Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18 OCAK 1995 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Düşünce özgürlüğü mü, eyleme çağrı mı?
Du^unce ozgıırluğu. ancak demokratık snasal re]imlerde
\arlığını koruvabılen anayasal teınel degerlerdendır Bıı
nedenle de sinırlanamaz \e anavasa dı^ından da sınır
konulamaz
BÜLENT AKMANLAR Emekh )cwg,nıv Üyesı
1
% l Anavasasi bır ölcude
dcmokratık vc bılımsel \orı-
lere dayanan dıisunce \c
oııcnlcr dogruitıısunda ozcl
\ı. kamukuruluslannınken-
dı vctkılı orjanLırıiK.ı scı,ıl-
miş uvelcrden olusan 'Kurucu Meclis"
t,alışnıaları ıle gert,ekleştı 1982 Anava-
sası ıse Mük ce (Mıllı Guvcnhk koıı-
sevı) atanan uvelerın olusturdıığu \e
konsev'ebağımlı olarak çalısan 'Danış-
ma Meclisı'nın urunudur Bu mei.lis.in
hazırladıgı taslakta son soz vıne de
konsev ınolmu$tur Halk ovlamasının
îse hangı koşııllarda gerçekleştığı anı-
lardan kola\ kola\ sılınemez
1961 Anavasası nın kımı eksık von-
lerıne karsin bır gclisim ve değışımı
yansıttıği tartişiiamazken 1982 Anaya-
sası'nın artık herkesçe bılınen nedenler-
le ulkevı çağdışında bırakaıı vapiM da
gozler onundedır Danışma Meclısı ıle
MGk nın bıhmsellıkten uzak tepkıve
davanan dıisunce \apisi nedenı\ le 1961
Anavasası nın orasina burasına dcmok-
ratık olmavan hukumler verleştırılıp
olumluvonlendekırpılarak 1982 Ana-
yasası oluşturulmustur
1%1 Anavasası nın temcl haklarla ıl-
gılı 19 20ve2l ıncı maddelennın du-
zenlenmesınde Feder
al •\lmanvaCum-
hurıyetı Anavasasi nın "DuşunceyiÖz-
gurce Açıklama Temel HakkTnı ii,eren
5 maddesınden ve sıvasal partılerın
uvacaklan kurallan belırleven 21 ınad
desinden esınlenılmıştır 1982 Anava-
sasi nın 24 2* \e28 ıncı maddelen ıle
Sıvasal Panıler "Sasası n\n 68 \c 69
maddelennde de aynı kaMiagın ızlerı
\ardır
Duşuncc oıgurluğü, ancak demokra-
tık sivasal reııınlerde varlıgını koruva-
bılen ana\asal teınel degerlerdendır Bu
nedenle de sinırlanamaz \c ana\asa dı
sindan da sınır konulama/ (, ıınkıı te-
mel haklar. kısılenn ozgurluk alanları-
nın kaınu gucııne (devlet) karsı korun
ması vonundebelırlenmışlerdır Buaı,ı-
danbakıldığında •kisininanavasavauv-
gun duşunmek zorunluluğu' \ oktur (1)
Federal Almanva Ana\asj Mahke-
mesı "Bir duşuncenin \alnı/caaçıklan-
masinın lemel hak olarak korunmasına
karşılık. o duşuncenin kapsamında bu-
lunan \e bununla başkalan u/crınde bir
etKh i anıaçlav an duşuncenin korunma-
masıvanhşolur" bıçımındekı kararı ıle
bır anlamda propaganday ı da dusıııue-
nınaçıklanması kapsamınaalmıştır(2)
\ncak baskasının yıne lemel hak
olarak çıkannın. duşunce ozgurlüğunun
kullanılması ılegenışolçudezarargor-
mesıne de goz > umulamaz "\navasa-
\a uygun duşunmekzonınluluğu olma-
sa bile u>gun davranmak zorunluluğu
\ardır." Bellı bırkışı grupyada bırsı-
vasal topluluğu e> leme>oneltmek ama-
cı ıle kullanılan duşunce da\ ranışa do-
iHiNiııuş sjMİır rodeıal Mııı m \na\.ı-
sa Mahkt-iiKM "Dusunce. bir si\asal
parti \ a da siv asal grupça bcnımscndık-
tcn sonra. sivasal evlcnılerının ni'dcnı
olarak kullanılırsa.bılıııı \tdusuntcd/-
guriugu ilf sıvasal propajynda arasın-
da (,-i/ilen pek açık sınır gcvılınış olacak-
hr"ve"Duşun(.i'iı/gurlüğunden\arar-
lanan kişinin çıkarı ılo dc\ k'tin «^UM-nlı-
ğını koru\an cıva hukunılerı karşıla^tı-
rılarak en ağır hasan çıkara goıv karar
verilmclidır" bıı,ımımk.kı kararları ıle
de dıı^LHKenın IUMI e\lenıe donuse(.e-
ğını\ebuını ızııı \enleıiKveteğını \ ur
gulamaktadır (')
Conılmor kı gcrek I%1 \c Bcrekst'
1982 anavdsalanmn esinkndiği Federal
\lmama \na\asası'nın 5. maddesinin
Federal \na\asa Mahkemesi'nıooru-
mu, ana\asa\a u\»ıın duşunmenin bir
/orunluluk olnıa\ıp. ana\asa\d u\gun
<>lma\an e\lcnı cağnsı \e da>ranışın ıso
korunması gereken bır hak sa\ ılanıa> a-
cağıdoğrultusundadır. L nutnıamak ge-
rekır kı anavasa kurallan deger vargı-
larından sovutlanniıs olmavıp bır de-
ğerler sıstemıdırler Bu \i\tem anava-
sal temel vargı olarak hukukun herala
nı i(,ın geçerlıdır "Vasanıa". "vurutme*
\c*>argı'nınbuanlayisvunundcbulun
iTMİarı 70runludur Bu bağlamda ana-
vasa gıbı genel vasalar da duşuncenin
ozgurce açıklanması teınel hakkının
onemı isığında ozgurluk<,u demokratık
devlct ıcınde vorumlanmalıdırlar
Dusunce suçu devımı. bır hukuk te-
rımı olmaktaıı öle siyasal nıtelık tası-
maktadır Amaç bellı bır sıvasal kanı
dusunce va da \icdan etkısı ıle sıvasal
bır eregı gerı,eklestırmektır
Bu tur eylemlenn dusunce ozgurlu-
ğunden kav naklanan ulkucu dav ranislar
s.ıvıldığını s.ı\layan sınırlı sayıda ku-
rımci disinda dunyanınen demokratık
ulkclcrınde bılc bcnımsendığı soylenc-
me/ (, ıınkıı \ukanda st>zıınuettığımi7
amivas.il dcgcrlcr sıstenıının hukuk dı-
sı uMillerledeğıstırılniesındekı vakınya
da u/ak tehlıkeyc n.ısıl goz yumulamaz-
s.ı anayasal usullcrlesağlanacakbırde-
ğiMiııın değerler sıstemının yıkılması
aınacı i(,ın kullanılmasına da (takıyyc)
ızın \enlemez
TVterde aşılan sınııiar
kımi tek'\ ı/>un >ay ınlannda bilinçsi/,
kınıılerinde ısc ama<,-lı olarak konuştu-
rulan kışilcrın sov lcmlennı, yalnı/ca du-
şunıenın o/gurve açıklanması bıcımın-
de degt-ıiendırnıeye olanak voktur. En
cok ı/lenen \a>ın olmak çabalan, gide-
rek duşıince açıklamaktan öte. belli bir
sivasal ereğin gerçekleştirilmesi evlem
\c dav ranışına donuşmekte ve duşuncc
iie dav ranış arasındakı sınır aşılmakta-
dır. Naranmak ıçın odun ustuneodün v«-
rilen demokratık Batı ulkelennin hicbi-
rı, kendı değerler sıslemlerinin v ıkılma-
sına vonelen bu tur yavınlara hoşgorü-
lu vaklaşmaz.
Ânımsanacagı gıbı Turk Ceza Yasa-
sı nın 141. 142. ve 16^ uncu maddele-
rı ıle 6187 sayılı Vıcdan ve Toplanma
Hurrıyetı Hakkında \asa, 12 Nısan
1991 tanhındeyururlugegıren 3713 sa-
yılı Terorle Mucadele Yasasfnın 23
maddesı ıle yururlukten kaldınlmıştır
Bu vasanın demokratıkleşme kapsa-
mında duşünulmuş bır atılım olduğunu
sanmak saflık olur koktendıncı eğılım-
lerın sozu edılen yasa ıle maddelerın
yururlukten kaldmlmasından sonra gı-
derek gelısen azgınlıklan ve kımı sıya-
şal partılenn parlamento gruplanndakı
etkınlıklerı anayasanın2 maddesınde-
kı cumhurıyetın laık nıtclığını tumuylc
ortadan kaldırmaya yonelık gınsımlcr-
dır Terorle Mucadele Yasası'nda yapıl-
mak ıstcnılen dcgısıklıgc karsı ı,ıkısın
da nedcnı budur Kanımızca bu açma-
/A dusulurse dıncı terorun yasadan so-
yutlanması ılcalan.onlarıçın tcmızlcn-
mi1
} olacak ve anayasaya uymayan ey-
lem(,ağrıları ıledavranıslardcnctımdı-
^ında kalacaktır
Oysa Turk Ccza Yasası'nın ozcllık-
le 163 maddesinin yururlukten kaldırıl-
mısolması.cumhurıyctın temel nıtelık-
lennın korumasız kaldığı anlamına gel-
mcz Anayasanın bır anlamda uygula-
ma yasası sayılabılcccğı vc 2820 sayılı
Sivasi Partiler Vasası iie 'Devrim Yasa-
lan'nın da yururlukte bulunduğu duşu-
nulursc yetkılı vc gorcvlılcrın clındc
Atatürk ılkc ve dcvnmlennı yok olmak-
tan kurtarabılecek pek çok olanak var-
dır
Dusuncclen, anayasaya aykın davra-
nıslara yoneltccck cylem çağnlan, du-
süncenın ozgurce açıklanması bıçımın-
desınırsızbıryorumladenetımdiiinda
bırakılmamalıdır Cumhurıyctımızın
değerler sıstemı yıkılırsa, gorevlennın
bılıncıne varamayıpgorevını savsakla-
yanlar ıle kotuye kullananlar da bu yı-
kıntının altında kalacaklardır
1I) Değışen Toplum ve Ceza Huku-
ku Karşısında Turk Ceza Kanunu'nun
50 Yılı ve Geleceğı Sempozyumu Is-
tanbul Unıversıtesı Yayını No 2270, s
563 vd
(2) Fed Alm Anayasa Mah Karar-
lan Dergısı 7 cılt, s 198
(3) Fed Alm Anayasa Mah Karar-
lan Dergısı 5 cılt, s 146,27 cılt s 78
ARADABIR
Yrd. Doç. Dr. AYŞE ATALAY
• ••Eğitilmemiş Bir Halkla
Sozluklere baktıgımızda demokrasının, 'halkın ege-
menlığıne dayanan yonetım bıçımı olarak açıklandığını
goruyoruz Burada akla hemen şu soru gelıyor
'Nasıl bır halkın egemenlıgı?'
Bılımsel araştırmalar bır toplumda demokrasının yaşa-
yabılmesı ıçın onemlı bazı olçutlerın varlığı gerektığı uze-
rınde bırleşırler Bunlar sorumluluk sahıbı, hak ve gorev-
lennın bılıncınde olan eğıtılmış bır halk belırlı bır ekono-
mık gelışme duzeyı ve oydaşma ısteğının varlığı olarak
nıtelendırılebılır O halde yukarıda demokrasının on ko-
şulu olarak nıtelendırdığımız ozellıklenn başında gorul-
duğu gıbı halkın egıtımı buyuk onem kazanmaktadır Bır
ulkede halkın eğıtılmış olması o ulkede demokrasının de
en buyuk guvencesıdır Çunku demokrası, ancak eğitım
ve kultur duzeyı yuksek toplumlarda yaşama geçınlebılır
Ancak burada eğıtım ve kulturden demokrası açısın-
dan ne anlaşılacagının uzerınde durmak gerekır Eğıtım
kavramı ansıklopedılerde "Toplumun değer yargılan ıle
bılgı ve becen bınkımının yenı kuşaklara aktanlması, bu
amaçla okullarda ve benzer kurumlarda surdurülen oğ-
retım ve yetıştırme etkınlıklerı" dıye tanımlanıyor Işte
demokrasısını yaşatamayan demokratık geleneklerı ol-
mayan toplumların çıkmazı da burada yatıyor Çunku bu
durumda eğıtım bır bakıma statukonun devamına yara-
yan bır sureklılık kazanmış oluyor O zaman genelde de-
mokrasıyı yaşatamayan ya da çok partılı rejımın demok-
'rası olarak sunulduğu az gelışmış toplumlarda, eğıtım
yoluyla yenı bır kultur yanı demokrası kulturu yaratmak
zorunluluğu da kendılığınden dogûyor
Şu gerçeğı lyıce bellemelıyız Az gelışmış ulkelerde
eğıtım alanındakı en belırgın eğılım okuryazarlığı butun
topluma yaygınlaştırma ozellıkle ılkoğretımı okul çağın-
dakı butun çocuklara ulaştırma çabasıdır Oysa 'demok-
rası egıtımı de ıçeren bır kultur sorunudur' Demokrası-
nın bır kultur sorunu, daha başka bır deyışle bır yaşam
bıçımı olarak algılanmaması, gelışmekte olan ulkelerde
eğıtımın, sadece okuryazarlığı yaygınlaştırmak olarak ele
alınmasına yol açmıştır Eğıtımın boyle algılanması, yo-
netıcılerın demokrası kulturlerının eksıklığını gostermek-
le bırlıkte bır yandan da bu tur halkları yonetmenın daha
kolay olduğunu fark ettıklerı ıçındır Çunku bu kez eğıtım
ve kultur duzeyı duşuk halkın oylarını elde etmek ama-
cıyla yonetıcıler populızm yoluna sapmakta ve bu da
demokrası açısından zaman zaman tehlıkelı boyutlara
varabılmektedır Oysa aydınlanmaya en çok gereksınım
duyan az gelışmış ulkelerde kamuoyu onderlennın yurt-
severlıklennın en onemlı gostergesı halkın eğıtım duze-
yının ve buna bır olçude bağlı olarak da demokrası kul-
turunun gelıştınlmesı olmalıdır
Turk tarıhının en buyuk halkçı onderı Atatürk bu ko-
nuda şoyle demektedır "Aydınları, halk duzeyıne ındır-
mekten zıyade, butun halkı egıtımde aydın olarak yetış-
tırmek gerekır" (1)
işte bunun ıçındır kı durust ve samımı halkçılığın bır
gostergesı olarak Halkevlerı ve Koy Enstıtulerı açılmış
ancak halkın aydinlanmasını kışısei çıkarları açısından
tehlıkelı goren polıtıkacılarca daha sonrakı yıllarda kapa-
tılma yoluna gıdılmıştır Oysa ızlenen populıst polıtıkalar
sonucu, ulkemızın bugun geldığı uzucu durum ortadadır
Yukanda anlattıgımız anlamıyla egıtımı, "Bır gun sılah
gerı teper' korkusuyla bu topluma çok goren zıhnıyet,
yıllarca uyguladıgı populıst polıtıkanın demokratık duzen
yonunden bır gun gerı tepebıleceğını geregınce duşune-
bıldı mı acaba9
İmar affı, artık mavi boncuk değildir
Yerel pohtıkacılar. beledıye mechs u>elerı, mıllenekıllerı ve behrlı
çıkar grupları ıle bütünleşmeler \a da temsılcılennın bu noktalara
gelmesı sonucu sı>asal dönuşumun >anı sıra ekonomık dönüşümün
de gerçekleşebıleceğını soylemek abartı olma>acaktır
Doç. Dr. ZEKAİ GÖRGÜLÜ
Yıldız Teknık Unıversıtesı, Mımadık Fakülîesi
G
ecekondu ve gecekondu-
laş.ma. ulkemızın metropo-
lıten alanlarında ve obur
buvuk kentlerınde uzun
yıllardır gundemdekı yerı-
nı korumayı surdurmekte-
dır An>.ak jjelınen son asama kent toprak-
ları yağmacılıgında venı bır toplumsal dü-
zenı çağnstıran nıtelığe ulasni'^tır Bu yağ-
macılık bır yandan da kalıulıgı doğrultu-
sunda, gerek ulkenın gerekse kentlerın
ekonomı ve polıtıkalanna yon vermeye
başlamıştır LJIkemızde ıç goç belırlı do-
nemlerde artış hızında oynamalar olmasına
karşın olanca ağırlığı ıle surmektedır Ko-
nuya ılışkın çozumsuzlukler. yarım yuzyıla
yakın buyuk bır zaman dılımı ıçınde yo-
ğunlaşarak sureklılık kazanınca artık gun-
deme gecekondu ve gecekondulunun do-
nuşumu-değısımı gelmeye başlamıştır
Başka bır deyışle. 80"lı yıllarla bırlıkte
kentte kalıcılıgmın ıvıce guçlendığı ızle-
nen goçen kıtlenın bu sureçte hangı araçla-
n kullandığı onem kazanmıştır
Ulkemızın kureselleşmeden etkılenmesı
ekonomı polıtıkalannı bu yonde belırleme
ye calışması lıberallığın denetımsızlıkle es
anlamlı algılanmaya başlaması, ıletışım
olanaklarının çok hızlı buyumesı ve enflas-
yonıst ortamın getırdıgı yararlar yanında
goçen kıtlenın artık kentlerde 3 4 kuşağa
ulaşması ve bılmezlıgını yok etmesı bu de-
gışım ve dönuşumun temel faktörlen ol-
muşlardır Oyle kı lstanbul'da yaşayan hal-
kın yalnızca dortte bm (yuzde 25) kendısı-
nı Istanbullu olarak nıtelendınnektedır k-
tanbul halkına doğduklan ıl soruldugunda
ıse bu oran yuzde 30 a çıkmaktadır Istan-
bul dışında doğan halkın yarıya yakını
(vuzde 41), IstanbuPa 20 vıldan daha
uzun bır sure once yuzde 59 u ıse 20 yıl-
dan daha az bır sure once goç etmışttr 10
yıldan once gelenlenn oranı ıse yuzde 71
olmaktadır (1)
Sonuçta gerek goç ve kentleşmeye ılış-
kın sorunlann yıllardır çozulemeyışi ge-
rek bu surelenn kentte yenı kuşakîann ye-
tişmesine veterlı olması, gerekse de ulke
genelınde her bovutta vaşanan hızlı degı-
şım kentın karmaşık yapısını ve ılışkılennı
kolay ca tanımayı saglamaktadır Dolayısıy-
la bu surecın kenttekı yalnızlıgı. bılmezlıgı
ortadan kaldırmayı olanaklı kilması. goçen
kıtlenın kentte sureklı guçlenmesıne neden
olmuştur Oncelıkle nufus buyumesı bıçı-
mınde olan bu guçlenme kalıcılıgını ve et-
kınlığını bır değışım-donuşüm sürecıne te-
mellendırerek kentte sureklılık kazanma
egılımındedır Goçen kıtlenın kenttekı de-
gışım ve donuşumu
• Oncelikk kendisini "mftlkiyetsiziikten
mulkiyete" geçış bıçımınde kentsel me-
kanda kanıtlamıştır Gecekonduda ortaya
çıkan yenı ıvelık (mulkıyet) kavramı. soru-
na bu yonu ıle vasallık kazandırmış, top-
rakta yasal binada yasadışı olan ve hisseö
bolüntülu (hısselı bolunme, ozel parselas-
yon) alanlar bıçımınde tanımladıgımız yenı
bır bolunme ve yapılaşma surecı başlamış-
tır Gecekondu yapısının klasık, derme-çat-
ma nıtelıklennı sergılemeyen ve eskı gece-
kondu mahallelerının apartmanlaşmaya
donuşumundekı ızlen hıç taşımadan. 150-
200 mN ortalama buyukluğu olan parseller
üzennde dogrudan çok katlı yapıîaşan bu
alanlar. artık metropolıten alanlann yenı
gelışme bıçımıdır Valnızca hukuksal bazı
benzerlıkler arayarak hisseli böliıntülü
alanları ve >apılaşmasını gecekondu ıle eş
anlamlı tutmak, olgunun tum boyutlan ıle
kavranma eksıklığını gösterecegı gıbı bu
konuda var olan kavram kargaşasımn da
devamını sağlamaktan öteye gıtmez ya da
son gecekondu ve ımarafli hazırlığında ol-
dugu gıbı sorunu "2-3 katlı, bahçeli apart-
manlar yaptırarak çözecegiz" soylemı ıle
gundeme getırmek, konuyu saptırmanın
otesınde kendı kendımızı kandırmanın bır
başka ornegıdır
# Goçen kıtle kenttekı kalıcılıgmın en
onemlı aracını gecekondudan farklı olarak
bu bolunme-yapılaşma bıçımı ıle bulmuş-
tur Bır yandan da hem bu yöntemle geçtı-
ğı yerleşık duzendekı devamlılığını koru-
ma ve gelıştırme hem de kenttekı obur so-
runlannı da çozme yonunde etkınlığını art-
tırma arayışlanna gırmışnr Aynca devletın
soruna ılışkın çozum arama çabalan yu-
zeysel ve gostermelık olsa dahı. polıtıkacı-
nın bu konudakı sınırsız odune açık odun-
suz davranışı, olumsuzluklann kabulunde
ve gelenekselles.mesınde tartışılmaz bıçım-
de etkın olmuştur Ancak goçen kıtle. geç-
mışte olduğu gıbı yalnızca seçım oncesı
donemlerde sayısal ustunluğunden oturu
polıtıkacıdan mavı boncuk beklemek yen-
ne gunumuzde artık kendısı her eğılımde-
kı sıyasal partının orgutlenmesı ıçınde
dogrudan yer alma çabası ıçındedır Aynca
cemaat, dernek, vakıf ve benzen kurumlar
ıle bu gucunu desteklemektedır Arka arka-
ya çıkarılan ve en sonuncusu gundemde
bulunan af yasaları bu onemlı başarıyı
sımgelemektedır Yerel polıtıkacılar, bele-
dıye meclis uyelen. mılletvekıllen ve be-
lırlı çıkar grupları ıle bütünleşmeler ya da
temsılcılennın bu noktalara gelmesı sonu-
cu sıyasal dönuşumun yanı sıra ekonomık
dönuşumun de gerçekleşebıleceğını sovle-
mek abartı olmayacaktır Ozetle, devletın
bılınçlı olarak planlı kentleşmeyı reddet-
mesı ve yarattığı boşluktan sıyasal yararlar
beklemesı sonucu, buyük kentlere goçen
kıtle hısselı boluntu olgusu ıle kentsel me-
kândakı yerleşmesının ve yapılaşmasının
nıtelığını gecekonduya gore degıştırmış.
gerek topraktakı bu kalıcılıgını pekıştır-
mek gerekse kenttekı öbur sorunlarının
çozumü ıçın kentte, yönetımlerde, sıyasal
orgutlerde ve benzen yasal ya da yasadışı
kurumlarda etkın olma uğraşı ıçıne girmış-
PENCERE
(I) Isıanbul Valılıgı Istanbul dakı Genel Idarc
Hızmetlerının Degerlendırılmesı Ara^tınnası Pl-
\R Aratfırma Zamanı 8 \ral\k 1992 - 15 Ocak
TARTIŞMA
Solda lider arayışı
ÇARŞAMBA
08 00 Sabahn Nağmelen
11 00 Enstrumantal
11 30 Sevgı Bahçesı
14 00 Guldeste
17 00 Sevdığınız Sesler Sevdığınız Şarkılar
18 00 Fasıl
19 00 Unutulmayan Sesler **
J
20 00 Seçme Eserter
23 00 Sevılen Şarkılar
HaberSaallerı 11 00 12 00 13 00-17 00 13 00 19 00-21 00
S
osyal demokrat
olsun olmasın bu
ulkeyı seven onun
geleccğını duşunen
ınsanlann bırlesen
sol partılerın
başkanlığı ıçın Viumta/
Soysarın adaylığını
desteklemesı gcrcktığını
duşunuyorum Bu desteğe
benı.e başta saygın kışılığı ıle
Erdal İnonu olmak uzcre otekı
aday lar da katılmalıdırlar
Erdal Bey ın hıç kuşkusuz
sahıp olduğu sağduyu ıle
kendisine vapılan adaylık
onerılennı kabul etmeveceğını
sanıyorum kamuoyunun
sesıne kulak venrsenız
sokaktakı vatandaşa sorarsanız
koru korune ve çaresızlık
ıçınde Refah Partısı'nın peşıne
takılmış olanların dışında tum
ınsanlann, Turkıye'nın
Cikarlannı savunabılecek,
durust tutarlı. sağlam, sozunün
erı nıtelıklen ıle tanımladıklan
ıkı lıdere ınandıklannı
gorursunuz Bunlardan bırı
Ecevit,otekısı Mumtaz
Soysal dır Ecevıt'ı ne kadar
eleştırırsek eleştırelım ve
bunda nc kadar haklı olursak
olalım. halk arasında
karızmatık bır kışılığı
olduğunu ve bır kargaşa
ortasında başını dık tutabılmış
bır lıder olduğunu ınkâr
edeme\ız Mumtaz Soysal
Memet Baydur'un da pek guzel
belırttığı gıbı, bovle bır kargasa
ortasında son vılların uydurma.
aldatıcı kavramlannı değıl
bınlerce \ıiın evrensel
dcğcrlennı savunan sozü ıle
vaşamı ortuşmuş aklı
kanşmamış, bunalıma
duşmemış bır aydın ve doğru
bıldığını sonuna dek tutarlılıkla
savunan bır sıyasetçı ımajı
vermıştır Turk toplumuna
Bununla buyuk prestıj
kazanmış, buyük guven
vermıştır Taha AkyoTun Umur
Talu'dan aktardığı ve yabancı
gazetecılere atfedılen şu
ızlenım ne kadar anlamlı "Her
zaman bir artı bilgive sahip
olduğunu goruyorsunuz;
karşısında muzakere edecek
kişi çok /«rlanacaktır." Erdal
İnonu nun boyle bır lıderlığı
başaracağına hcmcn hcmcn
kımse ınanmıyor karayalçın'ı
bugune kadar yaptıkları ıle
basanlı bulana kolay kolay
rastlayamıyorsunuz İsmail
Cem'ın ınkâr edılmcz
nıtelıklennın solu bugun ıçınde
bulunduğu çıkmazdan sıyınp
geleceğe taşımaya yeteriı
olacağını sanmtyorum Deniz
BaykaL,güzel dıksıyonu ve
Turkçesıne karşın lıderlık ıçın
doyurucu, güven vencı ve
toparlayıcı olamıyor
Evet, sanıyorum seçıcı
dclegeler de her turlu etkıden
duygusal bağlılıklardan
kurtulup bu gerçeğı
goreceklerdır Mumtaz Soysal
lıderlığınde solun derlenıp
toparlanma, kendınc gclmc ve
bır ıv me kazanma şansı
oldukça yuksektır
kureselleşme yukselen
değerler gtbı aldatmacalann
karşısına çıkabılccek cn guçlu
lıder de SoysaPdır
Prof. Dr. Coşkun
Özdemir
İLAN
T.C
KUŞADASIASLİYEHLKUK MAHKEMESİ
EsasNo 1991 W
Davacılar lclal Karagoz vc Ozkan Karagoz vckılı laralından
davalı Kazım Okta> alcyhınc açılan fazlava ılışkın hakları saklı kal-
mak kaydı ılc IS7 K66 (KM) TI alacağın laızı ılc bırlıkte davalıdan
alınması ıcjn acılan davanın vapılan durusmasında vcnlcn ara karan
gcrcgıncc
Davalı Ka/ım Oktay ın (Bckır oğlu 1911 duğumlu, Dcnızlı ılı Acı-
pajam ılçcsı Dcrckoy kuluk 008 dc nufusa kayıtlı vc mutcahhıüık
vapar) tum aramalara rağmen adrcsı teipıt edılemedığındcn duruşma
gunu vc dava dılckçcsının davalıya ılancn tcblığınc karar venlmıs
olup davacının fazlaya ılışkın haklan saklı kalmak kavdı ıle toplam
I s7 X66 (KX) TL alacak talcbı ılc ılgılı davaya karşı dıycccklcnnı du-
ruşma gunu olan 29 ^ 1995 gununc kadar mahkcmcmızc bıldırmcsı,
durusmayj gelmcdığı vcya kcndısmı bır vckıllc lcmsılcttımıcdığı tak-
dırdc gıyabında durusma yapılıp karar vcnlcceğı hususu ılan oluııur
Basın 2101
Kulağında...
Medyaya bakarsanız Turkıye de askerı mudahalenın
elı kulağında
Pekı elı kulağında ne demek1
?
Adam ramazanda ıftar sofrasını kurmuş, sıyah zeytın,
beyaz peynır, mıs gıbı ekmek ve de ne ıstersen var, bır
kuş sutu eksık 'n/yeW;'nın mıdesı karıncalanıyor, ıftarını
açacak ama dakıkalar sanıyeler geçmıyor, ah şerefe-
dekı muezzın bır ezana başlasa, kandıller yansa
Kucuk oğlana dıyor kı
- Kos ulan, bır bak, muezzın başladı mû
Oğlan koşup bakıyor muezzın elını kulağına daya-
mış, başladı başlayacak
Babasına seslenıyor «
- Elı kulağında'
•
Medyaya gore askerı mudahalenın elı kulağında1
Hem nasıl olmasın kı
Cumhurbaşkanı bu yolda konuşmadı mı
- Kendım ıcın ıstemıyorum, ama, anayasa değışıklığı
yapmalı, Meclis ı seçıme goturmek ıçın cumhurbaşkanı-
na yetkı vermelı
Yorum
"Cumhurbaşkanı 'Altı aya kadar seçım yapılmazsa,
Turkıye de askerı mudahale olur dedı '
Cunku eskı Genelkurmay Başkanı çok konuşuyordu,
yenı Genelkurmay Başkanı susuyor, 'cıhetı askerıye'de
çıt yok, ordu ıçıne kapandı
•
Kaç zamandır kapalı kapılar ardında fıskos surup gıdı-
yor laf lafı açıyordu
Dıyorlardı kı
- 7995 te bır şeyler olacak
- Ne olacak?
- Kım bılebıhr? Olan hıcbır zaman bır oncekıne bert-
zemıyor 27 Mayts orduda aşagıdan yukanya doğru bır
eylemdı devrıme donuştu 12Martparlamentoyukapat-
madı Meclis ve sıyası partılerle ışbırlığı yaptı 12 Eylul
yonetıme butunuyle el koydu, partılerı kapattı Bu kez de
olacak olan kendı modelını ıçınde oluşturur
- Ne zaman olur?
- Elı kulağında
•
Cumhurbaşkanı'ndan sonra ana muhalefet partısı lı-
derı Mesut Yılmaz da medyanın elıne duştu
Yılmazdıyesıymışkı
"12 Mart modelı gıbı olur '
Eh bır ulkede cumhurbaşkanıyla ana muhalefet lıderı
' Askerı mudahale gelıyor' dıye konuşmalar yaparlarsa
o ulkede askerı mudahale olur
Ancak neDemırel ınnede Yılmaz ın boyle bır şeysoy-
ledığı var her ıkısının de konuşmaları dıkkatle okunursa
bır an once seçıme gıdılmesını vurguladıkları anlaşılı-
yor, ama, ışkıllı basın tıngırdıyor medyaya bakarsanız
Turkıye de askerı mudahalenın elı kulağında
•
Anlaşılan bırı sofrayı kurmuş, çerezlerı yaymış ye-,
meklerı hazırlamış
Mıdesı karıncalanıyor
Sabırsızlıkla beklıyor
Ama korolası ıskembesını doldurmak içın camınin şe-
refesındekı muezzıne yıneezan soyletecek
VEFAT
Merhume Azıze Eldem \e merhum tsmaıl Hakk\
Elderrün oglu. merhume Nacıye Sultan ve merhum
Kâmıl K.ıllıgıl'ın damadı. merhume Galıbe Okyar.
merhum Vedat Eldem ve merhum Sedad Hakkı
Eldem'ın kardeşı. Nermın Kırdar \e Osman Okyar'ın
dayısı, Alı Eldem'ın amcası, Ceyda Eldem, merhume
Neclâ Eldem ve Edhem ElderrTın babası. Belkıs ve
Doğan Torunoğlu'nun dunuru, Sedef Eldem'ın
kayınpeden. Sımın Eldem'ın buyukbabası. Rana
Eldem'ın eşı
Emeklı Buyukelçı
SADİ ELDEM
15 Ocak 1995 gunu vefat etmıştır Cenazesı, 19 Ocak
1995 Perşembe gunü Teşvıkıye Camıı'ndekı oğle
namazından sonra Yahya Efendı Mezarlığı'nda
toprağa verılecektır
AİLESÎ
Çelenk yollanmaması, ısteyenlerın Türk Eğıtım
Vakfı'na bagışta bulunmaları nca olunur
Bır aydınımızı daha vitırmenın acısını
yaşı>oruz
ONAT KUTLAR'ı
aramızdan alan teror ulkemızı karartıyor
Geleceğımızı korumak ıçın daha duyarlı ve
sorumlu davranmak zorundayız.
Çl KI ROV\ İ Nh ERStTESİ ECİTtM
F\Kİ LTESİ ÖĞRETtM ELE\L\^LARI
İpekçi, Emeç, Tütengil, Doğanay,
Cömert, Karafakioğlu, Üçok, Aksoy,
Dursun, Mumcu,
CEBENOYAN,
KUTLAR,...
Aydınları kolay tükenmez ki bu
ülkenin.
MİMARLAR ODASI
BALIKESİR ŞUBESİ
Askerı kımlık. ehlıyet
Garantı BankaM 6602296-1
hesaba aıt çek kaınesı ve
oğretmenevı kımlığımı
kaybettım
iBDblKADlRÖCi'T
TURYAP
EMLAK BILGI BANKASI
Tll (242) 248 -49 g< 2
Fax (242)242 17
ANTALYA