23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 HAZİRAN1994 PAZARTESİ CUMHURfYET SAYFA KULTUR 13 Nirvana grabunun geçen nisan ayında intihareden solisti Kurt Cobain'in yaşamıfilmoluyor Aslasönüpgitmeyecek... M üzik yazan Dave Thompson'ın Kurt Cobain'in ölümünden hemen sonra yayımladığı biyografi, Nirvana grubunun 27 yaşında ölen solistinin yaşam öyküsünü anlatacak fllme temel oluşturuyor. Filmde Evan Dando ile Meg Ryan'm başrolleri paylaşması düşünülüyor. Kümlr Servisi - Müzik yazan Dave Thompson, Nirvana grubunun intihar eden solisti Kurt Co- bain'ın ölümünden hemen sonra yayımladığı "Asla Sönüp Gitmeyecek- Kurt Cobain'in öykû- sü" adlı biyografinin film haklannı Los Angeles Pradigm Talent Film Şirketi'ne satü. Daha önce "Cotoujrs" filrrunın senaryosunu yazan Ridıard de Ulo de Cobain'in yaşamıru filme uyarlamak üzere detaylı bir araşürmaya başladı. Filmde başrolü oynaması düşûnülen yıklızlarsa Evan Dando ve Meg Ryan olarak belirlendi. Kurt Co- bain'in intihanndan sonra harekete geçen Ae- rosmith topluluğunun menajen Tim Collins ise duygusal ve uyuşturucuyla ilgili problemleri olan sanatçılan yönlendirmek üzere özel ünitele- rin kurulması için devreye girdi. 1980'lerin başı- nda Kurt Cobain gibi uyuşturucu problerni ya- şayan Aerosmith üyelerine, bir nevi ikinci hem- şirelik görevi yaparak onlan bugün Amerika'- nın en çok sevilen gruplanndan biri haline dö- nüştüren Collins "Cobain gibi yetenekli ancak içüideki duygusai çaftşmafan unutmak için uyuş- turucu kullanan sanatcılara mutlaka yanlun ede- ceğün" diyor. Collins a>Tica Cobain'in ölümüne en çok Aerosmith'in solisti Steven Tyler'ın üzüidüğünü, "Onun böyle ölmesine kim izin ver- dF diyerek kapısına kadar geldiğini belirtti. Konu hakkında bir basın toplantısı yapan Col- lins, düşüncelerini şöyle dile getırdi: "Hiç kimse bu insanlara bir vön çjzmeye yanaşmıyor, sadece aşağılıyor. Onlara, keodi kendilerivle nasıl yaşa- yacaklannı gösterecek kimse çıkmıyor. Cobain'- in ölümü başta endüstrimiz olmak üzere daha ge- niş anlamda Amerikan kültürünün içinde bulun- duğu şu son hastalıklı durumu temsl ediyor." Cobain'in kredi kartı şüphe yarattı öte yandan Kurt Cobain'in ölümünden önce- ki son günleri, sırnnı korumaya devam ediyor. Seattle Times'm verdiği habere göre, intihan- ndan günler sonra dahi kredi kartının ısrarla kullanılmaya çahşılması, polis tarafından şüp- heyle karşılandı. Raporda, Cobain'in 30 martta arkadaşı Dylon Carİson'a gjderek kendisine bir silah almasını istediği, neden olarak ise evinin et- rafında dolaşarak hasara yol açan ki- şilerden korunmak istediğini söylediği bebrtiliyor. Carlson'm aldığı silahsa Cobain'in daha sonra intihar ettiği silahtı. Silahı Seattle'daki evine bıraktıktan sonra Cobain, Los Ange- les'a giderek The Exodus uyuşturu- cu tedavisi merke- zinde kontrol oldu, daha sonra tekrar Seattle'a geri dön- dü. Nirvana'nın eski menajen Darnıy GoMberg Cobain'in çok ihti- yatlı göründüğü- nü, kendine bir za- rar vermemek için özellikle uyuşturu- cu kullanmaktan kaçındığını belirtti. Hatta arkadaş- lannın sürekli ısran üzerine eşi Courtney Love ile birlikte Detox uyuşturucu tedavi- sine girmeyi dahi kabul eden Coba- in, daha sonra bu plana uymayarak Love'ı Los Ange- ks'a yalnız gönder- di. Bu günlerde gö- rûştüğü kişiler içerisinde, bir ba- yan uyuşturucu bağımlısı da vardı. 30 marta kadar, kızını son kez gör- düğü Rehab'da kalan Cobain, o gün etrafindakılere "Bir sigara almaya çıkıyorum" diye- rek Seattle'a geri döndü. Kurt'un Seattle'a geri döndüğünü öğre- nen Love ise kredi kartıru iptal ederek Cobain'den nakit para almayı dü- şündü. Bankanın kartı iptal etmesine rağmen kart, ölü- münden sonra dahi defalarca kul- lanılmaya çalışıldı. öte yandan 2 ni- sanda anıden eve dönen Cobain'in bu davranışı yanı- nda, misafır olarak kalan arkadaşı Mkhael de VVitt'ı de şaşırtü. De Witt, Carlson'ı Ünie yaşamaya ahşamayan Cobain'in 1991 vılında bir konser sonrası çekilmiş fotoğrafı. arayarak Kurt'un çok kötü göründüğünü ve ga- rip davrandığını belirtti. Carlson, De NVitt'e der- hal silahı bularak saklamasını tembıh ettı. Aynı gün Cobain mermi almak üzere şehır merkezine gitti. Işte bu noktadan itıbaren Cobain'in son günlerini nerede ve kimlerle geçirdiği bilinmiyor. Bazı kişiler polisı arayarak Cobain'i bayan bir eroin satıcısıyla gördüklerini söyleseler de satı- cının kendisi bunu reddediyor. 8 nisan günü evinde ölü olarak bulunduğunda da kredi kartı kullanılmışü. Polis 200 saatten fazla bir zamanı Kurt'un ailesi, arkadaşlan, eroin satıcısı ve gör- gü tanıklan ile sorgulama yaparak geçirdi. Hat- ta bir el yaası uzmanı çağınlarak Cobain'in ölüm mesajını kendisirun yazıp yazmadığı dahi araştınldı. Mesaj şöyle bitiyordu: "Lütfendevam etmeye çalış Courtney, Frances için, ben olmadan hayatı çok daha mutlu olacaktır." Notun baş- langıcı çok küçük harflerle yazıb ve herhangi bir intihan değıl de mutsuzluğu çağnştınyordu. — Caz'da dünya karması SAMPLING KÜBA VOKAL GRUBU BOBBY McFERRIN VE BANG ZOOM ÜÇLÜSÜ I I Temmuz 1994, Açıkhava Tiyatrosu, 20.45 TOOTS THIELEMANS BRASIL PROJECT MILTON NASCIMENTO 12 Temmuz 1994, Açıkhava Tiyatrosu, 20.45 MICHEL PETRUCCIANI YEDİLİSİ GATEWAY ÜÇLÜSÜ 14 Temmuz 1994, Açıkhava Tiyatrosu, 20.45 MARLA GLEN BETTY CARTER 15 Temmuz 1994, Açıkhava Tiyatrosu, 20.45 NOA & GIL DOR STANLEY CLARKE, AL Di MEOLA, JEAN-LUC PONTY 16 Temmuz 1994, Açıkhava Tiyatrosu, 20.45 RUSSELL MALONE DÖRTLÜSÜ JOE HENDERSON DÖRTLÜSÜ 18 Temmuz 1994, Açıkhava Tiyatrosu, 20.45 MAFFY FALAY BEŞLİSİ OKAY TEMİZ & MAGNETIC BAND 19 Temmuz 1994, Açıkhava Tiyatrosu, 20.45 Bilet satışları AKM'de başladı 'STANBUL i.ULUSLARARASI VES"MT İSTANBUL UAKFI CAZ FESTİUALİ Bu ıjan, Uluslararası Istanbul Caz Fesııvah'ne destek olmak amactyla ucretsiz oiarsk yaytnlanmtşttr Kristen Pfaffuıöttim nederderoin SEATTLE (Reuter) - Nirvana'nın inti- har eden solisti Kurt Cobain'in dul kalan eşi Courtney Love'in rock grubu "Hole" un ölü bulunan bas gitaristi Kristen PfafTın otopsisi dün gerçekleştirildi. Seattle polisinin verdiği bilgiye göre, iki yıla yakm bir süredir Hole grubuyla çalı- şan ve geçtiğimiz perşembe günü banyp- sunda ölü bulunan 27 yaşındaki Pfaffın çantasında şınnga ve uyuşturucu bulun- du. Arkadaşlan PfafFın eroin kul- landığını polise anlatırken, Hole plak- lannı yayımlayan GefTen Records şirketi de sanatçının yakm bir tarihte bir uyuştu- rucu tedavi kliniğînde yat- tıgına dair bir açıklama yaptı. Kristen PfafTın uyuşturu- cuyla bağ- lantıh ölü- mü, Pearl Jam ve So- undgarden gibi ünlü topluluklan banndıran Kristen Pfaff Seattle mü- zik ortammı Cobain'in ölümünün şoku- nu atlamadan yine kanştırdı. Son yıllarda aşın dozda eroin nedeniyle yaşamını yiti- ren Seattle'lı müzisyenler arasında 7 Year Bitch grubunun gitaristi Stefanie Sargent ile Mother Love Bone'un solisti Andrew Wood bulunuyor. Uzun bir süre eroin bağımlılığından kurtuhnaya çalışan Nirvana grubunun solisti Kurt Cobain de geçtiğimiz 5 nisan- da bir tüfekle kendini vurarak intihar et- mişti. Polis raporunda yer alan bilgilere göre, Kristen Pfaff Seattle Capitol Hill'deki evi- nin banyosunda, başı ve kollan küvetten sarkar bir durumda bulundu. PfafFın dostlan onu en son çarşamba sabahı saat 10.00'da banyodan gelen horlama sesle- riyle 'duydular', ancak polise bunun sıradışı bir şey olmadığını belirttiler. Erte- si sabah evde kalan arkadaşlanndan biri banyo kapısının hâlâ kilitli, Pfaffın da hâlâ içerde olduğunu fark etti. Kapıyı kınnca, PfafTın ölü vücudunu gördü. Seattle polisinin yaptığı acıklamaya göre, otopsinin kesin sonuçlan daha son- ra alınacak. Ancak PfafFın vücudunda yaralandığına dair hiçbir belirti yok. Hole'un yeni albümü "live Through This", Cobain'in intihanndan birkaç gün sonra piyasaya çıkmıştı. Müzik listelerine 55 numaradan giren albümün, şu sıralar 93'e düştüğü bildıriliyor. ŞişB'de 7. Dut Şenliği başkuh Kûltür Senisi - Şişli Belediyesi'nin "1950'- den 1994'e Bir Şişli Nostaljisi" adı alünda gerçekleştireceği etkinliklerden ilki, 1. Dut Şenliği, dün Abide-i Hürriyet Parkı'nda başladı. "1950'den 1994'e Bir Şişli Nostaljisi'' et- kinlikleri Şişli semtinin geleceğini şekillen- direcek olan çağdaş bir yönetimin, geçmi- şiyle de bir ilgi bağı kurmasının kaçını- lmazhğı gerceğinden yola çıkıyor Bu nos- taljik etkinliklerden ilkinin simgesı de "dut" olarak belirlendi. Eski İstanbullulann dönüpde 1940'lı yı- llara baktığında anımsayabilecekleri gibi dut, o zamanlar ailece piknık yapılmak için gidilen, meyve ağaçlanyla dolu. geniş bir kır havasının doğal bir vantilatörü olan Meci- diyeköy'de yetişiyordu. Nostaljik etkinlikler hazırlanmasma ne- dcn olan dut kadar simgesel bir diğer olgu da, Şişli'de doğmuş büyümüş pek çok ya- zar, şair. ressam, müzisyen. sinemaa, tiyat- rocunun da yetişmiş olması. 1. Dut Şenliği, bugün nesli yok olmaya başlayan bir meyve ile ilk tohumu geçmiş yıllarda ekilen kültür. sanat. eğlence ve iş dünyasını biraraya getinneyı amaçhyor. 1. Dul Şenliği çerçevesinde ceşitli etkin- likler düzenleniyor. Kandemir Konduk'un senaryolannı yazdığı skeçler, şenlıkte Ayşen Gnıda ve ekibince canlandınlıyor. Yalçm Menteş parodilenyle eskinin Şişli'sini. Me- cidiyeköy'ünü anlatıyor, nostaljik röportaj- lanyla izleyiciyi geçmişe götüriiyor. Yeşil- yurt Musiki Cemiyeti seslendıreceği eserler- le o günün ezgilerini seslendirirken, Eser ve Engin Noyan da dinleyiciyi 70'li yıllara geti- riyor. Tılsım ve Kalkedon Türİc popunun 70, 80 ve 9O'lı yıllardaki serüvenini anla- tıyor. Büyülü Yelken ise günümüz ku- şağının etkilendiği rock rüzganndan kesit- ler veriyor. Şenlik kapsamında gerçekleşti- rilecek nostaljik röportajlarda Engin Cez- zar, Kayhan YıMızoğiu, Tanju Gürsu, Cii- neyt Arkın, Erol Günaydın, Avdemir Akbaş, Ali Yalman, Tunç Yaİman, f oğan Karsan, HaMun Doımen, Orhan Pamuk, A>dın Boy- san, İlham Gencer, Semiha Berksoy, Zeliha Berksoy, Göksel Kortay, Halit Akçatepe, Atilla dorsay, Ayla Algan, Ayla Eryüksel, Gönüi Ülkü, Gazanfer Özcan, Tolga Aşkı* ner, Zihni Göktay ve İzzet Günay yer alıyor. BUASAMADA ŞÜKRA1V KUKDAKUL DOşünceyiSuçSayma Suçu... Düşünceyi suç sayma suçu işleyenlerin nerdeyse dü- şünenlerden fazla olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Cumhuriyet'ten önce de sonra da ya kendimiz gibi dü- şünmelerini istedik insanlarımızdan ya da hiç düşünme- melerini. Faöh Suttan Mehmet ki sanata ve bilime saygı duydu- ğu kanıtlanmış bir şairdir, döneminin matematikçilerin- den Sinan Paşa'yı, alışılmışın dışında düşündügü için hapishanelere atacak kadar alışılmışın adamı olabili- yordu. 1876'lardan itibaren söz, düşünme ve yayımlama öz- gürlüğüne geldl mi, anayasaların ifadesi, yüzü tehdit çizgilerinden oluşan bir yargıcın kararına dönüşür. "Matbuat kanun dairesinde serbesttir." Yakm tarihimizin sayılı zorbalarından Recep Peker, başbakanlığı döneminde, bu "kanun dairesindeki ser- bestliğe" kendine göre bir söylem de bularak armağan etti siyasal edebiyata: "- Disiplinli hürriyet..." Kime karşın. "Basın özgürlüğünden doğan sakıncaları gidermenin tek yolu yine basın özgürlüğüdür" diyen Mustafa Ke- mal'e karşın. Düşünceyi suç sayma suçu işleyenlerden biri de Ay- dınlı toprak ağasıydı kuşkusuz. 1950'nin Mayısında başbakanlık koltuğuna oturur otur- maz önce Demokrat Parti yönetimindeki düşünen kafa- ları (Refik Şevket İnce'leri, Dr. Ekrem Hayri'leri, Avnl Başman'ları) karşısına aldı, sonra tüm ülkenin gerçek sanatçılarını, düşün adamlarını. Adnan Menderes'in düşünceden bu denli korkması- nın temelinde kendi sınıfsal çıkarlarının yattığına top- lumbilimciler tanıklık ediyor artık. 12 Eylül zorbalarının düşüncenin aydınlığından nefret etmeleri ise uluslararası emir ve komuta zincirinin is- temlerine dayanır. Milyonları bastırıp Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ka- pağı atma becerisi gösteren kimi siyasilerin konuşmala- rını izleme olanağına sahibiz ya.. - Düşünüyorlar mı?.. Külhanbeyinin, kahvesinde bön bön laf edenleri şöyle terslediğini biliriz. - Ezbere konuşma.. Ezbere konuşanlarımızın yürürlüğe koymayı başar- dıkları yasalara aykırı eylemde bulunmaları savı ile Hü- seyin Rahmi'den, Halikarnas Balıkçısı'ndan itibaren, nice düşünenimiz, yaratanımız yargıç karşısına sürük- lendi bugüne kadar. Uluslararası anlaşmalarda imzası bulunan ülkeler- den biri olduğumuz için bugün de 42 yazar, gazeteci ve yayımcının tutuklu ya da hükümlü olarak cezaevlerinde yatırılması, ayrıca ulusal bir ayıp değil midir.. Şimdi, PEN Yazarlar Derneği'nin yöneticilerinden biri olarak konuşuyorum. Bir süre önce Sayın Cumhurbaş- kanı ve öteki ilgililere bu konudaki kaygılarımızı şöyle belirttik: "Hemen her ülkede kurulmuş olan PEN örgütlerinden ve uluslararası PEN'den derneğimize sık sık bu kişiler ve açılan davalarhakkında bilgi isteyenyazılar, ilgililere kimi istemlerle gönderilen mesajların kopyalan iletil- mektedir. Dünya çapında etkin olan bu ve benzeri kuru- luşların süregiden girişimleri, bizi hem demokrasimiz yönünden, hem Turkiye'nin uluslararası saygınlığı açı- sından kaygılandırmaktadır. Gerçekten de demokratik rejimlerde cezalandırılan, düşünce ve görüş açıklamak değil, eylemdir." Ayrıca, bu kaygılarla "basın suçu "ndan dolayı tutukla- nan ve mahkum edilen yazarlaria gazetecilerin özgür- lüklerine kavuşmalarını sağlayacak af yasasının bir an önce çıkarılması, düşünce ve görüş açıklamanm ceza- landırılmasını önleyecek yönde yasal düzenlemelerin bir an önce yapılması gerektiği görüşünde olduğumuzu bildirdik. Ilgililerin bizim de düşündüğümüzü düşüneceklerini umuyoruz. Arulordayaşayan Sabahattin Ali Kültür Senisi - Kırklarelı'nde dün sona eren Sabahattin Ali Kültür Günleri'nin ardından, Sabahattin Ali'nin yakın dostu Ayşe İlhan, ünlü yazarla ilgili bir anısını anlatu: Bir ilkyazdı; Göztepe'nin meyve ağaçlanyla dolu o guzelim bahçelerinden birini birlikte görmüştük. O sırada her biri tepeden tırnağa renk renk çiçeğedurmuştu. Gerçek birşölendi bu. Aralannda en donanımlı, en coşkunu ise bir kiraz ağacıydı. Sabahattin şaşkın, çocuksu bir gülüşle yüzüme bakıyordu; ben de ona kaülıyordum; dünyanın sekizind hankasıydı bu sanki... Ankara'da oturduğumuz apartmanın ağaçh bir bahçesi var. Yenişehir'in iki katlı bahçeh evlerinden birinin ylerinde yükseliyor hu beton afetı de... Sahibi, küçük evini müteahhide satarken ağlamış; meyve ağaçlanyla süslü bahçesine kıyamıyormuş. Işte o meyve ağaçlanndan kalanJarla sonradan dikilenJer arasına sıkışmış bizim yeşillik adamız. Aralannda boylu boslu, endamlı bir kiraz ağacı ise her bahar yüreğimi hoplatır benim. Meyveyedönüştükten sonra başma geleceklen, uğrayacağı saldınlan, hoyrathklan çoktan unutmuştur; çiçeklenmelere doyamaz. Nisanda yine seyrine daldım onun. Dallan arasından en görkemlilerini Sabahattin'in anısına sundum... Şu dizeleri dilimde: "Dünya durmaz, bahar olur kış olur Belki senin gözün birazyaş olur Ben garibim, benim gönlüm hoş olur Sevdiklerim ayda yılda andım mı.' Japon sineması krizde YOKOHAMA (AA) - Japon sinema endüstrisinde büyük bir kriz yaşanıyor. Uzmanlar, Fransa nüfusunun Japonya'nın yansı kadar olduğunu, ancak her iki ülkede de geçen yıl sinemalara 1390 milyon dolayında kişinin gittiğini vurguluyorlar. Yokohama Film Festivali sırasında düzenlenen toplantıda Japon sinemasının yaşadığı kriz tartışıldı. Toplantıda 1993 yılında Japonya'dâki toplam 1734 sinemanın 682'sinde yabancıfilmlergösterildiği beürtildi. Genel döküme göre, gösterilen toplam 580filrrun283'ü Japon, 21 l'i Amerikan, 46"sı Fransız, 17'si İngiliz, 17si de Italyan yapımıydı. Konuşmaalaryabanafilmleryüzünden Japon filmlerinin geri plana düştüğunü söylediler. Steven Spielberg'in "Jurassıc Park" adb filminin gördüğü yoğun ilgi nedeniyle geçen v11 Japonya'da yerlifilmlerintüm sinema pastasındaki payının yüzde 45'ten 35'e düştüğunü dile getıdren konuşmaalar, Japonfilmlerininpiyasadaki oranının ilk kez bu kadar azaldığjnı ifade ettiler. ULUSLARARASI İSTANBUL MÜZIK FESTİVALİ'NDE BUGUN 19.00 Aya İrini Müzesi "Swingle Sıngers" 19.00 tfÜ G Anfisi "İTÜ Türk Müziği İcra Heyetr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle