Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23EYLÜL 1994 CUMA
DÎZIYAZI
DDÖJİUEski IPI Başkanı Peter Galliner Türkiye'deki gelişmeleri Cumhuriyet için değerlendirdi
GalKner şöyle diyor: Türkiye'de basının gerilediğini görmek acı. Çok sayıda gazeteci saldınya uğradı ve öldürüldü. 1993'te en az 14 gazeteci öldürüldü. 55 gazeteci hapsedüdi
ve düşünce özgürlüğüne karşı 900 kadar yasal önlem. gerektiğinden daha sertçe u\ gulandı. Restni makamlar, önlemlerin Güneydoğu'dakj Kürt teröristiere karşı olduğunu
söyleseler de, ülkenin sansüre ve kronik bir insan haklan ihlaline doğru sürüklendiği bir gerçektir. fşte bu üzücü sahneierden biri. Gazeteci Çetin Emeç'in cenazesi..
Basının gerüemesi üzücü
C
umhuriyet'in yayımlamayı düşün-
düğü "yeni binyıl" ile ilgili yazı
dızisine katkıda bulunmak benım
için bir zevk. Türkiye'nin en eski
gazetesi olması dışında gerek Tür-
kiye'de. gerek dünyada yıllardır
çok etkili bir gazete olduğundan böyle bir girişim
Cumhuriyet'e çok yakışmaktadır. Her zaman in-
san haklan, düşünce özgürlüğü ve demokrasiyi
savunan yayınlar yapmıştır; eskiden beri bağım-
sızfık tlkesini savunmuştur. Şu anda da savun-
maktadır. Türk gazeteciliğinin büyük adı ve bir-
çok ünlü gazeteci ve yazıişleri müdürü için birör-
nek oluşturan Nadir Nadi unutulamaz.
Portre
Türkiye'yiyakmdan tanıyor
ürt sorunu yalnızca
askeri önlemlerle
çözümlenemez. Önümüzdeki
on yılda terorizm tırmanacağa
ve daha sert askeri önlemler
gerekeceğe benziyor. Birçok
siyasal çevre, askeri önlemlere
güvenilmesine kuşkulu
bakıyor. Askeri önlemlerin tek
başına başanya ulaşması
olasılığı kuşkuyla
karşılanıyor; başanlı olsa bile
bunun ne kadar zaman
süreceği bilinmiyor.
Türkiye yıllarca askeri diktatörlüklere katlan-
dı, ama sonunda demokrasi ve özgürlük galip gel-
di. Bu, basının desteklediği cesur vatandaşlann
karşı çıkışlanyla olanaklı oldu. Abdi tpekçi ve
Çetin Emeç gibi Türkiye'nin en iyi gazetecileri,
demokrasi ve özgürlükten yana çıktıklan için acı-
masızca katledildiler.
Türkiye'deki son durum, dış ülkelerdeki birçok
dostu ve gözlemciyi kaygıya ve üzüntüye boğu-
yor. Sonradan cumhurbaşkanı olan TurgutÖzaT ın
başbakanlığı sırasında demokrasi kurulmuştu;
ama medya, demokrasi gözlemciliği yapmak için
hala savaşım vermek durumundaydı.
Bay Demirel'in bu geleneği sürdürdüğünü gör-
Berlin'de doğan Peter Galliner. 1975-93
tarihleri arasında Uluslararası Basın
Enstitüsü'nün (IPI) müdürlüğünü yaçtı. Bu
görevi boyunca çeşitli kereler TürkryeJf
ye
gelerek örgüt adına basın özgürlüğüne ilişkın
sorunlan inceledi ve Türk basınının özgürlük
mücadelesine büyük destek verdi.
Galliner, Zürih ve daha sonra Londra'daki
IPI Müdürlüğü'nden önce çeşitli görevlerde
bulundu. 1942-47 arasında Reuters'de ve 1947-
1960 yıllan arasında Financial Times
gazetesinin Dış Haberler Müdürü olarak
çalıştı.
1960'da Berlin'de "Ullstein Yayımcıhk
ŞirketT'nde dört yıl yöneticiük, bir tngıliz
yayın kuruluşunda genel müdürlük ve daha
sonra çeşitli uluslararası yayınlara danışmanhk
yaptı.Bazı ülkeler Galliner'i madalya ve
unvanlarla ödüllendirdi.
mek çok güzel.
Ama geçen son yılda Türkiye'de basının geri-
lediğini görmek acı. Çok sayıda gazeteci saldın-
ya uğradı ve öldürüldü. 1993'te en az 14 gazete-
ci öldürüldü. 55 gazeteci hapsedüdi ve düşünce
özgürlüğüne karşı 900 kadar yasal önlem. gerek-
tiğinden daha sertçe uygulandı.
Bunlar, Türk Basın Konseyi'nce açıklanan ke-
sin sayılardır. Resmi makamlar. alınan önlemle-
rin Güneydoğu'daki Kürt teröristiere karşı oldu-
ğunu sık sık açıklıyorlarsa da, ülkenin sansüre ve
kronik bir insan haklan ihlaline doğru sürüklen-
diği bir gerçektir. Uluslararası insan haklan der-
neklerince yapılan birçok protestoya karşın gaze-
tecilere yapılan baskı ve saldınlar ne yazık ki ha-
la sürüyor. Ankara ve tstanbul'da yaptığım özel
görüşmelerden, hükümetin tutumunun sertleştiği
ve özellikle Güneydoğu'da teröristiere karşı aske-
ri önlemler alınması gerektiği görüşünun ağırbas-
tığı anlaşılıyor.
Geleceğe. "Üçüncü Bin>Tİ"ın başlangıcına ba-
kınca akla şu soru geliyor: Demokrasi sürecek
mi? Düşünce özgürlüğü ve insan haklan olmadan
demokrasi olmaz. Kürt sorunu yalnızca askeri ön-
lemlerle çözümlenemez. PKK, insan haklanna
ğünü savunmakta cıddi güçler oluşturup oluştur-
mayacaklannı şimdiden görmek olanaklı değil.
Şu anda, yolsuzluk ve düzensizlik savlanyla sü-
regelen bir rekabet savaşı sürüyor. Türkiye'de he-
nüz televizyonu denetleyecek bir yönetim kuru-
mu yok. Gecikilmeden böyle bir kurumun oluş-
turulması gerekir. (*)
Siyasal yönden yapılacak seçimler de başka bir
kaygı konusu. Partiler birçok skandala kanşıp
siyasal destekleriıti ve halkın güvenini yitirdiler.
Fanatik Jslam grubunun güçlenmiş görün-
mesinin bir nedeni de budur ve özellikle büyük
kentlerde oy patlaması yapmalan bekleniyor(*).
PKK,
Peter Galliner
da, basın özgürlüğüne de saygı göstermiyor. Ge-
çen sonbaharda bütün Türk ve yabancı gazeteci-
ler Güneydoğu Türkiye'den çıkanlmakla kalma-
dılar, gitmezlerse öldürülmekle tehdit edildiler.
Bununla da yetinilmedi Türkçe gazetelerin satıl-
ması yasaklandı; halkın Türk televiyonunu izle-
memesi için antenlerkaldırtıldı.
Türkiye'de Güneydoğu dışında, görsel-işitsel
medyada da kargaşa yaşandı; hükümetin, radyo
yayıncılığmı serbest bırakacağını ilan etmesine
karşın Içişleri Bakanlığı özel radyo istasyonlan-
nı yasakladı. Birçok özel televizyon ve radyo is-
tasyonu, kapatılmalan için hükümetçe alınan ön-
lemlere karşı koydular. Parlamento, özel radyo ve
televizyon yayınlanna izin verecek yeni basın ya-
sası ile anayasada yapılacak değişikliğı hala tar-
tışıyor.
Önümüzdeki on yılda terorizm tırmanacağa ve
daha sert askeri önlemler gerekeceğe benziyor.
Birçok siyasal çevre, askeri önlemlere güvenilme-
sine kuşkulu bakıyor Askeri önlemlerin tek başı-
na başanya ulaşması olasılığı kuşkuyla karşılanı-
yor; başanlı olsa bile bunun ne kadar zaman sü-
receği bilinmiyor.
Özel televizyon kanallannın düşünce özgürlü-
ınsan
haklanna da, basın özgürlüğüne de
saygı göstermiyor. Geçen
sonbaharda bütün Türk ve yabancı
gazeteciler Güneydoğu
Türkiye'den çıkanlmakla
kalmadılar, gitmezlerse
öldürülmekle tehdit edildiler.
Bununla da yetinilmedi Türkçe
gazetelerin satılması yasaklandı;
halkın Türk televizyonunu
izlememesi için antenler
kaldırtıldı.
Gerek Cumhurbaşkanı Demirel, gerek Baş-
bakan Çiller, Türkiye'nin geleceğine iyimser
bakıyorlar. Ordunun terörist saldınlan bas-
tıracağına ve ancak bundan sonra siyasal çözüm-
ler bulunabileceğine inanıyorlar. Buna fazla
zaman kalmadı. Türk demokrasisinin süreceği
konusunda gözlemcilerin çok ciddi kuşkulan var.
Bu, Türkiye ve dünya için son derece önemli. Tür-
kiye'nin dışandaki dostlan. Türkiye'de, insan hak-
lanna saygı duyan birparlamenter demokrasi gör-
mek istiyorlar.
(*) Yazı, Radyo Televizyon Üst Kurulu 'ndan ve verel
seçimlerden önce yazılmıştir.
YARIN: Kazakistan LlusalAkademi
Bölûm Başkanı Akseleu Seydimbek
Y A Y I N H A K K I C u m h U r İ y e C ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I M L A N A M A Z
tLAN
T.C.
ARAÇ KADASTRO HAKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1988/74
KararNo:1993 45
Davacı Araç Orman Işletme Müdürlüğü vekili Av. Yalçın Uz tara-
fından davalılar Naciye Deli ve arkadaşlan aleyhine açılan kadastro
tespitine itiraz davasının yapılan açık dumşması sonunda;
Davacı Araç Yukanoba Köyü hudutlan içerisinde 197 parsel ola-
rak tespiti yapılan taşınmazm orman olduğu halde davalılar adına
tespit edildiğinden tespitin iptali ile orman olarak tespitini talep etmiş
olup mahkememizin 12.11.1993 gün ve 1988 74 esas. 1993 45 karar
sayîlı ilanu ile davaanın davasının kabulüne. dava konusu Araç Yu-
kanoba Köyü 197 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali
ile Hazine adına orman olarak tespit ve tesciline karar verilmiş oldu-
ğundan,
Davalılardan Ayşe Subaşı, Ayşe Soydan, Şaziye Savcı'ya karar
tebliğ edilemediğinden ilanen tebligat yapılmasma karar verilmiştir.
7201 sayıh tebligat kanunun 28 ve 29. maddelen gereğince ılan tari-
hinden itibaren 15 gün sonra karann tebliğ edilmiş sayüacağı ve yasal
süre içerisinde temyiz edilmediği takdirde karann kesinleşeceği ilan
olunur. 6.9.1994
Basm: 50973
GİZ KOKAN SUSKUNLUK
Mehmet Başaran
30.000 (KDViçinde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
ödemeti gönderilmez
GAYRİMENKUL AÇIKARTTIRMA İLANI
ANTALYA MAHKEME SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
Esas: 199484
Antalya Muratpaşa Mahallesi 3435 ada 2 parselde kayıtlı taşın-
maz Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesı'nin 1994(655-1122 sayılı
karan gereğince satılacakür.
Tapu kaydına göre 590 m
2
genişliğınde olup üzerinde üç adet ev ile
depo bulunmaktadır, bir imar parseli olup aynk nizam 2 kat inşaata
mûsaitür. Mahalli rayiçlere göre m
J
'si 280.000.-TL'den üzerindeki
muhtesat, arsa birlikte muhammen bedeli 338.268.100.-TL"dir.
1. Saüş: 1.11.1994 günüsaat 16.45-16.55 arasında Antalya Adliye
Sarayı Kat:2 No: 106'da açıkarttırma ile yapılacakür. Bu sauşta değe-
rinin % 75'ini bulmadığı takdirde 11.11.1994 günü aynı yerde ve aynı
saatte 2. arttrrma yapılacakür. İkına saüşta ise değerinin %40 ve
mahkeme masraflannı geçtiği takdirde en çok artürana ihale edile-
cektir. Satış peşin para iledir. Ancak isteyen alıcıya 20 günü gecme-
mek üzere mehıl verilebilir. Satışa iştirak edenlerin değerin %20'si
oranında teminat yatırması şarttır Ihaleye iştirak edenlerin şartna-
meyi görmüş ve münderecaünı kabul etmiş sayılacaklan, bâşkaca
bilgı almak isteyenlerin memurluğumuzun 1994 84 esas sayılı dosya-
sına baş\
r
umıalan ilan olunur.
Basın: 50947
PERDEARALIĞINDAN
Nadir Nadi
4. bası 70.000 (KDViçinde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
ödemeli gönderilmez
GAYRtMENKUL AÇIKARTTIRMA İLANI
ANTALYA MAHKEME SATIŞ
MEMURLUĞU'NDAN
Esas: 1994 83
Antalya Yeşilbayır Köyü 4 parselde kayıtlı taşınmaz Antalya 1.
Sulh Hukıik Mahkemesi'nin 1994/658-1128 sayılı karan gereğince
satılacakür.
Tapu kaydına göre 3000 m
2
genişliğindedır. Üzerinde hıçbir muh-
tesat yoktur. Tanma elverişli olup dekan 50.000.000.-TL"den mu-
hammen bedeli 150.000.000.-TL/dir.
l.Saüş: 1.11.1994 günüsaat 16.30-16.40 arasında Antalya Adliye
Sarayı Kat:2 No: 106'da açıkarttırma ile yapılacakür. Bu saüşta değe-
rinin %75'ini bulmadığı takdirde 11.11.1994 günü aynı yerde ve aynı
saatte 2. artürma yapılacakür. Bu saüşta değerinin %40 ve mahkeme
masraflannı geçtiği takdirde en çok artürana ihale edilecekür. Saüş
peşin para iledir. Ancak isteyen alıcıya 20 günü geçmemek üzere me-
hil verilebilir. Saüşa işürak edenlenn değerin %20'si oranında temi-
nat yaürması şartür. Ihaleye iştirak edenlerin şartnameyi gönnüş ve
münderecatmı kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyen-
lerin memurluğumuzun 1994 83 esas sayılı dosyasına başvurmalan
ilan olunur.
Basm: 50946
JAPONGÜLÜ
İlhanSelçuk
7. bası 60.000 (KDViçinde)
Çağdaş Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
ödemeli gönderilmez
ANKARA...ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Sonuç Oıtada...
Ören'de bir bahçıvan var, çiçekler arasında güzel bir
adam. Mavi gömleği, hasır şapkasıyla Van Gogh'un bir
tablosunu anımsatıyor. Güleryüzlü, sevecen bir kişi, yıl-
larca önce bir eylül günü eşe-dosta sesleniyor sevinçle,
müjde diyor, müjde... Komşular şaşırıyor. Çünkü o gün
12 Eylül. Ama bahçıvanın hiçbir şeyden haberi yok; se-
vinci başka nedenle. Yıllardır evli ve ilk kez çocuğu olu-
yor. Güzel bir kız. O bebeği hepimiz çok sevdik, elimizde
büyüdü, bahar gibi bir kız oldu; ilkokul, ortaokul, şimdi li-
se öğrencisi. Burhaniye'de bu yıl açılan süper lise sına-
vını kazandı. Tıp öğrenimi yapmak, doktor olmak istiyor.
Kuşkusuz olacak. Ara sıra gelir, söyleşiriz bu güzel kız-
la. Geçen akşam sordum, sınıfta kaç kız öğrenci var.
Onurlu bir dikilişi var.
- Yirmi altı kız, on dört erkek öğrenci varMüşerref Tey-
ze.
Ben de umutla dikildim. Hayli zaman geçti, ama du-
varcının oğlunu ammsarsınız belki. Burhaniye Lisesi'-
nden bir öğrenci, Bilkent Arkeoloji Bölümü'nü kazandı.
Parasızlıktan Ankara'ya gidemeyince kolları sıvayıp
üniversite yolunu açtık ona. Ancak kötü bir yazgısı var:
Babası iskeleden düştü, kolu, ayağı kırıldı, sigortası da
yok, ailenin geçimini delikanlı üstlendi. Arkeoloji öğreni-
mi yarıda kaldı. Çanakkale köylerinden birinde gidiyor
ilkokula. öğretmeni annesini çağırıyor bir gün. "Bu ço-
cuğun okula, liseye de gitmesi gerekir, yetenekli bir
çocuk, geleceğini karartmayın" diyor. öğretmeni dinli-
yor, köyü bırakıp Burhaniye'ye goçüyor aile, oğul oku-
sun diye. Yaşam değişiyor baştan sona, ama düş ger-
çekleşmiyor. Delikanlının iki kızkardeşi var. Okul çağı
gelince karanlık basıyor evi, iki kız okutmak kolay değil.
Kolay yolu gösterenler de var. "Önce Kuran kursuna git-
sin bu kızlar, sonrası düşünülür" diyorlar. Ama kızlar
okul istiyor. Istekleri gerçekleşti; biri ilkokulu, öteki or-
taokulu bitirecek gelecek yıl. Sonra sanat okuluna git-
mek istiyorlar, çalışacaklar. Kuşlar gibi cıvıldayarak
resimden, müzikten, seramikten söz ediyorlar. Daha
önce de yazdım, Güre'de açılan yaz okuluna gelenler;
toprağı, heykele, çanağa dönüştürenler arasında da kız-
lar çoğunlukia.
Şeriat özleyenlere bir uyarı değil mi bu. Çağdaş yaşa-
ma yöneliyor küçük kızlar, çocuğunu okutmak için göç
ediyor, yeni bir yaşama başlıyor köylü analar, babalar.
Ama dahası da var: Konya'da görevli bir körfezlinin
küçük kızı doğduğu köye dinlenceye gelince ayrılmak
istemiyor. Köydeki dedesiyle kalmak, köy okuluna git-
mek için direniyor. Nedenini sordum, yanıtı hayli düşün-
dürücü:
- Öğretmen merhabadan hoşlanmıyor, selamünaley-
küm demeyi de ben beceremiyorum.
Buyrun bakalım, güzelim 'merhaba' yerine Arapça
'se/am'ı yerleştirme çabası da şeriatı özleyenlerden
kaynaklanıyorelbet. 12 Eylül'ün ürünleri, anayasada yer
alan zorunlu din dersleri, öğretim birliğinin sona erme-
si... Siyasal ödünler, anayasanın dadesteğiyle alabildi-
ğine boyutlandı sonra. Köktendinciler iyice örgütlendi,
şimdi kara kara düşünüyor herkes: Seçim olursa kim
kazanır, sonra neler yaşanır ülkemizde! Siyasal varsa-
yımlar doğrultusunda önlemler düşünüyor, hesaplar
yapıyorlar. Gülsün mü ağlasın mı şaşırıyor insan. Olay-
ların bu aşamaya gelmesi bir günde, bir gecede mi ol-
du? 12 Eylül yöneticileri az mı uyarıldı? Uyaranlar suç-
landı, tutuklandı: köktendinciler alanı boş buldu her
zaman, ödün politikasında bir yarışı kanlı tırmanışlara
kadar götürüyorlar. Buna karşı ne yapılıyor, hâlâ 12 Ey-
lül Anayasası'yla yönetiliyor ülkemiz. Değiştirmek için
içten girişim yok. Oysa birincil görevi bu, parlamento-
nun. Yıllar geçiyor, yeni bir seçim dönemine giriliyor, bu
görev yerine getirilmiyor, demokratik hak ve özgürlük-
ler esirgeniyor halkımızdan. Parlak sözler söyleniyor,
ama somut girişim yok, böyle bir politika inandırıcı ola-
bilir, halkımıza umut verebilir mi? Dağlarda, bayırlarda,
kıyılarda, balıkçı kahvelerinde gözlemlerim var. Halkı-
mız politikacılardan daha ileri çizgide. Başkentolayları-
nı bıyıkaltından gülerek izliyor çoğu kez. Oyun gibi sey-
rediyor, oyuncuları da iyi tanıyor. Ankara'da ne yapıyor-
lar. Süleyman Demirel neler söyledi, neler yapıyor
Mesut Yılmaz neler söylüyor, neler söylemiyor, Tansu
Çiller ne laflar ediyor! Erbakan'ın sözleri nerden kay-
naklanıyor, Türkeş neden gündemde her zaman? Bir
öykü, birkaç sözcükle yanıtlıyor bu soruları. Kimi zaman
dinliyorum, yakın geçmişimizden çağrışımlarla. Sayın
Demirel'i anımsıyorum, inananlara da inanmayanlara
da saygı, diyordu alanlarda. Başbakan oldu, o saygıyı
sağlayan biradım atmadan Çankaya'ya! Mesut Yılmaz'-
dan seçim kampanyası boyunca bir kez olsun laikliği
savunan söz duydunuz mu? Ya da şeriata karşı birkaç
sözcük. Atatürk devrimlerinin bir uzantısı olarak görev
yapması beklenen kadın Başbakanımız da ezan sesin-
den, Kuran'dan söz ederek göz kırpmadı mı belli çevre-
lere? Sonuç da ortada. SHP böyle bir koro karşısında
solist olmanın koşullarını oluşturamadı doğrusu. Ner-
deyse özsesini duyamıyor. Oysa dağlar, bayırlar o sesi
bekliyor hala.
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6
1/ Herhangi bir olayın
değişimini gösteren gra-
fik.2/Destan..."Nazlı —
kölen olayım / Kabul eyle
kul yerine" (Karacaoğ-
lan). 3/ Bir soru sözü...
Kenar süsü. 4/ Avukatla-
nn bağh olduklan meslek
kuruluşu... Yapraklan
salata gibi yenen kokulu
bir bitki. 5/ Uzun tüylü
bir köpek cinsi. 6/ Olum-
suzluk belirten bir önek...
Altının, simgesini aldığı
Latince adı. 7/ Çekilerek balık av-
lamaya yarayan daire şeklinde el
ağı... Bir çeşit börülce. 8/ Hile...
Ayakkabılann altına çakılan de-
mir. 9/ Yakacak odun için kullanı-
lan bir metreküpe eşit hacim ölçü-
sü birimi... Büyük panayır.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Dar geçit. 2/ Kahn bükülmüş si-
cim.. Cihaz. 3/ Trabzon'un bir il-
çesi... İngiltere'de çok sevilen bir
bira çeşidi. 4/ Bir haber ajansının
süngesi... Dürüst, iyi ahlaklı. 5/ Kuşaktan kuşağa geçen kalı-
tımsal öge... Çin'in para birimi. 6/ Pulculukta hatalı basılmış
pullar için kullanılan sözcük... Bağışlama. 7/ Bir zaman biri-
mi... Gözetilen amaca ya da bekJenilene uygun olan. 8/ Yüz kalı-
bı... Iskambilde bir renk. 9/ Sakağı da denilen ölümcül bir
hayvan hastalığı... Kent.
ATATÜRK BİR GÜN GELECEK
OktayAkbal
2. bası 40.000 (KDViçinde)
Yayınları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
öderoeli göoderihnez