Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ1994PERŞEMBE
14 KULTUR
Yönetmen James Ivory ile yapımcı İsmail Merchant'dan yeni bir film: 'Jefferson Paris'te'
'Geçndşle duygusalbirköprii kurmak
y
Költür Servisi - Yapımcı Ismail Merc-
hant. "Jefferson Paris'te" adlı yeni filmin-
deki balon sahnesi için,"tnsan sanki Ver-
say Sarayı'ıun üstündeki mavi gökyüzünde
çjcek yağmunı varmış gibi hissediyordu" dı-
yor. Merchant ve yönetmen James Ivory
tüm bu balonlann için de yalnızca bir tane-
si için epey ter dökmüşler. Püsküllerle, işle-
melerle, altın kaplama süslerle donanmış
şaşaalı ve ıri cüsseli bu balon, fılmin en hoş
sahnesinde boy gösteriyor.
Genellikle, Ingiliz toplumunun ahlaki
değerlerini, görgü ve hareket tarzuu gözle-
yen fılmler ceken Merchant ve Ivory, bu
kez 18. yüzyıl Parisi'ni mikroskoplan altı-
na koyuyorlar. Şu anda da, 1784 ve 1789
yıllan arasında Fransız Sarayı'nda Ameri-
kan sefiri olarak görev yapan Thomas Jef-
ferson'ın yaşadığı dönemi yeniden yarat-
mak üzere Paris'te bulunuyorlar.
Senaryosunu Jhabvala yazdı
Film için ilk ilham, bundan tam on yıl
önce James Ivory, Oliver Bernier'in 18.
yüzyıl Philadelphiası'nı, Parisi'ni ve Na-
poüsi'ni anlattığı "Zevk ve Ayncalık" adlı
kitabını okuduğunda gelmiş.
"Paris'i anlatan kısım bana Jefferson'ın
buradaki yaşantısını anunsatmtstı" dive
açıkhyor Ivory. "O, yurtdtşında görevli ola-
rak bulunan ilk Amerikalıydı. Tam an-
lamıyla kendi vatanından başka bir ülkeye
yerleşen o göçmenlerden sayümazdı. Daha
çok, sanat ve diplomasi ile iİgilenen yüksek
rütbeli o ilk seçkinler topluluğuna dahiidi.
Geçmişine bakttğımda köle sahibi. özel iliş-
kileri ile gündemde olan ve karmakarışık bir
aileye sahip bir adam gördüm. Hepsi de beni
çok etkilemişti".
Fransız Devrimi'nin ilk tohumlan
atıldığında süregelen birçok olaya tanıkhk
eden Jefferson, tüm bunlan bereketli mek-
tuplannda ve kişisel notlannda belirtir.
E. M. Forster'ın romanlanru beyazper-
deye aktararak tam iki Oscar kazanan
Rıith Prawer Jhabvala ise, yine bu kaynak-
lardan faydalanarak 1989 yıhnda film için
bir senaryo taslağı hazırlamaya başlar.
Kendisi konu hakkında düşüncelerini şöy-
le açıklıyor:
Sinema değil, belgesel bir film
"Orijinal bir senaryo yazmak inanın bir
rornanın adaptasyonundan çok daha zordur.
Çünkii bir > ığın belgeyi, kaynağı okumak ve
araştırmak için zamaıunızın çoğunu ayı-
rmanız gerekk".
Jhabvala'nın senaryodaki en geniş bakış
açısını ise JefFerson'm Paris'te bulunduğu
James Ivory ve ismail Merchant ikilisi bu kez İngilizlerin değil, 18.yüzyd Parisi'ni \eniden yaşatmaya çalışıyorlar.
yıllarda ilişki kurduğu iki kadın oluşturu-
yor. İlki. Richard Cosway adında bir Ingiliz
sanatçı ile evli olan Anglo-İtalyan ressam
Maria Cosway, öteki ise Amerika'dan ken-
disiyle birlikte getirdiği \e daha sonra ço-
cuklannı doğuran zenci köle Sally He-
mingsidi.
Jhabvala, Amerikalılann kaşlanru hava-
ya kaldıracak senaryo çahşması için şun-
lan söylüyor: "18. yüzyılın da özelliklerini
göz önünde bulundurarak, Jefferson'ın kişi-
liği ve kendi kişisel özgeçmişi üzerinde dur-
dum. Hiçbir fıhn izleyicisinin sadece tarihi
ya da diplomatik verilerle yetineceğini
sanmıyorum. Kaldı ki, bu bir sinema filmi
değil, dokümanter bir film".
JefTerson'ı Nıck Nolte oynuyor
Filmin ana karakterini canlandıracak
olan Nick Nolte , eleştirmenler tarafından
sürpriz bir secim olarak nitelendiriliyor.
Burnuna ilave edilen ufak bir protez par-
çası ile JefTerson'a benzetilip, kıyafetleriyle
de bir rönesans beyefendisine dönüştürül-
müş. İlk çıkışıru İ982'de yine bir Merc-
hant-Ivory çahşması olan "Sıcak ve Toz"
ile yapan Greta Scacchi ise JefTerson'ın
sevgilisi Maria'yı, züppe kocasını da Simon
Callow canlandınyor. Ivory, bir hayli kala-
balık olan film ekibinin, Versay Sarayı'nda
çalışmalar yapması için izin alması çok zor
olmuş. Araya devlet adamlan ve milletve-
killeri dahi girmiş. Sonuçta şemsiyelerin
bile içeri alınması yasaklanmış ancak iç ve
dış çekimler muhteşem dedirttirecek kadar
iyi çekilmiş.
İç mekanda. dimdik ve sert. kırmızı üni-
formalan içinde İsveçli koruma görevlileri.
yukan doğru kaldınlmış baltalı kargılar,
kralın dairelerine açılan mermer merdiven-
ler, 16. Louis'e takdim edilmek üzere sara-
ya gelen Jefferson için çalınan davullar...
Dış mekanda ise balonla gezinti partileri
çok iyi tasarlanmış.
Filmin yönetim bürosu fakslar, telefo-
nlar, daktilo sesleri ile dolu. Bir tarafta da
Merchant telefonda bağınyor "Ne kadar
dedin?" ve sesi gittikçe daha da yükselerek
şöyle devam ediyor:
Dönemi yeniden yaşatıyor
"Biz bu paranın sadece yansını karşdaya-
biliriz. Git de onlara Merchant-Ivory ile
çalışmak için üzerine para sayanlar oldu-
ğunu söyle".
Ardından da çat diye kapanan bir tele-
fon sesi. Ivory. film bütçelerini öyle bir
ayarlamış kime daha fazla, neye daha az
ödeme yapılacağını çok iyi biliyor. Teknik
ekibe bir hayli fazla para aynlmış. Kos-
tümler içinse bir uzman ekip tutulmuş.
Düğmecisinden ayakkabıcısına kadar her-
kes o dönemi yeniden yaşatmaya çalışıyor.
Ancak Ivory bu noktada iyi bir tasarruf
örneği göstererek kostümlerin Hindistan'-
da dikilmesini öngörmüş. Sonuç: Ellerine
kalan para, dış çekimlere kaydınlmış.
Kendisi ise. Hollyvvood'un bu filmi en az
40 milyon dolara çıkaracağını belirtiyor.
Daha önce "Manzaralı Oda" ve "Ho-
ward's End" fılmleriyle tanıdığımız James
Ivory ve ismail Merchant ikilisi bu yeni
filmlerinden de oldukca hoşnut.
Ivory görüşlerini şöyle dile getiriyor:
"Herkcs geçmiş zamanlarda geçen film-
leri çekmeye cesaret edemiyor. çünkii seyir-
cisi kısıtlı. Bunun da bir püf noktası »ar, o da
yaptığınız çalışmayı sadece tarihi olaylar ile
doldurmamanız. O gün de bugün de insanlar
arasında süregelen ortak yanları bulup çı-
karmak. Kalıcı kılmak. Yüzvıllarımız farklı
olsa da Jefferson'la aramızda duygusal bir
köprii olduğu inancındayım".
TYS Edebiyat'ta 'Edebiyat ve Ekononü9
Kültür Servisi- Türkiye Yazarlar
Sendikasf nın aylık yayın organı TYS
Edebiyat'ın temmuz sayısında "Edebiyat
ve Ekonomi" konusu işleniyor. Dergide.
edebiyatçılanmızın "Edebiyat ve
Ekonomi" iiişkisini irdeleyen yazılan yer
ahyor. İstanbul Menkul Kıymetler
Borsası Başkanı Tuncay Artun'un "Ne
Ekonomi Dtşında Ama Ne De
Edebiyatsız". Toktamış Ateş'ın
"Ekonomik Koşullar >e Edebiyat", Feridun
Andaç'ın "Tutkular Öne Geçince" başhklı
yazılan edebiyat ve ekonomi iiişkisini
farklı boyutlarda ele alıyor.
"Basın yoluyla Allah'a, dine, peygambere,
kutsal kitaba hakaret etmek" suçundan
"Yasak Tümceler" adlı kitabı yasaklanan
Abdullah Rıza Ergüven'in ıddianamesi.
bılirkışi raporunu hazırlayan İlahıyat
Fakülıesi Dekanı Prof. Dr. Salih Tugun
biyografisi de temmuz sayısında
okunabilir. "Okuma Serüveninden Yazma
Eylemine" bölümünde, Mehmet H. Doğan
"Okur Yazar" başhklı yazısında okuma ve
yazma serüvenini anlatıyor.
Yunus Yurdakul'un Nahit L'lvi Akgün.
Erdal Doğan'tn, bu yıl "Sardman" adlı
kitabıyla Orhan Kema] Roman Ödülü'nü
kazanan Faik Baysal ile yaptığı söyleşiler
de dergide \eralı>or. Dergide a\nca Refik
Durbaşın "Canından mı Damıttın Ölü-
müT\ Erdal Doğan'ın "Ufuklar'dan Yeni
L fukiarV, Vedat Günyolun "İnsan
Sıcakiığı" adlı yazılan, çeşitli kültür ha-
berleri ve yeni yayınlann tanıtımı
bulunuyor.
'Günümüz Sanatçılan 15.İstanbul Sergisi' 15 eylüle dek sürecek
90 yapıt sergüeniyor
Okay Temiz ve Magnetic Band izleyicileri coşturdu.(Fotoğraflar :DEVRİM BARAN)
1. ULUSLARARASI İSTANBUL CAZ FESTİVALİ'NDEN İZLENİMLER
OkayTemizve
grubu coşturduKültür Servisi - İstanbul'da sekiz gün süren
caz şöleni, önceki günkü konserlerle sona
erdi. 1. Uluslararası İstanbul Caz Festivali'-
nin son gün konuklan Maffy Falay Beşlisi ile
Okay Temiz ve grubu Magnetic Band'dı. Caz
festivalinin son akşamında tribünler yan
yanya boş olmasına karşın coşku tamdı.
Cazseverler yıllardır ülkemizde dinlemeyi
bekledikleri MuvafTak Falay'ı ve Okay Te-
miz'in Romanlardan kurulu grubunun yo-
rumladığı canh oyun havalannı coşkuyla
dinledi ve alkışladılar.
İlk sınavından yüz akıyla çıkan ve İstan-
bullular'a birbirinden
ünlü ve önemli caz
yıldızlannı dinleme, izle-
me olanağ veren 1. Ulus-
lararası İstanbul Caz Fes-
tivali'nin son gününde
Açıkhava Tiyatrosu ne
yaak ki oldukca boştu.
Saat 20.50'de tribünlerin
üçte biri bile dolma-
mışken konser başladığı-
nda dinleyiciler her za-
man olduğu gibi gecikme-
li olarak geliyorlardı.
Trompette Maffi Fa-
lay, saksofonda Bernt Ro-
sengren, piyanoda Ake
Johansson, basta Per-Ola
Gadd ve davulda Can
Kozhı'dan Tcurulu beşli Muvaffak (Maffy) Falay
konsere belki de tribün-
lerdeki boşluğun etkisiyle biraz buruk başla-
dı. Muvaffak Falay şarkı aralannda yaptığı
esprilerle İsveçli sanatçılan havaya sokmaya
çahştıysa da bu yeterli olmadı. TopluJuk ge-
nellikle Falay ve Rosengren'in kompozitör-
lüğünü yaptığı bestelerle ban özgün besteleri
seslendirdi. Konser sonunda dınleyicilerin
yoğun alkışı üzerine Maffi Falay ve Can
Kozlu bis yapmak üzere sahneye döndü, an-
cak İsveçli sanatçılan da sahneye getirmek
için ikinci bir alkış daha gerekti. Şanatçılann
az sayıda, ancak Maffi Falay'ı bilen ve özel-
likle onu dinlemek için gelen dinleyicinin coş-
kusunun da etkisiyle daha canlı ve sıcak
caldıkları dikkat çektı.
İkinci bölümde sahne alan Okay Temiz
ve Ergün Şenlendirid (trompet). Hasan Gı-
rnatacı (klamet), Ahmet Özden (zurna).
Nuri Lekesizgöz (kanun). Hüsmi Şenkndi-
rici (ud), Rüstem Çembeli (darbuka). Halil
önbaş'tan (davul) kurulu Magnetic Band
ise çaldıklan canlı müziklerle dinleyicileri
oldukca coşturdu. Okay Temiz vurmalı
çalgılarda her zamanki performansmı gös-
terirken gruptan özellikle klarnette Hasan
Gırnatacı, trompette Ergün Şenlendiricı ve
darbukada "Rüstem Çembeli yaptıklan
solo ve şpvlarla büyük alkış aldı'lar. Kon-
serden çıkan dinleyiciler
Romanlan ne kadar be-
ğendiklerini "Adamlar
harika. İnanamıyorum.
Alktşlayamadım bile.."
sözleriyle dile getiriyor-
lardı.
1. Uluslararası îstan-
bul Caz Festivali'nin res-
mi caz kulübü olan Or-
taköy Esma Sultan'daki
son konseri de Maffi Fa-
lay Beşlisi verdi. Konser-
den çıkanlara son günde
giriş bedavaydı. "Beda-
va" anonsuna kanıp he-
vesle koşan gençler içki
ve yiyecek fiyatlannı gö-
rünce bol bol Boğaz ha-
vası almakla yetindiler.
bazılan ise yiyecek ve iç-
kileri eşlişnde Maffi Falay Beşlisi'ni son
kez dinlecüler.
Bir kısmı caz festıvalinden hemen önce
bıten müzik festivalinde de çalışan ve sekiz
gün ve gece boyunca festivahn tüm yükünü
omuzlayan görevhler ise Esma Sultan'da
kendi aralannda kutlama yaparak yorgun-
luk atmaya çahştılar ve hatıra fotoğrafı
çektirdiler.
Cazseverler, 1. Uluslararası tstanbul
Caz Festivali'yle genelde memnun ve mut-
lu vedalaşırken önümüzdeki yıl tatlan da-
maklarda kalan Michel Petrucciani, Maria
Glen ve Noa gibi sanatcılan yeniden iz-
lemeyi diliyordu.
Kültür Senisi-"Günümüz Sanatçdan 15.
İstanbul Sergisi", Resim ve Heykel Müzesi
Şeker Ahmet Paşa salonunda düzenlenen
ödül töreniyle açıldı. Eserleri bu yıl başan
ödülüne değer görülen sanatçılara ödülle-
ri. Mimar Sinan Üniversitesi Rektörü
Prof. Gündüz Gökçe tarafından verildi.
Prof. Özdemir Altan, Doç. Mustafa Ata,
Prof. Özer Kabaş, Aydan Murtezaoğlu,
Füsun Onur, Hakan Onur ve Doç. Kadri
özayten'den oluşan seçicı kurul: Atalay
Elpe, Ahmet Müderrisoğlu_ ve Gamze Te-
kinın eserlerini "Başan Ödülü"ne değer
gördü. Gülay Semercioğlu'nun "İlkba-
har" adlı çahşması Nejat F. Eczacıbaşı Sa-
nat Müzesi Odülü'nü. Nurdan Özşeker'in
"Kaplamsal Formlann Yerçekimli Tasarı-
mlan" adlı çahşması ise Plastik Sanatlar
Derneği Özel Odülü'nü kazandı. Sevilay
Erdoğan ve Füsun Çağlayan'ın eserleri ise
Jüri Ozel Ödülü'ne değer görüldü.
Zor bir hazırlık döneminden sonra
Mimar Sinan Üniversitesi ve Resim
Heykel Müzeleri Dcrneği'nin ortak çaba-
lan\la düzenlenen "Günümüz Sanatçılan
İstanbul Sergisi"ne bu yıl 173 sanatçı 275
eserle katıldı. Seçici kurul bunlardan 90"ını
sergilemeye değer gördü.
Prof. Gündüz Gökçe sergi kataloğunda.
katılımın fazla olmasından duyduğu mut-
luluğu şu sözlerle ifade ediyor: "Sanata ve
kültüre yönelik göstermelik resmi veya ti-
cari ilgi dışında, büriin değer yargılarının
altüst olduğu duyarsız bir ortamda sa-
natçılanmızuı inançla. umutla sanat da-
ğarcığımıza birşeyler katmaya yönelik bu
katüunını da alkışlamak gerekiyor kanım-
ca. Ödüle yahut da sergilenmeye değer bu-
lunsun, bulunmasuı..."
Törende; bir konuşma yapan Tomur
Atagök de, bu şergiyi ilk olarak 1979
yılında bahçede açtıklannı, 15 yıl boyunca
sergiye gösterilen ilginin kendilerini mem-
nun ettiğini belirtti. Serginin hazırhk döne-
minde yüzlerce eserin clendiğini, zor bir
hazırlık döneminden sonra kataloglann
hazırlanarak müze ve üniversite işbirliği
içinde serginin oluşturulduğunu söyledi.
Çağdaş sanata daha az destek
Sergi düzenleyicilerinden Ayşe Kulin de
çağdaş sanat anlayışının giderek daha az
destek gördüğü bir ortamda. sanatı anl-
ayan kişilerin birbirlerinin ellerini sımsıkı
tutması gerektiğini söyledi. Törende ko-
nuşma yapan Mimar Sinan Üniversitesi
Rektörü Gündüz Gökçe de serginin olu-
şum sürecini anlatırken: "Zaman zaman
gırtlak gırtlağa geunemize ramak kalıyor,
ama yine de başarıyla Günümüz Sanatçı-
lan İstanbul Serjpsi'ni düzenliyonız " dedi.
Sergi kataloğundaki yazısında. sanat ve
kültürel amaçh resmi yurtdışı temaslannın
bile tasarruf tedbirleri arasında yer alabil-
diği bu günlerde, böyle bir sergi düzenle-
menin ne demek olduğunu "yöneticilik"
gibi işlerle uğraşanlann anlayabileceğjni
Atalay Tepe, Bosna -Hersek( Başan Ödülü), Ahmet Müderrisoğlu(Başarı Ödülü)
belirten Gökçe. başta Resim Heykel Mü-
zeleri Derneği Başkanı Leyla Belli olmak
üzere, sergide emeği geçen herkesi kutladı.
Genç şanatçılann özgün çalışmalannı
yansıtmak gibi önemli bir misyona da sa-
hip olan "Günümüz Sanatçılan 15. İstan-
bul Sergisi", 15 eylül tarihine kadar Resim
ve Heykel Müzesi Şeker Ahmet Paşa salo-
nunda gezilebilecek.
Bu yıl, 11. İstanbul Sergisi'nden Elvan
Alpay, Burcu Or, Hakan Pehlivan ve Tan-
topçu, Dilek Çetiner, \ olkan İleri, Nihal
Güres. Elvan Özkan. Sabine Avmergen,
Kadir Bora Topçu, Zeynep Ergin, Ayşe
Emre, Gülizar Çuhacı, Sinan Demirtaş,
Esin Göçer. Nilgün Yandmaz, Filiz Rem-
ziye Turan, Banu Aktaş, Serap Bülbül,
Yalçın Güvenç, Mehmet Emin Güzeltepe,
Mehmet Çetiner, Mukadder Çağlar,
Makbule Sümer, Ülkü Terem, Esra Ersen,
Aysel Ulaş, Mehmet Acar, Gül Aslı Din-
çer, Nurcan Perdahçı, Şebnem Somel,
• Prof.Gündüz Gökçe, "Sanata ve kültüre yönelik göstermelik resmi
veya ticari ilgi dışında, bütün değer yargılannın altüst olduğu
duyarsız bir ortamda sanatçılanmızın inançla, umutla sanat
dağarcığımıza birşeyler katmaya yönelik bu katılımını
da alkışlamak gerekiyor"dedi.
ju Demirci konuk sanatçılar olarak sergiye
katıhyorlar. Eserleri, sergilenmeye değer
bulunan sanatçılar ise şunlar:
Şafak Sakallmğlu, Aydın Sofu, Yüksel
Karayağız, Serpil Ümit Görgü, Sevim
Yüce, Güven İncirlioğlu, L'ğurcan, \usuf
Murat Şen, Bülent Baş, \ygün Arslan,
Suzi Hug Levi, Pınar Haşlakoğlu, Oğuz
Haşlakoğlu, Nelli Gavriyeloğlu, Asiye Çe-
tin, Sema Edkü, Zümrüt Radau, Avni Oz-
Cem Çaltuluoğlu, Atila Ergür, Emre Ter-
lemez, Özlem Süer. Gülay Alpay, Tülin
Somel Türüdü, Sona Eriil, Ayşe Erel, Me-
tin Yelgin, Işık Aslıhan, Yıldız Saral, Ke-
rim Kılıçarslan, Şakir Gökçebağ, Gülru
Atak, Neşe Oğun. Genco Gülan, Ümit
Günçekiç, Aytekin Olgunsoy, İsmail Acar,
Erdil Vaşaroğlu, Fikret Öztürk, Özlem
Özer, Yasemin Baydar, Şaziye Erel, Yaşar
Kartoğlu, Nur Özalp, Paul Baekhoj.
DT'den
'Sanata evet'
kampanyası
Kültür Servisi - Devlet Tiyatrolan
ağustos ayı içinde "Sanata evet" adı altı-
nda bir İcampanya başlatacak. Devlet
Tiyatrolan tarafından yapılan açıkla-
mada,özellikle tiylatro sanaünın ülke-
mizdeki yeri, çağın sorunlan, çelişkileri,
çağdaş toplum oluşumundaki etkileri
üzerinde durularak bir 'sanat gündemi'
oluşturulmasının planlandığı belirtilerek
kampanya süresince açık oturumlar ve
söyleşiler düzenleneceği, 'toplumda ta-
sarruf bilincinin oluşturulmasında sa-
natı işlevi"nin tartışılacağı ve sanat-
tasarruf ilişkisi üzerinde durulacağı bil-
diriliyor.
Refah Partiü bazı belediye başkan-
lannın sanat ve sanatçılara ilişkin söz ve
davranışlannın bu kampanyanın baş-
latılmasını zorunlu kıldığı ifade edilen
açıklama "Niçin Tiyatro?" başlığıyla
şöyle sürüyor:
"Daha yaşanabilir bir dünya yarat-
mak...
Birbirini daha iyi anlamak...
Birbirine güvenmek...
Kendini başkalarına ifade edebilmek...
Başkalan ile benzerliklerimizi göre-
bilmek...
Kendimizi daha iyi tanımak...
Birbirimizin gözüne korkmadan baka-
bilmek...
Kendimizi başkalannın yerine koyabil-
mek...
Yanltş anlamaları ortadan kaldırmak...
Korku ve gmensizlik duvmadan yaşa-
mak...
Birbirine dokunabilmek...
Daha yaratıcı >e verimli olabilmek...
Bilme ve öğrenme isteğini arttırmak...
Hoşgörülü olabilmek...
Savaşa karşı olmayı daha iyi ifade ede-
bilmek...
Sanat kültüriinü oluşturabilmek...
İçin tiyatro!".
Hatay Restoran'da
imza ve resim sergisi
Kültür Servisi - Elif Sorgun (Zuhal
Tekkanat) ve İsmet Kemal Karadayı
cumartesi günü saat 15.30-19.30
arasında bostancı Hatay Restoran'da
kitaplannı imzalayacaklar \e
okurlanyla sohbet edecekler. Aynca
aynı gün Sevim Fulton"un resim sergisi
de açılacak. Fulton'un sergisi 20 eylüle
dek görülebilecek.
Tûrk filmleri
Brezilya'da
Kültür Servisi- Türsak'ın (Türkiye
sinema ve audiovısuel kültür vakfı)
Bancodo Brazil kültür merkezi'yle
işbirliği içinde Rio de Janeiro"da
düzenlediği "Türk fılmleri haftası"
büyük ilgi gördü. 12-17 temmuz tarihleri
arasında gerçekleştirilen etkınlik
süresince. Fehmi Yaşar'ın "Camdan
Kalp", Orhan Oğuz'un "Uçurtmayı
Vurmasınlar". Nesli Çölgeçen'in
"Züğürt Ağa", Ömer Kavur'un
"Anayoırt Oteli" ve "Gizli Yüz" fılmleri
"Anayurt oteli" ve "Gizli yüz" fılmleri,
Brezilyah sinemasev erlerin sey rine
sunuldu. Filmleri yurt içinde ve yurt
dışında birçok ödül kazanmış olan
Ömer Kavur. Brezilya'da ilk kez
düzenlenen Türk filmleri toplu gösterimi
süresince, sinemamızı temsil etmek
üzere davetli olarak Rio'da bulundu.
Çağdaş Tûrk dili'nden
özel sayı
ANKARA (AA) - Dıl Derneği'nin ayhk
dil ve edebiyat dergjsi Çağdaş Türk Dili,
son sayısında "Dil ve ka\ ram yazılan
özel sayısı" olarak yayınlandı. Betül
Çotuksöken'in "kavramın kavramı"
konulu yazısıyla başlayan özel sayıda,
her zamanki gibi şiirlere de yer veriliyor.
Temmuz-ağustos aylanru kapsayan
Çağdaş TürkDiIi'nin özel sayısında
yazılanna yer verilenler şöyle:" Anadili
öğretiminde bilgi v e kullanım boyutu"
Ahmet Kocaman, "Türkiye'de felsefe
dilinin gelişmesi" Macit Gökberk. "Dil"
Nurullah Ataç. "ilköğretim öğrenci
kompozisyonlanndaki bağdaşıklık
sorunlan" Şüknye Ruhi, "Anadili ve
yabancı dil öğretimi" Joshua Bear.
"öğrenci kompozısyonlannda
bağdaşıklık sorunlan veparagraf
yapısı" Hüsnü Enginarlar. "Kısa öykü
tekniği" Sevda Çahşkan. "Dilbilim. <'
dilbilgisi ve ötesi" Ahmet Kocaman.
"Bizim yörenin dili üzerine" Ali İhsan
Beyhan, "Yabancı köklü sözcüklerle
kavram karmaşası" Ömer Kuleli.
"Ütopya'mn merdivenleri" Tuncer
Uçarol ve "Takısız ad takımı olabilir
mi?" Ali Türkseven.
Tûrk Kültûrûne Hizmet
Vakfı ödûlleri
Kültür Servisi -1985'te Kültür
Bakanhğı bünyesinde kurulan Türk
Külytüriine Hizmet Vakfı, düzenlenen
atölye ve seminer çalışmalanna katıhp
başanh olanlara sertifika verecek. Ödül
töreni cuma günü saat 14.30'da Yıldız
Sarayı Arabaalar Dairesi'nde bulunan
Vakıf ta yapılacak. Aynı gün atölye ve
seminer çahşmalanrun üriinlerinden
oluşan bir de sergi açılacak. Kitap
yayını. panel, restorasyon, film, belgesel
çalışmalan. anma günleri, şiir günleri,
şiir yanşmalan gibi çahşmalar yapan
vakıf 1993 yıhnda başlaülan hah-kiüm,
porselen süsleme, kumaş boyama, hat
ve folkiorik bebek yapımı konulannda
atölye ve seminer çahşmalan düzenledi.
Ç0KKAPALI0DA
Asun Bezirci
?. Bası 40.000 (KDV içinde)
Çağdaş Yaytnlan Türkocağı Cad. 39-41
Cağaloğlu-lstanbul