23 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL1994 PERŞEMBE 8 DIŞ HABERLER Afganistan'da çaüşma: 83 ölû • İSLAMABAD(AA)- Afganistan'da rakipmücahit gruplararasında meydana gelen çatışmalarda. 83'ten fazla kişinin öldüğü bildirildi. Hükümetin kontrolündeki Kabil radyosunun haberine göre, başkent Kabil'e yönelik roket saldınsında 25 kişi öldü.61 kişi yaralandı. Radyo, kalabalık bir bölgeye düşen bir roketin de 10 kişinin ölümüne, en az 30'unun da yaralanmasına yol açtığını duyurdu. Devlet Başkanı Burhaneddin Rabbani'yebağlı güçlerin, General Raşit Dostum yandaşı 48 mücahidi öldürdüğünü belirten radyo, dün Kabil'in güneyinde \Vardak bölgesindeki Maidan kenti yakınında meydana gelen ve önceki gün çıkan çatışmalarda da çok sayıda kişinin hayatım kaybettığjnı açıkladı. Irak'aambargo kalksın' • MASKAT(AA)-İran Dışişleri Bakanı Aü Ekber Velayeti, Birleşmiş Milletler'den Irak'a yönelik olarak dört yıldır uygulanan ambargonun kaldınlması çağnsında bulundu. Irak'ın bölgede önemli bir rolü olduğunu ifade eden Velayeti, aynca Bağdat'ın bölgedeki güvenlik yapısının bir parçası olması gerektiğini de söyledi. F$ABD'de büpoaçö • VVASHEMGTON (AA) - Cezayir'deki yasadışı aşın dinci Islami Selamet Cephesi'nin (FIS) ABD'deki faaliyetlerini genişleterek Washington'da bir enformasyon bürosu açtığı bildirildi. FIS tarafindan yayımlanan bildiride, Washington'da açılan büronun Cezayir'deki durumun yurtdışına yansıyan yönlerini medya yoluyla değerlendirip "FIS ve Cezayir ile ilgili tüm hatalı görûşleri dûzeltmeyi amaçladığı" belirtildi. Washington'da bir süredir faaliyet gösteren büronun, hakkında terör suçlamalan bulunan Enver Haddam tarafindan yönetildiği kaydedildi. Baykal Gölû ppojesi • IRTKUTSK (AA) - Rusya ile Almanya arasında, Baykal Gölü'nün korunması ve kurtanlması için yaklaşık 500 bin dolarlık bir proje üzerinde anlaşmaya vanldı. Itar-Tass Ajansı'nın bildirdiğinegöre, Irtkutsk bölge yönetimi ile Alman Teknik İşbirliği Kurumu'nun ortaklaşa vürüteceği proje kapsamında, gölün sahil kesimlerinin geliştirilmesi ve göl çevresi ile gölün temizlenmesi yer ahyor. Dünyanın en derin gölü olan Baykal, dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan 2 bin bitki ve hayvana ev sahipliği yapıyor. Japon-Kazak •TOKYO(AA)- Japonya'nın Kazakistan'la bu ülkedeki nükleer ham maddelerin kontrolü için sistem oluşturulması konusunda bir anlaşma imzaladığı bildirildi. Japonya Dışişleri Bakanlığı'ndan yapıîan acıkJamada, Kazakistan'daki iki ülke yetkilileri arasında imzalanan anlaşma, Japonya'nın Kazakistan'a nükleer teçhizat ve teknik yardım yapmasını öngörüyor. Kazakistan'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (IAEA) karşı yukümlülüğünü yerine getirmesi ve ülkedeki nükleer silahlann imhası için yapılacak Japon yardımının 11.7 milyon dolar tutannda olduğu belirtildi. Sibipya yaşianıyop • ALMATI(AA)-E1 değmemiş doğal kaynaklarla doîu Sibirya'da nüfus, sürekli göç ve doğumlann kontrol altına alınması sonucu yaşlanmaya başladı. Rusya Federasyonu sınırlan içinde bulunan Ombi eyaletinde, 1989yıhndanbu yana yaşam koşullannın giderek kötüleşmesi ve hava kirliliği yüzünden nüfus artış oranı sıfınn altına düştü. Doğumlann yasaklanması ve sürekli göç dolayısıyla Batı Sibirya nüfusu yüzde 40, Doğu Sibirya nüfusu da yüzde 37 azaldı. Ankara ve Budapeşte arasında Dostluk ve işbirliği Anlaşması imzalandı Macaristan'layeı ıi dönem• Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, gezi sonrasında • Macaristan Cumhurbaşkanı Göncz ise, Bosna yaptığı konuşmada Bosna-Hersek'teki savaşa konusunda girişimlerde bulunması gerekenlerin değinerek 'Bu kanı durduramazsa, BM ve AGİK başında ülkesinin geldiğini, savaşın sona ermesi için sistemi çöker' diye konuştu. gereken her türlü fedakarlığa hazır olduğunu söyledi. DOĞANAKIN BUDAPEŞTE - Cumhurbaşkanı Süieyman Demirel, Macaristan gezisi- nin son gününde, dünyanın Bosna- Hersek'te akıtılan kanı durdurmaması halinde, Birleşmiş Milletler (BM) ile Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konfe- ransı (AGİK) sistemlerinin çökeceği uyansında bulundu. Macaristan Cum- hurbaşkanı Arpad Göncz de, Bosna- Hersek konusunda ginşimlerde bulun- ması gerekenlerin başında ülkesinin geldiğini, Sırplara ambargo uygulayan Maearistan'ın savaşın sona ermesi için her türlü fedakarlığa hazır olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Demirel, Macaris- tan'a yaptığı gezinin son gününde, "Gül Baba" türbesı ile Arnavut Abdi Abdurrahman Paşa'nın mezannı ziya- ret ettı ve Kanuni Sultan Süleyman'ın Macaristan topraklannda ilk naman- ru kıldığı yer olan Metyas Kilisesi'ne gitti. Budapeşte'yi tepeden gören "Ba- lıkçtlar Burcu"na çıkan Demirel, kenti ve Tuna Nehri'ni bir süre seyretti. De- mirel. daha sonra "Dominikanus Hara- beterTne gitti. Demirel ile Macaristan Cumhurbaş- kanı Arpad Göncz arasında Dostluk ve İşbirliği Anlaşması imzalandı. fki cumhurbaşkanı burada ortak bir basın toplanüsı düzenlediler. Demirel. top- lantıda yaptığı konuşmada. işbirliği dengesinin temelinin 1923'te imzala- nan tarihi bir anlaşmaya dayandığını ve bunun şimdi, günün koşulanna uy- gun hale getirildiğinı kaydetti. Demirel, bir Macar gazetecinin Bosna-Hersek'teki savaşla ilgili soru- suna şu yanıtı verdi: "Bosna-Hersek, sadece Jürkiye'nin meselesi değildir. Kan dökübnesine han- gi sebeple olursa olsun, diinya °Dur° demelidir. Türkiye, buna çalışıyor. Bun- lar, büyük olaylardır. Büyük olaylarda 5-6 hafta sonrasını söyiemek kolay de- ğildir. Sağduyu ve barışsevertik mutlaka galip gelmelidir. Türkiye; Bosna'da bif dünya savaşı, bir tarafta birtakım ülke- ler, bir tarafta aralannda Türkiye'nin de bulunduğu bir savaş olsun istemiyor. Bu. Balkanlar'da y angın demektir. Bu kanı durduramazsa BM ve AGİK siste- mi çöker." ABD liderliğini yitirdf Cumhurbaşkanı. daha sonra Türk gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısın- da, dünyanın doğal liderlik boşluğun- da yeni bir düzen aradığını anlatarak "Amerika da maalesef dünya liderliğini yitinniştir" görüşünü dıle getırdı. Cumhurbaşkanı Demirel, Türkiye'- nin özellikle ınsan haklan ve Kıbns konulannda uluslararası düzeyde so- runlar yaşadığinı anımsatarak. Maca- ristan gezisi çerçevesinde bu gelişmelen değerlendirmesini isteyen bir gazeteci- ye, şu karşılığı verdi: "Türkiye yanlış bir şey yapıyor değil. Türkiye, uzun süre demirperde gerisinde kaunış ülkelerin gerisinde değil. Her şe- yiyle çok ileride. 48 senelik çok partili sistemim var benim. Yefişmiş müteşeb- bisim var. Her şeyimiz çok iyi değil, aksayan şeyler var. Ancak, onlan Avru- pa isriyor diye değil, kendimize lazım oktuğu için gidereceğiz. Insan haklan ihlalleriyle ilgili olarak pek çok yanlış- lar var, yanlış aniamalar var. Şunu da söyleyeyinı; Türkıye'de ınsan haklan ihlaü voktur' denilemez. Ama bu, dün- ^.. , . . . . . L I . I I O - I r» • • •• * J yanındiğerülkelerindeoJdıığugibiTür- Turkıye ve Macanstan cumhurbaşkaıdarı Suleyman Demirel ile Arpad kiye'de de suçtur." Göncz, Dostluk ve işbirliği Anlaşmasrnı imzalıyor. (Telefoto: AP/ L.SOOS) Rus hükümet komisyonunun açıklaması: Anastasia ailesiyle öldürüldü Prenses Anastasia ve ailesi devrimden önce hep beraber. MOSKOVA (AA) - Çar ailesinin 1918 yılında Bolşevık mılitanlarca katledilişini araştıran Rus hükümet komisyonu, yaşadığı ve ülkedışına kaçtığı daha önceleri defalarca ileri sürülen efsanevi Prenses Anastasia'nın da, ailesiyle birlikte öldürüldüğü sonucuna vardı. Geçmiş yıllarda Batı ülkelerinde birçok kadın. Prenses Anastasia olduğu iddiasıy la ortaya çıkmış ve prensesin öyküsü kitaplara ve fılmlere konu olmuştu.Rus hükümet komisyonu ise, bilim adamlannın aynntılı araştırmalannı açıkladığı raporunda, Anastasia'nın kemiklerininde Çar ailesinin kurşuna dizildiği Yekaterinburg kenti yakınlanndaki ortak mezarda. Çar II. Nikolaile birlikte. ailenin 4 ferdinin kemikleriyle bir arada bulunduğunubildirdi. Rusya Başbakan Yardımcısı Yuri Yarov'un başkanlığinı yaptığı komisyonun raporunda. mezarda, 1918'de daha çocuk yaşlarda olan Prens Aleksey ve Prenses Maria'nın kemiklerinin ise bulunmadığı belirtildi. 1917 yılındaki Rus devriminin ardından Çar II. Nikola ve ailesi, dönemin başkenti St. Petersburg'dan Urallar bölgesindeki Yekaterinburga kaçmış ve bir yıl sonra burada kurşuna dialmişti. İNGtLTERE BAŞBAKAJNIMAJORISRARLI: IRA şiddeti terkettneli LONDRA (AA) - Kuzey İrlanda sorununu görüşmek üzere önceki gece Başbakan John Major başkanlığında gerçekleşen bakanlar kurulu top- lanüsında sonra yapılan açıklamada, Ingjliz hükümetinin, IRArun şiddeti tamamen bıraktığını açıklamasında ısrarettiği belirtildi. Başbakanlık açıklamasında. ABD'- nin ve Dublin'in. IRA'nın ateşkes ilanının sürekli olduğu yolunda Lond- ra'ya yaptığı baskıya rağmen İngiliz hükümetinin bu konuya açıklık geti- rilmesinde kararh olduğu kaydedildi. Toplantı Başbakanhkta yapılan toplantıya, Dışişleri Bakanı Douglas Hurd, Kuzey İrlanda Başkanı Sir Patrick Mayhew, Adalet Bakanı Sir Nicholas Lylell, Maliye Bakanı Kenneth Oarke, Hazi- ne Genel Sekreteri Jonathan Aitken ile Kuzey İrlanda Bakanlığında görevli Devlet Bakanı Michael Ancran katıldılar. Banş sorunu John Major, önceki gün ABD'nin Londra Büyükelçisi William Crow ile de görüşerek Kuzey İrlanda"da banş sorununu tartıştı. Görüşmede Sinn Fein'in lideri Gerry Adams'ın bu yıl içinde ABD'yi ziyaret etme isteğinin de ele alındığı bildirildi. Öte yandan, İrlanda Başbakanı Al- bert Reynolds ile önceki gün Dublin'- de tarihi bir görüşme yapan IRA'nın siyasi kolu Sinn Fein lideri Gerry Adams, toplantıdan sonra yaptığı açı- klamada, "Bu tarihi bir guodür ve halkımızm hiçbir kesimine tehdit oluş- rurmayan bir toplantı yaptık" dedi. Adams. İrlanda BaşbakanhğYna gi- rerken, çok sayıda Sinn Fein yandaşı. ellerindeki İrlanda bayrağıyla sevgi gösterilerinde bulundu. İrlanda Başbakanı Albert Reynolds, Kahire'deki Nüfus Konferansı'na katıklıktan sonra ülkesine dönerken İrlanda'va uğrayan ABD Başkan YardımcBi Al Gore'a. Sinn FeüıTe temaslannı ve Irlanda-İngiltere ilişkilerini anlaftı. (Telefoto: Reuter, KEVIN LAMARQUE) TÜRK-YUNAN GÖRÜŞMELERİ YARIN Washington'ın arabıüuculuğu söz konusudeğilANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara, Türkiye ve Yu- nanistan arasında Atina'nm Ege'de karasulannı 12 mile çıkanp çıkarmayacağı tartış- malan ile gerginleşen iki ülke ilişkilerinin yumuşatılması için ABD'nin bir arabuluculuğu- nun söz konusu olmadığını bil- dirdi. Ancak ABD'nin bir süre- dir Türkiye \e Yunanistan arasında bir yakınlaşma sağ- lanması yönünde çaba harca- dığı da gelen haberler arasında. Ankara, Türkiye ve Yuna- nistan arasında 9 eylül cuma günü Ankara'da yapılacak 'Si- yasi Direktörler Toplantısf ile ABD Dışişleri Bakanlığı Müs- teşarlanndan Peter TarnofTun 15 eylülde Ankara'ya yapacağı zıyaretin önceden planlanmış olduğunu da belirtti. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman dün düzenlede- ği haftalık basın toplantısında. 12 mil konusunda Türkıye'nın senelerdır bilinen tutumunu son zamanlarda yenıden vur- guladığını belirterek. Yunan- lann bu tutumu bir kez daha not ettiklerini umuyoruz" dedı. Türkiye ve Yunanistan ara- Mnda 1992 yılında heyetlerin bir araya gelmesi konusunda vanlan ilke karanndan sonra Ankara ve Atina zaman zaman birarayageldiler. ABD Dışişlen Bakanı War- ren Christopher gecen haziran aymda İstanbul'da yapılan NATO Dışişleri Bakanlan Toplantısı sırasında Yunanis- tan'ın Türkiye'nin ızlediği po- litikaya paralel olarak Ege'de silahsız uçuş yapması gerekti- ğini bildirmişti. ABD'nin bu vc benzeri demeçlerle iki ülke ara- sında bir yumuşama ortamının yaratılması için telkinlerde bu- lunduğu gözleniyor. Yunanis- tan'ın, karasulannı 12 mile çı- karmak için bir girişimleri ol- madığı ancak bu hakkı saklı tuttuklan yolundaki açıklama- lannın bir gen adım olup olma- yacağı yolundaki sorulara Ata- man. "Yunanistan'ın tutumunu yonımlamak bana düşmez" yanıtını vermekle yetindi. Ataman, Türkiye ve Yuna- nistan arasında cuma günü yapılması planlanan görüşme- nin açık gündemle yapılacağını ve çok önceden başlatılan bir sürecin devamı olduğunu söy- ledi. Ataman, ikiülke arasında başlatılan görüşme sürecinde ABD'nin birtelkini bulunduğu haberlerini de yalanladı. ANKARA'NEN İDDİASI PetrdbonıhatU görüşmekritika/muıdı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Ankara. Irak ile Kerkük- Yumurtalık boru hauındakı petrolden elde edılecek gelinn bir bolümüyle Bağdat'a yapıla- cak insani yardımın dağıtırmnın ağırlıklı olarak ele alındığı ıkilı görüşmelerde bir tıkanıkîık ol- madığını savundu. Ancak Cumhuriyet'in edin- diğı bilgıyegöre. Irak'ın BM'nin uyguladığı geniş çaplı ambar- gonun kaldınlabıleceği umu- duyla ikili görüşmelerde bir oyalama taktiği ıçine girdiği be- lirtilıyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ferhat Ataman. yaz döneminde ara verilen ve dün yeniden baş- layan haftalık basın toplantısı- nda bir soru üzerine. iki ülke arasında teknik düzeyde Hazıne ve Botaş gibi kurumlann da katıldığı görüşmelerin geçtığı- mız hafta yapıldığını anımsattı. Ataman. görüşmelerde Kuzey Irak'taki dağıtımın ışleyebilir bir sistem çerçevesinde nasıl ger- çekleştirilebileceği konusunun da ele alındığını belirtti. Sözcü, boru hattındaki petrolün çı- kartılması konusunda henüz bir sonuca vanlamamasıyla ilgili olarak "bu yaz kaybedilmiş gibi göriinüyor" yolundaki soruya "hayır" yanıtı verdi. Sözcü Ataman, Türkiye ve Irak arasında ikili düzeyde ve Güvenlik Konseyi daimi üyeleri ile de aynca istişarelerin devam ettiğini belirterek. bu konuda hangi noktadan nereye gelindi- ane bakmak gerektiğini söyle- di. Ataman"ın iki ülke arasında- ki görüşmelerde tıkanma oldu- ğunu yalanlamasına rağmen alı- nan duyumlar, Irak'ın, ambar- gonun bütünüyle kaldınlması gibi işaretler çerçevesinde bir oyalama taktiği içine girdiği yö- nünde. Fener Rum Patriği'nin, Avrupa Konseyi'nde dini lider olarak temsil edilmesini istediler Yunan planı, Avrupa Komisyonu'nda engellendi ATİNA (AA) - Atina'da top- lanan Avrupa Konseyi Parla- menterler Asamblesı Ekono- mik İşler Kalkınma Komis- yonu'ndaki yeni bir Yunan planı Türk milletvekillerinin müdahalesi sonucu bozuldu. Toplantıda, Y'unan milletve- killeri, Akdeniz ve çevresindeki ülkelerin dini liderlerinin de Av- rupa Konseyi'nde temsil edil- melerine ilişkin bir teklifin gündeme abnıp görüşülmesini istediler. İstanbul Fener Rum Patriği'- nin Avrupa Konseyi'nde dini lider olarak temsilini hedefleyen bu Yunan girişimine, DYP Mil- letvekili trfan Demiralp hemen tekpi gösterdi ve "Türkiye'nin bir din devleti olmaması nedeniy- le böyle bir teklifin pratikte hiç- bir anlam taşunayacağını" vur- guladı. Demiralp'i. İngiliz ve Alman milletvekillerinin de destekle- mesi sonucu, Yunan planına zamanında engel olundu. Avrupa Konseyi Parlamen- terler Asamblesi'nin Ekono- mik İşler ve Kalkınma Ko- misyonu toplantısında, Makedonya ve Arnavutluk'a uyguladığı yaptınmlar nede- niyle Yunanistan yoğun eleş- tirilere hedef oldu. KONUK y^Z^/?/İSMAİLSOYSAL (EmekliBüyükelçi) Ege'dekisorunlarTürkiyeiçinyaşamsalönemesahipTürkiye ile Yunanistan arasındaki Ege sorunlan, Yunanistan'ın 1923 Lo- zan ve 1947 İtalya Banş antlaşma- lannın açık hükümlerini çiğneyip, 1%3 sonlanndan itibaren tüm Ege adalannı ve On iki adayı silahlandı- rmasıyla ortaya çıkmıştır. "Türkiye'- den gelebilecek tehlikeyi önlemek" ba- hanesiyle yapılmış olan bu sistemli ha- reket Türkiye'yi Ege Denizi'nde ablu- ka altuıda tutmak gibi bir planın ilk evresini oluşturmuştur. 1974 başlannda planın ikinci evresi. kıta sahanlığı bunalımıyla patlak ver- miştir. O sırada Yunanistan, Ege'de, tıpkı Türkiye gibi, karasulan genişliği için 6 mili kabul etmiş bulunuyordu. Ancak. adalara da kıta sahanlığı hakkının tam olarak tanınmasını sağ- lamak çabası içine girmişti. Buna Tür- kiye'nin ciddi tepkisi üzerine taraflar Kasım 1976'da Bern Anlaşması'yla kıta sahanlığı uyuşmazlığını dondur- muşlardı. Üçüncü evre ise Birleşmiş Milletler deniz hukuku konferans- lannın son aşamasında, Üçüncü Dün- ya ve Kominist Bloku devletlerle bir- likte Yunanistan'ın da -Ege'nın özel durumunu ve Türkiye'nin olası tepki- sini göz önünde bulundurmaksızın- karasularmı 12 mile kadar çıkarabil- mesi hakkının kabulü için büyük çaba göstermesiyle ortaya çıkmıştır. Ege Denizi'nde karasulan genişliği- nin Türkiye için ne denli önemli oldu- ğu şu verilerden anlaşılmaktadır: Ege Denizi'nin yüzölçümü 213 km2 iken, bunun üzerindeki adalar sadece 23 bin km2 , yani onun yaklaşık yüzde 10'unu oluşturmaktadır. Bugün için Türkiye gibi Yunanis- tan'ın da uyguladığı 6 millik karasulan ölçüsüne göre, Ege'nin 79 bin km 2 'si ( yüzde 41.5) Yunan karasulan; 14,3 bin km2 'sı (yüzde 7.5) Türk karasulan; 96.8 bin km2 'si (yüzde 551) de açık de- niz durumundadır. Bu durumda bile Yunan karasulanndan geçmeden açık denizden çıkış için yolu uzatıp Rodos ile Girit arasında seyretme zorunlu- luğu vardır. 12mileçıkarsa Ege'de 12 mil kuralı uygulansa du- rum şöyle olacaktır: Yunan karasulan alaru 116.6 bin km2 (yüzde 61.3); Tür- kiye'ninki 18.2 bin İcm2 (yüzde 9.6); açık deniz de 55.3 bin km2 (yüzde 29). Bu durumda açık deniz alanlan Yu- nan karasulan ile çembere alınmış küçük cepler haline gelecek ve Y'unan gemilen dışında, tüm gemiler ister iste- mez Yunan karasulanndan geçerek Akdeniz'e ulaşabileceklerdir. Şimdi ne olacak? Türkiye Deniz Karasulan genişliği, egemenlik hak- Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamayan lan bakımından, üzerindeki hava devletlerden biridir. Bunu. Ege Denizi alanını da kapsadığı gibi, hem kıta sa- için bir çekince koyarak imzalamasına hanlığimn. hem de-bahkçılık alanıda- da sözleşme olanak vermemektedir. hil- "Münhasır Ekonomik Bölge"nin Hukukçulanmızın belirttiği gibi, Tür- başlayacağı çizgiyi de beürleyeceğin- kiye'nin ımzalamadığı bir sözleşme den genış kapsamlı bir ölçek nitelığjn- onu bağlamaz. Türkiye'nin. Yunanis- dedir. Gerçi karasulan- ndan tüm devletlerin rarsız ge- çiş" hakkı- na sahiptir. • Yunanistan Ege'de karasulannı 12 mile çıkanrsa, Yunan karasulannın alanı 116.6binkilometrekare(%61.3) Türkiye'ninki ise 18.2 bin kilometre kare(%9.6) olacaktır. ka- ken- tan ın rarını disi bakımın- dan geçer- siz sayması karşısında Yunanlılar Ancak zararsız geçiş için Deniz Huku- sorunu Uluslararası Adalet Divanı'na ku Sözleşmesi'nde öngörülen koşullar, bizim nzamız olmadan götüremez. örneğin Türk Boğazlan'ndan transit Olsa olsaBM Güvenlik Konseyi'negi- ve zararsız geçiş koşullanndan daha debılirler ki. bu başvurudasonuçver- fazlakısıtlayıcıdırvekötükullanmaya mez. Dolayısıyla, Türk hükümeti. çok daha elverişlidir. (Md. 17-32 ve Ege'de, bugünkü 6 mil kuralını geçerli 34-35). saymakta ısrar edecektir. Sözleşme 12 Böyle bir durum yalnız Türkiye'yi kasımda yürürlüğe girdikten sonra değil. başta Karadeniz devletleri ol- Yunanistan, karasulannı 12 mile çı- mak üzere, tüm devletleri sıkıntıya so- kanp kendi egemenliğini genişletirse, kacaktır. Herhalde Türkiye Ege Deni- Türkiye eklenen bu yeni 6 millik deniz zı'nde bir kıyı devleti olarak 12 millik vehavaalanlanndasavaşgemılerinive karasulan genişliğini kabul edefnez. uçaklannı geçirmek ya da bu bölgede Etmediğini, hatta bunu bir "casus bel- manevralar yapmak, böylece Yuna- le" yani savaş nedeni sayacağını 1976 nistan'ın karannı tanımadığını fıilen yılından beri açıklayagelmiştir. de göstenmek zorunda kalacaktır. Yu- nanistan'ın buna silahla karşı koyması da ister istemez bir savaş durumu yara- tacaktır. Görünüş şimdilik böyle bir olasılığı akla getirmiyor. Biz soğuk- kanlı. ama kararh olduğumuz sürece de Yunanistan böyle bir durumu kö- rükleyemez. Olsa olsa Türkiye'nin hu- kuk kurallannı çiğnediği yolunda pro- pagandalara girişebilir ve bu sorunu. Kıbns konusunda ödünler koparmak için kullanmak isteyebilir. O nedenle Yunanlılar kendiliklerinden Ege so- runlan için görüşmeye yanaşmadıkça. Türkiye'nin bugünkü tutumunu değiş- tirmesi beklenemez. Yunanistan'ın Ege sorunlannda dünya kamuoyu- nun, hatta Avnıpa Birliği'nin desteğini sağlaması çok zordur. Hemen belirte- lim ki. şu ana kadar Batı'da Yunan te- zini destekleyen ciddı bir makaleye biz rastlamadık. ABD'nin tutumu ABD'nin tutumunun Türkiye'yi kollayıcı nitelikte olması beklenebilir. Çünkü Washıngton. deniz hukuk konferanslannda uluslararası geçiş yollannın olabildiğince açık tutul- masını istemiştır. Yalnız açık denizler- de su dibindeki madenlerin işletil- mesinde serbest kalabılmek üzere 1982 sözleşmesini imzalamakta bir süre ge- cikmiştir. Öte yandan ABD için Türki- ye çok önemli bir ülkedir. Nitekim. 1974 Kıbns müdahalesinde NVashing- ton baskıyı, Ankara'dan çok, kaderine razı olması için Atina üzerinde yapmıştır. O zamanki Dışişleri Bakanı Henry Kissinger anılannda, gerçekçi bir politika gereği olarak. Türkiye'ye karşı bir harekete geçmenin mümkün olmadığını belirtmiştir(). Bu gerçeği unutmayan Papandreu'nun Ege kıta sahanlığı konusunda 1987 yılında ya- rattığı bunahmdan nasıl çark ettiği anımsanacaktır( 2 ). Atina'nın 12milkonusunu"Denıok- lesin Kdid" gibi başımızm üstünde tut- ması beklenebilir. Bizim buna karşı ya- pabileceğimiz şey, Yunanistan'ın. hu- kuku çiğneyerek adalan silah- landırdıynı ve şimdi de karasulannı genişletmek suretiyle Türkiye'yi Ege'- de abluka altına almak ıstediği teması- nı işlememiz yerinde olur karusı- ndayun. (i) Henry A. Kissinger, "Years of Up- heavaT. Canada 1982. C. II. s. 1188- 1195 ( 2 ) Nazmi Akıman, "Bir Diplomat Gözüyle Türk-Yunan Ilişkileri" Orta- doğu ve Balkan Incelemeleri Vakfı, "ftilkanlar". tstanbul 1993
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle