27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 8 EYLÜL1994 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Çağdaş eğitim gereği PENCERE Kuşkusuz sorunlan eleştırel açıdan ırdeleme, soru sorma, konuşma, tartışma hakkı tanıyan çağdaş eğıtım anlayışı öğretmenlenn eğıtilmesıne bağlıdır. Prof.Dr. ZEHRAİPŞİROĞLU Çağdaş eğıtım deyınce en başta ezbercıbğe ve bılgı yuklemesıne dayanan çağdışı eğıtım anlayışı- nın kokunden değıştın- lerek bağımsız ve eleştı- rel düşunmeye yer \eren bır eğıtım anlayışırun benımsenmesı gebyor Öğ- renanın eleştîrel ve çok yonlu duşun- meyetısını geLştıncı. onun etkın katıb- mını sağlayıcı bır eğıtım sıstemı, eğı- tımde reformun temel koşulu Ezber- cıbk ve bılgı yuklemesıne dayanan eğıtım anJayışının değıştınlmesı ancak kıtaplann yenılenmesı, oğretmenlenn eğıtılmesı vb onlemlerle uzun surede mumkun olabılır Bızde bu doğrultuda çalışmalar \ar örneğın Eğıtım Vakfrnın yıllardır su- regelen ve Eğıtım Bakanlığı'nca da desteklenen çabşmalannı anımsatmak ıstenm Ancak bunlar eğıtımdekı çe- lışkılere çozüm getırecek bır yaklaşım- dan çok uzaklar Örneğın Mıllı Eğı- tım'ın her okula bılgısayar gınşımı. okullararası bılgısayarla resım yanş- ması duzenlenmesı \ b etkınlıkler sa- dece bellı bır kıtleyı hedef aldığından goz boyamaca olmaktan oteye gıde- mıyor Sonyıllardasıksıkyazıhpçızıl- mekte, paneller. açıkoturumlarduzen- lenmekte, ancak gene de şomut onen- ler gelıştınlememektedır İnsan hakla- n, kadın haklan, laıklık vb sorunlan ırdeleyen yayınlann sayısı gunden gu- ne çoğalırken eğıtım yayınlannda tam bır kısır dongu soz konusudur Bu bağlamda demokratık bır kıtle orgutü olan Çağdaş Yaşamı Destekle- me Derneğı (ÇYDD) olarak bızım bugune değın eğıtım alanında yaptığı- mız çalışmalardan ve ılenye yonebk projelerden soz etmek ıstıyorum İlk olarak I989'da 'Yaratıcı Toplum Yo- lunda Çağdaş Eğitim' kıtabını yavım- ladık Çeşıtb yazarlann katkılanyla bır derleme kıtap olarak yayımlanan bu kıtap sosyal bıbmlerden felsefeye, sanat eğıtımındei edebı>ata değın çe- şıtlı dallarda çağdaş eğıtımın nasıl olması gerektığını ırdelıyor ve önenler geünyor Üç bın basan kıtap bugun uçüncu baskısını yapmış bulunuyor, aynca yırmı bın adet bır ılaç firması tarafmdan basıbp satın abnmış ve da- ğıtılmıştır Bu da bu tur kıtaplara ne denb gereksırum duyulduğunun so- mut bırkanıtı 1990'da Turkçe ve kompozısyon derslennde kullanılabılecek olan ve Eğıtım Bakanlığı'nın kutuphanelere dağıtüğı 'Yazma Uğraşı'nı yayımla- dık Şımdı de yıne oğretmenlenn el kı- tabı gıbı kullanabıleceklen yenı kıtabı- mız 'Sanatın Eğitime Katkısı' yayımla- nı>or Bu kıtapta da gorsel sanatlar, edebıyat ve muzık alanlanna eğılerek eğıtımde yaratıcılığıp nasıl olabıleceğı uzennde duruyor ve oğretmenlenn kendı koşullan olçusunde uygulayabı- leceklen somut onenler gelıştın> oruz Bu kıtaplann ortak yanı ezbercı eğıtı- me karşı olmalan ve eleştırel duşun- meyı ve yaratıcılığı gebştıncı bır anla- yışı savunmalan Ortaoğretımdekı ders kıtaplannın yenılenmesı konusuna gebnce. bugun Eğıtım Bakanbğı. ders kıtaplannın ha- arlanmasını sozde serbest bırakmıştır Sozde dıyorum, çunku vazarlara, har- fı harfine uymalan gereken çok kesın ve katı sınırlamalar getırmıştır Oyle kı sozgelımı, bır Turkçe okuma kıtabı hazırlıyorsanız hangı >azarlan okuta- cağınız. ne tur sorular soracağınız be- brlenmıştır Yaratıcılığı ve eleştırel duşunmeyı gebştıncı bır ders kıtabı hazırlamanıza bu koşullarda hıçbır olanak yoktur 1991 yılında gene der- leme bır kıtap olarak 'Türkiye'nin Ders Kitapları' adlı kıtabı vayımladık Çeşıtb konulardakı ders kıtaplannı tek tek ıncele>erek eleştıren bu kıtap da çağdaş eğıtıme ışık tutmakta Kuşkusuz sorunlan eleştırel açıdan ırdeleme, soru sorma, konuşma, tar- tışma hakkı tanıyan çağdaş eğıtım an- layışı oğretmenlenn eğıülmesıne bağlı- dır Oysa otonter bır sıstem ıçınde vetışen oğretmenler doğal olarak bu sıstemın dışına çıkamamaktadırlar Bugun yuksekoğretımde bıle durum farklı değıldır Öğretım uyelennın pek çoğu da sadece bellı bılgılen otonter bır bıçımde aktaran. oğrencıler ıse edılgen olarak abmlayan konumun- dadırlar Bu nedenle oğretmenlenn eğıtımıne >onelık çalışmalann yapıl- masıkaçınılmazolmuştur Bızşımdıye değınkı çalışmalanmızda oğretmenle- nn yararlanabıleceklen kıtaplar hazır- ladık Ancak bu kıtaplan nasıl ve ne şekılde kullanabıleceklen, kuramla uygulamaarasmda ne tur sorunlar or- tayaçıkacağı vb sorunlar başb başına bır araştırma konusudur Bugun Turkıye'nın bınncıl konusu demokrası eğıtımıdır Antıdemokra- tık ve ıdeolojık guçlere karşı çıkabıl- menın en temel koşulu demokrasının ne olduğunu bılmek ve onu koruyabıl- mektır Bu bağlamda ılenye yonelık bır projemız de lıselerde kullanılabıle- cek bır demokrası eğıtımı kıtabını ha- zırlamayı ıçenyor Bu kıtapta basıt ve açık bır dılle ve ana çızgılenvle gençle- nn kolayca kavrayabıleceklen temel bılgıler venlecek Örneğın aılede de- mokrası ve eşıtlık anlayışının onemı, demokrasının temel taşı olan laıklığın anlamı, tanhsel sureç ıçındekı ve gu- numuzdekı demokrasıye karşı guçle- nn, faşızm ve sonuçlannın ve gunu- muzdekı neofaşıst akımlann ırdelen- mesı, dının pobtıkaya karıştınlması- nın sonuçlan, gunumuzde şenat ve İslam ulkelenndekı uygulanışı, örne- ğın Iran, Irak, S Arabıstan, Lıbya gıbı Islam ulkelenndekı hukuk sıstemının, demokrası anlayışının, vargı sıstemı- nın ve benzen kurumlann nasıl ışledı- ğının anlatılması Aynca tek tek ınce- lenmesı ve ders konusu vapılması gereken bu temel bılgılenn otesır.de demokrası eğıtımı doğrultusunda uy- gulamalı çalışmalara yer venlecektır Örneğın bu konuda oğrencılen bılınç- lendırmek amacıyla proje haftasının duzenlenmesı, kompozısyon yanşma- lannın vapılması, kıtaplık kurulması, tıyatro oynanması, fılm gostenlmesı. sergıler yapılması vb uygulamalı ça- lışmalann nasıl gerçekleştınlebıleceğı- ne ılışkın somut onenler gebştınlecek- tır Öğrencılen bılgılendırecek ve etkın katılımlannı sağlayacak boyle bır kı- tabın okuyucusuna ulaşması. kuşku- suz Eğıtım Bakanbğı nın demokrası eğıtımıne sahıp çıkmasına ve kıtabı okullara onermesıne bağlıdır Üzennde onemle durulması ve on- lenmesı gereken başka bır sorun da otonter eğıtım ve baskı sorunudur Baskı, 'Eri senin kemiği benim1 duşun- cesıne day anan otonter eğıtım sıstemı- nın doğal bır sonucudur Son yıllarda yaşanan olaylar. 'Komunizm propa- gandası yaptı' dıye hakkında soruştur- ma açılan, aylarca tutuklanan, serbest bırakıldığı anda sınır hastanesıne sevk edılıp uzun bır sure de orada tutulan on beş yaşındakı M.Ç. olayı ya da okulun duvanna "Savaşa hayır!' yazdı dıye gene boyle bır soruşturma meka- nızmasının ıçıne duşen Iıse oğrencısı N.A. olayı bence eğıtımdekı geleneksel baskının terore donuştuğunu goster- mektedır Öğrenalenn bılınçlenmele- nne bılınçb ve sıstematık bır bıçımde engel olunmaktadır Daha nıce yersız dayak olayı. gazete haberlen olarak belleğımızdedır Kuşkusuz eğıtımde reform alanında getırdığım onenler daha da gebştınle- bıbr Benım sozunu ettıklenm bugun planb bır eğıtım polıtıkasıyla uzenne tez elden ve onemle gıdılmesı gereken temel sorunlar Bu bağlamda demok- ratık kıtle örgutlennın çok onemlı kat- kılan olabılır en azından. kendı arala- nnda bır dayanışma ıçınde çalışarak eğıtım reformunun yapılabılmesı ıçın bır baskı oğesı oluşturabılırler ARADABIR COSKtlN ÖZDEMİR Futbola Ovgü!.. Tanrı bın kere razı olsun şu futbolu ıcat edenlerden Futbol olmasıydı ne yapardık bılmıyorum Gunler, saat- ler geçmek bılmezdı Ne guzel ne zevklı şey şu ayaktc- pu Pazar gunlerıne ve akşamlarına bayılıyorum ister- sen bılet ayarla maça gıt, ıstersen parayı bastır, Cıne 5'te canlı yayında ızle Sonra da banttan yayın, aman aman, doyum olmuyor vallahı Hele o açıkoturumları nasıl sabırsızlıkla beklıyorum, bazen gecıkıyorlar, ıçım ıçıme sığmıyor Turkıye halkına hızmetı amaç edınmış çeşıtlı TV kanallarımızın her bın, pazar gecesı bırbırın- den guzel ve saatler suren paneller duzenlıyorlar Tele- pazar, Futbolıg Stadyum, Telemaç, Sporstudyosu Keşke arka arkaya yapsalar programları Bazı açıkotu- rumların banttan yayınla çakışması çok uzucu Doğrusu ınsan hıçbırını kaçırmak ıstemıyor Haftanın tum karşı- laşmalarını o ne vakar ıçınde, ne cıddıyetle ele alış öyle Hayran oluyor ınsan Ben Fenerbahçelıyım, ama butun takımlara ılgı duyuyorum Duşunun, karşınızda bırbırın- den usta, bırbırınden uzman 5-6, bazen daha çok sayıda konuşmacı oyunları, maçları, gollerı, pozısyonları bırer bırer ele alıyor ve yorumluyorlar Kısa kesecekler dıye odum kopuyor Hanı, canım altı ustu, adı ustunde ayak- topu deyıp ışı haffe mı alacaklar acaba dıye kaygılanı- yorsunuz Oysa yersız kaygılanmak, o kadar cıddıyet ıçınde geçıyor kı oturum Tek tek pozısyonlar, futbolcula- rın form durumu hataları, eksıklerı yeteneklerı uzun uzun tartışılıyor çeşıtlı açılardan ılenye yonelık tahmın- ler, beklentıler konuşmacılar tarafmdan ayrıntılarıyla dıdıklenıyor Bazı şeylen ne kadar merak edıyorsunuz, örneğın Turk futboluna buyuk emek veren bır antrenor, çalıştırdığı takımın o hafta 7 tane gol yemış olmasını na- sıl karşılıyor dıye ' Onemlı olan yenmek ya da yenılmek- tır 7-1 ıle 2-1 fark etmez ' deyıverıyor Boyle bır uzman- dan ışıtmesenız bunu duşunebılır mıydınız 9 Ferahlıyor ınsan bırden' Yalnız dedım ya ben Fenerbahçelıyım örneğın Uche ıçın ayırdıkları zaman bence yetersızdı Bır Fransız takımı ıle sozleşme yapmadığını oğrendık, ama bu sıyahı futbolcu nun o sırada nerede olduğunu lyı oğrenemedık Bırtelefon bağlantısı kurulamaz mıydı ya- nı, mılyonlarca ınsan merakla beklıyor Evet, gece yarısından sonrasına kadar futbol haberı var, ama bazı ayrıntılar eksık kalmamalı Ertesı gun de gazeteler boy boy çarşafçarşaf maç hakkında yorumlar verıyorlar Ozellıkle onemlı bır maçın yorumunu en az8 ayrı kalemden okumadıkça ınsan tatmın olmuyor Sonra Cumhurbaşkanımızın futbolculara ılgı duyması ne kadar sevındırıcı Bence mıllı oyuncularımızın mıllı kahraman sayılması gerekır Onları, bır Mercedes uğruna suçlu saymak olacak şey mı? Mılletın babasının bu ufacık şey- lerı suç olmaktan çıkarma yetkısıne sahıp olmayışına bız butun futbolseverler -yurtseverler de dıyebılırız- uzulduk Suçdedığın vatandaş ıcındır Duşuncesuçlula- rı ıçındır Muammer Karaca'nın ruhu şad olsun Vatan- daş muamelesı onlara uygulanır, boyle mıllı kahraman- lara değıl Bızım seyırcımıze de bayılıyorum ben Hakeme kızınca sahaya şışe atmaları, duygularının en vecız bır şekılde ıfadesı oluyor Cam gıbı açıklık, say- damlık (şeffaflık) talep edıyor seyırcı Sonra futbolculara karşı tavırlarını da çok soylu buluyorum Fenerbahçe'- nın galıp geldığı son Galatasaray maçında bır Galatasa- ray oyuncusu zarıf bır davranışla Fenerbahçe seyırcısı- nı kutlamak ıcın o trıbunlere doğru yoneldığınde hep bır ağızdan aynı zarafetle yuh çekıyorlar Bu tutarlı davra- nışları ovguye değer buluyorum Son Beşıktaş maçında, Beşıktaş seyırcısının o kulube 12 yıl hızmet etmış, gol krallıkları kazanmış mıllı oyuncu ıçın, "Ooldu, onugum- duk, Allah rahmet etsın dıye tezahurat yapması da bır vefa ve soylu bır davranış orneğı olarak benı duygulan- dırdı Dıyorum ya, lyı kı futbol var, her şeye bedel' Ya- yınları arttırmalı Bılımsel çalışmalar, futbolun uykuya, uyutmaya da lyı geldığını gosterıyor Şerıat gelırse gel- sın ne olacak Zevkımıze zevk katan futbolu yasaklama- sın da Sonra ıkı uc mılyon aylıklı çalışanlar mılyarlık transferlerı, prımlerı oğrenerek ne mutlu oluyorlar kım- bılır Ola kı çektıklen geçım sıkıntısını unutuyorlar Son sözum 2 Kanal'a Bu kanalı spor konusunda ıhmalkar buluyorum Efendım bu kanal kultur ağırlıklıymış Pekı futbol kulturu ne olacak? Onu kulturden saymayacak mı- yız yanı? Ayıp Oysa futbolla yatıp futbolla kalkmalıyızi 'Müstehcen'cilere...Eğer şu yazıya aldığım hukumler (ve benzerlen) "mustehcen'" değıl ıse, bu takdırde şenatçının "mustehcendır" dıye hıçbır sanat esenne saldırmaması gerehr Prof.Dr. İLHANARSEL A hlak bekçıbğı gorevını ust- lenmış gorunen 'şeriatçı'nın ağzından "mustehcen" soz- cuğu duşmez Sozluksel an- lamda "açık saçık", "a>ıp", "aşağüık" ya da "bavağılık" vs gıbı anlamlara gelen bu sozcuğu. her ve- sıleyle Musluman kışının karşısına dıkerek sozde ahlakılığı korumak ıster Musteh- cen'dırdıyerek kıtap toplatır ya da "sanat adına şehvete prim >ermem" dıyerek sanat eserlenne musallat olur Kulturce ve fıkn- yatça yetersız bulunmak ıtıbanyla ne bı- lımselhğın ve ne de guzel sanatlann hıç bır turunü değerlendırecek kertede bulunma- dığı halde ınsanı "ujgar" yapan ne varsa her şeye karşıdır Şundan habersızdır kı ah- lakılığe ters duşen şey "çıpJaklık" ya da "seks" konulan değıl fakat •yalancıİık'tır. sahtekarlıktır, oy yatınmı yaparak cahıl halkı kandırmaktır Bu habersızlık ıçensın- de bır yandan heykel, resım, tıyatro. muzık vs gıbı guzel sanatlann her dalına saldı- nrken. ote yandan msanlanmıza, aklı şa- şırtıa şeylenn dın kısvesı altında belletılme- sıne araç olur Tum olarak şenat yayımla- nnı (ve bu arada Dıyanet Işlen Başkanbğı'- nın halkımıza dın venlen olarak sunduğu şeylen) şoyle bır kanştınnız ve orada bul- duklannızı şenatçının "müstehcendir" dıye saldırdığı şeylerle kıyaslayınız İşte o za- man şentaçıyı kendı sılahlanyla hızaya ge- tırmenın mumkun olduğunu anlayacaksı- nızdır Ne yazık kı aydınlanmız bu yayım- lan mcelemek ve eleştırmek gereğını duymazlar Oysa kı şenatın ıç yuzunu bıl- meden şenatçıyı susturaıak ve bu mılletın başına bela olmaktan çıkarmak mumkun değıldır Bu hususu ayn bır yazı konusu yapmak uzere şımdıbk burada bır ıkı omekle yetı- nebm ve her şeyden once Dıyaneûn Sa- hıh-ı Buhan Muhtasan adlı yayımın 1 aldının215 sayfasında yeralanşusatırlan beraberece okuvabm "Nebiyj-i Ekrem... buv urdu ki, (erkek kadının) dort şubesi ara- sında otıınıp da dokundurdu mu (her ikisine) gusul >acib olur." Dıyanet'ın aydınlatması sayesınde oğrenmekteyız kı burada geçen "dört şube" deyımınden anlaşılmak gere- ken şey "kadının iki kolu ve iki bacağı (va da baldın)'dır." "Gusul" sozcuğunun sozluk- sel anlamı "şeriata göre yıkanma" olduğuna gore yukandakı hükmu, "herkesın anlayabıle- ceğı bır şekılde, şoyle okumak gerekır "Er- kek, kadının iki kolu \e iki bacağı arasına otunıp dokundurduktan sonra her ikisinin yıkanması gerekir." Şımdı farz edınız kı sanat galenlennden bınnde, bır erkekle bır kadının bu şekılde kucak kucağa sanlmışlığını temsıl eden bır resım ya da bır heykel bulunuyor Kuşku etmemek gerekır kı şenatçı zıhnıyet. "müs- tehcen'dir" dıyerek bu esen ortadan yok edıverecektır Oysa kı bu eser, yukarda soz konusu satırlann resım ya da heykele do- nuşturulmuş şeklıdır ve bu satırlar da Bu- han'nın Ebu Hureyre'den nvayet ettığı bır hadıs-ı şenfdır. halkımıza dın dıye venlır YıneDıyanet"ınaynıyayımlannın 1 cıl- dının 222 sayfasında. "havızlı" (adetlı) durumda bulunan kadınla sevışmenın "he- lal" olduğunu ongoren ve sevışme şeklını gosteren şu hukmu okuyalım "Aişe... şoy- le demiştir: İçünizden (yani ûmmethat-ı Mü'mininden) biri haiz oîup Nebiv>-i Ek- rem... de kendisi ile mübaşeret arzu ettiği zaman ona havzın hemen bidayetinde iken futa bağlamasını emreyler ve ondan sonra mubaşeret ederlerdi..." Burada geçen "mubaşeret" sozcuğunun anlamı "tutuşmak" va da "girişmek"tır Herkesın ıyıce anlayabılmesı ıçın dın adamlanmız yukardakı hadıs hukmunu halkımıza aynen şu şekılde naklederler "...Aişe... anlatıyon Eşleri olan bizlerden bi- ri adet gorduğu zaman Allah'ın Resulu (adet goren eşıne, gobekle dizleri arasını örten) ge- nişçe bir ortu ortunmesini emreder. sonra onun goğuslerine yonelirdi"'. (Bu alıntı ıçın Ali Rıza Demircan adındakı bır dın adamı- nın İslanfa Gore Cınsel Hayat adlı kıtabı- nabakınız Istanbul 1986, Cılt 1 sh 219) Ayşe'nın bır başka anlatı^ı da aynen şoyle "(Eşleri olan) bizlerden biri adet gorduğu za- man Allah'ın Resulu ona göbekle dizler ara- sını örten bir örtıi örtünmesini emir buyurur, sonra da tenlerin temasını içerir şekilde onunla kucaklaşıp y ararlanırdı" (Demircan adındakı dın adamırun aynı kıtabından Cılt l,sh 218-9) Bu satırlan y ıne resım y a da hey kel şeklı- ne donuşturup şenatçının karşısına dıkınız ve ne yapacağını ızleyınız Rcsmı ya da heykelı mutlaka yok edecek fakat bunlara kaynak olan hukmu ınsanlanmızın beynı- ne şınnga etmeye devam edecektır Yıne Dıyanet'ın yayımlan arasında yer alan Kuran'ın Turkçe Anlamı adlı kıtabı açınız ve "Cennet" tanımıyla ılgılı hukum- len ve bu arada Sebe Suresi'nı okuyunuz Karşınıza guzel kızlarla ılgılı şu satırlar çı- kacak "Göğüsleri yeni tomurcuklanmış huriler..."(K Sebe 34) "Tanınmışdin bilgi- ni" dıye bıbnen Prot Golpınarlı bu ayet'ı aynen şoyle nakledıyor "Memeleri yeni sertleşmiş kızlar". Bu doğrultuda olmak uzere yıne Dıyanet yayımlannın bır yenn- de "Cennete girecek olan Musluman er- keklerden her birinin iki kadını vardır ki vücudunun letafetinden iki baldır (kemiğı- nin) iliği etinın ustunden gorunur" (Bkz Sahıh-ı Buhan Muhtasan Cılt IX. sh 42-44hadısno 1342ve n43)dıyeyazılıdır Yıne dın adamlanmızın "cinsel" bılgı ol- mak uzere halka oğrettıklen şudur kı Tann kadınlara "ters yoldan", yanı "arka organ- dan" değıl fakat sadece "ön organdan" te- mas etmeyı emretmış ve bu nedenle Bakara Suresı'nın 223 ayetını ındırmıştır kı şoyle- dır "Kadınlarınız sizin ekim alanınız; tarla- nızdır. O halde (on organ olan) tarlanıza ne şekilde isterseniz o şekilde >ann..." Her ne kadar cınsı munasebet sırasında "arkadan gelerek onden temas" mumkun ıse de arka organdan temas asla caız değıldır Bu hu- susu açıkbğa kavuşturmak maksadıyla dın adamlanmız, Huzeyme B. Sabit'ın şu sozlen- nı naklederler "Bir sahabi, AUah'ın Re- sulu'ne kadınlara arka organlarından \ak- laşmanın hukmunü sordu. Allah'ın Resulu -halaldir- buy urdu. Fakat o kişi huzunından ayrıldığında onu çağırtarak sordu: - "Sen ar- kadan gelerek onden temas etmeyi mi sor- dun?- (Bunu sordunsa) e\et o halaldir. Yok arkadan yaklaşarak arka organdan temas etmeyi sordunsa. hayır (o halal değil haram- dır)... Kadınlara arka organlarından temas etmeyiniz?*..." (\ ukardakı satırlar Demir- can adındakı dın adamının soz konusu kı- tabından aynen abnmıştır Bkz Cılt 1, sh 227-8) Öte yandan Dıyanet yayımlanna gore orucu bozan hallenn ne olduğunu gosteren hukumlere de kısaca goz atmak yararlı ola- caktır Bunlar arasında "ölü insan vucudu ile ya da hay>anla cinsi munasebet" ya da "operken mcn'inin geünesi", va da "ön \e arka mahallin gaynsı bir yere (karın >e uy- luk gibi) surtmekle yahut istimna (el ile oy- nay arak) inzal >aki olması", ya da "Tenasul uzvuna SIM >eya katı ilaçlar surulmesi" ya da "Oruçlu olduğu halde uyuyan bir hanıma eşinin uy andırmadan munasebette bulunmuş olması" gıbı haller vardır kı "kaza" va da "kefaret" orucunu gerektınr (Bkz Diyanet Dergisi Cılt XI, sh 6. ve Diyanet Gazetesi 1970. savı 3 sh 14) Bu hukumlenn her bınsı, dın adamlan tarafmdan. halkımıza "hadis-i şeriF' olmak uzere belletılır Şımdı bunlardan her bınnı resım va da heykel olarak şekıllendınp hal- kın gormesı ıçın ianai galenlennden bınn- de sergıleyınız Şenatçının tepkısı ynne aynı olacaktır Aklı bıle çıleden çıkartıcı bır mantıkla "Sanat adına şeh>ete prim ver- mem" dıyerek resım ve heykellen parçala- yacak ve fakat yukardakı hukumlen halka dın dıye vermekten gen kalmayacaktır. çunku ona gore bu hukumler "mustehcen" değıl "kutsal" nıtebkte şeylerdır Soylemeye gerek yoktur Eğer şu yazıya aldığım hukumler (ve benzerlen) "musteh- cen" değıl ıse. bu takdırde şenatçının "müs- tehcendir" dıye hıçbır sanat esenne saldır- maması gerekır Ancak şenatçının oylesıne kohne. ovlesıne çağ gensı kalmış bır zıhnı- vetı vardır kı.tıpkı başka her konuda oldu- ğu gıbı "müstehcenlik" konusunda da bu ulkeyı utanç duvanna çevırmekten başka ışe yaramaz TARTIŞMA Okullan satamazsınız! ELEMAN ARANIYOR Gazetenın bakım servısındeçalışacak meslek lısesı elektnk-elektronık bolumu mezunu genç eleman ıle telefon tamır vetesısatını bılen eleman alınacaktır Muracaatların şahsen aşağıdakı adrese yapılması ncaolunur Türkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu-İST. B ırokulaçmak bın hapıshane kapatmaktır Sızler hangı yanılgıyla okullan satmak ıstıyorsunuz9 Anlamak mumkun değıl Kamınokulunu kıme satıyorsunuz 9 Bu okulu kımler yaptı Onbınlerceavdını okutan bu okullan bırkaç hayalı ıhracatçıya, soyguncuya nasıl satarsımz'' Kopruler, fabnkalar derken sıra şımdı okullara mı geldı 9 Pekı daha sonra neyı satacaksınız'' Satacak ne bulacaksınız0 Okullan satmay a hıçbır haklı gerekçe gostenfemez Hele ekonomık durum asla gerekçe olarak gostenlemez Mılb Eğıtım Bakanbğı'nda tasarruf edıbnesı gereken o kadar çok yervarkı Okulsatmayahıç gereksınım y ok Yann tanh sızı aslaaffetmez Bubınalan, gelecek kuşaklar gen almak ıçın çok ağır bedel odeyebılırler Kentler sureklı kalabalıklaşmaktadır Okul gereksınımı sureklı artmaktadır Gençlerve çocuklar soluk alabılmek ıçın bır kanş toprağa, oyun sahasına gereksınım duymaktadır Bugun okul olarak kullanılan yerler yann yıne Mıllı Eğıtım Bakanbğı bunvesındcçok değışık amaçlarda kullanılabıbr Çağ sureklı gelışmektedır Her gun yenılıklerolmaktadır Ancak gelışmeyen ve sureklı gen gıden. Mıllı Eğıtım Bakanbğı ndakıduşuncelerdır Ataturk bu memleketı gençlere v e çocuklara emanet etmıştır Onlann eğıtım y uv ası olan okullan sırf para hırsı ıçın satamazsınız Ancak sızlerden her ^ev beklenır Once butun eğıtım kurumlannı ımam hatıp okullanna pompaladınız Daha sonra, taşımah eğıtım adı altında kovlerdekı okullan kapattınız Koyluyebır oğretmenı avdınıçok gordunu? Eskı Mıllı Eğıtım bakanlanmızdan Haşim Paşa " Ah, okullar olmasa şu Milli Eğitim Bakanlığı'nı ne gıizel idare ederdim" espnsını yapmı^tı Ancak şımdı sız gerçeğını yapıyor. okullan satıyorsunuz Sızsayınaslan sosyal demokratlar. yuce ıktıdannızda başımıza bunu da mı getırecektınız0 Okullan satan ıktıdar olarak damı tanhe gececektınız' Sayın Mıllı Eğıtım Bakanı Nevzat Ayaz, lutfen gerçekçı olunuz Çevrenızdekıkışılenn yanbşduşuncelennı uygulamayınız Okullan satmayını/ Sattırmavınız Tcrsı durumdci tanh sızı de, bızı de asla affetmeyecektır HÜSEYtNCEMAL Banka Mûdürlerinin Hurrıyet gazetesi, Merkez Bankası Başkanı Yaman Töriiner'ın malvarlığını sıralıyor Tarabya'da vılla 50 mılyar Ankara'da dukkânlar 30 mılyar Ankara'da apartman daıresı 15 mılyar Fethıye'de yazlık 15 mılyar Gazete soruyor - Nerden buldun? Sorulur mu1 Merkez Bankası Başkanı Yaman Toruner de Çiller gı- bı hesap verırse -1975 'te 200 bın lıram vardı, ışlettım, faıze verdım, 110 mılyar oldu Ne yapacağız? Boyle Başbakan'a Boyle Başkan Turkıye de her şeyın çıvısı çıkıp cıvatası gevşedığın- den yapılacak bır şey yok • Merkez Bankası Başkanlığı onemlıdır Ama neresı onemlı değıl kı1 Ulkemızde bankacılığın yuzde 70'ının devletın elınde olduğu soylenıyor bu yuzden her gelen başbakan butun banka genel mudurlennı hallaç pamu- ğu gıbı atar, yerıne kendı adamlarını koyar Nıçın? Banka genel mudurlennı şavullamayan bır hukumet, sıyasal ıktıdar olabılır mı? Turkıye'nın 'alaturka lıbera- //zm/'nde, yuzde 100'u sollayan enflasyon eğık duzeyın- de, yuzde 7O'ı devletın elınde olan bankacılığı elıne geçıren başbakan medya yı da ış dunyasmı da avucu- nun ıçıne almış demektır Medya Cıller'ın karşısında neden dutyemış bulbule dondu7 Yuzde 100'u aşan enf- lasyonda dolarla borçlanan basın, ozgurluğuyle oder Turgırt Özal bu ışlerın ustasıydı hem Devlet Planlama Teşkılatı'nda hem ozel sektor kesımınde çalıştığı ıçın bankalar dunyasının ve ış âlemının gırdısını çıktısını bılı- yor, sesını yukseltenın canına okuyordu1 O donemde CavH Çağlardan başka kellesını koltuğuna alabılecek bır ışadamı ortaya çıkamadı Pekı bugun durum ne? Özer Çiller eskı bankacı, Istanbul Bankası'nı batıran- lardani Ipler özer Çiller ın elınde Başbakan Tansu Çiller takımını kurdu, dunden bugu- ne değışmeyen banka genel muduru yok 1 Tumu Çıller- ler e bağlı 1 Oemirel gıttı Cıller geldı, ama, sankı ıktıdar değıştı* SHP olayı seyredıyor • Ne yapmalı? Devlet bankalarını ozerkleştırmeden bu hastalığın onune geçılemez 1 Turkıye nın solu oteden ben ış dun- yasına ve bankalar ortamına uzaktan baktığı ıçın konuya yabancıdır oysa ulkenın sıyasal ıktıdarı banka genel mudurlerının makam odalarında bıçımlenıyor, parayı toplayan ve dağıtan borçlandıran ya da kredıyı kesen, faızı duşuk veya yuksek tutan yakınlarına kredı dağıtıp hasımlarının boğazmı sıkan banka genel mudurlerının, sıyasallaşması toplumda polıtıkanın kapalı kapılar ar- dında yurutulmesıne yol açıyor Temız toplum ıstenıyorsa Açık rejım ıstenıyorsa Devlet bankaları genel mudurlerının yazgısını başba- kanın ıkı dudağı arasından çıkacak soze bağlı olmaktan kurtarmak gerekır SEHER GİBİ PATLAMALİ KARANLIĞIN ÜSTÜNE SeherŞahın3Eylul1991 deokulunun3 katından atıldı. 'Suç'u, kayıtyaptıranoğrencılereyardım etmektı ögundırendıolume O, demokratık unıversıte mucadelemızde yaşıyor. "Yerlı goklu ne varsa tanığımızdır okı, bıralacağımızvarzulumden ateşle, kanla, olumle koparıp mumkunsuz bırseheralacağı 1 " AİLESİ VE İYÖ-DER'Lİ ARKADAŞLARI BAŞSAĞLIĞI Sevgılı hocam, Prof. Dr. UĞURDERMAN \eeşı Dr.GÜLDERMAN'ı kaybetmenın acısını aılece paylaşıyoruz. Dr.GÜLATALAY Sızhıçgıtardınlerken Boğaz ınyakamozlarını seyrettınızmı'' ANAHTAR BAR SEZGİN&VURAL (Pazar, Pazartesı hanç her gun) Tel 2576787-2576788Kuruçeşme Galatasaray Adası karşısı S4TILIKDAIRE Bostancfda asansorlu. kalorıferli satılık daıre Tel 5600392-5596810
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle