Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyettmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetment: Orhan Erinç 0
Genel Yayın Koordınatörü. Hikmet
Çetinkava# Yazıışleri Mudürlen.
fbrahim Vüdız, DinçTayanç (Sorum-
lu), • Haber Merkezı Müdüru Hakan
Kara # Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat YalçınÇakır
• Ekopomı Büknt Kızanlık • Radyo-TV L'ygar
Eremektar • Kultür Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yüeelman • Yurt Haberler. Vlehmet
Saraç • Makaleler Sami Karaören 0 Çe\ın
Seyfetlin Turhan # Düzcltmc. Abdullah Vazıcı
Yayın Kurulu llhan Selçuk
(Baskan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı. Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız.
Orhan Bursalı, \1uslafa Balbay.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay # Haber Mıidurû Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020(7hat), Faks-4195027 #lzmır Temsılcısı SerdarKızık,
H. Zıya Blv. 1352 S 2/3 Tcl 4411220, Faks: 4419117 • Adana
Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inonu Cd 119 S. No I Kat:l, Tel
3522550. Faks 3522570
Müessese Muduıu ErotErkut#Koordınator
4hmetKonılsan9Muhasebe BületıtVener
• tdare Hüsevin Gürer # Işletme- Önder
Çeük • Bılgı-lşiem. Nail tnal • Bılgısayar
Sıstem Mürüvet Çiler 9 Reklam Reha
Ijitman •Halkla llışkıler Nurten Berksoy
Yayımlayan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm \c Ya>ıncıhk \ Ş
Tûrkocajı cad 3 9 4 1 Cağaloğlu 3 4 3 3 4 Ist P K 2 4 6 Istanbtıl Tel 10 212ı 512 0 5 0 5 (20 hal) Faks ( 0 212) 513 8 5 9>
6OCAK1995 lmsak:5.50 Güneş: 7.21 Öğle: 12.14 Ikındı: 14.36 Akşam. 16.57 Yatsr 18.23
Gürültüyü pfjamalı
protesto
• Çeviri Servisi - Heathrow
Havaalanı, Londra'nın ikinci
büyük hava ulaşım merkezi.
Yeni de değil. En azından 35-
40 yıldır hızmet veriyor. Ama
buraya inen ve buradan
kalkış yapan uçaklann
gürültüsüne gösterilen tepki
oldukca yeni. Yaklaşık yanm
milyon insanın yoğun
biçimde yerleştiği bölge
ûzerinden geçen uçaklann,
özellikle iniş-kalkış
sırasındaki aşın gürültüierini
protesto içın yüksek
mahkeme önûnde
pijamalanyla toplanan
insanlar, şikâyetlerini
yargıçlara ilettiler. Sabahın
saat 4'ünde başlayan
gürültüden en çok rahatsız
oianlann çocuklar oldugunu
-da özellikle vurguladılar.
Uzay Heparı'nın
oğlu oMu
İstanbul Haber Servisi -
Özellikle Sezen Aksu ıcin
yaptığı bestelenyle tanınan ve
geçen yıl geçırdıği bir
motosıklet kazasında, 25
yaşında yaşamını kaybeden
mûzisyen Uzay Hepan'nın eşi
Zeynep Tunuslu dün "anne"
oldu. Ûnlü modacı Tunuslu,
Uzay Hepan'yla yaptığı
evlilikten kısa bir süre sonra
eşini kaybetmiş, Hepan'nın
ölümle sonuçlanan motosiklet
kazasından önce de
Tunuslu'nun hamile olduğu
açıklanmıştı. Tunuslu'nun dün
Amerikan Hastanesi'ne
yatınldıktan sonra doğum
yaptığı ve oğlu olduğu
öğrenildi.
İki uluslararası
fuar
• Haber Merkezi - İnşaat'95
9. İstanbul Uluslararası Yapı
ve tnşaat Malzemelen
Endüstriyel Fuan 12Ocak
1995 günü saat 12.00'de
Hılton Exhibitıon Center'da
açılacak. Türkiye'de konusu
ile gerçek uluslararası
nitelikte tek ihtisas fuan olan
tnşaat'95,12-15ocak
tarihlen arasmda her gün
12.00-20.00, pazar günü
12.00-18.00 saatleri arasmda
gezilebilecek.
MP talihlileri
paralarmı aMı
• ANKARA (AA) - Milli
Piyango'nun yılbaşı özel
çekılişinde en büyük
ikramiye olan 55 mılyann
üçüncü ortağı iki kardeş ile
ikinci büyük ikramiye olan
25 mılyann üçüncü talihlisi,
banka mudürlen aracılığıyla
paralannı aldılar. Mersın'in
Erdemli ilçesinde, 6836248
numaralı çeyrek biletıne 55
milyar lira isabet eden ve 13
milyar 750 milyon lira
ikramiye kazanan iki kardeş,
paralannı Türkıye Iş Bankası
Erdemli Şubesı Müdürü Ali
Zirek aracılığıyla aldı.
Yılbaşı çekılişinin ikinci
büyük ikramiyesi olan 25
milyann üçüncü talihlisi de 6
milyar 250 milyon lirasını
banka müdürü aracılığıyla
aldı. 6452324 numaralı
biletıne isabet eden ve
Gaziantep'te serbest olarak
çalıştığı belirtılen 28
yaşındaki talihlinin parasını,
Toprakbank Gaziantep Şube
Müdür Yardımcısı Ahmet
Bozkurt aldı.
Sekste en faal'
ulus Fransızlar
• NEWYORK(AA)-
Playboy dergisinın yaptığı
uluslararası bir araştırma,
seks konusunda en aktif
ulusun Fransızlar oldugunu
ortaya koydu. Playboy, 11
ülkedeki 6 bin okurdan
alınan cevaplara dayanılarak
yapılan araştırmanın,
Macarlann halka açık
yerlerde 'her şeyi
yapabılecek biriyle'
sevişmekten, Amenkalılann
ise oral seksten
hoşlandıklannı ortaya
koyduğunu bildirdı.
NükleersantrahsevdirmeyanşıEnerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'yla TUSİAD'ın 'nükleerci' yaklaşımma çevreci kuruluşlar tepki gösteriyor
ÜMtTOTAN
tZMİR- Enerji ve Tabıı Kaynaklar
Bakanlığı. Akkuyu yöresındeki bele-
diye başkanlan ve çevre kuruluşlannı
nükleer santral konusunda "ikna"ya
çalışıyor. Bakanlık, nükleer enerjinin
temiz, masrafsız ve gerekli olduğu gö-
rüşünde dıreniyor.
Türkiye Sanayici ve işadamlan Der-
neği'nin (TÜSİAD) "nükleerci yakla-
şım" içeren enerji raporunun kamu-
oyuna sunulmasının ardından Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı da hare-
kete geçti. Akkuyu yöresındeki bele-
diye başkanlan ve çevreci örgüt tem-
silcilerinin Ankara'ya giderek yetkili-
lerle görüşmesi ve sürdürülen "Bölge-
mize nükleer santral istemiyoruz"" faks
eylemine, bakanlık, "Nükİeer santral
iyidir" karşılığı verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı
adına Genel Müdür Yardımcısı Meh-
met Koyuncu'nun imzasıyla yöre be-
lediye başkanlan ve anti-nükleerci ör-
gütlere göndenlen yazıda nükleersant-
ralın "nimetieri" anlatıldı. Üç tarafı
denizle çevrili, güneş ve rüzgâr gıbı
alternatıf enerji kaynaklan bakımm-
dan zengin Türkiye'nın neredeyse
"enerji fakiri" gıbi göstenldiği açıkla-
mada, termık santrallann doğayı ne ka-
dar çok kirlettıği vurgulanıp nükleer
santral önerildi. Bakanlık yaklaşımın-
da şu görüşlere yer venldı:
"Nükleer enerji santrallanndan üre-
tüen enerjinin birinı maliyeti, fosil ya-
kıta dayalı santrallardan üretilen ener-
jinin birimmalivetindendahaucuzdur.
Nükleer enerji santrallan hava kirlili-
ğinin ve iklim degişikliğinin azaltılma-
sı yönünden de u>gundur. Fosil yakıt-
lara dayalı termik santrallarda önlem
alınmadığı takdirde görülebilen önem-
K kirieticiierden kükürt. azotlu bileşik-
ler ve partikül maddeler, nükleer sant-
rallarda sbt konusu değildir. Nükleer
santrallann sebep olduğu radyasyon
do/u. doğal çe\re radyasyonu yanmda
yok sayılabilecek kadar azdır. Güven-
Hk önlemlerine uyularak inşa edildik-
leri >e işletildikleri takdirde, nükleer
santrallarda herhangi bir smntı \eya
kaza olması ihtimali çok zayıftır. Nük-
leer aüklar ise gelişen teknoktjilerle ve
uygun depotama sistemleriyle çevreye
•Bakanlık: Nükleer enerji santrallanndan üretilen enerjinin
birim maliyeti, fosil yakıta dayalı santrallardan üretilen
enerjinin birim maliyetinden daha ucuzdur.
•Yeşil Ekran editörü Öztürk: TÜSİAD enerji raporunu
hazırlarken dünya gerçeklerinden uzak hareket etti. Bakanlık
yaklaşımı da bilimsellikten uzak.
zarar vermeyecek duruma getirilebil-
mektedir."
Bakanlık yaklaşımında bınm malı-
yet hesaplan yapılırken, nükleer atık-
İann depolanmasıyla ilgiii çok büyük
masraflar gözardı edilirken. çöplerine
bile güvenli bir ortam sağlayamayan.
çöp dağlan patlayan, insanlar ölen
Türkiye'de nükleer santrallarla ilgilı
güvenlığin nasıl sağlanabileceğinden
söz edilmiyor.
'Türkiye Idmsenin çifüiği
T
g
TUSİAD'ın hazırlattığı enerji rapo-
runda nükleer santrala gereksınım du-
yulduğu yaklaşımmın ön plana çıkma-
sı ve bakanlığın yaptığı açıklama, çev-
reci kuruluşlann tepkisıni çekti. Dün-
ya Dostlan Denıeği'nce yapılan açık-
lamada Türkıye'nin kimsenin çiftliğı
olmadığı belirtilirken. Silifke'deki çev-
reci kuruluşlar. medyanın nükleer
santrallaradestek verdığını önü sürdü-
ler.
Dünya Dostlan Derneği Sekreteri
Nesrin Tfanur, TUSİAD'ın enerji ra-
poru ve bakanlık yaklaşımıyla ilgili,
"Ciddiye alınacak yanlan yok^dedi.
Nesnn Timurgörüşlennı şöyle sürdür-
dü. "Teknokrat, bürokrat ve sanayki-
ler, ülkemizi bir nükleer çöplük haline
getirmek üzere kollannı sıvadılar ve
nükker santrala ne kadar gereksinimi-
miz oldugunu kanıtlamak için birbir-
leriy le > arışıyoriar. Kimisi iki y ıldır, her
gün ileride gereksinim duyıılacağı \ ar-
sayüan rakamı arttırarak değiştiriyor
ve ülkemizin enerji tabiosunu biraz da-
ha karanlık çiziyor. Kimisi de santral
alanı olarak belirlenen Akkuyu'da
kimsenin yaşamadığı iddiasını öne sü-
rebiliyor. Enerji üretimi konusunda,
devletin yaptığı araştırmalar bile, üre-
tim fazlamızı ve dağıüm şebekelerin-
den kavnaklanan yüzde 30'a varan
enerji kaybını ortaya koyuyor. *
Arkadâş Çevre Grubu adına yapılan
açıklamada da, medya, nükleer santra-
lın reklamını yapmakla suçlanarak
şöyle denıldı: "On otobüs insan ve 24
yerel yönetim temsilcisinin Ankara'ya
giderek, "Bız Akkuyu'da da, Türki-
ye'nın herhangi bir yennde de nükle-
er santral ıstemıyoruz" diyehaykırma-
sını görmezden gelen medya, TÜSİ-
AD'ın DPT uzmanına hazırlattığı ra-
porda yer alan nükker enerjinin ge-
rekli olduğu yaklaşımını. göklere çıka-
nyor. Medyaya vansjdığı biçimiyle bil-
0 sahibi okluğumuz TUSIAD raporu-
nun ekonomik açıdan doğruluğu, eko-
lojik açıdan doğru oldugunu göster-
mez, TÜSİAD istiyordiye Türkiye'nın
nükleer intihara sürükknmesine izin
vermeyiz. Eğer TÜSİAD, gerçekten
Türkiye'vi düşünüyorsa, oturup Tür-
kiye'nin 'sürdürülebılir kalkınma pla-
nı'nı hazuiatsın. Bakanlık yaklaşımına
ise söylenecek laf yok. Onlar tutrur-
muşlar bir yol, gküyorlar. Bakalım ne-
reye kadar gjdebilecekler?"
Green Screen (Yeşıl Ekran) Editörü
ve Arkadaş Çevre Gnıbu Ingjltere Söz-
cüsü Ümit Öztürk de, TUSİAD'ın
enerji raporunu hazırlarken dünya ger-
çeklennden uzak hareket ettiğini öne
sürdü. Bakanlık yaklaşımmın da bi-
limsellikten uzak oldugunu belirten
Öztürk, şunlan söyledi:
"TUSİAD'ın,The WorW In 1995 ad-
ü The Economist vayınını cdinmesini
öneririm. Dünyada artık ekonomistler
de, sanayiciler de, ekolojiye gereken
önemi veriyor. Çünkü başka bir dünya
ve başka bir alternatıf yok. The Econo-
mist'in ' 1995'te Dünya' adlı kapsanv
lı çalışmasuıda nükleer enerji, yönelin-
mesi değil, kaçınılması gereken bir se-
çenek olarak görülüyor. Aynca nükle-
er santrallardan üretilen elektrik ener-
ji oranı da giderek düşüyor. Bizim bi-
lim adamlan. işadamlan. politikacıla-
nmız düny a gerçeklerini eş zamanlı iz-
leyemiyor, işadamlanmız ekokıjiyi bil-
miyor."
Küçükçekmece
Gölüfoseptik
çukuru olma yolunda
HULYATOPÇU
Ağlamak, üetişimin temelidir
Çeviri Servisi - Çocugun, bazı şeyler ters gittigi zaman ağladığı düşünülür. Çocuğun
her çığhğının bir anlamı oldugunu sanan annelen çocuğun bezini değiştirir,
mamasını yedirir \eya kucağma alır. Almanya'da biyolog Katleen VV'ernke ile
matematikçi VVemer Mende, yeni doğan bebeklerin çıkardıklan sesleri inceleyerek
çocuğun çevresi ile nasıl iletişim kurduğunu inceledi. Araştırmacılar, bir haftalık
bebeklerin sirene benzer çığuklannuı ardında çok anlamiı mesajlann saklı
oldugunu ilcri sürüyor. Araştırmacılar. giderek gelişen konuşma yetisinin temelinin
bu Uk haftalarda atıldığını belirtiyor, yeni doğan çocuğun işitme yeteneğinin de en
gelişmis duyusu oldugunu kaydediyorlar. Dolayisıyla çocuk. sesleri ayırt edebiliyor,
annesinin sesini tanıyabiliyor. Berlinli araştırmacılar, kulağın ılu\ama\acağı kadar
ince sesleri kaydetmek için bilgisayar yardımı ile bir kayıt cihazı yapıyor. Cihazın
kaydettiği sesleri inceleyen araştırmacılar, şu sonuca vanyor: tlk 8 hafta boyunca
çok yalın bir melodi içeren ağlama, 10. haftadan sonra daha karmaşık bir hak
geliyor. Ağlama, konuşma yetisinin gelişmesinden başka, farkiı fızyolojik
geüşimlerin de habercisL Çocukta ilk evrelerde ortaya çıkan işitme veya beyin
kusurian. ağlama ile kendini belli ediyor.
Son yıllarda, gerek endüstriyel
gerekse evsel atıklar nedenıyle
aşın derecede kirlenen Küçük-
çekmece Gölü yok olma tehlike-
sıyle karşı karşıya geldi. Bılım
adamlan, gölü besleyen Sazlı-
dere'ye baraj yapımının durdu-
rulması ve kanalizasyonu temız-
leyen kolektorlenn çahşmaması
halinde Küçükçekmece'nin ya-
kın bir gelecekte foseptik çu-
kuru'na dönüşeceğıni beürttiler.
Yaklaşık olarak 340 kilomet-
rekare su toplama alanına sahip
Küçükçekmece Gölü, çevresın-
de bulunan sanayı ve yerleşim
bölgelennden gelen endüstriyel
ve evsel atıklar nedenıyle oksıje-
nini bitirdı. Gölün kendisıne aıt
fazla bılgi olmadığı için ne gibı
önlemler alınması gerektiğine
ılişkin çalışmalar da yapılami-
yor. Göl için yapılan eş derinlik
hantası bile 1944 yılında yapıl-
mış bir çalışmanın 1964 yılında
düzenlenmış halini taştyor. Kü-
çükçekmece Gölü ile ılgılı olarak
bilimsel çalışmalar yapan İstan-
bul Ünıversitesi Jeoloji Mühen-
disliği bölümü öğretım üyesi
Prof.Dr.Osman Yumaz. Küçük-
çekmece Gölü'nde kolektörle-
rin yapılması ve Sazlıdere'ye ba-
raj yapılmasının engellenmesi
gerektığını vurguladı. Yılmaz
bunun nedenini şöyle açıkladı:
"Göle zaten tatlı su ginniyor.
Birdeevsel ve endüstriyel ahkîar-
la kirleniyor. Sazlıdere'ye yapıla-
cak bir barajla İSKİ 55 milyon
metreküp üretecek. Bu 55 milyon
metreküp su göle verilirse 100
milyon metreküp su aunır. Bu-
nun için kolektörierin de yapd-
Seles
9
in kortlara dönüş luııııclıı
CELAL ÜSTER
1993 yılının Nisan ayında
Hamburg'daki turnuva sırasında
sırtından bıçaklandığında daha
yirmibine basmamış olmasına
karşın 8 granşılem şampiyonlu-
ğu kazanmıştı ve üç y ılı aşkın bir
süredir dünya sıralamasında bir
numaraydı. Uzun bir süre koyu
bir yalnızlığa gömüldü. Geçen-
lerde, 21. yaşgününü kutlamaya
hazırlandığı günlerde yeniden
idmanlara başlayınca, tenis dün-
yası MonicaSeles'in kortlara dö-
neceğı umuduyla ayağa kalktı.
Oysa Yugoslav asıllı tenisçi hıç-
bir gazeteciyle görüşmeye ya-
naşmadığı gibı, yeni parlayan
Mary Pierce gibi en yakın tenis-
çi arkadaşlanyla da konuşmak
istemiyordu. Anlaşılan, bir Stef-
fi Graf hayranının 20 ay kadar
önce sırtında açtığı bıçak yarası
iyileşmiş, ama yaranın nıhunda-
ki izleri silinmemişti.
Oysa 1973'te Yugoslavya'nın
Novi Sad kentinde doğan, tenise
8 yaşında başlayan Seles, bayan-
lartenisinin neredeyse bütün "en
genç"rekorlannı kırmıştı. 12 ya-
şını bitirdiği 1985'te Yugoslav-
ya'nın en başanlı genç sporcusu
seçildikten sonra ertesi yıl
ABD'nin Florida eyaletıne yer-
leşmiş, daha 15 yıl 5 aylıkken
Virginıa Slims Turnuvası'nda fı-
nal oynayan en genç tenisçi ol-
muştu. 1990 Fransa Açık Tenis
Turnuvasf m kazanıp tenis tari-
hinin son 103 yılındaki en genç
oyuncu olarak bir granşilem tek-
ler sampiyonluğu elde ettiğınde
daha 16.5 yaşındaydı.
Bir ay sonra 1 milyon dolar
ödül parasına en genç yaşta ula-
şan oyuncu unvanını almış. 17
yaşını doldurmasına bir ay kala
Virginia Slims'i kazanan en genç
tenisçi olmuştu. Avustralya Açık
Tenis Turnuvası'nı en genç yaş-
ta kazanan tenisçi olma başansı-
nı gösterdiğinde ise 18 yaşından
henüz 1 ay 1 gün almış bulunu-
yordu. Monica Seles dünya sıra-
lamasında bir numaraya en genç
yaşta yükselen tenisçiydi aynı
zamanda.! 1 Mart 1991 'de 1 nu-
mara olduğunda 18. yaşgününe
daha 9 ay vardı.
1991 sonuna gelındiğinde Se-
les katıldığı 16 turnuvanın tü-
münde final oynamış, bunlann
onunu kazanmıştı. Bir yılda ka-
zandığı iki buçuk milyon dolar
tutanndaki ödül parasıyla Mar-
tinaNavratilova'nın 7 yıldır elın-
de tuttuğu rekoru kırmış, 18 ya-
şını doldurmadan elde ettiği 20.
tekler şampiyonluğuyla Steffi
Graf'ın rekorunu üç farkla geç-
mişti. Daha çok küçük yaşlarda
sağ el üstte olmak üzere raketı
iki eliyle tutarak alışılmamış bir
sol el sving hareketi yapmayı öğ-
renen Seles. hem forhend, hem
de bekhend vuruşlarda şeytansı
bir ıncelikle bu svıng hareketinı
geliştirmiş, tenise büyük bir ye-
nilik getirmışti.
6 milyon dolarük dava
Seles, bugün kortlara dönme-
si konusunda yalnızca tenis dün-
yasının değil, reklamını yaptığı
Fila giyim şirketinin de baskısı
altında. Seles'e büyük yatınm
yapan ve yaklaşık iki yıldır teni-
se dönmesini bekleyen şirket en
sonunda 6 milyon dolarlık bir
tazminat davası açmış bulunu-
yor. Kımıleri Seles'in Fila şirke-
tini yatıştırmak için idmanlara
başladığını ileri sürüyor. Bazıla-
n annesiyle babasının ağır hasta
olmalannın Seles'i dennden et-
kılediğini vurguluyor. Kimileri-
ne bakılırsa Seles, kortlara dön-
düğünde yeniden bir numara
olup olamayacağının genlimi
içinde. Tenisi bir süre bıraktıktan
sonra dönüş yapanlann bir daha
hiçbir zaman doruga yükseleme-
dikleri biliniyor. Tracy Austin,
Mats Wilander, Bjorn Borg,
John McEnroe bunun örneklen
arasında.
Bugün birçok tenis uzmanı ve
ruhbilimci, özellikle bayanlarte-
nısinde çok küçük yaşlarda pro-
fesyonelliğin dayanılmaz gerili-
mine giren gençlerin doğal or-
tamlanndan koptuklannı, okul-
lanndan ve yaşıtlanndan uzak-
laştıklannı savunuyor. Birçokla-
n özellikle bayanlarda profesyo-
nel tenise başlama yaşının yük-
seltilmesıni öneriyor.
Hamburg'da sırtına saplanan
bıçak, Seles'in genç yaşta yaş-
lanan nıhundaki yaralan açığa
çıkardı belki de.
Tenise 8 vaşında başlavan Monica Seles, bayanlar tenisinin ne-
redeyse bütün "en genç"rckorlannı kırmıştı.
ması gerekiyx>r. Burada doğal bir
rezervuar var ve bu kullanılma-
II Bu kaynak için yılda 2 trilyon-
luk işletme maliyeti var. Bunun
yanm trilyonu şu anda harcansa,
geriye kalanla hem kolektör,
hem de çamur boşaltüır. Küçük-
çekmece Gölü'ne giren sıvı ve ka-
tı atıklan durdurduktan sonra
bir bonı ile Sazudere'den su ve-
relim. Sazhdere Barajı'nın dunı-
mu mümkünse Küçükçekmece
Gölü'nün bütünlüğfi içersinde bir
dahaeteaunmaİL"
Daha öncekı belediye başkan-
lan döneminde göl için yapılma-
sı planlanan kollektörler oldugu-
nu belirten Prof. Dr. Osman Yıl-
maz, İstanbul Büyükşehir Bele-
diye Başkanı Tay>ip Erdoğan'ın
kollektörlenn yapımına devam
edileceğini söyledığını ama şu
ana kadar bir şey yapılmadığını
söyledi.
Küçükçekmece Gölü'ndeki
çamurla Halkalı Çöplüğü'nün
üzerinin kapatılabileceğini vur-
gulayan Yılmaz.
a
Halkalı Çöp-
lüğü üzerine toprak örteriz deni-
yor. Halkalı'nın üzerine ilk taba-
ka olarak pekala gölün çamuria-
n dragaj (tarama) yöntemi Ue al-
nıp katı şekikle oraya örtülebilir.
Daha sonra da üzerine belli bir
toprak çekilir. Burası ileride yeşil
alan otur. Böy lece bir taşla iki kuş
vurulmuş olur"dıye konuştu
Küçükçekmece Gölü'nün Sa-
panca Gölü gıbi doğal bir havza
olarak korunması gerektiğine
dıkkat çeken Yılmaz. göl için ya-
pılması gerekenleri şöyle sırala-
dı: "Gölde serbest oksijen bitmek
üzere. En kısa sürede Küçükçek-
mece Gölü ve havzasım kurtar-
ma ve koruma gnıbunun oluştu-
ruhnası gerekir. Bu gnıp içinde
ÇevTe Bakanhğı'ndan, belediye-
den, üniversiteden. sivil toplum
örgütlerinden temsilcüer bulun-
mah. Burada ağaçlandırmayapı-
larak 10-20 yıl sonrasının oksijen
depolan haline getirilebilir. Bun-
lar yapılmazsa Küçükçekmece
gölü kurumuş bir foseptike dö-
nüşür. Venedik nasıl çok sayıda
insanın katkısıyla kurtardımşsa
biz de Küçükçekmece için bunu
yapabiliriz. Zaten bizim para top-
lamamıza gerek de yok. İSKİ
eğer hesabını doğru yaparsa
buradan iki misli su üretip
satacaktır. Konu bu madenin iş-
letilmesidir"
Patara'da
kaçak
yapılaşma
tehlikesi
LATİFSANSÜR
KAŞ-Tarihsel öneminin yanı
sıra, neslı koruma altına alınan
caretta caretta kaplumbağalan-
nın doğal yumurtlama alanı da
olan Patara'nın kaçak yapılaş-
maya yenildıği bildirildı. TÜR-
SAB Çevre ve Değışik Turizm
Türlen İhtisas Komitesı, Patara
ve Gelemiş köyünde yaptığı
araştırma sonucunu bir rapor ha-
line getirdi. Raporda özellikle
hemen ören yerinin üzenne ku-
nılmuş olan Gelemiş Köyü'nün
çok agır yapılaşmaya sahne ol-
duğu vurgulandı.
TÜRSAB Yönetim Kurulu
üyesi ve İhtisas Komitesi Başka-
nı Demir Ünsal imzasıyla hazır-
lanan raporda Gelemiş Köyü sa-
kinlerinin, tarihsel alanı kendi-
le»ne büyük engel olarak gördü-
ğü ve hızlı bir yapılaşmamn ken-
dilerine yarar sağlayacağı düşün-
cesinde olduklannı belirtildi.