05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetment: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet Çetinkava# Yazıışleri Mudürlen. fbrahim Vüdız, DinçTayanç (Sorum- lu), • Haber Merkezı Müdüru Hakan Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat YalçınÇakır • Ekopomı Büknt Kızanlık • Radyo-TV L'ygar Eremektar • Kultür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yüeelman • Yurt Haberler. Vlehmet Saraç • Makaleler Sami Karaören 0 Çe\ın Seyfetlin Turhan # Düzcltmc. Abdullah Vazıcı Yayın Kurulu llhan Selçuk (Baskan), Orhan Erinç, Oktay Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı. Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız. Orhan Bursalı, \1uslafa Balbay. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay # Haber Mıidurû Doğan Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020(7hat), Faks-4195027 #lzmır Temsılcısı SerdarKızık, H. Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tcl 4411220, Faks: 4419117 • Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inonu Cd 119 S. No I Kat:l, Tel 3522550. Faks 3522570 Müessese Muduıu ErotErkut#Koordınator 4hmetKonılsan9Muhasebe BületıtVener • tdare Hüsevin Gürer # Işletme- Önder Çeük • Bılgı-lşiem. Nail tnal • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiler 9 Reklam Reha Ijitman •Halkla llışkıler Nurten Berksoy Yayımlayan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm \c Ya>ıncıhk \ Ş Tûrkocajı cad 3 9 4 1 Cağaloğlu 3 4 3 3 4 Ist P K 2 4 6 Istanbtıl Tel 10 212ı 512 0 5 0 5 (20 hal) Faks ( 0 212) 513 8 5 9> 6OCAK1995 lmsak:5.50 Güneş: 7.21 Öğle: 12.14 Ikındı: 14.36 Akşam. 16.57 Yatsr 18.23 Gürültüyü pfjamalı protesto • Çeviri Servisi - Heathrow Havaalanı, Londra'nın ikinci büyük hava ulaşım merkezi. Yeni de değil. En azından 35- 40 yıldır hızmet veriyor. Ama buraya inen ve buradan kalkış yapan uçaklann gürültüsüne gösterilen tepki oldukca yeni. Yaklaşık yanm milyon insanın yoğun biçimde yerleştiği bölge ûzerinden geçen uçaklann, özellikle iniş-kalkış sırasındaki aşın gürültüierini protesto içın yüksek mahkeme önûnde pijamalanyla toplanan insanlar, şikâyetlerini yargıçlara ilettiler. Sabahın saat 4'ünde başlayan gürültüden en çok rahatsız oianlann çocuklar oldugunu -da özellikle vurguladılar. Uzay Heparı'nın oğlu oMu İstanbul Haber Servisi - Özellikle Sezen Aksu ıcin yaptığı bestelenyle tanınan ve geçen yıl geçırdıği bir motosıklet kazasında, 25 yaşında yaşamını kaybeden mûzisyen Uzay Hepan'nın eşi Zeynep Tunuslu dün "anne" oldu. Ûnlü modacı Tunuslu, Uzay Hepan'yla yaptığı evlilikten kısa bir süre sonra eşini kaybetmiş, Hepan'nın ölümle sonuçlanan motosiklet kazasından önce de Tunuslu'nun hamile olduğu açıklanmıştı. Tunuslu'nun dün Amerikan Hastanesi'ne yatınldıktan sonra doğum yaptığı ve oğlu olduğu öğrenildi. İki uluslararası fuar • Haber Merkezi - İnşaat'95 9. İstanbul Uluslararası Yapı ve tnşaat Malzemelen Endüstriyel Fuan 12Ocak 1995 günü saat 12.00'de Hılton Exhibitıon Center'da açılacak. Türkiye'de konusu ile gerçek uluslararası nitelikte tek ihtisas fuan olan tnşaat'95,12-15ocak tarihlen arasmda her gün 12.00-20.00, pazar günü 12.00-18.00 saatleri arasmda gezilebilecek. MP talihlileri paralarmı aMı • ANKARA (AA) - Milli Piyango'nun yılbaşı özel çekılişinde en büyük ikramiye olan 55 mılyann üçüncü ortağı iki kardeş ile ikinci büyük ikramiye olan 25 mılyann üçüncü talihlisi, banka mudürlen aracılığıyla paralannı aldılar. Mersın'in Erdemli ilçesinde, 6836248 numaralı çeyrek biletıne 55 milyar lira isabet eden ve 13 milyar 750 milyon lira ikramiye kazanan iki kardeş, paralannı Türkıye Iş Bankası Erdemli Şubesı Müdürü Ali Zirek aracılığıyla aldı. Yılbaşı çekılişinin ikinci büyük ikramiyesi olan 25 milyann üçüncü talihlisi de 6 milyar 250 milyon lirasını banka müdürü aracılığıyla aldı. 6452324 numaralı biletıne isabet eden ve Gaziantep'te serbest olarak çalıştığı belirtılen 28 yaşındaki talihlinin parasını, Toprakbank Gaziantep Şube Müdür Yardımcısı Ahmet Bozkurt aldı. Sekste en faal' ulus Fransızlar • NEWYORK(AA)- Playboy dergisinın yaptığı uluslararası bir araştırma, seks konusunda en aktif ulusun Fransızlar oldugunu ortaya koydu. Playboy, 11 ülkedeki 6 bin okurdan alınan cevaplara dayanılarak yapılan araştırmanın, Macarlann halka açık yerlerde 'her şeyi yapabılecek biriyle' sevişmekten, Amenkalılann ise oral seksten hoşlandıklannı ortaya koyduğunu bildirdı. NükleersantrahsevdirmeyanşıEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'yla TUSİAD'ın 'nükleerci' yaklaşımma çevreci kuruluşlar tepki gösteriyor ÜMtTOTAN tZMİR- Enerji ve Tabıı Kaynaklar Bakanlığı. Akkuyu yöresındeki bele- diye başkanlan ve çevre kuruluşlannı nükleer santral konusunda "ikna"ya çalışıyor. Bakanlık, nükleer enerjinin temiz, masrafsız ve gerekli olduğu gö- rüşünde dıreniyor. Türkiye Sanayici ve işadamlan Der- neği'nin (TÜSİAD) "nükleerci yakla- şım" içeren enerji raporunun kamu- oyuna sunulmasının ardından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da hare- kete geçti. Akkuyu yöresındeki bele- diye başkanlan ve çevreci örgüt tem- silcilerinin Ankara'ya giderek yetkili- lerle görüşmesi ve sürdürülen "Bölge- mize nükleer santral istemiyoruz"" faks eylemine, bakanlık, "Nükİeer santral iyidir" karşılığı verdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı adına Genel Müdür Yardımcısı Meh- met Koyuncu'nun imzasıyla yöre be- lediye başkanlan ve anti-nükleerci ör- gütlere göndenlen yazıda nükleersant- ralın "nimetieri" anlatıldı. Üç tarafı denizle çevrili, güneş ve rüzgâr gıbı alternatıf enerji kaynaklan bakımm- dan zengin Türkiye'nın neredeyse "enerji fakiri" gıbi göstenldiği açıkla- mada, termık santrallann doğayı ne ka- dar çok kirlettıği vurgulanıp nükleer santral önerildi. Bakanlık yaklaşımın- da şu görüşlere yer venldı: "Nükleer enerji santrallanndan üre- tüen enerjinin birinı maliyeti, fosil ya- kıta dayalı santrallardan üretilen ener- jinin birimmalivetindendahaucuzdur. Nükleer enerji santrallan hava kirlili- ğinin ve iklim degişikliğinin azaltılma- sı yönünden de u>gundur. Fosil yakıt- lara dayalı termik santrallarda önlem alınmadığı takdirde görülebilen önem- K kirieticiierden kükürt. azotlu bileşik- ler ve partikül maddeler, nükleer sant- rallarda sbt konusu değildir. Nükleer santrallann sebep olduğu radyasyon do/u. doğal çe\re radyasyonu yanmda yok sayılabilecek kadar azdır. Güven- Hk önlemlerine uyularak inşa edildik- leri >e işletildikleri takdirde, nükleer santrallarda herhangi bir smntı \eya kaza olması ihtimali çok zayıftır. Nük- leer aüklar ise gelişen teknoktjilerle ve uygun depotama sistemleriyle çevreye •Bakanlık: Nükleer enerji santrallanndan üretilen enerjinin birim maliyeti, fosil yakıta dayalı santrallardan üretilen enerjinin birim maliyetinden daha ucuzdur. •Yeşil Ekran editörü Öztürk: TÜSİAD enerji raporunu hazırlarken dünya gerçeklerinden uzak hareket etti. Bakanlık yaklaşımı da bilimsellikten uzak. zarar vermeyecek duruma getirilebil- mektedir." Bakanlık yaklaşımında bınm malı- yet hesaplan yapılırken, nükleer atık- İann depolanmasıyla ilgiii çok büyük masraflar gözardı edilirken. çöplerine bile güvenli bir ortam sağlayamayan. çöp dağlan patlayan, insanlar ölen Türkiye'de nükleer santrallarla ilgilı güvenlığin nasıl sağlanabileceğinden söz edilmiyor. 'Türkiye Idmsenin çifüiği T g TUSİAD'ın hazırlattığı enerji rapo- runda nükleer santrala gereksınım du- yulduğu yaklaşımmın ön plana çıkma- sı ve bakanlığın yaptığı açıklama, çev- reci kuruluşlann tepkisıni çekti. Dün- ya Dostlan Denıeği'nce yapılan açık- lamada Türkıye'nin kimsenin çiftliğı olmadığı belirtilirken. Silifke'deki çev- reci kuruluşlar. medyanın nükleer santrallaradestek verdığını önü sürdü- ler. Dünya Dostlan Derneği Sekreteri Nesrin Tfanur, TUSİAD'ın enerji ra- poru ve bakanlık yaklaşımıyla ilgili, "Ciddiye alınacak yanlan yok^dedi. Nesnn Timurgörüşlennı şöyle sürdür- dü. "Teknokrat, bürokrat ve sanayki- ler, ülkemizi bir nükleer çöplük haline getirmek üzere kollannı sıvadılar ve nükker santrala ne kadar gereksinimi- miz oldugunu kanıtlamak için birbir- leriy le > arışıyoriar. Kimisi iki y ıldır, her gün ileride gereksinim duyıılacağı \ ar- sayüan rakamı arttırarak değiştiriyor ve ülkemizin enerji tabiosunu biraz da- ha karanlık çiziyor. Kimisi de santral alanı olarak belirlenen Akkuyu'da kimsenin yaşamadığı iddiasını öne sü- rebiliyor. Enerji üretimi konusunda, devletin yaptığı araştırmalar bile, üre- tim fazlamızı ve dağıüm şebekelerin- den kavnaklanan yüzde 30'a varan enerji kaybını ortaya koyuyor. * Arkadâş Çevre Grubu adına yapılan açıklamada da, medya, nükleer santra- lın reklamını yapmakla suçlanarak şöyle denıldı: "On otobüs insan ve 24 yerel yönetim temsilcisinin Ankara'ya giderek, "Bız Akkuyu'da da, Türki- ye'nın herhangi bir yennde de nükle- er santral ıstemıyoruz" diyehaykırma- sını görmezden gelen medya, TÜSİ- AD'ın DPT uzmanına hazırlattığı ra- porda yer alan nükker enerjinin ge- rekli olduğu yaklaşımını. göklere çıka- nyor. Medyaya vansjdığı biçimiyle bil- 0 sahibi okluğumuz TUSIAD raporu- nun ekonomik açıdan doğruluğu, eko- lojik açıdan doğru oldugunu göster- mez, TÜSİAD istiyordiye Türkiye'nın nükleer intihara sürükknmesine izin vermeyiz. Eğer TÜSİAD, gerçekten Türkiye'vi düşünüyorsa, oturup Tür- kiye'nin 'sürdürülebılir kalkınma pla- nı'nı hazuiatsın. Bakanlık yaklaşımına ise söylenecek laf yok. Onlar tutrur- muşlar bir yol, gküyorlar. Bakalım ne- reye kadar gjdebilecekler?" Green Screen (Yeşıl Ekran) Editörü ve Arkadaş Çevre Gnıbu Ingjltere Söz- cüsü Ümit Öztürk de, TUSİAD'ın enerji raporunu hazırlarken dünya ger- çeklennden uzak hareket ettiğini öne sürdü. Bakanlık yaklaşımmın da bi- limsellikten uzak oldugunu belirten Öztürk, şunlan söyledi: "TUSİAD'ın,The WorW In 1995 ad- ü The Economist vayınını cdinmesini öneririm. Dünyada artık ekonomistler de, sanayiciler de, ekolojiye gereken önemi veriyor. Çünkü başka bir dünya ve başka bir alternatıf yok. The Econo- mist'in ' 1995'te Dünya' adlı kapsanv lı çalışmasuıda nükleer enerji, yönelin- mesi değil, kaçınılması gereken bir se- çenek olarak görülüyor. Aynca nükle- er santrallardan üretilen elektrik ener- ji oranı da giderek düşüyor. Bizim bi- lim adamlan. işadamlan. politikacıla- nmız düny a gerçeklerini eş zamanlı iz- leyemiyor, işadamlanmız ekokıjiyi bil- miyor." Küçükçekmece Gölüfoseptik çukuru olma yolunda HULYATOPÇU Ağlamak, üetişimin temelidir Çeviri Servisi - Çocugun, bazı şeyler ters gittigi zaman ağladığı düşünülür. Çocuğun her çığhğının bir anlamı oldugunu sanan annelen çocuğun bezini değiştirir, mamasını yedirir \eya kucağma alır. Almanya'da biyolog Katleen VV'ernke ile matematikçi VVemer Mende, yeni doğan bebeklerin çıkardıklan sesleri inceleyerek çocuğun çevresi ile nasıl iletişim kurduğunu inceledi. Araştırmacılar, bir haftalık bebeklerin sirene benzer çığuklannuı ardında çok anlamiı mesajlann saklı oldugunu ilcri sürüyor. Araştırmacılar. giderek gelişen konuşma yetisinin temelinin bu Uk haftalarda atıldığını belirtiyor, yeni doğan çocuğun işitme yeteneğinin de en gelişmis duyusu oldugunu kaydediyorlar. Dolayisıyla çocuk. sesleri ayırt edebiliyor, annesinin sesini tanıyabiliyor. Berlinli araştırmacılar, kulağın ılu\ama\acağı kadar ince sesleri kaydetmek için bilgisayar yardımı ile bir kayıt cihazı yapıyor. Cihazın kaydettiği sesleri inceleyen araştırmacılar, şu sonuca vanyor: tlk 8 hafta boyunca çok yalın bir melodi içeren ağlama, 10. haftadan sonra daha karmaşık bir hak geliyor. Ağlama, konuşma yetisinin gelişmesinden başka, farkiı fızyolojik geüşimlerin de habercisL Çocukta ilk evrelerde ortaya çıkan işitme veya beyin kusurian. ağlama ile kendini belli ediyor. Son yıllarda, gerek endüstriyel gerekse evsel atıklar nedenıyle aşın derecede kirlenen Küçük- çekmece Gölü yok olma tehlike- sıyle karşı karşıya geldi. Bılım adamlan, gölü besleyen Sazlı- dere'ye baraj yapımının durdu- rulması ve kanalizasyonu temız- leyen kolektorlenn çahşmaması halinde Küçükçekmece'nin ya- kın bir gelecekte foseptik çu- kuru'na dönüşeceğıni beürttiler. Yaklaşık olarak 340 kilomet- rekare su toplama alanına sahip Küçükçekmece Gölü, çevresın- de bulunan sanayı ve yerleşim bölgelennden gelen endüstriyel ve evsel atıklar nedenıyle oksıje- nini bitirdı. Gölün kendisıne aıt fazla bılgi olmadığı için ne gibı önlemler alınması gerektiğine ılişkin çalışmalar da yapılami- yor. Göl için yapılan eş derinlik hantası bile 1944 yılında yapıl- mış bir çalışmanın 1964 yılında düzenlenmış halini taştyor. Kü- çükçekmece Gölü ile ılgılı olarak bilimsel çalışmalar yapan İstan- bul Ünıversitesi Jeoloji Mühen- disliği bölümü öğretım üyesi Prof.Dr.Osman Yumaz. Küçük- çekmece Gölü'nde kolektörle- rin yapılması ve Sazlıdere'ye ba- raj yapılmasının engellenmesi gerektığını vurguladı. Yılmaz bunun nedenini şöyle açıkladı: "Göle zaten tatlı su ginniyor. Birdeevsel ve endüstriyel ahkîar- la kirleniyor. Sazlıdere'ye yapıla- cak bir barajla İSKİ 55 milyon metreküp üretecek. Bu 55 milyon metreküp su göle verilirse 100 milyon metreküp su aunır. Bu- nun için kolektörierin de yapd- Seles 9 in kortlara dönüş luııııclıı CELAL ÜSTER 1993 yılının Nisan ayında Hamburg'daki turnuva sırasında sırtından bıçaklandığında daha yirmibine basmamış olmasına karşın 8 granşılem şampiyonlu- ğu kazanmıştı ve üç y ılı aşkın bir süredir dünya sıralamasında bir numaraydı. Uzun bir süre koyu bir yalnızlığa gömüldü. Geçen- lerde, 21. yaşgününü kutlamaya hazırlandığı günlerde yeniden idmanlara başlayınca, tenis dün- yası MonicaSeles'in kortlara dö- neceğı umuduyla ayağa kalktı. Oysa Yugoslav asıllı tenisçi hıç- bir gazeteciyle görüşmeye ya- naşmadığı gibı, yeni parlayan Mary Pierce gibi en yakın tenis- çi arkadaşlanyla da konuşmak istemiyordu. Anlaşılan, bir Stef- fi Graf hayranının 20 ay kadar önce sırtında açtığı bıçak yarası iyileşmiş, ama yaranın nıhunda- ki izleri silinmemişti. Oysa 1973'te Yugoslavya'nın Novi Sad kentinde doğan, tenise 8 yaşında başlayan Seles, bayan- lartenisinin neredeyse bütün "en genç"rekorlannı kırmıştı. 12 ya- şını bitirdiği 1985'te Yugoslav- ya'nın en başanlı genç sporcusu seçildikten sonra ertesi yıl ABD'nin Florida eyaletıne yer- leşmiş, daha 15 yıl 5 aylıkken Virginıa Slims Turnuvası'nda fı- nal oynayan en genç tenisçi ol- muştu. 1990 Fransa Açık Tenis Turnuvasf m kazanıp tenis tari- hinin son 103 yılındaki en genç oyuncu olarak bir granşilem tek- ler sampiyonluğu elde ettiğınde daha 16.5 yaşındaydı. Bir ay sonra 1 milyon dolar ödül parasına en genç yaşta ula- şan oyuncu unvanını almış. 17 yaşını doldurmasına bir ay kala Virginia Slims'i kazanan en genç tenisçi olmuştu. Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nı en genç yaş- ta kazanan tenisçi olma başansı- nı gösterdiğinde ise 18 yaşından henüz 1 ay 1 gün almış bulunu- yordu. Monica Seles dünya sıra- lamasında bir numaraya en genç yaşta yükselen tenisçiydi aynı zamanda.! 1 Mart 1991 'de 1 nu- mara olduğunda 18. yaşgününe daha 9 ay vardı. 1991 sonuna gelındiğinde Se- les katıldığı 16 turnuvanın tü- münde final oynamış, bunlann onunu kazanmıştı. Bir yılda ka- zandığı iki buçuk milyon dolar tutanndaki ödül parasıyla Mar- tinaNavratilova'nın 7 yıldır elın- de tuttuğu rekoru kırmış, 18 ya- şını doldurmadan elde ettiği 20. tekler şampiyonluğuyla Steffi Graf'ın rekorunu üç farkla geç- mişti. Daha çok küçük yaşlarda sağ el üstte olmak üzere raketı iki eliyle tutarak alışılmamış bir sol el sving hareketi yapmayı öğ- renen Seles. hem forhend, hem de bekhend vuruşlarda şeytansı bir ıncelikle bu svıng hareketinı geliştirmiş, tenise büyük bir ye- nilik getirmışti. 6 milyon dolarük dava Seles, bugün kortlara dönme- si konusunda yalnızca tenis dün- yasının değil, reklamını yaptığı Fila giyim şirketinin de baskısı altında. Seles'e büyük yatınm yapan ve yaklaşık iki yıldır teni- se dönmesini bekleyen şirket en sonunda 6 milyon dolarlık bir tazminat davası açmış bulunu- yor. Kımıleri Seles'in Fila şirke- tini yatıştırmak için idmanlara başladığını ileri sürüyor. Bazıla- n annesiyle babasının ağır hasta olmalannın Seles'i dennden et- kılediğini vurguluyor. Kimileri- ne bakılırsa Seles, kortlara dön- düğünde yeniden bir numara olup olamayacağının genlimi içinde. Tenisi bir süre bıraktıktan sonra dönüş yapanlann bir daha hiçbir zaman doruga yükseleme- dikleri biliniyor. Tracy Austin, Mats Wilander, Bjorn Borg, John McEnroe bunun örneklen arasında. Bugün birçok tenis uzmanı ve ruhbilimci, özellikle bayanlarte- nısinde çok küçük yaşlarda pro- fesyonelliğin dayanılmaz gerili- mine giren gençlerin doğal or- tamlanndan koptuklannı, okul- lanndan ve yaşıtlanndan uzak- laştıklannı savunuyor. Birçokla- n özellikle bayanlarda profesyo- nel tenise başlama yaşının yük- seltilmesıni öneriyor. Hamburg'da sırtına saplanan bıçak, Seles'in genç yaşta yaş- lanan nıhundaki yaralan açığa çıkardı belki de. Tenise 8 vaşında başlavan Monica Seles, bayanlar tenisinin ne- redeyse bütün "en genç"rckorlannı kırmıştı. ması gerekiyx>r. Burada doğal bir rezervuar var ve bu kullanılma- II Bu kaynak için yılda 2 trilyon- luk işletme maliyeti var. Bunun yanm trilyonu şu anda harcansa, geriye kalanla hem kolektör, hem de çamur boşaltüır. Küçük- çekmece Gölü'ne giren sıvı ve ka- tı atıklan durdurduktan sonra bir bonı ile Sazudere'den su ve- relim. Sazhdere Barajı'nın dunı- mu mümkünse Küçükçekmece Gölü'nün bütünlüğfi içersinde bir dahaeteaunmaİL" Daha öncekı belediye başkan- lan döneminde göl için yapılma- sı planlanan kollektörler oldugu- nu belirten Prof. Dr. Osman Yıl- maz, İstanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Tay>ip Erdoğan'ın kollektörlenn yapımına devam edileceğini söyledığını ama şu ana kadar bir şey yapılmadığını söyledi. Küçükçekmece Gölü'ndeki çamurla Halkalı Çöplüğü'nün üzerinin kapatılabileceğini vur- gulayan Yılmaz. a Halkalı Çöp- lüğü üzerine toprak örteriz deni- yor. Halkalı'nın üzerine ilk taba- ka olarak pekala gölün çamuria- n dragaj (tarama) yöntemi Ue al- nıp katı şekikle oraya örtülebilir. Daha sonra da üzerine belli bir toprak çekilir. Burası ileride yeşil alan otur. Böy lece bir taşla iki kuş vurulmuş olur"dıye konuştu Küçükçekmece Gölü'nün Sa- panca Gölü gıbi doğal bir havza olarak korunması gerektiğine dıkkat çeken Yılmaz. göl için ya- pılması gerekenleri şöyle sırala- dı: "Gölde serbest oksijen bitmek üzere. En kısa sürede Küçükçek- mece Gölü ve havzasım kurtar- ma ve koruma gnıbunun oluştu- ruhnası gerekir. Bu gnıp içinde ÇevTe Bakanhğı'ndan, belediye- den, üniversiteden. sivil toplum örgütlerinden temsilcüer bulun- mah. Burada ağaçlandırmayapı- larak 10-20 yıl sonrasının oksijen depolan haline getirilebilir. Bun- lar yapılmazsa Küçükçekmece gölü kurumuş bir foseptike dö- nüşür. Venedik nasıl çok sayıda insanın katkısıyla kurtardımşsa biz de Küçükçekmece için bunu yapabiliriz. Zaten bizim para top- lamamıza gerek de yok. İSKİ eğer hesabını doğru yaparsa buradan iki misli su üretip satacaktır. Konu bu madenin iş- letilmesidir" Patara'da kaçak yapılaşma tehlikesi LATİFSANSÜR KAŞ-Tarihsel öneminin yanı sıra, neslı koruma altına alınan caretta caretta kaplumbağalan- nın doğal yumurtlama alanı da olan Patara'nın kaçak yapılaş- maya yenildıği bildirildı. TÜR- SAB Çevre ve Değışik Turizm Türlen İhtisas Komitesı, Patara ve Gelemiş köyünde yaptığı araştırma sonucunu bir rapor ha- line getirdi. Raporda özellikle hemen ören yerinin üzenne ku- nılmuş olan Gelemiş Köyü'nün çok agır yapılaşmaya sahne ol- duğu vurgulandı. TÜRSAB Yönetim Kurulu üyesi ve İhtisas Komitesi Başka- nı Demir Ünsal imzasıyla hazır- lanan raporda Gelemiş Köyü sa- kinlerinin, tarihsel alanı kendi- le»ne büyük engel olarak gördü- ğü ve hızlı bir yapılaşmamn ken- dilerine yarar sağlayacağı düşün- cesinde olduklannı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle