20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1TEMMUZ1994CUMA 12 KULTUR BUGUN 'DUNYA MIMARLIK GUNU' Yağmaya karşı direnişin mimarcası: PORTRE/ Prof. DOĞAN KUBAN WP kûttûp elçtei 1926'da Paris'te doğdu. 1949'da İstan- bul Teknik Üniversitesi'ni bitirdi ve yük- sek mühendis - mimar unvanını aldı. 1952'de aynı üniversitenin Mimarlık Tari- hi Kûrsüsü'ne asistan olarak girdi. ' Osmanh Barok Mimarisi ' üzerine te- ziyle doktorasını verdi (1954). 'Osmanlı Dini MimarisJnde Iç Mekan TeşekkühT ko- nulu araştırmasıyla doçenthğe yûkseltildi (1958). Bir süre ABD'de Michigan ve Har- vard Üniversiteleri'nde çahştı. 'Anadoiu Mimarisuıin Kaynak ve Sonmlan' başhkb çalışmasıyla profesörlü|e yûkseltildi (1965). Birçok yabancı üniver- sitede konuk profesör sıfatıy- la dersler verdi; ulusal ve ulusla- rarası arkeolo- jik kazılarda başkan ve mi- mar olarak çahşü. tTÜ Mi- marlık Fakülte- si Mimarlık Ta- rihi ve Resto- rasyon Kürsüsü Profesörii ve aynı adı taşı- yan enstitünün başkanı olarak görevini sûrdürûyor. Adı geçen tezleri ıle 'Türkiye Sanaü Ta- rihi' (1970), 'Mimarhk Kavramlarr (1973), Türk ve İslam Sanatı Üzerine Denemeler' (1982) adh kıtaplan ve çok sayıda makalesi yayımlandı. Şimdi 'İstanbul Kent Tarihi' ûzennde çalışıyor. 'Sürdürülebilir Tasanm' OKTAY EKİNCİ Dünya mimarlan, her yıl 1 temmuzda "Dünya Mimarlık Günü"nü kutluyorlar. Yûzden fazla ülkeden yaklaşık 1 milyon üye- si bulunan Uluslararası Mimariar Buiiği (UIA), mimarlığın ulusal ve evrensel düzey- dcki "sonmlarııu ve sonımluluklannı" her 1 temmuzda değişik konularda tartışmaya açı- yor. UIA'nın 1993 yılı Haziran ayında Chica- go'da yapılan Dûnya Genel Kurulu'nda sap- tanan konulann başında ise "çevresel ve top- lumsal sürdürûlebüiriik" gebyor. Genel ku- rulda kabul edilen "Sürdürûlebilir Bir Gele- cek İçin Bağımülık Bildirisi". ulusal ve ulus- lararası düzeyde "kültür ve doğa zengmKkle- rine saygılı bir mimarlık" ile yine mimarbğin. bu zengınlıkleri tehdit eden yağmaya karşı görev ve yükümlûlüklerini, 1 Temmuz 1994'- ün de temel taruşma konusu yapıyor. UIA Genel Başkanı Olufemi Majekodun- mi ile Amerikan Mimarlar Enstitüsü (AIA) Başkanı Susan A. Maxman'ın imzalannı taşı- yan UIA '93 Bildirgesi'nde, yeryüzünün ta- rihsel, doğal ve ekolojik değerlenni "koruya- rak ve gözeterek" uygarhğa olan binlerce yıllık katkısını sürdûrebilecek bir mimarlığın. günümüzde ancak "sürdürülebilir tasanm" anlayışıyla insanlığa hizmet verebileceğinin altı çiziliyor "Sürdürülebilir tasanm" kav- ramı ise yine insanhğın yaşam kaynaklan olan kültûr ve çevre zenginbkleri ile geleceğin "yaşanıhr mekânlan" için eşsiz bir "esin kay- nağı" olan tarihsel birikimin "yok edilmedi- ği" bir mimarlık eylemi için, doğrudan doğ- ruya "mesieki davraıuşm" çağdaş yönetımini ve içeriğini tanımüyor. Çevreye 'uyumlu katılım' Mimarlık, hiç kuşkusuz "yapdaşma" ile ifadesini bulan bir sanat. Her mimarlık ürü- böylesi bir çevrede "yapdaşmayı reddetmek" bile kimi zaman "mimarca bir davranış" ola- rak gündeme gelebiliyor. Aynı duyarhhk, elbetteki özellikle "tarihsel çevreler" için de geçerli. Yüzlerce ve binlerce yıllık bir geçmişi banndıran eski kent doku- lannda yapılacak her türlü yeni tasanmın hem bu geçmişi korumak ve yaşatmak hem de aynı geçmişin yarattığı kültürel çevreye "uyumlu olarak katıbnak" gıbi aynı anda ve "birükte" gözeteceği sorumluluklan var. Mi- mann bir "sanat ve meslek" sahibi olarak bu • Her yıl 1 temmuzda kutlanan Dünya Mimarlık Günü için uluslararası düzeyde tartışmaya açılan sorunlann başında "kültür ve doğa değerlerine saygılı bir yapılaşmanın" tasanma dönük yükümlülükleri yer alıyor... nü ise sonuçta bir "yapı" olarak, inşa edildiği çevreye "kaöbyor". Sürdürülebilir tasanm ilkesinin temel ha- reket noktası, işte bu kaühmın, bulunulan çevreye "uyumhı" olarak gerçekleşmesi koşu- lu üzerinde yoğunlaşiyor. Yapının tasar- landığı ve üretildiği çevre, sözgebmi korun- ması gereken doğal değerleri içeriyorsa bu değerlerin "yaşamasını gözetmek , mimarlık mesleğinin de öncelikh yükümlülüğünü oluş- turuyor. O kadar ki, bu tür değerlerin "hiç dokımulmadan" korunması söz konusu ise sorumluluğunu da \enne getirebilmesi için, yine "sürdürülebilir tasanm" ilkesini hiç ödünsüz savunması gerekıyor. Bunu yapar- ken de kimi zaman yine "yapdaşmaya karşı" olması, tarihe ve geleceğe karşı sorumlu olmanın "mimarca" tutumu olarak öne çıka- büiyor... Mimarbğın bütün bu evrensel yükümlû- lüklerini yaşama geçirebilmesi için elbette ki tek ve yeterli koşul, mimarlann sürdürülebi- lir tasanm ilkesini benimsemeleri değil. Hatta belki de "ilk koşul" bile değil. Kultur ve Çevreye Duyarlı Bir 40 Yıl OROL ATAMAN Mimarlar Odası Genel Sekreteri Bu yıl Mimarlar Odas'nın kuruluşu- nun kırkıncı yıbdır. Mimarlar Odası'nın bu 40 yıb, aynı anda ülkedeki kentleşme ve demokratik- leşme süreçleriyle bağlantıb önemli biri- kimlerin ve mücadele geleneğinin de ya- raüldığı tarihsel birdönemi tanımlamak- tadır. Kalkınmak için çılgınlığa varan tüke- tim anlayışının, yeryüzünün doğal kay- naklanm bitirmecesine tüketmesi sonu- cu, kirlenmenin yaşam çevresini yok ede- cek bir evreye geldıği. doğal ve kültürel değerleri yok ederek sağlanacak bir kalkınmanın sürdürülemeyeceği ger- çeğinde birleşen dûnya mimarlan, Hazi- ran 1993'teChicago"da toplanan Ulusla- rarası Mimarlar Birh'ği Kongresi'nde Odamınn da oluşumuna kaüldığı ve des- tekledığı. 'sürdürülebilir bir gelecek için karşüıklı bağhhk' deklarasyonunu ya- yımlamışlardır. Ortaklık, eşitlik ve denge Bu deklarasyonda mimarlar, ekolojik olarak tüm doğal çevreyle; sosyal, kültü- rel ve ekonomik olarak tüm insanbkla bağımb olduğumuzu, bu bağunbük an- lamında, sürdürülebibrliğin bütün taraf- lar arasında ortaklık, eşitlik ve denge ge- rektirdiğini; yapılann ve yapıb çevrenin, insanlann doğal çevre ve yaşam kalitesi üzerindeki etkisinde önemli bir rol oy- nadığını; sürdürülebibr bir yaşam için ta- sanmın, kaynak ve enerjinin daha etkin kullanımını gözetmeyi, sağbkb yapılar ve yapı malzemelerini, ekolojik ve toplum- sal duyarhbğı yüksek arazi kuUanımını ve esin veren, uyancı ve yücelten bir este- tik duyarhbğı içerdiği; sürdürülebilir bir yaşam için tasanmla doğa üzerindeki olumsuz insan etkilerinin önemb ölçüde azalacağını ve aynı zamanda yaşam kali- tesiyle ekonomik refahın artacağını vur- gulamış ve bu bağlamda: Sürdürebibr bir yaşam için çevresel ve toplumsal duyarhbğı mesieki uygulama ve sorumluluklanmızın odağına yerleş- tirmeye; sürdürülebibr bir yaşam için ta- sanmın işlerliği konusunda gerekü uygu- lama, yöntem, ûrûn, eğitim programlan, hizmet ve standartlan gebştirmeye ve sü- rekb iyileştirmeye; meslektaşlanmızı, yapı endüstrisini, müşterileri, öğrencileri ve toplumun genelini sûrdûrebüir bir ya- şam için tasanmın önemi ve olanaklan konusunda eğitmeye; Sürdürebilir bir yaşam... Sürdürebih'r bir yaşam için tasanmın yasal bir uygulamaya dönüşmesi yolun- .'da hükümetler ve iş çevreleri düzeyinde pobtikalar, yasal dûzenlemeler ve uygu- lamalan kurumlaştınnaya; yapısal çev- renin bugûnkü ve gelecektekı tüm öğele- rini tasanm, üretim, kullanım ve yeniden kullammlannda sürdürülebilir bir yaşam için tasannın standartlanna ulaştırmaya, karar vermiştir. Mimarlar Odası da 25-27 Kasım 1993'te toplanan Olağanüstü Genel Ku- rulu'nda yürürlüğe giren 'Yeni Mimarlık Meslek Düzeni tlkeleri'nin 1. maddesin- de bu deklarasyona uymayı kabul etmiş- tir. Bu doğrultuda, Mimarlar Odası, önümüzdeki iki yıllık çabşma dönemi- nin, ana mücadele akslanndan biri ola- rak, "Mimarlığın topium ve çevre yaran- na yapdmasına engel olan imar düzenine karşı savasım verümesi ve bu yönde, mes- leğin yine topium ve çevre yaranna sürdü- röfanesi için Oda'nın mesieki denetim et- kinliğinin guçfendirilmesmi'' seçmiştir. Bu yöndeki mücadelemiz, farkb çıkar gruplannın tüm karşı çıkışlanna ve en- gelleme çabalanna rağmen, artan bir yo- ğunlukla sürdürülmektedir. Tarih ve doğa değerlerini koruyan ve bu değerlere saygılı bir "uyumlu katihmı" ger- çekleştirebilen mimarbk eylemi için, öncebk- le aynı ilkeleri temel alan bir "imar ve kalkı- nma düzeninin" de tüm yasal ve yönetsel ku- rumsallaşmasıyla ülkede etkin kıbnması ge- rekiyor. Çünkü mimarbk. tûm evrensel yü- kümlülüklerine karşın, sonuçta bir "yaptlaş- ma talebi" ile ürün verebilen bir meslek ve sa- nat dab olduğundan, bu talebin de "tarihe ve çevreye duyarlı" tercihlerle gerçekleşmesi, mi- mann "munarca" yapıtlar ortaya sermesinde temel koşullann başında gebyor. Ne var ki Tûrkiye'de, gerek imar düzeni açısından, gerekse kentleşme ve çevre pobti- kalan açısından, sürdürülebibr bir tasanmı, mimarbğın genelinde etkin kılabilecek bir sü- reçten söz edebibnek olası değil. Özellikle son ylllarda mimarlara "tasanm görevi" veren yapılaşma talepleri, büyük bir çoğunlukla çevre ve kültür değerlerini gö- zardı eden, salt "yüksek rantı" ve "spekülasyo- nu" hedefleyen, bu nedenle de yine çevre ve kültür değerlerini "tahrip eden" yatınmlarla birbkte gebyor. Yağmaya dayab bu yapılaş- ma salgını bir yandan "imar afTı umutlanyla" körüklenip öbür yandan "ayncahkh imar izinleriyle" de sürekb desteklenince. "u>ıınıhı katüımı" gözeten mimarbk hizmetleri yerine, "uygunsuz projeler" üreten mimarbk çevrele- ri daha bir "gözde" oluyorlar ve dahası, "mi- marlık kültürüne" de uygarbği yadsıyan katkılarda bulunuyorlar. İşte böylesi bir süreçte, UIA'nın tüm dünya ülkeleri için tartışma gündemlerine önerdiği "sürdürülebilir ta- sanm" ilkesi, binlerce yıllık bir uygarhklar bırikiminin yeryüzündeki en zengin tarih ve doğa değerlerini banndı- ran Türkiye açısından, 1 Temmuz Dünya Mimarbk Günü'nde çok daha büyük ve "jaşamsal" bir önem taşıyor. Ülkemiz mimarlan, bir yandan "ülkenin değerlerini" korumakla yükümlüyken öbür yandan artık doğrudan "mimarbğınuzı" da yani ken- di mesleklerini de korumak durumundalar. Çünkü tûm zenginbkle- rimizi, özellikle tarihsel, do- ğal değerlerimizi hızla "para- ya eevinneye" niyetlenen şu ünlü "rant ekonomisi". kısa sürede beklentilerine kavuşa- bilmek ve yağmaya dayab yapılaşmayı egemen kılabil- mek için, salt mimarhğimızı "kendi kültürüne" bağlamak- la yetinmiyor. Bu duyarsız vıkım düzeni, sürdürülebibr tasanm için dünyadaki en güçlü "uygarhklar üniversi- tesi" sayılabilecek ülkemizin eşsiz "mimariık geteneğini" de yok ederek ve hatta "unuttura- rak", egemenliğini kökleştir- Yüksek rant beklentilerine hizmet eden "ayncalıklı imar koşulları", mimarinin kentsel çevreyle olan "uyumlu katılım" ilkesini tersine çeviriyor. mek istiyor Venedik Kartası ve sorumluluklan METEGÖKTUĞ Y. Mimar- Şehir Plancısı 20. yüzyıl, 1933 yıbnda Yunanistan'da Atina'da yapılan Uluslararası Modern Mi- marhk Kongresfnin getirdiği "Modernleşnıe ve koruma arasındaki hesapiaşma" ile baş- ladı. Atina Kartası modernleşmeyi destekle- di. Koruma'yı gerilere itti. Aradan 30 yıl geçtikten sonra, 25 Mayıs 1964'te Italya'da Venedik'te toplanan mi- marlar, restoratörler, geçen bu 30 yıb eleştirel bir analize tabi tutup modernleşme/koruma arası dengeyi bulmanın yollannı aramaya başladılar. Ikinci Dünya Savaşı ve ardından 60'b, 70'b yıllardaki, daha büyük tahribata yol açan imar yıkımlan mimarlık mirasıru yok etmiş ve tarihle çağdaş yaşam arasındaki bağlanüyı koparmaya başlamıştı. Venedik'te imzalanan "Tarihi Anrt ve StTlerin Korun- ması ve Restorasyonu Uluslararası Kartası", böyle bir ortamda oluştu ve sonuçta koru- macıbk lehine kararlar kartada yer aldı... Bizler, karta ve sözleşme metinlerini ancak 1986 yıb sonlanna doğru elde edebildik. Olaym mimarlar için son derece önemb ol- ması nedeniyle, Mimarlar Odası İstanbul Şu- besi içinde yaptığımız calışmalarda, bu me- tinleri tercüme ederek şubenin üyelere ücret- siz dağıtılan 1987 yıb ajandasına bastık. Çünkü mimari mirasın korunmasında bi- rincil görev ve sorumluluk, mimarlık alanı- nda iş yapan meslek adamlan ve onlann or- ganizasyonlanna düşmekte idi. Sözleşmenin yaşama geçiribnesinde hükümet, hükümet- dışı (NGO) organizasyonlann ortak çabası gerekhydi. Sözleşmenin 14. maddesinde bu açıkça tanımlanmakta ve şöyle denmektedir: "Taraflardan her biri: 1- Karar süreclerinin çeşitli evreierinde, merkeri hükümet, verel >önetimler. kültürel kurum ve dernekler ve haîk arasında işbirliği, bilgi alışverişi ve danışmanlık sağlayacak > apdar oluşturma) ı, 2- Kâr amacı gütmeyendemeklerin vemaddi destek sağlayacak kunımların, bu konuda çalışıp geUşmesini özendirmeyi, taahhüt eder". Kartayı benimseyen, sözleşmeye imza ko- yan ülkeier. metinlerde yer alan koruma siya- setlerinin yaşama geçirilmesi için gerekli ön- lemleri eşgûdüm içinde almayı taahhüt et- mişlerdir. Sözleşme maddelerinde konular aynntılan ile ele abnmıştır. Böyle bir polinka ile aynı zamanda mimari mirasın sosyal ya- şamla bütünleşmesi de sağlanacaktır. Katılım ve organizasyon önem kazanmak- tadır. Çünkü yapılacak iş. artık yıllar boyu yapılan yalruzca öncebkb yapılan koruma işi değil; bölgelerin, SİT'lerin, mahallelerin tü- müyle adım adım iyileştirilmesi işidir... Doğayı kültüre kazaı Prof. Dr. SÜMER GÜREL Mimar Sinan Üniversitesi Tüm meslekler kadar, ama özünde tümün- den çok daha fazla olarak mimarhk, çevre ile karşüıklı etkileşim içindedir. Daha sade bir deyişle, mimarbk, doğal çevreyi beşeri (yani insan yapısı) çevreye dönüştürme sanat ve bi- bmidir. Esasen tüm sanatlann, en büyük sanat olan 'yaşamak sanatı'na hizmet ettiklerini bilge kişilerden öğreneb epey oldu. Do- layısıyla bireyin mutluluk düzeyini, yaşamını geçirdiği bu kültür çevresindekı zenginlik ve çeşitbliğe bağlamak yanbş bir varsayım değil- dir. Nitekim 2. Dünya Savaşı sonrası dönem- de kimi Avrupa kentlerinde "hemsehri"lerin, yaşamlannı sürdürmek için güncel beslenme sorunlan ile boğuşurken ilk ele aldıklan so- runlann başında savaşta tahrip olan tiyatro- lannı elbirliği ile onarmak geldiğini (biraz da şaşkınhkla!) okuduk gençbk yıllanmızda. Aradan geçen 45-50 yıl, genelde tüm dünya- da, özelde ise Üçüncü Dünya'da oldukça dü- şündürücü gelişmelere tanıkbk etti. Kısaca açıklayabm: • Savaş sonrası dönemde Birinci Dünya'- daki geuşme süreci ile değerier sistemi arası- ndaki denge, "Toplumsal Refah Devleti" ya- rabnak pahasına ve çevre aleyhine hayli sarsıtdı. 0 Üçüncü Dünya'da ise çoğunluğu (sö- mürge statüsünden) bağımsızlığa kavuşan genç uluslar olduğundan ciddi (sosyal ve fi- ziksel) altyapı sorunlan ile savaşmak zorun- Eyüp'ün tarihsel kimliğiru'salt Eyüp Sultan'la smırlamaya calışanlar, sürekliliğinasıi tanığı olabilecek sivil mimarlık örneklerini yıkrnıa terk ediyorlar (Fotoğraflar: OKTAY EKtNCÎ). da idiler; nitekim kimileri hâlâ savaşmak- talar. • tşte bu büyük çoğunluğu oluşturan ülke- lerde, başjangıcta "sömürgecı'" kültüre tepki olarak tahribata dek varan eylemler. sonraları ise "ulusal kımlık arayışı" içinde istilacüann yaptıklarına sırt çevirmek biçiminde gelişri. Sonuç, yüzyıllar süren ve kimi sömürge kentie- rinin dokusal kişiliğini zengileştiren yapı ve yapıtlar ya yok oldu ya da yüzüne bakılamaz dunıma gekü. • Türkiyemiz bu bağlamda özgün bir ko- numdadır. Sömürge olmamış, topraklannda pek çok kültür mirasını banndıran, olağa- nüstü doğal değerlere sahip bir ülkeyiz. An- cak 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde izle- nen yanbş kalkınma pobtikalan "değerleri- miz" açısından çok ciddi çöküntülere neden olmuştur. Geîişme adına ve "çağ atiatma" savsözüne sığınarak kendi kültür ve doğamıza insaf- sızca saldınya geçilmiştir. Tek umut "toplumsal gelişmenin ekonomik geüşmenin önünde gklişi" doiayısı>la kültür ve doğa değerlerine karşı aydın kesimde du- yarblık ve bilinç düzeyinin yûkselişidir. Başta Mimarlar Odası ile Şehir Plancılan Odası ol- mak üzere, duyarb aydınlanmız, kentleri- mizin kültür ve doğa değerlerine sahip çı- kmaya başlamışlardır. Bu savaşımda kazanı- lan utkular simgesel gözükse de "ibret" oluş- turmalan bakımından çok büyük anlam taşı- maktadırlar... 'Uygarhklann İzinde' paneli yann Kültür Servisi - Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin 1 Ternmuz Dünya Mimarlık Günü ct- knüikleri kapsamında düzenledigi IJy- garnklam İzmde" konulu panel, yann saat 15.00'ten itibaren Çanakkale Se- ramik'in Levent'teki tesislerinde yapılacak. "3. Binyıl'a Doğru Uygar- İıkların tzinde Bir Mimarlık Eylemi İçin Ülkemiz Üniversitemiz" temasının işleneceği panele konuşmaa olarak Prof. Doğan Kuban, Prof. Dr. AbduDah Kuran, Prof Dr Mete Ünügûr, Y. mi- mar Aydın Boysan, Y. mimar Besim Çeçener ve Y. mimar Cihat Fındıkognı katıhyor. Dünya Mimarlık Günü nedeniyle düzenlenen panelden sonra, Amerikan Mimarlar Enstitüsü şerefüyeliğine seçilen Prof. Doğan Kuban'a birkutlamabelgesi verilecek. Oda 2. Başkanı Prof. Dr. Cengiz Emzun'un yöneteceği panelden sonra, geçen ay Amerikan Mimarlar Enstitü- sü'nün uluslararası şeref üyeliğine seçi- len Prof. Doğan Kuban'a bir kutlama belgesi verilecek. Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nin panelin konusuyla ilgjlı yaptığı açıkla- masında, 42 uygarhğm yaratıldıği ve binlerce tarihsel değerin buhınduğu Türkiye'nin, mimarlığın geleceği ve uygarhğın süreklihğı için en zengin kaynağa sahip olduğu vurgulanıyor. Bu nedenle geleceğin yaşanıbr çev- relerini yaratabibnek için "Clkemiz üniversitemizdir" denilen panel duyu- nısunda, bu üniversiteye sahip çıkabil- menin "uygarlıklann izinde" koşabile- cek bir mimarbk eylemiyle gerçekleşe- bileoeği bebrtiliyor. Odanın 1 temmuz etkinliği, panel- den sonra klasik müzık dinletisinin de yer alacaği bir kokteyl ve resepsiyonla sona erecek. Çevreye saygılı mimarlık AYDIN BOYSAN • Y. Mimar Öncelikb borç: Çevre kavramıru aru- msamak, ışığa çıkarmak. En kısa tanımını: "yaşadığımız mekânlar ve za- manlar dizisi" olarak yapakm. Şının: Gördüğümüz yerde bitmez. lle- tişim ve ulaşım, artık dünyayı bütünledi. Medya, dünyayı, birlikte nefes almaya sürüklüyor. Hele eşekçiler traktöre, de- veciler Cadillac'a bindikten sonra, çevre- nin sınırlannı pasaportlar bile çizmiyor. Tüm insanlar, bütün dünyada, hep bir- likte yaşıyor. Güneş bile çevre içinde (azıcık da ay). Çevrenin zaman sınırlan, yaşanan yı- Uarda, ömürlerde tükenmiyor. Başı dün- yanın kuruluşunda, sonu ise dünyanın sonunda. 'Geleceği düzen altına almak' Çevrenin oluşumunda, mimarlann da önemli rolleri var. Hem ne iyi ki hem de ne yazık ki... Bu role, aklını ve vicdanını kuÛanarak sahip çıkan mimarlar yanı- nda, akb ve vicdanı sürekli tatile çıkmış fuzub işgalciler, mimarhk alanında at oynatıyor. Dünyada ve ülkemizde. Çevrenin biçunlenmesi oyununun ya- zarlan, politikaalar ve para sahipleri. Oyun bazen seyretmeye değer, bazen de tümden kof şaklabanük. Bütün bu rolle- ri paylaşanlann mimarlar olduğunu sis- lemeye gerek yok. İUe de daha yükse^ini yapmaya çah- şmak akıldışı ve çirkin. Yamyassı kent- lerde, gökdelen adıyla vaftiz ederek vah- şi boyutlarda kazıklar dikmek, çevre ci- nayeti... Bunlar, tavşan yuvalanna giren çağdaş dinozorlar sanki... Mimann birinci görevi, gelecek dö- nemlerde insanlann yaşayacaği mekân- lan doğru planlamaktır. Anlamı ^efcce- ği düzen altına almak" olan planlamayı, akıl-bilgi ve vicdanla yapmak, mimann esas görevidir. İlle de cumba ve saçakb görsel biçim salatalan ile halk dalkavukluğu yaparak tarihse' mekânlan hortlatmak, yobazlı- ğın mimarhkta da uç verişidır. Mi- marbğın görsel sanat olan yanının, şaria- tanbğa alet edilişidir. Çevre saygısının doğurgan anası, ah- laktır. Mimarbkta da.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle