Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyeİ
İmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Ya\ın Koordınatörü: Hikmet Çetinka>a
# Geneî Yayın Dunışmunı Orhan Erinç
• Yazıişlen Müdürlen: İbrahiın \ ıldız,
(Sorümiu)Dinç layanç •Haber Merkczı Mü-
dürü: Hakan Kara
Dış Hdberler Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent
Kı/anlık • İstıhbarai: \ alçın Çakır • Yurt
Habcrleri Mehmet Saraç • Makaleler: Sami
Karaören • Spor: Abdülkadir Yücelman
• Düzehme Abdullah Yazıcı
Ankara Temsılcısı- Mustafa Balbav • Haber Muduru Doğan Akın AtalurkBul-
\anNo:125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tcl 4195020(7 Hai). Tclex 42344, Fax:
(4)4195027 •İzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zışa BK 1352 S 2 3 Tel 4411220
Telex 52359, Fax: 4419117 «Adana Temsılcısı Çetin Viğenoğlu İnonu Cd. 119
S No. 1 Kaf 1. Tel-3522550-3522601-3522492. Telex: 62155. Fax. 3522570
Muessese Muduru Erol Erkut •Koordma-
lor. Ahmet Konisaa •Muhasebe. Büknt Ye-
ner •ldare Hüseyin Gürer •Jşletme önder
Çelik • Bılgı-İşlem Nail tnal • Bılgısayar Sıs-
tem: Mürüvet Çiler •Reklam Reha Işıtmuı
Yt>ımla*«meB»s»n:\en]Gun Ha ber Aıansı. BdMn veVduncılık. A Ş
TıAoiü'g Cad .-« 4i Çajaloglu34334)>l PK 24b Isunbul Tcl (0 :i:><l2(X0j(JI)hjMTclı:x ::M F.ı< ((>::i:>5 18TEMMUZ1994 İmsak. 3.47 Güneş: 5.39 Öğle: 13.15 İkindı: 17.13 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.24
Ayılara hayat şansı
•ANKARA (AA) - Merkez Av
Komisyonu. bilinçsizce avlanma
nedeniyle sayılan giderek azalan
ayılann, yeni av sezonunda
vurulmasını yasakladı. Av
mevsiminin de 13 ağustosta
başlaması kararlaşunldı. Orman
Bakanı Hasan Ekinci
başkanhğmda toplanan Merkez
Av Komisyonu. 1994-1995 yıh için
avlanma kurallannı belirledi.
Komisyon kararlanna göre
avJanma, geçen sezon oldugu gibi
bu yıl da çarşamba, cumartesi ve
pazar gûnleriyle resmi tatil
günlerinde yapılabilecek.
Komisyonda, turizm ve seyahat
acentelerinin karşı çıkmasına
rağmen, yeni sezonda ve tüm yıl
boyunca ayı avi tamamen
yasaklandı. Özellikle Doğu
Karadeniz'de yaşayan, ancak son
yıllarda sayılan giderek azalan
atmacalar için de önlem ahndı ve
atmacalann kullanılarak başka
hayvanlann avlanması da belli
esaslarabağlandı.
Çevre Bakanı
Köppûlü Kanyon'da
• ANKARA (UBA) - Çevre
Bakanı Rıza Akçalı, Antalya
Köprülü Kanyon'da
incelemelerdebulunacak. Bir özel
fırma tarafından hidroelektrik
santrallan kuruiması planlanan
Köprülü Kanyon Milli Parkı ve
çevresinde incelemelerde
bulunacak Çevre Bakanı Rıza
Akçalı, yine Antalya DYP II
BaşkanhğYnca düzenlenen,
"Doğal varlıklann korunması,
ÇED ve Antalya" konulu panele
konuşmacı olarak katılacak.
Ediniİen bilgiyegöre Çevre Bakanı
Akçalı, yann Antalya
havaalanından basın mensuplan
ve gönüllü kuruluş temsilcileri ile
birlikte Köprülü Kanyon'a
hareketedecek. Kanyon'daki
incelemelerini tamamladıktan
sonra,Antalya ya dönecek ve
DYP İl Başk'anlığı'nı ziyaret
edecek.
Katilininplakasım
koluna yazdı
• NEW YORK (AA) - Kendisini
vuran kişilerin kullandığı araan
plaka numarasını koluna yazan
Kızılderili, öldükten sonra
katillerin yakalanmasını sağladı.
ABD'nin Okiahoma eyaletinde
gerçeklesen olayda. Donald
Beartrack Jr. adlı Kızılderili bir
genç, başından iki kurşunla
vurulmuş olarak dere yatağında
bulundu. Ceset üzerinde inceleme
yapan polis yetkilileri, lise
basketbol takımında oynadığı
belirlenen gencin sol kolunda,
"der-352" yazısıru fark ettiler.
Bunun bir plaka numarası
olduğunu tahmin eden ve
plakanın 1993 model bir Ford
Mustang arabaya ait olduğunu
belirleyen polisler, arabanın sahibi
23 yaşındaki Bret Lee Adams'ı
kısa sürede yakaladılar. Adams'ın
verdiği ifade sonucunda, 25
yaşındaki Joe Dale Cox ve 21
yaşındaki Hovvard Russell
Murray'ı da elegeçiren
dedeküfler, bu kişileri cinayet
suçlamasıyla adalete teslim ettiler.
Dutağaasubuluyor
• D ARENDE (AA) - Malatya'nın
Darende ilçesi Balaban
kasabasında, dut ağacı ve bakır
telle yeralündaki sulann yerlerini
belirlediğini ileri süren Ali Köse,
"Gösterdiğim yerde su
bulunmazsa tüm masraflan
karşılanm" diyor. Yaş dut ağacına
bakır tel bağlayarak yeraltı
sulannı bulduğunu söyleyen 40
yaşındaki 5 çocuk babası Ali
Köse, yeraltındakj sulann
çıkanlması konusunda yetkililere
yardımcı olmak ıstediğini söyledi.
Aü Köse, sulan nasıl bulduğunu
şöyleanlattı: "Çatal şeklindeki yaş
dut ağacına bakır tel bağlıyorum
ve bakır teli boynuma doluyorum.
Bu şekilde arazide gezdiğim sırada
yeraltında su varsa bende bir
titreşim oluyor ve elimdekı dut
ağaa kınlıyor. Ben. yeraltındaki
sulan bulduğumu iddia ediyorum.
Belirlediğim yerde su bulunmadığı
takdirde yapılacak tüm masraflan
karşılamaya hazınm. Kasabadaki
birçok köylüye bu yöntemle su
buldum."
Kıyılara sıkı koruma
• TRABZON (AA) - Trabzon
sınırlan içindeki kıyılarda kaçak
yapılaşmayı önlemek amaayla
geniş kapsamlı tedbirler alınarak
beiediyeler ve kaymakamlıklar
uyanldı. Trabzon Valiliği
tarafından belediye ve
kaymakamlıklara gönderilen
yazıda, Karadeniz kıyılannda
yoğun bir şekilde, estetik olmayan
ruhsatsız yapılaşmalar görüldüğü
belirtilerek bu durumun, kıyılann
ekolojik yapısında bozulmalara
neden olduğu, deniz ile yerleşim
yerleri arasındaki hava
sirkülasyonunu engellediği, hava
ve çevre kirliliğinin artmasma
neden olduğu kaydedildi. Valilik
tarafından gönderilen yazıda
aynca, gerek kentleşme olgusu
gerekse Trabzon'un turizm
açısından taşıdığı önem göz önüne
alınarak kıyılara mücavir
belediyelerin, konuya gereken
hassasiyeti göstermeleri istendi.
NükleeremeydanokumagünüÜMİTOTAN
İZMtR - Yeşiller, neredeyse 30
yıllık bir "masab" yaşama geçırtme-
mek için bugün Akkuyu'da toplanı-
yor. Dünya Dostlan öncülüğünde ger-
çekleştirilen çadırh eyleme Avrupa'-
daki yeşiller de destek veriyor. Ak-
kuyu'da toplanan yeşiller, tüm mil-
letvekillerinekartlargöndererek"Si-
zin çocuklannız da mı başka ülke-
lerde yaşıyor" diye soracak ve olaya
el konulması istenecek.
Yeşiller, Akkuyu'da çadırh eyle-
mi başlatırken Green Screen (Yeşıl
Ekran) aracılığıyla tüm Avrupa ey-
lemden haberdar edildi. Çadırh
kampa ev sahipliği yapan Silifke Ar-
kadaş Çevre Grubu Sözcüsü Yaşar
öztiirk, nükleer santral konusunda
yetkili ve uzmanlan halkın önünde
açık tartışmaya çağırarak "Buyur-
sunlar, istedikleri yerde ve koşullarda
tartısalını. Gerçi Cumhurivet gazete-
si dışında, Çiller'in malvarlığında ol-
duğu gibi künse gönüllü değil. Olaya
duyarsız kalan basın ve televizyonu
tavır almaya, görüşJeri yansıtmava
cağınyorum" dedi.
Konunun uzmanı elektrik mü-
hendisi Arif Künar da antinükleer
kampanyanın gıderek genışlediğini,
100'den fazla gönüllü kuruluş. çevre
örgütü, sendika. meslek kuruluşuy-
la birlikte 17.0 binden fazla insanın
imzalanyla kampanyaya destek ver-
diğini söyledi.
Türkiye"nin çeşitli yerlerinden ye-
şiller ve gönüllü kuruluşlar. çadırh
kampa destek verirken yedi gün bo-
yunca sürdürülecek etkinliklere ye-
nilerinin eklendiğini belirten S.O.S
Akdeniz Bürosu Ankara Sözcüsü
Nesrin Timur şunlan söyledi:
"Kamp süresince daha önce be-
lirttiğimiz yöre halkıvla yakın temas,
nükleer santral konusunda bilgi akışı
konularının dışında tüm miUervekille-
rine, etkililere \e yetkililere gönderil-
mek üzere kartİar hazırladık. Bu
kartlann ön kapağında nükleer sant-
ral kazasmdan bir fotoğraf ve °Siz hiç
nükleer santral gördünüz mü' soru-
su yer aiıyor. Diğer sayfasında dün-
yad'aki nükleer kazalarm çoğunun
listesi yer aiıyor. Sonra yetkililere,
'Sizin çocuklannız da mı başka ül-
kelerde yaşıyor' diye soran bir tümce
yer aiıyor; son sayfada da milletin ve-
kiUerinden olaya el koyması ve hesap
7eetkilileri 30 yıllık nükleer santral
sevdasından bir daha geri dönülmez şekilde
vazgecirebilmek için yeşiller, çadırh eylemi
başlatıyor. Avrupa'dan da destek sağlanan
eylem kapsamında, tüm milletvekillerine
kartlar gönderilerek "Sizin çocuklannızda mı
başka ülkelerde yaşıyor" diye sorulacak ve
olaya el konulması istenecek.
sorulması isteniyor. Başbakan Tansu
Çiller, santralla ilgili çalışmaların hı-
zlandırümasını istemiş. Çiller'in ken-
dine ait maharlığının hesabını vere-
mediğini okuduk >e izledik. Nükleer
santralla ilgili hesabı nasıl verebilece-
ğini merak ediyoruz."
Evet, neredeyse 30 yıl oluyor bu
"masal" başlayalı. Unutulmuş. tek-
rar hatırlanmış. Vazgeçilir gibi ol-
muş, tekrar gündeme getirihTu'ş. Bu
günlerie yetkihler diretiyor da dire-
tiyor. Uzman görüşleri, ülkelerinde
nükleer santral bulunan bilim
adamlannın yaklaşımlan. kazalar.
ölümler ve korkular yetkilileri hiç
mi hiç etkilememış. Eskı cumhur-
başkanlanndan Turgut Özal, Gö-
kova'daki Kemerköy Termik Sant-
ralı'nı yaptırmak için "Ben bu sant-
rala kefilim" diy ord u.
Oysa şimdi Ozal yok, ancak sant-
ralın bacası Gökova'da hançer
gibi...
Clkemizde nükleer santralla ilgili
gelişmelerin 30 yıh bulan serüveni
ise satırbaşlanyla şöyle:
• Nükleer santralla ilgili fizibilite
etütleri 1967-70 yıllar arasında
yapıldı. 300 MW gücünde olan ve
1977 yılında işletilmesi planlanan
ağır su tipindeki nükleer santralla il-
gili çahşmalar ekonomik ve politik
nedenlerle sonuçsuz kaldı.
• 1971 yılında TEK bünyesinde
Nükleer Santrallar Dairesi kuruldu.
• 1974 yılında Akkuyu'da 600
MW'hk bir nükleer santrahn 1983*-
te hızmete girecek şekilde inşasına
karar verildi ve TEK'in programına
ahndı. İhale sonucu Aseo Atom fır-
ması seçildi, ancak görüşmeler kesil-
di.
• 198^ yıhnda firmalara yeniden
'yap- işlet- devret' modeline göre
çağn yapıldı. Kanadah AECL fır-
masının Akkuyu'da, ABD'h Gene-
ral Elektnk fırmasının Sınop'ta
santral kurması istendi. 1990 yılında
da Arjantın'le kısa süreli görüşmeler
yapıldı, bunlar da sonuçsuz kaldı.
• 1987 yıhnda TEK Nükleer
Enerji Dairesi kapatıldı ve Çernobil
faciasından itibaren 1992 yılına ka-
dar bekleme dönemine girildi.
• 1992 yıh aralıkayında 7 nükleer
santral firmasından teklif istendi.
Ancak bundan da vazgeçilerek 134
Ocak 1994'te müşavirlik hizmetleri
için ihale açıldı. Daha sonra ihale ta-
rihi ertelenerek Çernobil'in yıldönü-
mü olan 26 nisanda 18 konsorsi-
yumdan teklifler toplandı.
• Nükleer santrallanyla başa
çıkamayan ve bu durum kendi bihm
adamlanyla da doğrulanan Hindis-
tan, nükleer santrallar konusunda
danışman olarak seçildi.
• İhale sonuçlannın temmuzayı
içinde açıklanması. 1995 yılında da
yapımcı firmalar için yeniden ihale-
ye çıkılması bekleniyor.
• 7. Beş Yılhk Kalkınma Planı'-
nda 2010 yıhna kadar iki nükleer
santrahn kuruiması yer aiıyor.
• Bugünlerde bir grup TEK ve
Enerji Bakanlığı teknokratı. ABD'-
de nükleer santrallan geziyor. Tam
bu sırada da ABD'h' bir firmanın
ihaleyi kazanması durumunda
Dünya Bankası \e ABD hükümeü-
nin kesenın ağzını açacağı ve kredi
sağlayacağı duyumlan ortahğı san-
yor. Yeşiller Akkuyu'da, yetkihler
pazarhkta. Bu masal, daha yüzlerce
yıl süreceğebenzer...
"ESKİ" TÂRtHLE "YENÎDEN" GÖZGÖZE- Siz hiç, dünyanın en paha biçilmez "açık-
hava müzesi"nde, tarihle "gözgöze" geldiniz mi? Yanıtınız 'hayır' olamaz! Çünkü, siz onlara
bakmasamz bile, onlar sizi her an gözlüyor...Yüzyülar boyunca, sayısız medeniyete cvsahipli-
ği yapan, Anadolu'nun bereketli toprakları Ue Ege ve Akdeniz gibi tarihi eser açısından ol-
dukça zengin sayılan bölgeler, dünyanın hemen her ülkesinden ziyaretçi akınına uğruyor.
fstanbul ise gerek tarihi, gerekse doğal güzellikleriyle yabancı turistlerin "gözdesi" niteliğin-
de. L lkeraizdeki tarihi eser kalıntıların en önemlilerinden biri ise. Jzmir'deki Efes Harabele-
ri. Antik kütüphanesi ve sayısız sütunlanyla görkemi hiç kavbolnıayacak antik şehir olan
Efes Harabeleri her gün yüzlerce turist tarafından gezilivor. Yerli turistl^r kendi ülkelerinin
sahip olduğu tarihsel değerleri daha yakından tanuna imkanına kavuşurken; yabancı rurist-
ler de, bol miktarda döviz bırakıp. ülkelerine tarihle "gözgöze" gelmenin mutluluğuyla dönü-
yor. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
2600 yıl önce pis su kanalı kullanılan bölgede bugün, atıklar Manyas Gölü'ne boşaltıhyor
Lidyahlavbizdendahaçevredynnş
ASUMAN ABAOOĞLU
İZMİR - Lidya devletinin başkenti
Sardis'ten 10 7. yüzyıl başlannda Hel-
lespontos Frigyası'na (güney Marma-
ra) sürgün edilen efsanevi Lidya Kralı
Daskylos bu yöreyi öylesine sevdi ki,
sonradan Lidya Kraü olan Ardys'ın
'geri dön' çağnsma uymadı ve yerine
oğlu Gyges'i Sardis'e gönderdi.
Sürgün krahn aynhnamak için di-
rendiği bu efsanevi kentin bulunduğu
alan. günümüzde Manyas Kuş Cenne-
ti'nden başka bir yer değil. Kuş cenne-
tinin yanıbaşmda bulunan Daskyleion
antik kentinde kazı yapan bilim adam-
lan, antik yazarlann sözünü ettiği öy-
küleri ortaya çıkardıklan buluntularla
gerçeğe dönüştürdüler. Ege Ürtıversi-
tesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof.
Dr. Tomris Bakır'm başkanlığmı
yaptığı kazı ekibi. 1992 yıhndaki çah-
şmalar sırasınd^. antik kentin en derin
tabakalannda Kral Daskylos'un ya-
şadığı sarayın temellerinı ortaya
çıkardı. Bu sara). tıpkı antik metınle%
de söz edildiği gibi ûç kez yangjn geçir-
mişti. Bugüne kadar efsane diye nite-
lendirilen bilgilerin gerçeğe dönüştû-
rülmesinin yanı sıra. 10 7. yüzyıhn ılk
yansına ait seramikler ve mimansı ile
elde edilen buluntular, Anadolu'nun
karankk bir dönemine ışık tutacak ni-
telikteydi.
Lidyalüarın çevre bilinci
Prof. Dr. Bakır, günümüzden 2600
yıl önce inşa edilmiş olan Dasky los Sa-
rayı'nın temelıne ait ele geçen duvarın,
işcih'ği ve tekniği yönünden. 200 \ıl
sonra yapılmış olan Satrap Saravı'-
ndan daha kalitelı olduğunu söyledi.
Yine ayrıı döneme tarihlenen Dasky-
los Saravı'nın "atık su kanalı" ise.
yapım tekniği. üstünün düzgün plaka
taşlarla kapatılması gibi özelhkleriyle
2600 yıl önce Lıdyalılann "çevreyi ko-
ruma kaygüarını" gösterivordu. Prof.
Dr. Bakır. "Batı Anadolu'nun arkaik
çağının bu en eski atık su kanal sistemi-
ni Daskyleion'da uygulayan Lidyalı-
ların. toplum sağlığı ve çevTe koru-
macılığı açtsından bizlerden çok daha
duyarlı davranmış olduklannı görii-
yoruz" sözlenyle hayranlığım dile ge-
tırdi. Lıdyalılann bu çevre kajgısı, gü-
nümüzde Manvas Kuş Cennetinin
bulunduğu bölgeve \e Manyas Gölü-
ne. çevredekı bütün fabrikalann \e
konutlann aüklannı boşaltüklan ger-
çeğıyle karşılaştınldığında çok daha
çarpıcı \e anlamlıydı.
Daskyleion kenıi. Kral Daskylos
gittikten sonra da "Satrap'* adı \erilen
Persli sovlulann yaşam alanı oldu.
Lüks bir >aşam süren Satraplar. sa-
raylan ve zenginlıkleriyle Daskyleion
kentinin ününü sürdürürken. çevrele-
rindekı doğal güzellikleri de korumak
için çaba gösterdiler.
Manyas Kuş Cennetinin o dönem-
de de bu özelliğe sahıp olduğunu belir-
ten Prof. Dr. Bakır. Persli Satraplann.
v öreyi doğal bir park haline getırdikle-
rinı söyledi. 2600 yıl önce de resmi bir
parkın içinde bulunan Daskyleion an-
tik kentinin korunmasına yönelik
Bursa Koruma Kurulu'nun 1993 yılı
sonunda Manvas Gölü çevresıni arke-
olojık ve doğal sit ılan etme karannın
"çok olumlu ve güzel bir karar" olması-
na karşın. kırlenmenm sürdüğüne dik-
kat çeken Prof. Dr. Bakır, sözlerinı
şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden
tek A sınıfı diplomalı kıç cenneti. Man-
yas Kuş Cenneti'dir. Önümüzdeki yıl
yeniden uzatılması söz konusu. Eğer bir
yıl içinde gölü temizlevemezsek onu da
kaybedeceğiz. Yine. Anadolu'da kazısı
yapılan bu Satraplık merkezi. uluslara-
rası bir ilgi odağı. Fransa ve İtaJva'da
Daskyleion ile ilgili sempozyum ve top-
lantılar vapılacak. Bu bolgenin korun-
ması için daha titi/ çauşmalar yapı-
unası gerekiyor, hem de acil olarak."
Çevre Bakanhğı'nın kurduğu mer-
kezi antma tesisı, çevredekı fabrika-
lann bağlantılan henüz sağlanamadığı
için işlev görmüyor. Manyas Gölü'nü
çevreleyen köyler de, önceki yıllarda
foseptıklerde bınktırdikleri ve yalnı-
zca yerel etki yaratan aüklannı bir ka-
nalızasyon sıstemiyle göle vererek. kir-
lenmeyi arttınyorlar. Bandırma Bele-
dıve Başkanı f urgut Ergin'in. "göster-
melik ve jetersiz" dıye nitelendirdiğı
antma tesısine işlev kazandınlması
için en az iki vıl geçmesı gerekiyor. Bu
kadar uzun süre daha kırlenmenin
sürmesi ise. en az 2500 yıldır var oldu-
ğu bilinen Manyas Kuş Cenneti'nin
sonu demek oluvor.
Kullanılmış
oto alacaklar
dikkat!
Çeviri Servisi - İngjltere'de
kullanılmış araba satıcılannın,
ülkenın içinde bulunduğu
ekonomik darboğazdan
etkilenmemek için hileli yollara
başvurduklan belirleniyor.
Kullarulmışarabalann kilometre
saatini geriye çevirmek, satılan
arabalan özel malı gibi göstermek,
trafığeçıkması yasaklanan
arabalan gizlıceonararak yeniden
trafiğe sokmak gibi yöntemlerle
yasadışı gelirsağlayan satıcılar,
Ötomotiv Sanayicileri
DemeğTnin sıkı takibi sonucu
teker teker ortaya çıkartıhyor.
Tüketiciler bu tür uygulamalara
karşı hükümetin yasalarkanalıyla
kendılerini korumasını istiyorlar.
48 ülkeden uzman
eğitimci katılacak
Eğitim
konferansına
büyük ilgi
tstanbul Haber Servisi- Dünyanın
önde gelen yükseköğrenim
kuruluşlanndan olan Uluslararası
Öğretmen Eğitimi Konseyi'nin
(ICET) 41. Dünya Konferansı,
bugün İstanbul'da başhyor. Bu
yılki ana teması "Öğretmen eğitimi:
Liusal kalkınına için bir zorunluluk"
olan konferansta, "öğretmen
yetiştirme ve yeni kunımlar
açdmasını güclendirmek". "Eğitimi
geliştirmek içinözel ve kamu
sektörleri ortaklığı". "Eğitimde
liderlik ve eğitimde mükemmelliği ve
eşitliği sağtayacak politikalann
geliştirilmesi", "Fırsadan ve
uzmanlıklan paylaşmada işbirliği"
konulan ele ahnacak. Svvıssotel'de
dört gün sürecek konferans
sırasında. BM Kalkınma
Programı'nın özel Danışmanı
Mahbub ul Haq da kalkınnıada
eğitimin önemine ilişkin bir
konuşma yapacak.
Konferansa. 48
ülkeden uzman. öğretim üyesi ve
eğitimci katılacak. Merkezi
ABD'nin Arlingen Virginai
kentinde bulunan ICET, özellikle
kalkınmakta olan ülkelerde
yükseköğrenim düzeyinde öğretim
kalitesini artırmak amaayla
çahşmalar düzenliyor.
Hik'init,Ek<nıo*ik.Yr'iz . Kvdni Atn,
IAJ^
•a.
Yeni bir nükleercasusluk savıÇeviri Servisi - Casuslarla bilim
adamlan arasındaki çatışma kızıştıkça
Sovyet atom bombası ile ilgili görüşler
de giderek pekişiyor. Stalinın casus
avcısı. gızli polıs teşkılatı şefı LavTenti
Beria'nın oğlu *soğuk savaş'ın ardında-
kı nükleer entrikalara yeni bir boyut
kattı.
Stalin'in adı rezaletlere kanşmış hiz-
metkannın 69 yaşındaki oğlu, kendi-
siyle yapılan bir söyleşide, ABD Man-
hattan Projesı Bilimsel Şefi Robert Op-
penheimerın 1939 yılında Moskova'ya
gizli bir ziyaret yaptığını ileri sürdü. Bu
tarihten tam altı yıl sonra Amerika ilk
atom bombasını patlattı.
Kendisi de babası gibi bir bilim
adamı olan ve 1953'te babasının çökü-
şü üzerine tutuklanarak sürgüne gön-
derilen Sergo Beria, o dönemde evinde
kalan ve odasını paylaştığı kişinin
Amerikah fızikçi Oppenheimer ol-
duğundan habersiz olduğunu sözlerine
ekliyor.
"Başka bir adı vardı. Fransa'dan gel-
mişri ve Fransız yoldaşları tarafından
destek görüyordu. Ancak bir sonuç aJa-
madan geri dönmek zonında kalışı onu
çok üzmüştü. Zira Rusya'da bu proje
üzerinde çalışmak istiyordu."
• Stalin'in gizli polis teşkilatı şefi
Lavrenti Beria'nın oğlu Sergo
Beria, ABD Manhattan Projesi
Bilimsel Şefi Robert
Oppenheimer'ın 1939 yılında
Moskova'ya gizli bir ziyaret
yaptığını ve atom bombası
çalışmalanyla ile ilgili bilgi verdiğini
ileri sürdü.
Lavrenti Beria
Oppenheımar'ın Bena'nın evinde
kaldığı iddialan, 1949'da Kazakistan
çöllerinde patlayan Sovyetler'in ilk
atom bombası konusunda iki ülke
arasındaki tartışmalan kızıştırdı. Sergo
Beria'ya göre Oppenheimer asla bir ca-
sus olarak tutulmadı. Ancak ne İngilte-
re ne de ABD'nin henüz nükleer silah-
lanmayla ilgjh bir projesi olmadığı bir
dönemde Moskova'ya gelmişti: nükle-
er fıziğin askeri amaçlar için kullanı-
hnası düşüncesinin ilk kez Hitler'den
gelip gelmeyeceği konusuyla yakından
ilgileniyordu.
Öte yandan. Sovyet nükleer programı
ile ilgili Amerikah bilim adamı David
Hollovvay ise Oppenheimer'in Beria'nın
evinde kaldığı görüşüne hiç katılmıyor.
"Garip şeyler gerçek olabilir ama bu hiç
de olası göriinmüyor. Bu bence KGB
ile bilim adamlan arasındaki eski bir
çatışmanın uzantısı... KGB içinde bi-
lim adamlannı çekememe süreidi söz
konusu olmuştur."
1938 yılından 1953'e dek Lavrenti
Beria. Stalin'in sağ kolu olarak görevi-
ni sürdürdü. Amerika'nın Hiroşima'yı
yerle bir etmesinin ardından Sovyet
nükleer projesinin başına getirildi. Bu-
nun hemen ardından da bihm adamlan
ile casuslar arasındaki savaş başlamış
oldu. Ünlü Sovyet fizikçisi Pytor Kapit-
sa, Stalin'e bir mektup yazarak Beria'-
nın kaba ve zorba bilgisizüğinden
yakındı.
Beria, Kapitsa'yı işten atürarak inti-
kamını aldı. O sıralar Beria'nın oğlu
genç birdelikanlı olmasına karşın Mos-
kova'daki 1. nolu yapım bürosunda ro-
ket tasanm mühendisi olarak görev
aldı ve böylece Sovyet nükleer prog-
ramına kanşmış oldu.
Bilim adamlanndan tepki
Sergo Beria babası ile ilgili olumsuz
söylentilerin yayılması üzerine konuş-
maya karar v^erdi. Sergo, Oppenheimer
ve üç ünlü fızikçinin daha Sovyet haber
alma örgütüne destek olup Amerikan
bomba yapım gizlerini çalarak Sovyet-
ler'e verdiğini belirten bir açıklamada
bulundu.
Bunun üzerine Rus bihm adamlan
ortak bir bildiri yayımJayarak Rusya'-
daki demokrasi, reform ve bilim karşıü
güçlerin kendilerini takh'tçihkle suçla-
masını kınadı.