27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1OTEMMUZ1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kararmmûoğlu toprağa verildi • ADANA(AA)-Eski Adana Mılletvekili avukat Ahmet Karamüftüoğlu, Adana'nın Kadirli ilçesinde toprağa verildi. îki gün önce Ankara'da ölen 11. ve 12. dönem Adana Mılletvekili ve KAITUCU Meclis üyesi avukat Ahmet Kararaüftüoğlu'nun (70) cenazesı, bugün doğum yeri olan Adana'nın Kadirli üçesine bağü Harkaşüğı K-öyü'ne getırilerek aile mezarlıgında toprağa verildi. Ahmet Karamüftüoğlu, evli ve 3 çocuk babasıydı. Gölhan: PTT'ye bopcumyok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Millı Savunma Bakaru Mehmet Gölhan, Ulusal Basın Ajansı'nın (UBA), gazetemizin öncekı günkü sayısında "Bakanlar FTT'ye borç taktı" başhğıyla yayımlanan habenyle ilgjli oiarak Cumhunyet'e yaptığı açıklamada, PTT'ye olan borçlannı çek hesabıyla ödediğıni ve kuruma 36 tnilyon 736 bin lira borcu varmış gibi görünmesinin bir yanhşüktan kaynaklanmış olabileceğıni belirtti. Gölhan,"'Böyle bir borçtan benim habenın yok. Böyle bir fatura gelmedi bana. Hıçbirzaman da bu kadar borçlanmadım, ayhk 1-1.5 milyon oluyor ve faturası da ödeniyor" dedi. ÇGD'ye engelleme •İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmır Gazeteciler Cemıyetı, üyelerinden Çağdaş Gazeteciler Derneği Ege Şubesi'ne de üye olanlan bır tüzûk maddesine dayanarak dısıplin kuruluna verdi. ÇGD Ege Şubesı'nin kurulmasının ardından her iki kuruluşa da üye gazetecilere çağnda bulunan cemiyet, tüzük gereği böyle bir durum olamayacağını belirterek "tercih" yapılmasını istedi. Tercih konusunda büdirimde bulunmayanlar dısıplin kuruluna verildi. îsrnail Sivri başkanlığında yönetim kurulunda üyelerden Celal Yılmaz ve Erol Akıncılar, anayasanın verdiği örgütlenme hakkının engellenemeyeceğini vurgulayarak karara muhalefet şerhi koydular. Koriunazcan'dan eteştiri •ANKARA (UBA) - Hükümetin, memurlann temmuz zammını üç-dört ay ertelemeye hazırlandığını öne süren ANAP Grup BaşkanvekUı Hasan Korkmazcan,"Memurlar, 1. Dünya Savaşı'nda bıle böyle uygulamalara tabi tutulmadı" dedi. İktidann memurlan "her türlü haktan mahnım bir angarya ordusu" gibi gördüğünü ileri sürerek "Hem yüzde 140'lara varan enflasyonun üçte biri oranında zam yapacaklannı söylüyorlar hem de bu sözlerini dahi tutmuyorlar" dedi. Demirerden îtiraflap • ANKARA (UBA) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 1982Anayasası'nın toplumun elini kolunu bağlayan bir anayasa olduğunu belirterek "Ben, 1982 Anayasası'na hayır diyenyüzde7.5'in arasmdayım" dedi. Başbakanhk dönemi de dahil toplam 85 kez mahkemelere gittığini açıklayan Demirel, anayasanın değışünlmesinden yana olduğunu söyledi. Kendisi ile görüşmeye gelen Bağımsız milletvekılleri Mehmet Emin Sever, Muzaffer Demir ve Mahmut Uyanık ile görüşürken '82 Anayasası'ndan şikayeteden mılletvekillerine kendi düşüncelerinı aktaran Demirel, kendisıninde 1982 Anayasası'ndan şikayetçi olduğunu söyledi. Sahte genelge olayı •ANKARA (UBA)- Başbakan Tansu Çiller'in imzası taküt edilerek yayımlanan ve Sağlık Bakanlığı'nda yapılan teftişlerin durdurulmasmı isteyen sahte genelge olayının çözümlenmek üzere olduğu öğrenildi. Sağlık Bakanhğı Teftiş Kurulu Başkanvekıli Abdülkadir özgulen, olayın çözümlenmek üzere olduğunu söyledi. özgulen, "Teftiş kurulu içerisinde oluşturulan komisyonun yaptığı çalışma tamamlanmak üzere. Soruşturmanın sonucu Sayın Bakan'a arzedilecek" dedi. TBMM'nin olağanüstü toplantısı öncesi, DYP'li muhaliflerin ziyaretleri sıklaştı Çankaya'daservet tıafîği ŞEBNEMGÜNGÖR ANKARA - ANAFın önergesi doğ- rultusunda Başbakan Tansu Çiller'in tarüşmalı servetinin ele alınacağı TBMM'nin olağanüstü toplantısına 4 gün kala, DYP'ü muhaliflerin Köşk zi- yaretleri sıklaştı. Çiller karşıtlannın Cumhurbaşkanı Söleyman Demirel ve TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'la temaslannı sı- klaşürarak muhalefet atağına hazırlan- ması karşısında, Başbakan "bakanlık" kozunu kullanarak partı ıçı muhalefetın oylannın rengini değişürmeye çahşıyor. Başbakan Tansu Çiller'in, kamuoyu- na açıkladığı servet beyanında ABD- deki gayri menkullerine yer vermeyerek gjzlemesi ve eşi özer Uçuran ÇiUer'le birlikte sahibi olduğu Marsan Marma- ÇİIIeP milhalİflePİ Cumhurbaşkanı Demirel, dün Çankaya Köşkü'nde muhalif grubun önde gelen isimlerinden Gökberk Ergenekon, İbrahim Gürdal ve İrfan Köksalan'la bir araya gelirken Muhtar Mahramlı da Cindoruk'la görüştü. Demirel, Antalya gezisine, Çiller'in muhaliflerini de götürdü. ra Holding Anonim Şirketi'nin gerçek dışı mali kayıtlarla vergi kaçırdığı iddia- lan, DYP'de "hız kesen" parti içi muha- lefete yeni bir ivme kazandırdı. Çiller'in tartışmalı servetinin ele alı- nacağı TBMM'nin 14 temmuzdaki ola- ğanüstü toplantısı öncesinde, sık sık kendi aralannda toplanülar yaparak iz- leyeceklen stratejiyi belirlemeye çahşan muhalifler, son günlerde Cumhurbaş- kaniıgı Köşkü ve TBMM Başkanlığı Konutu'na ziyaretlerinı yoğunlaştırdı- lar. DYP'de partı ıçı mühalefetin önde gelen isimlerinden Antalya Milletvekıli Gökberk Ergenekon, Bursa Milletvekıli îbrahim Gürdal ve Ankara Mılletvekilı Irfan Köksalan. dun Çankaya Köşkü'- nde Cumhurbaşkanı Demirerie birara- ya gelirken, Tekırdağ Milletvekili Muh- tar Mahramlı'mn da önceki gün TBMM Başkanı Cindoruk'la görüştü- ğü öğrenildi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'- in dün çıktığı Antalya gezisine, ANAP'- ın önergesine "kabul" oyu vermeleri beklenen Gürdal, Köksalan ve Ergene- kon'la bırlıkte gıtmesı de DYP çevrele- rince "anlamlı" oiarak nıtelendirildi. Partı içi mühalefetin girişimlerine karşı, Başbakan Tansu Çiller de kendi- sine yakın isimler aracılığıyla karşı ata- ğa geçti. Kurmaylanna, ANAP'ın araştırma önergesine "kabul" oyu vermesi bekle- nen muhalıfleri yakın takıbe aldıran Çiller'in, kabıne değışıkliği kozunu kul- landığı, Devlet Bakanı Necmettin Cev- heri ile İçışlen Bakanı Nahit Menteşe araalığıyla Gökberk Ergenekon ve Muhtar Mahramlı'ya bakanlık teklifet- tiği öğrenildi. Ergenekon'un teklifi red- dettiği, Mahramlı'mn da muhaliflerin "Eğer ciddi bir teklifse, içimizden birinin kabinede yer alması yararlı olur" düşün- cesi ile şımdilik net bir yanıt vermedıgi kaydedildi. Fatih, Beykoz ve Yalova'da yenilenecek seçimler için Istanburda alanlan turladılar Iiderlerseçmendenson kez oyistedi • SHP lideri Karayalçın sûrekli birlik çağnsı< yaptı. Yılmaz, sağın sandıkta birleşeceğini söyledi. Istanbul Haber Servisi - Yük- sek Seçım Kurulu'nun iptal et- tiği bazı ilçelerde seçimlerin ye- nilenmesi nedeniyle geziye çı- kan liderler, dün son kez lstan- bul alanlannı turlayarak "oy" ıstediler. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın "sandıkta birlik çağ- nsı" yaparken anamuhalefet partisi ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, DYP'li seçmen- lerin parti yönetımlerini aşarak sandıkta bırleşmeyı gerçekleştı- receğını söyledi. SHP lideri Karalayçın, dün Beşiktaş ve Kadıköy belediye- lerini ziyaret ederken ANAP li- deri Yılmaz ile DSP lideri Bü- lent Ecevit Fatih ve Beykoz'da seçim turu attılar. Secimler ne- deniyle son üç gündür Istan- bul'da bulunan SHP Genel Başkan ve Başbakan Yardım- cısı Murat Karayalçın gerçek- leştirdiği gealerde sürekli birlik çağnsı yaptı. Son mıtingini önceki gün Ya- lova'da gerçekleştiren Karayal- çın, sık sık "sandıkta birlik", "Tûrkiye laiktir laik kalacak". "Başbakan Murat" sloganlan atan coşkulu bir kalabalığa ko- nuştu. Bugün sandığa gıdecek olan seçmenlere "Aşın sağın al- ternatifi merkez sag değil, sosyal demokrasidir" diye seslenen Karyalçın, propaganda süre- since olmayacak şeylerin vaat edıldiğinı anlattı. Karayalçın ^^^ ^ ^ _ . _ _ _ . _ ___ "Kimi partilerin seçimi almak !,.. ., . ——; ., " , : — ^ " " " " * w " r " . ' ~"" mL ^'— tT """*"— I idn para altın dağıttıklannı du- ^ Ç uçede gerçekkşonlecek yerel ara seçim donenu zaman zaman bir panayırı andıran gonıntülere sahne oldu. yuyonız. Sosyal demokratlar dolambaçlı ifadeler kullanmazlar. Yapacaklarmı açıkça söyterler" dedi. 14 temmuz da TBMM'nin Başbakan Çiller'in servetini araştırma önergesi ne- deniyle toplanacağını anımsatan Kara- yalçın sözlerini şöyle sürdürdü: "SHP siyasi ahlakın tûm siyasetçiler- de olmasını istiyor. O nedenle 14 tem- muzda TBMM'ye tüm partilerin »e parti lideıierinin aklanması için bir önerge ver- dik. Cumhııri> etimizin kuruluşunun 70'li yıllarında sijasi ahlak tartışnıası baş- lamışsa berkes aklanmabdır." 27 marttın, 10 temmuzun bir provası olduğunu ve "Sosyal demokratlar par- çalanırsa ne olur" sorusunun yanıtının alındığını anlatan KarayaJçın, "Şimdi kurbanınız olayun bölünmeyin. Sandıkta birliği gerçekleştirin" diye seslendi. Karayalçın demokrasinin gündelik yaşama yansıması için yerel yönetimlere vergi salma ve toplama yetkisinin devre- dilmesi gerektiğini ifade etti. Yılmaz da Fatih ve Beykoz'dakı son seçim turunu dün gerçekleştirdi. ANAP İstanbul milletvekilleri, beledıye baş- kanlan ve ilçe başkanlannın İcatıldığı seçim turu sırasında Yılmaz, Fatih Bele- diye Başkan adayı Sadettin Tantan'ı da yanına alarak bır basın toplantısı dü- zenledi. Valilik, karann 'toplumsal olaylara yol açabileceği' gerekçesiyle alındığını açıkladı DiyaıbaknMa Kürtçekasetlertoplatddı ERGÜNAKSOY ANKARA - Diyarbakır Valiliği, "top- lumsal olaylara yol açabileceği" gerekçe- siyle Kürtçe müzik kasetlerini toplatma karan aldı. Stran Müzik-Reklanıcıuk ve Organizasyon Şirketi, toplatma ka- ranmn yasalara aykın olduğunu savu- narak yürütmenin durdurulması ıçın Diyarbakır İdare Mahkemesi'nde dava açtı. Şirketin avukatı Semir Güzel. mah- kemeden olumsuz yanıt almalan duru- munda, konuyu Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'na götüreceklerini belirte- rek "Bırakınız Kürtçe yayın hakkmı; bandroüü, yasal izinli Kürtçe kasetler bile toplatılıyor. Başbakan Çiller'in açı- klamalarını samimi bulmuyoruz. günde- mi değistirmeye yöneliktir" dedi. Başbakan Tansu Çiller'in Kürtçe eği- tim ve yayın konusundaki acıklama- ÇÎZMEDEN YUKARI / MUSA KART VAZ. ...BOZ TAMTASI/. lanyla ilgili tartışmalar sürerken Di>ar- bakır Vahliğı, bölgenın özelhklenni dık- kate alarak "toplumsal olaylara yol aça- bileceği" gerekçesiyle. 3257 sayılı Sine- ma Video ve Müzık Eserlen Yasası'nın 9. maddesine göre Kürtçe müzik kaset- lerinin toplatılması yönünde karar aldı. Stran Müzık-Reklamalık Şirketi adına Diyarbakır İdare Mahkemesi'ne dava açan Üze- yir Avcı, uygulamanın yasalara aykın olduğunu belirterek yü- rütmenin durdurulmasmı iste- di. Dava dilekçesinde, toplatı- lan' kasetler için Kültür Ba- kanhğı Müzik Eseri İşletme Belgesı aldıklannı belirten Avcı, Cumhuriyefe şu açıkla- mayı yaptı: "Toplatılan kasetler 1992 yılının başuıdan beri vasal oia- rak Dharbakır sınırları içinde satılmaktadır. Ola\lann en yo- ğun olduğu 1992 yılının mart ayında büe bu kasetler yasak- lanraamtştı. Olaylann durnıa noktasma geldiği bir dönemde yasaklanması ilginctir. Bu durumun, 3257 sayılı yasanın 9. maddesi ile mülki idare amuie- rine tanınan takdir yetkisiyle açıklanması mümkün değildir. Doğal oiarak kabul etmek gere- kir ki toplumsal olaylara sebe- biyet \ermesi muhtemel olan eseriere Kültür Bakanlığı ge- rekli bandrol iznini vermez. Kül- tür Bakanlığı'nuı temsilcisi du- nunundaki Kültür Bakanı, ül- kenin kaderini belirieven Ba- kanlar Kurulu'nun bir üyesidir. Bakanlığın toplumsal olaylara sebebiyet verecek bir esere izin vermeyeceğini kabul etmek ge- rekir." ÜĞÜPOIMKA GÜIVLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Bahri Yumuşak... Onu ilk gördüğümde pembe yanaklan ve boynunun büküklüğü dikkatimi çekmişti. Üzerinde uzun paçaiı bir don vardı. 'Yiğitler Kampı'nda yakalananlar arasınday- dı. Turfıan Selçuk'un dünkü Milliyet'te resimli dizisine bakınca birden onu anımsadım. Yıllar ne çabuk geçmiş- ti. O delikanlı büyümüş, televizyonda açıkoturuma çık- mıştı. Adı mı? 'Bahri Yumuşak.' Gerici, çağdışı bir yaratıktı 18 yıl önce de. Fethullah Gülen'in yanında yetişmişti. 'YiğitlerNurKampı'nda ya- kalandığı gün jandarmalara yalvarıyordu: "Beni bırakm, ne isterseniz yaparım." Birden 18 yıl önceye döndüm Turhan Selçuk'u tele- fonla arayıp şöyle dedim: "Abi eline sağlık, bu aşağılıkları her gün sergilemek gerekir..." Turkiye'de şeriatçı örgütlenme' hızla sürüyor. Kimi sahtekârlar her türlü üçkâğıdı geçerli kılıyor. Dini-imanı para olan bu 'karayobaz çeteleri' samimi Müslümanları da kandırıyor. 'Bahri Yumuşak' bu 'takkeliliboşlardan'bir\s\. Kendi- sinden söz ettirmek için yapmadığı yok 'Ikinci Cumhuri- yefç/'zibidilerle her gün birlikte Televızyonun hangi ka- nalını çevirseniz karşınızda. Kerata meydanı boş bul- duğu için çat kapı ıçeride. Başta belirttiğim gibi yıllar önce tanıdım 'takkeli liboş Bahri Yumuşak'ı. O zaman sayıları fazla degildi. Ama Yumuşak'i\p\er\ bugün bir hayli çoğaldı. Hangi taşı kal- dırsanız altından çıkıyorlar. Şimdi sizleri 18 yıl önceki 'Nur Kamplan'na götürece- ğim. 18 yıl önce Cumhuriyet'te yayımlanan bir dizi ya- zımdan kimi almtılar yapacağım... • • • 2 Temmuz 1975 Sabah oluyor Çadırlarda kıpırtı başladı. Dışanya çı- kanlar ellerinde ibrikle çalılıkların arasında kayboluyor- lar. in cin yok dağda. Hani adam kesseler kimselerin ha- beri olmayacak. Kırk yaşlarında bir adam, yanında 14-15 yaşlarındaki üç çocukla çınar ağaçlarının arasından sıyrıldı. Tümü- nün ayağında çızgili pijamalar var. Suya giriyorlar he- men. Adam çocukların üzerine su atıyor. Oynuyor suyun içinde adam ve çocuklar. Ayağa kalktık, yemek çadırına doğru yürümeye başla- dık. Çınar ağaçlarının arkasında küçük çocuklar korkuy- la bızleri izliyorlardı. Saklanıyorlardı daha açıkçası biz- den. Çadırdan içeriye girdik. Tahtanın üzerine nöbet çizel- gesi yazılmıştı. Yeşil renkte plastik tabaklar, bardaklar ve sürahiler vardı. Her şeyin rengı yeşil oiarak seçıImişti nedense (18 yıl sonra Beyoğlu da yeşile boyanmadı mı?) Sorduk adını söylemeyen bıyıklı olanına "Neleryapılı- yor kampta" diye. Bir süre düşündü sonra anlatmaya başladı: "Ahlak dersi veriyoruz. insanların kötülüklerden kur- tulmasını istiyoruz." "Nasıl olacak bu kurtuluş 7 " "Kamplann sayısını çoğaltarak. Kaz Dağı'nda ûç kampımız var. Gelecek yıl sayılarını beşe ona çıkarmak istiyoruz..." "Kamplann sayısı çoğaldıkça ınsanlar kötülükten kur- tulacak diyorsunuz?" "Evet oyle... Buradaki kamplarda islam mücahitleri yetişecek...'' "Bir siyasal partiyle ilişkiniz var mı?" "Hiçbir siyasal partiyle ilişkimiz yok. Ama düşüncele- rimiz var. Her şey İslam için olacak..." "Kaç ay sürüyor kamp?" "On beşer gunluk devreler halinde... Üç ay sürelidir kampımız." Çocuklar gelmişlerdi. yoksul köylü çocukları. Yaşları on iki ve on beş arasında olan çocuklar, bizim çocukları- mız. Beymlerı yıkanıyor ve çağdışı bir eğitimle yozlaştı- rılmak isteniyorlardı. Suudi Arabistan'da irtica kampları kuruluyor. Şimdi Turkiye'de buna benzer kamplar kurulmaya başlanmış- tı... Acaba yapılmak istenen neyai? Resım çektirmenin putlaştırma olduğunu söyleyen delikanlı, Atatûrk devrimlerini, uygarlığı ve her şeyi ke- nara itmiş Said Nursi'nin kitabıyla doğruluğu arar ol- muştu.. Ama o küçük yavruların ne günahı vardı. Beyaz takke- li, bizleri görünce çil yağrusu gibi dağılan, tekbir getiren ve ilahiler söyleyen çocuklar geçiyor gözlerimizin önün- den... Evet kamplar kuruldu dağlara. Bu kamplarda 'Nur' eğıtimleri yapılıyor. Biz ilgilileri uyarıyoruz. • • • 18 yıl önce Fethullah Gülen, 'Nur Kampları 'nı kurmuş- tu Kemalpaşa ve Edremıt yöresinde. 'Bahri Yumuşak'- lar o kamplarda yetişti. Onları siyasal iktidarlar korudu ve kolladı. Laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti Dev- leti'nin her türlü olanağından onlar yararlandı. 18 yıl içinde örgütlendiler. Şimdilerde 105 okulları, dershane- leri, gazeteleri, dergileri, televizyonları, radyoları bulu- nuyor. Suudi Arabistan'daki kampları Türkiye'ye taşı- yan bunlardır. Devletten kredi alan bu 'karayobaz'lardır. Tam 18yıldırbizbuşeriatçılarıyazıpçiziyor, heryerde onların anladığı dilden konuşuyoruz. Onlar, demokrasi düşmanı; çıkarcı ve din bezirgânıdırlar. Onları gördüğü- nüz yerde aşağılayın, yakalarına yapışın... Korkmayın! MİT,<IAveMOSSAD ile işbirliği yapıyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, Milli İstihbarat Teşkilau'mn (MÎT), CIA ile MOSSAD'ın da aralannda bulunduğu, çeşıtli ülkelerin is- tihbarat örgütleriyle işbirliği yaptığını behrtti. Bekir Sami Daçe, ışbirliğinin gerekçesini açıklarken iletişim teknolojisi ile medya sayesinde ülkelerin şeffaflık ve açıklık dönemi ya- şadığmı, uluslararası teroriz- min istihbarat örgütlerinin bilgi alışverişinde bulunmasını zorunlu kıldığını bildirdi. Bekir Sami Daçe; Refah Partısı Karaman Milletvekili Zeki Ünalın, "MtTin CIA ve MOSSAD ile ortak cahştığına iüşkin iddalann doğru olup oi- madığına" ilişkin soru önerge- sine gönderdiği yanıtta, MİT"- in bütün ülkelerin istihbarat örgütleriyle bilgi alışverişinde bulunduğunu belirtti. 1989 yuı sonlanndan itibaren uluslara- rası ilişkilerde ortaya çıkan degişiklıklerin yanı sıra, geli- şen iletişim teknolojisi ve med- ya sayesinde dünya ülkelerinin belirgin bir açıklık ve şeffaflık dönemi yaşamaya başladığma dikkat çeken Bekir Sami Daçe, "Bu dönem, demokratikkşme ve refahı paylaşma gibi olumlu sonuçlar yanında, dünya ülkele- rini "uluslararası terorizm' gibi olumsuz sonuçlan da paylas- mak zorunda btfaknuşür" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle