Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN1994 PERŞEMBE
HABERLER
İslami Hareket
davası
• İstanbul Haber Servisi -
İslami Hareket Örgütü
davasına İstanbul 3 numaralı
DGM dedevamedildi.
Savunma a\ ukatlan. tutuklu
sanıkiar Ekrem Baytap ve
Mehmet Zeki Deniz'in
yargjlandıklan suçlan
işlediklerine ilişkin kanıt
olmadığını ileri sürerek
tahliyc talebinde bulundular.
Mahkeme. tahliye istemlerini
reddcderek duruşmayı ileri
birtariheerteledi.
Kupban Derisi
davasında iki
mahkûmiyet
• BALIKESİR
(Cumhuriyet) - Türk Hav a
Kurumu BalıkesirŞubesi
tarafından. kurban derisi
loplama konusunda açılan
dört davadan ikisinde
mahkûmivet karan verildi.
Balıkesir 2. Sulh Ceza
Mahkemesi'nde görülen
davalarda, Adnan Menderes
Mahallesi Muhtan Ülkü
Acar ile Adnan Menderes
Mahallesi Cami yapürma
Derneği'nden Emin Aksel
hakkında üçay hpapiscezası
verildi. Cezalar, para
cezasınaçevrildi.
İbrahim Gürbüz
tutuklandı
• İstanbul Haber Servisi -
Mezopotamya Kültür
Merkezi Başkanı İbrahim
Gürbüz'ün, bir süre önce
Av rupa Parlamentosu
Yeşiller Grubu'nca Çırağan
Oteii'ndedüzenlenen
sempozyumda. siyasi parti
temsilcilerinin
konuşmalanna ilişkin. Özgür
Ülke gazetesinde yazdığı
makale nedeniyle ifade
\ermek üzere DGM
BaşsavcılığTna çağnldığı
belirtildi. Gürbüz daha sonra
"bölücülük propagandası
vapmak" suçundan
tutuklanarak cezaevine
gönderildi.
Sendikacılar
yinemahkemede
•ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yargıtay, 3 Ocak
199I tarihindeişbırakma
eylcmi yapılmasını
kararlaştırmakla suçlanan
sendika liderlerinin beraat
karannı, "'eksik inceleme"
gerekçesiyle bozma yönünde
kararverdi. Karar
doğrultusunda, 46 sendikacı
""kanun dışı grev karan
aldıklan" gerekçesiv le. eylül
ayındavenidenvargıönüne
çıkacak.
TGRT'ye silahlı
saldırı
• İSTANBUL (AA)-
TürkiveGazetesi Radyo
Televiz> onu'nun (TGRT)
idare binası. önceki gece
kimliği henüz belirlenemeyen
iki kişi tarafından
kurşunlandı. Binanın 2.
katının camlannın kınldığı
olayda ölen ya da
yaralananın olmadığı
bildirildi.
m
Agop Bann Naile Bolat
Akıl hastası
dehşet saçtı
• İSTANBL'L(AA).
Kocamustafapaşa'da.
çevresine rasgele ateş eden
akıl hastası. bir kişiyi
öldürdü. bir kişivi de
yaraladı. Kocamustafapaşa
Yeni Kemancı Sitesi
Menekşe Apartmanı'nda
oturan Agop Bann (49) adli
akli dengesi bozuk kişi. dün
saat 14.00 sıralannda ikinci
kattaki dairesinin kapısına
çıkarak merdiv enlerde
bulunanlara ateş açtı. Açılan
ateş sonucu Melek Akgün
(67) hayatını yitirirken
Akgün'ün kızı Naile Bolat
(43)iseayağındanyaralandı.
Bann, daha sonra dairesinin
balkonundan etrafa kurşun
yağdırmaya başladı. Daire
kapısını kırarak içen giren
polisler. Bann'ı etkisiz hale
getirerek gözaltına aldılar.
SATILIK DAİRE
K.Mustafapaşa'da
85m2
katkaloriferli
daire satılıktır.
Tel: 589 3893
Sıvas katliamı, birind yıldönümünde etkinliklerle anılacak
2 TeıııııııızDemokrasi GünüHaber Merkezi- Şeriat >anlılan tara-
fından geçen >ıl 2 Temmuz da 37 aydı-
nın diri diri yakılarak öldürülmesiyle
sonuçlanan kanlı Sıvas Katliamı. birin-
ci yıldönümünde tüm yurtta düzenlene-
cek etkinliklerle lanetlenecek.
İstanbul. İzmir ve Mersin başta ol-
mak üzere yurtiçinde ve dışında miting.
yürüv üş. salon toplantısı. pancl, sergi ve
park açılışları gerçekleştirilecek. Katli-
amın vıldönümü nedcniylebirarayage-
len 24 demokratik platform. 2 Tem-
mu7"un her vı! "Demokrasi ve Laiklik
İçin Mücadele Günü" olarak anılmasını
kararlaştınrken Pir Sultan Abdal Kül-
tür Demeği'nin Ankara. İsıanbul. İzmir
ve Mersin şubelerinde. sanıklann onar
onar tahlive edilmelerini protesto etmek
amacıvla 4 günlük açlık erevine başlan-
dı.
Sıvas Katliamfnın 1. yıldönümünde
düzenleneeek etkinliklcri gerçekleştir-
mck üzere 10 kurumdanoluşturulan or-
tak komite temsilcileri. dün İstanbul
Tabip Odasf nda konuya ilişkin bir ba-
sın açıklaması düzenlendiler. Ortak ko-
mite adına Çağdaş Hukukçular Der-
neği (ÇHD) Yönetim Kurulu üyesi Ce-
mal Yücel tarafından okunan basın açı-
klamasında. Sıvas Katliamrnın yıl-
dönümü olan 2 Temmuz'da yapılması
kararlaştınlan etkinlikler hakkında bil-
gi verildi.
Ortak komitevi oluşturan 10 kuru-
mun. 2 Temmuz I994'te Sıvas'ta ger-
çekleştirilecek etkinliklere katılma ka-
ran aldığını belirten Yücel. bu konuda
Sıvas ve diğer illerle bağlantı kurula-
cağını söyledi. Yücel. İstanbul'da ger-
çekleştirilecek etkinlikleri ise şöyle sıra-
ladı:
"Sn as Katliamı \ e Sivas davasının tar-
tışılacağı bir pancl vapılacak. 2 Temmuz
1994 günü Zincirlikuyu >e karacaahmet
mezarlıklarında mezar zhareti gerçek-
leştirilecek. L.vgun bir alanda açık hava
mitingi vapılacak. Pir Sultao Abdal Kül-
tür Derneği tarafından İnönü Stad-
yumu'nda düzenleneeek olan etkinliğe
destek verilecek. Sı>as Dayanışma Der-
neği tarafından 9 Temmuz 1994 tarihin-
de Gazeteciler Cemiyeti'nde vapılacak
olan dinlcti. sergi ve panele destek verile-
cek."
Etkinliklerin yeri ve tarihlerinin daha
sonra duvurulacağını belirten Yücel. bi-
rinci etkinliğin Sıvas'ta. diğerlerinin ise
İstanbul'da yapılacağını vurguladı. De-
mokrasi. özgürlük ve laiklikten yana
tüm kişi vckuruluşlan. düzenleneeek et-
kinliklere destek vermeye çağıran Yü-
DYP'liCiloğlu
Milletvekilleri, iş
takibinden zengin oluyor
>3 eriatçı yobazlarcagerçekleştirilen
Sıvas Katliamı'nın 1. yıldönümü,
'2 Temmuz Demokrasi ve Laiklik İçin
Mücadele Günü' olarak anılacak
Sıvas'ta 2 Temmuz 1993'te örgütlü ve planlı bir ayaklanma denemesi yapılmıstı.
• Sıvas Katliamı 1. yıldönümündeyurtiçi veyurtdışında
bir çok etkinlikle lanetlenecek. Sanıklann onar onar tahliye
edilmelerini protesto için 4 ilde açlık grevleri başlatıldı,
cel. "Çünkü Sıvas Katliamı, ölenlerin lık ise yeni katliamlara davetiye çıkar-
şahsında aydınlığa, güzelliğe ve hepimize rnaktır. Susmak onaylamaktır" dedi.
yönelmiştir. Ölenler hepimizin dostu, ya- Pir Sultan Abdal Kültür Dcrneği nin
kanlar hepimizin düşmanıdır. Duyarsız- İstanbul. İzmir ve Mersin şubelerinde
Oemiral: Seriatçı ayaklanma var
Sıvas sanıklanna idam istemi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-
Ankara Devlet Güveniik Mahkemesi
(DGM) Başsavası Nusref Demiral,
Sıvas'ta 37 kişinin yakılarak
öidürüldüğü olaylann. "Devlete
yöneük şeriatçı bir ayakJamna"
okJuğunu bikürdi. Demiral, yargılanan
sanıkiar haktonda, idam cezasını
öngören Türk Ceza Kanunu'nun
(TCK) 146. maddesi uyannca
cezalandınlmaJan isteminde
buJunacaJdannı söyledi. Nusret
Demiral. Sıvasolaylan Üe ilgili davada,
esas hakkındaki mütalaayı
hazırlamaya başladıkiannı belirterek,
sanıkJar hakkında TCK'nin 146.
maddesi kapsamında ceza
isteyecekierini kaydetti. DemiraJ,
"Ortada devlete yönefik şeriatçı bir
ayakJanma var. Bu nedenJeevlem
TCK''nin 146. maddesi kapsamına
giriyor. Cezayı bu madde çerçevesinde
isteyeceğiz*'dedi.
Demiral. "Mahkeroe. ömimüzdeki
duruşraada 'Esas hakkındaki
mütalaanızı verin' derse, biz
mütalaannzıo zamana kadar
hrarlanz" görüşünü dile getirdi.
ise Sıvas Katliamı davasında. katil zan-
lılannın onar onar tahliye edilmelerini,
mahkemelerin tavnnı ve gizlilik karan-
nın kaldınlmamasını protesto etmek
amacıvla 4 günlük açlık grevine başlan-
dı. Victoria Alevi Kültür Merkea tara-
fından yapılan yazılı açıklamada da Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği'nce dü-
zenlenen açlık grevinin desteklendiği
bildirildi.
Sıvas Katliamrnın üzerinden bir yıl
geçmesine rağmen devlet tarafından
unutturulmaya ve geçiştirilmeye
çalışıldığı öne sürülen açıklamada. "Bu
katUamın unutturulmasına göz yumma-
yacağız" denildi.
'Birkaç molla değıT
İzmir'deki açlık grevini başlatırken
bir konuşma yapan derneğin Şube Baş-
kanı Haydar Âslan da katliamı v apanla-
nn valnızca Sıvas'taki birkaç molla ol-
madığını belirterek şunlan söyledi:
"Bu katliamı düzenJeyenlere İ/mir'de
açık destek verenler var. Bu destekçiler
yaptıkları uvgulamalarla bunu açıkça
ilan ediyorlar. Bu şahıslann isünlerini de
veri}oruz. Bunlardan biri İzmir Anakent
Belediye Başkanı Burhan Özfaiura, di-
ğeri de Çiğli Beledjye Başkanı Galip Öz-
türk'tür. Bunlar, Sıvas'ta yakılan insan-
ların isimlerinden rahatstzlık duyuyorlar.
Bu rahatsızlıklarım parklara ve yollara
verilen isimlerin kaldırılmasıvla gösteri-
yorlar. Halka yalan sö)leyerek >anı-
Itmaya çalışıyorlar. Eğer güçleri yetiyor-
sa, cesaretleri varsa kamuoyu önünde on-
larla tartışmaya hazırız."
Bu arada 24 demokratik plattormun
temsicisinden oluşan birgrupda Anka-
ra Pir Sultan Abdal Derneği'nde bir
basın toplantısı düzenledi. Oluşturulan
komite adına bir konuşma yapan eski
milletvekillerinden Kamil Ateşoğulları,
katliamın önemine uygun biçimde et-
kinlikler düzenleneceğini bildirdi. Ate-
şoğullan 2 Temmuz 1993"te örgütlü ve
planlı bir ayaklanma denemesi yapıldı-
ğını öne sürerek şöyle dedi:
"Gerici güçlerin tehdit ve eylemleri
kaygı verici boyutlara ulaşmıştır. Bu ge-
lişmeler karşısında laik ve demokratik
güçlerin alacağı tutum ve göstereceği tep-
kiler büyük önem taşımaktadır. Bu cer-
çevede Sıvas Katliamrnın birinci yüında,
toplumun tüm kesimlerinin topluca ve ye-
niden uyarılması, 2 Temmuz'un bundan
böyle demokrasi ve laiklik için mücadele
günü olarak andması kararlaştırılmış-
tır."
ANKARA (Cumhuri>et Bü-
rosu) - DYP Bolu Milİeıvekıli
Nazmi Çiloğlu. partısının grup
toplantısında şok bir ıddia açık-
ladı. Bazı DYP'li milletvekille-
rinin, iş takibi yaparak zengin
olduklannı. hatta bunun için
büro açtıklannı ileri süren Çi-
loğlu. Başbakan Tansu Çiller-
den randevu istemesine karşın
konuvu görüşme olanağı bula-
madığını söyledi. Çiloğlu. mil-
letvekıllerinin adlannı Başba-
kan"a sö\le>ebileceğini bildirdi.
Hükümetin uşguladığı tanm
po/itikalannın gündeme getiril-
diği ve Anavasa Mahkemesi'-
nin Yetki Yasası ile ilgiü "yüriit-
me>i durdurma" karannın eleş-
tirildiği D\ P grup toplantısın-
da Çiloğlu'nun ortaya aıtığı
iddia şok etkisi varatırken. Baş-
bakan Çiller hiçbir tepki verme-
di.
DYP"de parti içi muhalefette
\er alan ve Köksal Toptan'a ya-
kınlığı ile bilinen Nazmi Çiloğ-
lu. bazı milletvekillerinin iş taki-
bi için şırket bıle kurduklan
iddiasında bulundu. Bu millet-
vekillerinin para karşılığı iş ta-
kip ederek zengin olduklannı
anlatan Çiloğlu. konuv u göriiş-
mek üzere birkaç kez Başba-
kan'dan randevu istediğini.
ancak görüşme" olanağı bula-
madığını söyledi.
Çiloğlu'nun iddialan üzerine
bazı milletvekilleri. "Ne demek
istiyorsun? Kimse onlar isünleri-
ni söyle?" diye tepki gösterdiler.
Çiloğlu da. "İsûnlerini vermeme
gerek yok. O milletvekilleri ken-
dilerini bilirler" vanıtını verdi.
Cezaevindekıışkuluöttim
Tuzla Tren Jstasyonu'na bomba koyduğu savıyla
tutuklanan Mercan, tuvalette asılı olarak bulundu
BLRSA(Cumhuriyet)- İstanbul TuzJa Trcn
İstasyonu'nda meydana gelen katliamın
sanıklanndanŞerifMercan (28). kaldığı Bursa E
Tipi Cezaevı tuvaletinde asılı olarak bulundu.
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi ikinci sıruf
öğrencisi Şerif Mercan. 12 şubatta Tuzla Tren
İstasyonu'nda meydana gelen ve 3'ü cr. 2'si vedek
subav öğrenci ve bir sivilin ölümüne neden olan
patlamanın sanığı olarak tutuklanmıştı.
Patlamaylailgili olarak tutuklanan lösanıktan
birisi olduğu ileri sürülen Mercan, Bursa E Tipi
Cezaevi C Blok 8'ind koğuşta 20 kişiv le birtikte
kalıyordu. Cumhuriyel Başsavcısı AÛ Şamer'den
alınan bilgiye göre Mercan'ın dün sabah saat
08.00 sıralanndaki sa>imda yerinde olmadığının
tespilcdilmesi üzerine yapılan araştınnalarda,
tuvalette çarşaftan yapılmış iple asılı oldugu
görüldü. Ola>la ilgili olarak soruşturma
başlaülırken tutuklu mahkumun ceseti adli tıp
kurumunakaldınldı. Cezaevinde mevdana gelen
olayla ilgili olarak açıklama yapan Cumhuriyet
Başsav ası AS Şanver, olavın geniş caplı olarak
soruşturulduğunu belirterek "Şu anda soruşturma
aşamasında bir şey söylemek mümkün dep.
Gerçek sonuç adli tıpta vapılacak otopsiden sonra
kcsinlikka/anatak. Ola>ıcunıhuri\etsavc«sı
soruştunıyor. Mahkumlann ifadelerine
baş>unıluyor. Şahsın > akınları İstanbul'da kalıyor,
haber verdik. gelip cenazevi alacaklar" dedi.
Cezaev i yetkiliien ise Mercan'ın önceki gecegeç
saatlere icadar televizyon seyrettiğini. sabah
sa>ımında ortaya cıkmaması üzerine
yapılan aramada koğuşta asılı bulunduğunu
belirttiler. Yetkililer şunlan kavdetti:
••Sanık Nlercan'ı 8'inci koğuşta kendisini çarsa/la
asmtşdurumda buMuk. Mercan intihar etmeden
önce Tuzla katliamından pişmanlık duvduğunu"
belirten bir mektup btrakmış. Ceset Bursa Adli Tıp
Kunımu'na kaldınldı. Otopsi raporuna göre öfürn
nedeni tam olarak belirienecek."
n p #
* 1 • 9 J 1 • Sorbonne Üniversitesi'öğretimüyelerinden Prof. Muhammed
_|_ lXâ JK1VC ( 1 C K 1 Arkun, TürkömeğininIslamayeniufuklaraçacağınısöyledi:
laik sistemLslaııı dünyasıiçinbir şans
ORAL ÇALIŞLAR
Cezavir asıllı Müslüman, Sorbonne
Üniversitesi öğetim üvelerinden Prof.
Muhammed Arkun. geçcnlerde Türki-
ye'de bir toplantıdaİci konuşmasında.
laiklik ve İslamiyet konusunda önemli
bir saptama yapmıştı. Bazı İslamcı ke-
simlerin tepkisine vol açan bu sapta-
masında Arkun şövle diyordu:
"İslam dünyası 12. yüzyılda İbni
Rüşt'ün ölümünden sonra düşünce tıkan-
ması içine girdi \e Osmanlı uleması dev-
letin emirlerini yerine getiren, yaratıcılığı
olmayan bürokratlara dönüştüler. Türki-
ye'de cumhurivetle birlikte ortaya çıkan
laik çerçeve. İslam dünyası için bir
şanstır. Bu iv i bir deneydir. Bu cerçevenin
diğer İslam ülkelerinde de yaygınlaştırı-
lması ve Türkiye örneğinin zenginleştiril-
mesi önümüze yeni ufuklar açabilir."
Arkun. bu fikirleri uzmanı olduğu bir
alanda ve incelediği çok savıda îslam
ülkesindeki deneylerden yola çıkarak
savunuyordu. Türkiye'de son dönemde
özellikle medyada yapılan tartışmalarla
birlikte Arkun'un saptaması daha da
önem kazanıyor.
'Mazlum ve mağdur"
Önceki akşam Kanal D'de. Neşe Dü-
zel ve Ahmet Altan'ın sunduğu 'Dina-
mit' programında. İslamiyet üzerine
yapılan ve valnızca İslami kesimden uz-
manlann katıldığı tartışmada. laiklik.
İslamcı siyasi akımlann önünü kestiği
için eleştirildi. Sonuçta. dinle devlet işle-
rinin birbirinden aynlması amacıvla şe-
killenen laik sistem. İslamcı sivasi akı-
mlara zulüm v aptığı ana temasıv la ame-
liyata yatınldı. "Mazlum ve mağdur" ol-
duklannı belirten bazı konuşmacılar.
bu sistemden kurtulmak istedikierini
açıkladılar. Hatta bu sistemi kuran
Mustafa Kemal'in kendi üzerlerine"kar-
galar gibi çullandığım" sövlevecek ka-
dar rahattılar.
Sivasi hedefleri olan \e Türkive"deki
sistemi şenata dönüştünnek isıeyen
bazı azınlık İslamcı kesimlerin bu lepki-
leri göstermeleri. kendı vönelimleri için-
de bir anlam ifade ednor. Ama toplu-
mumuzun demokrasi isteven. Müslü-
man olsun olmasın ezici çoğuniuğunun
bu noktada ne \apmasi gerektiği önem
kazanıvor.
Türkiye'de çağdışı ve demokratik
olmayan bir siyasi vapı olduğu bir ger-
çek. Hala 12 Evlül'ün anayasası yasal
DüşüncesuçhdartndanDGM'krlemücadekçağjrtst
İstanbul Haber Servisi - Çeşjtli cezaevterinde bulunan 27
gazeteci ve yazar, Devlet Güveniik Mahkemeleri'ne karşı
kampanya başlattı. Cezaevkrindeki "düşünce suçlulan",
bazı tutuklulann birsürediryaptığı DGM boykotunun
haklı olduğunuiteri sürerek DGMIeri "engizisyoo
mahkemeteriae" benzettiter. Aralannda önceki gün tahliye
ediien Özgür Gündem GeneJ Yayjn Yönetmeni Gurbeteüi
&söz, Belge Yayınlan sorumlusu Ayşe Nur Zarakolu.
Toplumsal Dayanışma Dergisi Yaym Yönetmeni Keoaa
Kalyon'unda bulunduğu 27 gazeteci ve yazar, ortak bir
apkJamada yaparak DGM lerfe ilgili mücadele kampanyası
açıldığmı duyurdular. însanhk tarihinin, resmi görüşlerie
çelişerüerin yargılanmalan vecezalandınlmalanyladolu
olduğunu belirten gazeteci ve yazarlar, ortaçağda düzenin
savunulması için kurulan engizisyon mahkemeJerinin
bugün Türkiye'de DGM 'ler tarafından temsil edildiğini ileri
sürdüler. Gazeteci ve yazarlar, DGMJerin iJerici, devrimci
vedemokrat düşüncenin önüne ket vurma amacıyla
kuruJduğunu ve bu görevini başanyla sürdürdüğûnü ifade
ettikleri açıkJamalannda. şu görüşlere yer verdilen
"DGMTerber şeyden ö^cedevietin yurttaşJarının bir
böJümünü ayrrmcı bir hukuka, onun devamı olarak ayrı bir
sorgulanıa ve yargılama stirecine tabi tutarak hukukun esittik
ifkesini çignemektedir. Bu ayrımcıljk. Terörle Mücadele
YasasTnm (TM Y) yûrürlüğe girmesiyk bir kat daha
arttmtaııştır. DGM'ler, TMY ile düşünce suçıT ayıbtnı
yaratnuştır. ^ argılamaJarıvta toplutnsal araştırmalar ve
bUimsel gelişnıeleri durduran bu mahkemeJer. düpedüz bilim
düşmanlığı v apmaktadır. Basına yöneük davalarıyla da
sansür kurullan gibi çalışan maiıkcmcler, emniyet
mudürlüklerindeki işkencelerin de himayecisi haüne
geJmiştir."
çerçevemizi belirliyor. Anti-terör yasası
hala düşüncevi cezalandınyor. Düşün-
ccleri nedenivle vazarlanmız. düşün
adamlanmızcezaevlerineatılıvorlar. Bu
anti-demokratik yapı. geri ve çağdışı fi-
kirlere de vataklık ediyor. İç gerilimin
artması vc şiddet ortamının gclişmesin-
dede bu yapı olumsuz bir rol oynuvor.
Resmi geçit alanı
Bazı solcu vc dcmokrat a>dınlar.
haklı olarak bu yapıya tepki göstenyor-
lar. Hoşgörülüveyumuşak birsiyasior-
tam istiyorlar. Ancak son dönemde bu
hoşgörülerini. hiç hoşgörüsü olmayan
köktendincilere. yani: kadmlan kara
çarşaf içine yeniden sokmak isteven, 4
kanlı evliliği hala savunan, şeriat düzeni
savunuculanna göstenncve başladılar.
Ekranlar. "mağdur siyasi İslamcüar"ın
resmi geçit alanına dönüştü. Demokrasi
özlemi. bazı aydınlanmızın gözünde.
dcmokrasiyle hiçbir ilgisi olmayan kişi-
lerin ve akımlann propaganda yapma-
lanna olanak tanımaya dönüştü. Ah-
met Altanın program sırasında konuş-
macılara gülerek yönelttiği. "Sizin iste-
diğiniz gibi yaşamazsam beni dövecek
misiniz?" sorusu, bu ruh halini çok iyi
yansıtıyor.
Demokrasi kavgası, geriliklerle ve
eşitsizliklerle mücadele içinde bir anlam
kazanır. Türkiye'yi daha geri bir top-
lumsal konuma çekmek isteyenlerin
önünü açarak demokrasive ulaşamayız.
"Şeriat gelsin mi gelmesin mi: gelirse ne
yapacak ve nasıl yaşanacak" sorulanna
cevap arayarak demokrasiye ula-
şama>ız. Köktendinci eğilimle mücade-
le ile anti-demokratik uygulamalara
karşı mücadele birbirinden aynlamaz.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Ne lizlaşması?
"Uzlaşma" sözcüğü/kavramı toplumda hızlı bir yük-
selme yaşıyor. Öyle ki günün en geçerli, en moda, en iti-
barlı sözcüğü niteliğine bile büründü diyebiliriz.
"Uzlaşma" aslında demokrasinin özünde var. Çünkü
demokrasi, bütün düşüncelerin filizlenmesini, çiçeklen- .
mesini ve yaşamasını öngörür. Bu amaçla demokratik
sistem her türiü görüşe, fikre. inanışa kol kanat gerer. Bu ,
açıdan yorumlandığında uzlaşmayı, farklı görüşlerin bu
sistemde 'birlikte var olmak' zorunluluğu olarak da tanı-
mlayabiliriz.
• • •
Ancak uzlaşmayı günümüzde moda yapan, demokrasi
aşkı ve gereği değil. Bu sözcük, Refah Partisi iletoplumu
din kurallarına göre yeniden biçimlendirmek ve örgütlen-
dirmek isteyen köktendincilerle birlikte yükseldi.
TV ve salonlarda düzenlenen, neredeyse bütün açıko-
turumlarda ve panellerde, bakıyorsunuz köktendinci bir
veya birkaç kişi de davetli olarak bulunuyor. Bunların
çoğuda Kutsal Kitap' açısından tartışmaya katılıyor, gün-
demdeki olayı yorumluyor.
Ancak iş bununla kalsa yine iyi.
Bakıyoruz, oturumları yöneten kişi, katılanlar ve taraf-
lar arasında üstelik bir uzlaşma arayışı içinde.
Bir ortayol', lütfen!...
TV'lerde bir köktendinci terörü esiyor. •
Sanatçılarımız ve birçok insan, bu terör karşısında bo-
yun eğmekte. "Biz de Müslüman çocuğuyuz" demekte,
hatta kendilerini "İslam sanatçısı" şeklinde tanıtacak ka-
dar bu terör altında ezilmektedir.
Herkesin dini tutum ve görüşünün sorgulandığı, yaşam
biçiminin 'şerihükümler'e göre değerlendirildiği bir orta-
ma doğru hızla gidiyoruz.
Bu noktada, uzlaşma, demokrasi için değil, demokra-
siye karşı bir nitelik kazanıyor.
• • •
Bu demokrasiye karşı uzlaşma sürecinin çok belirgin
bir örneğini Meclis'te anayasanın bazı maddelerinin de-
ğiştirilmesi çalışmalarında görüyoruz.
Anayasanın din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına
alan 24. maddesinde Refah'ın şeriatçı görüşlerine resmi
bir temel ve meşruluk kazandıracak değişiklikler yapı-
Imak isteniyor: Maddeden, "Kimse. devietin sosyal ve
ekonomik, siyasi ve hukuki temel düzenini kısmen de
olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel .
çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa
olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan ,
şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz " paragrafı '
kaldırılmak isteniyor.
Niçin? Yapılacak değişikliklerde, Refahçılarla uzlaşma '
adına!
Anayasa değişikliğini, daha çok fikir özgürlüğü için is-
tiyoruz.
Yoksa, bugünkü fikir özgürlüğü ortamına bile rahmet
okutacak şeriat yönetimine iktidar yolunu açmak için de-
ğil! ' ' ;
• • • ]
Önceki gece Kanal D'de yayımlanan DinamH progra- '
mında İslam düşünür ve yorumcularının tartışması, bir
gerçeğin altını çok kalın çizgilerle çizdi: Müslümanlığın, •
İslam dininin, Kutsal Kitap'ın da, varlığını korumak ve
geliştirmek için laik düzene gereksinimleri var! \
Programda, din bilginleri ve din siyasetçileri, 'Kutsal .
Kitap'ın birçok ayetini birbirinden çok farklı yorumladılar. I
Örneğin Hüseyin Hatemi, Kitap'ta kadınların başlarını .
örtmesiyle ilgili bir hükmün bulunmadığını, bu konudaki '
ayetin baş örtmeyle ilgili yorumlanamayacağını söyledi. .
Bir din bilgini profesör, Allah'ın kullarına 4 değil 1 kadınla ",
evlenmeden yana görüş bildirdiği yorumunu yaptı. Bütün .-
katılımcılar, Kutsal Kitap'ın her dönemde koşullara göre
yeniden yorumlanmaya açık olduğunu ve herkesin de bu
yorumu kendine göre yapabileceğini belirttiler.
Ancak bir görüş çıkıyor ve Tanrı adına, Müslümanların
nasıl yaşaması gerektiği konusunda kendi yorumunu bü- -
tün herkese dayatıyor.
Şiddetle, kılıçla, terörle!...
İnananların da dini istediği gibi yaşama ve yorumlama
özgürlüğü üzerinde işte en büyük tehdit budur!
Toplumda herkesi güvence altına alan ortak hukuksal
değerlerin varlığı (laiklik), işte sadece din ve vicdan öz-
gürlüğü için değil, farklı dini yorumların özgürlüğü için de
hayatın oimazsa olmaz koşulu durumundadır.
• ' • •
Demokrasiye karşı her türlü uzlaşmaya hayır!...
SHP lideri Karaburun'da
6
Hükümette kalmamamız!
için bir neden yok9 ;
MERİHAK
KARABLRLN- SHP Genel
Başkanı. Devlet Bakanı ve Baş-
bakan V ardımcısı Murat Kara-
yalçın. SHP'nin hükümette
kalmaması için hiçbir neden ol-
madığını belirterek, "Neden
hükümette kalmayalım. Tür-
kive'nin önünde sorunlar varsa
SHP Türkiye'nin partisi değil
mi ki bu sorunların üzerine git-
mesin, çözüm önerileri ortaya
koymasın. Birleşmiş Milletler'-
den adam mı gelip bu sorunları
çözecek?" dedi. Krizin en üst
noktasında bulunulduğuna
dikkat çeken Karayaçın sorun-
lann çözüleceğini söyledi. Ka-
rayalçın. Refahçılann belediye-
ciliği beceremediğini söyledi.
Karayalçın. dün Ata uçağı ile
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykalın ardından İzmir'e gel-
di. Her iki partinin üyeleri Ad-
nan Menderes Havaalanı'nda
ılgınç bir görünüm oluşturdu-
lar. Her iki lider gelmeden önce.
birbirlerivle sohbet eden partili-
ler Baykal'ın uçaktan inmesi
sırasında "SHP-CHP el e^
M
sloganı attılar. Bu ortamda, U-
mir'e gelen Karayalçın belediye
başkanlığını kazanmış ilçeleri
ziyaret etti. Konak, Seferihisar
ve Mordoğan'a giderek beledi-
yeleri ziyaret eden Karayalçın.
karaburun'da bu hafta soau
vapılacak belediye başkanlıği
seçimi için partisince düzenlç-
nen çaüşmalara katıldı. Kara-
yalçın, yurttaşlara yönelik
konuşmasında hükümetin aldı-
ğı ekonomik kararlan savundu.
Baykal:
SHP, Tansu Çillerüebirleşti
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) - CHP Genel Başkanı
Deniz Baykal, Çekiç Güç'ün
Türkiye'nin yaranna olmadığı-
nı söyledi. Baykal. solda birli-
ğin kurumsal birleşmeyle ger-
çekleşebileceğini belirterek
"SHP, Tansu Çillerle birleşti.
SHFliler, Tansu ÇiUcr'in başa-
nlı olduğuna inamyor. Bu değiş-
meden birleşme söz konusu
olamaz"dedi.
Deniz Baykal. dün İzmir'e
gelerek CHP'nin yerel seçimler-
de belediye başkanlıği kazandı-
ğı ilçe ve beldeleri ziyaret etti.
Baykal. havaalanında yaptığı
açıklamada. Çekiç Güç'ün gö-
rev süresinin Kerkük-Yumur-
talık boru hattındaki Türkiye'-
nin mak olan petrolün çekiline-
si karşıhgında uzatıldığmı
söyledi. Hükümetin son ana
kadar Çekiç Güç'ün görev sü-
resinin uzatılmasıyla ilgili çeliş-
ki içinde olduğunu söyledi.
Baykal. solda birlikle ilgili ken-
disine yöneltilen bir soruyu da
şöyle yanıtladı:
•'Bizim birleşmek için ilkeier»-
miz belli. Ancak SHP şimdi
Tansu Çiller'le birleşti. Tansu
Çiller'in başanlı olduğuna inani-
yorSHP'lüer. :