18 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL1994 PAZARTESİ 10 DÜNYADA GEÇEN HAFTA Banliyötrenindedazlakterörü ALMANYA DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN - Adam bir hastane yatağında, kolunda serumlarla yatıyor. Siyah saçü, siyah gözlü. siyah tenli. Işte bu özellikleri yüzünden sadece ve sadece siyah olduğu için geçen hafta ölümden döndü. Ismi Martin Agyare. Yaşı 25. Geldiği ülke Gana. Siyah Afrika. İki yıl önce Almanya'ya gelip iltica talebinde bulunmuş. Ziyaret sofrasından birkaç kınntı koparabilmek için. Reddedilmiş dilekçesi. Berlin ona neredeyse mezar olacak. Nedeni: Irkçıhk. Olay bundan on gün önce 16 eylülde meydana geliyor, ama gazetelere ancak geçen cuma günü yansıyor. Marlin Agyare, 16 eylül gecesi saat onbirde Doğu Berlin'de Pankow Tren îstasyonu'nda banliyö trenine biniyor. "Son vagona binmiştim" dıye anlatıyor sonradan savcıya; "dazlaklar ne zaman, nasıl trene bindiler, görmedim. Yolculardan bir kadın beni uyardı. 'Bunlara dikkat ef dedi. Dazlaklar ellerindeki çubuklarla etraftaki yolculann üstüne iğne üflüyorlardı. Altı kişiydiler. Herkes sinmişti. Derken ikisi üzerime geldi. Ceplerinden sustalı çıkardılar ve beni brçaklamaya başladılar. Birisi giden tretıin kapısını açö ve beni dtşan itti." Martin Agyare, gece yansı ağıryarah olarak itildiği trenden raylara düşüyor ve bayılıyor. Onu ertesi sabah saat dokuz buçukta bir tren memuresi tesadüfen fark ediyor. Yan cansız bedeninde ısı 27 dereceye düşmüş. neredeyse donmuş ve en acısı, raylann üzerinde kalan bir bacağı, gece üzerinden geçen bir tren tarafından kopartıüp atılmış. 25 yaşındaki aslan gibi adam, artık kötürûm. Getirildiği hastanede on saat komadan çıkamıyor. Kendine geldiğinde bir bacağı yok; başında. ensesinde dikişler. Savcılık derhaJ meçhul fail hakkmda, cinayete teşebbüs suçundan soruşturma açıyor. Ganalı Martin polise. savcılara ve hastaneye oluk oluk akan gazeteciiere hep aynı şeyi söylüyor: "Vagonda benden başka on beş yolcu daha vardı." Alman gazeteleri için bir siyahın Berlin'in göbeğinde ırkçı saldınya kurban gitmesinden daha korkunç olan şey, diğer yolculann olayı seyredip hiç müdahale etmeyişi. Martin, yattığı yatakta gavet sakin bir sesle İngilizce anlatıyor: "Oteki yolculann beni korumayışına şaşmamak lazım, çiinkü dazlaklar herkesi tehdit ediyordu; diğer yolcular korkudan bir şey yapamadılar." Peki, olay biüp herkes evine gittikten sonra niçin kimse telefona sanlıp polise. "Yahu gece yarısı adamı giden trenden aşağı attdar, şununla bir ilgilenseniz" demiyor? Martin'in bundan haberi yok. Neden insanlar bu kadar kayıtsız? "Alt tarafı bir zenci" olduğu için mi? Günlerce hanl hanl görgü tanığı arandı. Yapılan çağnda. "Yardım etmediniz, imdat frenini çekmediniz »e sonradan polise ihbarda bulunmadınız, bu suçtur" dendi. Ama insanlar seslerini çıkarmadılar düne kadar, nihayet dün birkaç kişi görgü tanığı olarak ortaya çıktı. Bu. Almanya'daki trenlerde 1991'den beri on dokuzuncu ırkçı saldın. Doğu Almanya Dresden'de 1991 Martı'nda tramvaydan aülan bir Mozambikli bir hafta sonra ölmüştü. Kurbanlar arasında Türkler de vardı. Hatta Frankfurt'un göbeğinde Alman bir tramvay şoförü, iki Türk yolcunun sorusuna nezaketlecevap verdi diye dazlaklar tarafondan hastanelik edilmişti. Geceleyin Almanya sokaklannda 50 yıl öncesinin SS milislerininkini aratmayan birdehşet kolgeziyor. İnanm ki bu abartılı değil. dışgörünüşünden "yabancı" olduğu anlaşılan hiç kimse, canını seviyorsa geceleyin tramvaya, metroya. banliyö trenine yalnız başına binmemeli. Tenha yerlerde dolaşmamah. Yanında kendini koruyacak herhangi bir araç, göz yaşartıcı sprey vb. taşımalı. Çünkü son olayın gösterdiğı gibi, görgü tanıklannm yardım etmesini beklemek saflık. Bacağı kesilen ve ölümden dönen Ganalı. "Bu tûr olaylar Amerika'da da oluyor" demiş. Ne guzel bir tesellı! Yolişaretleri niçinçalınıyor? INCILTERE EDtPEMtLÖYMEN LONDRA - Hırsızlar aruk uluslararası alüminyum piyasasını izleyerek iş tutuyor. Geçen haftanın en ilgınç haberterinden biri, trafik işaretlerinin yok olmaya başlamasıydı. İşteTürkiyeile İngiltere arasındaki bir fark daha: Trafik levhalannı Türkler auş talimi yapmak için kullanır. İngilizleriseçalıp satmak için... Çünkü alüminyum fiyatı arttı. Alüminyum trafik levhalan da kıymete bindi. Hırşızhk, kartpostal güzelliğindeki köy ve kasabalann oraya buraya serpildiği West Sussex, Surrey, Hampshire illerinde arttı. Her metresine sahip çıkılan karayollanna trafik işaretleri laf olsun diye konulmuyor. iki otomobilin ancak yanyana geçebileceği darlıktaki köy yollannda işaretlerçok önemli. Bpl ormanlık ve koruluk bu bölgede uzaktan bakıp da bir yeri kestirmek mümkün de değil. Sonuç: Yollannı Yargıçlar sorunu büyüyor FRANSA MİŞEL PERLMAN PARİS - 'Devleti bunlar mı yönetiyor yani!.." Siyaset çevrelerinde olsun, iş dünyasında olsun, bu soruyu öfkeyle öne sürenlerin sayısı az değil. Gerçekten de çok uzun bir süredir gündemde kalan yargıçlar probleminin yakın bir gelecekte noktalanması olanaksız. Bırakın noktalanmasını, cığ gibi büyüyor, aksine... Örneğin perşembe günleri yayımlanan ülkenin önde gelen dergilerinden L'Express, son sayısının kapağını buna ayırdı ve yolsuzluklar konusunda, "Yargıçlan hiçbir şey durdurmav acak" dedi. Bununla da yetinmeyerek, "Fransız usulii 'temiz eller' operasv onu mu?" diye sordu. Çünkü ülkenin neredeyse dört köşesinde yolsuzluk soruşturmalannda gerek işadamlan gerekse siyasi kişilikler, çoğu genç. dinamik ve kararb sorgu yargıçlannın sonılannı yanıtlamaya cahşıyor. Aralannda dev işadamından tutun da bakanına kadar, önemli kişileri görebilmek hiç de zor değil. Daha fazla vakit gecirmeden derhal şunu söyleyelim ki aralanndaki ezici çoğunluk. kişisel servet edinmeyi nedeflemiyormuş. Aynca mahkum olmadıklan sürecede hepsinin masum olduğunu göz önünde bulundurmak şart! Kimi siyasilerin baa sorgu yargıçlannı bir bardak suda boğmak arzusu yok değilse bile, aynı şahsiyetlerin, en hafif deyişle gazeteciiere de iyi bir gözle bakmadıklan ortaya çıktı. Herhalde sözü edilen yolsuzluklar konusunda kalem oynattıklan için olsa gerek. Evet, şu yolsuzluk olaylan ilgili çevrelerde buruk bir tat bırakırken, eski İletişim Bakanı Alain Carignon, aynı zamanda befediye başkanı olduğu Grenoble kentinde belediye ile ilgili bir olay kapsamında sorgu yargıcı tarafından çağnlmayı beklemeden hükümetten istifa etmenin gereğini yerinegetırdi. Siyasal bir sorun kapsamına girmekteydi bu. kaybedenler polise şikayete başlamış. Bunun üzerine bir bakmışlarki levhalaryok... İşin esrannı borsacılarçözdü: Alüminyumun tonu geçen aralık ayından bu yana 500 dolarbirden arttı. Londra Maden Borsası'nda tonu 1050 dolarken 1580 dolara çıktı. Yani kilosu ortalama 300 bin lira ediyor. Terruz bir levhadan 5 milyon kazanmak kolay. Büyük levhalarda kazanç daha iyi. 3x4 metrelik büyük yol levhalan ise daha da kârlı. Alüminyumun hırsızlar arasında "in" olması üzerine Alüminyum Federasyonu Başkanı Dr David Harris bir açıklama yapmak zorunda kaldı: "Yol levhalannmyok edilmesi rezalet. Ama yeni bir şey değil." Hafıza kaybı konusunda kimse herhalde Türk kamuoyu ileyanşamaz. İngilizler de bir şeyi unutmuş: 1989'dadalngiltere'de alüminyum fiyatlan yine artmıştı. Tonu 2500 dolara kadar çıkmıştı. Ve kuzeyde emekli sanayi kenti Hulî'da hırsızlar, metrelerce korkuluğu olduğu gibi söküp götürmüştü... GALERİ • ATÖLYE 4 A m i l v n n VASinfJalfî fV)«îl Etiyopya'da yapılan kazılarda ge- • * luuyuu. ydşımicuu I O M I ç e n h a f t a o r t a y a ç ı k a r l l a n W r f o s i I bilim dünyasını alt üst etti. Amcrikalı, Japon ve EtiyopyaJı arkeoiog ve antropologlardan olu- şan bir ekip tarafından ortaya çıkanlan fosil, bilinen en eski 'insan' fosilinden 1 milyon \ ıl daha yaşlı. Maymunla insan arası bir canlıy a ait olan fosil, bilim adamlarına göre, insanla maymun arasındaki kopuk olan zinciri tamamlıyor ve insan rüriinün mavmundan türediğini kamtlıyor. Gendet... Coğdas bir meslck veya Minorbk ve Gihd Sonatlor FakiHtesine ginnek için eğrtim 6ARANTİLİ İÇ MİMARLIK G RA F İ K R E S İ M Kurs Küyrtkrımız Baslanıştır. KtuH Cod. Tel: 34i «5 30 Kmttcy iltori»! U M: 543 12 92 btrtoy Bvtvı» Cd W: 259 54 12 Uyktm DINLEYENHERKESE vÇIK SANATÇMIŞMALARIBAŞLIYOR resim seramik takı-mücevher çocuklarla sanat güzel sanatlara hazırhk HAFTA İÇİ-HAFTA SONU 8 EKİM 1994'TE 1994-95 YİLESA BAŞLIYORUZ. 2TEYLÜL- ISEKİTVf AÇIL1Ş : 27 EYLÜL 1994 SALI KOKTEYL : SAAT I7.3O-20JK) ERENKOY istasyon sanat merkezi I istasyon sanat merkezi EREflKÖV : Elhcmcfcndi Cad. rıo: 3 6 Tcl : 3 3 5 *1 31 (3 Mat)ltKE>hOV : Ethcmefcndi Cad. *to: 36 Tcl : 3 3 5 41 31 (3 Hat) TEŞVİKİVE : Naçka Cad. !No: 41-7 Tel:24O 5 6 5 0 - 2 3 0 6 6 17 İTE$VİKİYE : Macka Cad. No: 41-7 Tel:240 5 6 50-230 6 6 17 Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk A.Ş. Şirketimizin FİNANSMAN bölümünde görevlendirilmek üzere aşağıdaki özelliklere sahip üniversite mezunu elemanlar aranmaktadır: - Çok iyi derecede İngilizce bilgisi (Ayrıca Almanca bilgisi tercıh edilir) - PC bilgisi (Çok iyi derecede Excel) Bütçe planlama, raporlama ve bankailişkileri konularında tecrübeli adaylann ayrıntılı özgeçmişlerini aşagıdaki adrese göndermeleri ya da şahsen başvurmaları rica olunur. Mercedes-Benz Türk A.Ş. Personel Bölümü Burmalı Çeşme Sok. Asken Fırın Yolu No: 2 Davutpaşa 34022 Topkapı / istanbul Mercedes-Benz Mercedes-Benz Türk A.Ş. Wir suchen zum sofortıgen Eintritt einen Abteilungsleiter für Kundendienst mit folgenden ûualifikationen: - Dipl.lng. Maschinenbau möglichst Fachrichtung Fahrzeugbau - Gute Sprachkenntnisse in Deutsch und Englisch - Erfahrung ım Fahrzeugreparaturgeschaeft/ Servıceorganısatıon - Betriebsvvirtschaftliche Kenntnisse - Führungsfaehigkeit Schrıftlıche Bevverbungen (tabellarischer Lebenslauf in Fremdsprache, Lıchtbıld und Zeugniskopien) richten Sie bitte an: Mercedes-Benz Türk A.Ş. Personalabteilung Burmalı Çeşme Sok. Askeri Fırın Yolu No: 2 Davutpaşa 34022 Topkapı / istanbul L'ISTITUTOITALIANO Dl CULTURA İN İSTANBUL cerca impiegato per le seguenti mansioni: buona conoscenza uso computer sistema MS-DOS e elementi di biblioteconomia. Ottima conoscenza lingua italiana. Indirizzo: italyan Kültür Merkezi MeşrutiyetCaddesi 161-Beyoğlu VEFAT Aile büyüğümüz NEDİME BATURAY vefat etmiştir. Cenazesi 26.09.1994 tarihinde Sultanahmet Camii'nden öğle namazırn müteakip kaldınlacaktır. Allah rahmet eylesin. BATURAY AİLESİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 'nu Clinton açacak Uluslararası diplomasi paııayın başlıyor ÖZGEN ACAR Her yıl eylül ayının üçüncü haftasında Nevv York'ta Birleş- miş Milletler (BM) binasının kulislerinde kurulan "Uluslara- rası diplomasi panayırını" ABD Başkanı Bill Clinton bugün ya- pacağı "hoşgeldiniz" konuşma- sı ile açacak. Bu yılki panayınn odağını oluşturan 49. BM Genel Ku- rulu'nda, 170 kadar ülkenin devlet. hükümet başkanlan ya da dışişleri bakanlan boy göste- recek. Türkiye Cumhuriyetini Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal temsil edecek. Son 10 yılın "nüansir' diplo- matik anlayışını yüklenmiş bir Türk Dışişleri Bakanı olarak dün Nevv York'a giden Prof. Soysal'ı BM'de önemli görüş- meler bekliyor. Dişçi koltuğu BM Genel JCurul Toplantısı nedeniyle Washington'dan Nevv York'a gelen ABD Dışiş- leri mensuplannın lüks otellerin birinde kurduklan diplomatik karargaha yabancı diplomatlar "dişçi koltuğu" diyorlar. Bu yıl- ki dişçi kolıuğunun ünlü Wal- dorf Astoria Oteli'nde hi2met vereceği bildirilnor. Bu demekıir İci otelin bir-iki katı Amerikan Dışişleri Bakan- lığına aynlacak. Bu kaılara gı- riş çıkışta nükleer kirlenmeye bulaşmış yabancı konuklan da- hi saptayacak çeşit çeşit metal dedektörlerin yani sıra Alman çoban köpekleri de sinek uçurt- mayacak. 170 ülkenin bakanlan kıtalar aşıp Nevv York'a gelmişken ne- den Amerikan Dışişleri Bakanı ile konuşmasınlar? Bu fırsattan yararlanıp. neden ülkelerinin sorunlanna çözüm ve komşula- n ile sürtüşmelerinde destek aramasınlar? Dünya jandarmasının 1 nu- maralı diplomatının VVashing- ton'da her önüne gelene rande- vu vermesi durumunda hiçbir ış yapamayacağı açıktır. Böylece. hiç olmazsa yılda bir kez bir hafta süreyle Nevv York'ta BM Genel Kurulu Toplantısı sıra- sında "Marko Paşa" rolünü üstlenmeleri Amerikalı bakan- lann daha çok işine geliyor. Görüşme süresi çok en- der durumlarda yanm saa- tı bulur, genelde 20 dakika ile sınırhdır. Süre kesinlikle sarkmaz. Taraflar bu sûre içinde birbirlerine iltifat et- mek, uluslararası konular- da görüş alışverişinde bu- lunmak ve ikili ilişkilerdeki sorunlanna çözüm ara- mak zorundadırlar. Bu arada sadece fotoğrafçı ve kameramanlara "iki bakanın el sıkışmasını" görüntülemeleri için topu topu 60 saniyelik bir süre aynlır. 61. saniyede çoban köpeklerinin sivri dişleri ile ta- nışmak işten bile değildir. Bir insan, bakan da olsa, 170 ülkenin sorunlannın aynntıla- nnı ve çözümlerini bilemez. anı- msayamaz. Bu nedenle evsahi- bi bakana danışmanlan sabah kahvaltısından önce günün programı hakkında bilgi verir- ken; kiminle, neyi, nasıl konu- şacağmı anlatırlar. Bol bolgargara O ülkenin başkentindeki Amerikan büyükelçisinin daha önceden gönderdiği "röntgen" niteliğindeki raporlara ve da- nışmanlannın becerilerine da- yah olarak \Valdorf Astroia'- daki dişçi; hastalanna ya "dol- gu" yapar, ya ender olarak "kö- künden" çeker atar, ya da "pro- tez" uygular. Ama genel inanç, çoğunlukla hastalara gargara yaptınldığıdır. Prof. Soysal, NV'aldorf Asto- ria'daki dişçi koltuğuna 29 ey- lül perşembe günü ilk kez otu- racak. Prof. Soysal'ın röntgeni- ni Ankara'daki büyükelçi Ric- hard Barkeley VVashington'a göndermişti. Ancak, ABD Dı- şişleri Bakanhğı Müsteşar Yardımcılanndan Peter Tar- noff da önceki hafta Ankara'ya özel olarak gelerek nüansından dolayı Prof. Soysal'ın belki de üç boyutlu bir röntgenini (!) çekti. Bu bakımdan Christopher. Türk basınında "omırlu" deni- len Soysal'ın "nüanslı'" dış poli- tikasını birinci elden öğrenmiş olacak. Görüşmeye Türkiye'- nin VVashington Büyükelçisi Nüzhet Kandemir ve taraflann diplomatlan da katılacak. Türk Dışişleri Bakanı. Ame- rikalı meslektaşına süresi bittiği halde SEİA'nın tek yanlı işle- mesinden, Kongre'nin, yardımı koşula bağlamasından yakına- cak. Dünyada 'İnsan haklan" savunuculuğu konusunda ün yapmış Soysal'ın bu görüşme- deki çürük dişini "Tûrkiye'deki insan haklan''' sorunu oluştura- cak. Soysal'ın Kuzey Irak'ta "hu- zuru sağlama"ya yönelik "Çe- kiç Güç" uygulamasının artık sona ermesi gerektiğinden. bo- ru hattındaki petrolün boşaltıl- ması konusunda \Vashington'- daki çarkın yavaş işleyişinden yakınacağı da bildiriliyor. Bozuk plak: Kıbrıs Bu diplomasi panayınna son yirmi yıldır katılan tüm Türk dışişleri bakanlannın "bozuk plak" dedikleri "Kıbrıs Sorunu" bu yıl farklı bir özellik taşıyor. Kıbnsın "çetin ce*iz"i Prof. Soysal'ın konumu ve tutumu seleflerinden çok farklı. Christopher "Etkin ve yetkin bir Kıbrıs uzmanı" olan Prof Soysal'a "Kıbrıs çıkmazından nasıl çıkılacagını" ve K.KTC Parlamentosu'nun aldığı son karann anlamını soracak. Kısa bir süre önce Ankara'ya gön- derdiği Kıbns Özel Danışmanı Joe Clark'ın görüşmelenne ek olarak Soysal'dan "Kıbrıs'ta Federasyon"un teyidini isteye- cek. Soysal "federasyon" için "geçti Bor'un pazarı!.." diyecek. Evsahibinden. Rusya'nın Kafkaslan yeniden kendi nüfuz alanına dönüştürmesine karşı destek arayacak olan Prof. Soysal. Bosna'da Sırplara uy- gulanan ambargonun yumuşa- tılmasındaki rolünden dolayı Christopher'i eleştirecek. 30 dakikaiık görüşmenin son dakikasında Chistopher. Soy- sal'a bundan önceki yıllarda ol- duğu gibi "Hala patent yasasını çıkaramadınız. Türkive've yaptırım isteyeniere artık engel olamam" diyecek. Türkive'deki Amenkalı diplomatlara göre bu sözlenn "baskı dozajı". 'Jcn- sal'ın "nüansrnın çapına bağlı olarak değişecek. Prof. Soysal. Clinton'un BM Genel Kurulu'nu açış onuş- mastndan sonra vereceği >eme- ğe de katılacak. Türk Dışişlen Bakanı için 1 ekim cumartesi günü yoğun bir gün olacak. O gün BM Genel Kurulu'nda yapacağı konuş- mada Türkiye'nin dış politika- sının yeni "nüansları"nı anlata- cak. Bakalım Dışişlen koltuğu- na oturduktan sonra, Soysal'ın Ankara yerine Nevv York'ta yapacağı bu ilk dış politika ko- nuşması Türk kamuoyunda • Soysal bakan olduktan sonra dışpolitikasındaki "nüanslan" açıklayacağı ilk önemli konuşmasını Ankara yerine cumartesi günü BM kürsüsünde yapacak. nasıl etki yaratacak? Soysal'ın gündemindeki en önemli ikinci görüşme ise yine aynı gün BM Genel Sekreteri Butros Gali ile gerçekleşecek. Daimi temsilci Büyükelçi İnal Batu da görüşmeye katılacak. Gali, Kıbns sorununda Denktaş'tan sonra "kilit adam" olarak gördüğü Soysal'ın gö- riişlerini bu kez Türk Dışişleri Bakanı olarak birinci elden din- leyecek. Bosna. Azerbaycan, Orta- doğu'da banş süreci gibi konu- lara birkaç satırla değinilecek olan ve süresi sınırlı bu görüş- mede aynca Türkiye açısından önem taşıyan şu noktalar ele alınacak: 1. Irak Boru Hattı'ndaki tıkı- nakhğm giderilmesi. 2. 1996"da İstanbul'da yapı- lacak uluslararası "Habitat" toplantısı için BM'nin maü ve teknolojik desteğinin sağlan- ması. 3. Daha önceki yıllarda BM'- de uluslararası memur duru- munda Türklere yeterince kon- tenjan aynlmayışından yakı- nan seleflerine İcarşılık Soysal. Gali'ye teşekkür edecek. Başta eski Dışişleri Bakanı Büyükelçi İlter Turkmen'in Filistin göç- menleri ile ilgili BM Genel Sek- reter Yardımcıhğı görevine iliş- kin sözleşmesinin iki yıl daha uzatılması ve kontenjanlarda bazı ilerlemeler sağianması bu teşekkürün nedenini oluştura- cak. Soysal, cumartesi günkü bir başka önemli görüşmesini ise Rus Dışişleri Bakanı Andrei Kozirev ile yapacak. Görüşme- nin içeriğini Hazar Denizi'nde- ki petrol. boğazlardan geçiş tra- fiği düzenlemesi gibi konular oluşturacak. Soysal. mart ayında Tür- kiye'ye gelecek iken yerel se- çimJer nedeniyle ziyaretini be- lirsiz bir tarihe erteleyen Rus Devlel Başkanı Boris Yeltan'i Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel adına yeniden davet ede- cek. Soysal dördüncü önemli görüşmesini 28 eylül çarşamba günü Irak Dışişleri Bakanı Ta- nk Aziz ile yapacak. Bağdat başlangıçta, boru hattındaki petrolün boşaltıbp satılması ile kendine düşecek gelir payıyla satın alınacak "gı- da ve ilaç" yardımının Kuzey Irak'taki üç vilayette Türk Kı- zılayı'nca dağıtılması önerisini benimsemişti. Ancak geçen hafta Tank Aziz, Nevv York'ta Büyükelçi Batu'ya bu yardımın Türk Kı- zılayı'nca dağıttmının "egemen- lik haklanna" ters düştüğünü söyieyerek bu yöntemi kabul etmediklerini biîdirdi. Çarşam- ba günkü Soysal-Aziz görüş- mesinin özünü bu ""tıkanıklığın giderilmesi" oluşturacak. Türk Dışişleri Bakanı, prog- ramındaki 5. önemli görüşme için 27 eylül salı günü Yunan meslektaşı ile buluşacak. Daha önce Hikmet Çetin - Karolos Papulyas'ın kararlaştırdıklan "müsteşar yardımcıları diya- loğu"nun iki hafta önce An- kara'da gerçekleşmesinin ya- rattığı olumlu hava ile iki ba- kan bir araya gelecek. Her ne kadar iki bakanın gö- rüşme gündemınde Kıbns ko- nusu bulunmuyorsa da Prof. Soysal'ın bu sorunla ilgili gö- rüşlerinden doiayı Yunan tara- fında birçekingenlik dikkati çe- kiyor. Tûrkiye'deki Yunan kaynaklar, Atina'da "şahin" olarak tanımlanan Soysal'ın görüşlerinin iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemesin- den duyduklan kaygılan belirt- tikten sonra Cumhuriyet'e şu yorumu yaptılar: Atina'nın gözii seçimde "Müsteşar vardımcıları diya- loğu çerçevesinde bazı gü\en art- tıncı önlemlerin uygulamaya konulması ile bu yılın sonunda ya da en geç gelecek y ılın hemen başında Türk-\'unan başbakan- ları zirvesini doğurmasını hedef- liyorduk. Türkiye şimdi 4 ara- lıkta ara secime gidiyor. Seçim, zinenin gecikmesine yol açabi- lir. Aynca seçimden sonra bu- günkü koalisyon >e hatta Prof. Soysal işbaşında kalmayabiür- ler*" Soysal'ın gündemindeki bir başka önemli konuy u ise Tür- kiye'nin Avrupa Birliği ile 1995te ortaya çıkacak Güm- rük Birliği ilişkileri oluştura- cak. Soysal, Avrupa Birliği adı- na Hans Van Der Broek ile bu konuyu 29 eylül perşembe günü görüşecek. Soysal'ın Nevv York'ta uça- ğın tozu ile bugün ilk görüşeceği kişi ise Azer- baycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev olacaktı. Ancak Aliyev'in dün avnı uçakta Soysal ile birlikte Nevv York'a gitmesi üzerine bu gö- rüşmenin iptal edileceği anlaşılıyor. Aliyev ve Soysal'ın Atlantik'i aşarken so- nınlan aynntılanyla görüştük- leri bildiriliyor. Gökyüzündeki bu görüşme- nin ağırlığını hiç kuşkusuz Rus- ya'nın Kafkaslar'daki poli- tikası. Ermenistan ile başlayan banşa yönelik adımlar ve son petrol anlaşmasınm oluşturdu- ğu belirtiliyor. Soysal. Nevv York'ta Erme- nistan Devlet Başkanı Levon Ter Petrosyan ve Hırvatistan Devlet Başkanı Tudjman ile de görüşecek. Khaddumi-Soysal-Peres Türk Dışişleri Bakanı sab gü- nü FKÖ Dışişleri Bakanı Fanık Khaddumi ve cuma günü de İs- railli meslektaşı Şimon Peres ile Ortadoğu'da banş süreci, böl- gedeki yeniden yapılanma ve Banş Gücü'ne gönderilecek Türk askeri konusunu ayn ayn görüşecek. Khaddumi ile Yaser Arafat'- ın Ankara'ya yaptığı son resmi ziyaret sonrasırun gelişmeleri Perez ile (ara seçimden dolayı iptal edilmezse) Başbakan Tan- su Çiller'in 2 kasımda İsrail'e yapacağı resmi ziyaretin içeriği de görüşülecek. Soysal. Nevv York'ta aynca aralannda Mısır. Suudi Arabis- tan. Belçika, Romanya, Dani- marka, Sudan. İtalya, Tunus, Bulgaristan. Makedon>a, Um- man, Alman, Polonya, Avust- ralya. Fransa dışişleri bakanla- nnın da bulunduğu yaklaşık 40 kadar meslektaşı ile görüşecek ve bazı toplantılara katılacak. Bu konuda Nevv York'taki genç Türk diplomatlanna önemli bir görev düşüyor. Bir- leşmiş Milletler kulislerinde koşturup başka ülkelerin genç diplomatlanndan önce davra- nıp köşe kapmaca oynarcasma koltuk kapmalan ve Soysal'ın meslektaşlan ile yapacağı gö- rüşmeler için en sakin köşeyi seçmeleri gerekiyor. Amerikalılar, Waldorf Asto- ria'da Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri BM binasındaki kendi özel odalannda konuk bakanlan kabul ediyorlar. Öte- kiler ise uluslararası diplomasi pazannda köşe kapmak zorun- da. BM binasında her yıl eylü- lün üçüncü haftasına köşe kap- mak, köşeyi dönmekten zor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle