28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKİM 1995 PAZAR CUNIHURİYET SAYFA 13 VAZIYET KIM KIME DUM DUMA BEHÎÇ AK Denîz SOM Tefe0.2115128565MtK 0.2115139698 Atatürkheykettningözleribağlanacak K uşadası'nın CHP'li Belediye Başkanı Engin Berberoğlu, Türkiye'nin en büyük Atatürk anıtını yaptınyormuş... llçeye egemen ve denize karşı bir tepeye ko- nacak anıt geceteri lazerle ışıklandın- lacakmış... Açılışıda büyükbir olasılık- la 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda yapıtacakmış... Anlaşılan görkemli bir anıt olacak... Ne ki Atatürkçü Düşünce Dernekle- rinin de desteklediği çevreciler anıt açıldıktan sonra Atatürk heykelinin gözlerini bağlamayı planlıyormuş... Atatürkçülerden, Atatürk heykeline karşı eylem mi? "Hayır" diyorlar "Atatürkçü söylemi kullanarak O'na ve düşüncesine say- gısızlıktan başka bir şey icra etmeyen Berberoğlu'nakarşı eylem olacak bu." Amaçlan, CHP'li bir başkanın elinde Kuşadası'nın içine düştüğü durumun Atatürk tarafından görülmemesi! Eski başkan Lûtfi Suyolcu'nun öl- dürülmesi üzerine dikkatlerin çevrildi- ği Kuşadası'nda, Berberoğlu'nun adı ülkücü mafyanın rant kavgasıyla bir- likte anılır olmuştu... Berberoğlu'na yönelik son tepkinin nedeni ise, Yeniköy Madentepe mev- kiinde belediyeninçöp depolamatesi- si kurmak istemesi... Yeniköy, orman ve zeytinlikler ara- sında bir köy... Köy halkı gerek çevre- ci eylemlerte gerekse yasal yollarla "çöp tesisi"ni durdurmak istiyor. Mahkemeye yaptıklan başvuru so- nucu, hazırlanan bilirkişiraporudaköy halkına hak veriyor. Berberoğlu isefikrindencaymış de- ğil. Atatürkçü Düşünce Derneklerinin "Atatürk Yolu üzerinde çöplük yapılı- SESSİZ SEDASIZ yor" propagandasına kanıp, hiç dü- şünmeden tepki gösterdiği kantsında ve "BüyükAtatürk böyle bir tesisi gör- se çok memnun olurdu" demekten kendini alamıyor. Berberoğlu, Atatürk'ün adınt andık- ça daAtatürkçü DüşünceDemeği üye- leri ve Atatürkçü düşünceden yana olanlar hop oturup hop kalkıyor... Kuşadası'nın CHP'li bir başkanın elindenehalegeldiğini görmesiniiste- medikleri için de Atatürk heykelinin gözlerini bağlamaya karatiılar... Çöp tesisine gelince... Berberoğ- lu'nun iddiaettiğigibi kimsetesisekar- şıdeğil... "Kurulsun" diyorlar. Amabaş- kayerde... Başkayeryoksa, önceki projede ol- duğu gibi, tapusu Tansu Çiller'in ve- kilharcı Suna Pelister'in üzerinde gö- rülen "Çiller Çiftliği"nin yanında! Ortaköy-Yalova A damlar, Ortaköy Meydanı'ndaki konser nedeniyle Ortaköy Camisi'nde namaz kılamadıklannı söyleyerek ortalığı dağıtıyor, kavga çıkartıyor... Polis konseri yanda kesiyor. Adamlar, Yalova'da Gaziosmanpaşa Camisi'nden 300 metre ötedeki 40 konutluk Öğretmen Bloklan'nın damına hat çekip hoparlörden beş vakit ezan yayını yapıyor... Vatandaş sabah uyuyamryor, akşam iki satır okuyamıyor. Kaymakam eskisi Yalova Valiltği, şikâyetleri inceletmek için Müftülüğü görevlendiriyor. Müftülük, evlerin kapısını çalıp, "Şikâyetçi misiniz?" diye soruyor... Hele bir şikâyetçi olan çıksın! Ertesi gün kaptsında polisi bulacağını biliyor... Türkiye'de şerait oyunu artık açıktaoynanıyor... Mert Ali Başartr'dan SÖZDEYİŞÜER Devleti karakola düşürerek sicilini tamamen bozmaym. Ekonomi protesûrüÇitter, ekonomiyi ne kadar biliyor? oğru Yolun Genel Başkanı Tansu Çifler, "ekonomiden sorumlu başbakan yardımcı- lığı girişsınavı" için ANAP Ge- nel Başkanı MesutYılmaz'a sormuş- tu: -Kamuçalışanlannın ücretlerinde ne kadar artış öngörüyorsunuz, sözleş- melerin ekonomikdengeleri nasıl etki- leyeceğini düşünüyorsunuz? Yılmazda, "Ben sizin öğrenciniz de- L Cihan Demirci 'den A F O R Î Z M A L A R TV'lerde özel yaşama öylesine girildi ki bu aıada *ÖZER YAŞAMLAR" kaynar oldu hep! ğilim" diyerek kestirip atmış, hükümet ortaklığı yatmıştı! Çiller'in ve Yılmaz'ın ekonomi "bil- gi"lerinin ne olduğu en iyi halk biliyor! Prof.Aydın Aybay ise, yabancı bir ekonomi dergisininyaptığı anketin so- nucunu hatınatıyor: "1984 yılında OECD ülkelerinden dört maliye bakanma, dört büyük şir- ket yöneticisine, Oxford Üniversite- si'nin dört öğrencisine ve tngiitere'de çalışan dört çöpçüye bazı sorular so- rulmuş. -1984 yılında 1 sterlin 1.20 ABD do- lan ediyor, sizce1995'tenekadarolur? Ankete katılan gruplann üçü '1 do- lann altında', çöpçüler ise '1.60 dolar 1 demiş. 1995'te gerçekleşen rakam 1.58 ol- muş... -1984'te varili 29 ABD Doian olan petrol, 1995'te kaç dolar olur? Ankete katılan gruplann üçü 40 do- lar civannda tahmin yapmış, çöpçüler 17 dolar olacağını söylemiş. En yakın rakamı çöpçüler bulmuş. Ötekisorulardadaçöpçülerin başa- nlı olduğu görülmüş. Çöpçülerin bağlı olduğu sendika da 'Maliye Bakanı, bir sürü uzmana danı- şacağına, önce sokaktaki çöpçülerin sesine kulak versin' demiş..." Tansu Çiller ekonomi profesörüy- müş... ÇokbiliyorsaIktisatFakültesi'ne de- kan olsun! Türkiye'ninprofesöredeğilçöpçü bir başbakana ihtiyacı var... Belediyeye düşmemekiçinkomşular arası dayanışma adıköy'de bir apartman... Ust K dairede oturanlartuvalette ta- dilat yaptınrken kendi tabanı, l dolayısıyla alt komşusunun tavanı delıniyor... Olacak iş değil ama aynen vaki! Tavandan kopan parçalar, yaşlı ka- dının rezervuann, klozetini, lavabosu- nu kınyor... Kadıncağız, yöneticidenyardım isti- yor... Yönetici Ruhsar Ozmen, zara- nn karşılanması için noteren tespit yaptırmayı düşünürken, konunun be- lediyeyi ilgilendirdiği anlaşılıyor ve bir dilekceyle Kadıköy Beledıyesi'ne du- rum iletiliyor. Gelip durumu saptayacaklar... Bir gün, iki gün, üç gün geçiyor, ne gelen var, ne giden. Yaşlı kaclın kom- şulann tuvaletıni kullanıyor... Ruhsar Özmen, belediyeye telefon ediyor, ilgili mühendisi bağlryorlar: -Beyfendi, gelip tespit yapılacaktı... -Efendim siz niye merak ediyorsu- nuz? Oraya yazdırmıssınız. Bugün de gelir, yann dagelir, haftayadagelir, bir ay sonra dagelir... Ruhsar Özmen, "Siz bu kafada ol- duktan sonra bu belediyeden iş çık- maz" diyerek teletonu kapatıyor... Bu arada üst kattaki komşu, yaşlı kadının uğradığı zaran kendiliğinden karşılıyor... Apartmandakiler, Kadıköy Beledıyesi'ne işleri düşmesin diye ar- tık aralarında müthiş bir dayanışma gösteriyor! Koalisyonlar boznlunea garanti belgesi ile tamir ettirilentez mi? Türkiye'den Rvustralya'va, karanlıktan aydmlığa umeli Hisan'nda Genco Er- kal'ın "İnsanlanm" oyununa gitmtşti Dr. Zernıan Akarsu .. Doktor eşıyle birlikte otomo- bilini hisann önündeki alana park edi- yordu ki, yanınagelen biri, oyunu izle- yip iztemeyeceğinı sordu. Evet, deyin- ce 100 bin lira park ücreti istedi. Para- yı vermeyip otomobilini bıraksa, oyun çıkışında karşılaşacağı zarar 100 bin li- ranın üzerinde olabilirdi! Karşısındaki zorbaya para ödemeyi de kabullene- miyordu... Direksiyonu çevirdi, 500 metre ötede bir park yeri buldu... Yürüyerek geri geldiğinde hisann önünde boş parkyeri kalmadığını gör- dü. Gişedekine sorduğunda, park ye- rininin birileritarafından ele geçirildiği- ni ve şikâyetlere karşın bir şey yapıla- madığını öğrendi. İçeri girdiğinde, pek çok kişi 100 bin lira park parası vermek zorunda kaldı- ğını anlatıp dertleniyordu. Akarsu, bu teslimiyetçiliğe sinirlen- miştr. "Burası Istanbul'un ücra bir köşesi değil, sürekli konser ve oyunlann dü- zenlendiği Boğaz'ın orta yeri. Yani bu durumun bilinmemesi olası değil. Bu durumda, bu işlerden sorumlu bazı resmi görevlilerin hasılattan pay aldığı gün gibi aşikâr... Bu çok mu ilginç? Hayır! Ülkede çok daha büyük acı ve bü- yüksorunlarvar. Amasusup oturmak- tansa derdimi paylaşmak istedim. Ben, bir türlü bu bozuk düzene alı- şamadım, alışmak da istemiyorum. Olay, 100bin lira değil, bir şey yapa- mamak. Yoksa benim duaımum çok iyi, 100 bin lirayı rahatlıkla verebilirim. Ama ondan sonra içeride Nâzım Hik- met'in şiirlerini gözlerim dolarak coş- kuyla izleyebilir miydim? Genelde denildiği gibi, benmi düzel- teceğim bunları, takmayayım kafama. Olmuyor! Kokuşmuşluğun, üçkâğıdın, haksızlığın varlığını bilmek başımıza getmese de beni rahatsız ediyor. Za- ten, bozukdüzenintüm iğrençlikleride bizi rahatsız etmeyecekse kendimize insan dryebilir miyiz?" Akarsu Ailesi, bir ay kadar sonra ar- tık bu tür iğrençliklerle karşılaşmaya- cak... Avustralya'ya yerieşiyoriar... Geride kalanlarla çıkacak aydınlığa karanlıklar! Bip Alman genci Seydişehip'de kayıplara karıştı ürkiye'detatilyapan25yaşın- dençıktı...Uçakbiletivepasaportunu çantasını otomobilde bırakmıştı. He- dakiAlman BemdRinke, An- evde bırakmıştı... Birkaç saate kadar sabıyanm yamalak Ingilizce konuşan taiya'dan Seydişehir'e gel- dönecekti. Amadönmedi... kırmızı gömlekve kot pantolonluTürt Hava karanp da Bemd Rinke dön-mişti. Almanya'da çglışırken ailesiyle.tanışmışVeli Ünsal'a konukolmuştu. Ünsal Ailesi'ninçocuk- lanyla Malatya'ya gitmiş, oradan Gö- reme'yegeçmişvetekrarSeydişehir'e dönmüştü. Uzun san saçlı. epeyce uzun boylu, mavi gözlü, "kız gibi" ama cinsel sap- mast olmayan bir delikanlıydı. Olduk- ça kısa bir pantolon ve tişort giyiyor- du. Uyuşturucu alışkanlığı da yoktu. 1 Eylül akşamı Seydişehir'den ayrı- lacakve 2 Eylül'de uçaklaülkesine dö- necekti. 1 Eylül günü öğle saatlerinde ilçenin pazannda dolaşmak üzere ev- meyince Veli Ünsal Emniyet'e gitti... Acaba bir olaya kanşmış, gözaltına mı alınmıştı? Polisler, olayın üzerinde pekdurma- dı bile... Ertesi gün sağa sola koşuşturmaya başladı Veli Ünsal... Şeydisehir küçük yerdi, gören olmalıydı. Vardı da... Caddede, Seydişehir'de tanınmayan iki kişiyle, plakasını bile- medikleri bir otomobilde görülmüştü. Türk olduğu sanılan biri otomobilden inipgitmişdiğeriyle pideciye girmişti... Bemd Rinke, pideciye girerken sırt kırmızı gömlek ve kot pantolonlu Türk ödemiş ye onunla birlikte tekrar oto- mobile binmişti. Bir daha da gören olmamtşti... Veli Ünsal Savcılığa da başyurdu... Daha sonra Bernd Rinke'nin ailesi Seydişehir'e geldi... Alman aile Emni- yet'in ilgisizlığinden yakınarak geri döndü... DevreyeAlman Dışişleri Bakanhğı da girdi... Ama nafile... Bernd Rinke'nin izine rastlanamadı... Türkiye, "turizm cenneti"nden "tu- rizm cehennemi"ne doğru mu sürük- leniyordu? ÇİZGtLtK KÂMtL MASARACI H A R B İ SEMtH POROY GADDAR DAVTJT NVRt KURTCEBE ...KfM Bü OZBL. <3AZ/ UŞOtCt-AOSA... HERMESSAZI SOLUYACAK... BULUT BEBEK NVRAYÇÎFTÇİ MIRMIRLAR UĞUR DVRAK YA^AS»N!AUMtT BEBEK y N6 6İZ6 ZÎYAFET 11... YAV 8U &ASI NE O&JR ADAM! Ü \ p \\U\\ TARİHTE BUGUN 1 Ekim NÜRNBERG OURUŞMALARIBÎ7TL 1846'OA BUGUN, NÜ8NBER6 OUHUŞlAALAfil SCW4 EftOl. K.tHİNiA SAVAŞl SOUWM,Ü ASUÜUSLAR AgASt SAVAŞ KURALlARINi HIÇB SAYA&U: işJ 6AL eTTİKlEKİ ÜU^BL£kiU SİVİL HALKIHA VE ALMAN- YA'DAKİ YAHUDİL£H.'E KA2ŞI CANİCEUY&UlAMALARl NEDEUtYlS YAOGJLAMAk İSrEMİ$l£££>İ. A.gP-, İH6ÎL- mR£,S.S.C.B. YEHZAHSA'DAN SieefZ yARG^,MAH- KEMB KUBULUM OWŞrU£PU. PüfUSÇMAlAepA , SAHHC LARlH ÇOĞU, ASKBR CLDUKLACU İÇİU ALDtKLABI EMİHLEJ2İ UYISULADltCLAKIMl SÖYLÜYOfZLA£Pl. HUKU- KJ iBMeuee ZAY/FT/ AMA, VARGIÇLAR,SAZI FİIM- DeÜL GÖS7E/2£££K SOUUC/t GİTTil£g. ON&£ UAKKtHDA ÖUİM',DİS&1£& İÇİH OE ÇBÇİTLİ CEZALfiRJ VBRİU>İ.6OERİH6 SU AKAM INTİHAK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle