25 Nisan 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyeİ İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ın Koordınatörü: Hikmet Çetinka>a # Geneî Yayın Dunışmunı Orhan Erinç • Yazıişlen Müdürlen: İbrahiın \ ıldız, (Sorümiu)Dinç layanç •Haber Merkczı Mü- dürü: Hakan Kara Dış Hdberler Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent Kı/anlık • İstıhbarai: \ alçın Çakır • Yurt Habcrleri Mehmet Saraç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman • Düzehme Abdullah Yazıcı Ankara Temsılcısı- Mustafa Balbav • Haber Muduru Doğan Akın AtalurkBul- \anNo:125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tcl 4195020(7 Hai). Tclex 42344, Fax: (4)4195027 •İzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zışa BK 1352 S 2 3 Tel 4411220 Telex 52359, Fax: 4419117 «Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu İnonu Cd. 119 S No. 1 Kaf 1. Tel-3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fax. 3522570 Muessese Muduru Erol Erkut •Koordma- lor. Ahmet Konisaa •Muhasebe. Büknt Ye- ner •ldare Hüseyin Gürer •Jşletme önder Çelik • Bılgı-İşlem Nail tnal • Bılgısayar Sıs- tem: Mürüvet Çiler •Reklam Reha Işıtmuı Yt>ımla*«meB»s»n:\en]Gun Ha ber Aıansı. BdMn veVduncılık. A Ş TıAoiü'g Cad .-« 4i Çajaloglu34334)>l PK 24b Isunbul Tcl (0 :i:><l2(X0j(JI)hjMTclı:x ::M F.ı< ((>::i:>5 18TEMMUZ1994 İmsak. 3.47 Güneş: 5.39 Öğle: 13.15 İkindı: 17.13 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.24 Ayılara hayat şansı •ANKARA (AA) - Merkez Av Komisyonu. bilinçsizce avlanma nedeniyle sayılan giderek azalan ayılann, yeni av sezonunda vurulmasını yasakladı. Av mevsiminin de 13 ağustosta başlaması kararlaşunldı. Orman Bakanı Hasan Ekinci başkanhğmda toplanan Merkez Av Komisyonu. 1994-1995 yıh için avlanma kurallannı belirledi. Komisyon kararlanna göre avJanma, geçen sezon oldugu gibi bu yıl da çarşamba, cumartesi ve pazar gûnleriyle resmi tatil günlerinde yapılabilecek. Komisyonda, turizm ve seyahat acentelerinin karşı çıkmasına rağmen, yeni sezonda ve tüm yıl boyunca ayı avi tamamen yasaklandı. Özellikle Doğu Karadeniz'de yaşayan, ancak son yıllarda sayılan giderek azalan atmacalar için de önlem ahndı ve atmacalann kullanılarak başka hayvanlann avlanması da belli esaslarabağlandı. Çevre Bakanı Köppûlü Kanyon'da • ANKARA (UBA) - Çevre Bakanı Rıza Akçalı, Antalya Köprülü Kanyon'da incelemelerdebulunacak. Bir özel fırma tarafından hidroelektrik santrallan kuruiması planlanan Köprülü Kanyon Milli Parkı ve çevresinde incelemelerde bulunacak Çevre Bakanı Rıza Akçalı, yine Antalya DYP II BaşkanhğYnca düzenlenen, "Doğal varlıklann korunması, ÇED ve Antalya" konulu panele konuşmacı olarak katılacak. Ediniİen bilgiyegöre Çevre Bakanı Akçalı, yann Antalya havaalanından basın mensuplan ve gönüllü kuruluş temsilcileri ile birlikte Köprülü Kanyon'a hareketedecek. Kanyon'daki incelemelerini tamamladıktan sonra,Antalya ya dönecek ve DYP İl Başk'anlığı'nı ziyaret edecek. Katilininplakasım koluna yazdı • NEW YORK (AA) - Kendisini vuran kişilerin kullandığı araan plaka numarasını koluna yazan Kızılderili, öldükten sonra katillerin yakalanmasını sağladı. ABD'nin Okiahoma eyaletinde gerçeklesen olayda. Donald Beartrack Jr. adlı Kızılderili bir genç, başından iki kurşunla vurulmuş olarak dere yatağında bulundu. Ceset üzerinde inceleme yapan polis yetkilileri, lise basketbol takımında oynadığı belirlenen gencin sol kolunda, "der-352" yazısıru fark ettiler. Bunun bir plaka numarası olduğunu tahmin eden ve plakanın 1993 model bir Ford Mustang arabaya ait olduğunu belirleyen polisler, arabanın sahibi 23 yaşındaki Bret Lee Adams'ı kısa sürede yakaladılar. Adams'ın verdiği ifade sonucunda, 25 yaşındaki Joe Dale Cox ve 21 yaşındaki Hovvard Russell Murray'ı da elegeçiren dedeküfler, bu kişileri cinayet suçlamasıyla adalete teslim ettiler. Dutağaasubuluyor • D ARENDE (AA) - Malatya'nın Darende ilçesi Balaban kasabasında, dut ağacı ve bakır telle yeralündaki sulann yerlerini belirlediğini ileri süren Ali Köse, "Gösterdiğim yerde su bulunmazsa tüm masraflan karşılanm" diyor. Yaş dut ağacına bakır tel bağlayarak yeraltı sulannı bulduğunu söyleyen 40 yaşındaki 5 çocuk babası Ali Köse, yeraltındakj sulann çıkanlması konusunda yetkililere yardımcı olmak ıstediğini söyledi. Aü Köse, sulan nasıl bulduğunu şöyleanlattı: "Çatal şeklindeki yaş dut ağacına bakır tel bağlıyorum ve bakır teli boynuma doluyorum. Bu şekilde arazide gezdiğim sırada yeraltında su varsa bende bir titreşim oluyor ve elimdekı dut ağaa kınlıyor. Ben. yeraltındaki sulan bulduğumu iddia ediyorum. Belirlediğim yerde su bulunmadığı takdirde yapılacak tüm masraflan karşılamaya hazınm. Kasabadaki birçok köylüye bu yöntemle su buldum." Kıyılara sıkı koruma • TRABZON (AA) - Trabzon sınırlan içindeki kıyılarda kaçak yapılaşmayı önlemek amaayla geniş kapsamlı tedbirler alınarak beiediyeler ve kaymakamlıklar uyanldı. Trabzon Valiliği tarafından belediye ve kaymakamlıklara gönderilen yazıda, Karadeniz kıyılannda yoğun bir şekilde, estetik olmayan ruhsatsız yapılaşmalar görüldüğü belirtilerek bu durumun, kıyılann ekolojik yapısında bozulmalara neden olduğu, deniz ile yerleşim yerleri arasındaki hava sirkülasyonunu engellediği, hava ve çevre kirliliğinin artmasma neden olduğu kaydedildi. Valilik tarafından gönderilen yazıda aynca, gerek kentleşme olgusu gerekse Trabzon'un turizm açısından taşıdığı önem göz önüne alınarak kıyılara mücavir belediyelerin, konuya gereken hassasiyeti göstermeleri istendi. NükleeremeydanokumagünüÜMİTOTAN İZMtR - Yeşiller, neredeyse 30 yıllık bir "masab" yaşama geçırtme- mek için bugün Akkuyu'da toplanı- yor. Dünya Dostlan öncülüğünde ger- çekleştirilen çadırh eyleme Avrupa'- daki yeşiller de destek veriyor. Ak- kuyu'da toplanan yeşiller, tüm mil- letvekillerinekartlargöndererek"Si- zin çocuklannız da mı başka ülke- lerde yaşıyor" diye soracak ve olaya el konulması istenecek. Yeşiller, Akkuyu'da çadırh eyle- mi başlatırken Green Screen (Yeşıl Ekran) aracılığıyla tüm Avrupa ey- lemden haberdar edildi. Çadırh kampa ev sahipliği yapan Silifke Ar- kadaş Çevre Grubu Sözcüsü Yaşar öztiirk, nükleer santral konusunda yetkili ve uzmanlan halkın önünde açık tartışmaya çağırarak "Buyur- sunlar, istedikleri yerde ve koşullarda tartısalını. Gerçi Cumhurivet gazete- si dışında, Çiller'in malvarlığında ol- duğu gibi künse gönüllü değil. Olaya duyarsız kalan basın ve televizyonu tavır almaya, görüşJeri yansıtmava cağınyorum" dedi. Konunun uzmanı elektrik mü- hendisi Arif Künar da antinükleer kampanyanın gıderek genışlediğini, 100'den fazla gönüllü kuruluş. çevre örgütü, sendika. meslek kuruluşuy- la birlikte 17.0 binden fazla insanın imzalanyla kampanyaya destek ver- diğini söyledi. Türkiye"nin çeşitli yerlerinden ye- şiller ve gönüllü kuruluşlar. çadırh kampa destek verirken yedi gün bo- yunca sürdürülecek etkinliklere ye- nilerinin eklendiğini belirten S.O.S Akdeniz Bürosu Ankara Sözcüsü Nesrin Timur şunlan söyledi: "Kamp süresince daha önce be- lirttiğimiz yöre halkıvla yakın temas, nükleer santral konusunda bilgi akışı konularının dışında tüm miUervekille- rine, etkililere \e yetkililere gönderil- mek üzere kartİar hazırladık. Bu kartlann ön kapağında nükleer sant- ral kazasmdan bir fotoğraf ve °Siz hiç nükleer santral gördünüz mü' soru- su yer aiıyor. Diğer sayfasında dün- yad'aki nükleer kazalarm çoğunun listesi yer aiıyor. Sonra yetkililere, 'Sizin çocuklannız da mı başka ül- kelerde yaşıyor' diye soran bir tümce yer aiıyor; son sayfada da milletin ve- kiUerinden olaya el koyması ve hesap 7eetkilileri 30 yıllık nükleer santral sevdasından bir daha geri dönülmez şekilde vazgecirebilmek için yeşiller, çadırh eylemi başlatıyor. Avrupa'dan da destek sağlanan eylem kapsamında, tüm milletvekillerine kartlar gönderilerek "Sizin çocuklannızda mı başka ülkelerde yaşıyor" diye sorulacak ve olaya el konulması istenecek. sorulması isteniyor. Başbakan Tansu Çiller, santralla ilgili çalışmaların hı- zlandırümasını istemiş. Çiller'in ken- dine ait maharlığının hesabını vere- mediğini okuduk >e izledik. Nükleer santralla ilgili hesabı nasıl verebilece- ğini merak ediyoruz." Evet, neredeyse 30 yıl oluyor bu "masal" başlayalı. Unutulmuş. tek- rar hatırlanmış. Vazgeçilir gibi ol- muş, tekrar gündeme getirihTu'ş. Bu günlerie yetkihler diretiyor da dire- tiyor. Uzman görüşleri, ülkelerinde nükleer santral bulunan bilim adamlannın yaklaşımlan. kazalar. ölümler ve korkular yetkilileri hiç mi hiç etkilememış. Eskı cumhur- başkanlanndan Turgut Özal, Gö- kova'daki Kemerköy Termik Sant- ralı'nı yaptırmak için "Ben bu sant- rala kefilim" diy ord u. Oysa şimdi Ozal yok, ancak sant- ralın bacası Gökova'da hançer gibi... Clkemizde nükleer santralla ilgili gelişmelerin 30 yıh bulan serüveni ise satırbaşlanyla şöyle: • Nükleer santralla ilgili fizibilite etütleri 1967-70 yıllar arasında yapıldı. 300 MW gücünde olan ve 1977 yılında işletilmesi planlanan ağır su tipindeki nükleer santralla il- gili çahşmalar ekonomik ve politik nedenlerle sonuçsuz kaldı. • 1971 yılında TEK bünyesinde Nükleer Santrallar Dairesi kuruldu. • 1974 yılında Akkuyu'da 600 MW'hk bir nükleer santrahn 1983*- te hızmete girecek şekilde inşasına karar verildi ve TEK'in programına ahndı. İhale sonucu Aseo Atom fır- ması seçildi, ancak görüşmeler kesil- di. • 198^ yıhnda firmalara yeniden 'yap- işlet- devret' modeline göre çağn yapıldı. Kanadah AECL fır- masının Akkuyu'da, ABD'h Gene- ral Elektnk fırmasının Sınop'ta santral kurması istendi. 1990 yılında da Arjantın'le kısa süreli görüşmeler yapıldı, bunlar da sonuçsuz kaldı. • 1987 yıhnda TEK Nükleer Enerji Dairesi kapatıldı ve Çernobil faciasından itibaren 1992 yılına ka- dar bekleme dönemine girildi. • 1992 yıh aralıkayında 7 nükleer santral firmasından teklif istendi. Ancak bundan da vazgeçilerek 134 Ocak 1994'te müşavirlik hizmetleri için ihale açıldı. Daha sonra ihale ta- rihi ertelenerek Çernobil'in yıldönü- mü olan 26 nisanda 18 konsorsi- yumdan teklifler toplandı. • Nükleer santrallanyla başa çıkamayan ve bu durum kendi bihm adamlanyla da doğrulanan Hindis- tan, nükleer santrallar konusunda danışman olarak seçildi. • İhale sonuçlannın temmuzayı içinde açıklanması. 1995 yılında da yapımcı firmalar için yeniden ihale- ye çıkılması bekleniyor. • 7. Beş Yılhk Kalkınma Planı'- nda 2010 yıhna kadar iki nükleer santrahn kuruiması yer aiıyor. • Bugünlerde bir grup TEK ve Enerji Bakanlığı teknokratı. ABD'- de nükleer santrallan geziyor. Tam bu sırada da ABD'h' bir firmanın ihaleyi kazanması durumunda Dünya Bankası \e ABD hükümeü- nin kesenın ağzını açacağı ve kredi sağlayacağı duyumlan ortahğı san- yor. Yeşiller Akkuyu'da, yetkihler pazarhkta. Bu masal, daha yüzlerce yıl süreceğebenzer... "ESKİ" TÂRtHLE "YENÎDEN" GÖZGÖZE- Siz hiç, dünyanın en paha biçilmez "açık- hava müzesi"nde, tarihle "gözgöze" geldiniz mi? Yanıtınız 'hayır' olamaz! Çünkü, siz onlara bakmasamz bile, onlar sizi her an gözlüyor...Yüzyülar boyunca, sayısız medeniyete cvsahipli- ği yapan, Anadolu'nun bereketli toprakları Ue Ege ve Akdeniz gibi tarihi eser açısından ol- dukça zengin sayılan bölgeler, dünyanın hemen her ülkesinden ziyaretçi akınına uğruyor. fstanbul ise gerek tarihi, gerekse doğal güzellikleriyle yabancı turistlerin "gözdesi" niteliğin- de. L lkeraizdeki tarihi eser kalıntıların en önemlilerinden biri ise. Jzmir'deki Efes Harabele- ri. Antik kütüphanesi ve sayısız sütunlanyla görkemi hiç kavbolnıayacak antik şehir olan Efes Harabeleri her gün yüzlerce turist tarafından gezilivor. Yerli turistl^r kendi ülkelerinin sahip olduğu tarihsel değerleri daha yakından tanuna imkanına kavuşurken; yabancı rurist- ler de, bol miktarda döviz bırakıp. ülkelerine tarihle "gözgöze" gelmenin mutluluğuyla dönü- yor. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) 2600 yıl önce pis su kanalı kullanılan bölgede bugün, atıklar Manyas Gölü'ne boşaltıhyor Lidyahlavbizdendahaçevredynnş ASUMAN ABAOOĞLU İZMİR - Lidya devletinin başkenti Sardis'ten 10 7. yüzyıl başlannda Hel- lespontos Frigyası'na (güney Marma- ra) sürgün edilen efsanevi Lidya Kralı Daskylos bu yöreyi öylesine sevdi ki, sonradan Lidya Kraü olan Ardys'ın 'geri dön' çağnsma uymadı ve yerine oğlu Gyges'i Sardis'e gönderdi. Sürgün krahn aynhnamak için di- rendiği bu efsanevi kentin bulunduğu alan. günümüzde Manyas Kuş Cenne- ti'nden başka bir yer değil. Kuş cenne- tinin yanıbaşmda bulunan Daskyleion antik kentinde kazı yapan bilim adam- lan, antik yazarlann sözünü ettiği öy- küleri ortaya çıkardıklan buluntularla gerçeğe dönüştürdüler. Ege Ürtıversi- tesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tomris Bakır'm başkanlığmı yaptığı kazı ekibi. 1992 yıhndaki çah- şmalar sırasınd^. antik kentin en derin tabakalannda Kral Daskylos'un ya- şadığı sarayın temellerinı ortaya çıkardı. Bu sara). tıpkı antik metınle% de söz edildiği gibi ûç kez yangjn geçir- mişti. Bugüne kadar efsane diye nite- lendirilen bilgilerin gerçeğe dönüştû- rülmesinin yanı sıra. 10 7. yüzyıhn ılk yansına ait seramikler ve mimansı ile elde edilen buluntular, Anadolu'nun karankk bir dönemine ışık tutacak ni- telikteydi. Lidyalüarın çevre bilinci Prof. Dr. Bakır, günümüzden 2600 yıl önce inşa edilmiş olan Dasky los Sa- rayı'nın temelıne ait ele geçen duvarın, işcih'ği ve tekniği yönünden. 200 \ıl sonra yapılmış olan Satrap Saravı'- ndan daha kalitelı olduğunu söyledi. Yine ayrıı döneme tarihlenen Dasky- los Saravı'nın "atık su kanalı" ise. yapım tekniği. üstünün düzgün plaka taşlarla kapatılması gibi özelhkleriyle 2600 yıl önce Lıdyalılann "çevreyi ko- ruma kaygüarını" gösterivordu. Prof. Dr. Bakır. "Batı Anadolu'nun arkaik çağının bu en eski atık su kanal sistemi- ni Daskyleion'da uygulayan Lidyalı- ların. toplum sağlığı ve çevTe koru- macılığı açtsından bizlerden çok daha duyarlı davranmış olduklannı görii- yoruz" sözlenyle hayranlığım dile ge- tırdi. Lıdyalılann bu çevre kajgısı, gü- nümüzde Manvas Kuş Cennetinin bulunduğu bölgeve \e Manyas Gölü- ne. çevredekı bütün fabrikalann \e konutlann aüklannı boşaltüklan ger- çeğıyle karşılaştınldığında çok daha çarpıcı \e anlamlıydı. Daskyleion kenıi. Kral Daskylos gittikten sonra da "Satrap'* adı \erilen Persli sovlulann yaşam alanı oldu. Lüks bir >aşam süren Satraplar. sa- raylan ve zenginlıkleriyle Daskyleion kentinin ününü sürdürürken. çevrele- rindekı doğal güzellikleri de korumak için çaba gösterdiler. Manyas Kuş Cennetinin o dönem- de de bu özelliğe sahıp olduğunu belir- ten Prof. Dr. Bakır. Persli Satraplann. v öreyi doğal bir park haline getırdikle- rinı söyledi. 2600 yıl önce de resmi bir parkın içinde bulunan Daskyleion an- tik kentinin korunmasına yönelik Bursa Koruma Kurulu'nun 1993 yılı sonunda Manvas Gölü çevresıni arke- olojık ve doğal sit ılan etme karannın "çok olumlu ve güzel bir karar" olması- na karşın. kırlenmenm sürdüğüne dik- kat çeken Prof. Dr. Bakır, sözlerinı şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden tek A sınıfı diplomalı kıç cenneti. Man- yas Kuş Cenneti'dir. Önümüzdeki yıl yeniden uzatılması söz konusu. Eğer bir yıl içinde gölü temizlevemezsek onu da kaybedeceğiz. Yine. Anadolu'da kazısı yapılan bu Satraplık merkezi. uluslara- rası bir ilgi odağı. Fransa ve İtaJva'da Daskyleion ile ilgili sempozyum ve top- lantılar vapılacak. Bu bolgenin korun- ması için daha titi/ çauşmalar yapı- unası gerekiyor, hem de acil olarak." Çevre Bakanhğı'nın kurduğu mer- kezi antma tesisı, çevredekı fabrika- lann bağlantılan henüz sağlanamadığı için işlev görmüyor. Manyas Gölü'nü çevreleyen köyler de, önceki yıllarda foseptıklerde bınktırdikleri ve yalnı- zca yerel etki yaratan aüklannı bir ka- nalızasyon sıstemiyle göle vererek. kir- lenmeyi arttınyorlar. Bandırma Bele- dıve Başkanı f urgut Ergin'in. "göster- melik ve jetersiz" dıye nitelendirdiğı antma tesısine işlev kazandınlması için en az iki vıl geçmesı gerekiyor. Bu kadar uzun süre daha kırlenmenin sürmesi ise. en az 2500 yıldır var oldu- ğu bilinen Manyas Kuş Cenneti'nin sonu demek oluvor. Kullanılmış oto alacaklar dikkat! Çeviri Servisi - İngjltere'de kullanılmış araba satıcılannın, ülkenın içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan etkilenmemek için hileli yollara başvurduklan belirleniyor. Kullarulmışarabalann kilometre saatini geriye çevirmek, satılan arabalan özel malı gibi göstermek, trafığeçıkması yasaklanan arabalan gizlıceonararak yeniden trafiğe sokmak gibi yöntemlerle yasadışı gelirsağlayan satıcılar, Ötomotiv Sanayicileri DemeğTnin sıkı takibi sonucu teker teker ortaya çıkartıhyor. Tüketiciler bu tür uygulamalara karşı hükümetin yasalarkanalıyla kendılerini korumasını istiyorlar. 48 ülkeden uzman eğitimci katılacak Eğitim konferansına büyük ilgi tstanbul Haber Servisi- Dünyanın önde gelen yükseköğrenim kuruluşlanndan olan Uluslararası Öğretmen Eğitimi Konseyi'nin (ICET) 41. Dünya Konferansı, bugün İstanbul'da başhyor. Bu yılki ana teması "Öğretmen eğitimi: Liusal kalkınına için bir zorunluluk" olan konferansta, "öğretmen yetiştirme ve yeni kunımlar açdmasını güclendirmek". "Eğitimi geliştirmek içinözel ve kamu sektörleri ortaklığı". "Eğitimde liderlik ve eğitimde mükemmelliği ve eşitliği sağtayacak politikalann geliştirilmesi", "Fırsadan ve uzmanlıklan paylaşmada işbirliği" konulan ele ahnacak. Svvıssotel'de dört gün sürecek konferans sırasında. BM Kalkınma Programı'nın özel Danışmanı Mahbub ul Haq da kalkınnıada eğitimin önemine ilişkin bir konuşma yapacak. Konferansa. 48 ülkeden uzman. öğretim üyesi ve eğitimci katılacak. Merkezi ABD'nin Arlingen Virginai kentinde bulunan ICET, özellikle kalkınmakta olan ülkelerde yükseköğrenim düzeyinde öğretim kalitesini artırmak amaayla çahşmalar düzenliyor. Hik'init,Ek<nıo*ik.Yr'iz . Kvdni Atn, IAJ^ •a. Yeni bir nükleercasusluk savıÇeviri Servisi - Casuslarla bilim adamlan arasındaki çatışma kızıştıkça Sovyet atom bombası ile ilgili görüşler de giderek pekişiyor. Stalinın casus avcısı. gızli polıs teşkılatı şefı LavTenti Beria'nın oğlu *soğuk savaş'ın ardında- kı nükleer entrikalara yeni bir boyut kattı. Stalin'in adı rezaletlere kanşmış hiz- metkannın 69 yaşındaki oğlu, kendi- siyle yapılan bir söyleşide, ABD Man- hattan Projesı Bilimsel Şefi Robert Op- penheimerın 1939 yılında Moskova'ya gizli bir ziyaret yaptığını ileri sürdü. Bu tarihten tam altı yıl sonra Amerika ilk atom bombasını patlattı. Kendisi de babası gibi bir bilim adamı olan ve 1953'te babasının çökü- şü üzerine tutuklanarak sürgüne gön- derilen Sergo Beria, o dönemde evinde kalan ve odasını paylaştığı kişinin Amerikah fızikçi Oppenheimer ol- duğundan habersiz olduğunu sözlerine ekliyor. "Başka bir adı vardı. Fransa'dan gel- mişri ve Fransız yoldaşları tarafından destek görüyordu. Ancak bir sonuç aJa- madan geri dönmek zonında kalışı onu çok üzmüştü. Zira Rusya'da bu proje üzerinde çalışmak istiyordu." • Stalin'in gizli polis teşkilatı şefi Lavrenti Beria'nın oğlu Sergo Beria, ABD Manhattan Projesi Bilimsel Şefi Robert Oppenheimer'ın 1939 yılında Moskova'ya gizli bir ziyaret yaptığını ve atom bombası çalışmalanyla ile ilgili bilgi verdiğini ileri sürdü. Lavrenti Beria Oppenheımar'ın Bena'nın evinde kaldığı iddialan, 1949'da Kazakistan çöllerinde patlayan Sovyetler'in ilk atom bombası konusunda iki ülke arasındaki tartışmalan kızıştırdı. Sergo Beria'ya göre Oppenheimer asla bir ca- sus olarak tutulmadı. Ancak ne İngilte- re ne de ABD'nin henüz nükleer silah- lanmayla ilgjh bir projesi olmadığı bir dönemde Moskova'ya gelmişti: nükle- er fıziğin askeri amaçlar için kullanı- hnası düşüncesinin ilk kez Hitler'den gelip gelmeyeceği konusuyla yakından ilgileniyordu. Öte yandan. Sovyet nükleer programı ile ilgili Amerikah bilim adamı David Hollovvay ise Oppenheimer'in Beria'nın evinde kaldığı görüşüne hiç katılmıyor. "Garip şeyler gerçek olabilir ama bu hiç de olası göriinmüyor. Bu bence KGB ile bilim adamlan arasındaki eski bir çatışmanın uzantısı... KGB içinde bi- lim adamlannı çekememe süreidi söz konusu olmuştur." 1938 yılından 1953'e dek Lavrenti Beria. Stalin'in sağ kolu olarak görevi- ni sürdürdü. Amerika'nın Hiroşima'yı yerle bir etmesinin ardından Sovyet nükleer projesinin başına getirildi. Bu- nun hemen ardından da bihm adamlan ile casuslar arasındaki savaş başlamış oldu. Ünlü Sovyet fizikçisi Pytor Kapit- sa, Stalin'e bir mektup yazarak Beria'- nın kaba ve zorba bilgisizüğinden yakındı. Beria, Kapitsa'yı işten atürarak inti- kamını aldı. O sıralar Beria'nın oğlu genç birdelikanlı olmasına karşın Mos- kova'daki 1. nolu yapım bürosunda ro- ket tasanm mühendisi olarak görev aldı ve böylece Sovyet nükleer prog- ramına kanşmış oldu. Bilim adamlanndan tepki Sergo Beria babası ile ilgili olumsuz söylentilerin yayılması üzerine konuş- maya karar v^erdi. Sergo, Oppenheimer ve üç ünlü fızikçinin daha Sovyet haber alma örgütüne destek olup Amerikan bomba yapım gizlerini çalarak Sovyet- ler'e verdiğini belirten bir açıklamada bulundu. Bunun üzerine Rus bihm adamlan ortak bir bildiri yayımJayarak Rusya'- daki demokrasi, reform ve bilim karşıü güçlerin kendilerini takh'tçihkle suçla- masını kınadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle