27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürleri: fbrahim Vıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu) # Haber Merkezı Müdürii Hakan Kara • Gorsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Habcrler Ergun Balcı • Istıhbarat YalçınÇakır • Ekonomı. Bülenl Kızanlık • Radyo-TV: Uygar Eremektar • Kultıır Handan Şenköken # Spor Abdülkadir Yöcelman 9 Yurt Haberler Mehmet Saraç • Makaleler Sami Karaören 0 Çevıri Se\fettin Turhan • Düzeltme Abdullah Yazıcı Ya>ın Kurulu ilhan Selçuk (Ba^kan). Orhan Erinç. Oktay Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız, Orhan Burssiı. Vusfafa Balbay. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay # Haber Müdürü. Doğan Akın Atatıirk Bulvan No 125, Kat"-4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Teleks- 42344, Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı. SerdarKızık,H.Zı\aBl\. 1352 S.2'3 Tel 4411220Teleks: 52359, Faks: 4419117 0 AdanaTemsılcısı Çetin Viğenoğlu, Inönü Cd. H9S No I Kat.l, Tel. 3522550. Teleks. 62155, Faks: 3522570 Müessese Müdürü: Erol Erkut • Koordmatör Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Biilent Yener* Idare rliiseyin Gürer • tşletme: Önder Çelik • Bıfgı- Işlem. Nail Inal # Bılgısayar Sıstem: Mürüvet Çiler • Reklam Reha Işıtman Vı>ımla>sıı >e Basan: \enı Cıun Haber \jansı Basın \e >a>ıncılık \ Ş Tarlocagı cad 39 4] Cagaloglu 14334 Ul P k 246 Lıanbul Tel (0 112» 512 05 05 (20 hall Teleks 22:4e.. Faks (0 2 1 2 1 5 1 3 85 23EYLUL 1994 Imsak:5.19 Güneş:6.45 Öğle: 13.01 Ikindi: 16.26 Akşam: 19.08 Yatsı: 20.28 Nesin, insan hakları ödülü adayı • Haber Merkezi- Türki ye Araştırmalar Merkezi Dırektörü Prof. Dr. Faruk Şen. Avrupa Konseyı İnsan Haklan Ödülü ıçın Âzız Nesın'iadav göstcrdı. Prof. Faruk Şen. Avrupa Konsevı İnsan Haklan Direktörü Pıere Henn Imberı'e gönderdiği mektupta, Azız Nesın'indünyaea tanınmış bir Türk yazar \ e gazetecısı olduğunu belirterek onun polıtik özgürlük v e hukuk devleıi ılkelen için üstün çabalanveilkelenyleve ınsanlığa sağladığı katkılarla bu ödüîe en u> gun aday olduğunu \urauladı. ASEDAS'ın 5. kuruluş yıldönümü • Haber Merkezi- Emlakçılığın yanı sıra Renault Maıs gibi şirketlere de emlak danışmanlığı yapan ASEDAS. 5. kuruluş yıldönümünü önceki akşam kutladı. İstanbul"da Kuruçeşme Galatasaray Adası'ndaki geceye. aralannda Emel Sayın. Şener Şen.GönülYazargıbı sanatçılann \anı sıra çok sayıda davetlı katıldı. |CEF Lastik İşSemîneri • İstanbul Haber Seryisi - DİSKebağlı Lastık-İşıle Uluslararası Kimya. Enerji ve Genel İşcı Sendıkalan Federas)onu'nun(ICEF) dün ortaklaşa düzenlediklen Orta Asya ve Kafkasya ülkelen uluslararası semınennde "Sendikacılık \e Kadın" konusu ele ajmdı. Şemınerde konuşan İstanbul Üniversitesi öğretım üyelerinden Prof.Dr.Nur Serter. dünyada kadın ve erkek nüfusunun birbırine yakın olduğu halde çalışma hayalına bu durumun tam olarak yansımadığını anlattı. "YıldiPim-94" tatbikatı •GELİBOLL (AA) - Türk Sılahlı Ku\\etleri'nin planlı tatbikatlanndan "Yıldınm-94" Seferberlık Tatbikatı, Gelıbolu'da başladı. Gelibolu 18'nci Tugay Komutanhgı Orgeneral Fahrettin Altay Kışlası'nda başlayan ve 28 eylüle kadar sürecek tatbikatta. yükümlülere seferberlik ve savaş halınde yapılacak göre\ ler anîatılacak. Su uğruna 4 bin ağaç kesildi • İstanbul Haber Senisi - İstanbul"a Istranca derelennden su geürtilecek olan proje kapsamında yaklaşık olarak dört bin ağaç kesildi. Proje tamamlanana kadar yaklaşık dört bin ağaç dahakesılecek. İstanbul Orman Bölge Müdürü Fethı Özbay. konuyla ilgili olarak "Ağaç kesımi tarafımızdan yapılmaktadır. İSKİ'nın burada yapacağı baraj içerisinde kalacak olan ağaçlan biz kesip alıv oruz. Aksı takdırde su içınde kalıp yok olacaklar"dedi. Geneleviçîn referandum • ROMA (AA) - İtalya'da temyiz mahkemesi. genelevlerin yeniden açılması konusunda bır halkoylaması yapılmasını öngören planı onayladı. Planı destekleyenler. temyiz mahkemesinin karanndan sonra halk oylaması düzenlenmesı ıçın ilk adım olarak kasım ayından itibaren imza toplamaya başlayacaklannı açıkladılar. İtalyanlar. halk oylamasında genelevleri yasaklayan 1958 tarihli Merhsyasasının yürürlükten kaldınlıp kaldınlmaması konusundaki görüşlennı bildırecekler. Bağ-Kup ppim ve aylıklapı • ANKARA(AA)- Bağ-Kur'a tabı sigortalıiann ödeyeceklen pnmler ıle bağlanacak aylıklara esas gösterge ve basamaklar, yeniden tespit edildi. Bakanlar Kurulu'nun Resmi Gazete'nın dünkü sayısında yayımlanan karanna göre yenı basamak ve göstergeler, 1 Temmuz ve 1 Ekim 1994 tarihlerinden itibaren uygulanmak üzere, ayn ayn tespit edildi. Verilere göre 10'u resmi toplam 44 kuruluş nehre atık boşaltıyor Sakarya ihmal kurbarnANKARA (Cumhuriyet Bii- rosu) - Sakarya Nehn'nin 1991 yılından önce vermeye başladı- ğı tehlike sinyallen dikkate alın- madığı için sorun bugünkü bo- yutlanna ulaştı. Yapılan açıkla- malarda. Sakarya Nehn'ndekı kırlılıgtn bugünkü boyutlara var- madan önlenebıleceğı vurgula- narak kırlılık sonucu görülen toplu balık ölümlerinin, sorun- lann üzenne zamanında gıdil- medığınden kaynaklandıgı belır- tildı. Çevre Bakanlığı venlenne göre. 10'u resmi. toplam 44 ku- ruluş Sakarya Nehn'nı zehırlı- yor. Türkiye Çevre Vakfı Projeler Koordınatörü MeralDinçerNaz- lıoğlu. Sakarya Nehn'nde yaşa- nan aşın kırlilik hakkında vakfın 1991 yılında yayımladığı "Tür- kiye'nin Çevre Sorunlan" adlı çalışmada. nehnn aşın kirlenme- ye hedef olduğunun belgelendı- §ıni belırttı. Sakarya Nehri'nın kırlenmesine neden olan çok sa- yıda tesis bulunduğunu bclirten Nazlıoğlu. "Çevre konusunda olabileceklerin önceden söylen- mesine rağmen, ne yazık ki konu- nun öneminin anlaşılması için bu tiirden somutola> lann laşanma- sı gerekiyor. Oysa ki daha tehlike boyutlanna gelinmeden, olası so- nınlann üzerine gidilip çözüm • Kirlilik sonucu görülen toplu balık ölümlerinin, sorunlann üzerine zamanında gidilmediğinden kaynaklandığı belirtildi. yollan saptansaydı, bu türden kalitesigözlemıstasyonu), enaz çÖ7Ünmüş oksijen ve en çok bı- yolojik oksijen ıhtıyacı, amon- yak azotu. nitrat azotu, kjeldahl azotu ve fosfat ölçümleri sonu- cunda Su Kirliliği ve Kontrolü Yönetmeliği'negöre suyun 3. sı- nıfa (kirli) girdiği saptandı. Ça- lışmada. çinko, krom. bakır. kur- şunvesiyanürbileşenleri ölçüm- leri sonucunda ise 3. sınıf sular için geçerli olan sınırlann daaşıl- dığına dikkat çekildi. Çevre Bakanlığı venlenne gö- olaylarla karşılaşılmayabilirdi* dedı. Konunun bırkaç ay sonra etkısıni kaybederek unutulma- ması gerektıgıne dikkat çeken Nazlıoğlu, ivedı ve kalıcı çözüm- ler üretilmesı aerektiğini vurgu- ladı. Türkiye Çevre Vakfı'nın 1991 yılı içınde yaptığı araştırmalar- da. Çark Suyu'nun Sakarya Nehri ile birleştiği noktada bulu- nan Adatepe'de (nehrin Karade- niz'e dökülmeden önceki son su re, Adapazan yöresinde Sakarya Nehri'ne atık boşaltan sanayi ku- ruluşlan şunlar: Arifiye Beledıve Mezbahası (resmi), Sakasan Kağıt Sanayii (ö/el). Doğan Bısküvi (ö/el). Daloğlu Dıngil Sanayii (özel), Başoglu Karavan (özel), Burhan Dal Tesislen (ö/el). Freauf Kasa Fabrikası (özel). Şcndeşler Süt Mamulleri (özel). Namık Dıl- men Nişasta Fabnkası (özel), Goodyear Lastik Fabrikası (özel). Tank Palet (resmi), Sakar- ya Yem Fabrikası (özel), Vagon Fabrikası (resmi). 1017AğırBa- kım (resmi), 17. Karayollan Şu- besi (resmi). Türkiye Zirai Do- natım Kurumu (TZDK) Traktör Fabrikası (resmi). Serdivan Be- lediye Mezbahası (resmi), Niş- koz Nişasta ve Glikoz Fabrikası (özel), Asit Fabrikası (özel), Adapazan Belediye Mezbahası (resmi), Karakuş Nişasta Fabri- kası (özel). Şeker Fabnkası (res- mi), Yazlık Mezbahası (resmi), 18 adet tabakhane (özel), şehir kanalizasyonu (resmi). Çevre Mühendislerı Odası Genel Başkanı Ayhan Kızılateş de Cumhuriyet'e yaptıgı açıkla- mada. Türkiye havzası ıçinde çok önemli bir yer tutan nehrin. Ankara'dan başlayarak büyük bir kirlilik yaşadığını vurguladı. Jamaikabir sürprizlerülkesiCELAL B.4ŞLANGIÇ ~w" ^r ralıyet Deniz Kuvvetleri ıstihbarat M^r servısinde görev yapmıştı. 007"ydı M£ kod numarası. Kingston"da yaşayan m ^L birarkadaşı vardı. Adı James Bond. JL. .^L. Iştebuikiunsurbirarayagelınceor- taya "007 James Bond" çıkmıştı. Ora ÇabessaUan geçerken rehber Sherly, "lşte" dedi "Ünlii Bond yazan lan Fleming'in yaşadıgı kasaba." Komnken'den geçerken de "Burası da ünlü şar- kıcı Henry Belafonte'nin doğduğu yer. On altı ya- şındayken Amerika'ya göçmiiş. Şimdi sadece ta- tffle geliyor" demişti Sherly. Jamaika, bır sürprizler ülkesi. Adayı bır uçtan dığer uca giderken ilginç bir bitki, degişık bır meyve. farklı bir olay çıkıveriyor insanın karşısı- na şık sık. Ülkenin kuzey kıyısında yoğunlaşıyortatil bel- delen Batıdan doğuya, yani Montego Bay'dan başkent Kıngston'a doğru giderken ıklım tropik- leşiyor. Özellikleögledensonralanyagmurbulut- lan kaplıyorgökyüzünü. Hemen hergün akşama doğru bir saatlik yağmur sennligi yaşanıyor. Bır anda boşalıyor bulutlar.Yağmur kesılir kesilmez de yerler anında kuruyuveriyor. •Yüzlerce yıl önce elleri ayaklan zincirli geldikJeri Jamaika'dan Amerika'ya doğru gidiyor siyah derili insanlar. Ama şimdi gözle görülen zincirleri yok. Gemi yerine de uçakla yolculuk ediyorlar. Polo oynayan beyazlann atlannı yine siyahlann tuttuğunu anımsayınca, köleliğin kalkmasından, bağımsızhğın kazanjlmasından sonra değişenin ne olduğunu düşünüyor insan. Çünkü bu kez de yaşayabilmek için "gönüllü kölelik"gündeme gelmiş. Barnet. adanın en eskı köyierinden bıri. Balık- çılıkla geçinıyor köy halkı. Girişte bir kilıse var. HenriCharriere'nin yazdığı romandan uyarlanan ünlüKelebek(Papillon)filmi de 1973 yılında bu- rada çekilmiş. Köyün içinde dört duvan ayakta kalmış yapılar var. Bunlar da filmin çekildiği ce- zaevinden arta kalanlar. Dustin Hoffmann'la Ste- vç Mc Queen'i bu dekor içinde. çizgıli mahkum elbiseleriyle düşünmek insanı heyecanlandınyor Fotoğraf çekmek için araçtan ınerken rehber Sherly sıkı sıkıya uyanyor: "Aman dikkat edin. Halk fotoğraf çekilmesine tepkiii. Birkaç a> önce iki BBC muhabirini hasta- nelik edene kadar dövdüler." Denız kıyısında birpark var. İçinde su kemeri, belkı de Aravaklardan kalan tek eşya olan bir bot var. Kütük oyularak yapılmış. Buranın adı Discovery. Yani "keşif koyu". 1494'te Kristof Kolomb ilk kez burada ayak bas- mış Jamaika'ya. Tütünü üretip sigara olarak ilk kez Aravaklann sanp içtıği sanılıyor. Sonra Kübalılara ögretmış- ler. Sanıldığı gıbı hamak da ilk Meksika'da değil. Jamaika'da kullanılmış Aravaklar tarafından. Adada yaşayanlara göre de ananasın ana yurdu da Jamaika. "Çünkü"diyor Jamaikalılar. "Burdase- kiz ayn çeşit ananas var". Yol kenannda duruyor mınibüs. Sherly inip ağaçtan birmeyve kopanyor. Adı aki. Kabugunun içi sabun olarak kullanılabiliyor. Nehre atılınca balıklan uyuşturuyor. Jamaikalılar için bir tür ba- lık yakalama aracı da oluyor bu meyve. Tek başı- na ya da kurutulmuş balıkla bırlikte kızartılırsa lezzetli biryemek olabiliyor. Tadı mantarı çagnş- tınyor. Ancak bır şartı var aki yemenın. Mey\e- nin kabugunun kendiligınden çatlaması gerekiyor. Eğerdalında çatlamadan yenilirse akinin ıçinde- ki zehirli gaz etkın bir öldürücü olabiliyor. Elden ele geziyor turuncu mey%e. Sherly "Jamaika'da kadınlar kocalannı aki ile kontrol ediyor" deyın- ce şoför Denny gülüyor: "Kanm pişirse bile ben evde aki yemem..." Meyve v e deniz ürünlen açısından Jamaika bel- ki de dünyanın en şanslı yerlennden bin. İlk çağ- lardakı gibı insan burada balık avlayarak ve mey- ve toplayarak uzun bir süre geçinebilir. En bol olan deniz ürünlerinden biri de ıstakoz. Neredey- se hiçbir ticari degeri yok. Bizdekı mısır satıcıla- n gibi, Jamaika'da bol bol ıstakoz satıcılan var. Bır ocak. bir kazan alan yolun kenanna çıkıp başlı- yor ıstako/lan ha'jlamaya Ktevcne de kağıdı kü- lah >apıp ıçıne dolduruynr Adanın gorıılmeye Jeger yerlennden bırı Je Mavi Dağlar. Ünlü reggae müzik sanatçısı Bob Mariey de bu dağlardakı Dokuz Mil Köyü'nde dogmuş Hala bırefsane olarak yaşıyor Jamaika'da. Mavi Dağlar'ın bir de kahvesi ünlü. Bazı yer- lerde sıfır kafeinli kahve bıle üretılıyor Japonlar adanın gelecek be^ >ıldakı tum kahve üretımını satın almı>lar. Mavi Dağlar'a doğru çıkarken başka birağacın yanında duruyor. Topladığı çitlenbık benzeri kü- çük meyaeleri gösteriyor Sherly. Bunun adı pi- mento. Kokusu o kadar tanıdık geliyor kı, insan Barnet'te deniz kıvısındaki parkın içinde belkj de Ara>akJardan kalan tek eşya olan bir bot \ar. Kütük mularak yapılmış. "Ben bunu nereden biliyorum" diye soruyor ken- di kendıne. Pimento bir erkek parfumü olan Old Space'ın ana maddesi. Yol kenannda muz hevenkleri var. Ancak bil- diğimiz muzun daha irisi. "Bu" diyorlar "platin. Muz gibi yenmez. Sonra kann ağnsı yapar. O ne- denle kızartıp yemek gerekir." Mavi Dağlar'daki şelaleler. turistlerin en çok il- gı gösterdıği doğa harikalan arasında yer alıyor. Birde RioGrande'deraftingyapmak varki, tadı- na doyulmuyor. Mınibüs. daracık yoldan Mavi Dağlar'a dogru tırmanıyor. Nehrin kıyısında bir iskeîe var. Bam- bular bır araya getirilerek ince uzun bir sal yapıl- mış. Salı bir siyah baş tarafında durarak elindeki uzun sopayla hareket ettinyor. Arkada bank ben- zeri iki kişilik oturma yen var. Yolculuk iki bu- çuk saat sürüyor. Nehnn ışıltılı sulan sanki yeşil birdenizle çevrili. Türkiye'de çıçekçi vitrinlerini süsleyen milyonlarca liralık yapraklı bitkilerin dev gibileri nehri kuşatmış. Sarmaşıklar suya ka- dar eğılmış. Bilek kalınlığında bambular nehrin üzerini örtüyor neredeyse. Dedik ya "Jamaika bir sürprizler ülkesi." İnsan her an bır sürprizle karşılaşabılir. Örneğin John İssa, Kingston'daki dev Pegasus Otelı'nın yöne- tim kurulu başkanı. Türkiye'den gelen gazeteci- lerle bir sabah kahvaltı ederken Jamaika dolan- nın konvertıbiliteye geçmesiyle elde edilen eko- nomik kazançlan anlatıyordu. Söyieyebildigi son tümce "Böylece işçilerimize de iyi haklar verdik" oldu. O sırada yanına gelen biri. eğilip kulağına bir şeyler fısıldadı tssa'nın. Yönetim kurulu baş- kanı ok gibı fırladı yerinden; "Grev-. tşçilergre- ve çıkmışlar" diye. Gerçekten de tüm otel çalışanlan bahçeye çık- mıştı. Yürütülen toplusözleşme görüşmeleri çık- maza girince işçiler uyan eylemi yapıyorlardı; el- lerinde "Önce para, sonra iş", "Para yoksa iş de yok" pankartlanyla. Jamaika'da Müslümanlara rastlamak da olası. •Ünlü reggae müzik sanatçısı Bob Mariey, 007 James Bond'un yazan lan Fleming, ünlü şarkıcı Henry Belafonte'nin ülkesi Jamaika ananasın ana yurdu. Sigaranm ilk kez burada içildiği sanılıyor. Sokaklarda, bizdeki mısır gibi ıstakoz satılıyor. Kadınlar kocalannı bazen öldürücü olabilen 'aki' adlı meyveyle kontrol ediyor.. Kingston'daki "İslamik Merkez"in bir odasında kadınlar, degerinde erkekler namaz kılarken gö- rülebilir. Jamaika, İngiliz Devietler Topluluğu üyesi. Kraliçe tarafından atanan bir genel valı var. An- cak, valinın durumu tümüyle simgesel. İnsanı en çok şaşırtan da ülkenin bir numarası olan Genel Vali Sir Havvard Coke'un yanına elıni kolunu sal- layarak çıkmak oluyor. "Randevıınıuz var"deyin- ce kapıdaki görevli kımlik kontrolü bile yapma- dan içeri alıyor gelenlen Valinin bulunduğu bi- nanın önündeki görevli de gelenlen hemen Co- ke'un yanına çıkanyor. Sıcak bir ilgiyle karşılı- yor Coke. Türkiye'den gelenleri. Jamaika'dan dönerken insanın aklındanefis bir deniz. doyumsuz güzellikte kumsallar. olağanüs- tü bir doğa, özellıkle zengin yabancılar için yapıl- mış son derece lüks oteller. yoksul ada halkı. Bob Mariey ve marihuana kalıyor en belirgin biçim- de. Kingston'daki havaalanında Miami uçağının duyurusu yapılıyor. Birgrup Jamaikalı var. Onar kişilik gruplara aynlmışlar. Tek sıra halinde yüriiyorlar uçağa binmek üzere. Bir onluk grup bitince arkasından ıkıncısi kapıya yöneliyor. Son derece düzenliler. Yaşlan yirmı ıle kırk arasında degişiyor. Hepsi erkek. Giysilen. Türkiye'deki in- şaat ışçilerini anımsatıyor. "Bunlar kimdir" sorusuna "Amerikaya giden geçici tanm işçileri" yanıtı alınıyor. Yüzlerce yıl önce gemılere dol- durularak elleri ayaklan zincirli geldikleri Jamaika"dan Amerika'ya doğru gidiyor tek sıra halınde siyah denli insanlar. Ama şimdi gözle görülen zincırlen yok. Gemi yerine de uçakla yol- culuk ediyorlar. Polo oynayan beyazlann atlannı yıne siyahların tuttuğunu anımsayınca, köleliğin kalkmasından, bağımsızhğın kazanılmasından sonra değişenin ne olduğunu düşünüyor insan. Çünkü bu kez de yaşayabilmek için "gönüllü kölelik" gündeme gelmiş. Bütün güzelliklerinin yanı sıra Jamaika insana bir kez daha anımsatıyor düny ada çok yoksulların ve çok zengınlenn olduğunu. Ama yine de kımisi için "Jamaika: No problem." B İ T T İ YAlAN't Özel eğitiın sorunlu İstanbul Haber Servisi - Türkiye'de 4-18 yaş grubunda. yaklaşık üç milyon özel eğitim gerektiren çocuk ve genç bu- lunuyor. Bunlardan yalnızca 25 bin 41 l'ineeğitim verilebiliyor. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Rehberlik ve Da- nışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden alınan bilgilere göre, özel eğitimın ama- cı; özel eğitim gerektiren çocuklann eği- timlen sağlanarak bir iş \e meslek sahibi olmalannın sağlanması. Özel eğitimin temel ilkeleri ıse şöyle: - Ozel eğitim, genel eğitimin aynlmaz bir parçasıdır. - Her özel eğitim gerektiren çocuk. özel durumunabakılmaksı/ıno/el eğitim hı/- ınetlcnnden yararlanır. - Özel cğitime erken başlamak esastır. - Özel eğitim hizmetleri, çocuklann özel durumlan dikkate alınarak mümkün olduğu kadar çocuğunyakınınagötürüle- cek bir biçimde planlanır. - Durumlan ve özellikleri uygun olan özel eğitim gerektiren çocuklann. normal çocuklann eğjtimleri için açılrnış olan okul ve eğitim kurumlannda normal akranla- n arasında eğitilmeleri için gerekli tedbir- ler alınır. - Özel eğitim gerektiren çocuklann ge- nel mesleki eğitimleri ile rehabilıtasyon- lannın kesintisiz sürdürülmesi esastır. - Özel eğitim gerektiren çocuklann okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, mesleki eğitim ve yaygın eğitim hizmerte- ri bakanhkça planlanır. ilgili kuruluşlarca yürüttilür. 18 yaş grubunda görme engelli sayısı 42.329. Özel eğitim hizmetlerinden yarar- lanan görme engelli sayısı ise 1088. Bu grupta okullaşma oranı yüzde 2.57. Aynı yaş grubunda işitme engelli sayısı 126.984. Eğitim gören işitme engelli sa- yısı 7298. okullaşma oranı 5.75.4-18 yaş grubunda 296.295 ortopedik engelli bu- lumıyor Bunlardan yalnızca 663'ü eği- tim gönıyor Okullaşma oranı 0.22. Hafif dıı/eyde öğrenme güçlüğü olan çocuk \e genç'say 1^423.2SÎ. Bunlardan 15.278"sı özel eğitim hizmetlerinden yararlanıyor, okullaşma oranı 3.61. Orta düzeyde öğ- renme güçlüğü olan çocuk ve genç sayı- sı 63.493. Bunlardan 980'ı eğitim görü- yor. okullaşma oranı 1.54. Özel eğıtımde okullaşma oranının art- tınlması ıçın yenı özel eğitim okulları ve rehberlik araştırma merkezlen açılıyor. Öğrenme güçlüğü olan, fıziksel engelli. işitme engelli ve uzun süreli hasta ve has- tanede yatan çocuklann eğitimlen ile il- gili projeler hazırlanıyor. İslam ve Laiklik kolokyumu başladı Kemalist laiklik tarüşılacak İstanbul Haber Servisi- Galatasaray Lisesi'nde dün başlayan "fslam ve Laiklik" konulu kolokyumun düzenleyidsi olan Michel Bozdemir kolokyumun İstanbul'da düzenlenmesinin Türkiye'deki laikliğin özgünlüğünü gösterdiğini söyledi. Fransa'nın dört bilimsel kuruluşu tarafmdan düzenlenen kolokyuma değişik ülkelerden 50'ye yakın sosyalbilimci katılıyor. Bildirilerin Fransızca olarak sunulduğu veçevirinin yapılmadığı kolokyum, bu konuda düzenlenen en kapsamlı toplantılardan biri olarak kabul ediliyor. Bozdemir, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada kolokyumun İstanbul'da yapılmasının son derece anlamlı olduğunu belirterek şunlan söyledi: "Fransa'da İslam denince akla hemen İslam ülkeleri gelir. Bizler Arap ülkeleri dışında kalan İslam toplumlannı ele alan bir araştırma merkezi kurmaya karar verdik. Bu kolokyum da bu genç araştırma merkezinin (E.R.I.S.M) duzenlediği bir etkinlik. Merkez, a>nı zamanda La'autre islam (Öteki İslam) adlı bir dergi çıkanyor. Laiklik kavramı Arap dünyastnda önemli bir ka>ram değilken bunların dtşında kalan ülkelerde oMukça köktenci diyebileceğimiz iki deneyün yaşandı. Marksist ve Kemalist laiklik anla\ tşlan birbirinden farklı olsalar da kararlılılüan açısından Arap dünyastnda aynşıyorlar. Amacımız iki deneyimin bir bilancosunu çıkartmak." Kolokyuma bugün Galatasaray Ünıversitesı'nde gerçekleştirilecek oturumlarla devam edilecek. Sabahki toplantıda Prof. Dr. Niyazi Öktem'in başkanlık edeceği "Kemalist laikJikten ne kaMı" konusu tartışılacak. Prof. Dr. Yaşar Gürbüz'ün yöneteceği öğleden sonraki oturumda ise u Is)ama dömiş ve laiklik" tartışılacak. Dünyanın 1.1 milyar yıllık ömrü kaldı NEW YORK (AA) - Bılim adamlan Dünya'nın 1.1 milyar yıllık ömrü kaldığını açıkladı. Bilimsel verilere göre Dünya'nın sonu Güneş'in ısısının 2000 kat yükselmesıyle gelecek. Yüksek ısı nedeniyle denızier buhariaşacak, karalar kızgın kaya kütlelerine dönüşecek ve canlılann tamamı yok olacak. New York Times gazetesınde yer alan bilimsel bır ınceleme. yeryüzündeki canlılann toplam yaşam sürelennın dörtte üçünü tamamladıklannı ortaya koydu. Californıa Teknolojı Enstıtüsü'nden Dr. Juliana Sackman ıle Kanada Toronto Üniversitesi Astrofızik Enstitüsü'nden Dr. Arnotd Boothroyd tarafından gelıştinlen teorıye göre Dünya"nın içınde bulunduğu sistemın ana unsuru olan Güneş. çekırdeğındekı gazlann yanması sonucu zamanla yoğunluğunu kaybedecek ve yaklaşık 5 milyar yıl sonra tamamen sönecek. Güneş'ın. gençlik yıllannı tamamladığını ve "yohın yansına geldiğmi" vurgulayan bilım adamlan. Güneş'ın çekirdeğınde bulunan hidrojenın bır süre sonra tamamen tükeneceğıni. bunun üzenne helyum gazının yanmaya başlayacağını belirttiler. 4.4 milyon yaşında 'insan' fosili PARİS (AA)- Etıyopya'da, 4.4 milyon yıl önce yaşayan, fosilleşmiş bir 'insan'' iskeleti bulundu. Bilim adamlan. bu iskeletin. şımdıye dek bulunan en eskı İnsan1 fosılınden yaklaşık I milyon yıl daha yaşlı olduğunu belirttiler. Kaliforniya Üniversitesi'nden profesör Tim Whitee başkanlığındaki birekip tarafından, Adis Ababa'nın 230 km. kuzeydoğusundaki Aramıs Köyü'nde ortaya çıkanlan fosil kalıntıların, insan ıle maymun arasında kopuk olan zinciri büyük ölçüde tamamladığı uzmanlarca kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle