23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 HAZİRAN1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 TIKB öyesi gözaltına alındı • tstanbul Haber Seryisi- Istanbul'da. Türkiye İhtilalci Komünistler Birb'ği (TİKB) örgûtü üyesi olduklan ileri sûrülen dokuz kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Terörle Mücadele Şubesi'nden dün yapılan açıklamaya göre, dûzenlenen operasyonlar sonucu TİKB örgûtü üyesi olduklan ileri sürülen Kenan Güngör, Hatice Nilgün Aygen, Hasan Selim Açan, Oya Açan, Kâzım Yıldınm, Refik Ünal, Hasan Hüseyin Mızrak, Zeynep Berktaş ve Uğur Hülagu Gürdoğan adh sanıklann gözaltına ahndıklan belirtildi. Sanıklardan Kenan Güngör'ün, yasadışı örgüt üyeliği suçundan müebbet hapse hükümlü bulunduğu Çanakkale Cezaevi'nden 29 Ekiml988günükaçüğı belirtildi. Motosiklet kazası: 2 ölü • Istanbul Haber Senisj- Bakırkö> sahil yolunda dün sabaha karşı meydana gelen motosiklet kazası, 2 kişinin yaşamını yitirmesine neden oldu. Aşın hız yüzünden virajı alamayarak devrilen 06 TAO38plakab motosikletteki Alper Coşkun(22) ve Hakan Karaarslan(32) bir süre yerde sürüklendikten sonra kenardaki trafık levhalanna da çarptılar. Coşkun olay yerinde, Karaarslan ise hastaneye kaldınlırken yaşamlannı yitirdiler. Bir süre önce kasksız kullandığı motosikletiyle kaza yapan ve hayatını kaybeden, müzisyen Uzay Hepan'nın motosiklet grubundan arkadaşı olan Coşkun'un da motosikleti kasksız kullandığı kaydedildi. Sınavsonuçtarı BTemmuz'da • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Milli Eğiüm Bakanbğı, velilerin yoğun istekleri üzerine, Temmuz ayının ikinci haftasında açıklamayı plandığı Anadolu Lisesi sınavlannın 6 Temmuz'da açıklanabilmesi için hareketegeçti. Bakanhk, özel okullara kayıt yapürmak için Anadolu lisesi sınav sonuçlannın açıklanmasını bekleyen velilerin isteği yönünde karar aldı ve sınavın 6 Temmuz'da açıklanabilmesi için çalışmalannı hızlandırdı. Liseterklere açıköğpetinı olanağı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Mıllı Eğiüm Bakanhğı, üçüncü yılına gjrmesi nedeniyle, bu yıl Açıköğretim Lisesi'ne herhangj bir ortaöğrenim kurumunun ara sınıfından aynlan öğrencilerin de abnmasıru kararlaştırdı. Amasya Genelgesi'nin 75. yılı• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Amasya Genelgesi'nin 75. yıldönümü dün kutlandı. Yıldönümü nedeniyle Atatarkçü Düşünce Derneği tarafından yapabn açıklamada. "Bogün çoğulcu, özgürlükcü, '. detnokratik ve laik ' cumhuruyctimiziıı ve ülke , bütünlüğümüzün, emperyahst ; devletlerin teşvik ettiği ve • desteklediği aynlıkçı ve rejimi ' ortaçağ karanuğına çekmek '. isteyen güclerin silahlı ve ; ideolojik saJdınlany la karşı ; karşıyayız"denildi. Düzettme: j 20 hazıran günlü gazetemizın '• ikinci sayfasında, Prof. Dr. i ErendizAtasü'nün '. 'EleştiriyeTahammûl' \ başbkb yazısının üçüncü • sütununun üçüncü paragrafının yedinci saünndaki sözler."... propagandasına katılmadığmı..." değil."... propagandasına rasüanmadığını..." olacaktı. Düzeltiriz. YAZARLAREV EVİ'nde Pazar, pazartesi hariç her gün UDveSAZüe RUSENAVSAR Dflediğiniz kadar meze, ara a- cak, yemek, sınırsız yerli içki HEPSI: 300.000 TL Saat 24.00'e kadar, taksiler gündüz tarifesiyle OSMANBEY-24644 18 Işçieylemleriyayılıyor• Gebze'de gerginlik büyüyor; Gemlik, Kütahya, Samsun ve Elazığ'da gübre fabrikalannda çahşan 4 bin işçi fabrikalardan çıkmıyor; Adana'dan başlayan işçi yürüyüşü 12. gününde; Ümraniye Belediyesi işçileri vilayet önünde eylem yaptı. Yurt Haberleri Servfei - Gebze'de ger- ginlik tırmanıyor. Refahh Belediye Baş- kanı Ahmet PenbegâHû'nün işten atüğı işçi ve memurlann eylemi 11. günü geride bı- rakırken dün güvenlik güçlerinin, beledi- yeye ait otobüs ve araçlan garajdan çıkar- mak istemesi, kentte havayı gerginleştirdi. Bu arada işçi eylemleri de dalga dalga yayıbyor. Türkiye Gübre Sanayii Genel Müdürlüğü'ne ait Gemlik, Kütahya, Samsun ve Elazığ gübre fabrikalannda çahşan yaklaşık 4 bin işçi, toplusözleşme gereği ikinci yıl ücret zammının uygulan- mamasını protesto amacıyla fabrikadan çıkmıyor. Adana'da 80 işçinin başlattığı "Ankara yürtyüşü" ise devam ediyor. Gebze'de Refahb Belediye Başkanı ve yandaşlanyla işciler arasındaki gerginlik tırmanarak sürüyor. Gebze Belediye Başkanı Penbegüliü'- nün 10 haziranda 80'i memur 733 kişiyi iş- ten atması ve diger çabşanlann da katıbmıyla 1800 kişinin sürdürdüğü dire- niş, önceki gün kınlmak istendi. Güvenük güçlerinin, belediyeye ait otobüs ve araç- lan garajdan çıkarrnak istemesi, ilçedeki havayı bir anda gerginleştirdi. Araçlann kullanılmasına engel obnak isteyen dire- nişçi işçiler, garajlann önünde nöbet bek- lerken kadın ve çocuklar da nöbete eşük ediyor. İşçiler geri aknmayacak Genel-lş Sendikası'nın görüşme tale- bini kabul eden Gebze Beldi\e Başkanı Ahmet Pembegüllii, işçüerin 12 gûndflr be- lediye öoünde gerçekJeştirdikJeri eylemin yasal olmadığmı savunaraL, işten çıkanlan işçflerin geriye alınamayacağını söyledi. Yaklaşık 2.5 saat süren görüşmenin ardı- Ümraniye Belediyesi çalışanlan Eminönü'nden vilayete kadar yürüdûler. ndan basına açıklama yapan Pembegülü, Gebze'de eylem nedeniyle sağlık sorun- laruun arttığını iddia ederek, sonımuı çözü- mü için mülki amirlerin müdehaksini bek- ledikJerini kavdetti. Toplantı sonunda bası- na açıklama yapan Genel-İş Sendikası Ge- nel Sekreteri Atilla Öngel. belediye baş- kanının ekonomık knzi bahane ederek ya- sal olmayan yollardan işçi çıkardığını sa- vundu. öte yandan Ümraniye Belediyesi'nden sınav iptal etme yöntemiyle işten atılan 137 kamu çahşanı, dün valiliğe başvu- rarak "vasadışı uvgulama >apan Ümraniye Belediye yetkilileri" hakkında suç duyuru- sunda bulundu. Ümraniye Belediye "çalı- şanlan sabah saatlerinde "Zam. züium ,iş- kence, adil düzen bu işte", "Atılan memur- lar geriye annsın", "Çalışma hakkunız en- geUenemez", "Ümraniye teslim oüna>a- cak" sloganlan atarak Emınönü'nden vi- layete kadar yürüdüler. İşten atılanlar adma Vali Yardımcısı Erol Yalçın ile gö- rüşen ûç kamu çalışanı, "valiliğiıı, Ümra- niye Belediye yönetimi hakkında idari so- ruşturma başlatacağı" bılgısıni verdiler. 4 bin TÜGSAŞ ışçisi de, ikinci yıl ücret zammı uygulanmadığı gerekçesiyle Kü- tahya, Gemlik. Samsun ve Elaağ'daki fabnkalardan çıkmıyor. SHP ELEŞTtRİLDİ Türk-İş'ten hükümete sertuyan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin istikrar paketi kapsamın- da yürürlüğe koyduğu ücret kısmtısı- nın ardından Türk-ış Başkanlar Ku- rulu'nun 28 haziranda, sorunlann çö- zümü için "mücadele yöntemi" beb'rle- mek üzere toplanması kararlaştınldı. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Me- ral, iktidann, toplusözlesme hükümle- rini yerinegetirmesini isteyerek "Hükü- met, bugünkü tutumunda ısrar ederse üretimden gelen gücümüzü kullanınz" dedi. Meral, SHP"nin çabşanlann hak- lannı savunmadığını öne sürerken mil- letvekillerinin çahşmalan için "salla başı, aJ maaşı" deyimını kullandı. Hükümetin, 5 Nisan ekonomik is- tikrar paketinin açıklanmasından bu yana 69 bini aşkın kamu işçisine enf- lasyon oranındaki ücret zamlannı ödememesi üzerine, Türk-lş, bağb teş- kilatlanna Başkanlar Kurulu'nun top- lanması çağnsı yaptı. "Ekonomik kri- an çalışma hayatmda yarattığı sorun- ların çözümü için yürütülecek mücadele yöntemini belirlemek" üzere yapılacak olan toplantıda. "ülke ekonomisiııdeki krizin çalışma yaşamına etkisi, iktidar ve işverenin tutum ve davranışJan" de- ğerlendirilecek. Meral. Çiller i!e Karayalçın'ı "birbi- rinden ayırmadığını" belirterek şunlan söyledi: "Ayınnak istediğim şu; sosyal demokrat bir partivle. sermaye ile bü- tünieşmiş bir partinin aynı yere yumruk vurması bizi rahatsız erti. BiHm ve tcknikîcçağın (hsmdakahhk • Birgrup bilim adamı Türkiye'nin bugünkü yükseköğretim, bilim ve teknoloji kurumlanyla 20. yüzyılın kapısını çalmasının mümkün olmadığını belirten bir rapor sundu. ORHANBURSAU Türkiye'nin ekonomik refaha ulaşması, bugünkü yükseköğre- tim, bilim ve teknolojinin duru- mu ve yapısıyla mümkün değil- dir. Bu İcurumlar, evrensel kalite- yi ve düzeyi tutturmadıklan süre- ce ülkemizin dünyanm saygın ve zengin ülkeleri arasında yer al- ması söz konusu edüemez. Akıla, eleştdrel yaklaşımı yaşam tarzı haline getirmeyen toplum- lar, dünya toplumlannın kenan- nda kalmaya, yokluklar, ekono- mik ve sosyal krizlerle boğuşma- ya mahkumdur. Türkiye, dünya- daki bilim ve teknolojiyi bir ucundan yakalayamazsa, yakın gelecekte büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacaktır... Bu ve benzer görüşler, kıyas- lamab, aynntıb bir çalışma so- nucu hazırlanarak dün tartış- maya açılan "Türkiye ve Dünya- da Vükseköğretim, Bilim ve Tek- «Msyî" başbkb raporda ve rapor üzerine tartışmalarda dile getiril- di. Ve Türkiye'nin 2003 yüında eğitim, bilim ve teknoloji güçleri- nin dünya ölçülerini yakalayabil- mesi için hangi düzeye yükseltil- mesi gerektiği rakamlarla belirti- lerek bir de örgütlenme modeli YURUTME BAŞBAKAN YASAMA TBMM BİLİM VE TEKNOLOJİ YÜKSEKKURULU BİLİM VE TEKNOLOJİ BAKANI YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI MILLI PROOÜKTiyTTE MERKE2İ TÛRKIYEATOM ENERJISİ Kummu BİLİM VE TEKNOLOJİ KOMISYONU I TÜRKİYE BILIMLER I AKADEMISİ TÜRKİYE ENF0RMATIK KUBUMU KOSGEB ULUSAL DOKÜUANTASYON MERKEZ1 TÜRKİYE TEKNOLOJİ I GEUŞTİRVEKURUMUJ ULUSAL MET. ENSTTTÛSÜ PATENTVE TEKNOJ.OJI ESTtTUSU MARMARAAI MERK! TURKSTAN0ARTUR1 ENSTITÜSÜ sunuldu. Ülkemizin biüm düzeyinin yükseltibnesi konusunda çabş- malanyla tanman profesörleri- miz Kemal Gürüz, Celal Şengör, Erdoğan Şuhubi, Kazun Türker ve Ersüı Yurtsever'in katkılanyla hazırlanan raporda bugünkü yükseköğretim, bibm ve tekno- loji kurumlan ve poütikalan çağdışı ilan edildi ve durumun te- peden urnağa değiştirilmesi isten- di. TÜSİAD tarafından yayım- lanan raporda ülkemiz için şu ka- ranbk tablo çizildi: * Kurumlar, bugünkü durum- lanyla Türkiye'yi 'bilgi toplumu' çağına taşıyacak niteliklerden ta- mamen yoksundur. * Üniversiteler bilgi üretemi- yor, kalıteli insan yetiştiremiyor. * Ilkokuldan mezun olanlann yüzde 48'i ortaokula geçemiyor. * 25 yaş üstü nüfusun ortalama eğitim süresi 3.5 yıl (ABD 12.3 yıl). * Nüfusun sadece yüzde 17.3'ü yükseköğretim görebiliyor (ABD: yüzde 75). * Kısa süreli mesleki ve teknik okullann yükseköğretimdeki payı yüzde 10 (Japonya'da yüzde Smavıkazaııiîiak zor değil ÖYS'de kolay ve normal düzeydeki sorularla da başanya ulaşabilirsiniz FİGENATALAY Öğrcnci Yerieştirme Smavı'nda zorluk derecesi açısından her dü- zeyde soru bulunuyor. Sınavı ka- zanmak için kolay ve normal dü- zeydeki sorulann bir bölümünü yapmak bile yeterli. Ilke Dershanesi Rehberlik uz- manı Sadık Gühekin, adavlan bil- gilendirmek amaayla ÖYS ile ilgi- îı sorulan yanıtladı. -ÖYS'de zorluk derecesi ba- kımmdan sorular hangi dflzey- dedir? Çok kolay (yüzde 10), Kolay (yüzde 20), Normal (yüzde 40), Zor (yüzde 20), Çok zor (yüzde 10). -Ortaöğretim Başan Puam'nm (OÖBP) antamı nedir? -Bir ögrencinin OOBP'si Tür- kiye'deki tüm öğrencilere göre de- ğil, sadece kendi okullanndaki öğ- rencilere göre hesaplanır. Böylece, bazı bselerin, öğrencilerini kayı- rmak için yüksek not vermelerin- den doğabilecek hakazbklar da önlenmiş olur. ögrencinin not or- talamaa, kendi okulunun not or- talamasınaeşjtseOÖBP = 50'dir. ögrencinin not ortalaması kendi okulunun not ortalamasından yüksekse OÖBP'si 50'nin üstün- de, düşükse 50'nin alündadır. OÖBP'nin hesaplanması doğru- dan okul ortalamasma bağhdır. -Ortaöğretim Başan Pnanı kaç otabiür? -OÖBP, genellikle 30-80 ara- sında değişir. 30'un alüna düşen veya 80'in üstüne çıkan öğrencile- rin sayısı son derece azdır. Bazı b- Tablo 1 Tablo 2 Başan ortalaması 4.5dolaylanndaise 5.0doiaylanndaise 5.5dolaylarındaise 6.0dolaylanndaise 6.5dolaylanndaise 7.0dolaylanndaise 7.5dolaylanndaise 8.0dolaylarındaise 8.5dolaylanndaise 9.0dolaylanndaise 9.5dolaylarındaise OÖBP(tah.) 33 38 43 48 52 57 62 67 72 77 80 selerde lise birincilerinin. belki ilk üç sırayı alanlann OÖBP'si 80'in bıraz üstünde. 81-82 dolaylannda olabüir. -OÖBP nasıl hesaphuur? a)Liseyi bitirmiş öğrepcilerin diploma notlanna göre; OÖBP = (Diploma notu -1) x 10 b)Lise son sııııfta okumakta olan öğrencilerin, başan ortala- malanna göre, ÖSYM tarafından hesaplanır. OOBP = (Başan ortalaması x 10 ÖMJtfunnrtar *Lise son sınıfta olan, *Sınavailkkezgiren, *1993'te bir yükseköğretim prog- ramına yerleştirilmemiş adaylar... *1993'te bir yükseköğretim prog- ramına yerleştirilmiş veya ön ka- yttla kaydolmuş adaylar *Meslek Lisesi çıkışlı ve herhangi bir yükseköğretim programını ka- zanmamışsa ve ilgili alanda tercih yapmışsa "Meslek lisesi çıkışlı olup 1993'te bir yükseköğretim programırta yer- leştirilmiş adaylardan ilgili alanda tercih yapanlar ÖSTÜ (OÖBPX_) 0.3 0.15 0.65 0.325 ÖYS-İt (0ÖBPl_| 0.8 0.4 1.3 0.65 )10 -OÖBPyi şimdiden tahmin ede- bOirıııiviz? -Evet, lise başan ortalamanızı hesaplayarak, lnolu tablo yardımıyla şimdiden yaklaşık ola- rak tahmin edebüirsiniz. Başan ortalamalannın 5'lik sis- temden 10'luk sisteme dönüştü- nîbnesi için; ögrencinin başan or- talaması 3'ten az ise ortalamaya 3 eklenecek, başan ortalaması 3 veya daha yukan ise 2 ile çarpıla- caktır. -ÖSS ve ÖYS puanlan ile öğ- renci alan yükseköğretim prog- ramlanna yerieştirme işlemleri yapıbrken OÖBP'nin çarpılacağı katsayılar Tablo 2'de görülmekte- dir. - Ek puan ne demektir? - Meslek Liseleri mezunlanna tanınan bir avantajdır. Normal Use mezunlan için ek puan diye bir şey söz konusu değildir. Meslek li- sesi mezunlan, kendi dallan ile il- gili iki yılbk bir meslek yükseko- kulunu tercihleri arasına alırlarsa bunlara ek puan verilmektedir. Ek puan, OOBP'nin 0,5 katıdır. (Örnek: OÖBP'si 60 olan bir mes- lek lisesi mezunu, kendi mesleği ile ilgili bir meslek yüksekokulunu tercih ettiğinde alacağı ek puan, 60x0,5 = 30'dur.) 44, Singapur'da yüzde 63, ABD'- de yüzde 37). Raporda, yükse- köğretim okullaşma oranını 10 yıl içinde yüzde 17'den yüzde 25'e, iki yılbk meslek okullannın payını yüzde 30"a, 4 yıllık yüksek okullannm payını yüzde 2'den yüzde 10'a yükseltecek önlemler abnması isteniyor. Türkiye yük- seköğretim kurumlannın. evren- sel değerde bilim üretmeeİB çok uzağında, bilimsel üretimın çok yetersiz olduğunu belirten bilim adamlanmız kitlesel eğitim veren kurumlann yanı sıra. "elit eğitim ve araştırma agıriıklı üniversite- lerin oiuştunılmasınr öneriyor- lar. Bu üniversıtelerde de ulus- lararası bilim düzeyini ve kalitesi- ni kanıtlamış bilim adamlannın ağırbkta oiması; bilim, kültür, sa- nat, sanayi ve ticaret alanlannda başanlı kişilerin > r ükseköğretim yönetiminde yer almalan, sosyal adalet ve fırsat eşitliği ilkeleri ile bağdaşık, karşıbksız burs ve dü- şük faizb kredilerle desteklenen gerçek öğrenim ücretine geçilme- si önerilmektedir. Rapor, ülke- mizde teknoloji üretiminin de ül- keler kıyaslamasında en ait sı- ralarda olduğuna dikkat çekil- mektedir. Türkiye'nin 2000'b yı- 1larda ülkeler arasındaki bilgi ve teknoloji yanşına katılabilmesi için akıla bir bilim politikasını hiızla uygulamaya koyması ge- rektiğini belirten bilim adam- lanmız, şu önerilerde bulundular: ,*Bibm ve Teknoloji Bakanbğı ile TBMM'de Bilim ve Teknoloji Komisyonu kurulmalı ve siyasi partilerin konuya sahip çıkması sağlanmalı; * Türkiye Teknoloji Geliştirme Kurumu oluşturulmalı. Bu ku- rum. özel sektörde ileri teknoloji- ler kullanımına yönelik araştı- rma-geliştirme faaliyetlerini fı- nanse etmelı. * TÜBİTAK, saptanacak ön- celikli bilim ve teknoloji politika- lan çerçevesinde. faaliyetlerini ünıversitelerde yoğunlaştırmalı: * Marmara Araştırma Mer- kezı, TÜBİTAK'tan aynlarak. mali kaynaklannı kendisi yarat- maya zorlanmalı; faaliyet alanını elektronik, enformatik, yeni mal- zemeler ve biyoteknoloji konu- lannda şınırlandırmab: * Türkiye Enformatik Ku- rumu'nun İcurularak, büyük ge- leceği olan telekomünikasyon ve bilgisayar teknolojilerinin önemli alanlannda hızla yatınma gidil- meli; * Patent ve Teknoloji Ensti- tüsü kurulmalı. Tartışma Ünıversite çevrelerinden bilim adamlan. sanayiciler ve yönetici- lerin izlediği toplantıda raporun açıklanmasından sonra izleyiciler eleştirilerini dile getirdiler. TÜSİAD Başkanı Halis Ko- miH, konuşmasında. dünyanın girdiği yeni çağda kazananlann ve kaybedenİerin yeniden belir- leneceğini belirterek "bilginin gü- cünden yararlanamayanlann kay- bedenİerin safında yer alacağına" dikkat çekti ve Türkiye sanayii- nin bu yeni sürece ayak uydur- mak ve rekabet gücünü arttı- rmak zorunda olduğunu dile ge- tirdi. Konuşmaalardan bir kısmı. TÜSİAD üyesi işadamlan dahij Türk sanayicilerini araştırma ve geliştinneye önem vermemekle, bu konulara ilgi bile gösterme- mekle eleştirdi. HAFTAYABAJKIS AHMET TANER KIŞLALI Niçin Yozlaşıyopuz? Ozdemir Asaf'ın "Jür/"şiirini, ta lise yıllanmdan beri çok severim: "Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu Birinciliği beyaza verdiler." Üzerinde sayfalar dolusu yazabileceğiniz bir konu, bundan güzel anlatılamaz... "Bileşikkaplar"örneği; hiç- bir kurum, toplumun genel özelliklerinden, genel düze- yinden çok farklıolamaz. Fırtınalıdenizde, bir metrekare dalgasız yer olanaklı mı? Ama beyaz, "kir'î daha çok belli eder... Ülkeyi yöne- tenlerdeki yozlaşma, daha çok dikkati çeker... Beyaz kirlendikçe çirkinleşir. Ülke yönetimindeki yoz- laşma ise sadece çirkinliği arttırmaz; aynı zamanda umutsuzluğu da arttınr. Tıpkı bekçinin koruduğu yeri soyması gibi birşey. Bekçiyi kim bekleyecek? ••• Türk siyasal yaşamında, yıllarca Demlrel ailesi konu- şuldu. Kardeşlerin, yeğenlerin nasıl birden zenginleş- tikleri tartışıldı. Sonra "devr-i Özal" başladı... Insanlar, Demirel aile- sine yönelik geçmiş eleştiriierinden neredeyse utanır oldular. Yahya'ların Hacı AH'lerin servetleri, Ahmet- lerin, Ete'lerinkilerin yanında çok "ufak" kaldı. Ama bir yandan "köşe dönücülük"ün altın yılları yaşa- nırken; öte yandan, toplumsal sınıflar arasındaki uçu- rumlar arttıkça artıyordu... Türkiye, dünyada gelirdağılı- mıen bozukon ülke arasına girmek gibi bir "onur"elde ediyordu. Bir avuç insana, inanılmaz derecede çok parayı, ina- nılmaz derecede kolay elde etmenin yolları açılmıştı... Amerika'da villalar, lüks otellerdeki düğünlerde bir ge- cede sarfedilen on milyarlar, dansözlerin sutyenlerine sıkıştırılan yüzlük dolarlar... Evine ekmek parasını güç kazanan gecekondunun kızgın insanının bu "manzara "ya tahammül edebilmesi için de başka kapılar aralanmıştı... "Şeriat'm kapıları... Bu dünyadan umudunu kesenler için "öte dünya"nın umudu... Ve derken ÇİUer'ler geldiler. Ağır bir ekonomik bunalım yaşanıyordu. Gülümseyen bayan, halka Türk bankalarına güvenmeyi, işadamları- na da yatırım yapmayı öneriyordu. Kendisi ise "ailevi" servetinin bir bölümü ile Ame- rika'da oteller, ticaret merkezleri, apartmanlar, villalar almayı tercih etmişti... "Çocuklarının geleceği" için!.. ••• Atatürfc dönemi bir "istisna" idiydi de son otuz yılda yaşadıklarımız mı "doğal"dır? Yozlaşma bir "ahnyazı- s/"mıdır? Günümüzde yolsuzlukların, siyasal yozlaşmanın en çarpıcı biçimde yaşandığı ülkeler, Japonya ve Italya... Ama ekonomik büyümede en hızlı ülkeler de onlar. Türker Afcan'ın da altını çizdiği gibi; "Amerika ve İn- giltere 'de de ekonomik gelişmenin en parlak olduğu dö- nemler, siyasal yozlaşmanın en fazla olduğu zamanlara denkgeliyordu". Amerika ve ingiltere, yolsuzluklara ve yozlaşmaya karşı etkili savaşım yollarmı yaşayarak buldular. Japon- ya ve italya da herhalde bulacaklar... Çünkü bulmak zo- rundalar. Yoksa toplumsal kayıplar, kazandıklarını çok geride bırakabilir... Niçin yozlaşılıyor? Ekonomik, toplumsal ve siyasal dengeler bozulduğu için... "Güç", belirli ellerde toplandığı için... Yolsuzluk- lar, yapanın yanına kâr kalabildiği için_. Fazla varlıklı olan, her şeyi satın alabilir. Fazla yoksul olan da her şeyini satabilir... "Devleti küçültme " savından yola çıkanlar ise giderek devletin denetim olanaklarını yok ettiler. Devletin birçok sağlam kurumunu çökerttiler... ••• Siyasal yozlaşma, Türkiye'ye özgü değil. Ama gelişmiş ülkeler, yozlaşma ile savaşımı kurum- laştırarak esenliğe çıkarlarken: biz yozlaşmanın kendi- sini kurumlaştırma yolundayız... Halkı yozlaşmaya karşı duyarsızlaştırma yolundayız. Asıl tehlikeli olan budur!.. Ne yapmalı? Işçiyi, genci, kadtnı, memuru, yani kitleleri.. daha çok siyasete katmalı Ve toplumsal sınıflar arasındaki uçu- rumlanyoketmeli. Kitleler katılmalı ki, siyaset bir avuç insanın "payla- ş/m"çirkinliğiolmaktançıksın!.. Hakçabirgelirdağılımı olmalı ki; varlıklı kişi -iktidar ve adalet dahil- "her şeyi" satın alabilecek gücü yitirsin! Yoksul da ne "namus"unu ne de "oy"unu satmak zorunda kalsın!.. Bir açıklama Pazar günkü yazımda, SHP'nin "ikinci adam"\n\n en önemsediği kişinin, açık bir Atatürk ve cumhuriyet düş- manı olduğunu yazmıştım. Bazı okurlarımdan gelen te- lefonlar, kastettiğim kişinin Sayın Aydın Güven Gürfcan olduğu gibi bir yanlış anlamanın varlığını ortaya koydu. Oysa bir partinin ikinci adamının "genelsekreter" oldu- ğu açıktır. Türk Metal Baskanı Özbek: ' AyşeveZübeyde'yî îğfal ettînneyîz Yurt Haberleri Servisi - Türk-Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek. özel- leştirme kapsamındaki Ereğli Demir-Çelik İşletmeleri'ni (ERDEMİR) satın almaya kararlı olduklannı belirtti. DİSK'e bağb Birleşik Metal- İş Sendikası da ERDEMİR'in özelleştiril- mesine tepki göstererek, satılması duru- munda ülke sanayısının ço- keceğini iddia etti. Türk-Metal Sendikası Ge- nel Başkanı Mustafa Öz- » . , , bek, ANKA Özbek kararlı ajansına yapüğı açıklamada, Özelleştirme Idaresi Baş- kanhğı'na (ÖİB) ER- DEMİR'e talip olduklanna ibşkin bir başvuru yaptıklannı ve alternatifli teklif sunduk- lannı hatırlatü. Ücret teklifı vermek için bu teklifin yanıtını beklediklerine dikkat çeken Özbek, "ERDEMİR iş- cinin namusudur. ERDE- MİR'e el uzatmalıyız" diye konuştu. Özbek, ERDEMİR'deki "Ayşe" ve "Zübeyde" isimU yüksek fınnlan hatırlatarak "Ayşe ve Zübey- de'yi ÖİB Başkanı Tezcan Yara- mancı'ya iğfal et- tirmejiz" dedi. Mustafa özbek, Başbakan Tansu Çîller'in talimaü- na karşm. sendi- kalann ticaretle uğraşmasını kısı- tlayan yasa mad- desinin değiştiril- mediğine de dik- kat çekti. DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendi- kası Ereğli Şube Başkanı Eş- ref Demircan yaptığı açık- lamada, E r e p halkı ve ERDEMİR çalışanlannı ERDEMİR'e sahip çıkmaya çağırarak satış ve özelleştir- meye karşı çıkılmasmı istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle