06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 EKİM 1995 PAZAR HABERLER frbakan: İktfdapı bize versinler • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Refah Partısı Genel Başkanı Necmettin Erbakan, hjçbır hükümet oluşumuna destek vermeyeceklenni yinelerken ülkenin doğum sancısı çekriğini \e bunun da RP iktidanrun ışaretı olduğunu söyledi. Hükümet bunalımının çözümü için ıktidann doğrudan partisine de\ redilmesinı öneren Erbakan, "Bu, taklitçılenn son dansıdir. Çok şükür, 50 yıl sonra bunlardan kurtuluyoruz" görüşünü dile getirdi. Erbakan, partısinin dün yapılan başkanlık dıvanının ardından düzenlediği basın toplantısında yıne. Türkiye'deki partilerin "Refah Partisı ve dığerleri" dıye ıkiye aynldığını söyledi. Buca Cezaevi Savcısı'na soruştıırma • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-Buca Cezaevi'nde 21 eylülde 3 tutuklunun yaşamını yitırdıği, 40 tutuklunun ve 15jandarmanin yaralandığı olaylarla ılgili olarak incelemelerinı sürdüren Adalet Bakaniığı Müsteşan Yusuf Kenan Doğan ıle yardımcısı lrfan Bacaksız, aralannda Buca Cezaevi Savcısı Yaşar Aslan'ın da bulunduğu 38 görevlı hakkında soruşturma açtı. Soruşturmayı yürüten bakanlık müfettışinın yaralılann ifadelerinı almaya başladıgı öğrenıldi. Müfettışın, yaralılann ifadelerinin tamamlanmasından sonra operasyona katılan tüm görevlilerin de bilgısine basvuracağı bıldirildi. Eğftim-Sen üyelerine sürgün • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eğitım-Sen Merkez Yönetım Kurulu'nca yapılan yazılı açıklama. Van, Aksaray, Mersin ve Tuncelı'de sendika üye ve yöneticilere hukuk dışı cezalar verilerek il dışma sürgün edildikleri kaydedildi. Açıklamada. 20 aralık 1994 tarihınde grevli-toplu sözleşmelı sendikal haklannı almak için bir gün iş bırakma eylemi yapan 45 sendika üyesıne kınama cezası verildiğı daha sonra da il içinde sürgün edildikleri anımsatılarak "Sendikal anlayışımız çerçevesınde etkinlikte bulunan üyelerimıze yapılan baskılar, verilen cezalar hukuk dışıdır ve hemen durdurulmalıdır" dendi. Hacı adayları kuratle belirtenecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanhklararası Hac Komisyonu'nca alınan karar uyannca, Diyanet Işleri Başkanlığı ve (A) Grusu Seyahat Acentalan organizasyonlan ile 1996 yılında hacca gidecek hacı adaylannın, kura ile belirleneceği bildinldi. Diyanet tşleri Başkanı Mehmet Nun Yılmaz yaptığı yazılı açıklamada, (A) Grusu Seyahat Acentalan organizasyonlan ile hacca gidecek yurttaşlann ön kayıtlannın 2-20 ekim tarihleri arasında il ve ilçe müftülükJerinde yapılacağını belirtti. Sendikayı pratesto • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Otel Lokanta Eğlence Yerleri tşçileri Sendikası'nda (OLEYİS) işten çıkanlan işçiler, sendikayı protesto eylemi yaptılar. Dün Ankara'daki sendika binasının önünde toplanan işçiler, 12 çalışanın, ekonomik şartlar gerekçe göstenlerek sendika tarafından kapı önüne konulduğunu, bunun sendikacılık ahlakıyla bağdaşmadığını söylediler. Sendıkada ücretlerin asgan ücretin bıraz üzerinde olduğunu vurgulayan işçiler, "Bızleri ışten çıkaran sendikacılan belki debize iyilik yaptıklan düşüncesiyle protesto edıyoruz"dedıler. Cumhurbaşkanı, Ege gezisinin ikinci gününde hükümet konusımdaki sessizliğini bozdu 4 Hakem miIleL, çözüm seçim' MERİH AK İZMİR - Cumhurbaşkanı Süleyman DemireL hükümette yaşanan sorunlara dikkat çekti ve bu sorunlann aşılması için erken seçim önerdi. Demirel. "Kimse birbirini anlamaz hale gelmişse çözüm tıakeme gitmektir. Hakem. millettir. Çözüm seçimdir" dedı. Demirel, hükümet sorununun sadece Türkiye'ye , özgü bir şey olmadığını belirterek "Binaenaleyh, biraz sabır" diye konustu. Demirel öncekı gün, hükümet sorunu ve grev ler konusunda takmdığı suskun tavnnı, gece katıldığı 'Ege Bölgesi Sanayi Odası'ıun (EBSO) 50. Yıl Etkink-rinde bozdu. Türkiye'nin 1923"te kurulmasıyla birlikte birçok sorunu aştığını belirten Demirel, bugünkü Türkiye'nin sorunlannın bulunduğunu; bunu. yadsımadığını dile getirdi. "Bu sorunlan küçümsemiyorum" diyen Demirel, Türkiye'de sistemin oturduğunu ve sorunlann aşıiacağını dile getirdi. Türkıye'nin demokrasiyle idare edileceğini de vurgulayan Demirel, hükümetin nasıl gidip, nasıl geleceğinın belli olduğunu söyledi. Koalisyonun zor bir iş olduğunu, ancak aynı başbakanla olmasa da DYP-CHP koalisyonunun dört yıl sürdüğünü anımsatan Demirel. aslında koalısyonlann ömrünün 18-20 ay olduğunu söyledi. "tnsan kendi kardeşiyle görüşürken bile sıkmalara düşüyor. Shasette sıkuınya düşmek zor değil, gayet kolaydır" diyen Demirel, 1946'dan bu yana karşı karşıya kalmış iki siyasi görüşün 1991 koalisyonuyla birlikte bir araya geldiğinı belirtti. Hakem millettir, millete gidilmefi Demirel bu koalisyonun en önemli sorununun da terör olduğunu belirterek "Terörie uğraşmak kolay iş degiL Türkiye'nin manız kaldığı terör meselesini kimse küçümsemesin. Göriindüğünden çok daha derin boyuüan olan ve gerçekten Türkiye Cumhurryeti devletine yönelmiş, Türkiye Cumhurheti devletinin sırtına saplanmış bir bıçaktır bu. Valnız bu bıçağın sapı başkalaruun clindcdir. Böyle bir mü'cadele yapıiırken senelerdir birbirine karşı mücadele yapmış iki partiyi yan yana getirmek çok büyük hadisedir" dedi Şu anda Turkıye'de dördüncü yılını doldurmuş bir Meclis bulunduğunu belirten Demirel. Türkiye'de 'biryerden sonra' Meclislen yenılemek gerektiğinı ve dört senenin de bunun için *iyi bir MKRO Mehterbaşmm öpücüğü... man Demirel dün 'kardeşleri'yle buluştu. kucaklaştı ve 10 yıl sonra 'Avrasya Türk BirliğFnin "moral güçlerden' biri olaca- ğı müjdesini verdi tzmir/Çeşme'deki Alünyunus Tesisleri'nin önü 'ana baba' günü gibiydi. Turgutlu Tarîhi Mehter Takum, söre' olduğunu söyledi. Demirel, "Ne ohır? Siyaset öyle enterasan bir iştir ki sizfaı hesaplamadığmız birtakım sıkınnlar gelir önünü/e, çö/eme/siniz. Onun için zaman zaman dört seneden bile evvel halka gidiJir ve halktan güç alınır. Eninde sonunda gideceksin. Birtakım şeyler anlaşılma/ hale gelmişse. insanlar birbirini anlamaz hale gelmişse ayn lisanı konuşup birbirini anlama/ hale geldiyse hakeme gitmek en doğrusudur. Hakem de millettir. Hakkın sahibi de odur. Kaide bu. Endişeye mahal yok. Hükümet, yenisi gelene kadar vardır. Devlet işinin başındadır Öyleyse hükümete lüzum mu yok? Hayır tabii ki var. Ama günlük çark döner, hayat yürür. Hükümet de çarkın çok önemli bir parçasıdır. Eğer anza helikopteringöriinınesi\le'gümbürdeıreye''basladı. Kan-ko- ca Demirellcr kalabalıgın içinde kayboldular. Mehteran başı 'babayT öpücüğe boğdu. Çeşitli Türk devlet ve topiulukiann- dan kattlımcılar. üçüncii kez buluşmalaruıda baba'nın deyi- miyle. kucaklasacakiar, ocak başlannda çay içecekler ve bir- birierinin vüzüne bakacakiar» olmuşsa çıkanlır, takılır o da çarkın içine dönmeye başlar. Bugün Türkiye*de devlet hükümetten ibaret değildir. Üniter devlet çoğulcudur. Hükümet bunalımı sadece bizim memlekette olan ve ilk defa olan bir şey değil. Koalisyon kurulmasu bozulması Uk olan bir şey değil. Binaenaleyh, biraz sabır" dedi. Grevier Konuşmasında grevlere de değinerek "Grev yapılacak kimseye zaran olmayacak. O zaman grevin yaptırun gücü olmaz kj" diyen Demırel, şunlan söyledi "Zarar verecek ki yapönm gücü olsun. Aman şu zarardan kurtulalım dcnsin. Grev rejimin kurumlanndan biridir. Grev sorun değil. Bir işyerinde çalışmaz insanlar ve haklannı ararlar. Kanuni haklandır. Demokrasinin nimetlerini kabul edip külfetlerine itiraz etmek olmaz. Bu külfeti kabul edeceksiniz. Yanhş olan şu olur: Bu ülkenin çahşanlan \anlış istikametlerc provoke edilirse. devletüı kanunlannı uygulama bakımından birtakım sıkınhlar içine girmişse ve devlet işlemiyor gibi birtakım manzaralar ortaya konmak isteniyorsa o, sokak olur. Böyle bir hak, kanunlarda yoktur. Böyle bir şey oünaması için Türkhe'nin çalışanlanna hitap ediyorum: Tahrikkre gelmeyin. Grev hakkınızı, o hak sınırları içinde kullanın. Dünva garip bir dümadır. Bazen rahatscdıklar olabilir. Bunlan milletçe hep beraber göğüslemek gerekir." Baykal: CHP'yi kimseye alet etmeyiz ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Peşpeşe ya- şanan 5 millevekilinin isti- fası ve kulislerde feshedı- len SHP'nin Murat Kara- yalçın lıderlığınde yeniden canlandınlacağı iddialan- nın dile getınlmesi, CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal' ın sert eleştınlerine he- def oldu. "Birileri üç gün daha başbakan olsun diye si>asi hayaünı çiğneyenlere yazıklar olsun" diyen Bay- kal, ıktıdar bağımlılığını eleştırirken, transfer paza- nna düşün mılletvekilleri- nin "fiyatmı" da gündeme getırdı. Kurultayda, Bay- kal'a karşı olanlann birbö- lümü, a>n bir parti kurul- masından. bir bölümü de partı içı muhalefetten ya- na. Karayalçm'ın, parti içi muhalefette kalma yanhsı olduğu belırtildi. Konya'nın Ereğli ilçe- sinde düzenlenen açıkhava mıtınginde seçım kampan- yasınj başlatan CHP liden Baykal. hükümet tartışma- lan öncesınde gündeme gelen millervekili transferi konusuna da değinerek. "CHP'de >olsuzluğa, riiş- vete, erdemsizliğe yer yok. Herkes yerini bu ilkeye gö- reseçsin. Bu ilkeyi gördük- ten sonra giden gitsin. ka- lan kalsın" dedi Baykal, şöyle konuştu: "Bir hükü- metin ne zaman desteğe ih- tiyacı olsa, birtakım millet- vekillerinin ulvi rahatsız- bklan ortaya çıkar, siyasi bunahma düşerier. Birile- ri, millervekili pazannda kimler >^r, kenarda köşede biri var mı diye ortaya çık- öğı zaman, 'bız vanz" diye atıhrlar. Flyatsorarlar; 'ka- ça', diye. Kuytuda fnnt ke- silir; akşam televizyonda >^kmır, halkıma hizmet veremıyorum' diye. Hal- kın, senin önünde merdi- ven gibi diz çöktüğün bu ik- tidara ihtryacı vok,senin ih- tiyacın var. Pazaruklarolur, azmlık hükümeti kunılur. Birileri üç gün daha başba- kan olsun diye siyasi haya- ünı çiğneyenlere vazıklar olsun. Eroin bağımlılığını biürdik. Şûndi de bir îkti- dar bağımhhğı çıktı. lkti- dar ortağı olacağız diye partinin onurunu satmaya kimsenin hakkı yok. 70 yıl- lık CHP'vi kimsenin ikti- dar hırsına alet etmeyiz." Meclis'te veııi döııeııı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM'nin yenı yasama yılı, Cumhurbaşkanı Süieyman Demirel in yapacağı açış konuşmasıyla bugün başiayacak. TBMM'nin yenı yasama dönemine başlaması nedenıyle bugün saat 14.00'de meclısteki Atatürk Arutı'na TBMM Başkanlık Divanı üyeleri, mıllervekilleri ve meclis çalışanlan tarafından çelenk konularak. saygı duruşunda bulunulacak. TBMM Genel Kurulu da. yann saat 15.00'de toplanacak. Cumhurbaşkanı Süieyman Demirel'in yeni yasama yılını açış konuşması yapacağı birleşim. Meclis TV'nın yanısıra TRT-1 "den canlı yayınlanacak. Demirel'in, yeni dönem için yapacağı konuşmayı hazırladığı bildirilırken. Hüsamettin Cindonıkda. bugün veya yann TBMM Başkanlığı görevinden ıstıfasına ılışkin dilekçeyi Meclis Başkanlığı'na sunacak. Olağanüstü bir gelişme olmaması durumunda, TBMM'nin önündeki ilk iş yeni başkanı seçmek olacak. Başbakan Tansu ÇiDer'in, DYP'deki muhalifleri de tatmin etmek için "şahüıler''grubundan Kastamonu Millervekili Münif İslamoğlu na TBMM Başkanlığı için sıcak bakabıleceği bildinldi. TBMM Başkanlığı ıçın DYP'de adı geçen adaylar arasında. Aydın Milletvekılı İsmet Sezgin, Konya Milletvekih VefaTanır. tzmır Milletvekılı Yıklınm Avcı, Bursa Milletvekih Mehmet Gazioğlu da yeralıyor. ANAP'tan da halen TBMM Başkanvekili olan Mustafa Kalemü'nm Meclis Başkanlığı'na aday olabileceği bildiriliyor. Cindoruk, konuttan taşınıyor ANKARA (AA) - TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, 4 yıldan beri ikamet ettigi Meclis Başkanlık Konuru'ndan taşınıyor. Cindoruk'un eş>aJannın bir bölümü, j . yeni evine görürüldü. Meclis Başkam Cindoruk, Çanka>a köşkii ile karşı karşıya bulunan konutundakj kişisel eşvalanru, dün akşamdan itibaren hizmetlilere toplatmaya başladı. Eşi Dilek Cindoruk'a ait çok değerli yağhboya tablolann yer aldığı resim koleksiyorıu da titiz bir biçimde ambalajlandı. TBMM Başkanlığı görevinden istifa edeceğini açıklayan Cindoruk. kişisel notlanyla kitaplannın paketlenmesine eşlik etti. TBMM Lojmanlan 9. sokak 18 numaralı eve yerleşecek olan Cindoruk çifdnin taşınma hazırtıklan sırasında. yardımcı personelin üzüntühı olduğu gözlendi. Tarkan Yağcı Şehit er toprağa verîldi İstanbul Haber Servisi - Maslak'ta bulunan İstanbul II Jandarma Alay Komutan- lığı'nda nöbet tutarken silah- lı saldırı sonucu şehit düşen Jandarma Er Tarkan Yağct (21), düzenlenen asken tö- renle toprağa venldi Tören- de gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Vali Kozakçıoğlu, faillerin yakanlandığı şeklin- deki haberlenn gerçeğı yan- sıtmadığını söyledi. Yağ- cı'nm cenazesı, Edırnekapı Şehitliğı 'nde toprağa verildı. Törende bir konuşma ya- pan tstanbul 11 Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Al- bay Baki Onuıiubaş, terör ör- gûtü milıtanlannın vıkanan beyinleriy le birer vatan hainı olduklannı belirterek şöyle konuştu: -Vatan uğruna şehit olan kahramanlanmız, yüce Türk millctinin kalbine yer- leşmiştir. Bizler Türk Silahh KuvveÖeri mensuplan ve gü- venlik güçleri olarak görevi- mizi yapmaya devam edece- ğiz. Şehit erimize Tann'dan rahmet, kederli ailesine. silah arkadaşlanna ve Türk mille- tine başsağlığı diliyorum." DİNÇ TAYANÇ Yalı Zorbası.. Kararlıyım, güzün güneşle yağmuru yarıştırdığı şu gününde, Boğaziçi'nde vapur gezıntisı yaparak ka- famı dinleyecegim... O "niyetle" biniyoaım vapura... Binmez olsaydımü! "Bunlann tümü vatan haini!!!" diye ünleniyoryanı- ma düşen "vatansever"(!) Tepkimı ölçmek istercesi- ne bana bakıp, tam gaz sürdürüyor lafını: "Tam güm- rûk biriiğine gıreceğımiz sırada bir greve gidip üre- timi durduruyortar... Söyie, bunlara vatan haini den- mez de ne denir?" "Çattık" diyorum içımden... Kafa dinlemek için Bo- ğaz vapurunu seçtiğime küfür ederek... Yol zorbam(!) bastınyor: "Söylesene, bunlar vatan haini değil mi?" PatlıyorumL "Grevdeki işçi sayısı üç yüz bini aşkın. Bunlann ai- leleri ortalama dört kışiden oluşsa, eder bir milyon iki yüz bin kışi... Kaç memur, emekçi işçileri destek- liyor dersin? Onlan da şöyle ortalama aile bireyi sa- yısıyla çarparsan, grevın kaçınılmazlığını destekle- yenferin sayısı on milyonu fazlasıyla aşar..." diyorum. Zorba, lafımı aözıma tıkryor... "Yağma yok... Jşçisı memuru fazla para alacak di- ye, ceremesini altmış milyon çekiyor... Bu memle- ket, bu yükü kaldıramaz... Bunun çiftçisi var, esnafı var. Onlann hakkını, işçıye memura yedirtmek vatan hainiiğidir..." "Baskın basanındır" niyetıne, bu kez ben ağzına tıkıyorum lafını... "Çiftçi dediğinezımık bile koklatılmadı. İnsanlar, yıl boyu tahaiannda seralannda yetiştirdikleri ürûnleri tüccann ınsafına terk edilince yollan domates tarta- sına döndûrdüler. Esnaf dediğine de yolunacak kaz gözüyle bakıldığından adamlann vergiden, sattıkla- n ürune her gün gelen 'keyfi' zamlardan siftah ede~ cek halleri kalmadı... Aileleriyle birlikte çiftçinin ve de esnafın yırmi milyonu aşacağını düşûndün mü hiç?" Zorba, Deli Dumrul gibi dellenıyor... "Butün bunlann ceremesini halkımız çekiyor... Va- tan hainleriü!" Eh, bendenizin soyunda da az "de//" olmadığın- dan, altta kalmıyorum... "Senin halk dediğının bir çırpıda otuz küsur mil- yonunu saydım. Hâlâ mı yetmedi? O halk dediğinin içinde emeklıler, dul ve yetimler de var... Onlara iki ya da üç ayda birkaç otuz para verildiğini bilmiyor musun? Sayılan şöyle bir on milyonu bulmaz m'o- la? Gittimi senin altmış milyonunun kıriv? Bunca ha- ine(!) vatan mı dayanırdı?" Zorbanın gözleri iyiden lyiye "beleniyor'"... "Vatan hainlenü! Vatan hainleriü!" diye avaztayıp "hükümetten çekilecekzaman grevzamanı mı? Ya, hukumetkurmayayanaşmayıp da 'erken seçim', 'he- men seçim' diye tutturanlan ne halt edeceksin?" di- yor üstüme abanmaya yettenerek... "De//" lakaplı dedelenmin ruhu içimde canlanrve- riyor!.. "Hükümetten çekilmek için bunca bekledikleri ha- ta. Hatta, asıl ihanet çekilmemiş olmalan! Çekilme- yip de 'silinseler' miydi? Hükümet kurmaya yanaş- mayanlara gelince, 'Hasta yatağında sevilir' lafını hiç mı duymadın? Sen, yıllar boyu; ne seni tutup koltu- ğuna oturtanı, ne her dediğine 'Eyvallah sultanım' deyip boyun eğen ortağınıÇ), ne 'sağcılıkta' senden aşagı kalmayan 'karşrtını'(7J, ne de 'diğer'/erin/ iple- yeceksin, sonra da başın sıkışınca 'ille de koltuğum- da kalayım' derdine düşüp, 'aman' diyeceksın... Ye- mezler... Gözünün yaşına bakmadan 'severler' ki, şaşarkalırsınü!" "Sen de vatan hainisin!!!"diyor zorba yerinden fır- layarak... "Aklınız fiknnız benım gibilenn yalılanmız- da, mal variığında, kazandığımız paracıklann kay- naklannda, kan-kocalanmızda, eş-dostumuza sağ- ladığımız imkânlardaü!" Vapur, Boğaz'ın "nadide" bir iskelesine yanaşıyor. Zorba "Vatan haınleri" diye ünlene ünlene inmeye davranıyor... Ardından seslenıyorum: "Ben kırk küsur milyonu- nu çıkartabildim. Ama, sizler gene de tedbirde ku- sur etmeyip kapınızı sağlam tutun; altmış milyonun dayanması yakındırü!" Ana fikir: Sıyaset mezarlığı çöplük gibıdir... Ana fikrin ana fikri: Çöplüğe atılan mal, ne denli güzel olursa olsun, çok kısa sürede tiksindirici bir ko- ku yaymaya mahkûmdur... Süresiz açlık grevi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Merkez Cezaevi'nde bulunan sıya- sı hükümlülerin başlattığı süresiz açlık grevi sürüyor. Cezaevf nde bulunan si- yasi hükümlüler, yaptıkla- n yazıiı açıklamada Buca Cezaevi'ndeki katlıamı gerçekleştırenlen protesto etmek amacıyla. böyle bir eyleme gittıklenni söyledi- ler. Açıklamada, şu görüs- lere yerverildi: - Sürgün pofitikasına son verilsin. - Tedavisı sürenlerin sevkleri yapılmasm. - Çift ketepça uyguiama- sının kaldınkın. - Ziyaretçilere çift kart uygulamasına son verilsin. - Ayn bir siyasi bayanlar koğuşu açılsın. Mumcu suikastını arastıran savcımn esi: Şüphelenseydim otopsi isterdimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz yazan Uğiır Mumcu'nun öldürülmesi olayını araştmrken 3 ay önce evinde ölü bulunan Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) savcısı Kemal Ayhan'ın eşi Sühevla Ayhaa eşinin ölümünün "şüpheH olmadığını" açıkladı. Süheyla Ayhan, yazanmızın eşi Güldal Mumcu'nun, savcı Kemal Ayhan'a "otopsi yapılmamasım, bağışlanamaz bir kusur" olarak nitelendırmesi üzerine yaptığı açıklamada, "Ben şüphelenseydim, otopsi isterdim. Kaip yetmeziiğinden vefat ettiğine inanıvorum" dedı. Eşının "evde ölü bulunmasının" basın tarafından "yanlış yorumlandığınr ileri süren Ayhan, şunlan söyledi: "Eşimin ölümünden 15 dakika önce, kendisi ile telcfonla konuştum. Ben şüphelenseydim, otopsi isterdim. Kalp yetmezliği vardı. Defalarca acımın tazelenmesinden üzüntü duyuyorum. 10 dakika evveline kadar da oğlum yanında idi. Çok kısa süre içinde eşimle konuştum. 5-10 dakika içinde, ne olabilir ki? Zaten nefes darlığı vardı. Kalp yetmeziiğinden vefat ettiğine ben inanıvorum. Oğlum da, babasının gripal durumu olduğunu söylemiştL Eşim çok dtirüst bir insandı. Yan ve taraf tutmadan, gerçeklerin üzerine gideceğini de biliyorum. Eceliyle ÖMİL-' Yazanmız Uğur Mumcu'nun ölümünün ardından. Mumcu suikasttnı soruşturmakla görevlendinlen savcı Ulkü Coşkun'un görevinin değiştirilmesinin ardından cinayeti araştırma görevi DGM savcısı Kemal Ayhan'a verilmişti. Suikastı sonışturan Ayhan'ın, 26 Haziran 1995 tarihinde evinde ölü bulunmasından sonra, Ankara DGM Başsavcılığı'na ba§vuran Güldal Mumcu, soruşturma dosyasının hangi tarihte, hangi savcıya verildiği konusunda bilgi istemişti. Güldal Mumcu, DGM'ye verdığı başvuru dilekçesinde, Mumcu suikastını sonışturan savcının ölümünde "ölüm sebebini tıbben ve hukuken tam tartışmasız olarak ortaya koyacak otopsinin yapılmamasım, yetkililerin bağışlanamaz bir kusunı" olarak nıtelendırmişti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle