23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cezaevinde görüşme yasağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ankara Kapalı MerkezCezaevi'nde bulunan ikincibirdemir parmaklığa karşı çıkarak yapılışgerekçesini soran siyasi kadın suçluJara cezaevi müdüriyetince görûş yasağı verildiği bildirildi. Psikolojik baskı vesindirme çalışmalannın yapıldığını belirten tutuklu yakınlan içeriye kalem, defter dahi sokulmasına izin verilmediğinj vurguladılar. Kamu işçjlerinin zamım • ANKARA (AA) - Türk-lş, kamu kesımi işçisine ödenmeyen zamlar konusunda hükümete, 'zamlann yansının hemen, yansırun ise sözleşme süresini aşmayacak şekilde 6ay içinde ödenmesi' önerisini götürdü. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, hükümetin sözleşme uyannca enflasyon oranındaki zamlan işçisine ödemesi gerektiğini ifadeetti. Meral, "Hükümet, bu tutumuyla taahhütlerini yerine getirmiyor" görüşünü dile getirdi. ProfesöPierin maaş eylemi • ANKARA (ANKA)- Memurlardan sonra Öğretim Elemanlan Sendikası Yönetim Kurulu da aylık 220 bin lira olan maaş zammını Başbakanlık'a gönderme ve öğretim elemanlanna bu yönde çağnda bulunma karanalcü. Öğretim Elemanlan Sendikası Yönetim Kurulu'nun konuya ilişkin karannda "Tüm arkadaşlanmıza zammın aylık tutan olan 220 bin lirayı PTT aracılığıyla Başbakan'a göndermelerini öneriyoruz" denildi. Amerikan Hastanesi'ne Türk başhekim • tstanbul Haber Servisi - Nişantaşı'ndaki Amerikan Hastanesi'ne kuruluşundan buyana ilk kez bir Türk başhekimin atandığı açıklandı. Hastanede başlaülan "gençleşme sûreci" kapsamında, başhekimlik görevine atanan Ömer Karahan'ın (33), Dicle Üniversitesi mezunu olduğu vedahaönceise Houston-Texas the Methodist Hospital'da üst düzey yönetici yardımcılığı yaptığı belirtildi. Sokaklara şehit adları • İstanbul Haber Servisi - Bahçelievler Belediye Meclisi, ilçedeki bazı sokak vecaddelere, terörle mücadelede şehit olan kişilerin adlannın verilmesini kararlaştırdı. ANAP'b Bahçelievler Belediye Başkanı Saflet Bulut Türk, Silahlı Kuvvetler mensuplannın adlannın £okak ve caddelere verilerek ölümsüzleşürileceğini söyledi. Yolaç, Lîberal Parti ll Başkanı • istanbul HaberServisi -. Liberal Parti'nin İstanbul İl BaşkanlığVna, işadamı Ahînet Esen Yolaç getirildi. Liberal Parti Genel Başkanı Besim Tibuk ise il merkezinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'deki mevcutdevletci yapıyı eleştirdi ve Ankara'daki merkezi yönetimi suçladı. Sosyal Araştırmalar Merkezî • tstanbul HaberServisi - İstanbul Mülkiyeliler Vakfı'nın bünyesinde, "Sosyal Araştınnalar Merkezi" kuruldu. Bilim adamlannın oluşturacağj merkezin genel koordinatörlüğüne ise Cenap Nuhrat getirildi. Uyuşturucu operasyonu • İSTANBUL (AA)- îstanbul Narkotik Şube Müdürlüğü'nden dün yapılan açıklamada, Cerrahpaşa Sineklibahçe Sokak'taki, Nizamettin Oynak'a ait bir eve düzenlenen operasyonda, 1 kilogram kokain ile800gram esrarele geçirildiği belirtildi. Operasyonda aynca Nizamettin Oynak, Yusuf Oynakile Hasan Karadağ adh kişilerin de gözaltına ahndığı açıklandı. Feıı lisesiııde pııaıı oyımıı Bu yıl değiştirilen puan hesaplama yöntemine göre, giriş smavmda, 1 din kültürü, ahlak bilgisi ve sosyal grubu sorusu, yaklaşık 3 matematik grubu sorusuna bedel tstanbul Haber Servisi -1994 Fen Liseleri Sınavi'nda bir din kültürü -ahlak bilgisi-sosyal grubu sorusunun yaklaşık üç matematik grubu sorusuna be- del olduğu öne sürüldü. Çağdaş Dershane Müdürü GOLsün Ozakın'ın iddiasına gö- re, bu yıl ilk kez uygulanan yeni puan hesaplama yöntemine gö- re, Özellikle din kültürü-ahlak bilgisi -sosyal grubu ile mate- matik grubu arasında büyük puan farkı oluştu. 40 matema- tik sorusu 48.337 puan getirir- ken, 14 din kültürü-ahlak bilgi- si -sosyal sorusu 49.751 puan getirdi. Bu yılki sınav kıîavu- zunda daha önceki yıllarda uy- gulanmakta olan puan hesapla- ma yöntemi değiştirildi. Soru sayısı ve soruîann derslere dağılımı değiştirilmeden lOOso- ruluk sınav, Türkçe, din kültü- rü -ahlak bilgisi-sosya], mate- matik ve fen grubu olarak dört gruba aynldı ve dört ayn puan hesaplandı. Bu dört puan top- lamı öğrencinin sınav puanı olarak belirlendi. Bu yöntemle yapılan hesap- lamada özellikle din kültürü- ahlak bilgisi-sosyal grubu ile matematik grubu arasında bü- yük puan farkı oluştu. 40 mate- b/aâvın SâyısâJ Grup âdı Türhuecrt Stdn&rt O net tn puğnhrı T-,/4 ?X>n SpıtKSp Çağdaş Dershane Müdürü Güteün ozakın'ın iddiasına göre, bu yıl uygulanan vöntemJe 40 mate- matik sorusu 48.337 puan, 14 din kültürü -ahlak bilgisi-sosyal sorusu 49.751 puan getirdi. matik sorusu 48.337 puan geti- matematik ve fen bilimleri ala- az iki, bu üç dersin yıl sono not- rirken 14 din-ahlak-sosyal so- rusu 49.751 puan getirdi. Yani bir din-ahlak-sosyal sorusu 2.9 matematik sorusuna, iki din- ahlak-sosyal sorusu 3 fen soru- suna denk bir değer oluşturdu. Bu konuda bir basın toplan- tısı yapan Özakın,"Fen Liseleri, nında yetenekli olan gençleri se- çerek, ülkemizin bilim adamlan- nı yetistirmeye kaynak oluştur- mak için kuriılmuş liselerdir. Bu nedenle Fen Liseleri sınavına gj- recek öğrencilerde, matematik, fen bilgisi ve Türkçe dersi notla- nnın her birinin beş üzerinden en ları toplamının en az 10 olması koşulu aranır. Doğal olarak bu öğrenciler arasından en iyileri seçmek için yapılacak sınavın da özellikle matematik, fen bilgisi ve Türkçe başarısını ölçmeye yönelik olması beklenir" dedi. Test tıpi sınavlarda sınavı oluş- turan bölümlerden birinin öte- kilere göre belirleyici olması is- tendiğinde, öğrencinin testin o bölümünden elde ettiği puan diğer bölümlere göre daha bü- yük bir katsayı ile çarpılarak 'ağıriıklı puan' oluşturulabilecc- ğini belirten Özakın, bu yapıl- madığı takdirde sınava giren öğrencilerin elde ettiği genel or- talama ve bu ortalamalarda he- saplanan standart saptamanın testlerin her bölümüne kendili- ğinden farklı değerler kata- cağını ve bu değerlerin de bu yılki Fen Liseleri sınavında ol- duğu gibi ölçmeyi amaçtan uzaklaşürabileceğini söyledi. Sınavdan önce dershane olarak binin üzerinde öğrenci- de yeni puan hesaplama yönte- mini uyguladıklannı ve sonu- cun hep aynı çıktığım belirten özakın, sınavdan iki ay önce Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme Değerlendirme ve Yerleştirme Merkezi'ni (ÖDYM) bu konu- da uyardıklannı ancak ÖDYM'den "Böyle bir sonuç çıkmayacak" yanıtı aldıklannı öne sürdü. ÖDYM yetkilileri ise Başkan Doç. Dr. Tayyar Şen'in izinde olması nedeniyle konuyla ilgili bir açıklama yap- mak istemediklerini belirttiler. DGM Başsavcılığı'nın, Nesin için idam istemine tepki gösteren yurttaşlardan faks yağmuru 6 Adaletegüveniyitirmekistemiyoruz' Haber Merkezi- Sıvas katliamı dava- sında mahkemeye sunduğu mütalaayla yazar Aziz Nesin ile Pir Sultan Abdal Şenliğj'ni düzenleyenleri "tahrikçi" ola- rak suçlayan Ankara DGM Başsavcısı Nusret DemiraTa yönelik tepkiler büyü- yor. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu, Demiral ve mütalaaya imza atan diğer DGM savcüannın, "görevlerini kötüye kuüandıklannı" belirterek suç duyuru- sunda bulunacaklannı açıkladı. Çok sayıda yurttaş ise Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Adalet Bakanı ve çe- şitli gazetelere gönderdikleri yüzlerce faksla DGM Başsavalığı'nın bu konu- daki tutumuna tepki gösterdi. "Adalete güven vitirilmefneli" başlıklı fakslarda yurttaşlar, DGM savalannın "mağdurlan" tahrikçilikle suçlaması- run. "tahrike kapıldığını" iddia edecek kişilerin ve gruplann saldırganlıklannı "teşvik edici" nitelikte olduğunu vurgu- ladılar. Bazı yurttaşlar, faks mesajlann- da, Cumhurbaşkanı Süleyman Detni- rel'in, önceki gün Haabektaş'ta yaptığı konuşmada, katliamı yapanlann ceza- landınlacağı yolundaki sözlerinin "yü- reklere su serptiğjni", aynı yaklaşımı DGM savcılannm da göstennesini bek- lemelerinin "haklan" olduğunu vurgu- ladılar. Faks mesajlannda şöyle denildi: "DGM savcıları, davayı, mağdurların suçlandığı bir görünüme büründürmüş- ler; Aziz Nesin"i ve katliam kurbanlaruun tümünü, tahrikçilikle suçlamtşlardır. Ki- şilerin, belli düşünceleri savunarak ya- şamları boyunca oluşturduklan kimliğin, kendiliğinden bir tahrik unsunı olarak ele alınması korku vericidir. Bu tutumun, ge- teeekte rahrik e*ldiklerini iddia edecek kişi ve gruplann benzer saldırdarda bu- lunmalannı teşvik edici nitelikte olduğu- nu düşünüyoruz. Bu nedenle, DGM savcdannın, laik cumhuriyeri ortadan kaldırmak isteyenlerin görüşierini hukuk platformuna taşunak anlamına gelen bu değeriendirmelerinin, ülkemizin laik ve demokratik geleceği bakımından büyük tehlike oluşturduğu kanısındayız. Yıırt- taşlar olarak, laik cumhurivetin hukuk ve adalet düzenine olan savgı ve güvenimizi yitirmek istemiyoruz." Demiral'a Avrupa'daki Alevilerden de tepki yağıyor. Demiral'ın tutumunu "utanç verici" olarak nitelendiren Av- rupa'daki Alevi Birlikleri Federasyonu, demokrasiden yana herkesi Demiral'ın antidemokratik uygulamalanna karşı harekete gecmeye çağırdı. 'Engizisyon mantığf İstanbul Barosu Başkanı Torgut Ka- zan ise dün Yönetim Kurulu üyeleriyle birükte düzenlediği basın toplantısmda, HÜKÜMETİ VE TÜRK-İŞ'İ; UYARIYORUZ! 1993 yılında imzalanan ve Başbakan Tansu Çiller'in de imzasını taşıyan; aralannda Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı işyerlerinde çalışan 38.000 üyemizin de bulunduğu toplam 732.367 kamu işçisinin toplu iş sözleşmele- rinin enflasyona endeksli ücret artışlan, hükümet tarafından, "yüksek enf- lasyon ve iç borç ödemeleri" gerekçesi ile uygulanmak istenmemektedir. 1- Toplusözleşme hükümleri kazanılmış bir haktır. Hiçbir biçimde geriye çeki- lemez, hak edilmiş ödemelerin yapılmaması düşünülemez, 2- Hiçbir sendikacı veya sendika yönetim kurulu veya konfederasyon yöneti- cisi, yürürlükteki sözleşmenin ücret düzenlemelerini ve parasal sosyal hak- lannı kısıtlayan protokol düzenleyemez veya aynı işlevi yerine getirecek sözleşme eki niteHğindeki bir belgeye imza atamaz, 3- Kimse, niteliği veya görevi ne olursa olsun; bordrolann yapılmasını belirle- yen yasal kurallarla, toplusözleşme hükümlerinin dışına çıkarak, yeniden bir bordro yapılmasını isteyemez, bunun için açık veya gizli, tek veya kolek- tif bir zorlamada ve bu nedenle ne olursa olsun, hiçbir biçimde cezalandır- malarda bulunamaz. 4- Toplusözleşme hükümlerinden yararlanma hakkına sahip her işçi; her ne şekilde olursa olsun, toplusözleşme hükümleri dışında, kendisinden yapı- lan kesintilere itiraz hakkına sahiptir ve yasal yollara başvurabilir ve bu hakkını mutlaka kullanmalıdır. Bunun için hiç kimsenin ve/veya kurumun engelleyici telkin ve zorlama yapması yasal değildir, kabullenilemez. 5- Yukandaki uyanlann tersine bir uygulama yapan her kim olursa olsun, Türk Harb-İş Sendikası tarafından ulusal ve uluslararası demokratik ka- muoyuna açıklanacak ve uygulama, Uluslararası Çalışma Örgütü ve ulus- lararası sendikal örgütlere "acildir" ve "önlem ahnmalıdır" uyansıyla duyurulacaktır. 6- Türk Harb-İş Sendikası, toplusözleşme düzenini temelden sarsacak bu yasa ve hukuk dışı girişime karşı üyelerinin haklannı sonuna dek savunmakta kararlıdır. TÜRK HARB-İŞ SENDİKASI MERKEZ YÖNETİM KURULU Demiral ve arkadaşlannı, politik yak- laşımlannı yasal bir belgeye sıkıştırarak toplumda gerginlik yaratmayı amaçla- makla suçladı. Kazan, bu savcılann en- gizisyon mantığı ile dilediği kışileri idam sehpasına göndermeye çalıştıklannı ile- ri sürdü. "Esas hakkındaki mütalaalar savcıla- nn hatıra defterleri değildir" diyen Ka- zan, olaylann soruşturmasının Nusret Demiral'ın görev alanı içinde olmama- sının bir şans olduğuna değinerek şöyle dedi: "Böyle olsaydı kimbilir şenliği dü- zenleyenler ne olacaktı? Aziz Nesin nasıl gözaltına alınacaktı? Gözaltı süreleri na- sıl uzayacaktı? Ve kimbilir Fikri Sağlar için nasıl bir fezleke hazırlanacaktı? De- mokrasiyi, laik cumhuriyeri ve hukuk devletini koruyabilmemiz için öncelikle Demiral ve arkadaşianndan kurtnlma- mız gerekir. Suç işledikleri açıktır. Ke- süılikle görevi kötüye kuUanmışlardır." Mert Çiller'in askerliği kağıt üzerinde çozüldu ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tansu Çiller'in oğlu Mert Çiller'in yedek subay- hğıyla ilgili tartışmada, Başba- kanlık ve Yüksek Öğrenim Ku- rulu (YÖK) tarafından yapılan yaab açıklamalarda çelişkiÛ ifa- delerin yer alması, evrakta sahte- cilik yapıldığı kuşkusunu doğur- du. Çiller ailesinin, Cumhuriyet'te önceki gün çıkan haberden he- men sonra, gerekli evraklan YÖK'e göndermesi ve YÖK'ün, Mert Çiller'in ABD'de aldığ egi- timin Türkiye'deki 4 yıllık fakul- te ya da yüksekokula denk oldu- ğunu kabul etmesiyle, Çiller'in oğlunun yedeksubay olması ko- nusundakı sorun, kağıt üzerinde çözülmüş oldu. Başbakan Çiller, önceki gün yaptığı acıklamasında, YÖK Ge- nel Başkan Yardımcısı Uygur Tazebay'ın oğlunun diploması- nın fotokopisine, 3 Ağustos 1994te "Denkliği uygun görül- müştür" notunu düştüğünü sa- vunmuştu. YÖK tarafından dün yapılan açıklamadaise kurumun, Mert Çiller'in diplomasına 3 ağustosta böyle bir ifade yazma- dığı yinelendi. YÖK'ün, diplo- maya böyle bir şerh düşmediğin- de ısrar etmesi, "birilerinuı" Mert Çiller'in belgeleri üzerinde "oy- namış" olması olasılığnıı güçlen- diriyor. YÖK, Mert Çiller"e sade- ce. "DipJomanı/dan 4 yıllık lısaıts eğitimi aldığınız anlaşılnuştır. An- cak denklik işlemleruıizûı yapda- bilmesi için diğer belgeleri de ge- tirmeniz gerekmektedir" ifadele- rinin yer aldığı bir yanıt verdi. Mert Çiller, bu yazı ile askerliğine yedek subay olarak karar aldıra- mazdı. YÖK Başkan Yardımcısı Uy- gur Tazebay'ın, diplomasının fo- tokopisi ile kendilerine başvuru- da bulunan Mert Çiller'e verdiği 3 Ağustos 1994 tarihli, B.30.0. EÖB.0.00.00.00.02-1069 sayılı yanıtın asb aynen şöyle: '«ayuı Mert Çüler. Yüksek öğ- renim durumunuzun belirlenmesi isteğinize ilişkin dilekçeniz ve ek- teki belgeler kurulumuzca incelen- miştir. ABD'de bulunan Mount Ida College'den aldığınız 28 Ma- yıs 1994 tarihli dipk>manızoı lise eğitimindensonra lisansdüzeyinde 4 yıllık bir eğitimi kapsadtğı anla- şıbnıştır. Ancak, diploraanızuı denklik işlemlerinin yapdabilmesi için ekteki (x) işaretli belgelerin kurulumuza gönderiunesi gerek- mektedir. BUgüerinizi rica ede- run. ARAYIS TOKTAMIŞ ATEŞ Bir Okurlarımdan bazen öyle güzel mektuplar geliyor ki; ilke olarak karşı olmama rağmen, bunları diğer okurla- rımla da paylaşmak istiyorum. Ayrıca kimilerinin "nesli tükenmiş" sandığı, ama benim nesillerinin tükenmedi- ğini mutlulukla bildiğim bazı insanlan okurlarıma tanıt- mak istiyorum. Oktar Türel, Türkiye'nin yetiştirdiği en iyi iktisatçılar- dan biridir. Sadece bilimin ve üniversitenin "fildişi kule- sinde" oturmakla yetinmeyen, bu bilgisini pratik yaşa- ma da aktaran bir bilim adamıdır. Çok nadir karşılaşırız, ama benzer bir eğitim ve toplumsal çevrenin ürünü ola- rak, yüreklerimizin aynı frekansta çarptığını biliriz. Geçenlerde aldığım bir mektuptan, son bir yıldan beri Londra'da "School of Oriental and African Studies'te konuk öğretim üyesi olarak ders verdiğini öğrendim. Aslında ODTÜ Iktisat Bölümü'nün öğretim üyelerinden- dir. Oktar Türel, 1980 öncesinde bir ara Devlet Planlama Teşkilatı'nda çalışmıştı. Iktisadi Planlama Dairesi'nin, özellikle teşvikler konusundaki kilit noktalarından biri- nin başındaydı. Oralarda birkaç ay çalışanların nasıl "köşe olduklarını" bugün ibret ve hayretle seyrediyo- ruz. Oysa ki Oktar'ın kendisine ufak-tefek kimi armağan- lar vermek isteyenlere yaptıklan, hala fıkra olarak anla- tıhr. Devlet dairelerinde rüşvetle "işbitirmeye"çalışan in- sanların "literatüründe", riişvet yemeyen kamu görevli- lerineverilen isim "solak"tır. Bilmemartıkbusözcük "sa- lak"a benzediği için mi, yoksa solculann rüşvet ye- meyeceği konusundaki (eski) bir inançtan mı gelir. Işte Oktar, OPT'de bu solakların en solağı idi. Işini halletmek için pahalı armağanların ardına sığınmak isteyenler, tek keiime ile yanariardı. Hem armağanları kafalarına atılır- dı, hem de iyice azarlanırlardı. Gelen çikolatalar ve çi- çekler sekreterlere dağıtılırdı. Ama o dönemlerde bu tür "dinozorlar" oldukça fazla sayıda oldukları için, bu dav- ranışlarfazla "yadırganmazdı"... Geçenlerde Oktar Türel'den bir mektup aldım. özal'a "Jacoben" diyen birilerinden söz ettiğimi okuyunca, şöyle yazıyor: (Kendinden izin almadan yayımlıyorum, ama umarım kızmaz). "... Benim tepemin tası attığı zaman, manzum düşün- mek gibi kötü bir alışkanlığım var (Ne de olsa serde Ve- fa 'lılık var bildiğin gibi; okuma-yazmayı değerli insan- lardan öğrenmeye çalıştık). Ekli karalama-homurdan- ma ise bu kötü alışkanlığtn ürünü..." JACOBEN yaşadım itiraf ediyorum yargılayan bendim stuartların sümsük kralını bendim anayasaya dost olan temmuz sıcağında yükselten bayrağını özgürlüğün ve eşitliğin ve kardeşliğin itiraf ediyorum çağımı doğurdum kırdılar tükenmedim Manchester'de, Londra'da Paris'te, Petrograd'da, Berlin'de çığhğımdı benim . ^ , , ; özgürlüğün ve eşitliğin ve kardeşliğin bildirilerine ağan cumhuriyete doğdum ' ' ' itiraf ediyorum yürüdüm başı dik güzel insanlarla Selanik'ten İstanbul'a, Erzurum 'dan Sıvas 'a Ankara ya bağımsız yurdun her kuytusuna ışısm diye güneşi özgürlüğün ve eşitliğin ve kardeşliğin itiraf ediyorum yaşayacağım gün ışıyana dek karanlık sürülene dek Türkiye'nin güzelim toprağından. Pahalı parfümler, 'afte/'-s/jave'ler ve hacı yağı kokula- rının birbirine karıştığı bir yerlerde Türkiye'nin geleceği- ni ipotek etme pazarlıkları sürerken, laik cumhuriyetimi- zin Jacoben ruhlu kimi bekçileri, her türlü fırtınayı gö- ğüsleyebilecek kaya gibi göğüslerini Mustafa Kemal'in aydmlığına siper etmiş durumdalar. Kımileri boşuna korkarken kimileri de boşuna umutlanıyor... incelemeler sürüyor Çağn cihazıylakopyada Adnan Hoca kuşkusu • Üniversite sınavında çağın cihazıyla kopya çektiği belirlenen öğrencinin, Biüm Araştırma Vakfı'nın üyesi olduğu behrlendi. ÖSYM Başkanı Özmen, ellerinde 26 tane daha çağn cihazı numarasmm bulunduğunu belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Öğrenci Yerleştirme Sınavı'nda (ÖYS) çağn ciha- zıyla kopya çektiği belirlenen Mehmet Soltayın "Adnan Hoca" olarak bilinen Adnan Oktar'ın fahri başkam olduğu Bilim Araştırma Vakfı'nın üyesi olduğunun belirlenmesi, olaym Adnan Hoca ve arka- daşlannca organize edildiği savlanm gündeme getirdi. Bilim Araştırma Vakfı üye- si olduğu beürlenen Soltay'ın, çağn cihazı ile kopya çektiği- nin saptanması ve cezaevine konulması üzerine, olayda Adnan Hoca'nın da parmağı bulunduğu iddialannın orta- ya atılmasma neden oldu. Çağn cihazı ile kopya çekme olayının Adnan Hoca ve ar- kadaşlannca organize edildiği savlandı. Bilim Araştırma Vakfı'- ndan dün yapılan açıklama- da, Soltay'ın 13 Mayıs 1994 tarihine kadar vakfın üyesi ol- duğu doğrulanırken aym ta- rihte yönetim kurulunun aldı- ğı kararla vakıfla bütün iüşiği- nin kesildiği bildirildi. Soltay'- ın vakıfla ilişiğinin neden kesildiği yolunda ise bir bilgi verilmedi. Bu arada, İstanbul Üniver- sitesi Fransızca öğretmenliği- ne yerleştirilen Mehmet Sol- tay'ın sınavmın iptal edileceği öğrenildi. Çağn cihazıyla kopya çekü'ği belirlenen Attüa Tuncel, Mustafa Ipek ve Mn- rat Şahiner'in herhangi bir yükseköğretim programım kazanamadığı belirtildi. ÖSYM Başkanı Atilk öz- men, ellerinde 26 tane daha çağn cihazı numarasının bu- lunduğunu belirterek, incele- melerin sürdüğünü söyledi. Kayıtlar 1 eylülde Öte yandan üniversitelere kayıtlar 1-16 eylül tarihleri arasında yapılacak. Büyük çoğunluğu açıköğretimde ol- mak üzere açık kalan 558 bin 564 kontenjan ile kayıtlardan sonra boş kalan yerlere ek başyuru ile öğrenci alınacak. Üniversiteler, kayıtlardan sonra boş kalan kontenjenlan YÖK ve ÖSYM'ye büdire- cekler. ÖSYM'nin çıkaracağı "Ek Kontenjan Başvuru Kıla- vuzu"nu alacak öğrenciler, tercihlerini yaparak ÖSYM'- ye gönderecekler. ÖSYM, öğrencilerin tercihlerini ÖYS'de aldıklan puana göre değerlendirecek. Anadolu Teknik, Anadolu Meslek ve Endüstri Meslek b- selerinde öğrenci kayıtlan ya- nn sona erecek. Bu okullann giriş sınavmı kazanan ancak bu tarihe kadar kayıt yapür- mayan adaylann yerine, 22-23 ağustos tarihlerinde ön kayıtla öğrenci alınacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle