Katalog

19 OCAK 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Kardemip bakıma alınıyon • ZONGULDAK(AA)- Çalışanlanna sembolik bir ücretle satılan Karabük Demir-Çelik Fabrikası'nın bakımlarının yapılacağı ve akreditiflerinın açıldığı belirîildi. Taner Canyurt, yüksek fınnlann bakımlan ile diğer ünitelerinin onanmlannın yaklaşık 800 mılyar liraya mal olacağını belirtti. Canyurt, Ülkü. Zeynep ve Fatma adlı yüksek fınnlann bakımlannın ağustos ayına kadar tamamlanacağını açıkladı. Davos zirvesine Çiller de katılıyor •CENEVRE(AA)- Dünyanın önde gelen siyaset ve ekonomi liderlerini bir araya getiren Davos zırvesi, 27-29 ocak tarihleri arasında yapılacak. Merkezi Cenevre'de bulunan Dünya Ekonomık Forumu'nca lsviçre'nin ünlü dağ kasabasında düzenlenecek zirve toplantılanna Başbakan Tansu Çiller de katılacak. Başbakan Çiller'in, zırve dolayısıyla 28-29 ocak tarihlennde Davos'ta bulunması planlanıyor. Zırveye 30 kadardevlet ve hükümet başkanı ile 200 dolayında da bakan katılacak. Donmuş tıamsi ihraç edeceğiz • TRABZON (AA) - Trabzon Organize Sanayi Bölgesi'nde (TOSB) hizmete giren donmuş gıda ve balık işleme tesislerinde ıhraç edilmek üzere bekleyen hamsıler, şoklama sistemi ile donduruluyor. Günlük 40 ton kapasiteye sahip iki şoklama tüneli bulunan Me-Par şirketine aıt tesislerde bu sezon bol olan hamsi, eksi 35 derecede şoklanarak ıleride ihraç edilmek üzere hazırlanıyor. Toplam taşıt sayısı 4.7 milyon • ANKARA (ANKA)- Türkiye'dekı toplam taşıt sayısı, geçen yılın ılk on bir ayında trafiğe giren ve çıkanlar sonucu meydana gelen 297 bin 885 adetlik net artışla 4 milyon 679 bın 465'e ulaştı. fCasım sonu ıtıbanyla toplam taşıtlar içınde en büyiık grubu 2 milyon 837 bin 897 ile otomobiller oluşturuyor. Motosikletler, 783 bın 856 adetle ikinci sırada yer alıyor. Bunu 372 524kamyonet, 3l3bın379 kamyon, 165 bın 985 minibüs, 87 bin 321 otobüs, 82 bin 888 iş makınesi izliyor. Bektrik enerjisi için çöp santralı • ANKARA (AA)-Çöp atıklannı enerjiye dönüştürmek amacıyla uzun yıllardan bu yana Enerjı ve Tabii Kaynaklar Bakanlıgı tarafından yürütülen çalışmalar son aşamaya getirildi. Çöp atıklannı enerjiye dönüştürecek ilk 'çöp santralf Adanada kurulacak. Başkentte doğalgaz sayacı sorunu • ANKARA (AA) - Başkentte doğalgaza yapılan zammın ardından EGO'nun doğalgaz sayaçlannı taksitle satışa çıkarması ve vatandaşın tepkisi ûzenne sayaç satışından vazgeçmesi kanşıklığa neden oldu. EGO Genel Müdürü Hatıpoğlu. "Ellennde sayaç satışlı faturalan bulunan aboneler bunlan ödesinler. Bız sayaç satış paralannı önümüzdekî faturada düşeceğiz" dedi. Güvenlik de özelleşiyor • ANKARA (ANKA)- Güvenlik hızmetleri de özelleştinliyor. Içişleri Bakanlıgı, özel güvenlik şırketlerinın kurulmasına olanak tanıyan taslaği hazırladı. Bazı kurum ve kuruluşlann korunması ve güvenliklerinin sağlanmasına ilişkin yasada değişiklik yapan taslağına göre gerçek ve tüzel kişilere ait kuruluş, bına, mal ve eşyanın korunması amacıyla özel güvenlik şirketleri kurulabılecek. ATO, başkanım seçecek • ANKARA (AA) - Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı Turgut Tokuş'un istıfası üzerine boşalan meclis başkanlığı hâlâ vekaleten yürütülüyor. ATO Meclisi 27 ocakta olagan toplantısını yapacak. Bu toplantıda büyük bir olasılıkla meclis başkanlığı için seçimlenn de yapılacağı bildiriliyor. Çiller'in başdanışmanı Gönensay, bütçeyle yasalaşan hedeflerin değiştirileceğini bildirdi IMPye yem niyet mektubu•Hazine Müsteşan Ayfer Yılmaz'ın başkanlığında bir heyet, uluslararası finans kuruluşlannı ikna etmek üzere bugün ABD'ye gidiyor. Yetkililer, yapılacak toplantılarda masaya yatmlacak yeni ekonomik hedeflerin, IMF niyet mektubuna da yansıtılacağını belirttiler. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Lluslararası Para Fonu (IMF) heyetinin, hükümetın 1995 hedeflennı inandıncı bulmayarak. "stand-byT> kredisinin 3. di- lıminı onaylamama eğilımine gjrmesi Ü7enne hiitrerie öncörii- IMF için pembe hedefler karartılıyor Hazine Müsteşan Ayfer Yılmaz'ın. IMF yetkililenne taslak olarak görürecegı öğrenilen yeni hedeflere göre; 1995 >ılı Bütçe Yasası'nda"yüzde 22.5 olarak belirlenen yıl sonu enflasyon hedefının yüzde 39 oranına yükseltildiği. yüzde 2.5 olarak öngörülen büyüme hedefinin de yüzde I 'e düşürüldüğübildirildi. Hedeflerin IMF'nin kriterleri doörultusunda son •iMF'ye sunulacak yeni niyet mektubunda, aralık ayında kabul edilen 1995 Bütçe Yasası'ndaki ekonomik hedefler 1 ay geçmeden revize ediliyor. Başbakanlık Başdanışmanı Emre Gönensay, yeni ekonomik hedefleri içeren niyet mektubunun şubat ayında IMF'ye sunulacağını bildirdi. maması üzerine, "stand-by" anlaşması- nın devam edip etmeyeceğinın belirlen- mesi için Türkiyc'nin durumunun IMF'nin "board-yönetim" toplantısında görüşülmcsine karar vcrildiğini belirttiler. Gönensay, dün Nevv York'ta yaptığı açıklamada, IMF'ye verilecek yeni niyet mektubu için aralık ayında 1995 yılı büt- çesiyle birlikte yasalaşan ekonomik he- deflerin tekrar değiştirileceğini bildirdi. Gönensay, IMF yetkilileriyletoplantılann devam ettiğini belirterek, *1995'in hedef- leri ve IM F kriterleri ne olacak, onlan tes- pit ediyoruz" dedi. Vergiler de yansıülacak Gönensay, 198 trilyon liraiık bütçe açı- ğı hedefinin gerçekleşmesine yönelik ola- rak vergi düzcnlcmclcrinde yapılacak de- ğişikliklerin. niyet mektubuna yansıtıla- cağını da sözlerine ekledi. Dış kredi akışının sağlanması için, uluslararası bankalarla görüşmelerin de- vam ettiğini kaydedenGonansay. "Buko- nudaki sendikasyon çalışmalan da devam ediyor. Ancak. rakam ifade etmek istemi- yorum. 500 milyon dolar, 750 milyon do- İarolabilir. Ama, burada, Türkiye'nin dış piyasalardan kredi almasına yönelik me- saj önemüdir" diye konuştu. Yetkililer. IMF'nin yeni niyet mektu- bunu onaylaması durumunda, mart ayın- da ilk aşamada yaklaşık 500 milyon do- larlık dış kredi ahncağını belirttiler. len rakamlar değiştiriliyor. Başbakanlık Ekonomi Başdanışmanı EmreGönensay, revize edilmiş ekonomik hedefleri içeren yeni "niyet mefctubtı"nun şubat ayında lMF'ye sunulacağını bildirdı. Hazine Müsteşan Ayfer Yılmaz baş- kanlığındakı bir heyet de, uluslararası fi- nans kuruluşlannı ikna etmek için bugün ABD'ye gidiyor. Yetkililer, finans kuruluşlanyla gele- cek hafta yapılacak toplantılarda, yeni ekonomik hedeflenn mas>aya yatınlacağı- nı. burada belirlenecek sonuçlann IMF'ye sunulacak niyet mektubuna yan- sıtılacağını bıldırdiler. . "Sland-by'" anlaşmasının 3. dilimi için aralık ayında Türkiye'ye gelen IMF he- yetı, yılsonu ıtibanyla yüzde 22.5 enflas- yon, yüzde 2.5 büyüme öngören 1995 yı- lı ekonomik hedeflerinin "gerçekçi" ol- madığını belırterek, anlaşmayı onayla- mamıştı. Yetkililer, anlaşmanın onaylan- şeklıni alacağı kaydedıldi. Yetkililer. düzenlemelerde yapılacak değişikliklerle, 100 trilyon liraya yakın ek gelir hedeflendığini belırterek, "Bu hedefi de niyet mektubuna yansıtacağız. Önemli olan 198 trilyon lira olarak öngörülen bütçe açığı hederınin gerçekleştirilmesi için önlem aldığımızı vurgulamaktır" açıklamasını yaptılar. TÜSİAD demokrasi snıavuıda ÖZGÜR ULUSOY •TÜSlAD'ın bugün düzenlenen genel kurulunda Halis Komili büyük olasılıkla ikinci kez başkanlığa seçilecek. Ancak. seçimler öncesi ilk kez bütün üyelerin görüşlerine başvurulmuş olması TÜSİAD'daki demokratikleşme tartışmalanna yeni bir boyut getirecek. sını "*demokratikleşme r 'yolunda olumlu bir adım olarak değerlen- dirirken, bu yöntemin TÜSl- AD'ın ilke \e amaçlanna daha uygun düştüğünü belirtiyor. TÜSİAD'ın kuruluş amacı sektörlerin değil, Türkiye'nin makro düzeyde çıkarlanna hiz- met etmek olarak tanımlanıyor. Böylece. seçim öncesinde bütün üyelerden görüş alınırken, sektör çıkarlann ön plana çıkaracak ni- telikteki bir başkanhk yanşının önüne geçmiş oluyor. Genel Ku- rul'da yapılması beklenen tüzük değişikliğiyle, bu sistemin kalı- cılaştınlması da öngörülüyor. Aydın Bolaktn TÜSlAD'a yönelik eleştırilennin bir iktidar kavgası şeklınde algılanmaması gerektiğinı ileri süren sanayici- ler, derneğin yapısında bir de- mokratıkleşmeye gidilmesinin gerektığı görüşünde hemfikir görünüyorlar. Bugün düzenlenecek Genel Kurui'a ltalyan savcı Antoniodi Pietro'yu çağırarak. "temiztop- hım" için kollan sıvayan TÜSİ- AD, kendi ıçerisinde de bir de- mokrasi sınavı veriyor. TÜSt- AD. iki yıl öncekı seçimlerde yalnızca Yüksek tstişare Konse- yi üyelerinin yönetim kurulu ile ilgili görüşlerine başvurmuştu. Bu yıl ıse, Rahmi Koç'un yol- ladığı mektuplararacılığıyla, bü- tün üyelere, başkan dahıl yöne- tim kurulunda yapılmasını iste- dikleri değişikliklerle ilgili gö- rüşleri sorulmuş oldu. Mektuplann sonuçlannın bu- günkü Genel Kurul'da açıklana- cak olmasına karşın. Halis Komi- li'nin başkanlığa getirılecegıne kesin gözüyle bakılıyor. Sanayıciler, seçim öncesi bü- tün üyelerin görüşlerinin alınma- Ne dediler? Tartışmalar abartılıyor ALİ KOÇMAN (TÜSİAD Eski Başkanı): "Böyle tartışmalar bütün seçimler öncesinde olur ancak bu kez abartılıyor. Biz Halis Bey 'in iki yıl daha başkanlıkta kalmasım tamamen doğal karşıltyoruz. Halis Komili 'nin başkanlığıyla ilgili bir tartışma gerçekte yok, olacağını da tahmin etmiyonım. Zaten başkanlık konusunda kimsenin birsortmu olduğumı sanmıyorum. Belki yönetim kurulu için alternatif isimler olabiliı: dogaldır. Mektup yollama da ilk kez olmuyor, önceki seçimlerde de mektup yollanmıştı." Koltuk savaşı yok İSHAK ALATON (Alarko Şirketler Topluluğu Eşbaşkanı): "TÜStAD'dabir koltuk savaşıyaşanmıyor. Sistemle ilgili tartışmalar var. Ben de dahafazla demokrasidenyanayım. Medyaya yansıtıldıgı haliyle değil ama Aydın Bolak ın görüşlerine kanİıyonım. Demokrasinin iki önemli ayağı var. Gençleşme süreci ve bayrak yanşında alternatiflerin olması. Rahmi Koç 'un üyelere mektup yollaması da demokratikleşme ihtiyacınm göstergesi. Dansı yöneticilerin başına. Umudumu hâlâ canlı tutuyonım." Üretici birliklerine özelleştirme darbesi MERİH AK İZMİR - Hükümetın kaıa delik olarak nitelediği üretici birliklerin, özelleştiril- mesiyle ilgili önemli karar, Resmı Gaze- te'de yayımlanarak yürürlüğegırdi. Buna göre tanm satış kooperatifleri birlikleri- ne bağlı işletmelerin satış yetkisi. genel kuruldan almarak yönetim kurulunadev- redildi. Türkiye Ziraatçıler Derneğı Ge- nel Başkanı fbrahim Yetkin. tanm satış kooperatiflerinin yaşamına **son verildi- ğjni" belirtti ve "Bu düzenleme anayasa- ya,hukukaaykındır"dedi. ANAP'ın, ka- rarla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne başv u- racağı öğrenildi. 1991 yılında çıkanlan 3710 sayılı ya- sanın geçici ek maddesine dayanılarak Resmi Gazete'de yayımlanan karara gö- re; birliklere bağlı işletmeleranonim şır- kete dönüşüyor ve özelleştirilme yetkisi genel kurullardan alınarak yönetim ku- rullanna devrediliyor. Bu karara göre, birliklere bağlı Antbir- lık'in 7, Çukobirlik'in 20, Fiskobirlik'in 18. Gülbirlik'in 5, Güneydoğubirlik'ın 8, Karadenizbirlik'in 1, Kozabirlik'in 1, Marmarabirlik'in 3, Tariş'in 82, Tasko- birlik'in 2, Trakyabırlık'ın 3 işletmesi, ilk önce anonim şirkete dönüştürülüp daha sonra da satılabilecek. Türkiye Ziraatçiler Demeği Genel Baş- kanı Yetkin, bu kararla birliklerin yaşam- lanna "son verildiği'' görüşünde Yasa de- ğişikliğinin u anayasaya vehukuka" aykı- n olduğunu belirten Yetkin, bu planın 1985 yılında Turgut Ozal tarafından da uygulanmak istendıgini, ancak tepkiler üzerine vazgeçildiğini söyledi. ANAP'ın bu karann yürürlüğe girmesinin ardından Anayasa Mahkemesi'ne başvuracağı öğ- renıldı. ANAP Grup Başkanvekili Hasan Korkmazcan. kooperatif üyelerinin nza- sı alınmadan bu tür çalışmalar yapılama- yacagını vurguladı Korkmazcan."Kooperatifortaklannm mülkiyet hakkına ve mülkiyet hakkımn kullanımına gölge düşürecek hiçbir çözü- miin hukuki olmayacağı görüşündeyiz. Tanm kooperatifleri hirliklerinin. koope- ratif ana sözkşmelerinden ve kendilerini yetkilendiren dü/enlemeleri aşarak sınai işletmeciliğe girişmelerini de verimlilik açısından uygun bulmuyoruz" diye konuştu. •• • TUGIAD raporunda şirketlerin yapılanmalan ve uyguladıklan stratejiler ele alındı Türkfirmalarıîhracatta yetersiz kaldıEkonomi Servisi- Türk fir- malannın ihracat için gerekli ve en uygun örgütsel yapıyı gelişti- remedikleri . yönetim gücü ve kalıtesineönem vermediklen sü- rece, ihracatta ıstedikleri başan- ya ulaşmalannın mümkün olma- dığı görüşü savanuldu. Türkiye Genç İşadamlan Der- neği'nin (TLGİAD) "İhracat Stratejileri ve Performansı" konulu araştırma raporunda ül- kelerin ihracatlannda fırmalann ihracata yaklaşımlannın son de- rece önemli olduğu vurgulana- rak, firmalan ihracata yöneltici karar ve stratejiler belirlendi. Ra- porda Türk firmalarının ihraca- ta yönelmemele- rinde yetersiz mali kaynaklar. iç ve dış pazar- daki polıtik ve hukuki engeller. firma yöneticileri- nin uluslararası pazarlama ve ih- racata ilişkin bilgi eksıklıği, ye- tersız dağıtım kanalı ve dış pa- zarlarla mevcut ilişkilerin yeter- sizliğı gibı unsurlann varlığı or- taya konuldu. Türk ihracat firmalannın uy- guladıklan ihracat pazarlaması stratejilen ve bu stratejilerin per- formans üzerindekı etkilerini be- lirlemek üzere 100 büvük ihracat firması üzerinde araştırma yapıl- dı. Rapora göre Türkiye'nin ih- racat hacmindekı artışın, dış tica- ret açığının kapatılmasının yanı sıra. global pazarlardaki pazar pay ının artmasını da sağlayabile- ceğı kaydedılerek şöyle denildi: "Rakiplerin tutum, bakış açısı \e rollerinin anlaşılması, pazara uygun ihracat strateji- leri geliştirilmesi açısından son derece önemlidir. Gelecek 10 yıl içinde ihraç pazarlarındaki rekabet, birçok ihracatçı iilke- nin gücünü arttıracak veTürk firmaları başarılı olmak için stratejik yaklaşımlarını değiş- tirmek zorunda kalacaktır." İhracatta başarı nelere bağlı? •Pazarlama stratejisi aFaç ve tekniklerine daha fazla önem verilmesi •Daha esnek bir yapı •Kapasite ve başan isteği •Uzun dönemde büyüme ef ilimi olmayan ve rekabet edilebilir nitelikteki pazar bölümlerinin dikkatli bir şekilde seçilmesi •Teknolojik altyapıyı sağlamlaştırmak •Başanlı bir AR-GE •Yöneticilerin risk üstlenme ve girişimcilik niteliklerine sahip olmalan •Dış pazarlara sunubilecekJeri birden fazla ürüne sahip olmak •Mamül uyarlamasında (standardizasyon) ortaya çıkan maliyet artışı sorununun "üretimde otomasyon" ve "montaj hatlan" gibi teknolojik gelişmeler yoluyla giderilmesi. Otomotivciler, ithalatm yetkili bayilik kanalıyla kontrol altma alınmasını istiyor: Ithalatçüar da eliııi taşın altına soksun ÖZLEM YÜZAK Gümrük birliğinin gündeme gelmesiy- le birlikte özellıkle Ankara 'daki yoğun te- maslanyla dikkatleri üzerinde toplayan Otomotiv Sanayicıleri Demeği (OSD), bu kez de ithal araçlarda yetkili bayilik şartı getirilmesi için Hazine ve Dış Tica- ret yetkılileri ile görüşmelere başladı Otomotivciler, ithalatm sadecc yetkili bayileraracılığı ile yapılması halindehem yerlı sanayinin korunacağını. hem de ba- yıler kanalıyla satış sonra- sı yedek parça ve bakım ga- rantisi gibi hizmetlerin sağ- lanarak tüketicınin koruna- cağını savunuyorlar. Mevzuatta yetkili bayıle- rın Türkiyc'nin 7 bölgcsin- de de servis ıstasyonu açması gerektiği hükmü ycralmasına rağmen. söz konusu madde sadece kâğıt üzcrındc kalıyor. Bu- gün Türkıye'de otomotiv ithalatçılarının sayısı 300'ü aşıyor. 1991 yılında otomo- tiv ithalatı 129 bin araç ola- rak gerçeklcştı. 1994 yılın- da ise yaşanan ekonomik knz nedeniyle sadece 36 bın araç ithal edildi. Konu ile ilgili görüşleri- nı aldığımız OSD Genel Sekreteri Prof. Dr. ErcanTezer, Batılı ül- kelerdcbırotokontrol sıstemı bulunduğu- nu ve tüketicınin sadece yetkili bayilerdcn alım yaptığını belirtti. Tezcr, Türkıye'de isc isteyen herkesın ticarı ıthalat yapabıl- diğini ve durumun bilinçsizce devam et- tiğı takdırde tehlikcli olabileceğinı ileri sürdü. OSD Genel Sekreteri. hükümetten ithalatm sadece yurtdışındaki üretici fir- manın Türkiycdc tayın cttığı yetkili ba- yiler kanalıyla yapılmasını düzenlcyici hükümlcrgctırmcsini i.stcdi. İlgili kanunun yürürlüğegimıesi halın- de otomotiv ıthalatçılannı zorgünlerbek- lıyor. Zıra yctcrlı sayıda servıs vc bakım istasyonlarınınaçılması ıçınycni yatınm- lanı jjirışmelcri gcrckiyor. IŞÇININ EVRENINDEN ŞUKRAN SONER Kimin Kesesinden? Hükürnet, işverenler, medyadan oluşan sermaye cep- hesi korosu, özelleştirme tutkusu içinde, yıllardır özelleş- tirme ile yatıp özelleştirme ile kalkıyoriar. Biraz dikkatli iseniz ancak, özelleştirme gerekçelerini durmadan değiştirdiklerini, işlerine gelmeyen gerçekleri sakladıklannı, bal gibi de yalan söylediklerini gözleyebılir- siniz. Önceleri özelleştirme, yüksek verim ve sanayileşmenin, ekonominin düze çıkmasının, enflasyonun sona ermesi- nin tek ve sihirli anahtarıydı. Meksika, Arjantin mucizeleri ağızlardan düşmüyordu. Büyük Meksika krızi ve bunun Arjantin'e de yansıması- nın ardından, bu mucizeler ağızlara alınmaz oldu. Sız hiç hep "Meksıka'yı, Arjantin'i örnek almalıyız" diyenlerin, Sa- yın Çiller'in, Koç'un, Sabancı'nın ağzından, ABD Dola- n'nı bile sarsan büyük Meksika krizinin, fiyaskosunun ar- dından "Meksika'da olup bitenlerden ders almalıyız" an- lamına gelen bir sözcük duydunuz mu? Aynısını bizde de uyguladıklan, sadece özelleştirmede onlann gerisinde kalmaktan yakındıklan modelin bizde ve Meksika'da ve diğer azgelişmiş ülkelerde fiyaskoyia so- nuçlanmasının nedenlerini en azından tartışmak ve bize de açıklamak zorunda değiller mi? Çillerkolayını buldu. "5Nisan Kararian'ndanistenenso- nucu alamadık, çünkü özelleştirme geç kaldı" dedi. Ka- munun, herkesin ortak malının, 70 yılda yaratılmış ortak değerlerin ona buna peşkeş çekilmesinin tepkisini önle- mek üzere de yeni bir kampanyaya başladılar: "Geç kaldık, değerierinin altına da olsa satmak zorun- dayız." Kimin malını, kime satıyorsunuz? Sayın Rahmi Ko£a göre üste para verilerek bile hemen satılması istenen KİT'ler, kamunun, hepimizin malı. Peş- keş çekilecek alacaklılan ise yerli ve yabancı özel sektör- den kişiler. Neymiş efendim, "KİT'ler öylesine çok zarar ediyor, devlete öylesine ağırbiryûk, kamu açığı yaratıyormuş ki, üste para verilerek satılması bile kârlı olacakmış!" Şimdı aynı mantıkla özel sektörümüzün konumuna bir göz atalım: Anlı, şanlı, dünyaya açılmış, firmalar bazında büyük kârlar yaptıklan görülen özel sektörümüz, kurulu- şundan bu yana devlet desteği, daha doğrusu siyasi ikti- darların bizim vergilerimizle toplanan kaynakları onlara peşkeş çekmeleri ile ayakta duruyorlar. Bizim kesemizden alınan korumacılık önlemlerinin han- gisini sayalım? Gümrük duvarlanndan, düşük fazili kamu kredılerinden, ihracat teşviklerinden, vergi bağışlanndan, indirimlerinden hiç vazgeçebilirler mi? Bunların kamuya bedelinin hesabı neden hiç yapılmaz? Bu arada hayali ıh- racatfardan, devletin dolandırılmasından, rüşvetle sağla- nan haksız kazançlardan hiç söz etmiyoruz. Şimdi bız desek ki; "Sayın özel sektörpatronlan, siz de işletmelerinızı çok kötü yönetiyorsunuz. 70yıldır, bizim ke- semizden korumacılıkla ayakta duruyor, kârlan ceplerini- ze ındiriyorsunuz. Hâlâ iki ayağınızın üzerinde duracak konuma gelemediniz. Geçen yılın ilk aylarında büyük kâr- lar ederken, burnunuzun önündeki krizi göremediniz. Kriz gelınce de bedelini olduğu gibi işçiye, devlete yansıttınız. Krizle bağlantılı, bedeli bizim cebimizden çıkan özel ko- ruma kararlan aldırdınız, işçiyi sokağa atıp, ürünlerinize bol bolzam yaptınız. Kötü kalite mallan, bize çokpahalıya sa- tıyorsunuz. Özeti, bu işi beceremiyor, bize pahalıya ödetiyorsunuz. En iyisi, sizin işletmelerinizi de satıp, kötü yönetiminizden, yarattığınız zararlardan kurtulmak. Mallarınızı ne fiyata olursa olsun, gerekirse üstünepara verilerek iyi işletecek- lere satmaya var mısınız?" Bu görüşü polemik olsun diye de ortaya atmış değilim. Siyasi iktidarların ellerini hiç çekmemeleri ve özellikle de Özal iktidarından sonra, bilinçli uygulanan politikalarla KlT'lerin adeta zorla zarar ettirilmelerine karşın. hâlâ özel sektör ve KİT'lenn ekonomik verimlilikleri, katma değer- leri arasında hiçbir fark olmadığı gerçeğini gözeterek söy- lüyprum. Özelleştirmecilerin aceleleri var, çünkü, dünyada da biz- de de "özelleştirme mucizeşi" paravanası arkasında ya- pılan haksız, yanlış, kirli işlerin kokusu her geçen gün da- ha fazla çıkıyor. Kendi keselerinden çıkan bir şey olmadı- ğı, çıkanlar halkın kesesinden çıktığı için de, bol keseden atılıyor. Evet, sorumu yineliyorum: "Zararına, gerekirse üzerine para verilerek, kimin malını, kime satıyorsunuz?" Medyayı kullanarak kitleleri ne kadar uyutmaya çalışır- sanız çalışın, KlT'lerin degerlerinin altında satılmasına ko- şullandınn, birileri bir yerlerden çıkıp, kamunun rralının peşkeş çekilmesinin hesabını soracaktır. Evet, Et Balık Kurumu'nda, Karabük'te olduğu gibi, de- ğerinin altında satışın sahibi sendikalar, işçiler, yöre halkı gösterilse dahi, bu kamu mallarının sonunda hangi ellere gideceği, kamuya bedelinin ne olacağı çok yakından iz- lenecektir, hiç kuşkunuz olmasın. VEFAT ve BAŞSAĞUĞI Şirketimizin kurucusu Sn. Ali Serdar Kitapçı'nın çok sevgili dayısı, şefkat dolu insan Operatör Dr. NEJAT SAĞUN'un vefatını büyük bir teessürle öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. monevı Itd ÇALIŞANLARI KIRAÇ BELEDtYE BAŞKANLIĞI'NDAN DUYLRU Belediyemızde münhal bulunan aşağıda nitelikleri yazılı iki adet kadroya sınavla aday memur alınacaktır. Buna göre: ] Münhal bulunan kadrolar: a) T.H. sınıfı 9 derecelı I adet fen memunı, fen ışlen hizmetle- rine ait bu kadroya ınşaat müHendisi almacak olup ısteklılerin en az inşaat fakültesi mezunu olmalan. b) G.I.H. sınıfı 12 derecelı 1 adet tahsildar. muhasebe hizmet- lenne aıt bu kadroya en az ortaokul mezunu alınacak olup istekli- lenn en az ortaokul mezunu olmalan, 2. Sınava iştirak edecek adaylarda 657 sayılı Devlet Memurlan Kanunu'nun 48. maddesınde yazılı genel şartlar aranacaktır. 3. Erkek adaylann askerlıkle ılışkisi bulunmaması şartı arana- caktır. ÖZEL ŞARTLAR: 1. Sına\a iştirak etmek isteyen adaylann 18 yaşından küçük. 50 yaşından büyük olmamalan. 2. Adaylar belediyemiz yazıışlerı mudürlüğünden temin ede- ceklen iş talep formunu uygun olarak doldurup 3 Şubat 1995 Cu- ma günü saat 17.00'ye kadar belediyemiz genel evrak memurlu- ğuna teslim edeceklerdır (Posta ile veya düz dilekçe ile yapılacak başvurular dıkkate alınmayacaktır). 3. Yazılı sınav 4 Şubat 1995 Cumartesi günü saat 10.00'da Kı- raç llköğretım Okulu'nda yapılacak olup yazılı sınavda başanlı olanlar. 5 Şubat 1995 Pazar günü saat 11.00'de sözlü (mülakat ve uygulamalı) sınava alınacaktır. 4. Münhal kadrolar \e ücretleri- a) T H. sınıfı 9 dereceli 1 adet fen memunı, aylık ücret karşılı- ğı net 11.230 682-TL'dir. b) G 1 H sınıfı 12 dereceli 1 adet tahsildar memurluğu. aylık ücret karsılığı net 5.404.055 - TL'dir. llgilılere duyurulur Basm: 3086