Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30AĞUSTOS1994SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
Büyük zafer'BüyükTaarruz'labaşlayan 'Başkomutanlık Meydan Savaşf.
Dumlupmar Zaferi'yle taçlanmış, İzmir'de göndere çekılen
Türk Bayrağı'yla yenı bır güneş doğmuştur.
YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN Anayasa Mah. Başkanı
N
eredennere>e 19Mayıs
1919'da karanlıktan ay-
dınlığa yürüyuşun ılk
adımı, kurtuluş ızlence-
sıru uygulama atılımı-
dır I Dunya Savaşı'nın
yenılgıyle sonuçlanması. koşullan çok
ağır ateşkes anlaşmasını dayaünca,
ulusun yoksulluğuna ordulann yok-
sunluklan eklenmış, acı durumun so-
rumlulan kışısel kaygılarla dışanya
kaçmışlar, kendını ve tahünı guvence-
ye bağlamaktan başka şey duşunme-
yen Padişah-Halife'yle bırhkte davra-
nan Damat Ferit Paşa Hukumeü her
tur kotu oluşuma boyun eğmış. ıhanet
oyunlan ulkenın ışgahne yol açmış,
azınhklar de\ letın yıkılması ıçın gızlı-
açık gınşımlennı > oğunlaştırmışlardı
(Istanbul Rum Patnklığı'ndekı Mavn
Mıra Kurulu, Kurt Tealı Cemıyeü, İn-
gılız Muhıpler Cemıyetı ıbretle anım-
sanmalıdır) A>aklanmavebaşkaldır-
malar duzenleyerek ulusal bılıncı yok
ederek ulkeyı bolmek ısteyenlere
'mandacı' aymazlar da kaulmışu Os-
manlı Devleü \e ulkesı çok yonlu sal-
dınyla dağıülıp pavlaşılacaktı Yıkı-
mın korkunç boyutunu ka\rayanlann
çozum arayışlan, >r
uzyıllann kokleş-
ürdığı dın ve gelenek bağlanvla vone-
tımın dokunulmazhğına ıçtenlıkle
saygılı, uysal toplumu padışahsız ve
halıfesiz bır kurtuluşa ınandırmakla,
Batı'yı yeruden karşıya almamak ıste-
yen kımı seçkııüen uyandırmak guç-
luklen duş kınklığını getınyordu ln-
gıltere'nın koruyuculuğu, Amenka'-
nın gudumu ve kuçulerek yaşama ey-
lemlerı gundemde ıdı Bu evrede Mus-
tafa Kemal, bağsız-koşulsuz ulusal
egemenlığe dayalı, lam bağımsız bır
Turk devleü kurarak Turk ulusunun
onurla yaşaması karanna varmıştı
O'na gore ne olçude varlıklı ve go-
nençlı olursa olsun bağımsızlıktan
v oksun bır ulus, uygar ınsanlık gozun-
de uşaklıktan ötede bır değer taşıya-
mazdı Yabancılanngudumunuvada
korumasını ıstemek, ınsanhk nıtelıkle-
nnden yoksunluğu, guçsuzluğu. u>u-
şukluğti benımseyen aşağılık durum-
dan başka bır şey değıldır Oysa
Turk'un onuru ve yeteneklen çok yuk-
sek ve buyuktur Boyle bır ulus tutsak
yaşamaktansa yok olsun daha ıyıdır
öyleyse ya bağımsızbk ya olum'
30 Ağustos Insanlığın \e Barışın Lt-
kusu: Bağımsızhk uğraşmın savaş ala-
nındakı kazanımlanyla yenı devletın
gerçekleşme surecınde yabana guçler
yenılmış, dış engeller yıkılmıştır Mus-
tafa Kemal'ın başkomutan olarak on-
gorup yonetmesı nedenıyle O"na
saygı, bağlılık ve guvenın anlamlı ve
değerlı bır behrtısı olarak 'Başkomu-
tanlık Meydan Sa>aşı' adı venlen ve
sahıbının askerlıktekı enşılmezlığını
bır kez daha karutlayıp vurgulayan bu
destan, ennden komutanlanna Turk
askennın vatanseverlığı ve kahraman-
lığıyla yaratıldığından 30 Ağustos
gunu. Ataturk tarafından coşkuyla ve
kıvançla kutlanan 'Zafer Bayramı'
adıyla Turk Sılahlı Kuvvetlen'ne ar-
mağan edılmıştır Cumhunyetı doğu-
ran savaş. bugunku varlığımızın daya-
nağı ve ka>nağıdır
Amasya Genelgesi, Erzurum Kong-
resi, 'Ulusal Ant'ı (Mısak-ı Mıllı) açık-
layan Sıvas Kongresi, TBMM'nin açı-
lışı, 9 Ocak \e 31 Mart 1921 Inönü, 13
Eylül 1921 Sakarya savaşlarıyla yük-
selen olum-kalım uğraşı, tarihsel yaşa-
mımızda bir dönum sa> ılan 30 \ğustos
utkusuyla sonuçlanmıştır. "Size ölmeyi
emrediyonım! Savunma çizgisi yok,
alanı vardır. Bu alan tüm vatandır!"dan
sonra 30 Ağustos ta "Ordular! İlk he-
definiz 4kdeniz'dir! İleri!" buvruğuyla
duşmanın denıze dokulmesı cumhun-
yetle sımgelenen bağımsızhk. ozgur-
luk ve egemenlığı sağlamıştır Bovun-
duruk altındakı toplumlara ornek ola-
cak bıçımde varhğımızı korumanın.
bağımsızlığımızı kazanmanın tanhte-
kı guçlu damgası olan 30 Ağustos, so-
murgecı, ummetçı. aynlıkçı. çıkarcı
anlavışlann gomulup laık. demokrat,
çağdaş, usa ve bılıme davalı ozgurluk-
çu uvgar anlavışın Anadolu ocağının
vakıldığı gundur Çevrevı de aydınla-
tan ulusalhk ışıklan ulus-devlet
yapısıyla doruğa ulaşmıştır 30 Ağus-
tos. banşın da utkusudur
Mustafa Kemal'e TBMMce ılk
kez 5 Ağustos 1921 'de bır yasav la v en-
len Başkomutanlık vetkısı. 31 10 1921
-4 2 1922-6 5 1922'deuçerayhksure-
lerle venlmış. 20 7 1922'de suresız uza-
ülmıştır 26-30 Ağustos gunlennı dol-
duran savaşın son bolumunde duş-
man ordusu, Dumlupınar'ın kuzeyın-
dekı Çalkov-Kuçuk ve Buvuk Aslı-
han-Ağaçkov ve İşoren (Allıoren)
kovlen arasındakı Buvuk ve Kuçuk
Adatepeler bolgesınde kuşatılmış
Turk ordusunun doğu. guney ve gu-
nevbatıdan 5 tumenlı 4 Kolordusu ıle
kuzeyden 16 ve 61 Tumenlen'nın sal-
dınsı sonunda dağıtılıp komutanlan
tutsak (esır) alınmıştır
Kesın sonuçlu ve dunya tanhınde
kesın etkısı nedenıvle orneğı bulunma-
yan bu savaşı Ataturk. 'şanlı Türk or-
dusu'nun. Turk suba> vekomutanlan-
run yuksek kudret ve kahramanlığını
tanhe bır daha geçıren. Turk ulusu-
nun ozgurluk ve bdğımsızlık duşunce-
sının olumsuz bır anıtı olarak nıtele-
mıştır Turk ordusunun zaferlen ve
geçmışının ınsanlık ıanhı>le başladığı-
nı. her zaman zaferle bırhkte uvgarlık
nurlan taşıyan kahramanlar olduğu-
nu. Turkluğu ve Turkıve'vı ıç ve dış
tehlıkelere karşı koruvacağına kendı-
sının ve ulusun tam ınan ve guvenı bu-
lunduğunu açıklamıştır Zaferde bu-
>uk payı olan Mehmetçık'e şoyle ses-
lenmıştır "Dünyanın hiçbirordusunda
vureğı seninkinden daha tetniz, daha
sağlam bir askere rastlanmamıştır. Her
zaferin may ası sendedir. Her zaferin en
büyük payı senindir. Kanaatinle. imanı-
nla, itaatinle. hiçbir korkunun yıldıra-
madığı demir gibi temiz kalbinle dıiş-
manı sonunda alt eden buvuk gayretin
için gonul borcumu >e teşekkuriımü
sövlemeyi kendime karşı en büyük borç
biÜrim."
Bu beğenı. en guzel oduldur
Sonuç: "Llusal Antla belırlenmiş
Turkıye"nın sınırlan. ulkesı ve ulusu
ıçın canını adavan vuzbınlerce şehıdın
kanıvla çızılmıştır Bağımsızlığımızı.
ozgurluk ve egemenlığımızı, bugunu-
muzu. Ataturk'un onderlığınde kaza-
nılan Llusal Kurtuluş Savaşı'na ve o
volla gerçekleşen 'Türk Devrimi'ne
borçluyuz, vannlan da gelecek kuşak-
lara Yurt. ulus. bırev kavramlan>la
ınsan hak ve ozgurluklennden kay-
naklanan adaletı temel edınen dev letın
demokratık vapısı. 30 Ağustos utku-
sunun urunudur
Şımdılerde dınsel ve etnık aynmlar-
la. vapav sorunlarla. Turk-İslam sen-
tezıvle. Lozan yenne Sevr'ı geçırme
ovunlanvla suruklenmekte olduğu-
muz karanhk ve batakhğın avırdında
olmalıvız 30 Ağustos. vatanı kazan-
dırmış ulusu kurtarmıştır Vatanı ol-
mavanın hıçbırşevı olmaz Vatan kur-
tanp devlet kuranlara. ınsanlığını >ı-
tırmemış. kanı, sutu. mavası bozuk ol-
mavan, sovlu hıç kımse saldıramaz
Turkıve">ı Turkıve >apan ılkelen >ık-
mak. değerlen vıpratmak, varlıklan
yok etmek amacıyla demokratık hoş-
goruden v ararlanarak ıçte \ e dışta > u-
rutulen çabalann nereve varacağı ıyı
kestınlmelıdır Yalanla-dolanla. kara-
lama ve kotuleme>le surdurulen
saldınlar. vurtseverlerı. kışılıklı herke-
sı dennden uzmektedır Vatan ıçın
olumu goze alanlara uzanan çırkın dıl-
ler ve kalemler. somurgecı anlavışın
artıklandır
Yetersızhklennı. aşağılık duvgu-
lannı venemeven. kımı bozukluklannı
gıderemeyen. kendı saldınlannı de-
mokrası gereğı ve 'mubah'. zorunlu sa-
vunmalan ıse antıdemokratık ve 'gû-
nah' sayan demokrası duşmanı saldı-
rganlar, toplum, us. bılım, sanat ve ın-
sanlık karşıthklanvla kendı duzevlen-
nı sergılemektedırler Kendılenne de
onur vermesı gereken adlan sokak.
cadde ve kuruluşlardan sıhp kaldıra-
rak bağnazlığın ığrenç orneklennı sı-
ralayan ozgur ınanç ve ozgur duşunce
sanıklanyla çıkarcı yanaşmalar, du-
zenbaz ve madrabazlar Ermenılerden
Kurtçuluk gudenlere aktanlan ıhanetı
ve desteğı kavrayamazlar Bağımlılık
ve yıkıcılığı savunmaktan gozdağı ve
oldurmevle kurulmak ıstenen şenat
(dın devletı) şakşakçılığına soyunan
paslı, kuflu. martavalcı şebeke, halıfe-
İık guldurulenne sahne olan Batı'nın
yenı oyunculandır
Ülke ve ulusu çekınmeden pazarla-
yan bu gostencıler, olanaklannı sılah
gıbı kullanan hayınlardır 30 Ağus-
tos'la sonsuza açılan kapıdan gelen
avdınlık onlann gozlennı ka-
maştırdığından gerçeğı gorememekte-
dırler Toplumsal banş ve ulusal da-
>anışma onlara karşın gerçekleşecek-
tır Bu ulke, kımsenın çıftlığı ve çoplu-
ğuolmavacaktır Yakarak ve vıkarak
sonuç alacaklannı sananlara 19
Mavıs. 23 Nısan, 30 Ağustos. 29 Ekım
ruhu en guçlu yanıttır
Yoksunluk ıçınde. ozvenyle olume
ve zafere koşanlan varlık ıçınde 'ün'e,
'san'a koşmak ıstevenler asla değerlen-
dıremez ve anlayamazlar Yurttaşhk
kurumunun aynmsız ve eşıtlıkçı anla-
yışına dayanan 'çağdaş Ataturk milli-
yetçüiği'nı bırakıp ırkçıhk ve kokten-
dıncılık ağına duşenler. cumhunvet
coşkusunu bılmevenlerdır Çok yuzlu
sozde dostlann ıkılemlennı, dınsel ve
etnık teroru ktnamaktan korkup Ata-
turk'u ve Ataturkçuluğu us dışı tu-
tumla suçlavanlara ne dense boştur
Bizi vaşatmak için yaşamlannı yiti-
renleri anarak \aşatınak en içtenlikli
ovgüdur. Zafer Bayramı'nın 72. yıldo-
nümunu, > aratıcısı şehitlere, gazilere de
büyuk ulusumuza yurekten savgı suna-
rak kutluyorum. Önurumuza onur ka-
tanlar öliimsiızdur.
ARADABIR
CELAL BORATAV ADD Izmir Şb.
Halkla İlişkiler Kom. Bşk.
Yeni Bir Hareket mi?..
Bugunlerde Yenı Demokrası Hareketı (YDH) adlı olu-
şum ve lıderı Cem Boyner, duşuncelennı tanıtmak
ıçın çeşıtlı toplantılar duzenlıyor Şu anda kuram (teorı)
uretme ve tanıtım aşamasındalar öncelıkle kendılen-
ne, Turkıye demokrasısı adına başarılar dılıyorum Fa-
kat soylenenlere bakılınca 'ben bu şarkıyı daha once
duymuştum' dıyor ınsan '82'den sonrakı merkez sağ
partılerden ve yenı oluşturulan lıberal, neo-Osmanlıcı 2
cumhunyetçı oluşumlardan pek farkları yok Duşuncele-
nnı hayata geçırme fırsatı bulurlarsa başarısız olacakla-
rı da deneyımlerımızle sabıt Yıllardır bu başarısızlığı
ulusça yaşamıyor muyuz
9
YDH ye katılanların soylemlerı, yıne eskı sağ ve yenı
populıst numaracı cumhunyetçı soylemlerı Cuma oğ-
lenlen namaztatılı, dınsel gıyım, globalleşmek, ozelleş-
tırmek, başkanlık sıstemı, Turkıye'yı eyaletlere bolmek
ve federasyoni
"YDH, geçmışte olumlu katkılar sağlamış butun hare-
ketlenn devamıdır' denıyor Fakat herkese mavı bon-
cuk dağıtılırken baş duşmanlar yıne Kemahstler ve
Turk devrımını ınkar etmeyen sosyalıstler Bu hareket
Ataturk un fıkır adamı olmadığtnı, oklarınm kısa kaldığı-
nısoyluyor, dolayısıyladevrımımızı ınkar edıyor Farkın-
da değıller kı, bızım şu andakı varlığımızın nedenı Ata-
turk, arkadaşları ve duşunce sıstemı O duşunce sıstemı
kı bızım aydınlanmamızı, obur islam devletlerını aşıp
çağdaş olmamızı sağladı ve başkalarına bağlı olmadan
yaşamayı oğrettı
Bu hareket tarafından da devlet yıne acımasızcaeleş-
tırılıyor, suçlanıyor Anlayamadığım, yıllardır devlete
egemen olan kendı duşuncelerı değılmış, Kemalızmı,
Kemalıst gıbı gorunup karşıdevrımcı gıbı davranarak
yozlaştıran sankı bu duşunce sıstemı değılmış gıbı dav-
ranmaları Sonra da, 70 yıllık Kemalıst devlet baskısı
masalı1
'Kanunı Sultan Suleyman'ın, 1946 hareketmm ve Özal'ın
devamıyız' dıyorlar Kanunı donemının ve dola-
yısıyla Osmanlı'nın devamıyız dıyen bır sıstem ancak
ılenyı ongormeden emperyalıstlere haklar vererek TC-
nın geleceğıne ıpotek koydurur 1946 hareketmm deva-
mıyız dıyen bır sıstem, demokrası şarkılarıyla ve dın ıs-
tısmarıyla ıktıdara gelıp ulke yonetımınde başarısız ol-
dukça demokrasıyı kısıtlar ve baskı rejımı kurar Özal'ın
devamı olan bır sıstem, halkımızın buyuk mucadelelerle
kazandığı değerlen yerın dıbıne batırıp, her şeyın paray-
la olçulduğu, hukuka saygının olmadığı, sevgının yer al-
madığı bır duzen yaratır Bu duzen, halkın değıl koşedo-
nuculerın, hukuk tanımazların, bellı çıkarlar ıçın polıtıka
uretenlerın sıstemıdır
Artık Turkıye'de merkez sağ partıler (aynı zamanda
dışarıdakı devrımlere, bızımkınden daha çok sahıp çı-
kan bır kısım sol kesım) Ataturk'u ve Turk devrımını ın-
kar etmekten vazgeçmelıdırler Yıllardan berı ınkar ettı-
ler de ne oldu9
Işte durumumuz ortada Gerıcılığe prım
veren sağ boluk porçuk ve halktan kopmuş bır sol mu-
halefet' Kısa yoldan zengın olmaya onayak olan ıktıdar-
lar ve yerel yonetımler En kotusu de, hakkını arama-
yan, suskun ve eğıtımsız bır toplum
Ataturk'u ve Tuk devrımını ınkar etmek, cumhurıyetı-
mizın temelınedınamıtkoymaktır Bu temel, esastır Bu
temele gelecek her saldırı, bızı toplum olarak gerıye ıter,
tam bağımsızlığımızı kısıtlar tam anlamdademokrasıye
ulaşmamıza engel olur llerıcı olduğunu ılerı suren, hal-
ka dayandığını ıddıa eden her sıyasal hareketın koku bu
temel olmak zorundadır
Olumluluk ve olumsuzluklar
Açılmak kadar kapanmak da herkesın hakkıdır. Ama toplumu
ılgıkndıren ışler, bırlığı-bütunlüğü kapsayacağından kurallara
tabıdırler. Keyfe göre değıştırilemezler.
FETHİKOPUZ Vivolonist
I
vedı olarak hastaneye yatmam ge-
rektı Bu bır devlet hastanesı ıdı
Pınl pınl kalebodurlu kondorlar,
bembeyaz boyah aydınhk odalar,
tertemız gulerytızlu genç doktorlar.
hemşıreler. hastabakıalar, ınanıla-
cak gıbı değıldı Mutluoldum
Tansıyonumun sık sık ahnması gereklıy-
dı îlk gunden ıtıbaren ügılenılerek duzene
konuldu, rahatladım, ta kı son akşama ge-
lene dek
Son gece çok sıcaktı Yanımda, enfark-
tüs geçırmış orta yaşta bır banka muduru,
bır de karacığennden rahatsız, > aşlıca, elı
tespıhiı başı takkelı muhterem bır zat yatı-
yordu
Betum son gecemde, hepımız çok zor
uyuyabılmışük kı bırden ışıklar yandı
Üzenme doğru. hayalet gıbı, baştan aşağı
bembeyaz bır şeyın geldığıru ve yuksek ses-
le, tansiyonunuzu ölçeğiz, kalkın' dedığını
duyarak yataktan fırladım
Ilk algım, bu ış tamam, olduk düşüncesı-
nı yaratü Otomatık olarak kolumu sıva-
dım Fakat bıraz sonra kolumu tutanın bır
hayalet olmadığını anladığımda kendime
geldım Bu, gozlennı bıle goremedığım.
bembeyaz, yerlere kadar uzun gıysı ıçınde-
kı cısmın, ıncecık seslı bır genç kız olduğu-
nu oğrendım
Ben, uzun yaşamımda pek çok kez has-
tanelerde yatmış olmam dolayısıyla ka-
famda hastabakıa, hemşıre ımajı bulunan
oldukça deneyımlı bır msandım Beyaz
keph ya da başı ortulu, guleryuzlu, tertemız
beyaz gıysıh, elı. yuzu. ayağı meydanda bır
ınsandı bu ımaj
Oysa tansıyonumu gundüz almış, buna
benzer gıysıh, sonradan tesettum kabul et-
mış olduğunu oğrendığım bu kapahlık
ıçınde dahı guzelhğını. dışılığını, edasını
muhafaza eden bır başka hemşıreyı de ta-
nımıştım Duşundum, benım bıldığım de\ -
let muesseselennde bır kıyafet kuralı var-
dır Gehşmış ülkelerde, yukanda sozunu
ettığım üpte bır hemşıre forması vardır
Bunu kımse değıştıremez Pekı bu ıkı or-
nektekı gıysıyı kım. ne nedenle yaratmış ve
gıyılmesıne tnusaade etmıştır''
îkınası, bende yarattığı şoku, ajıtasyonu
oluşturmaya kımın hakkı olabıhrdı
0
Bu olayda benım kalbım sağlamdı, sade-
ce 6-14'e tespıt edılmış olan tansıyonum
8-16'ya fırladı Ama, karşımda bır enfark-
tus knzı geçırmış hasta da vardı A>nca
tansıyonunun ahnması da gerekmedığı
halde, şaşkın hemşıre, o sıcak havada bu
gıysıler ıçınde bunalmış olacak kı, obur
hastalann da tansıyonlanru almak vazıfe-
şınashğını gosterdı
1
Kan ter ıçınde kaldık heyecandan Ken-
dime gelınce tuvalete gıderken aynı hayalet
kılıklı hemşire ve otekı normal gıysıh bır
hemşıre konuşuyorlardı Yaklaştım sor-
dum, bu yapüğnız olay hastaya ıyılık mı.
kotuluk mu, gunah mı sevap mı dıye
- Vazıfemızı yapıyoruz, dedıler
- Pekı. dun akşam nıye bu saatte yapma-
dınız
0
- Dun akşam ahnmadı ıse bu akşam da
alınmaması mı gerek
9
dedıler
- Pekı o halde gerekmeyen obur hastala-
nn neden tansıyonlan ahndı'
1
dıve sordu-
ğumda yanıt veremedıler
Bu tertemız hastaneyı kırletecek bır du-
şuncem olmadığı ıçın ışı uzatmadım
Tesaduf bu ya, bır akşam once de Be-
yoğlu'nun çağdaş gıysıh, ganp aksanlı
Turkçesıyle konuşan beledı>e başkanının
TV"de, sa>ın vahmıze hıtaben. "sanki İs-
tanbul'un tüm işleri tamammtş gibi kaldı-
runların kenarlarını yeşU-bevaza bovadık
diye işi gûcü bırakıp btzimle uğraşıvor"
meahnde bır konuşmasını ızlerken akhma,
"Peki Sayuı Beledhe Başkanı siz işbaşına
gelir geunez, sanki bütün işler tam mıydı ki
kaldınm kenarlarını hemen yeşil ve beyaza
boyadınız?" dı>e sormak geldı Duşunme-
TARTIŞMA
den v apıhveren ışler, tıpkı hastane orneğın-
dekı gıbı şoklara, uluslararası trafık kural-
lannın saptadığı sarı-beyaz renklen yeşıl-
beyaza böyatmaksa gecelen far ışıkîannı
yansıtamadığından trafık kazalanna yol
açar Bu boyalar ve renkler ozel olarak ha-
zırlanır Bır ıdeolojıye alet edılemezler
Kazalan onlerler
Açılmak kadar kapanmak da herkesın
hakkıdır Ama toplumu ılgılendıren ışler,
bırhğı-butunluğu kapsayacağından kural-
lara tabıdırler Keyfe gore değıştınlemez-
ler Ben bu kışılerekızarak bakamıyorum
Çunku her ınsanın kendısıne gore, vaptığı
ışte bır goruşu, bır ınancı vardır, ama top-
lumun gehşmesınde, kalkınmasında ço-
ğunluğun bırhkte harekeünı sağlayacak
kurallann, yasalann bulunması ve uyul-
ması sorumluluğu da kesınhkle gerekhdır
Hukuk devletınde bınnın hakkırun bıttığı
yerde oburunun hakkının başlayacağını
unutmamak gerekır U>um (ahenk), tıpkı
bır senforu orkestrasında olduğu gıbı. her-
kesın gorevını çok dıkkath ıcra etmesı>le
elde edılebılır Uyulmazsa ahenk bozulur
Bugun ne yaaİc kı Turkıyemızın hah. tıp-
kı uyelen tarafından kurallan bozulmuş
şefının ışaretlenne u>ma-
>an. her kafadan bır ses çıkartan. bozuk
duzen bır senfonı orkestrasına donmuştur
Sevgıh vatandaşlanm. bu vatan hepımı-
zındır Bırandurahm Bukez, yedıdenvet-
mışe bırbınmıze ıyıce bakalım Bılenımız.
bılmeyenımıze saygıyı, sevgıyı, ozvenyı. el
bırhğını, hoşgoru ıle ele alarak anlatahm
Bırbınmızle dost olahm Her ışı hukumet-
ten beklemeyehm
Ey açık fıkırh, ıçı bılgı ve dınamızm dolu
Turk gençhğı. bırleşınız Bıldıklennızı, ka-
ranhk duşuncelerle doldurulmuş yaşdaşla-
nnıza. onlarla once dost olarak. sevgıvle
yaklaşarak. sabırla aktannız Savaşarak,
kaba kuvvet sarfederek vapılacak ışler
kımseye hayır getırmez İkı testı bırbınne
çarpıhrsa bın kınhrsa otekı de çatlar
Aklın yolu bırdır Onu kullanınız Ata-
turk'u duşunun Guç olanı nasıl başardı0
Sız de başarmak zooındasınız Kardeşhk
ve elbırlığını kurduğunuzda Turkıye ılele-
bet yaşayacaktır Bunlan yapamazsanız
(ben ınşallah gormem) sonumuz hıç de ıyı
olmavabılır
Kurthan Fişek'e açık mektup
DOĞUM VE TEŞEKKÜR
Kızırruz CEMİLE AWNCI'nın dun> a> a gehşınde yardımlannı
esırgemeyen BursaTıp Fakültesı Çocuk Khnığı Şefi
Doç. Dr. NtHAT SAPON'a,
Dr.AYŞEDOYB4K'a,
Dr. ÖZLEM BOSTAN'a,
Dr. GÜLDEN GÜREL'e
ve hemşıre FATVUGtT VATANSEVER'e teşekkuru
bır borç bılınz
HÜSEYİNAKINCI
S
ev gılı Kurthan
Ağabey.bınlen
'cavcav'etmış
anlaşılan. sen de,
sınırlenıp 31 temmuz
gunluvazmı
(Hürriyet,s 19)yazmışsın
'Ca>ca>' edenlen 'hersabah
aynada kendilerine bak'may a
davetetmışsın Doğrusu,
uzenme alındım Çunku
yazında sozunu ettığın olav lar
ve kışıler, bana. epey once
yazdığım bır yazıyı arumsattı
('Profesür'lü bir > azıy a şerh,
Cumhuriyet, 10 Nısan 1990. s 2)
O yazıda, ad vermeden, senden
de soz etmıştım. belkı sen yazını
yazarken benım 'cavcay'lanmı
da anımsamışsındır, kımbıhr
Bunu, ancak sen bılebıhrsın
Ama, başka şeyler de
bılıyorsun. bunlan yazjnda,
belİu ıyı anımsamayıp, es
geçıyorsun 12E>lulculenn
SBF'yı ilk hedef gozettıklen
tespıtın doğru, ama, ilk
kurban' konusunda sov ledığın,
değıl 'Ük kurban'olan
profesor, herhalde Bahri
Savcı'ydı, ama, ılk kurbanlar. 6
Kasım 1982 gunu aralannda
(şu anda hapıste olan) Haluk
Gerger ıle (şu anda Dışışlen
Bakanı olan Mümtaz Soysal'ın
asıstanı olan) Fadıl Kocagöz'un
bulunduğu, on bır (şu anda ve
hep SBF'de bulunan) Bülent
Dağ\er'ın deyımıyle, 'civciv'
'eleman'dı
O gunu herhalde
anımsıyorsundur Ben
arumsıyorum, çunku senın
yazında adlan geçen, benım
yazımda adlan geçmeyen
kışılerlevesenle yanı. Bahn
Savcı, Mumtaz Soysal, Tuncer
Bulutay vesenle,
konuşmuştum O. sonrakı
yazımda da şoyle yazmıştım
"Bu dört profesöre, 'ufaktan'
başlay an >eni bir 'tasfıy e' ile
karşı karşıy a olduğumuzu; bir
şey y apmaları gerektiğini;
kamuoy unda iy i tanınan kışiler
olarak gosterebilecekleri bir
tepkinin etkili olacağını
söyledim. Profesorlerin
y anıtları, sırasıy la \e ozetle
şöy le oldu: 'İnsan hakları'
otoritesi olan birincisi, ulkenin
guç dengeleri konusunda ilginç
bir yorum getirdi." \nay asa'
uzmanı olan ikincisi, atılanlar
arasında bulunan kendi
asistanıy la ilgili olarak
Doğramacı ile konuştuğunu
sövledi. İ çuncusu. uzmanı
olduğu "ekonometri'
doğrultusunda karmaşık bir
•felsefi'yaklasımdaydı. Ateşli
bir at y anşı mtrakltsı olan
dorduncusu de bana "hJpolojik
kartoteks'ini gosterdi,
yontemlerini anlattı...
Bu dört profesorden. Doğramacı
ile konuşanı dışındakiler, o
günden kısa süreler sonra.
1402'lik oldular. Belki, o gün bir
şey y apsalardı. hem kendilerinin
hem de Türkiy e universitelerinin
durumu bugun farklı olurdu."
Şunudaanımsıyorum Sen. o
gun >an-şaka>la, kendının
'Kenan Evren Profesörü'
olduğunu, 'sıkıyönetim'ın sana
bır şey yapamayacağını
soylemıştın Gerçekten de
profesorluk kararnamende
Kenan Ev ren'ın ımzası v ardı
Kenan Evren'e gondenlen
Aydınlar Dılekçesı'nde ıse
senın ımzan y okmuş
-"Noolmuş" mu'' Hıç
'Mümtaz Hoca'nın ımzası da
yokmuş, bunu da
bılmıyordum. ama bılebılmem
gerekırdı Doğramacı'yla
konuşan oy du, sonradan da,
TC Başdanışmanı olarak
KKTC Anayasası'nın
'müeUiriığjru yaptı kendı
'Anay asaya Giriş' adlı kıtabı
>asakken Turkıye de
Dışışlen Bakanı olmay a daha
layıkkımvarkı9
Sen 'son atüan'mışsın Bunu
da bılmıyordum
Bahn Bey de senın
anımsadığına gore eşv alannı
toplarken "İstifa etmeyin,
duygusallık yapmayın" demış
Sız ıkısını de v apmadınız Iyı
ettınız Bahn Bev'ın otekı
tespıtı de doğru "Askeri
idareler geçicidir." Şımdı askeı
ıdare>ok,sıvılıdarevar
Mumtaz Soysal Dışışlen
Bakanı Haluk Gerger hapıste
Fadıl'dan epeydır haber
almadım. galıba Izmır'de
Tuncer Ağabey ı ıse o gunden
sonra hıç gormedım. nerede
olduğunu bılmıvorum Senı,
arada. koşende okuyorum
LJmanmıvısındır Benı
sorarsan her sabah tıraş
olurken aynaya bakıyorum
Tavsıyendeçok hakhsın. ınsan
bır suru sev anımsıyor
Selamlarsana
Kardeşin Oruç Aruoba
PENCERE
Gündem: MilliyetçilikL.
Mıllıyetçılık, Turkıye'nın gundemınde en sıcak sorun-
lardan bırıne donuşuyor
Neden donuşmesın kı^
Bır kez Anadolu'da uç veren Kurt mıllıyetçılığı, konuyu
yenıden gozden geçırmenın gerekçesını yaratıyor, ayrı-
caSovyetler ın dağılmasından sonra butun dunyada yer
yer ulusçuluğun one çıktığı goruluyor
Ulkemızde bır şaşkınlık var
Yol yordam aranıyor
Guneydoğu'da İslam ummetçılığı ıleTurk mıllıyetçılığı
boğaz boğaza gelıyor, Refah ıle Hareket kapışıyor, Kurt
mıllıyetçılığı PKK eylemlerıyle terore donuşuyor
Ya Avrupa?
Batı'datekelcı kapıtalızm aşamasına gelen toplumlar
burjuva mıllıyetçılığını aşan bır ortaklık ıçınde 'Avrupa
BırleşıkDevletı' nı kurmak ıstıyorlar
2000'e doğru Turkıye de ' ulus devlet" kavramının tar-
tışması yapılıyor
Doğaldır bu, mıllıyetçılığın doğuşunu vurgulayan 18'-
ıncı yuzyıldan bu yana, mıllıyetçılık dunyanın gundemın-
den hıç eksılmemıştır, çunku bır ışlevı var
Nedır o ışleV
•
insan, ınsanlaşma yolunda *u/"luktan arınıp "bırey1
-
e donuşurken "ummet 'ın değıl ulusun uyesı olduğunu
anlamaya başladığında ' mıllıyetçılık" ortaya çıkmıştır
kı bu bılınçlenme "Aydınlanma"n\n bır parçası, gereğı
"olmazsa olmaz" koşuludur
Fransız, Hırıstıyan kımlığıyle kralının emrınde uslu us-
luotururken "akılcılık.bılımsellık, /aık/ık"gıbı "tehlıkelı"
ve "sakıncah" kavramlar ortaya çıkınca, ınsan olarak
kımlığını duşunmeye başlamış
Demokrası de bırey bılıncı ustune yukselen bır yaşa-
ma bıçımı deöıl mı1
Aydınlanma boyle gerçekleştı
'Mıllıyetçılık çıkış noktasında "ılencı" bır akımdır,
kapıtalıst toplumun yukselış surecınde demokratık fıkır
ve amaçlara bağlıdır feodalızme karşıdır ummetçılığı
tasfıye eden bır ıçerığe sahıptır
Ama kavramlar durdukları yerde durmuyorlar kı1
Za-
man ve uzam ıçınde değışıyorlar
•
18'ıncı yuzyılda demokrası ve Aydınlanma ıle bırhkte
anılan mıllıyetçılık, sanayı toplumlarının urunudur O sa-
nayı toplumları kı, kapıtalıst gelışme aşamasında yalnız
kendı emekçılerını değıl dunya halklarını da somurmek
yolunda emperyalızmın bayrağını ellerıne aldıkları gıbı
yoksul ulkelere doğru sefere çıktılar, mıllıyetçılık şoven-
leştı kımı zaman ırkçı bır ıçerık kazandı
Batı, dunyayı somurmek ıçın mazlum halkları kendı-
sınden aşağı gormek zorundaydı
Mazlum halklardaemperyalızme karşı antı-emperya-
lıstdırenış surecınde kendı ulusal varoluşlarının bılıncı-
ne ulaştılar
Ataturk mıllıyetçılığı boyle bır sureçte ortaya çıkmıştır
Turklerın ustunluğunu değıl halkların eşıtlığını savunan
bır ıçerığe sahıptır
1923 Devrımı nın aydınlanma surecınde laıklıkle mıllı-
yetçılığın eşzamanlılığı bır raslantı değıldır
•
Fransız, Alman Italyan aydınlanır da yeryuzunde ya-
şayan otekı toplumlar karanlıkta yaşayabılırler mı'
Turk aydınlanır da Kurt seyrme mı bakar"?
Ummet olmaktan sıyrılan her toplumda ulusal kımlık
aranışı doğaldır bılımseldır marıfet bu doğal uyanışt
şoven ve ırkçı sapmadan koruyarak barış ıçınde yaşa-
manın yol ve yordamlarını bulmaktır
Yoksa,' Yenı Dunya Duzenı mazlum halkların bırbırı-
nı kırmasıyla surecek, sılah satışları arttıkça G-7'nın
ekmeğıne tereyağı surulecek
Emeğın en yüce değer olduğuna ınanan,
TÖB-DER ve TİP saflannda örgütlü
çalışmalanyla demokratık mücadelede etkın
biçımde yerinı alan
B. NİHAT UÇAR'ı
bır kez daha selamlıyoruz.
"Selam Turkıye'nın ve dunyanın
aydınlık geleceğıne!"
Tamer TEZİN, Neclâ TEZİ>, Bilgin ERYILMAZ, Sühe> la
ERYILMAZ, Malik ERKOLl KIS 4, Mehmet 4KT\, Mehmet
AYDIN, Sabrı ÖZE>, Şeref t^NS \L, Özkan ARICI. Cemil
DURL K.4ı>, Se> it Ali ÇAKIR, \ihat SEL\ î, tbrahim
GÜNDÜZ, Necdet ÜW ER, \bbas 4T4MA>, Musa KR.4L,
Murat t>AL. Halıt BOZKLL.\k, Cahit BOZKLLAK,
Niyazi \ AŞ4R. tsmaıl B \\ IRLI. fbrahim T \JS, Hayri
ERDOĞAN. llhami Gt LC4-N. Nihat KİREMİTÇt. Güloren
KIZILSÜMER, Necmı B \\ LNDIR, Şakır EROGLL, Erdal
AKÇAKAYA, Ismail ŞENYL> 4. \ebahat DİNLER. Tunca
KART\L, Faruk AKSÖZ, tbrahim TE\ ML R. Büny amin
GtXLE.Sabahattin 4\ŞAR,ömerKÜÇUKKIUÇ,SaIün
KARA. Baytekm KARA. Emin Nuri 1\İM. 4li 4LTLNK.4Ş.
»«•"•««iiııl'VILLA
MATAHOTEL
vî,
| ÇUKURBAĞ YARIMADASI KAŞ .ANTALYA {
1 GÜN ODA KAHVALTI
250.000.- TL
Cumhunyet Cad 309 /1 Harbıye 80230 ISTANBUL £+
l<3^ Je\ 0 212 2 3 1 5 9 1 9 / 2 3 0 6 1 2 1 / 2 3 0 25 05 VN)I
ALTINTAVUKTARIM
İŞLETMELERİ A.Ş.
Tümtavukçulukcamiasının
zafer bayramını kutlar,
mutlulukve başarılar diler.
Romanlannız ve
Ansıklopedılerinız
yenmzden alınır.
Tel: 554 08 04
Pdsomu kavbettım
Hukumsuzdur
GONC4 MLD1RIM
Kımlıgımı ka\bcttım
HukumMi7dur
> 4SEVI\htkt(,