini barakanın içinde duyarsııuz. Iş baş- langıcı yağmurlu, çamurlu bir sonbahar veva to/Ju sı- cak bir yaz sabahı olabiiir. Şanüy etergerçekten yıpraü- cıdır. Sadece çalışanlar ıçin değıL onlann aıleleru eşlen, çocuklan ıçın de fedakârkk ister. Vapılan her vapıda, do- şenen her boruda, kazılan her toprakta ailelerin de ahn teri olduğunu duşunu- rüm_ w Çemoretçe'den bır başka gençkadın Yeşim Akpınar Inşaat muhendısı 1993 Şu- batı'nda Samara'ya geldı- ğınde on gunluk bır gelındı Balayı 30 ay surdu Bugun- lerde bıtıyor O ıse neredey- se "Bitmesin" dıyecek Id- dıasına gore zaten onu Çer- noretçe demırbaşına kay- detmışler En lyısı o anlat- sın " İlk günlerin hiç de ko- lay olmadığını iriraf etmeli- yim. Sıfırdan dev bir proje- nin şantiyesini kurmaya geJ- mişsiniz ve ortada var olan tek şey Rusya'ya ozgü yok- luklar. Yemek yok, su yok, banvo yok Kimse Rusça bilmedığınden tercumanı- mı/ şanfivede yokken tele- fon çaldığında herkes 'Kını açacak' diyebırbirinebakı- yor. Sonunda biri açıp. din- leyip dinlevip hiçbir şey an- lamadan kapatıyordu Kimse bu şantiyenin Tem- muz I994'te son tüneli do- kebileceğine inanrruyordu. 4ma oMu. Konutlann tes- lim toreninde çocuk \uvasn nın tepesinde fotoğraf çek- meve çauşırken gozlenmden boşalan yaşlara engel olamı- yordum Ve artık masalın da sonu geldi. 1993 Nısa- nı'nda koyunlann otladığı ovada şimdi rengârenk 149 konut Ûoku yukseliyor. Ço- cuklar evlerinden çikıp yu- vaya ya da okullanna gidi- yo'ıiar. Akşamlan da evleri- nin onundcki sauncaklarda sallanıyoıian.." Inşaat kârlılığı, bınm fı- yatlar, kredı faızlen. ranta- bılıte hesaplan. konsorsı- yum hukumlen, ıstıhkak odemelen Boylesı mute- ahhıtlık tenmlen umurum- da değıl Ama ureten ınsa- nın gururu yuzlerıne vıır- muş gencecık, kadınlı er- kekh gencecık muhendısle- n kıskandım G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Once tatlı-sert sabah esıntılen, ardın- dan sarışın yapraklar Hafta sonlan en buyuk luksum, gune yavaş başlayıp gazeteye öğleyın gel- mek Dun de oyle oldu Tam bır saat geç kalktım Kedılerden sabah tırmığını alıp, parka. Tam koşu havası Tatlı btr esıntı Sa- bahın tazelığı Kalın eşofman bıraz ko- şunca terletıyor Guneş, bulırtlara saygılı Ağaçlar bu- lutlara el sallıyor Toprak ılk yağmuru ya- lamadan yutmuş llkbaharda kabuğunu yanp, mılım mı- lım buyuyen yapraklar artık kocaman Kımı sanya donuşmuş bıle Daldan top- rağa goç zamanı Dallar, san-yeşıl nehır kollan gıbı ın- sanın ıçındekı sevgı denızıne akıyor Re- sım yapma yeteneğım olsaydı, "bulut- lar" ve "ağaç govdeien " ressamı olmak ısterdım Her bulutu ınsandan, doğadan, duy- gulardan bır şeye benzetırdım Ağaç govdelennın haşmetı benı urkırtur, he- yecanlandınr Bu duyguyu en guçlu, Fe- nerbahçe Burnu'ndakı 650 yıllık sakız ağacının altında hıssetmıştım Govdelenn taşıdığı dalları, yapraklan ve toprağın dennlıklenne uzanan kok- lerı duşunur, onlara kutsal bır anne go- zuyle bakanm Yolda yururken bıle, çok uygunsuz değılse, arada bır ağaç govdesıne do- kunmadan edemem Sanınm en zoru servı ağacı govde- sının resmını yapmak olurdu Upuzun ve dosdoğru Koşunun tadı, bodur çam ağaçlannın Sarıbahar... arasında daha ıyı çıkar Hele ağaçlar bı- raz sıkçaysa, eşofmanın kollannı dırse- ğe çekmışsenız, tatlı tatlı acıtırlar Yuze dokunuşları da malum parmaklann ucundakı ojelı tımaklar gıbıdır Bu duy- gulan yeşertmek ıçın ne ıdeal yer, Ey- mır Golu'ne bakan yamaçlar Soğutler henuz sonbahara kayıtsız Baharda, çıçeklerıne kar dolmuş ba- dem ağaçları da oyle Sık, sarkık dallannı yaprakla en geç oren, salkım dut olmuştu Kan kırmızı dutlara saldıran çocuklar, dalları haylı yıpratmıştı, ama yapraklar hâlâ formun- da. Sanırım sonbahann finahnı oynaya- caklar Cevız ağacının altından geçerken bır Bektaşı fıkrası anımsadım Bektaşı, ın bır cevız ağacının altına uzanmış, dınlenıyormuş Hemen yanın- da da kabak tarlası varmış Bır cevız ağacına bır mılletvekılı kafasını çağrış- tıran kabaklara bakmış Kendı kendıne soylenmış - Behey Tannm Bu yaptığm olacak şey mı? Cevız ağacını yaratmışsın dev gıbı Meyvesıyumruğumkadaryok Bır de şu karşıdakı kabağa bak Yerdenbıt- me dallar, sumer ee (affedersınız dılım sürçtu), semergıbı kabaklar Soyiene soylene ağaca bakarken tam gözune bır cevız duşmuş Gozu kor ol- muş Tek gozlu Bektaşı alıp başını Karade- nız'e grtmış Bır takada seyahat eder- ken bırden fırtına, dalgalar Taka başla mış mılletvekılı gıbı donmeye Bır o ya- na bır bu yana Uşaklar takaya gıren su- yu kovalarla atıyor Bır telaş, bır telaş Bektaşı sakın, rakısını yudumluyor Uşaklardan bın kızıp sormuş - Behey kaygısız adam Bız telaşta- yız, sen sefada Bektaşı bır yudum alıp karşılık ver- mış - Ben Tann'nın ışıne kanşmam Bır kere kanşmaya kallftım, gozumden ol- dum Fıkradan mı kafaya taktım nedır, koş- tuktan sonra bırsuredıryapmadığım bır şeyıyaptım Dev bır ağacın altına sırtus- tu uzandım Daldım da daldım. Sevginin sınırsızlığı... " insan bır ağacın altında koca bır or- manı yaşayabılır Gozlenm dallann ara- sında gezerken aklım Amazon orman- lanna gıttı Ne guzel bır yolculuktu Ye- şılleorulu toprak gorunmuyordu Saltsu ve ağaçlar Ağacın govdesınden fışkıran dallar, uçlannda ruzgânn her uflemesınde ay- rı ses çıkaran yapraklar Aralannda kaybolup gıttım Ruzgâr bıraz şıddetlı esınce her dal şelaleye donuşuyor Yapraklarda melo- dılı bır çığlık Kendımı o an, doğanın sır- tından geçınen, yeteneksız, zavallı bır yaratık gıbı hıssettım Sankı ağaç Aziz Nesin, ben de karşısında, okuma yaz- ma bılmesıyle ovunen ve kendını on- dan ustun goren, cahıl cesaretı sınırsız bınyım Sankı ağaç Herodot, ben de karşısında ortaçağdan yeruçağa kaç yı- lında geçıldığını bılmekle ovunen, sune- pe bır oğrencıyım . Kuçuldum, kuçuldum Sonra ken- dımı ağaca aıt kıldım Hoşuma gıttı In- sanın ınsan dışında başka bır canlıyia ıletışım kurmayı denemesı, onu anla- maya çalışması ne buyuk haz Doğa hata yapmayan bır oğretmen aynı za- manda Sureklı aktığı surece onundekı butun engellerı aşan su ınsana, "Esas olan ıçındekı guç O olduğu surece her engelı aşarsın" demez mı? Dallann do- ruğundan sallanarak yere duşen bır yâprak, "Ne kadaryuksekte olursan ol, toprağa duşeceksın" demez mı? Sevgıyı, salt ınsanda aramak, salt ın- sana daır şeylen sevmek, sureklı aynı el- bıseyı gıymek gıbı bır şey Her sabah salt zeytınle kahvaltı etmek gıbı bır şey Bır bılge, "Insan sevdığı zaman hıç kötuluk duşunemez" dıyor Ağacın dal- lan benı nerelere goturdu Sevgı, belkı de vıtamıne benzetılebı- lır Salt ınsan sevgısı yetersız Sureklı A vıtamını almak gıbı bır şey B var, C var, D var var da var O zaman sevme duy- gusunu çeşıtlendırmelı, derınleştırmelı, yaymalı Bır de sevgıyı bıraz yanlış mı tanımlı- yoruz7 Sankı, "Ben bırşeyı sevdım mı onun benım olmasını ıstenm" gıbı bır yaşam felsefemız var O an, ağacın çevresındekı toprak par- çasını duşundum Ağaçla sevgıyı pay- laşmak o toprağın benım olmasını ge- rektırmıyor kı? Bır bahan daha karşılıyoruz llkbahar, sonbahar, yeşılbahar, sarıbahar Bun- lardan ote bunlann tumune anlam yuk- leyen, o anlamın yağmuru guneşı bır başka bahar daha var Içımızdekı bahar.. 4 SEKA grevi herkesın zararıııa' • Baştarafı 1. Sayfada vurgulayan San, 1994 yılı butçesınde 19 mılyon 490 bın 500 lıra'a> olarak ongo- rulen ucretın 1995 yılı but- çesınde ongorulen 39 mıl- >on 805 bın 100 TL/ay uc- rete gore artış oranının yuz- de 105 olduğunu vurguladı San, bu hesaplamayı 1994 yılı sonunda gerçekle- şen fiılı kadroya gore kıdem tazmınatı dahıl fiılı aylık olarak belırtılen 24 mılyon 796 bın TL aylık ucretın 6 bın 800'den 6 bın 621 "e du- şen ışçı sayısı dıkkate alına- rak yaptıklannda, kışı başı- na duşen aylık ucretın 41 mılyon 849 bın 168 TL/ay olması gerektıgını ve bunun oftnı olarak yıllık yuzde 69 zîm demek olduğunu söyle- Aynı hesaplamayı norm kadro sayısına gore yaptık- lannda SEKA'nın 1995 but- çesıne göre kışı başına aylık gıydınlmış ucretın 45 mıl- yon 498 bın 085 TL' ay ol- duğunu belırten Genel Baş- kan San, yıllık zam oranı- nın ıse yuzde 83 5 olacağını kaydettı 1995 yılmda gerçekleşen fiılı malıyetıle 1995 yılı ıçın butçede ongorûlen kadro ve malıyete göre zam ısteyecek olduklannda bınncı altı ay- da yuzde 46, ıkmcı altı ayda vuzde 37 oranında zam ıste- melen gerektığını açıklayan MıthatSan, "1995yıhbutce- sindeki norm kadro sayısına göre butçede ongörülen üc- rete ulaşabümemiz içın bi- nnci altı ayda yuzde 50, ikin- ci alü ayda yüzde 44^ ora- nında zam talep etmemız ge- rekrvordu. Bu zammın yıllık mahyette mutlak değer ola- rak ıfadcsi ise vıizde 835'tir. 1994 bütçesi ıle 1995 butçesi arasındaki butçe rakamına göre ücret talep edecek olur- sak birinci alö ayda yüzde60, ikinci alü ayda yüzde 57 ora- nında zam talebınde bulun- mamız gerekirdL Bu da yıl- lık maliyete yüzde 105 ci\a- nnda yansır. Biz taslağımızda kıdem tazminab dahil birinci alü ayda yüzde 61, ikinci alü ay- da yüzde 36 zam istedik. Bu zam oranının yıllık maliyeti mudak değer olarak yuzde 89.98'dir. Yüzde 9O'"larda seyreden enflasyon karşısın- da istemış olduğumuz bu zammı hangı mantıkla afaki o'arak nitelendinyoıiar, biz de anlayabihniş degiliz" dı ve konuştu 1995 yılı Hazıran ayı so- nunda SEKA'da 261 memur, 1294 sözleşmelı personel, 6621 ışçı olmak uzere top- lam 8176 personelın çalıştı- ğını açıklayan Seluloz-tş Sendıkası Genel Başkanı San, "Ydlar itibanvla per- sonel dunımu uıcelendığin- de aşağıdaki tablodan da an- laşılacağı gibı sureklı* olarak işçi savısı duşurulmuş, SE- KA işçısı gunde 16 saat çalış- maya mahkûm edilmiştir"" dedı SEKA'nın 1995 yılı gay- nsafı satış hasılatının KDV hanç 25 tnlyon 762 mılyar lıra olarak programlandığını vurgulayan Mıthat San, "1995 yılı kâğrt-karton saüş programı 548 bin 404 tondur. Haziran ayı sonunda toplam 270 bin 991 ton kâgrt-karton saüşı yapdarak 8 trilyon 993 mily-ar lira hasılat etde edil- miştir'' dedı Açıklamasında SEKA'da- kı üretım faalıyetlennı de sı- ralayan Genel Başkan San, şunlan soyledı "1995 yüı kâğıt-karton uretimı progra- mı 550 bin ton olup, saüş için planlanan uretim ise 548 bin Saitşlar Kâgıt Karton Kağıt-Karton Ihracat Dığer Satışlar Tum Satışlar Personel (krçi) Sözleşmelı Memur Toplam Işçı Genel Top Ölçfi Oeğen Ton MıtyarTL MıtyarTL Mılyar TL MılyarTL 1992 Fiilı 471693 2158 215 367 0 2546 1993 Fiılı 360 964 2908 430 253 0 3 204 1994 Fiılı 462 096 7348 924 9 9880 9.261 Program 548 404 20 283 2 083 3 397 25 762 1995 6 ay sonu 270 991 8 269 724 3 1 1159 10109 Gerç 98 61 69 65 78 1991 1 751 68 1819 9156 10 975 1992 1 621 129 1 750 8 422 10172 1993 1 433 259 1 692 7 558 9 250 1994 1308 258 1566 6800 8 366 1995 1294 261 1555 6 621 8176 tondur. 1995 yıb Haziran ayı sonunda muesseselerimiz üretinüerini programlanna gore gerçeklestirmıstir. Ak- deniz'de yüzde 92, Aksu'da yuzde 95, Balıkesir'de yüzde 101, Çaycuma'da yüzde 96, Dalaman'da yuzde 112, tz- mit'te yüzde 101 ve Kasta- monu'da yüzde93 uretim he- deflerine ulaşılmışür. Bolu muessesesinde 1995 yılı için ikinci 5 mirvon metrekare SEK \ lif ve birinci 6 milyon metrekare SEKA lam fireo- mi programa konabnuş ohıp, 1995 vıb Haziran ayı so- nu uretimi 1482 bın metreka- re SEKA lif (programa göre yüzde 119) SEKA lam (prog- rama göre yuzde 73) olarak gerçekJeşmıştir. SEKA Bolu Lamineve Lif Levha Sanayii muessesesin- de 1995 Haziran sonu ıtiba- nyla 1 milyon 468 bin 334 metrekare SEKA lif, 6 mil- yon 264 bın 486 metrekare SEK\ lam saüşı vapılarak toplam 213 mıly ar hasılat el- de edilmiştir Programa gore gerçekleşme metrekare ola- rak yüzde 102, parasal ola- rak yüzde 78'dır. Diğer satış- laria bırlikte gayrisafi saüş hasılaü lOtrilyon 109 milyar hradır. Sanşlann programa gore gerçekleşme oranı mik- tar olarak yuzde 98.8. değer olarak yuzde 78. 5'dir. SE- KA'da 1995 Haziran sonu ıti- bany la kâğıt-karton stok se- viyesi 9 bin 271 ton olup, 1242 tonu yazı tabı kâğıdı idL 2 bin 407 tonu gazete kâğıdı, 227 tonu sargılık kâgıt 1492 to- nu kraft torba, 2 bin 701 to- nu oluklu mukavva kâğıdı, 806 tonu karton ve 396 tonu sigara kâğıdı ıdı. Ancak bu- gtin stoklar erihlmış. ydlık uretim muşteriler tarafın- dan talep edilmiş durumda- dır. Bir önccki aya göre toplam kâğrt-karton stok miktann- da 714 ton arüna olmuştur. Önceki yıllardaki toplam kâ- ğıt-karton stok miktarianna bakıldığında ise 1993 yılı Ha- ziran ayında 14 bin 589 ton, 1994'de ıse 20 bın 666 ton ol- muştur Şu anda daha da on- ce belirttıgımız gıbı stoklan bitmış bırçok urunlerde alı- cüar sıra beklemektedır. Sen- dikamız Seluloz-İş her dö- nem, ulke gerçeklermi, SE- K_A'nın geuşimıni, bilimsel verileri temel alarak uyesini enflasyona ezdirmeyecek. SEK-Vvı kâra geçirecek bır ücret dengesini kurumlasür- ma hedeflenmiş, kurumun her sorununu sonın olarak kabul edip SEKA'yla butun- leşmiştir." ABD'den Kıbrıs planı Çffler'e 'Brüksel'e git' • Baştarafı 1. Sayfada tıs" gazetesıne verdığı de- meçte, Türkıye ıle AB arasın- da 1 Ocak 1996'dagerçekleş- mesı ongörülen gümriık bır- lığı anlaşmasının AP'de go- ruşülmesının gecıkebıleceğı- nı soyledı AP'nın oncekı gun Stras- bourg'da yaptığı toplantıda, Turkıye'de hükumet kurma çalışmalan nedenıyledemok- ratık reformlann gecıkebıle- ceğı olasalığına karşı gûmruk bırlığının ertelenmesı konu- su gundeme getınldı Turkıye'nın gumrûk bırlı- ğıne geçışının 6 ay gıbı bır su- rev Ie ertelenmesımn, AB'nın 1996 yılında yapacağı ve Do- ğu Avrupa ulkelen ıle genış- leme uzennde duracağı hü- kumetlerarası konferansa Ankara'nın katılma olasılığı- nı onemlı ölçüde azaltacağı bıldınldı Dışışlen Bakanlı- ğı'nın yanı sıra AB'dekı üst düzey yetkılılenn de Başba- kan Tansu Çıller'ın, 3-4 ekım günlennde Bruksel'de yapı- lacak ozelleştırme konferan- sına katılarak yabancı ışa- damlanna mesajlar vermesı gerektığını vurguladıklan be- hrtıldı Başbakan Tansu Çıller, hü- kümet kurma çalışmalannı gerekçe göstererek Belçıka ve Ispanya'yı kapsayan ve Brüksel'dekı AB Komısyonu ust duzey yetkılılenyle de gö- ruşmeler ıçeren zıyaretlen ıp- tal ettığıru açıklamıştı Ancak, dıplomatık kay- naklar, Başbakan Tansu Çıl- ler'ın Ankara'dakı gelışmele- re gore bır gunlüğune de olsa Brüksel'e gıtmesı olasılığının gundemde olduğunu belırttı- ler H Baştarafı 1. Sayfada Rum basını, Başbakan Tansu Çilier'ın soyadiyla anılan ve varlığı Türkıye tarafından yaJanlanan bır "ÇiDer planı"nın bulunduğunu öne suruyor Çyprus Maıl gazetesı, yıne Rum yonetımındekı Sıgma Televızyonu'na dayanarak verdığı haberde, Çıller'ın planının şu unsurlardan oluştuğunu bıldırdı "Türkiye' > nin garantörlüğunun surmesi ve KKTC'ye, topraklann yuzde 20'sinin verilmesi koşuluvla ıkı ayn devlet kurulması ya da KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'uı ortaya attığı gibi gevşek bir federasyon kurulması.'' Kıbns konusunda "*iid yıl önce" yazdığı kıtabı Turkıye'de tanıtmak ve bazı konferanslar vermek ûzere Ankara'ya gelmesı beklenen eskı BM Kıbns Ozel Temsılcısı Gobbı'nın, Türkıye'den sonra Kıbns'a da gıdeccğı belırtıldı Kıbns'ta ıkı ayn devletın konfederal bır çatı altında kurulması ve Kıbns Türklenne yuzde 27 oranında toprak venlmesını öngoren ûnlü "Gobbı Plam"nı ortaya atan Arjantınlı emeklı dıplomatın bolgeyı zıyaretı, kendısıne ozel bır mısyon yüklendığı şekJınde de yorumlandı Yunanistan: Tek egemenlik Yunanistan Dışışlen Bakanı Karolos Papuryas da BM Genel Kurulu'nda dun > aptığı konuşmada, ulkesının temel dış polıtıka ılkesının "komşularla iyi geçinmek r olduğunu savunurken BM Genel Sekreten Butros Gaü'nın Kıbns konusunda Türkıye'ye baskı yapmasını ıstedı Papulyas, Türkıye'yı, Yunanıstan'ın karasulannı 12rrule çıkarmasını engellemeye çahşmak ve Kıbns sonınunu çözümsüzluğe surûklemekle suçladı Yunan Dışışlen Bakanı Papulyas, BM Genel Kurulu'ndakı konuşmasında, ulkesının Rum kesımı ıle bır asken doktnn ımzaladığı gerçeğını unutarak Kıbns'ın sılahlardan anndınlması önensını getırdı Yunanistan'm, genel sekretenn, Kıbns sorununa kalıcı çozum bulma çabalannı destekledığını savunan Papulyas, "Çozumun, Güvenlik Konsevı kararian doğrultusunda, iki- toplumlu ve ikı-bolgeli federasyon, tek uluslararası kimlik, tek egemenlik ve tek vatandaşiık" yonünde olmasını talep ettı Papulyas'm teyıt ettığı Yunan hûkumetının göruşlen. KKTÇ'mn adada azınlık statusûne düşmesı anlamına gelıyor Yunanlı bakan, konuşmasında, "işgafci kuvvetter" olarak tanımJadığı Türk Sılahlı Kuvvetlen adada bulunduğu surece çözum yolunda ılerleme sağlanamayacağını savundu OLAYLARIN ARDINDAKT GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada < - ikı yıldır ara venlen gu-, ven arttıncı onlemler paîce- < tıne ılışkın goruşmeler ye-î nıden başlatılsın - ABD onderlığınde Turk, ve Rum askerlerının de' ıçınde yer aldığı bır ulusla-î rarası guç oluşturulsun ; Türkıye, hatlan sağlam- oluşturulmuş karşı konul-' ması guç, ılkelı ve her hu- kumette bıçım değıştırme eğılımı gostermeyen bır Kıbns polıtıkası oluştura- bılseydı ABD'nın onderiık yapmasına gerek kalmak- sızın, daha koklu bır çozu- me doğru gıdılebılırdı ' Bır dığer onemlı ulusla- rarası konu Azerbaycan erken petrolunun nasıl ta— şınacağını belırlemek uze- re 4 ekımde Londra'da ya-, pılacak toplantı Petrolun Rus tankerlenyle mı yoksa. Turkıye'den geçecek bır boru hattıyla mı Batı'ya u- laştınlacağı sorusu, bu- toplantı sonrasında yanıt- lanabılır 4 ekımı, 9 ekımde Bakü ızleyecek Her ıkı toplantı- ya da Hazar petrolunun ta- şınmasıyla ılgılenen çoku- luslu şırketlerın temsılcıle- n katılacaklar Türkıye Pet- rollen Anonım Ortaklığı (T- PAO) da toplantıda hazır bulunacak Bu tur polrtıkalar, kamu- oyu onunde tartışılarak de- . ğıl, uzmanlann, ılgılı kuru-' • luş temsılcılerının yakla- şımlannın bır araya getınl- mesıyle oluşturulur Bugun gelınen noktada, pazarlığı ıyı goturduğumuzu soyle- mek guçtur Gelışmeler Orta Asya cumhunyetlenyle kardeş- lıkten başka bır şeyı payla- şamayacağımız bır nokta- ya doğru gıdıyor Sonuçta dış polrtıkanın onemlı sorunlannı ıç polrtı- kada propaganda malze- mesı yapmak ısteyen du- zeysız yaklaşımlann Turkı- ye'ye yararı olmadığı bır kez daha anlaşıldı mı bıle- mıyoruz Ancak layık olma- dığımız bır konumda oldu- ğumuzu çok ıyı bılıyoruz. Yukanda sayılan konulann dışında yabancılann ınsan haklanna ve demokrasıye ılışkın bır sorgulama ve de- netleme cephesıyle ulke- mızı kuşatmalan da dış ılış- kitenmızde bıze ovunute- cei^ bıf şey bırâkmıyor ••• Büyük • Baştarafı 1. Sayfada Rusya'da surmuşru Avru- pa'nın bırçok ulkesınden ye- şıl çevTecılenn katıldığı yûrü- vuş sırasında çeşıtli antı- nukleergostenleryapıldı 23 mayıs sabahı Avusturya'mn başkentı Vıvana'dakı Çın Konsolosluğu onüne gelen yürüyûşçuler, nukleer dene- melen protesto etmek ıçın konsolosluğun önunde her deneme ıçın sembolık olarak maytap patlattılar Partlayan fîşeklenn çıkardığı gürültû, konsolosluktakı Çınlılenn te- laşla pencerelere koşuşması- na neden oldu Bu eylemden kısa bır süre sonra da Çınlılenn nükleer denemelerden vazgeçtığı açıklandı Eylemlerden en sertı ıse Beyaz Rusya'nın Mınsk şeh- nnde gerçekleştınldı Fran- sa'nın Pasıfık'tekı nukleer denemelennı protesto eden e> lemcıler, kendılennı Fran- sız Konsolosluğu'nun kapı- lannazıncırledıler Santralın kapısına pankart asan eylem- cıler, daha sonra ıçen gırerek santralda çalışan ışçılerle ko- nuştu Bu evlem, Smolensk NukJeer Santralı 'na karşı ya- pılan ılk eylem olma özellığı- nı de taşıyor Siz neyi bekliyorsunuz? Çağlar, hükümet değil, banka kulisi yaptı ANKARA (Cumhunyet Bürosu) - DYP Bursa Mıllervekılı Cavıt Çağlar'm, Başba- kan Tansu Çiller ve CHP'lı bakanlarla yap- tığı ve CHP ıle yenıden koalısyon kurmak ıçın çalıştığı yorumlanna yol açan goruşme- lerde, "Bursa'da kurmayı planladığı banka için gerekli kararname n konusunda da kulıs yaptığı bıldınldı Çağlar, geçen hafta Ankara'da, Çıller, Baş- bakan Yardımcısı Hikmet Çetin ve Devlet Bakanı Onur Kumbaracıbaşı ıle görûştû Çağlar, gorûşmelerden sonra yaptığı açıkla- malarda, CHP nın Istanbul Emnıyet Müdu- ru Necdet Menzir'ın görevden alırunası ıs- ranndan vazgeçmesı gerektığını vurguladı GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTnRMA İLANI BATTALGAZİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1994/69 Tal Satılmasma karar venlen gaynmenkulûn cınsı, kıymetı, adedı ve evsafı Bır borçtan dolayı satılmasına karar venlen borçlunun I22'384hıssemalıkı bulunduğu taşınmaz, Malatya ılı Battalgazı ılçesı EskımalatyaKöyü, Ta- bakhane me\kıındekaınolup, tapununcılt 14, sayfa 1364, parsel 1364 sırasında kayıtlı olup, tamamı 45850 m2'dır Tapuda sulu tarla olarak gönınme- sıne rağmen üzenne dağınık vazıyette 6 adet ev ınşa edılmıştır Aynca 30 adet dut, 36 adet kavak ve 272 adet kayısı ağacı mevcuttur (1) no'lu e\ 165 m2 mesahalı, tek katlı, çatılı, 6 odalı, kerpıç bınadır (2) no'lu ev 170 m2 mesahalı, tek katlı, çatılı, 4 oda ve 1 ahırh, ıç ve dış toprak sıvalı bınadır (3) no'lu ev 192 m2 mesahalı, tek katlı, çatılı, 6 odalı, kerpıç bınadır (4) no'lu ev 115 m2 mesahalı, tek katlı, çatılı, 3 odalı, yığma tuğla, dış sıvasız, yenı bınadır (5) no'lu ev 99 m2 mesahalı tek katlı. çatılı, 3 odalı, yığma tuğla. dış sıvasız, yenı bınadır (6) no'lu ev 166 m2 mesahalı, tek katlı, çatılı, 4 odalı, ıç ve dış toprak sıvalı bınadır Tum evlerde elektnk ve su mevcuttur Arazının ağaçlar ve evlerle bırlikte toplam değen 4 314 264 750 -TL olup, borçlunun 122/384 hıssesı bu hısseye tekabül eden 1 370 677 863 - TLsı muhammen kıymetle satılığa çıkanlmıştır İMAR DURUMU: Taşınmazın ımar sahasında olduğu. ancak mevcut ımar planı dışında bulunduğu bıldınlmıştır Saüş şartlan: 1- Satış 7 11 1995 Salı gûnü saat 10 00'dan 10 30'a kadar Battalgazı Icra Müdürlüğü'nde açık arttırma suretıyle yapılacaktır Bu arttır- mada tahmın edılen kıymetm % 75'ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur Boyle bır bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdu bakı kalmak şartıyla 17 11 1995 Cuma gûnü aynı yer ve saatler arasında ıkmcı arttırmaya çıkanlacak- tır Bu arttırmada da bu mıktar elde edılememışse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdu saklı kalmak üzere arttırma ılanında göstenlen muddet sonun- da en çok arttırana ıhale edılecektır Şu kadar kı arttırma bedelının malın tahmın edılen kıymetının % 40'ını bulması ve satış ısteyenın alacağına ruçha- nı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebı duşecektır 2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıymetın % 20'sı mspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış peşın para ıledır, alıcı ıstedığınde 20 günü geçmemek uzere mehıl venlebılır Tellâlıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masrafla- n ıle KDV alıcıya aıttır Bınkmış vergıler satış bedelınden ödenır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılcnn (llgılıler tabırıne ırtıfak hakkı sahıplen de dahıldır), bu gaynmenkul üzenndekı haklannı hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanağı belgelerle on beş gun ıçınde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı halde haklan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefıllerı teklıf ettıklen bedel ıle son ıhale bedelı arasındaki farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklardır thale farkı ve temerrüt faızı, aynca hukme hacet kalmaksızm daıremızce tahsıl olunacak. bu fark, varsa öncelıkle temınat bedelınden aluıacaktır 5- Şartname, 26 9 1995 tanhınden ıtıbarcn herkesın görebılmesı ıçın daırede hazır ve açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır örneğı gondenlebılır 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve munderecahnı kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenlenn 1994/69 Tal sayılı dosya numarasıylamüdürluğümüze başvurmalan ılan olunur 18 9 1995Basın 43191