Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11AGUSTOS1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
PiriReis
Ege'de
• ANKARA (AA) - Piri Reis
Gemisi'nin yıllık araştırma
programı çerçevesinde
. Ege'de bilimsel araşürmalar
yaptığı belirtildi. Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Ferhat
Ataman, dün bir soruya
cevaben yaptığı açıklamada,
söz konusu araştırmanın, "su
kütlesinde kirliük ve ölçûm
amaçlı rutin bir çalışma
olduğunu" ifade etti.
Araştırmamn, Türk
karasulan içindeki
bölümünün tamamlandığını
kaydeden Ataman, Piri Reis
Gemisi'nin, Ege'nin açık
deniz alanlanndaki
çabşmalannın da dün
başladığjru bildirdi.
Basın
Konseyi'nden
kınama
• İstanbul Haber Servisi-
Basın Konseyi, dün
yayınladığı bildiride, Milliyet
gazetesi muhabiri Yaşar
Çakmak'ın, 'JaguarcT Mete
Küçükberber, manken
Tatyana, Seren Serengil ve
Kerem Alışık'ı
görüntülemek isterken
tartaklanmasını kınayarak
bütün engellere karşı
gazetecilerin herkoşulda
görev yapacaklannı kaydetti.
Bildiride aynca Çakmak'ı
tartaklayanlann, magazın
sayfalannda çıkan haber ve
fotoğraflanyla ünlendikleri
devurgulandı.
Savaş
kapşıtlanndan
açıklama
• İstanbul Haber Servisi
-Jzmir ve IstanbuJ Şavaş
Karşıüan'nca dün yapılan
yazıü açıklamada, Mamak
Askeri Cezaevı'nde tutuklu
bulunan, kapatılan tstanbul
Savaş Karşıtlan Derneği
Başkanı Anf Hikmet
lyidoğan'ın tek tip elbıse
giydirilmesi isıeğine karşı
çıktığı için mahkemeden
çıkanlması kınandı.
Açıklamada aynca
lyidoğan'ın can
güvenliğinden endişe
duyulduğudile getirildi.
Tekel bayilerine
engelleme
•Haber Merkezi- RP'li Rize
Belediye Başkanı Şevki
Yılmaz'ın önerisi ile
olağanüstü toplanan Rize
Belediye Mecbsi, mülkiyeti
belediyeye ait olan içkili
gazino, meyhane ve
restoranlar ile içki satan
dükkân ve büfelerin
rahsatlannı yenilemeyi
reddetti.Kayseri
Büyükşehır, Kocasinan ve
Melikgazi Belediyesi'ne bağh
zabıta ekiplen de ıçki satan
Tekel bayılerini tek tek
denetleyerek belediyeden içki
satış ruhsaü almadıklan
gerekçesiyle. bayilere ceza
yazmaya başladılar. Kayseri
Bakkal ve Bayiler Odası
Başkanı Orhan Batur,
"Tekel ürünlerinin satışı için
ruhsat, Tekel Genel
Müdürlüğü'nce verilir.
Belediye yetkililerini. bu
keyfi tutûmlardan
vazgeçmeye çağınyoruz.
Bayilerimizin haklannı yasal
yoÜardan arayacağız" dıye
konuştu.
Uyuşturucu
openasyonu
•ISTANBUL(AA)İstanbul
Narkotik Şube
Müdürlügü'nce dün yapılan
açıklamada, Maltepe
îdealtepe'de bır eve
düzenlenen operasyonda 4.5
kilo esrar ve yaşadışı bir
örgüte ait 6 propaganda
kaseti ele geçirildiği bildirildi.
Açıklamada aynca Halim
Alveroğlu, Kemal Selçuk,
tdris Çaynak, Orhan Kudu,
Hasan Güder ve Kadir
Selçuk'un gözaluna ahndığı
belirtildi.
Fıpıncıların
tepkisi
•İSTANBUL(AA)-Anado-
hı Yakaa Ekmek Üretim
Kooperatifleri Birliği'nce
dün düzenlenen toplantıda
belediyelerin, 'Halk Ekmek'
fabrikalan aracıhğıyla ucuz
ekmek satması eleştirildi.
Birlik Başkan Yardımcıs
Muharrem Keçeli, "Biz 3
bine yakın fınn olarak,
beledıyelere bakkallan
devreden çıkartıp ekmek
büfelen kurma ve böylece
ekmeği daha ucuza satma
teklifınde bulunduk. Ancak
belediye yanaşmıyor. Çünkü
ekmekteki kaybını su ve
otobüs ücretlerinden
çıkanyor"dedi.
SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu, sağlık yasalannın yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi
Sorun 'çağdışıyasalar'•Gazetemizde
yayımlanan SSK'ye bağh
sağlık kuruluşlanna ve
kurumun işleyiş düzenine
yönelik eleştirilere
katılmamanın olanaksız
olduğunu belirten SSK
Genel Müdürü
Kılıçdaroğlu, aksaklıklan
gidermek için
çalışmalanm
sürdürdüklerini belirtti.
SSK Genel Müdürü Kemal
Kıbçdaroğtu, sağlık aJanında ya-
şanan sorunlann temelinde bu-
gün uygulanmakta olan
"çağdışı yasalann" yattığjuıı ileri
sürdü. Kılıçdaroğlu, Türkiye'-
nin ekonomik ve kültürel geliş-
mesine parelel olarak sağlık ya-
salannı gözden geçirmediğine
dikkati çekerek, «Doğal olarak
bu yapı SSK'yi de etkitemekte,
yasasmdaki özerkbgı ortadan
kakürmaktadır" dedi.
Gazetemizde yayımlanan
SSK'ye bağh sağlık kuruluşlan
ile kurumun işleyiş düzeni ile il-
gili eleştirilere kaülmamanın
olanaksız olduğunu belirten
SSK Genel Müdürü Kılıçda-
roğlu, her türlü olanakszlığa
karşın aksaklıklan gidermek
için çahşmalannı yoğun bir şe-
kılde sürdürdüklerini belirtti.
SSK'nin sigortab, emekli, dul
ve yetimler ile bunlann aile bı-
reylerinden oluşan yaklaşık 23
mılyon yurttaşa sağlık hızmetı
götürdüğünü vurgulayan Ke-
mal Kılıçdaroğlu, kurumun
sağbk alanında oldukça yoğun
bir taleple karşı karpya bulun-
duğunu belirterek şöyle devam
etü: "özeffikk büyük kentlerde
sağiık iyi planlanmadığindan, yo-
ğunluk olağan boyutlan aşnuşdr.
Omeğin bugün tstanbul nüfiîsu-
nun yaklaşık yüzde 70'i SSK'nin
sosyal güvenİik şemsrtesi alü-
ndâdır. Aynı yoğunhık Ankara,
lzmir, Bursa, Adana, Konya,
Samsun, DetBzfi ve Mersin için
de gecertidir. Gecmişte SSK'nin
saghk yaürmlan, sigortalının cı-
İSAGLIK
DOSYASI
Yozılan GÜNDÜZ İMŞİR
HÜLYATOPÇU,
DEFMESUMAN.BARANUNCU
Fotograflan HATİCETUNCER
karian doğruftusunda planlansaydı bugün
büyük kentlerde yaşanan yoğunluktan söz
edttmeyecekti. Ancak yine de çok geç
ka\mtnrj sayıimaz. Sigortalılarm yoğun
olduğu yöretere yabnnüar kaydınbnakta-
dff."
SSK Genel Müdürü, kurumun mev-
cut yasalann dışma çıkamadıgı için "ya-
sasında her ne kadar idari ve maii açıdan
özerk olduğu belirtüse de SSK'nin böyle
bir özerkHğinden söz etmenin mümkün
ouunayacağmı" savundu. SSK Genel
Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu, yasaJann
Kılıçdaroğlu, sağlık yasalan değişmezse hastane kapdanndaki bu görüntülerin değişmeyeceğini söyledi.
masından sonra ilk olarak pilot bölge
seçilen Ankara ve İzmir'de surtime uy-
gulanmasına başlanmıştır. Bu uygulama
ile saat 16.00'dan sonra hastanelerin hiz-
met vermesi ve sıgortalılann uzman he-
kimlerden randevu alarak tedavi ol-
1- Tam gün çalışan uzman hekimlerin malanna olanak sağlanmıştır. Bu uygu-
kıskaana karşın sağbk hizmetlennın ıyi-
leşmesi için aldıklan önlemleri ise şöyle
sıraladı:
Alınması gereken önlemler
davilerini sağlamak üzere özel
ve kamu sağlık kuruluşlan ile
paket sözleşmeler yapılmıştır.
Bu sözleşmelerle kurum öde-
melerine standart getirilmiş,
önemb tasarruflar sağlanmıştır.
3- Poliklinik hizmetlerinin
hastane dışında verilmesi çab-
şmalan başlatıknıştır. Sağlık
hizmetlerinin rasyonel hale geti-
rilebibnesi için pobkliniklerin
hastane dışında hizmet vermesi
ve işyeri hekimbğınden başlaya-
rak sağbk istasyonu, dispanser
ve hastanelere ulaşan bir sağlık
zinciri sisteminin oluşturulmas
gerekmektedir. Bu sistem içinde
hastalann işyeri hekimi, sağbk
istasyonu veya dispanserlerde
muayeneleri yapıldıktan sonra,
yatarak tedavilerine karar veril-
mesi habnde hastanelere sevki
yapıiacakur.
4- Kurum hastaneleri
bagımsız birer sağbk ışletmesi
habne dönüştürübnebdır. Has-
tane yönetiminin çağdaşlaşün-
bnası ve etkin bir hizmet verile-
bilmesi için belb yatak kapasite-
sinin üstündeki kurum sağlık te-
sislerinin sağbk işletmesine dö-
nüştürübnesi gerekir. Bu konu
ile ilgiü olarak gerekli yasal değı-
şikbkleri öngören tasan haa-
rlanmıştır.
5- Doktor-muayehane ve
hastane zinciri kınlmabdır. Mil-
yarlarca hrahk yatınm yapıla-
rak kurulan hastaneler maalesef
saat 12.00'den sonra verimb
çabşamamaktadır. Hastalar saat 08.00
ile 12.00 arasında muayene olabıbnek
için uzun kuyruklar oluşturmakta ve bu
dunımda pobkbnik hizmetlerinde tıkaa-
malara yol açmaktadır. Tedavi hizmet-
lerinde standardın yükseltibnesi için. uz-
man hekimler de tam gün çahşma SSK'-
hastanede daha uzun süre hizmet verme- lama yakında îstanbul Okmeydanı Has- de özendiribruştir. Bu bağlamda tam gün
lerine olanak sağlayan uygulamayı (sur-
time) sınırlı da olsa başlatük. Tam gün
calışan hekimlerin mesai saatleri dışında-
ki çabşmalan bır yönerge ile belli esas-
lara bağlanmıştır. Yönergenin çıkanl-
tanesi'nde de başlayacakür.
2- Paket sözleşme yapılarak özel sağbk
kuruluşlanndan hizmet satın abnmak-
tadır. 1993 yıbnda, kronik böbrek hasta-
lannın ve kalp-damar hastabklanrun te-
çahşan hekımlenn ek ödemelen. olanak-
lar ölçüsünde arttınbnışür. Bu artış önü-
müzdekı dönemlerde devam edecekür.
Surtime uygulaması da bu amaçla baş-
latıbnıştır."
îstaııinıl'da bir lıekime 693 kişi düşüyorNüfus yoğunluğu açısından
dünyada iÛc 10 arasında yer alan
İstanbul, ülkedeki sağbk keşme-
keşinden en fazla etkilenen il
olarak dikkat çekiyor. 1994
yıJında nüfusu 8 milyon 384 bin
565'e yüksebnesi beklenen kent-
te aksayan sağbk hizmetlerinin
nedenleri arasında altyapı eksik-
üğinden kaynaklanan su ve ka-
nalizasyon yetersizliği, personel
ve sağlık hizmeti veren kurum
sayısındaki yetersizlik, göç eden
vatandaşlann çocuklannın aşı-
lanna karşı gösterdiği ihmaJsiz-
lik gösterilıliyor.
îstanbul II Sağbk Müdürü
Halis Karsu, İstanbul'da ınsan
yoğunluğunun geniş bir alana
yayılması nedeni ile sağlık ala-
nında bazt sorunlar yaşandığına
dikkat çekiyor. Bu sorunlan
kentte oturma alanlannın yay-
gın oluşu, Anadolu'dan göç
eden yurttaşlann sağbk konu-
suna gösterdıkleri ihmal, halkın
kültür seviyesinin düşüklüğü ve
son yıllarda içme suyu rezervle-
1 Sağlık Müdürü Dr. Halil Karsu, poliklinik sayısındaki artışa karşın
İstanbul ilinde sağlık ocakhnnda hekim sayısımn bir yıl içinde sadece 23
kişi artarak 506'dan 529'a yükseldiğini söyledi.
rinin azalması olarak sıralayan
Dr.Habs Karsu. nüfus artışının
otomatikman hastanelerdekı
müracaat ve pobkilinik sayısın-
da artışa yol açtığıru bebrtiyor.
Gerçekten de yapılan istatis-
ükler 1993 yıbnda 1 milyon 283
bin 9% olan polikh'nık sayısımn
1994 yıbnın daha ilk dört ayı
içinde 372 bin 67'ye yükseldiğini
ortayakoyuyor.
Yoğun nüfus ve buna parelel
pobkbnik sayısındaki artışa
karşın İstanbul ibndeki sağbk
ocaklannda hekim sayısı bir yıl
içinde sadece 23 kişi artarak
506'dan 529'a yükselmiş. Dr.
Habs Karsu, hastane dışında
kamu sağbğı ve semt pobkbnık-
leri açüklannı ve buralarda uz-
man hekimlere pobkbnik mua-
yeneleri yaptırarak hasta-
nelerin yükünü azaltmaya
çaLştıklannı bebrterek şunlan
söylüyor: "İlimizde Sağlik Ba-
kanlığı'na ait 31 de*k?t hastanesi,
142 sağlık ocağı, 18 semt polikJi-
niği, 31 ana çocuk sağlığı, 17 ve-
rem sa>aş dispanseri ve sağlık ev-
leri mevcut. Bunlann yanı sıra
SSK hastane ve poliklinikleri,
üniversite hastaneleri, PTT has-
taneleri, vakıf hastaneleri, emni-
yet ve özel hastaneler de sağlık
hizmeti vermektedir. İstanbul'da
yataklı tedavi kurumu olarak
hastaneler yetersiz savılmaz, an-
cak artan nüfus oranında yeni ih-
tiyaçlar doğmaktadır."
Kültürel özelbkleri nedeniyle
nüfusunun zaman zaman 12
milyona enştıği bebrülen İstan-
bul'da 30 bin 730 yatak mevcut.
Yapılan istatistiklere göre bir
yatağa 272 kişi, bir hekime ise
693 kişi düşüyor. Yatak dağıb-
mı incelendiğinde ise 12 bin
105'nin Sağbk Bakanlıgı'na,
5815'nin üniversitelere, 5841'-
inin SSK'ye, 2776'sının diğer
kamu kurumlanna, 2856'sının
özel sektöre ve 1419'nun da ya-
bana ve azınbklara bağb İcu-
rumlarda olduğu görülüyor.
İstanbul'dakı diğer sağbk gös-
tergeleri ise şöyle sıralanıyor:
-1994 yıb ilk istaüstik dönemi
verilerine göre sağbk ocaklann-
da 529 hekim, 6 diş hekimi, 36
eczacı, 198 sağbk memuru, 449
hemşire, 443 ebe. 54 memur. 18
şoför, 124 hizmetb mevcut.
- istanbul üinde 1994 yıb için-
de 372 bin 067 muayene gerçek-
leşti. Bunlann yaklaşık 12 bin
090'ıncı laboratuvar tetkikleri
uygulandı. 13 bin 776 gebe, 25
bin 213 bebek ve 28 bin 546 ço-
cuk takip ve muayenesi gerçek-
leştirildi.
- Yine bu yıl içinde 3 aybk is-
tatistiki sonuçlara göre yaklaşık
224 bin 757 hasta muayene edil-
di. Bunlardan 1894'ü hastaneye
sevk edildi.
- 1994 yıbnın ilk üç ayı içinde
îstanbul'da 158 birinci sınıf,
6075 ikinci sınıf, 2790 üçüncü
sınıf gayrisıhhi müessese bulun-
maktadır. Bu süre içinde bunlar-
la ilgib olarak 983 kontrol ger-
çekleştınldi ve 152"si uygun bu-
lunmayarak haklannda yasal iş-
lem uygulandı.
- Yine ilk üç ay içinde 4966
gıda maddesi muayene edildi.
Aynı dönemde 4203 gıda imal
yeri kontrol edildi, bunlardan
2994 numune abndı. Uygun ol-
mayan 320'si hakkında yasal iş-
lem_yapıldı.
- istanbul sınırlan içinde 1994
yıb rakamlanna göre içme ve
kullanma suyu olarak toplam
4046 numune abndı. bunlann
37'sinde ıslah çabşmalan yapıbp
sağbğa uygun hale getirildi.
ARAYIŞ
TOKTAMŞ ATEŞ
'Medya'mn Saldıptsı...
Şu "medya"lafınaçoktakıldığımıdefalarcayazmama
karşın, kendim de kullanmaya başladtm. Galiba insan
yavaş yavaş alışıyor. Kaldı ki "medya", benim anladı-
ğım manada "kitle iletişim araçlarından" da farklı bir
şey oldu, bambaşka bir boyut kazandı. Kitle iletişim
araçları dediğimiz zaman; yazılı, sesli ve görüntülü ba-
sını anlıyorduk. iyi kötü, kuralları da belliydi, koşullan
da. Ama "medya" denildiği zaman, bambaşka şeyler
çağrıştırıyor. Önüne çıkan her şeyi silip-süpüren; ezip
geçen bir canavar geliyor aklıma...
'Insanı vezir eden de rezil eden de " kitle iletişim araç-
larıydı. Hele bir açığınızı yakalamasınlar, yerden yere
vururlardı. Ve sizi bir yeriere yükseltmek istediler mi,
çoğu kez bunu başanrlardı. Tek şart, bu işe uygun nite-
liklerinizin olması idi.
Medya da "istediğini vezir, istediğini rezil" ediyor.
Ama biraz farklı bir biçimde. Zira eskiden birini rezil et-
mek istediler mi bir "aç/<J'n/"ararlardı. Şimdi öyle net ve
ispatlanmış bir açıga da gerek yok. Belli bir kuşkuyu,
hatta dedikoduyu dillerine ya da kalemlerine dolayıp, in-
sanları köşeye sıkıştırabiliyorlar. Sonra da bunun adına
"özgür basın" diyorlar. Tabii bunun ardında da "ege-
men güç"ün planları yatıyor. Bazen kendimizi, bir sat-
ranç tahtasındaki piyonlara benzetiyorum. Birileri tutup
bir yeriere sürüyor, birileri buna karşılık başka birilerini
karşıya çıkartıyorlar. Velhasıl bir oyundur, sürüp gidi-
yor...
Medya bugünlerde SHP'li Devlet Bakanı Sayın önay
Alpago'yu diline ve kalemine doladı. Neymiş, Ereğli De-
mir Çelik'in Yönetim Kurulu üyesiyken, iş ilişkisi içinde
olduğu bir "arkadaşı", oğluna burs verilmesire önayak
olmuş... Insaf yahu. önay Hanım, bu insana bir çıkar mı
sağlamış? Hayır. Böyle bir çıkar saglanması söz konusu
değil.
Peki böyle bir burs verilmesi konusunda siyasal baskı
mı yapmış? Hayır, böyle bir baskı da yok. Zaten Sayın
Alpago o dönemde, böyie bir baskı uygulayabilecek ko-
numda da değil.
Peki, bu bursun tahsis edildiğı genç, bu burs için ara-
nan niteliklere sahip mi? Evet. Bu burs başkalarına da
aynı yöntemle verilmiş ve verilmeye devam ediyor mu?
Evet. Peki o halde bu kopartılan fırtına neden? Neden
tüm şimşekler önay Alpago'ya yöneldi?
Sanıyorum bunun bir tek nedeni var. Medyayı yönlen-
diren egemen güç, bunun böyle olmasını istediği için.
Peki bundan ne gibi beklentileri olabilir? Bu da çok kolay
bir soru: SHP'yi biraz daha yıpratabilmek... "SHP'nin yı-
pratılacakyanı mı kaldı"diye sormayın. Böylesine pes-
tenkarane nedenlerle, böylesine saldırılar düzenledik-
lerine göre SHP'yi hala istedikleri "kıvama" getireme-
mişlerdemektir.
Kitle iletişim araçlarının sahipleri ve bunlann ardında-
ki güçlerin, egemen güçle her zaman yakın ilişkileri
olmuştur. Ve bunun olması doğaldır. Ancak hiçbir za-
man bugünkü boyutlarına ulaşamamıştı. Bugün "med-
ya "yı, "para"yönlendirmektedir Ne görüntülü basında,
ne sesli basında ve ne de yazılı basında "yönetici konu-
munda" hiçbir "gazeteci" yoktur. Hepsi "işadamıdır."
Ve medya da ticari bir işletmedir. llişkilerin "para teme-
linde" belirlendiğı bir ticari işletme. Ve işin içine para
girince, birtakım moral değerler geri plana düşmekte-
dir.
Bir önay Alpago söz konusu olunca, herkes dürüstlük
timsali kesilmektedir. Aynı şey Ergun Göknel'de de ol-
muştu. Gırtlaklarına kadar pisliğe, yolsuzluğa bulaşan-
ları görmezden gelen "medya", kuşkuların üzerine "as-
lanlar gibi" gitmektedir. Kimbilir, belki de "hamamın
namusunu" kurtarmaya çalışmaktadırlar.
"Önay Alpago istifa etsin..." Neden ıstifa etsin? Bu ko-
nuda kuşku uyandıran kimi savları ileri süren insanları
haklı çıkartmak için mi? Yoksa meydanı edepsizlere bı-
rakmak için mi?
Benzer sesler SHP içinde de yükseliyor. Karayatçın
muhalifleri, genel başkanlarmı yıpratmak için bu dedi-
kodulara sarılıyorlar. Ama SHP'de kaldıkları sürece,
aynı silahın bir gün kendilerinedeçevrilebilecegini unu-
tuyorlar. Eski bakan, Sayın Güler İteri, "Benim yaptığım
hata bundan buyük değildi. Ben nasıl istifa ettiysem Al-
pago da istifa etmeli" diyor. Kendince elbette haklı. Za-
ten o üç kuruşluk ilan nedeniyle MHP'lilerin oyununa
gelinmesi hata idi; bakanlıktan istifa etmesi, ya da ettiril-
mesi yanlıştı.
önay Alpago ile birkaç yıl önce bir toplantıya katılmış-
tık. Son derecede aklı basında ve tutarh bir siyasetçiydi.
"SHP'de Allah'tan böyle siyasetçiler de var" diye dü-
şünmüştüm. Ama şimdi bütün oklaronaçevrildi. Maksat
yıpratmak. Hem Alpago'yu hem de SHP'yi.
Başbakanın vergi kaçırdığına dair çok ciddi iddialar
iteri sürüyor bizim gazete. Medyada çıt yok. Ama Önay
Alpago istifa etsin...
Özelleştirmede trilyonluk vurgunlar yapıldığı ileri sü-
rülüyor. Gene çıt yok. Ama Önay Alpago istifa etsin...
Hazine toprakları yağmalanıyor, rüşvetsiz iş yürümü-
yor, milletvekili pazarlıkları yapılıyor. Medya hem kör,
hem sağır ve hem de dilsiz. Ama önay Alpago istifa et-
sin... Olur, Önay Alpago istifa etsin. Bunu da başarsın
medyanın namus bekçisi aslanları. Kendilerine kim bo-
yun eğmezse, kim karşı çıkarsa ve kim eleştirel bir yak-
laşım içinde olursa, yesinler onu. Ve bunların tümü "ba-
sın özgürlüğü" adına yapılsın.
Not önceki günkü yazımda (belki de ilk olarak) anlam
değiştiren bir dizgi hatası olmuş. "Hakaretlere zemin
hazırlamama"ifadesi yerine, "hazırlama"ifadesi yazıl-
mış. Tüm okurlarımdan özür diliyorum.
Türk Dişhekimleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Celal Yıldınm:
Sağlıkhizmetieşitve erişilebiürolmalı
Y
Türk Dişhekimleri Birliği Yö-
netim Kurulu üyesi Dr. Celal
Yıldınm, sağbk sorunlannın ra-
dikal çözümünde "Sağuklı bir
topium istiyor muyuz?" terci-
hinin net bir şekilde ortaya kon-
ması gerektiğirıi söyledi. Devle-
ün en temel hızmeunın "İnsana
insanca yaklaşmak" olduğunu beiirten
Yıldınm, zaten kıt olan mevcut kaynaklann
da savurganca harcanmamasını istedi.
Sağbk ekonomistlerinin, sağlığa yapılan
harcamalan tüketim olarak nitelendırmedi-
ğini, oysa sağbk harcamalannın insana
yapılan bir yaünm olduğunu vurgulayan
Yıldınm, bu yaünmın iyi korunması duru-
munda bireyin daha üretken ve daha verim-
li olabileceğine dikkat cekti. Hiçbir sorunun
çözümsüz olamayacağı gibi sağjık sorun-
lanrun çözümü için sosyal ve çağdaş devie-
tin insanlann en temel hakkı olan sağlıkb
yaşam hakkını güvenceye ataıasının şart ol-
duğunu bebrterek yapılması gerekenleri
şöyle özetledi:
"önceükk son yıllarda yaşanan hızlı göç
durdurulmalıdfl-. Bunun için ciddi tanrnsal
poütikalar uygulanmal) ve demokratik ön-
knıler alnmaudr. Büyük kentlerde, özeüikk
ıldınm, sağlık hizmetlerinin kimin tarafından
verileceği Ocamu kuruluşlan ya da özel
kabtesi ve verimbbğini de olum-
suz yönde etkilediğini vurguladı.
I^^ki^Jönerıiüc^g.mldiıüyo
Onemh olan, tum vatandaşlann sağlık hızmetlennden
eşıt veenşılebılrr şekilde yararlanmasının, sosyal devlet
tarafından sağlanmasıdû-' diyor.
göçün de etkisi ile ağır proMemler ortaya çı-
kmaktadır. Sağlıksız konutlar, kirlenen su
havzalan, yetersiz su kaynaklan ve hava kir-
liliğl. bu ortamın \ arattiğı sağlık sorunlan."
Çözüm olarak Türkıye'de ıdari yapının
değişmesi ve yerel yönetimlerin güçlendiril-
mesi gerektiğini belirten Yıldınm, "Sağlıklı
bir gelecek için bebek ve cocuklann beslenme
ve aşılanma sorunu. ciddi ele olarak alman
köklü projelerle geüştirilmetklir. Sağlık bilin-
cinin yerieşmesi için ilköğrerim kurumlann-
dan başlamak üzere halkın bilgilendirilmesi
ve eğitimj için sürekli programlar yapı-
lmabdır.
Eğitim sisteminin belirlenmesi için Sağlık
Bakanlığı. eğitim kurumian ve sağlık meslek
birlik yetkililerinin de yer alacağı bir kurum
oluşturulmalıdır" dedi.
Dr. Celal Yıldınm, sağhk hizmetlerindeki
yönetimde görülen çok başlılığın, hizmetin
özelleştirmenin sağbk hizmetle-
rinde de çözüm olarak sunuldu-
ğuna dikkati çeken Dr. Celal
Yıldınm, şunlan söyledi:
"Sağhk hizmetlerinin kimin tarafından
verileceği (kamu kuruluşlan ya da özel ku-
ruluşlar, kisiler) önemli degildir. Önemli
olan, tüm vatandaşlann sağlık hizmetierin-
den eşit ve erişüebilir şekilde yararlan-
masuun, sosyal devlet tarafından sağlan-
masıdır; devletin, bu hizmetlerin finansmaıu,
örgütienmesi ve yönetimi konusunda gerekli
düzenlemeferi yapmasıdır. Elbette şu anda
verimsiz çaüşan ve siv asüerin yakın çevreleri-
ni kadro yaratma alanı olarak kullandığı
kamu hastenelerinde ciddi reorganizasyonlar
yapılmalıdır.
Bu vapdarm verimli ve demokratik işleyışi
sağlanmabdır. Hiçbir sorun çözümsüz degil-
dir. Sorun, tercih sorunudur, insana değer ve-
rilip verilmemesidir. Sorun, sorunlan sahiple-
nen sonunlu ve yetkili yapılar kurarak bire-
yüt ve toplumsal yapdann katüımını sağla-
maktn-."
Türkiye Nereden Nereye ^
2 Yeni Kitap
IMGE
kıtabevı
Mehmet Ali Birand
Can Dündar
Bülent Çapl
Ahmet Taner Kışlalı
KEMALİZM
LAİKLİK VE
DEMOKRASİ 12MART
Ihtilalin Pençesinde Demokrasi
303sayfa 120.000.-TL 255sayfa 95.000.-TL