25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 TEMMUZ 1994 PAZARTESİ DİZtYAZI îngiliz Lordlar Kamarası daimi üyesi Barones Barbara Castle Cumhuriyet için yazdı Işsizlik,banşıtehditediyorSoğuk savaşın sona ermesi, birçok küçük sa- vaşı başlatti. Adeta üstûn güçlerin çatışmalan- nın bulutlannın dağılması, yerel olduğu için taiç de daha az yıkıcı ve acı olmayan savaşlan kışkırncı gizli düşmanlıklann ortaya çıkması- na yol açü. Komünizm ünparatorlugunun çökmesiyle merkezi bir ideolojinin yok olması, durumu da- ha da kötûleştiriyor. Sovyetler Birliği'nin dağıl- ması, eski Sovyetler Birliği'ni ortaya çıkaran ül- keler arasında bölücü rekabete yol açü. Doğu Avrupa'daki eski uydular yeni bir ulusal kim- lik arayışındalar, birbirleriyle olan ilişkileri ise zayıf ve tehlikeli bir durum aldı. •Günümüzde dünya banşına yönelen en önemli tehdit, işsizliğin karşı konulamayan yükselişidir. Şimdiden Avrupa'da 20 milyon işsiz var. 1930'lu yıllarda Avrupa'da faşizmi işsizlik 'desteklemişti' ve faşizm yine uyanıyor... , Mareşal Tito'nun ölûmü de Yugoslavya'yı aynı biçimde etnik şiddetin futınasına savurdu. Taa 1951 yılında, komünist Yugoslavya'yı ilk ziyaret ederder arasında eşim ve ben de vardık. Yapöğımız bir mülakatta, Mareşal Tito, hükü- metinin rakip etnik gruplan bir- leştirerek bir devlet kurmasından gurur duyduğunu söyledi. Ku- surlan olsa da, rejimi etnik gnıp- lara banş getırmiştı. Bugûn ise oradaki Sırplar, Hırvatlar ve Müslümanlann arasındaki çatış- malar hepimizı dehşete düşürü- yor. Afganistan da birbaşka ömek, Sovyetler Birliği'nin 1979 yılı- nın aralık ayında bu ülkeyi işgal etmesini nefretle karşılamıştım; 1986 yılının şubat ayında Gorba- çov, iddiah "perestroyka"prog- ramının bir bÖlümü olarak, as- kerlerini Afganistan'dan çekece- ğini söylediği zaman da buna se- vinmiştim. Ne yazık ki sonuç, bu ülkedeki Müslümanlann birbir- lerini boğazlamalan oldu. Portre Reforııı kararlarmııı öncüsü Barbara Anne Castle 6 Ekiml910'dadoğdu. 1944'teEdwardCyril f. Castle ile evleadi. mezun otdu ve yerel yönetitne seçildi ""nmnandCoaırtry" adlıderginin 1936-4Û yıllan arasında Yazıişleri Müdüriüğü'nü ve Gıda Bakanlığı'nda yöneticilik yaptı. E>aily Mirror gazetesinde çş 1945'teBîackburn'de Işçi Partısi üyesi olda ve Avatn Kamarası'na seçildi. Avam Kamarası'ndaki sandalyesini 34 yıi konıdu. 1950'de partinin Ulusal J Yürütrne Kuruluna, İ957'de js&afâ yıl süreyle Parri Genel Başkan YaıdımalığVna ve-dâha sonrakı yilda da Başkasjı&a seçildi. Harold Wilson Hükûmeti'ndeHÛenizaşın Kalkınma, Ulaşürma, îstihdam ve Verimlilik olmak üzere üç kez bakatOıkve 1974-76 tarihleri arasıoda . Toplumsal Hizmetfcar Müsteşarhğı yapü. Bu görevlerde çalışırken, gelişmekte olan yoksul ülkelere faizsiz borç verilmesi, cşit ücTet sağlık ve toplumsal hizmetlerde pek çok reform karariannın abnmasmda dkisi ve katkısı olmuştur. 1979'daAvam Kamarası'nda emekliye aynlan Barbara Castie, I989'a kadar Avrupa Partamentosu'na seçildi. Son beş yıl Sosyalist grubun başkan yardımcılığını yaptı. 1980vel984'te iki aşamada yayınladı. Aynca, ıki kitap yazdı. .Çeşitii ümversitelerden onursaî doktoralar alan Barbara Castie 1990 yılında Lordlar Kamarasrna ömür boyu seçildi. Barbara Anne Castle I rekatetebraktı Bunlardan çıkan ders, tekrar komünist zulmüne dönmek ge- rektigi değildir. Gorbaçov; ayrı- calıklı bir sınıfın yönetiminde merkezden denetlenen, ekono- miyi vc insan haklannı kısıtla- yan bir yönetim kurduğu için günlerinin sayıh olduğunu kendi bile anlamıştı. Acımasız Komünist Parti'nin eli Avrupa'nın geniş topraklanndan çekilince tüm demokratlar sevinmişti. Avrupa Parlamento- su'nun bir üyesi olarak, Berlin Duvarı'nı geçe- rek herkesinhayran hayran Baü'nınparlak ışık- lannabaküğı Doğu'yu birçok kez ziyaret ettim. Duvann yıkılması, özgürlüğe mucizevi bir ka- çışı müjdeliyor gibiydi. Oysa hepimiz, iki Almanya'nın birleşmesi- nin kendi sorunlannı yarattığını biliyoruz. Bu- gün Doğu Almanlar Baü'nın zenginliğini pay- laşma hakkına sahipler; ama buna olanak bu- lamıyorlar. Sonuç, işsizlik ve suç oranında dra- matik bir arüş oldu. tşsizliğin ürmanmasıyla es- ki faşizmin bir yeni türü ortaya çıkmaya başlı- yor. Barbara Anne Castleiki Almanya'nın birleşmesi sonrası ortaya çıkan getişmekr konusundaki tedirginliğini şöyle dile getiriyor: Bugün Doğu Almanlar Baü'nın zenginliğini paylaşma haktana sahipler; ama buna olanak bulamıyorlar. Sonuç, işsizlikve suç oranında dramatik bir arüş oldu. tşsizliğin ürmanmasryla eski faşizmin bir yeni türü ortaya çıkmaya başlıyor. Bundan bazv sonuçlar çıkanyorum. Pazar ekonomisinin yüceltilmesinin en tehlikeli etki- si, onu uygulayan toplumlann savaşan taraflar halinde parçalanmaları oldu. Işbirliği, yerini re- kabete bıraktı: Herkes "kendi için tekbaşına".. Güvensizlik, başkalarının acılanna, karşı du- yarsızlık yarattı. Toplum acımasız bir duruma getirüdi. Bu yeni acımasızlık, etnik ve ulusal sorunla- n aşıyor. Toplumsal adalet, şanssızlıklara acı- ma, ırklar ve uluslar arasında yardımlaşma gi- bi savaş sonrasının ilk yıllannın kavramlan ise şimdiki katı, alta kalanın canı çıksın anlayışı- nın saldınsıyla karşı karşıya. Bu durumda Birleşmiş Milletler, daha iyi bir dünyanın simgesini oluşturuyor. Bütün kusur- lanna, ürkekliğine ve üye ülkelerin birbirleriy- le rekabetine karşın Birleşmiş Milletler; bir dev- letin diğerine saldırmasını ve ırkçıhğı yasakla- yan, azınlıklann banş içinde yaşama hakkını savunan uluslararası yasalan savunuyor. Bu ya- sayı uygulamakta çoğu zaman çekingen ve ye- tersız kalsa da, bu ilkeleri ayakta tutuyor ki bu da, üye ülkeleri zaman zaman birleşerek onla- n savunmaya yöneltebiliyor. I Avrupa Birtiği Yugcstevya'da etldl otemadı Uluslararası anarşide BM. bir kaledir ve ba- nşçıl ülkeler, anlaşmazlıklannın çözümünde arabulucu olarak ona güvenmek durumundalar. Avrupa Birliği de daha küçük çapta bir Bir- leşmiş Milletlerdir. Belirli ilkeleri kabul eden ülkelerin bir araya gelmesidir. Demokrasiye inanmayan, onu tam anlamıyla uygulamayan, kadınlara oy hakkı vermekten kaçınan, cinsler arasında ayırun yapan ve işçilere sendikalaşma hakkını güvenceye almayan hiçbir devlet, bir- liğe kaülamaz, kışilerin ve azınlıklann hakla- nnı kabul etmeyen hiçbir devlet, kaülamaz. •Pazar ekonomisini insancıllaştırma çabalan, banş için yapılan mücadelenin bir parçasıdır. Hükümetler araya girmeden milyonlarca insanın kaderini pazar ekonomisinin serbest hareketine bırakmak, umutsuzluk ve kötümserlik doğurur ki bunlar da demokrasinin düşmanlandır. O da Birleşmiş Milletler gibi, ilkelerine her zaman arzu ettiğimiz kadar sahip çıkamıyor. Ömeğin eski Yugoslavya'da uygulanan emik temizliğe karşı çıkacak birleşık bir güç oluştur- maktaki yavaşlığı hepimizi üzdü. Ama nemli olan, "güçlü, hakhdır" felsefesine karşı çıkan, uygulayan her kim olursa olsun, saldırganlığa ve ırkçılığa karşı dünya ölçeğin- de kamuoyu oluşturmasıdır. Toplumsal adalete olan inancı da aynı biçunde önemlidir. Roma Anlaşması' ın amacı, yalnızca or- tak pazar kurmak değil; aynı za- manda, her üye ülkede yaşayan işçilerinin yaşam düzenini yük- seltecek bir "halk Avrupa"sını kurmaktır. Aynca sendikalaşma hakkı ve kadınlara eşitlik tanıyor- du. Gerçekten de işçi sendikala- nna bakış açısı, Ingiltere'in sağ- cı hükümetinin tutumundan çok farklıydı. Anlaşma, işçi birliklerine "top- lumsal ortaklarunız-." diye gön- dermede bulunuyor. Bn. Thatc- her ise onlara "içimizdeki düş- man_." diyordu. Maastricht Anlaşması'mn, konrrol edilmeyen pazar ekono- misinin kötü sonuçlan ile her şe- yin mubah sayıldığı ticari rekabe- rin etkilerinden, işçileri koruma- ya çalışan toplumsallık maddesi- ne karşı çıkan, yalnızca lngütere oldu. Pazar ekonomisini insancıllaş- tırma çabalan, banş için yapılan mücadelenin bir parçasıdır. Hü- kümetler araya girmeden milyon- larca insanın kaderini pazar eko- nomisinin serbest hareketine bırakrnak, umut- suzluk ve kötümserlik doğurur ki bunlar da de- mokrasinin düşmanlandır. Günümüzde dünya banşına yönelen en önemli tehdit, işsizliğin karşı konulamayan yükselişidir; şimdiden Av- rupa'da 20 milyon işsiz var. 1930'lu yıllarda Avrupa'da faşizmi işsizlik "desteklemişti" ve faşizm yine uyanıyor... Dünya liderleri, bunu anlayıp birlikte hare- ket ederek tüm kaynak ve becerilerini herkesin yaran için kullanmaya karar verdikleri zaman, savaşı doğuran güvensizlik ve rekabet duy- gulannı aşabileceğiz. Yann: Dragan Klaic © Y A Y l N H A K K l Cumhuriyet' E A İT T İ R . İ Z İ N Sİ Z Y A Y 1 N L A N A M A Z . Kültür • Sanat BEYOGLÜ EÜR1MAGES SİNEMASI "EEunmages'tn katkılanyfa" SİNEMA YAZARLAR1N1N SEÇTİKLERİ 2 m m Bugün ^ ^ IHTIRAS BALIGI Yörr JOHN SAYLES (Tel: 251 32 40) 12.15-14.30-16.45-19.00-21.15 PERA SİNEMASt (251 32 40) TEPENİNKRAU Yön- Stevei Sode'be'g'- Oyuncular: Jesse Brad^ord Jeroen Krabbe L'sa Eıchhern •2:0 M '5 '5 30 18 45 2! 30 293 89 78 (3 hat) Kültür Sanat ılanlarınız ıçın: 293 89 78 (3 hat) BULUNMAZ TIYATRO İ S T A N B U L Yon H. Hilmi Bulunmaz ÇAĞDAŞ KARAGÖZ Oyn GürselAkyel Akın Güneş-Mele Özdemır Cuma 20.00 Istıklai Cad. No: 186 2 Bcyoğlu Tel : 513 74 31-522 65 85- 251 «0 90-638 14 84 ALKAZAR'IN SEÇTİKLERİ Tel: 245 73 83-245 75 38 Yılın "en iyi film" listelerine giren en seçkin eserleri Alkazar gösterdi I Aüazar 18 Tem. P.tesı AÖLATAN OYUN Neıl Jordan 12 00-H 15-16 30-18 45-21 00 19Tem. Sah KÖPflÜÜSTÜ AŞIKLARI Leos Carax 20 Tem. Çarş DÜNYANIN TÜM SABAMLARI Alaın Corneau 21 Tem Pprs KÖPRÜÜSTÜ AŞIKLARI Leos Carax ABauar Amıpa Eurimagts KAFKA Steven Soderberg 12 15-14 30-16 45-19 00-21 15 AYAZOA BİR YÜREK Claude Sautet SARAFİNA Darrell James-Rc»dt AYAZDA BİR YÛREK Claude Sautet Ö S S I . A Ş A M A Y I K A Z A N A N L A R MARMARA, ESKIŞEHİR ANADOLU, BILKENT GÜZEL SANATLARA HAZIRLIK İçin yaz dönemi H.içi-H.sonu ücretsiz resim çahşmaları Başladı. Zaman kaybetmeden başvurun Bu olağanüstü fırsatı kaçırmayın islasyoıı saıtat ıııorkozi KKKNKÖY: {«"> I I .! I TKSVİKİVK: 2IO .V. .'.O 1986'den beri böyle bir protest müzik dinlemediniz! ekrem ataer MARE NOSTRÜM (Bizim "Deniz") Madımakta YananBe: • HeCanım •Semah (Done Done) • Sardunyaya Ağıt • Mavıs Aylann Guludur • Benım Kabem insandır • Sol Kolum Yaralı | •Yuru Bre Hızır Paşa •SrusEilenmle Sazını Çalınır • Işo Matşı MAJÖR PLAK (O 212) 527 61 28 POUTIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Poütika Uzun YoMur„. Zafer Mutlu, hem askerlik arkadaşımız LatH Mutlu 1 - nun mahdumu, hem de Sabah gazetesinin değerli yöne- ticilerindendir. Son 2amanlarda Zafer'i görenler olağa- nüstü şişmanlandığını söylüyorlar. Bu durum, sevimli. Başbakanımız Tansu Çiller in de dikkatini çekmiş ola- cak ki, "Şişmanlamışsınız, Özer Bey'le konuşun, onun güzel bir rejimi var" diyor. Gazetecilerden biri atılıyor: "Mesut Bey'in gibi mi?" diye soruyor. "Hayır, Mesut Beyin rejimi öldürür, Özer Bey'inkini deneyin!.." Başbakanla uçaklarda bir yerden bir yere gidilirken, beklenmedik konular açmak, umulmadık demecler ver- mek rahmetli Turgut özal'ın marifetlerindendir. Olma- dık yerde Kürt sorununu açar, Barzani ve Talabani'den haberler ulaştırır, federatif devletten söz açar, şaşırtma- calar verir. Bizim yapımız federatif devlet kalıbına uy- maz. Bu kalıp açıldığında çoğunun tepesi atar. Tartsu Çiller de bunu bildığınden türlü önerilerde bulunur. Son Paris gezisinde Tansu Çiller'le gazeteciler arasında şa- şırtıcı konuşmalar geçer. Bunlardan birkaçı şöyle sırala- nabilir. Devlet, Kürtçe eğitim ve TV-radyo yayını yapamaz. Ancak özel TV'ler Kürtçe eğitim, yayın yapabilir. Ekono- mik teşvik sistemi bir yıl sonra tamamen kaldırılabilir. öteki tabuları bilmeyiz ama, teşvik sistemi bundan önceki serbest ekonomi yanlısı hükümetlerin baştacıy- dı. Ne getirdi, ne götürdü.. kaldırılması düşünüldüğüne göre pek gözde bir rejim olarak görünmüyor. Bütün bu gürültü ve patırdı içinde Bayan Çiller, önce malvarlığının vergi ve hesabını verecektir. Medya Çil- ler'i tuttuğuna göre bu da zor olmayacaktır. Formül belli- dir: Bütün parti liderleri malvarltğını versin, "Oldu da bitti maşallah!.." desin... Tanton'ıtanıdığımız zaman BeyoğluEkiplerAmiri'ydi. Bir batakhaneye dönmüş olan Beyoğlu'nu her türlü ser- seriden ve serkeşten temizlemişti. O yıllarda Cihangir 1 - de oturuyorduk. Bir Cihangir efsanesi almış başını gidi- yordu. Beyoğlu Emniyet Amiri demek, her tarafın pislik- ten arınması demekti. Tantan dendi mi, akan sular duruyordu. Görünmeyen güçler Tantan'ı Beyoğlu'nda barındır- mak istemediler, çok sürmedi, mali polis müdürlüğüne verdiler. Sıkıyönetim geldi, yetişti. Mali poliste de barın- dırmadılar, turizm polisi yaptılar. Mali polis ne ki? Epey bir süre Tantan adı unutulmayayüztuttu... Son belediye seçimleriyle ANAP'tan Tantan'ın sesi yükseldi. Tantan adaylığını koyuyordu. Ama karşısında dinsel partiler vardı. Başta Refah, Tantan'a çengel at- mak istediyse de dikiş tutturamadı. Erbakan, "Seçildik- ten sonra bize transfer olur" diyordu, boş çıktı. Güreş Federasyonu Başkanlığı'ndan ayrıldıktan son- ra boş durmadı. Sporta ilgilenmeye başladı, gördük ki siyasete atılıyordu. Çoğu partiler üstüne çullandılarsa da Mesut Yılmaz'ın çengeli güçlü çıktı. Pehlivanlıktan, Fatih Belediyesi'nedoğru yükseldi. Bizim pehlivan, baş- pehlivan oluyordu. Bir yandan da arkadaşlarıyla kurduğu bir onbirdefut- bol oynuyordu. "Pehlivanlığın yanında futbol ne oluyor?" "Spor oluyor, antrenman oluyor." Tantan kazandı. Ne yapacaksın?" diye sorulduğunda, şöyle yanıtlı- yordu: "Vatandaşların gaspedilen haklannı arayacağız." Tantan için siyaset; dürüstlük, erdemlilik, doğruları konuşmak ve vatandaşın "gaspedilen haklannt" geri al- mak... Siyaset sahnesinde şimdilik iki kişi var: Biri malvarlı- ğının hesabını vermemek için çırpman Tansu Çiller, öte- ki bütün partilerin üşüştüğü, polislikten gelme siyasetçi Tantan. Politika uzun bir yoldur. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Zeytine benzer meyve- si şarap, reçel ve pasta yapımında kullanılan bir ağâççık... Sese. 2/ Bir €l- kinlığin geçici olarak dur- durulduğu süre... Bir geminin alabildiği yük miktan. 3/ Arkadaş, ya- kın dost... Küçük ağıl. 4/ Kalıba dökme, kalıpla biçim verme. 5/ Sadra- zamlann ya da çeşitli dev- let adamlannın padişaha verdikleri armağan. 6/ Üstü kapah olarak belirtme... Gü- zel sanat... Bir nota. 7/ Lantan ele- mentinin simgesi... "Ben gidersem sazım sen kal dünvada / Gizli sırla- nmı — etme" (Aşık Veysel). 8/ Kimyada kullanılan temel birim- lerden biri... Çok tuylü ve küçük bir köpek cinsi. 9/ Ödenmiş ya da ödenecek olan hesaplann dökü- mü... Duman lekesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Afrika'da yaşayan bir maymun. 2/ Memelilerde protein metabolizmasının son ürünü olan ve id- rarla dışarı atılan madde... 3/ Hindibanın sebze olarak yenen yapraklan... Yön göstermek için belli yerlere konulan işaret. 4/ Bir peygamber... Telefon sözü. 5/ Kamışlar arasında yuva ya- pan bir ördek cinsi. 6/ Eski Mısır'da güneş tannsı... Türk müzi- ğinde kullanılmış neye benzer bir çalgı. 7/ Maroken eşya yap- mında, modacılıkia ve dekorasyonda kullanılan deri taklide sentetik malzeme... Bir bağlaç. 8/ Bir el aracı... Aşağılık kimse- ler, bayağı insanlar. 9/ Mektup... Bir tuzla ürününün saüldığı bölgeler. ÎLAN T.C. AFYON 2. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞİ'NDEN 1994(75 Duruşma Günü: 20.9.1994 Saaf. 10.10 Davacı Cihat Meto vekili tarafından davalı Habibe Barbaros (Me- to) aleyhine açmış olduğu velayetin nez'ı davasının yapıbnakta olan açık duruşmasında; Afyon Kurtuluş Caddesi Dörtyol Numune Apt. No: 28 Daire: 6'- da mukım davalı Habibe Barbaros'a çıkanlan daveüye tebhğ edile- memiş, zabıtaca yapılan araşürmadaıv da adresi tespit edılemedığin- den dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup davaa vekili taraflann evli ıken Afyon 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1988 '509 esas 1989ı 50 karar sayılı ilamı ile boşandıklannı, müşterek çocuklanndan 1981 doğum tarihli Ayten'in velayetinin anneye veril- dığinı, ancak küçük Ayten'in fııli olarak üç yıldan beri müvekkilın yanında bulunduğunu, davalının bulunduğu ortam ve yaşam tara nedeniyle Aytenın davalıda olan velayetinin alınarak müvekkiline verilmesıne karar venlmesini ısıemiş olup davalıya tebligat yapılama- dığından davalının duruşma günü bizzat haar bulunması veya bir vekille temsıl ettırmesi. gelmedığı tafcdırde davanın gıyabında yürü- tüleceğı dBva dılekçesı yerine kaim olmak üzcre HUMKTnın 509 ve 510 maddesı uyanoca ilanen teblığ olunur. Basın- 49599
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle