Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL1994 PERŞEMBE
8 DIŞ HABERLER
Afganistan'da
çaüşma: 83 ölû
• İSLAMABAD(AA)-
Afganistan'da rakipmücahit
gruplararasında meydana
gelen çatışmalarda. 83'ten
fazla kişinin öldüğü bildirildi.
Hükümetin kontrolündeki
Kabil radyosunun haberine
göre, başkent Kabil'e yönelik
roket saldınsında 25 kişi
öldü.61 kişi yaralandı.
Radyo, kalabalık bir bölgeye
düşen bir roketin de 10
kişinin ölümüne, en az
30'unun da yaralanmasına
yol açtığını duyurdu. Devlet
Başkanı Burhaneddin
Rabbani'yebağlı güçlerin,
General Raşit Dostum
yandaşı 48 mücahidi
öldürdüğünü belirten radyo,
dün Kabil'in güneyinde
\Vardak bölgesindeki
Maidan kenti yakınında
meydana gelen ve önceki gün
çıkan çatışmalarda da çok
sayıda kişinin hayatım
kaybettığjnı açıkladı.
Irak'aambargo
kalksın'
• MASKAT(AA)-İran
Dışişleri Bakanı Aü Ekber
Velayeti, Birleşmiş
Milletler'den Irak'a yönelik
olarak dört yıldır uygulanan
ambargonun kaldınlması
çağnsında bulundu. Irak'ın
bölgede önemli bir rolü
olduğunu ifade eden
Velayeti, aynca Bağdat'ın
bölgedeki güvenlik yapısının
bir parçası olması gerektiğini
de söyledi.
F$ABD'de
büpoaçö
• VVASHEMGTON (AA) -
Cezayir'deki yasadışı aşın
dinci Islami Selamet
Cephesi'nin (FIS) ABD'deki
faaliyetlerini genişleterek
Washington'da bir
enformasyon bürosu açtığı
bildirildi. FIS tarafindan
yayımlanan bildiride,
Washington'da açılan
büronun Cezayir'deki
durumun yurtdışına
yansıyan yönlerini medya
yoluyla değerlendirip "FIS
ve Cezayir ile ilgili tüm hatalı
görûşleri dûzeltmeyi
amaçladığı" belirtildi.
Washington'da bir süredir
faaliyet gösteren büronun,
hakkında terör suçlamalan
bulunan Enver Haddam
tarafindan yönetildiği
kaydedildi.
Baykal Gölû
ppojesi
• IRTKUTSK (AA) - Rusya
ile Almanya arasında,
Baykal Gölü'nün korunması
ve kurtanlması için yaklaşık
500 bin dolarlık bir proje
üzerinde anlaşmaya vanldı.
Itar-Tass Ajansı'nın
bildirdiğinegöre, Irtkutsk
bölge yönetimi ile Alman
Teknik İşbirliği
Kurumu'nun ortaklaşa
vürüteceği proje
kapsamında, gölün sahil
kesimlerinin geliştirilmesi ve
göl çevresi ile gölün
temizlenmesi yer ahyor.
Dünyanın en derin gölü olan
Baykal, dünyada başka
hiçbir yerde bulunmayan 2
bin bitki ve hayvana ev
sahipliği yapıyor.
Japon-Kazak
•TOKYO(AA)-
Japonya'nın Kazakistan'la
bu ülkedeki nükleer ham
maddelerin kontrolü için
sistem oluşturulması
konusunda bir anlaşma
imzaladığı bildirildi. Japonya
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapıîan acıkJamada,
Kazakistan'daki iki ülke
yetkilileri arasında
imzalanan anlaşma,
Japonya'nın Kazakistan'a
nükleer teçhizat ve teknik
yardım yapmasını
öngörüyor. Kazakistan'ın
Uluslararası Atom Enerjisi
Ajansı'na (IAEA) karşı
yukümlülüğünü yerine
getirmesi ve ülkedeki nükleer
silahlann imhası için
yapılacak Japon yardımının
11.7 milyon dolar tutannda
olduğu belirtildi.
Sibipya
yaşianıyop
• ALMATI(AA)-E1
değmemiş doğal kaynaklarla
doîu Sibirya'da nüfus,
sürekli göç ve doğumlann
kontrol altına alınması
sonucu yaşlanmaya başladı.
Rusya Federasyonu sınırlan
içinde bulunan Ombi
eyaletinde, 1989yıhndanbu
yana yaşam koşullannın
giderek kötüleşmesi ve hava
kirliliği yüzünden nüfus artış
oranı sıfınn altına düştü.
Doğumlann yasaklanması
ve sürekli göç dolayısıyla
Batı Sibirya nüfusu yüzde 40,
Doğu Sibirya nüfusu da
yüzde 37 azaldı.
Ankara ve Budapeşte arasında Dostluk ve işbirliği Anlaşması imzalandı
Macaristan'layeı ıi dönem• Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, gezi sonrasında • Macaristan Cumhurbaşkanı Göncz ise, Bosna
yaptığı konuşmada Bosna-Hersek'teki savaşa konusunda girişimlerde bulunması gerekenlerin
değinerek 'Bu kanı durduramazsa, BM ve AGİK başında ülkesinin geldiğini, savaşın sona ermesi için
sistemi çöker' diye konuştu. gereken her türlü fedakarlığa hazır olduğunu söyledi.
DOĞANAKIN
BUDAPEŞTE - Cumhurbaşkanı
Süieyman Demirel, Macaristan gezisi-
nin son gününde, dünyanın Bosna-
Hersek'te akıtılan kanı durdurmaması
halinde, Birleşmiş Milletler (BM) ile
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konfe-
ransı (AGİK) sistemlerinin çökeceği
uyansında bulundu. Macaristan Cum-
hurbaşkanı Arpad Göncz de, Bosna-
Hersek konusunda ginşimlerde bulun-
ması gerekenlerin başında ülkesinin
geldiğini, Sırplara ambargo uygulayan
Maearistan'ın savaşın sona ermesi için
her türlü fedakarlığa hazır olduğunu
vurguladı.
Cumhurbaşkanı Demirel, Macaris-
tan'a yaptığı gezinin son gününde,
"Gül Baba" türbesı ile Arnavut Abdi
Abdurrahman Paşa'nın mezannı ziya-
ret ettı ve Kanuni Sultan Süleyman'ın
Macaristan topraklannda ilk naman-
ru kıldığı yer olan Metyas Kilisesi'ne
gitti. Budapeşte'yi tepeden gören "Ba-
lıkçtlar Burcu"na çıkan Demirel, kenti
ve Tuna Nehri'ni bir süre seyretti. De-
mirel. daha sonra "Dominikanus Hara-
beterTne gitti.
Demirel ile Macaristan Cumhurbaş-
kanı Arpad Göncz arasında Dostluk
ve İşbirliği Anlaşması imzalandı. fki
cumhurbaşkanı burada ortak bir basın
toplanüsı düzenlediler. Demirel. top-
lantıda yaptığı konuşmada. işbirliği
dengesinin temelinin 1923'te imzala-
nan tarihi bir anlaşmaya dayandığını
ve bunun şimdi, günün koşulanna uy-
gun hale getirildiğinı kaydetti.
Demirel, bir Macar gazetecinin
Bosna-Hersek'teki savaşla ilgili soru-
suna şu yanıtı verdi:
"Bosna-Hersek, sadece Jürkiye'nin
meselesi değildir. Kan dökübnesine han-
gi sebeple olursa olsun, diinya °Dur°
demelidir. Türkiye, buna çalışıyor. Bun-
lar, büyük olaylardır. Büyük olaylarda
5-6 hafta sonrasını söyiemek kolay de-
ğildir. Sağduyu ve barışsevertik mutlaka
galip gelmelidir. Türkiye; Bosna'da bif
dünya savaşı, bir tarafta birtakım ülke-
ler, bir tarafta aralannda Türkiye'nin
de bulunduğu bir savaş olsun istemiyor.
Bu. Balkanlar'da y angın demektir. Bu
kanı durduramazsa BM ve AGİK siste-
mi çöker."
ABD liderliğini yitirdf
Cumhurbaşkanı. daha sonra Türk
gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısın-
da, dünyanın doğal liderlik boşluğun-
da yeni bir düzen aradığını anlatarak
"Amerika da maalesef dünya liderliğini
yitinniştir" görüşünü dıle getırdı.
Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye'-
nin özellikle ınsan haklan ve Kıbns
konulannda uluslararası düzeyde so-
runlar yaşadığinı anımsatarak. Maca-
ristan gezisi çerçevesinde bu gelişmelen
değerlendirmesini isteyen bir gazeteci-
ye, şu karşılığı verdi:
"Türkiye yanlış bir şey yapıyor değil.
Türkiye, uzun süre demirperde gerisinde
kaunış ülkelerin gerisinde değil. Her şe-
yiyle çok ileride. 48 senelik çok partili
sistemim var benim. Yefişmiş müteşeb-
bisim var. Her şeyimiz çok iyi değil,
aksayan şeyler var. Ancak, onlan Avru-
pa isriyor diye değil, kendimize lazım
oktuğu için gidereceğiz. Insan haklan
ihlalleriyle ilgili olarak pek çok yanlış-
lar var, yanlış aniamalar var. Şunu da
söyleyeyinı; Türkıye'de ınsan haklan
ihlaü voktur' denilemez. Ama bu, dün- ^.. , . . . . . L I . I I O - I r» • • •• * J
yanındiğerülkelerindeoJdıığugibiTür- Turkıye ve Macanstan cumhurbaşkaıdarı Suleyman Demirel ile Arpad
kiye'de de suçtur." Göncz, Dostluk ve işbirliği Anlaşmasrnı imzalıyor. (Telefoto: AP/ L.SOOS)
Rus hükümet komisyonunun açıklaması:
Anastasia ailesiyle öldürüldü
Prenses Anastasia ve ailesi devrimden önce hep beraber.
MOSKOVA (AA) - Çar ailesinin 1918 yılında
Bolşevık mılitanlarca katledilişini araştıran Rus
hükümet komisyonu, yaşadığı ve ülkedışına
kaçtığı daha önceleri defalarca ileri sürülen
efsanevi Prenses Anastasia'nın da, ailesiyle
birlikte öldürüldüğü sonucuna vardı.
Geçmiş yıllarda Batı ülkelerinde birçok kadın.
Prenses Anastasia olduğu iddiasıy la
ortaya çıkmış ve prensesin öyküsü kitaplara ve
fılmlere konu olmuştu.Rus hükümet komisyonu
ise, bilim adamlannın aynntılı araştırmalannı
açıkladığı raporunda, Anastasia'nın
kemiklerininde Çar ailesinin kurşuna
dizildiği Yekaterinburg kenti yakınlanndaki
ortak mezarda. Çar II. Nikolaile birlikte.
ailenin 4 ferdinin kemikleriyle bir arada
bulunduğunubildirdi. Rusya Başbakan
Yardımcısı Yuri Yarov'un başkanlığinı yaptığı
komisyonun raporunda. mezarda, 1918'de daha
çocuk yaşlarda olan Prens Aleksey ve Prenses
Maria'nın kemiklerinin ise bulunmadığı belirtildi.
1917 yılındaki Rus devriminin ardından Çar II.
Nikola ve ailesi, dönemin başkenti St.
Petersburg'dan Urallar bölgesindeki
Yekaterinburga kaçmış ve bir yıl sonra burada
kurşuna dialmişti.
İNGtLTERE BAŞBAKAJNIMAJORISRARLI:
IRA şiddeti terkettneli
LONDRA (AA) - Kuzey İrlanda
sorununu görüşmek üzere önceki gece
Başbakan John Major başkanlığında
gerçekleşen bakanlar kurulu top-
lanüsında sonra yapılan açıklamada,
Ingjliz hükümetinin, IRArun şiddeti
tamamen bıraktığını açıklamasında
ısrarettiği belirtildi.
Başbakanlık açıklamasında. ABD'-
nin ve Dublin'in. IRA'nın ateşkes
ilanının sürekli olduğu yolunda Lond-
ra'ya yaptığı baskıya rağmen İngiliz
hükümetinin bu konuya açıklık geti-
rilmesinde kararh olduğu kaydedildi.
Toplantı
Başbakanhkta yapılan toplantıya,
Dışişleri Bakanı Douglas Hurd, Kuzey
İrlanda Başkanı Sir Patrick Mayhew,
Adalet Bakanı Sir Nicholas Lylell,
Maliye Bakanı Kenneth Oarke, Hazi-
ne Genel Sekreteri Jonathan Aitken ile
Kuzey İrlanda Bakanlığında görevli
Devlet Bakanı Michael Ancran
katıldılar.
Banş sorunu
John Major, önceki gün ABD'nin
Londra Büyükelçisi William Crow ile
de görüşerek Kuzey İrlanda"da banş
sorununu tartıştı. Görüşmede Sinn
Fein'in lideri Gerry Adams'ın bu yıl
içinde ABD'yi ziyaret etme isteğinin
de ele alındığı bildirildi.
Öte yandan, İrlanda Başbakanı Al-
bert Reynolds ile önceki gün Dublin'-
de tarihi bir görüşme yapan IRA'nın
siyasi kolu Sinn Fein lideri Gerry
Adams, toplantıdan sonra yaptığı açı-
klamada, "Bu tarihi bir guodür ve
halkımızm hiçbir kesimine tehdit oluş-
rurmayan bir toplantı yaptık" dedi.
Adams. İrlanda BaşbakanhğYna gi-
rerken, çok sayıda Sinn Fein yandaşı.
ellerindeki İrlanda bayrağıyla sevgi
gösterilerinde bulundu.
İrlanda Başbakanı Albert Reynolds, Kahire'deki Nüfus Konferansı'na katıklıktan sonra
ülkesine dönerken İrlanda'va uğrayan ABD Başkan YardımcBi Al Gore'a. Sinn FeüıTe
temaslannı ve Irlanda-İngiltere ilişkilerini anlaftı. (Telefoto: Reuter, KEVIN LAMARQUE)
TÜRK-YUNAN GÖRÜŞMELERİ YARIN
Washington'ın
arabıüuculuğu
söz konusudeğilANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara, Türkiye ve Yu-
nanistan arasında Atina'nm
Ege'de karasulannı 12 mile
çıkanp çıkarmayacağı tartış-
malan ile gerginleşen iki ülke
ilişkilerinin yumuşatılması için
ABD'nin bir arabuluculuğu-
nun söz konusu olmadığını bil-
dirdi. Ancak ABD'nin bir süre-
dir Türkiye \e Yunanistan
arasında bir yakınlaşma sağ-
lanması yönünde çaba harca-
dığı da gelen haberler arasında.
Ankara, Türkiye ve Yuna-
nistan arasında 9 eylül cuma
günü Ankara'da yapılacak 'Si-
yasi Direktörler Toplantısf ile
ABD Dışişleri Bakanlığı Müs-
teşarlanndan Peter TarnofTun
15 eylülde Ankara'ya yapacağı
zıyaretin önceden planlanmış
olduğunu da belirtti.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Ferhat Ataman dün düzenlede-
ği haftalık basın toplantısında.
12 mil konusunda Türkıye'nın
senelerdır bilinen tutumunu
son zamanlarda yenıden vur-
guladığını belirterek. Yunan-
lann bu tutumu bir kez daha
not ettiklerini umuyoruz" dedı.
Türkiye ve Yunanistan ara-
Mnda 1992 yılında heyetlerin
bir araya gelmesi konusunda
vanlan ilke karanndan sonra
Ankara ve Atina zaman zaman
birarayageldiler.
ABD Dışişlen Bakanı War-
ren Christopher gecen haziran
aymda İstanbul'da yapılan
NATO Dışişleri Bakanlan
Toplantısı sırasında Yunanis-
tan'ın Türkiye'nin ızlediği po-
litikaya paralel olarak Ege'de
silahsız uçuş yapması gerekti-
ğini bildirmişti. ABD'nin bu vc
benzeri demeçlerle iki ülke ara-
sında bir yumuşama ortamının
yaratılması için telkinlerde bu-
lunduğu gözleniyor. Yunanis-
tan'ın, karasulannı 12 mile çı-
karmak için bir girişimleri ol-
madığı ancak bu hakkı saklı
tuttuklan yolundaki açıklama-
lannın bir gen adım olup olma-
yacağı yolundaki sorulara Ata-
man. "Yunanistan'ın tutumunu
yonımlamak bana düşmez"
yanıtını vermekle yetindi.
Ataman, Türkiye ve Yuna-
nistan arasında cuma günü
yapılması planlanan görüşme-
nin açık gündemle yapılacağını
ve çok önceden başlatılan bir
sürecin devamı olduğunu söy-
ledi. Ataman, ikiülke arasında
başlatılan görüşme sürecinde
ABD'nin birtelkini bulunduğu
haberlerini de yalanladı.
ANKARA'NEN İDDİASI
PetrdbonıhatU
görüşmekritika/muıdı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-Ankara. Irak ile Kerkük-
Yumurtalık boru hauındakı
petrolden elde edılecek gelinn
bir bolümüyle Bağdat'a yapıla-
cak insani yardımın dağıtırmnın
ağırlıklı olarak ele alındığı ıkilı
görüşmelerde bir tıkanıkîık ol-
madığını savundu.
Ancak Cumhuriyet'in edin-
diğı bilgıyegöre. Irak'ın BM'nin
uyguladığı geniş çaplı ambar-
gonun kaldınlabıleceği umu-
duyla ikili görüşmelerde bir
oyalama taktiği ıçine girdiği be-
lirtilıyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Ferhat Ataman. yaz döneminde
ara verilen ve dün yeniden baş-
layan haftalık basın toplantısı-
nda bir soru üzerine. iki ülke
arasında teknik düzeyde Hazıne
ve Botaş gibi kurumlann da
katıldığı görüşmelerin geçtığı-
mız hafta yapıldığını anımsattı.
Ataman. görüşmelerde Kuzey
Irak'taki dağıtımın ışleyebilir
bir sistem çerçevesinde nasıl ger-
çekleştirilebileceği konusunun
da ele alındığını belirtti. Sözcü,
boru hattındaki petrolün çı-
kartılması konusunda henüz bir
sonuca vanlamamasıyla ilgili
olarak "bu yaz kaybedilmiş gibi
göriinüyor" yolundaki soruya
"hayır" yanıtı verdi.
Sözcü Ataman, Türkiye ve
Irak arasında ikili düzeyde ve
Güvenlik Konseyi daimi üyeleri
ile de aynca istişarelerin devam
ettiğini belirterek. bu konuda
hangi noktadan nereye gelindi-
ane bakmak gerektiğini söyle-
di.
Ataman"ın iki ülke arasında-
ki görüşmelerde tıkanma oldu-
ğunu yalanlamasına rağmen alı-
nan duyumlar, Irak'ın, ambar-
gonun bütünüyle kaldınlması
gibi işaretler çerçevesinde bir
oyalama taktiği içine girdiği yö-
nünde.
Fener Rum Patriği'nin, Avrupa Konseyi'nde
dini lider olarak temsil edilmesini istediler
Yunan planı, Avrupa
Komisyonu'nda engellendi
ATİNA (AA) - Atina'da top-
lanan Avrupa Konseyi Parla-
menterler Asamblesı Ekono-
mik İşler Kalkınma Komis-
yonu'ndaki yeni bir Yunan
planı Türk milletvekillerinin
müdahalesi sonucu bozuldu.
Toplantıda, Y'unan milletve-
killeri, Akdeniz ve çevresindeki
ülkelerin dini liderlerinin de Av-
rupa Konseyi'nde temsil edil-
melerine ilişkin bir teklifin
gündeme abnıp görüşülmesini
istediler.
İstanbul Fener Rum Patriği'-
nin Avrupa Konseyi'nde dini
lider olarak temsilini hedefleyen
bu Yunan girişimine, DYP Mil-
letvekili trfan Demiralp hemen
tekpi gösterdi ve "Türkiye'nin
bir din devleti olmaması nedeniy-
le böyle bir teklifin pratikte hiç-
bir anlam taşunayacağını" vur-
guladı.
Demiralp'i. İngiliz ve Alman
milletvekillerinin de destekle-
mesi sonucu, Yunan planına
zamanında engel olundu.
Avrupa Konseyi Parlamen-
terler Asamblesi'nin Ekono-
mik İşler ve Kalkınma Ko-
misyonu toplantısında,
Makedonya ve Arnavutluk'a
uyguladığı yaptınmlar nede-
niyle Yunanistan yoğun eleş-
tirilere hedef oldu.
KONUK y^Z^/?/İSMAİLSOYSAL (EmekliBüyükelçi)
Ege'dekisorunlarTürkiyeiçinyaşamsalönemesahipTürkiye ile Yunanistan arasındaki
Ege sorunlan, Yunanistan'ın 1923 Lo-
zan ve 1947 İtalya Banş antlaşma-
lannın açık hükümlerini çiğneyip,
1%3 sonlanndan itibaren tüm Ege
adalannı ve On iki adayı silahlandı-
rmasıyla ortaya çıkmıştır. "Türkiye'-
den gelebilecek tehlikeyi önlemek" ba-
hanesiyle yapılmış olan bu sistemli ha-
reket Türkiye'yi Ege Denizi'nde ablu-
ka altuıda tutmak gibi bir planın ilk
evresini oluşturmuştur.
1974 başlannda planın ikinci evresi.
kıta sahanlığı bunalımıyla patlak ver-
miştir. O sırada Yunanistan, Ege'de,
tıpkı Türkiye gibi, karasulan genişliği
için 6 mili kabul etmiş bulunuyordu.
Ancak. adalara da kıta sahanlığı
hakkının tam olarak tanınmasını sağ-
lamak çabası içine girmişti. Buna Tür-
kiye'nin ciddi tepkisi üzerine taraflar
Kasım 1976'da Bern Anlaşması'yla
kıta sahanlığı uyuşmazlığını dondur-
muşlardı. Üçüncü evre ise Birleşmiş
Milletler deniz hukuku konferans-
lannın son aşamasında, Üçüncü Dün-
ya ve Kominist Bloku devletlerle bir-
likte Yunanistan'ın da -Ege'nın özel
durumunu ve Türkiye'nin olası tepki-
sini göz önünde bulundurmaksızın-
karasularmı 12 mile kadar çıkarabil-
mesi hakkının kabulü için büyük çaba
göstermesiyle ortaya çıkmıştır.
Ege Denizi'nde karasulan genişliği-
nin Türkiye için ne denli önemli oldu-
ğu şu verilerden anlaşılmaktadır:
Ege Denizi'nin yüzölçümü 213 km2
iken, bunun üzerindeki adalar sadece
23 bin km2
, yani onun yaklaşık yüzde
10'unu oluşturmaktadır.
Bugün için Türkiye gibi Yunanis-
tan'ın da uyguladığı 6 millik karasulan
ölçüsüne göre, Ege'nin 79 bin km
2
'si (
yüzde 41.5) Yunan karasulan; 14,3 bin
km2
'sı (yüzde 7.5) Türk karasulan;
96.8 bin km2
'si (yüzde 551) de açık de-
niz durumundadır. Bu durumda bile
Yunan karasulanndan geçmeden açık
denizden çıkış için yolu uzatıp Rodos
ile Girit arasında seyretme zorunlu-
luğu vardır.
12mileçıkarsa
Ege'de 12 mil kuralı uygulansa du-
rum şöyle olacaktır: Yunan karasulan
alaru 116.6 bin km2
(yüzde 61.3); Tür-
kiye'ninki 18.2 bin İcm2
(yüzde 9.6);
açık deniz de 55.3 bin km2
(yüzde 29).
Bu durumda açık deniz alanlan Yu-
nan karasulan ile çembere alınmış
küçük cepler haline gelecek ve Y'unan
gemilen dışında, tüm gemiler ister iste-
mez Yunan karasulanndan geçerek
Akdeniz'e ulaşabileceklerdir. Şimdi ne olacak? Türkiye Deniz
Karasulan genişliği, egemenlik hak- Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamayan
lan bakımından, üzerindeki hava devletlerden biridir. Bunu. Ege Denizi
alanını da kapsadığı gibi, hem kıta sa- için bir çekince koyarak imzalamasına
hanlığimn. hem de-bahkçılık alanıda- da sözleşme olanak vermemektedir.
hil- "Münhasır Ekonomik Bölge"nin Hukukçulanmızın belirttiği gibi, Tür-
başlayacağı çizgiyi de beürleyeceğin- kiye'nin ımzalamadığı bir sözleşme
den genış kapsamlı bir ölçek nitelığjn- onu bağlamaz. Türkiye'nin. Yunanis-
dedir. Gerçi
karasulan-
ndan tüm
devletlerin
rarsız ge-
çiş" hakkı-
na sahiptir.
• Yunanistan Ege'de karasulannı 12
mile çıkanrsa, Yunan karasulannın
alanı 116.6binkilometrekare(%61.3)
Türkiye'ninki ise 18.2 bin kilometre
kare(%9.6) olacaktır.
ka-
ken-
tan ın
rarını
disi
bakımın-
dan geçer-
siz sayması
karşısında
Yunanlılar
Ancak zararsız geçiş için Deniz Huku- sorunu Uluslararası Adalet Divanı'na
ku Sözleşmesi'nde öngörülen koşullar, bizim nzamız olmadan götüremez.
örneğin Türk Boğazlan'ndan transit Olsa olsaBM Güvenlik Konseyi'negi-
ve zararsız geçiş koşullanndan daha debılirler ki. bu başvurudasonuçver-
fazlakısıtlayıcıdırvekötükullanmaya mez. Dolayısıyla, Türk hükümeti.
çok daha elverişlidir. (Md. 17-32 ve Ege'de, bugünkü 6 mil kuralını geçerli
34-35). saymakta ısrar edecektir. Sözleşme 12
Böyle bir durum yalnız Türkiye'yi kasımda yürürlüğe girdikten sonra
değil. başta Karadeniz devletleri ol- Yunanistan, karasulannı 12 mile çı-
mak üzere, tüm devletleri sıkıntıya so- kanp kendi egemenliğini genişletirse,
kacaktır. Herhalde Türkiye Ege Deni- Türkiye eklenen bu yeni 6 millik deniz
zı'nde bir kıyı devleti olarak 12 millik vehavaalanlanndasavaşgemılerinive
karasulan genişliğini kabul edefnez. uçaklannı geçirmek ya da bu bölgede
Etmediğini, hatta bunu bir "casus bel- manevralar yapmak, böylece Yuna-
le" yani savaş nedeni sayacağını 1976 nistan'ın karannı tanımadığını fıilen
yılından beri açıklayagelmiştir. de göstenmek zorunda kalacaktır. Yu-
nanistan'ın buna silahla karşı koyması
da ister istemez bir savaş durumu yara-
tacaktır. Görünüş şimdilik böyle bir
olasılığı akla getirmiyor. Biz soğuk-
kanlı. ama kararh olduğumuz sürece
de Yunanistan böyle bir durumu kö-
rükleyemez. Olsa olsa Türkiye'nin hu-
kuk kurallannı çiğnediği yolunda pro-
pagandalara girişebilir ve bu sorunu.
Kıbns konusunda ödünler koparmak
için kullanmak isteyebilir. O nedenle
Yunanlılar kendiliklerinden Ege so-
runlan için görüşmeye yanaşmadıkça.
Türkiye'nin bugünkü tutumunu değiş-
tirmesi beklenemez. Yunanistan'ın
Ege sorunlannda dünya kamuoyu-
nun, hatta Avnıpa Birliği'nin desteğini
sağlaması çok zordur. Hemen belirte-
lim ki. şu ana kadar Batı'da Yunan te-
zini destekleyen ciddı bir makaleye biz
rastlamadık.
ABD'nin tutumu
ABD'nin tutumunun Türkiye'yi
kollayıcı nitelikte olması beklenebilir.
Çünkü Washıngton. deniz hukuk
konferanslannda uluslararası geçiş
yollannın olabildiğince açık tutul-
masını istemiştır. Yalnız açık denizler-
de su dibindeki madenlerin işletil-
mesinde serbest kalabılmek üzere 1982
sözleşmesini imzalamakta bir süre ge-
cikmiştir. Öte yandan ABD için Türki-
ye çok önemli bir ülkedir. Nitekim.
1974 Kıbns müdahalesinde NVashing-
ton baskıyı, Ankara'dan çok, kaderine
razı olması için Atina üzerinde
yapmıştır. O zamanki Dışişleri Bakanı
Henry Kissinger anılannda, gerçekçi
bir politika gereği olarak. Türkiye'ye
karşı bir harekete geçmenin mümkün
olmadığını belirtmiştir(). Bu gerçeği
unutmayan Papandreu'nun Ege kıta
sahanlığı konusunda 1987 yılında ya-
rattığı bunahmdan nasıl çark ettiği
anımsanacaktır(
2
).
Atina'nın 12milkonusunu"Denıok-
lesin Kdid" gibi başımızm üstünde tut-
ması beklenebilir. Bizim buna karşı ya-
pabileceğimiz şey, Yunanistan'ın. hu-
kuku çiğneyerek adalan silah-
landırdıynı ve şimdi de karasulannı
genişletmek suretiyle Türkiye'yi Ege'-
de abluka altına almak ıstediği teması-
nı işlememiz yerinde olur karusı-
ndayun.
(i) Henry A. Kissinger, "Years of Up-
heavaT. Canada 1982. C. II. s. 1188-
1195
(
2
) Nazmi Akıman, "Bir Diplomat
Gözüyle Türk-Yunan Ilişkileri" Orta-
doğu ve Balkan Incelemeleri Vakfı,
"ftilkanlar". tstanbul 1993