26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cazipfiyath NCR PCler üstelik üç yılgarantili Ayrıntılı bılgi için arayın: 0(212)243 10 69-249 83 84 Cumhuriyef NCRPCahn,kazanın! Information Solutions 71. KURUCUSU: V1INUS NADİ (1924-1945) BAŞYAZARI: NADİR NJUN (1945-1991) 1TEMMUZ1994CUNU Sıvas katliamnın bivinciyıh Karanükta Kalan Sorular •AzizNesin Sıvas'ı anlatıyor • Belgelerle Sıvas katliamı • Sıvas'ta yakılanlann aileleri ne diyor? IŞIK KANSU - YILMAZ GÜMÖŞBAŞ HALİL NEBİLER ve MİYASE İLKNUR'ıınyazıları y»nn Cumiıuriyet'ts DEMİREL SIVASLILARA BİRLİK ANDIİÇİRDİ • //. Sayfada Askerlik>iııoıızııyor İçişleri Bakanlığı, 1973/2 ve 1973/3 dönemi 15 aylık yükümlülerin askerliklerinin 4'er ay daha uzatılmasını istedi EVRENDEĞER ANKARA - Teröre karşı yürütülen mücadele çerçevesinde terhisler yeniden donduruluyor. İçişleri Bakanlığı, 1973 2 ve 1973 3 tertip 15 aylık erbaş ve erlenn askerlik sürelennın 4'er ay uzatı- lmaa istemini Genelkurmay Başkanlığı ile Milli Savunma BakanlığTna iletti Aynı teklıfte, 235. ve 237. dönem yedek subaylann askerlik sürelerinin de 5'er ay süre ile uzatılması da ıstendı. Teklifın, Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı tarafı- ndan uygun bulunması halinde, 15 aylık temel as- kerlik yukümJülüğü 19, 12 aylık yedek subayhk da fiilen 17 aya çıkmış olacak. Alınan bilgıye göre hafta başında İçişleri Ba- kanlığı, Genelkurmay Başkanbğı ile Milli Savun- ma Bakanlığfna gönderdıği teklıfte, 1973-1 ve 1973 2 tertip askerlenn, önümüzdeki yaz ve son- bahar başında terhıs olmalan halinde. bunun "te- röre karşı yüriitülen mücadelede zaafiyet yarata- cağını" bıldirdi. Bakanlık, söz konusu yazısında, bugün bölgede 150 bın dolayında askenn görev yapüğını, 1973 2 ve 3 tertip erlerin terhis olmalan halinde ise bu sayının 120 bine doğru ineceğıne dikkat çekerek bu tertiplerin askerlik sürelerinin 4"er ay daha uzatılmasını teklif ettı. Yaada. 235. ve 237. dönem yedek subaylann askerlik sürelen- nin de daha öncekı uygulamada olduğu gibi yeni- den uzaülması istendı. Edınılen bilgjye göre İçişlen Bakanlığı'nın söz konusu teklıfi önceki gün toplanan Mıllı Güven- lik Kurulu'nda da ele abndı. Genelkurmay Baş- kanlığı ile Mıllı Savunma Bakanlığı'nın tekîıfı uy- gun görmeleri halinde. 15 ay olan temel askerbk süresı. 19 aya, 12 ay olan yedek subayhk süresi de fiilen 17 aya çıkmış olacak. Teklifın uygun gö- rülmesi sonrasında, konu Bakanlar Kurulu'na gelecek ve terhisler ikinci kez yeniden dondurula- cak. İçışlen Bakanlığı'run söz konusu teklıfırun uygun görülmesı ve hükümet tarafından karara bağlanması durumunda, bu yılın ağustos ayında tezkere alacak olan 1973 2 tertipler 1994'ün so- nunda (aralık ayında), kasım ayında terhis olacak UArkasıSa.l7,Sü.7'de Moskova'dan Aııkara'ya nota Rusya, bugün yürürlüğe girecek Boğazlar Tüzüğü hükümlerine uymayacağı, uluslararası normlara uymayan hükümlerin uygulanmasında sorumluluğun tümüyle Türkiye'ye ait olacağı tehdidinde bulundu. Ankara, notayı reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -1s- tanbul ve Çanakkale boğazlan ile Marmara Denizi'nde deniz trafığinı güvenlı kılmakiçio hazırlanan tüzük. bugün kısmen uygulanmaya başlanı- yor. Tüzüğün yürürlüğe girmesine bir gün kala. Rusya Federasyonu, Tür- kiye'ye bir nota vererek tüzüğün bazı hükümlenne uymayacağını açıkladı ve uluslararası normlara uymayan hü- kümlerin uygulanması durumunda "bötûn sorumluluğun" Türkiye'ye ait olacağı tehdidinde bulundu. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, notaya rağrnen tüzüğün bugün yürürlüğe gıreceğinı, aksaklık olursa ıleride bazı düzeltme- ler yapılabileceğini bildirdi. Bilindiğı gjbi Yunanistan da öncekı gün Boğaz- lar Tüzüğü konusunda Türkiye'ye nota vermişti. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ilkelerine göre, Türkiye'nın ha- zırladığı tüzüğün önemli bir bölümü- nü oluşturan "Deniz Trafıği Ayrım Düzenlemeleri", kasım ayından sonra "zorlayıcı" şekilde yürürlüğe girecek. Trafik aynm şemalannın, geregınce uygulanmasını sağlayacak bilgisayarlı elektronik sistemlerinin de henüz ta- mamJanmadığı öğrenıldi. Bu nedenle, trafik aynm düzenlemeleri, kasım ayı- ndan sonra tam anlamıyla uygula- nabilecek. Rusya Federasyonu, dün Türkiye- nın Moskova'daki büyükelcıliğıne bir nota vererek. "IMO'nun belirlediği ku- rallar dışındakj tüzük kurallanna uy- mayacağını" bıldirdi. Türkıye'nin söz konusu uygulaması ile gemi trafiğinin tümüyle durabileceğı ileri sürülen no- tada, Türkiye'nin uygulamasırun. De- MArkasıSa.l7,Sü.8'de 'KAPATMA, SİYASÎ HATA' Avrupa'dan Türkiye'ye DEPiçinheyet • Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Ankara'dan, DEP'li milletvekillerinin tutuklanmalanna yol açan suçlamalann kaldınlmasırıı ve dokulmazlıklannın iade edilmesini istedi. • Tartışmab oturum sonunda abnan karar sonucu, AGÎK tarafından kurulan insan haklan mekanizmasını çalıştırmak üzere gönderilecek heyetleri Türkiye'nin kabul etmesi istendi. DEP'lilerin de siyasal hatalar yaptığı ifade edilen kararda Kürt sorununun Türkiye'nin toprak bütünlüğü içinde çözümü gerektiği vurgulandı. • 17. Sayfada Sadak ve Yurtdaş'a gözaltı yolu açüdı • Anayasa Mahkemesi'nin DEP'in kapatılmasına ilişkin gerekçeli karan Resmi Gazete'de yayımlandı. Gerekçeli kararda, 'DEP'in amacı, ülkeyi parçalamaktı' deniîdi. Kapatılma davası açıldığı tarihte partiye üye olan 13 DEP'li milletvekilinin TBMM üyeliği resmen düştü. Türkiye'de kalan iki eski milletvekili Sedat Yurtdaş ve Selim Sadak'a gözaltı yolu açıldı. • 17. Sayfada KEitoplantısı Gürdstan, Türkiye'den askeri gözlemd istedi •Gürcıstan Devlet Başkanı Şevardnadze, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'den, Abhazya'daki banş sürednin denetlenmesinde Türkıye'den gelecek askeri gözlemcilerin de görev yapmasını istedi. Çetin ise, Türkiye'nin Tıflis'ın önensini değerlendireceğinı belirtti, "Somali ve Bosna türü misyonlara katılmamızda yarar var' dedi. • Çetin, U asıl üye ve 5 gözlemci ülkenin dışişleri bakanlan ile üst düzey yöneticilerinin katıldığı KEİ toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada, banş sağlanırsa Ermenistan'la işbirliğıne gırebıleceğini söyledi. U 9. Sayfada Siyasetin gündenti, ÇUler cdksininserveti : Başbakan'ın malvarlığı için verdiği önergeyi desteklediğini belirtti, tüm liderleri malvarhğını açıklamaya çağırdı. Sezglli: DYP'nin agır toplanndan İsmet Sezgin, Çiller'in vergisiz serveti ve malvarlığıyla ilgili olarak 'Her şeyin kaynağı açıklanmah' dedi. Ertekin: ANAP Milletvekili Rauf Ertekin, Marsan Holding'in 20 milyonluk kârla ABD'de nasıl 220 milyarlık yatınm yapabildiğini sordu. CHP'den kampanya: Genel Sekreter Günay, partililerin, Çiller'in malvarlığına ilişkin dilekçeye imza toplamasmı istedi. ms. Sayfada r BINYJL'A •DOGRU ANAP kurucularından Güneş Taner dün istifa etti. Arkadaşımız Deniz Teztel'e istifa nedenlerini anjatan Taner, Başbakan'ın 'ekonomiden sorumlu devlet bakanlığf önerdiğini söyledi.(Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOGLL") Taner: ÇUler bakanlık teklifetti ANAP'ın kuruculanndan Güneş Taner, istifasını Cumhuriyet'e anlattı DENtZ TEZTEL teklif ettiğini açıkladı. ANAP'ın ku- . ruculanndan Taner. partinin kurul- ANAP'tan istifa eden İstanbul duğu günden bu yana çok şey kay- Milletvekili Güneş Taner. Başba- bettığıni "hizmetinia, misyontımınve kan Tansu ÇiUer'in kendisine "eko- vizyonunun eksildiğini" beiirterek nomiden sorumlu devlet bakanlığı" Genel Başlan Ylesut Ydmaz'ı *'gö- revlerini yapmamakla" suçladı. TBMM'yi de suçlayan \e merkez sağ ile merkez sol partılerin bırleş- mesi gerektiğini savunan Taner. "Partiler birbirini boğazlarken ara- MArkası Sa. 17, Sü. 5'te •YILMAZ'DANTANERİNİSTİFASINATEPKİ:UĞURLAROLSUN • 17. Sayfada OLAYLARIV GERÇEK Yayaik Koşan... Avrupa ile Türkiye arasın- daki dava, bitmez tükenmez birtefrikadır... Bu sorun Osmanlılar Vi- yana'yı kuşatırken bir başka anlam taşıyordu; Tanzimat'ta değişik bir içerik kazandı. ikinci Dünya Savaşı'nın er- tesinde o günlerin Türkiyesi hem Avrupa Konseyi'ne hem NATO'ya girdi. Ne var ki savaştan sonra kendisini hemen toparlayan Avrupa, bir türlü kendisine gelemeyen Türkiye'ye son yı- llarda dirsek çevirmeye baş- ladı. Sorunlarını çözen bir Avru- pa ile sorunları ağırlaşan Türkiye arasındaki mesafe artık günden güne büyüyor. 1949'da Avrupa Konseyi- nin kapıları Türkiye'ye he- men açılmıştı. Bu, o günlerin havasına uygundu. ikinci Dünya Savaşı'nın ayıplarını yüklenmiş bir Avrupa'nın karşısında savaşa girmemiş bir Türkiye'nin ağırlığı ve kimliği vardı. 1950'lerde dün- yanın bugünkünden çok de- ğişik bir havayı soluduğunu da düşünmeliyiz. Aradan yaklaşık yarım yüz- yıl geçmiştir, bugün Türkiye'- nin Avrupa Konseyi'nde başı eğiktir. Neden bu noktaya geldik? Çünkü Avrupa bir 'demok- ratlar kulübü'dür. Batı, de- mokrasiyi bir yaşam biçimi ••• MArkasıSa.l7,Sü.8'de DÖVİZSORUNU Şeriatçılara Çiller'den yenibirödün • Yurtdışındaki dini abmlann gücü, hükümete "faiz haramdır' görüşünü benimsetti. Hükümet bu görüşten hareketle, şeriatçı kesimin dövızini Türkiye'ye çekebilmek için dövize endeksli devlet tahvilı ve Hazine bonosu çıkarmaya karar v^rdi. B6>. Sayfada GÜNDEM MUSTAFABALBAY Haydi Türkiye... Temiz Ellere... • Başbakan'ın malvarlığı ile ılgıli kuşkuların gıderılmesi görevı oncelıkle DYP'lılere düşüyor Başlangıçtasessiz kalan DYP'lıler, gıderek konunun araştırılmasının yararlarından söz edıyorlar Sezgin, "Şıkdeğıl "dıyor. Toptan, "Böyle seçılen, bunu yapardı" göruşunde. M 17. Sayfada Erdoğan,toplumu dalkdvukluklasucladı Kitie örgütleri, uzmanlar ve öğretim üyeleri yağmur duası yerine 'eylem planlan' hazırlamaya başladılar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayy ip Erdoğan ise su sorununun çözümünü hükümete havale ederken toplumu dalkavuklukla suçladı • Arka Sayfada BORSA DOLAR MARK ALTIN Dûn 19.766.44 Öncekı 19.471.73 Moradona'nın maratonublttl Nijerya maçında. "Ephedrin" kullandığı anlaşılan Armando Diego'nun futbol yaşamı noktalandı. Şimdi, fınalin güçlü adayı olarak gösterilen Arjantin'ın, küçük dev adam olmadan ne yapabileceği tartışılıyor. • Arka Sayfada Aydın Cezoevl'nde olayöien arkadaşlannın duvardakı resımlerinı indirmek istemeyen tutuklularla görevliler arasında çıkan çatışmada 3'ü ağır 14 tutukiu yaralandı. U3. Sayfada 'Yaşam çağı' ve kökenîndeki kültür "Dünya Mimarlık Günü" nedenıyle "3. BinyıT say- fasını bugün dünyanın sayılı mimaruk ustalanndan Ja- pon Kisho Kurokawa'nın "OkulJar okula, hastaneler hastaneye. bürolar büroya ve evler de eve benzemelidir" diyen yazısına ayırdık. Mımar Kurokawa. geleceğin mimarisi hakkında "Cumhuriyet"e şu kehanetı yazdı: "Yaşam çağı'nın şa- fağı sökerken yalnız felsefe ve bilim değil. teknoloji de bir değişimle karşı karşıva... 'Makine çağı' teknolojisin- de modern mimari, buhar makinesi ve otomobiün temsü ettiği görsel bir teknolojiydi. Yaşam çağı" teknolojisin- de ise iletişim. biyoteknoloji, jenerik mühendisliği >e gör- sel olmayan öteki teknoloüier baş oyuncular olacak- lardır." ' Kurokawa.RomaKatolikKilısesrnınadındaki"Ka- tolik" sözcüğünün "evrensel" anlamma geldiğıni aru- msattıktan sonra "hümanizma" kavramı hakkında şu kıyaslamayı yaptı: "'Makine çağı'nın mimarisi aynı zamanda hümaniz- ma çağının mimarisiydi. Düşünceye çok önem veren aynı düşün-merkezci görüş bu yeteneğin yalnızca insan- larda bulunduğuna inamyordu. İnsanJarı Tanrı'dan son- ra en değerli varlık kabul edip öteki canlıların, hay>an- ların ve bitkilerin yaşamuıı dikkate almıyordu. Günü- müzde hümanizm, insanoğlunun üstünlüğü ve düşün- merkezcilik kavramlarıyla eşanlamlı oldu. Makine çağı- nda insanın üstünlüğü. 'yaşam çağı'nda yerini, çevreye ve ekolojiye verilen öneme bırakıyor." Sorguladığı 'makine çağı'na" karşılık yirmibirinci yüzyılda müjdesinı verdığı 'yaşam çağrnın kökeninde- ki 'kültür'ü Kurokaua şöyle anlatıyor: "V asi"n çağında, yaşamın çok çeşitliliğinin zenginiiği ve değeri vardır. Çevreye duyulan ilginin arrması ve eko- lojiye verilen yeni önem yaşamın çcşitb'liğini korumaya yöneliktir. Girdiğimiz çağda makine çağının evrenseÛi- ğinin yerini değişik kultürlerin biriikte yaşaması ala- caktır. Öncülüğünü yaptığım kültürlcrarası mimari, bir yaşam çağının mimarisidir. Kültürlerarası mimari melez bir mimaridir. Makine çağının mimarisi kullanışutığı anlatiyordu. \ aşam çağının mimarisi ise anlamlı olacak. Makine çağı endüstri toplumundan doğdu. yaşam çağı ise kültür toplumundan doğdu." Kurokawa, mımarinındoğa ile bütünleşmesıni "kay- naşma" olarak şö'yle tanımlıyor: "Geleneklerin mirasını canlandırmanın bir başka yolu da tarihsel biçimleri par- çalara bölüp, bunları çağdaş mimariye serbestce serpiş- tirmekrir. Çağdaş mimarirun içine serpiştirilmiş bu ta- rihsel simgeleri anlamak için geniş bir bilgi hazinesi ve keskin bir espri anlayışı gerekir. Yaşam çağının mimarisi bolge, kent, doğa ve çevre koşullarına açık olacaktır. Doğayla insanın. çevreyle mimari- nin bir kaynaşması (sy- mbiosis) olâcaktır." Kurokavıa nın yazısı 10. Sayfada
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle