Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 TEMMUZ1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
IstaıılnıllulıastalıkyiKİıııııluyor
îstanbul'daki hastaneler sulardan hastalık kapanlarla dolup taşıyor. Uzmanlar hastalıklann bilinçsiz ilaç kullanımıyla daha da arttığını söylüyorlar
Istanbul Haber Servisi - İs-
tanbul'da içrne suyundan kay-
naklanan bulaşıcı hastalıklar
salgın hale geldi. Hastaneler ti-
fo, ishal, arnipli dizanteri, göz
ve bağırsak hastalıklanndan
gelenlerle doldu. "Hastalıklann
yüzde 90'ımn içme suyundan
kaynaklandığı" görüşünde bir-
leşen uzmanlar, çeşmeden akan
suyla meyvelerin bile yıkanma-
masını önerdiler. Suyun içerdi-
ği mikroplar nedeniyle kayna-
ülmadan yüzün yıkanmasının
göz iltihabına ve kanlanmaya
yol açacağı belirtildi. Kendisini
"halsizlik, ateş, baş dönmesi ve
•mide bulantısı" ile gösteren has-
talığın suya kanalizasyon kanş-
ması, borulardaki pislik ve
klorlamadan kaynakladığı ve
susuzluğun yarattığı kirülikle
de hızla büyüdüğü belirtildi.
İstanbul'u etkisi alüna alan
sıcak hava ve yüksek nem ora-
nının yanı sıra RP'li belediyele-
rin uyguladığı su kesintileri ya-
şamı felce uğraürken bulaşıcı
hastalıklarda da ciddi artış gö-
rülmeye başlandı. Resmi ma-
kamlann bulaşıcı hastalıklar-
daki artışı doğrulamaması ve
"Büyütükcek bir durum yok.
Münferit vakalar geliyor. Salgın
söz konusu değü"' demelerine
karşın tstanbul Haber Servisi'-
nden arkadaşlanmız Muhar-
rem Aydın. Mdtem Fıratlı ve
Defne Suman'ın İstanbul'daki
tüm üniversite, bakanlık, SSK
ve özel hastanelerdeki doktor-
lar ile Tabipler ve Eczacılar
odalan ile görüşmeleri sonucu
doktor ve uzmanlar sudaki
ğırsak enfeksiyonu tipindeki
hastalıklarda artış gözlenmekte-
dir.lstanbul il sırurlara içinde,
son zamanlarda ishal, ateş, kus-
ma ile seyreden hastalıklann yo-
ğun arttş gösterdiği dikkat çe-
kiyor. İstanbuTdaki yoğun nüfus
artışı, kontrolsüz ve başıbozuk
kentleşme, su kaynaklarına sa-
hip çıkümaması ve verilen taviz-
ler sonucu halk sağlığını birincü
derecede ilgilendiren su, birçok
hastalığın kaynağı dunımuna
geldi."
Cerrahpaşa Halk Sağlığı Kür-
süsü uzmanlanndan Dr. Hil-
mi Erginöz, şebeke suyuna ka-
nşmalar olabilecegine dikkat
çekerek "Kanalizasyon borulan
patladığı zaman içme suyuna
doğal olarak amonyak kartşı-
yor"dedi. Erginöz. "Böyle bir
olay gecen yıl Elmalı bendinde
yaşanmıştı. Bu yıl böyle bir şey
duymadım. Ama Elmalı bendin-
deki karışıklık devam ediyor
olabilir. Son zamanlarda artan
sarılık ve ishal >akalarını sadece
suya bağlayamayız. Sıcaklar-
dan ya da gıdalardan da olabilir.
Gecen gün buraya sarılık olmuş
bir genç geldi, f erkos'ta oturu-
yormuş, onun hastalığı sudan
kaynaklannuş ojabilir" dedi.
Bahçelievler Ömür Hastane-
si uzmanlanndan Hasan
Küçükyılmaz. son aylarda kus-
ma, kann ağnsı, bulantı şika-
yetleriyle gelen hastalann ço-
ğaldığıru belirtiyor. Küçükyı-
lmaz 'içme sularının klorlanma-
masından kaynaklanan mikrop
üremesinin" mümkün olabile-
cegine dikkat çekerek şunlan
'Hastalıklann yüzde 90'ının içme suyundan
kaynaklandığı" görüşünde birleşen
uzmanlar, çeşmeden akan suyla meyvelerin
bileyıkanmamasını önerdiler. Suyun
içerdiği mikroplar nedeniyle kaynatılmadan
yüzün yıkanmasının göz iltihabına ve
kanlanmaya yol açacağı belirtildi. Kendisini
"halsizlik, ateş, baş dönmesi ve mide
bulantısı" ile gösteren hastalıklann suya
kanalizasyon kanşmasından kaynaklandığı
>e kirlilikle de hızla büyüdüğü bildirildi.
mikroplardan kaynaklanan
hastalıklarda ciddi artış oldu-
ğunu söylediler. Doktorlann
hastalığın artışında birleştikleri
ortak nokta ise "Suya mikrop
kanşmasr, "Susuzluğun getir-
diği pislik ve kirlilik •"Klorla-
manuı yeterince yapılmaması ve
denetimsiz olması"."Mevsim sı-
caklığı ve yüksek nemden dolayı
mikropların meyve ve sebzelerin
üzerinde üremesi ve bu meyve
sebzelerin mikroplu suyla yıkan-
ması" şeklinde oldu.
Barajlardaki suyun durumu-
nu belirlemek üzere bir grup
doktorun kendi aralannda
oluşturduğu bir ekibin de önü-
müzdeki günlerde çahşmaya
başlamak için Sağlık Bakan-
lığı'na başvurduğu öğrenildi.
RP'li büyükşehir belediyesi yet-
kilileri ise barajlann usulüne
uygun olarak klorlandığını ve
kendilerine sudan kaynaklanan
bir hastahk salgınına dair bilgi
gelmediğini belirtiyorlar. An-
cak İSKI yetkilileri çeşme suyu-
nun kaynatılmadan kullanıl-
maması konusunda da vatan-
daşlan uyanyorlar. Doktor ve
uzmanlann görüşleri şöyle:
Bulaşıa hastahklar uzmanı
Doç. Dr. Paşa Göktaş, su kay-
naklannın denetlenmesi ve ba-
rajlann çevresindeki su havza-
lanndaki düzensiz yapılaşmaya
son verilmesi gerektiğini söylü-
yor. Göktaş "Bağırsak enfeksi-
yonlarmdaki artış diğer yıllara
oranla daha fazla" diyerek yet-
kilileri aktif mücadeleye çağın-
yor. Göktaş'ın uyanlan şöyle:
"Yaz aylannda özellikle ba-
söyledi: "Bu şikayetler gıda
maddelerinden veya içme sulan-
ndan kaynaklanıyor. Bu tip va-
kalar o kadar sık tekrarlanma-
ya başladı ki artık ilk tahlilde
teşhis edebiliyoruz. Teşhise göre
bu hastalık amipli dizanteri.
Kanlı ishale de sıkça raslanıyor.
Hastalığın engellenmesi için be-
lediyenin sakıncalı gördüğü sa-
hillerden denize girilmemesi,
içme sularının mutlaka kay-
natılıp kullanürnası gerekmek-
tedir. Teknik sebepler yüzünden
kJoriama gerektiği gibi yapıla-
mayabiliyor.Yeterli klor at>
bnazsa sudaki mikroplar 51-
mez."
Osmanoğlu Kliniği yetkilileri
kendilerine gelen ishal olayla-
nnda artış olduğunu ve yaptık-
lan incelemelerde bu hastalığa
"koli basüT'nin yol açtığıru sap-
tadıklannı söylediler.
Klorlama yetersiz
Özel Bağcılar Hastanesi'-
nden Dr. Sadiye Kartalkanat
son aylarda "amipli dizanteri"
hastahğında çok büyük bir
artış olduğunu söyledi. İçme
sulannın klorlanması işleminin
çok sıkı denetlenmesi gerektiği-
ni belirten Kartalkanat, " Su-
lan sanayi ve fabrika artıklan-
ndan anndırmak mûmkün değil.
Klorlamanın yeterii sürede ve
derece yapılmadığını sanıyo-
rum. İki buçuk aydır amipli di-
zanteri hastalığına yakalanan-
ların sayısında belirğin bir arttş
var"dedi. Hastalığın ciddi bo-
yutlarda yayıldığını ve yetkilile-
rin acil olarak önlem alıp uygu-
lamaya koymasını isteyen Kar-
talkanat, "Hastalık epidemi de-
necek sayüara ulaştı. Bunun
kaynağı saptanmalı ve önlemi
alınamalıdır. Belediyelerin suyu
klorlama işlemi denetlenmeli-
dir"diye konuştu.
'Suyu kullanmayuı'
Adının açıklanmasını is-
temeyen devlet hastanesinde
görevli bir uzman, musluklar-
dan kesinlikle su içilmemesini,
kapalı şişelerde satılan sulann
tercih edilmesinin daha doğru
olacağını söyledi. Yemek ya-
parken dahi musluk suyu kul-
lanılmaması gerektiğini vurgu-
layan uzman hemşire," Ortam
sıcak, hijyene önem verilmiyor.
Küçük çöcuklara su kesinlikle
kavnatılıp içirilmeu'dir.İçme su-
larından dolayı 'gastroenterit
hastalıklan'nda bir artma var.
Bu hastalar, mide bulantısı,
kann ağrısı, ve ateş belirtileri
gösteriyorlar.Ardından da ishal
başlıyor.İshai su kaybına neden
olduğu için tansiyonu düşûrii-
yor"dedi.
t_
Kanalizasyon kanşıyor
İstanbul Tabipler Odası"-
ndan uzman doktor Murat Fı-
rat, acil olarak önlem alınması
konusunda yetkilileri uyanyor.
İçme suyu borulanna atık sula-
nn kanştığı ve su kesintilerinde
borulara "negatif basınç" nede-
niyle kanalizasyon artıklannın
sızdığını belirten Fırat, "İstan-
bul'daki sağlıksız su ve gıda or-
tamından dola\ı tifo, dizanteri,
kolera gibi bağırsak hastalıkJa-
rınm artma oranı çok yüksek"-
dedi. Fırat'ın görüşleri şöyle:
"İSKİ düzenli su sağlayanu-
yor ve sağladığı suyun kontrolü-
nii >apamıyor. Sehir suyu dağı-
tım'dan önce klorlanıyor ama
dağıtılırken meydana gelen ke-
antilerde içme suyu borulan, dı-
şandaki suları da emiyor. Bunun
nedeni kesinfJ sırasında oluşan
negatif basınç. Böylece emilen
diğer bütün sıılar da temizlene-
meden musluklardan akıyor."
tlaç satışında artış
Eczacılar Odası Başkanı
Mehmet Domaç da sudan kay-
naklanan bulaşıcı hastalıklarda
artış olduğunu belirterek yetki-
lilerin acil önlem almasını isti-
yor.
İshal ve benzeri hastalık-
larla ilgili ilaç satışında hastalı-
ğın yaygınhğı oranında artış ol-
duğunu belirten Domaç,"Özel-
likle son bir aydır ishal ve mide
bulantısı vakalan artnuş durum-
da. Bu nedenle göz Utihaplanma-
ları doğma.va başladı. Gözdeki
bu rahatsızlıklar göz kanlan-
masına neden oluyor. Aşın sı-
caklardan ötürii aynca deri dö-
külmeleri ve deri iltihaplan da
arttr'dedi.
Musluk suyunun kesinlikle
icilmemesi gerektiğini söyleyen
Domaç, nedenlerini de şu şekil-
de anlaüyor: "Çünkü içilen kirii
sular, vücut organlarında tahri-
bat yapıyor ve ateşlenmelere yol
açıyor. Enfeksiyon hastalıklara
yakalanan insanlardan çoğunlu-
ğu ise yabancılar. Bizim aynca
Fstanbul'da kullanılan sulann
kalitesi konusunda kuşku-
larımız var. Bu nedenle halk
musluktan akan sulan içmesin-
ler. Ama mevcut suyu içmek zo-
nında kalırlarsa, kaynatıp so-
ğuttuktan sonra içmeleri gere-
kir. Aynca meyve ve sebzeleri de
musluk suyuyla kesinlikle yıka-
masınlar. V'atandaşlar ishaî, göz
kanlanması ve iltihabı ile mide
bulantısı gibi belirtiler fark eder-
lerse hemen bir uzman doktora
başvursunlar."
Ncısılbula$ıyor?
Yazaylannda
dikkatliolunİstanbul Haber Servisi -
Uzmanlar, bulaşıcı
hastalıklann ortaya çıkış, artış
ve yayılış nedenlerini iki grupta
topluyorlar. Gıda
maddelerinden ve sudan
kaynaklanan ve ciddi
hastalıklara yol açan
mikroorganizmalarla ilgili
bilgiler şöyle: "Yaz aylanndaki
tsı artışı nedeniyle, bakteri,
parazitvevirüsgibi
mikroorganizmaların üreme
hızında artış göriilüvor. Söz
konusu rnikroorganizmaların en
uygun üreme ısısı, 30-37 derece
arası ve yaz ayları bu durum için
oldukça uygun. Bu nedenle
yivecekler üzerinde bulunan ya
da yiyeceklere kanşmış olan
mikroorganizmalar hızla
üreyerek yiyeceklerin ana
yapısını bozuyor.
Oluşrurdukları toksinler ya da
bizzat kendileri üreyerek
yiveceklerle alındıklan zaman
hastalık ortaya çıkıyor."
"Yaz aylannda su kaybı
nedeniyle insanlann sıvı
ihüyacı artıyor ve sıklıkla sıvı
yiyecek-içecekler alınıyor. Bu
durumda, eğer mikrop
bulaşmış bir sıvı ise çok fazla
sayıda mikroorganizmanın
mide engelini fazla beklemeden
geçmesine>o! açıyor. Çünkü
mide bariyeri, bağırsak
enfeksiyonlanndan
korunmada önemlı birengel
oluşturuyor. Çoğu bakteri,
mide asiti tarafından zararsız
halegetinlıyor. Fazla miktarda
alınan sıvı durumlannda,
bakteriler bağırsaklara
parçalanmadan geçtıklerinde,
hastalık olasılığı artıyor.""
"Su ve yiyeceklerde oluşan
hastalıklann başlıcaları besin
zehirlenmeleri, tifo, paratifo ve
dizanteri. Besin
zehirlenmelerinde birkaç günde
iyileşme görülmekle birlikte,
tifo, paratifo ve dizanterilerde
hastalıklar daha u/un süre
bünveyi etkiliyor. Özellikle
ateşlidurumlarve
kanlı-mukuslu ishaller
göriildüğü zaman, mutlaka
konunun uzmanına
başvurulması gerekiyor. Aksi
takdirde vücudun direncinin
kırümasıyla birlikte tedavi
yoluna gidilmezse ölüme kadar
varan gelişmeler olabiliyor."
Tlfonedlr?
sudanyayılıyor
İstanbul'u etkisi altına alan sıcak hava ve yüksek nem oranının yanı sıra RP'li belediyelerin uyguladığı
su kesintileri yaşamı felce uğratırken bulaşıcı hastalıklarda da ciddi artış görülmeye başlandı.
İstanbul Haber Servisi - Tifo.
mikroplu su ve besinlerin
yenmesiyle bedene giren
Salmonella typhi türü
bakterinin ince bağırsağa
yerleştikten sonra kana geçerek
bedene yayılan bir bağırsak
hastalığıdır. Son derece hızlı
şekilde bulaşan ve bedende
kolayca ilerleyen hastalık.
büyük salgınlara neden olarak
insan topluluklannın sağlığını
tehditederek kitlesel ölümlere
neden olabilmektedır. Bu
salgınlann oluşmasının en
büyük nedeni içme sulannın
kirlenmesi. temizliğini yitirmiş
toprakta yetişmiş sebzelerin ve
kirlenmiş denizlerde yaşayan
deniz hay vanlannın
yenmesidir.
Başağnsı, ateş. ishal gibi birçok
Muslıık suyunuhiçbiryerde kullâiunayın
istanbul Haber Servisi - İstanbul su-
lannda kirlenme, su havzalan etrafındaki
tehlikeli yerleşim nedeniyle başta mikro-
biyolojik ve kimyasal oluyor. Mikrobiyo-
lojik kirlenmeyi ban usullerle kısmen gi-
derebilmek mümkün oluyor.
Klorkullanımı bu yöntemlerin başında
geliyor. Gelişmiş ülkelerde "tam biyolojik
arıtma" yöntemleri ile suyun temızlığı
sağlanıyor. Ancak ağırmetal iyonuna da-
yah kirlenme uzun süreli ciddi tehlikelere
yol açıyor. Bilindiği gibi Elmalı Barajı.
ağır metal kirlenmesi nedenivle bir süre-
dir kullanıma kapalı tutuluyor.
Uzmanlann kiriiliğe karşı uyanlan
şöyle:
"Mikrobiyolojik arıtma için kaynatma
pratik ve ucuz bir yol. Birçok bakteri, virüs
ve parazit 15-20 dakikalık bir kaynatma
Ue yok oluyor. Suyun doğrudan kullanımı-
nda kesinlikle kaynatma yönteminin uygu-
lanması. eğer olanak varsa İSE belgesine
sahip üzerinde tahlil sonuçlannı ve yasal
müsaadelerini içeren kapalı kaplarda satı-
lan sulann vemeklerde ve içme suyu olarak
kullamlması öneriliyor. Su arıtma cihaz-
larıvla da iri parçacıklar turulabiliyor. An-
cak virüsler gibi küçük parçacıklann rutu-
labilmesi zor. Bütün bu yöntemlerie canlı
mikroorganizmalar etkisiz hale getirilebi-
liyor, ancak kimyasal kirlilik giderikmi-
yor."
"Uzmanlar el yüz yıkamalan ve diş fır-
çalamalannda dahi kaynatıimamış mus-
luk su\u kullanılmamasını öneriyorlar.
Aksi takdirde vücutta mevcut bir yara.
dişteki çürük. diş ctindeki kanama vc
benzeri durumlarda sudaki mikrobun
doğrudan kana kanşarak bünyeyi etkile-
yeceği beürtiliyor. Aynca yiyeceklerin
kaynamış su ile yıkanması ve buzdolabı
dışında bekletilmemesi öneriliyor."
Tedavi yöntemleri
İshal ve bulantı olan kişiler için en iyi
tedavı yöntemı bol sıvı ve elektroht al-
ması. su ve diğer sıvı içecekler yanında tuz
da abnmasıdır.
Ateş ortaya çıkan ve kanlı-sümüksü is-
hali olan kişiler ile çok sıklıkla ishal ve
kusması olan, aynca çocuk ve yaşlılann
ise mutlaka konunun uzmanına başvur-
ması gereklidir. Eczanelerden reçetesiz
alınan ishal kesici ilaçlann iseyararsağla-
madığı ve hastalığın uzamasına neden ol-
makladır.
etkisivle ortaya çıkan tifo.
bedende ishal yoluv la su
ka>bına. ince bağırsakta ülser
tipi kanamalara neden olurken
ilerledıği zaman kalp
yetmezlığı. menenjit. zatürree
ve birçok degişık hastalığa yol
açmaktadır.
3. Dünya'da etkili
Tifo. kentleşme ve 20. > üzyılın
başında kullanılan tifo aşının
etkisivle ortaya çıkma oranı
düşürülmesine rağmen nüfus
artişmın yoğun olduğu
gelişmekteolan 3. Dün\a
Ulkelen'ni hızlı ve programsız
gelişme çalışmalannın da
etkisiyle bü>ük ölçüde
etkilemeye devam etmektedir.
Gelişmeyi sadece
endüstriyelleşmede yaşayan
gelişmekte olan Günev
Amerika ülkelerinde insan
sağhğıyla ilgili önlemler
yeterince alınmadığı için tifo ve
benzeri hastalıklar büyük
salgınlar halinde varlıklannı
sürdürmektedir. Bu ülkelerde
yapılan tahmınlere göre 1992 ve
1995 arasmda 40000 kişinin bu
tip hastalıklardan dolayı
yaşamını yitirmesi bekleniyor.
Türkiye'de tifo türü
hastalıklardan dolayı ortaya
çıkan büyük salgınen son 1989
yılında güney ve günejdoğu
bölgelerde görüldü. Özellikle
Gaziantep. Adana.
Şanlıurfa'da görülen salgına
temizlik yetersizliği ve kentlerin
eskimiş altyapılan > ol açmıştı.
Alınan önlemlerle fazla
bü> ümeden önüne geçilen
salgın fazla kayıp verdirmeden
atlatılmıştı.
Solda birlikiçin4
büyüktaarruz' toplantısı• Girişimcileri arasında Yazar Muzaffer İzgü, Hidayet Karakuş,
Hüseyin Yurttaş, Lütfü Dağtaş, Bilgehan Oğuz, Vecdi Bozkurt,
Sema Özduman'ın yer aldığı İzmir Demokrasi Gönüllüleri Büyük
Taarruz'un başlangıç günü olan 26 Ağustos tarihinde İzmir'de çok
geniş katılımlı bir toplantı düzenleyecek.
SERDAR KIZIK
İZMİR- İzmir Demokrasi Gönüllüleri,
26 Ağustos'ta "büyük taarruz toplantısına"
haarlaruyor...
Anadolu'da solda birlik ve bütünleşmeyi
arayan, irili ufaklı yüzlerce kuruluştan biri
Izmir Demokrasi Gönüllüleri. Yaklaşık 5
ay önce kollan sıvadılar. O güne değin çe-
şitli gerekçelerle sol partilerde aktif politi-
kada yer almamış, ya da kendi deyimleriyle
"bu çarkın içine sokulmaımş", değışık mes-
leklerden aydınlann buluştuğu bir oluşum
Demokrasi gönüllüleri.
Girişimciler arasında Yazar Muzaffer
İzgü, Hidayet Karakuş, Hüseyin Yurttaş,
Lütfü Dağtaş, Bilgehan Oğuz, Vecdi Boz-
kurt, Sema özduman yer alıyor.
Bir dizi toplantının ardından çizdikleri
çerçevede grup, şu tabloyu ortaya çıkardı:
"... Uğur Mumcu öldürüldü. Türkiye aya-
ğa kalktı. Sevgili yazarunızın cenazesinde ,
ülkemizin görmediği en büyük kitle eylemi
gerçekleşti. Mumcu ve diğer aydın cinayet-
lerinde, Sivas katliamında tepkilerde birleş-
tik. Ne varki, herşey tepki düzleminde kaldı.
Olayların ardından her birimiz günlük ya-
şandlarunıza döndük. Ama 27 mart seçim
sonuçlan, cenaze törenlerinde gördüğümüz
tepkilerin düşünsel yönde değişimi neneden
oldu...
Başta büyük Atatürk olmak üzere, bu
yurdun kahraman evlatlannca emperyaüz-
me karşı verilen Kurtuluş Savaşı sonucu ku-
rulan cumhuriyetimize düşman olanlar, ül-
keyi orta çağ karanlığına itecek dinsel devle-
ti kurma yoluna gittiler. Bu özlemlerini ger-
çekeştirme adına demokrasiyi kullandılar....
Demokrasi Gönüllüleri bu tabtonun yanı-
nda bir " borçtan" da sözettiler:
"Yurdumuzu kurtaran, bize
bağımsızlığımı kazandıran, demokrasi kapı-
larını aralayan büyük önder Atatürk'e .
onun yanında canlannı veren kahramanlara
borcumuz vardır. Ve bizler, bu borcu çoçuk-
lara ödeyebileceğiz. Bunun için hepimize gö-
rev ve sorumluluk düştüğü kesindir. O ne-
denledir ki, bir çok yerde birden, birşeyler
yapıhnası gerektiğini düşünenlerin kendiği-
İinden gelişen hareketleri başlamıştır..."
Öncelikli hedef
Demokrasi Gönüllüleri öncelikli hedef-
lerini, "iletişün ağı" kurmaya dayandın-
yorlar. Bu ağda kendi nitelendirmeleriyle
domakratlar, çağdaşlıktan yana olanlar.
devnmciler yer alıyor.
Demokrasi Gönüllüleri belirli ilkeler
saptamışlar. İlk ilke, " Mustafa Kemal'in
kurduğu laik cumhuriyeti, bağımsızlığı ve
devTİmleri" savunmak. Daha sonra diğer
ilkeler sıralanıyor:
• "Demokrasinin tüm kurum ve kural-
lanyla yaşama geçirilmesi için çaltşmak.
• Lafldik. demokrasnn oknazsa oi-
maz koşuludur. Irkçı, şoven, dinci akımlann
geçerli ounadığı, barışçı toplu düzeni için
çalışacağız.
• Halkımızın gün geçtikçe yoksullaş-
ması, din devleti kurmak isteyenlere uygun
ortam hazrlamaktadr. Ekonomik koşuDar-
dan kaynaklanan sorunların çözümü için,
demokratik kurallar içinde savaşımı ve aç-
mazlar karşısında örgürlenmeyi yurtseverce
bir sorumluluk ve görev kabul ediyoruz.
• 27 Mart seçimleriyle şaşkma döndüğü
halde yaklaşan genel seçimlere karşın ay-
mazlığını sürdüren. bugün üçe bölünmüş gibi
görünen sosyal demokrat ve demokratik sol
partilerin birleşme somnu da bilindiği gibi
gündemdedir. Biz partili- partisiz demokrat-
iar olarak bu partlere tarihsel sorumUuk-
larını anımsatıyoruz. Kendi programlannı
bir kez daha okumalannı ve gereklerini yeri-
ne getırmeyı önenyoruz...
Demokrasi gönüllülerinın önceki gece
Anadolu Kulüp'te yaptığı toplantıda ilke-
ler yeniden gündeme geldi, arayışlar
tarlışıldı. Bu arada ulusal kurutuluş sa-
vaşımını noktalayacak Büyük Taarruz'un
başlangıç günü, 26 Ağustos tarihine dik-
katler cekildi. 26 Ağustos'ta İzmir'de çok
geniş katılımlı bir toplantıya çağn yapıldı.
Bu arada eleştiriler de geldi. Bir katılımcı,
4. bir partiden mi söz ettiklerini sordu De-
mokrasi Gönüllülerine. Girişimcilerden
Vecdi Bozkurt "Hayı" dedi, "Bfain
amacımız, yeni bölünmuşlüklere yol açmak
değil. Biz, üç partinin daha sağlıklı bir yapı
kurmasını istiyoruz. Amaeımız 4. parti de-
ğil..." Aynı içerikte bir başka soruyu, bu
kez girişimcilerden Bilgehan Oğuz şöyle
yanıtladı: " Temel sonınumuz, ilk plaıida 3
partiyi biıieştirmek değil. Amacımu, solda
birlik..."
Bir başka eleştiri Burhan Aksakal'dan
geldi. Aksakal, düşüncenin eyleme dönüş-
mediği sürece varlığının bir anlam taşı-
madığını vurgulayarak grubun eylem
planını sordu. Oğuz'un yanıtı şöyle oldu:
"Biz birşeyler yapmak: değil, yapıunasına
Ön ayak olmak için biraraya geldik. Eylem
diyorsunuz. İşte, bu toplantı bile bir eylem-
dir. Eylem önerilerinizi getiria. birlikte de-
ğeriendirelim..."
Demokrasi Gönüllüleri, sağlıklı iletişim
kurmaktan öteye çalışmalanna yeni bo-
yutlar getirmek için bilim adamlanndan,
aydınlardan destek de istedi toplantılan-
nda. Toplantıya katılan Doç. Dr. Meryem
Koray ise Demokrasi Gönüllüleri'ni yeni
tanıdığını belirtirken bazı uyanlarda bu-
lundu bunun üzerine: "Göriiyorum ki, he-
nüz bir başlangıç noktasındasımz. Hedefler
dağınık. Yeni bir girişimin sancılan var. ,\n-
cak sürdürmekte yarar görünüyw_"
Demokrasi Gönüllülen'nin toplantısı.
yer yer heyecanh, temel noktalarda birleşik
se de farklı düşüncelerin ve yöntemlerüi
dile getirildiği bir ortamda tamamlandî.
Son olarak iletişimin önemi bir kez daha
vurgulandı ve telefon numaralan verildi:
"Izmir Demokrasi Gönüllüleri. 0232.
4210130-3815269- 8651130"