Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 1994 PERŞEMBE
12 KULTUR
Hollywood'da olduğu gibi Yeşilçam'da dafilmhatalan yanşmalarla saptanmalı
Filmkarelerindegafüstüne gafCUMHUR CANBAZOĞLU
Yerli fılmlerdeki büyük gaflar ve mantık
hatalan nedeniylc Yeşilçam geçmişte çok
eleştirildi. Hatta avantûr, bilimkurgu, sa-
vaş gibi türlerden başka abartıyı, gaflan
simgeleyen ' Türk filmi' diye bir kategori
yaratıldı.
Türk filmJerinde aynı figüran birkaç kez
ölüp diriliyor, Cüneyt Arkın tarihi fîlmde
lastik ayaİckabıyla oradan oraya sıçnyor,
px>lis takibinde aynı tabancayla on beş el
ateş ediliyordu. Seyirci de bunu kanıksadı-
ğından gûlüp geçiyordu.
Montaj hatalan, unutkanlıkJarı
Ancak Yeşilçam gibi Hollywood'da da
birçok film hatalarla doluydu. Bunlan
toplayan kitaplar yazıldı, gaflar bir bir sap-
tanmaya çalışıldı. Her çıkan fılmde o ka-
dar çok gaf vardı ki, işin peşi bırakıldı.
Batı"da kitaplar yerine sinema dergileri
okurlan arasında yanşmalar düzenleyip
gaflan bulanlan ödüllendirmeye başladı.
En fazla saptanan gaflann başmda boş
ve dolu bardaklarla, yukandan sarkan
mikrofonlar geliyordu.
Bu gaflar neden oluyor ? Baş neden sa-
nat yönetmenlerinin ihmali sonra da mon-
tajdaki hatalar geliyor. Montaj yapıhrken
fiİrn karelerinin süreküliğine dikkat edil-
mediğinden gaf denilebilecek aksakhklar
ortaya çıkıyor.
Örneğin "Indiana Jooes 3"te profesör
Jones (Harrison Ford) kötülerle kavga
ederken dudağından yaralanıyor. Kamera
dudağına doğru yaklaşıyor, Ford"un
ağzırun sağında bir yara var, iki saniye son-
ra yara ağan sol tarafına geçiyor. Tam bir
montaj hatası.
Bruce VVilUs 'Zor Ölüm' (üstte), Harrison Ford 'Indiana Jones'(ortada), Mel Gibson 'Cebennem Silahı', Tom Cnıise 'Kokteyl'de.
"Gfllûn Adı"nda kütüphanecinin cesedi-
nin bulunduğu sahnede yönetmenin kesme
işareti gözüküyor. Bu da montaj unut-
kanlığı.
Bir de aynnü gaflan var ki bunlan hoş
görmek zor. Yakın tarihte sinemalarda ve
TVde gösterilen filmlerden örnekler vere-
lim: Kevin Costner'ın başrol oynadığı "Ro-
bin Hood"dâ köyün duvarlannda matbaa-
da basılmış afişler görülüyor. Film 1194'te
geçiyor. Gariptir ki Gutenberg bu tarihten
yaklaşık iki yüz yıl sonra doğacak ve mat-
baayı bulacak...
"Kokteyl" fılminde Tom Cruise ve Lisa
Banes, 'Bar KelebeğT nin gösterildığı sine-
manın yanındaki sergiye giriyorlar, bir
süre sonra dışan çıktıklannda sinemanın
afışinde "Casablanca" yaası görülüyor.
"Subay ve Centilmen'Me Richard Gere.
arkadaşı Keith'ı aramak için motel odası-
na gjrip banyo kapısını açıyor, Keith'ın
çıplak vücuduyla karşılaşıyor. Dışan
çıkıyor, geri döndüğünde Keith'ın üzerin-
de beyaz bir külot olduğu görülüyor...
"Zor Ölûm"de Bruce YVillis teröristlerden
kaçıp havalandırma borusuna girerken,
üzerinde beyaz atlet varama çıkınca atletin
rengi yeşile dönüşüyor... "Cehennem Si-
lahfında Mel Gibson başaşağı asılıp işken-
ce görürken ayaklan çıplak, kurtulup ka-
çarken birden ayağında beyaz ayakkabı-
lan görüyorsunuz. Örneklerin ardı arkası
kesilmiyor.
Son olarak yapılan bir araştırmada gişe
rekortmeni "Jurassic Park"ta tam 86 tane
hata saptanmış.
Gaflar araştırılmalı, belgelenmeli
Yeşilçam'dan son örneklerden biri de
"Berlin in Berlin"in final sahnesinde sap-
tandı._ Hülya Avşar yüzüğünü çıkartıp,
Cem Özer'in ona doğrulttuğu silahun nam-
lusunun ucuna takıyor ve uzaklaşmaya
başlarken parmağında yine yüzük görülü-
yor (Daha sonra Sinan Çetin bu sahneyi
bir daha montajladı).
Türk sinemasıvla ilgili birçok araştırma-
lan olan Agah Özgûç bu konuda daha
önce çalışma yapılmadığını, binlerce gafın
içinden kolay çıkılamayacağmı belirtiyor:
" Yülar önce İstanbul'un Fethi adlı film-
de elektrik direkJeri görândüğünü, adam-
ların kolunda saat olduğunu ve o döneme ye-
tişmemiş Itri'nin müziğinin çalındığı konu-
sunda Ulunay bir yazı yazmıştı. Daha sonra
gaflar üzerine vazıya ve araştırmaya rastla-
madım. V erli filmlerde benim de gördüğüm
binlerce hata var ama bunlan yazıp belgele-
mek gerekiyor. AsJında rüm sinemaseverle-
rin bu araştırmaya katılması gerek. Bunu
bir kurum) a da derginin organize etmesiyle
crtaya çok ilginç notlar çıkabilir"
'Minyatürde
Osmanlı
Donanması'
Kühür Servisi - Ülker Erke'nin "Min-
yatfirde Osmanlı Donanması" adlı sergisi. 1
temmuzda Deniz M üzesi Sergi Salonu'nda
acılacak. Sergıyi oluşturan 110 parçahk
donanma Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğre-
tim üyelerinden Ülker Erke'nin 3 yılbk ça-
lışmasının ürünü.
Gemilerle ilgilenmeye birkaç eski Türk
gemisini boyajarak başlayan Erke, Os-
manlı minyaturleri arasmda bulunduğu
her gemiyi ele alıp boyayarak fılo haline
getirmiş. Ülker Erke'nin resimlerindeki
saptamalanna bakıldığında gemilerin ara-
sındakı farklar, teknelerin yıllara göre
değişim ve gelişmeleri dikkat çekiyor.
Osmanh donanmasının zaferlerini
yansıtan minyatürler, halk arasında süs ve
amblem olarak kullanıldıklan ceşıtli yerler
ve öykülerdeki işleniş biçimlerine
bakıldığında gemiler iki kategoriye aynb-
yor: 1 - Eski yaalı, efsane ve masal gemiler.
2- Osmanlı'da lS.yüzyıldan buharlı gemi-
ye kadar olan zaman.
Ülker Erke minyatürlerin içinden tek
tek boyayarak çıkardığı gemi çeşitleriyle
bulduğu gravür ve şematik çizgileri min-
yatür tekniğiyle boyamak yoluyla zengin-
leştirdiği koleksiyonunu önemli kaynaklar-
dan sağlamış. Böylelikle ilk defa minya-
türlerin içinde tek bir konu, Ülker Erke
tarafından araşünhnış ve bir koleksiyon
haline getirilmiş.
Öğretmenler
Kültür ve Sanat
Şenliği
Kûltür Servisi - Adile Sultan Kasn öğ-
retmenevi ve Kültür Merkezi'nin düzenle-
diği, "3. İstanbul Öğretmenleri Kültür ve
Sanat Şenliği" çeşith etkinliklerle devam
ediyor. Merkezin kültürden sorumlu
Müdür Yardıması Olcay Kolçak. bu yıl
üçüncüsü düzenlenen şenüğin amacının,
başöğretmen Atatürk'ün direktifleri doğ-
rultusunda, öğretmenlerin Türkiye Cum-
huriyeti'ne, Atatürk ilke ve inkılaplanna,
demokratikleşme ve çağdaşlaşma süreci-
ne, insan sevgisi ve evrenselÛğe katkılannı
vurgulamak olduğunu söyledi. Şenlik
programı çerçevesinde öğretmenler arası-
nda acılan Atatürk konulu şiir, makale ve
öykü yanşmalannda derceye girenlere bu-
gün Adile Sultan Kasn Öğretmenevi'nde
düzenlenen törenle ödülleri verildi. Şiir
dahnda binncilik ödıilüne Veli Uzer değer
görülürken. ikinciliği Naci Mıhçı, üçüncü-
lüğü de Yasemin Akagün aldı. Makale
dahnda, Neşe Doster birinci, Kaam Şay-
malı ikinci ve Yalçıner Yılmaz da üçüncü
oldu. Öykü dahnda ise, Kazım Saymah
birinciliği kazandı.
Unlü fotoğrafçı Felix Nadar'ın (1820-1910) dönemi çalışmalan Paris'te sergileniyor
Fotoğrafçıgözüyie yazarlarKültür Servisi- Nevv York Metropolitan
Müzesi'yle ortaklaşa bir çahşmanın ürünü
olarak Paris'te, Musee d'Orsay'da açılan
"Nadar, yaratıcılık yıllan" sergisi ünlü fo-
toğrafçı Felix Nadar (Foumachofl)'ın
(1820-1910) dönemi çakşmalannı kapsı-
yor.
Portre çalışmalanna ağırlık verilen ser-
gide Baudlaire, Nerval, Gautier, Beriioz
gibi edebiyatçılann fotoğraflan bulunu-
yor. Döneminin en önemli fotoğraf sa-
natçısı sayılan Nadar'ın siyah beyaz çah-
şmaianndaki başansı, kimilerine göre bu-
gün için bile yakalanamamış.
Sergide yer alan 150 orijinal fotoğraf,
Fransız ve yabana koleksiyonlardan top-
landı. Tarihin ilk portre fotoğrafçısı olan
Nadar'ın çahşmalan kitaplarda, posterler-
de ve doğal olarak tarihteki yerini aldı.
özelb'kle çagının Fransız edebiyatçılannı.
müzisyenlerini ve ressamlannı görüntüle-
yen fotoğrafçının çahşmalannda canlılık
ve çarpıcıhk dikkat çekiyor.
Uisele Freund, Roger
Parry ve Henri
Cartier-Breson gibi ünlü
fotoğrafçılar FelixNadar'ın
başlattığı portre
fotoğrafçılığı
akımını izlediler ve ünlü
edebiyatçılann
fotoğraflannı çekmeyi
sürdürdüler.
Kendine özgü bir tarzda çalışan Nadar'-
ın. fotoğraflanna bakıldığında ilk planda
yüz yer ahyor. Arka fona ve giyime pek
önem vermeyen sangtçı modellerinin yüz
ifadelerine önem veriyor. Bazı yapıtlan-
ndaki fluluk bile bilinçli olarak yapılmış.
Flu olarak çektiği birçok fotoğraf da sergi-
de yer alıyor.
Fotoğrafın artık bir bilim değil, sanat ol-
duğunu 1856'da söyleyen Nadar'ın sa-
natçıhkla, işadamı kimhği arasında boca-
ladığı biliniyor. Çahşmalanyla oldukça iyi
bir servet sahibi olan Nadar'ın bu iki ayn
kimbğini hiç ödün vermeden sürdürdüğü
ve oğlu Paul'e devrettiği göriilüyor.
Marjinallik ruhunu hiç yitirmedi
Fotoğraf sanatının iyice yaygınlaştığı ve
karlı bir meslek haline geldiği yıllarda. Na-
dar atölyesinin yerini değişûrerek. gör-
kemlb bir stüdyo kurdu. Sosyetenin ve
burjuvanın yoğun ilgisinden bunalan Na-
Nadar'ın objektifıyle Victor Hugo'nun ölümü (solda, üstte), kendi portresi (solda, kü-
çak kare), Nadar'ı izleyen Roger Parry'nin gözüyle Marguerite Duras (üstte).
dar. bir süre sonra müştenlerin kaçar oldu.
Öyle ki, stüdyosuna artık sadece çok
önemli bir konu olduğunda ya da kendi
deyimiyle 'değdiğinde' gidiyordu.
Nadar, fotoğraflan kadar karikatürle-
riyle de tanmıyor. 1840'da içinde 250 ede-
biyatçının portresi bulunan bir karikatür
kitabı yayımladı. Nadar"ın bir başka yönü
de gazeteciliği ve yazarhğı. 20 kadar kitap,
yüzlerce makale ve eleştiri yazdığı bilini-
yor.
Nadar'ın gençlik yıllannda başlayan fo-
toğraf çahşmalannda ilk modelleri aile bı-
reylerinden ve arkadaşlanndan oluşu>or.
Bahçesinde çektiği bu ilk fotoğrafiarda
birçok teknik hata gözleniyor. Gölgeler,
kapalıgözlergibi... Hatalanndandersalan
Nadar'ın daha sonra çektiği fotoğraflann
bedeliyse 100 franktan aşağı olmadı.
Marjinallik ruhunu hiç kaybetmeven
Nadar'ın, 20 yaşlanndayken sokaklarda
yatüğını. borçlan yüzünden hapse girdiği-
ni ve bu arada çağının edebiyatçılanv la
yakın arkadaşlıklar kurduğunu biliyoruz.
Bu arkadaşlanndan en yakını, ona ölümü-
ne dek yardimcı olan Baudlaire. Sanatçı.
yakın arkadaşı Baudlaire'in birçok fotoğ-
rafını çekmiş.
Magnezyumlu flaşı ilk kullanandı
Fotoğraf tekniğinin gelişmesine de katkı-
da bulunmuş olan Nadar özellikle aydın-
latma konusunhda magnezyumlu flaşı
kullanan ilk kişi. Her zaman yenilikler ar-
kasında koşan Nadar. balonlar sayesinde
havadan fotoğraflar çekti. Balonlann
büyüsüne kapılıp. onlann birçok amaç için
Gençbir yıldız: ZimmermannKültûr Servisi - Uluslararası tstanbul Mü-
zik Festivali'nin bugünkü yıldın kemana
Frank Peter Ziıtımermann 1965 doğumlu sa-
natçı 1691 yapımı "Hilton" Stradivarius ke-
manıyla Istanbullu müzikseverlere Scbubert,
Faure ve Ives'in yapıtlanndan oluşan bir mü-
zik ziyafeti sunacak. Zimmermann'a piyano-
suyla Alexander Lonqukh eşlik edecek.
Keman çahnaya beş yaşında başlayan
Zimmermann, 1976-78 yıllannda Valery
Gradov'la çaüşUğı sırada "Geuç Müzikçiler
Yanşmaa"nda birinci oldu. Eğitimine Ber-
lin'de Saschko Gawriloff ve Amsterdam'da
Herman Kreböers'le devam eden sanatçı, Lo-
rin Maazel, Bernard Haitnik. Kurt Masur,
Gennadv Rozdeşrvenski, Sir NeviUe Marriner,
Seiji Ozana gibi ünlü şeflerin yönetimindeki
Viyana, Berhn, Münih ve Çek Filarmoni,
Berlin Radyo Senfoni, Paris, Viyana, Lond-
ra, Chicago Senfoni orkestralanyla, dünya-
daki birçok önemli müzik festivallerine ka-
tıldı.
1990 zyıhnda "Accademia Musicale Chigi-
ana" ödülünü alan Zimmermann, 1993'te
Bernard Haitnik'in yönettiği Berlin Filarmo-
ni Orkestrası'nın "Europa-Concert"in sobsti
oldu. Frank Peter Zimmenmann, Çaykovski,
Beethoven. Mozart, Prokofief, Sibeüus, Men-
delssohn, Dvorak, Glazunof, Berg ve Strarins-
ki'nin konçertolannı ve piyanıst Alexander
Lonqukh ile de bütün Mozart ve Prokofief-
leri, aynca Debussy, Ravel ve Janacek in so-
natlannı plağa doldurdu.
Berg/ Stravinski / Ravel kaydı "1992'nin en
iyi konçerto kaydı" dabnda Edison ödülünü,
Debussy, Ravel ve Janacek sonatlan kaydı
da 1992 "Diapason d'Or ödülü " aldı.
Sanatçıya resitalinde eşlik edecek olan pi-
yanist Alexander Lonqukh ise Astrid
Schmidt-Neuhaus, Paul Badura-Skoda,
Andreji Jansinski ve Ilonka Deckers'la
çalıştı. 16 yaşında Casagrande Ulıjslararası
Yanşması'nda birinci oldu. Sandor Wegh
yönetimindeki Camerata Salzburg Orkest-
rası konserlerine solist olarak katılan Lonqu-
ich. ABD, Berlin. Viyana. Paris, Londra,
Amsterdam, Madnd ve Japonya'daki önem-
li konser salonlannda çaldı.
1991 "de doldurduğu ve Mozart'm eserleri-
ni içeren iki solo plağı Fono Forum plak
ödülünü aldı. İkinci resital plağı ise Schu,
bertın beste'enne aynldı. Sanatçı aynca
Imola'daki Accademia Planistica ve Sandor
Vegh'in kurduğu Prag Mozart Vakfı'nda
ders veriyor.
Frank Peter Zimmermann, piyanist Ale-
xaı.der Lonquich eşliğinde bu akşam saat 19.
00'da Aya İrini'deki konserinde Franz Schu-
bert'in "Parlak Rondo"sunu, Gabriel Fau-
re'nin 2 no.'lu Mı Minör ve 1 no.'lu La Majör
sonatlan ile Charles Ives'in 4 no.'lu "Child-
ren's Day at the Camp Meeting" adlı so-
natmı seslendirecek. Sanatçı cumartesi günü
yine Aya İrini'de İngiliz Oda Orkestrası eşli-
ğinde tekrar muzikseverlerin karşısına gele-
cek.
kullanılabilecegini makalelerinde sık sık
belirtti. Balonlann özellikle savunma ve
denetim amaçlı kullanımı konusunda bir-
çok makalesi yayınlandı. Fotoğrafın gerek
bilimsel. gereİcse sanatsal açıdan gelişme-
sine katkılan bulunan Nadar belki de fo-
toğrafın sanata dönüşmesinde en çok
katkısı bulunan kişi.
Sanatçmın bir diğer ilginç yönüyse bir-
çok kez ismini değiştirmiş oiması. Faz-
lasıyla burjuva bulduğu soyadını (Tour-
nachon) Totımachondar, Tournadar,
Chondar, Nadarchon, Nadard ve sonunda
Nadar olarak değiştirdi.
Sergide yer alan fotoğraflann. portre fo-
toğraflannın ustası olan Nadar'ın mı yok-
sa kardeşi Adrien Toumachon'un mu oldu-
ğu tam olarak bilinmiyor. Çünkü bu iki
kardeş uzun süre birlikte çahşmışlar. kimi
zaman ortak çalışmalanna aynı imzayı
atmışlar. Felix Tournachon çalışmalanna
"Nadar" imzasını atarken. kardeşi Adrien
ilk önce "Tournachon" daha sonra "Genç
Nadar" olarak imza atmış.
Portre fotoğrafçılığım sürdürenler
Uzmanlar. fotoğraflardaki imzalann
her zaman gerçeği yansıtmadığını belirti-
yor. Fotoğraflann çekimi ve görüntülen-
mesi incelendiğinde üslup farkının ortaya
çıktığını belirtiyorlar. Fonda kullarulan
dekor, mobilyalar. çekimlerin netliği,
ışığın şiddeti ve yönü fotoğrafın kimin ta-
rafından çekildiğini ortaya koyuyor. Ama
uzmanlar Nadar ve kardeşinin ortak çah-
şmalannda her iki sanatçmın da payı oldu-
ğundan, çekimi kimin yapüğının tam ola-
rak kestirilemediğini belirtiyorlar.
Zamanın en önemli fotoğraf sanatçısı
olan Nadar'ın çahşmalan gelecek kuşaklar
için yeni bir yol açtı. Onun izini takip eden
birçok fotoğrafçı portre fotoğrafı alanında
önemli yapıtlar verdi. Roger Parry, Gisele
Freund, Henri Cartier-Bresson. Braissai
gibi fotoğrafçılar Nadar'm başlattığı port-
re fotoğrafçılığım sürdürdüler.
Kocaeli'defuar
hazırlıkları
• KOC AELİ (AA) - Kocaeli Fuan'nda,
bu yıl 16 sanatçı halk konseri verecek.
Fuar Müdürlüğu'nden abnan bilgiye
göre, 28 haziran -15 ağustos tarihleri
arasında açık kalacak fuardaki
konserlerin tarihleri ise önümüzdeki
günlerde açıklanacak. Ziyaretçilerin
ücretsiz izleyeceği konserleriçin
anlaşma yapılan sanatçılar şunlar:
Tarkan, Kenan Doğulu, Edip
Akbayram, İzel-Ercan, Sertap Erener,
Levent Yüksel, Nilüfer, Burak Kut, Ben
Deniz, Aydan Şenses, Kibariye, Mine
Koşan, Özcan Deniz, Muazzez Ersoy,
Kamil Sönmez ve Celal Özer. Bu arada,
fuarda yapılan çevre düzenleme
çahşmalannın da son aşamaya geldiği
belirtildi.
TÜPkiye'nin ilk
opera-bale festivali
• ANKARA (AA) - Devlet Opera ve
Balesi (DOB) Genel Müdürü Rengim
Gökmen, kendi alanında Türkiye'nin
"ilk"i olan 1. Aspendos Opera ve Bale
Festivali'nin, belirlenen hedeflerin de
ötesinde, büyük ilgi gördüğünü söyledi.
Opera ve Bale Festivali'ni,
değerlendiren Rengim Gökmen,
Aspendos'ta gerçekleştirilen etkinliğin,
düzenlerken düşündüklerinin ilerisinde
izleyici bulduğunu bildirdi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
de katıldığı törenle 11 haziranda
başlayan festivalin ikincisi için,
çalışmalara şimdiden başlayacaklannı
kaydeden Gökmen, turizm şirketleriyle
işbirliği yaparak, özelhkle Almanya,
Fransa, İtalya, Jsveçgibi ülkelere
yönelik olarak. bu festival için tur
düzenlemeyi hedeflediklerini sözlerine
ekledi.
Tarihi Süleymaniye
Evleri
• ANKARA (AA) - Osmanlı tarihinin,
önemli yapılan arasında yer alan
Süleymaniye Evleri'nin Konumu altına
alınacağı bildirildi. Turizm
Bakanlığfndan alınan bilgiye göre,
İstanbul'un günümüze kadar ulaşabilen
en iyi ahşap gruplannın ve tipik sokak
görünümlerinin yeraldığı Süleymaniye,
restore edilerek koruma altına ahnacak.
Bakanhk yetkilileri tarafından yapılan
açıklamada. çalışmalann, bakanhk ve
İstanbul Üniversitesi arasında
imzalanan, koruma veyenileme
programı kapsamında ahşap evlerin
restorasyonu ile yeniden kullanıma
açılmasını amaçlayan bir protokol ile
gerçekleştirileceği bildirildi. Turizm
Bakanhğı'nın 1993vıbndaKalkınma
Bankası'na 2 milyar ödenek aktardığı
projenin, bazı taşmmazlann mülkiyet
hakkıyla ilgili çıkan sorunlar ve tapuya
tescil işlemlerinin sonuçlanmaması
nedeniyle geciktiği. çahşmalann bir an
önce başlatılması için girişimlerin
sürdürüldüğü açıklandı.
'Neden Sanata YatırınT
başlıklı açıkoturum
cuma günü
• Kültür Servisi -Devlet Tiyatrosu
Opera ve Balesi Çalışanlan
Yardımlaşma Vakfı (TOBAV)
tarafından düzenlenen 'Neden Sanata
Yatınm?" konulu açıkoturum 24
hazuran cuma günü yapılacak. Taksim
Sahnesi'nde gerçekleştirilecek
açıkoturumda, sanat. devlet. ekonomi
ilişkisi tiyatro bazında tartışılacak.
Açıkoturuma Devlet Tiyatrolan.
bankalar. işadamlan. tiyatro dernekleri
katılacak. Devlet Tiyatrosu Genel
Müdürü ve TOBAV Genel Başkanı
Tamer Levent, ENKA Yönetim Kurulu
Başkan Vekili Eşref Denizhan, Yapı ve
Kredi Bankası Yayınlan Genel müdürü
Turan Ilgaz, Tiyatro Yapımcılan
Derneği (Tİ Y AP) adına Ah Poyrazoğlu.
Tiyatro Eleştirmenleri Derneği adına
Melisa Gürpınar ve İstanbul Kültür ve
Sanat Vakff ndan Dikmen Gürün
Uçarer katılacaklar. Sanatçılar ve sanatı
destekleyen yöneticilerin biraraya
geleceği açıkoturumda sanata saldınlara
karşı bir konsensus oluşturulması da
öngörülüyor.
"Başka Türlü
Bipşey" konseri
• İZMİR (AA) - Merkezi İstanbul'da
bulunan "Toplumsal Araştırmalar
Kültür ve Sanat İçin Vakıf" adb kuruluş
tarafından düzenlenen "Başka Türlü
Birşey" konseri, 24 haziranda İzmir'de
gerçekleştirilecek. Derya Köroğlu,
Cengiz Onural, Fuat Oburoğlu ve
Murat Buket'ten oluşan Yeni Türkü
Grubu'nun vereceği konserde, dia
gösterileri de yer alacak. Adını, Can
Yücel'in yazdığı ve Yeni Türkü'nün
seslendirdiği "Başka Türlü Birşey"
şürenden alan konserde, ağırbk olarak
"rebetika" parçalan seslendirilecek.
Konserin biletleri, 100 ve 150 bin liradan
saüşa çıkanldı.
Görsel Yayınları'ndan
dört yeni dizi
• Kültür Servisi - Görsel Yayınlan,
"Ünlü Türk Yazarlan", "Nobel Dizisi",
"Kültür Dizisi" ve "Alevi Edebiyatı
Seti" olarak dört dizi hazırladı. Unlü
Türk Yazarlan setinde Uğur Mumcu,
Necati Cumab, Yaşar Kemal, Yalçın
Küçük, Orhan Kemal, Server TaniUi ve
Kemal Tahir'in 27 yapıtı yer auyor.
Nobel edebiyet ödüllü romanlardan
derlenen dizide 25 yapıt var. Kültür
Dizisi, Kürt Dosyası'ndan 12 Mart'a,
Alevilik-Bektaşilik'ten İslam ve
Laikbk'e, felsefeden psikolojiye kadar
çeşitli konulara yer veren 25 kitaptan
oluşuyor. Alevi Edebiyatı setinde ise
bugüne kadar bir araya geti rilmemiş 25
eser bulunuvor.