Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 HAZİRAN1994CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Tofaş'taüretim
tekrar başlıyor
• Ekonomi Servisi - Bursa'da
kurulu Tofaş otomobil
fabrikasmda üretime, 13
haziran pazartesi günü
yeniden başlanıyor.
Türk-İş'e bağh Türk Metal
Sendikası Bursa Şube
Başkanı Necali Erol.
otomotiv sektöründe şubat
ayında ortaya çıkan krizin
ana ve yan sanayide sıkıntılar
yarattığını belirterek
işverenin krizi gerekçe
göstererek. 3 bin 206 işçiyi
işten çıkarttığını kaydetti.
Erol, fabrikada aylık
üretimin krizdolayısıyla 8 bin
400'e düşürüldüğünii, aylık
ortalama saüşlann 5 bin
olmasıgerektiğine dikkati
çekerek "Otomobil satışlan
bu rakamın altına düşerse
yandık"dedi.
Emlakbankda
kredifaizini
Hidirdi
• İSTANBUL(ANKA)-
Emlak Bankası kısa vadeli
ticari kredilere uyguladığı
faiz oranlanru bankacılık
kesimindeki diğer bankalara
öncülük etmek amacıyla
yüzde 195 indirdi. Temerrüt
faizinin ekonomik
konjonk tür ve para
piyasalanndaki son
gelişmelerin kaynak maliyeti
üzerinde yarattığı etkilere
rağmen firmalara destek
olmak amacıyla kısa vadeli
faiz orarunın yalnızca 30
puan üzerinde tutularak
yüzde 225 olarak yeniden
belirlendiğibildirildi.
Açıklamada, yeni faiz
oranlannın 13 haziran
pazartesi gününden itibaren
geçerli olacağı belirtildi.
Döviz bürolam
tartışılacak
• ANKARA (ANKA)-
Döviz bürolannın, döviz
piyasalanndaki yeri ve önemi
bir panalle tartışmaya
açılıyor. Yetkili Döviz
Müesseseleri Yöneticileri
Derneği (YDYD) tarafından
düzelenecek panelin açış
.konuşmasını Devlet
Bakanlan Ali Şevki Erek,
Aykon Doğan. Maliye
Bakanı İsmet Attila ve
YDYD Başkanı Yusuf
Uzunyol yapacak.
Çağlar'ın
fabrikasmda
zonunlu izin
• BURSA(Cumhuriyet)-Ot-
omatıv sektöründeki krizin
yaralannı sarmaya çalışan
Bursa'da bu kez tekstilde
zorunlu izın uygulamalan
başladı. İlk aşamada Cavit
Çağlar'a aıt Sifaş'tan 200.
Polyen'den 50 Osman
Sönmez"e ait Filament'ten
263 işçi çıkartıldı. Şube
Başkanı Nihat Kılıçoğlu
zorunlu izin uygulaması 15
günle 30 gün arasında
değiştiğini belirttı.
Demirdöküm'de
işci çıkarımı
• İNEGÖL(AA)-
Bursa'nın İnegöl ilçesinde
kurulu Koç Holding'e bağlı
Türk Demirdöküm
Fabrikası'nda çalışan 137
işçinin iş akitleri 15
haziran'dan geçerli olmak
üzerefeshedilecek. 1994
yılında kendine hissettiren
ekonomik krize paralel
olarak işletmede önlemler
ahndığı. şubat ayında
zorunlu ücretli yıllık izinlerin
kullandınldığı İcaydedildi.
Lever'de
toplusözleşme
• KOCAELİ (AA) - Lever
Temizlik Maddeleri Sanayi
AŞ'de çalışan 447 işçi
kapsayan yeni dönem toplu
iş sözleşmesi, grev
uygulamasına 5 gün kala
imzalandı. Sözleşmeyle,
ücretler ilk yü için yüzde 70
oranında artınîdı. İkinci yıbn
ilk altı ayında enflasyon artı
yüzde 10. ikinci altı ayda da
enflasyon oranında ücret
artışı öngören sözleşmeyle,
sosyal haklarda da yüzde 70
ile yüzde 130'a varan artışlar
sağlandı.
THYf
de1.2
trilyon zanar
• ANKARA (ANKA) - Türk
Hava Yollan ocak-mart
döneminde neredeyse geçen
yılın tümünde gerçekleşen
kadar zarar etti. THY'nin üç
aybk zaran 1.2 trilyon oldu.
Zarar geçen yılın aynı
dönemine göre iki buçuk kat
artü. Kuruluşun zaran, bu
dönemdeki finansman
giderlerinde gerçekleşen
olağanüstü artış nedeniyle
bir trilyonun üzerine çıktı.
THY satışlardan 291 milyar
lirakârettf.
Hazine uzmanlannın yansı kadar maaş alan banka yeminli murakıplan denetimleri yavaşlattı
Bu ücrete bu kadar cleııetiıııANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Ban-
kalan denetleyen Yeminli Murakıplar.
ücretlerindekı adaletsizlik nedeniyle dev-
letin vergi gelirinde önemli artış sağlayan
matrah farkı incelemelerini yavaşlattı-
klannı bildirdıler. Bakanlar Kurulu'nca
faaliyetleri durdurulan ve tasfiye sürecıne
sokulan batık bankalardaki incelemele-
riyle dikkat çeken bankalar veminli mu-
rakıplan, "Hazine içinde adil bir ücret poli-
tikasj" izlenmemesinden yakınıyorlar. Dı-
ğer görevlerinin yanı sıra bankalarda tril-
yonlara varan vergi incelemeleri yapan
murakıplar, sözleşmeli statüye geçme is-
temlerini dile getirirlerken, ücretlerinin.
kendileri gibi Hazine bünyesinde görev
yapan uzmanlann yansı düzeyinde oldu-
ğunu belirtiyorlar.
Sözleşmeli statüye geçirilecekleri yö-
nünde verilen sözlerin tutulmamasından
yakınan bankalar veminli murakıplan.
Cumhuriyet e yaptıklan açıklamada. "Ha-
zine bümesinde göre\ \apmamıza karşın,
Hazine uzmanları bizim iki katımıza v akla-
şan oranlarda gelir elde edhorlar. 7 yıllık
bir u/manın a>lık net ortalama geliri 30
mihon lira. Aynı kıdemde bir murakıbın
geliri 173 mihon lira. Ücret politikasının,
kamu çauşanlarınm adalet du.ygusunu ze-
delemesi detlete zarar \erir" dediler. Ken-
dileri için adil bir polıtıkanın. ücret düze-
yinden daha önce geldığinı vurgulayan
murakıplar. şu görüşleri dile getirdıler:
"Türkiye genelindeki bankalar yeminli
murakıplarının sayısı 60. Bunlann yaldaşık
20 tanesi benii/ \ardimcf düzeyinde. Ban-
kalarda çok geniş mali bünye ve mevzuat
incelemeleri yapıvoruz. Murakıpların.
1991'de 13 triljon lira düzeyine ulaşan
'matrah farkı", 1992'de 10 kat, geçen yü da
yaklaşık 7 kat düşmüş. Yani \ergiden
kaçınlan trilvonluk matrah farklan yazan
murakıplann bu konudaki çalışmalarında
önemli düşüşler söz konusu. Oysa, disponi-
bilite ve munzam karşılık cezalan hariç ol-
masına rağmen, kişi başma düşen matrah
farkında devlet kadroları arasında birinci
durumdavdık."
Önemli >etkı ve sorumluluklar taşıdı-
klanna dikkat çeken murakıplar, şöyle de-
vamettiler:
"'Bizden çok kolay bir sınavla Hazine uz-
man vardımcılığına alınan, 3 \ıl çalıştıktan
sonra a\da 4 bin dolarla \urtdışı göreve gi-
debilen arkadaşların yansı oranında geliri-
miz >ar. Biz üçlü karamame ile atanıvoruz,
iki kat ücret alan arkadaşiar genel müdür
ona\ı\la. Banka sistemindeki trihonlan
denetlejen 60 murakıp \e > ardımcısının üc-
retini diişük tutnıak. harcamalarda tasar-
nıf gibi görünse de. örneğin matrah farkı
çalışmalannın önemli ölçüde >a\aşlatı-
lması nedenijle devleti miharlarca lira /a-
raA uğratıyor."
^
Murakıplar: Lnar ödemek zorundaANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Müşterilerinin döviz he-
saplannın vadesinı uzatma girişı-
minde bulunan İmar Bankası"nm
Bankalar Yeminli Murakıpları
Kurulu'nca. rutin denetımın
yanısıra "özel incelemeye"
ahndığı öğrenildi.
Cumhııriyet'e bilgi veren Hazi-
ne kaynaklan şu değerlendirmevı
yaptılar:
"L zan ailesinin devraldığı tesis-
lerde bazı sorunlar dikkat çekiyor.
Örneğin, miharlarca lira karda
göriinen Çukurova Elektrik,
Lzunlar'a geçtikten sonra 500
mil\ ar lira zararda göriinüyor, bü-
yük rakam farkları \ar. L zanlar'a
ait İmar Bankası'nın. müşterilerin
döviz hesaplannın \adesini uzatma iste-
ğinin ise, gercekleştirilmesine olanak
yok. ÇünkU, mevzuat uvarınca, alacağı
olan herkes bankanın ifiasını istevebilir
ve mahkemeden tedbir kararı alabilir.
Taksitli ödemeler hızlandı
HÜLYA GENÇ
İmar Bankast vadesi dolmuş döviz tevdiat
hesabı sahiplerine "taksıtter" halinde
yaptığı ödemeieri Curnhuriyet'inyaymı
üzerine hızlandırdı. Büyük şubelerde
mudiler paralannı küçük taksitler halinde
alırken. İmar Bankasf nm taşra
şubelerinde ödemelerin yapılmadığı
konusunda şikayetter gehmeye devam etti.
önceki akşam tmar Bankası'nın Altıyol
Şubesi'nde parasım alabilmek için iki saat
süreyle eytsm yapanlann başında gelen
Hüseyin Kocabaş parasınm tamamını dün
alırken. YaşarŞengö! ıleNecdet
Kasapoğlu'na paralan taksitler halinde
ödendi. Buarada mudilerin baskınma
uğrayan Altıyoi Şubesi'nin Müdürü AM
R«za GöJerer olduğunu söyleyen bir kişi
Cumhuriyct'i arayarak. "Ben l-3haziran
tarihteri arasında rapoıiuydum. 6
ha/iranda da sağiık gerekçeleriyle
görevimden a\ nldım. Adım gecen ol'ayda
ilgili kişi ben değil, benim adımı kullanan
başkastydı"dedı. K.artal Şubesi'nde
vadesi dolmamış hesabı bulunan
Meryera AksıTya ise parası dün
ödenmedi. Aksu. "Beni paragelecekdiye
akşama kadar beklettiler. Akşam olunca
de ödeme vapnıadıiar"dıye konuştu.
Vadenin tek taraflı u/atılması. müşteri
ile banka arasındaki anlaşma\a
aykırıdır. Mahkemelerin, hakkında ted-
bir kararı aldığı bir banka zor a\akta
kalır. Hiçbir banka yönetimi, böyle bir
riski göze alamaz. Dolayısıyla. İmar
Bankası da, mudiierinin hesaplarını \a-
desinde işleme kovmak /orundadır. An-
cak, diğer bankaların \anısıra. İmar
Bankası'nda da incelemeler süriivor."
imar Bankası
olayını sadece
baKan duymadı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Ekonomik
koordinasyondan sorum-
lu Devlet Bakanı Aykon
Doğan. İmar Bankası'nın
müştcnlerine ödemelerini
zamanında yapmadığına
daır hükümete duyum
gelmedığini söyledi. Do-
ğan. bütün kamu ban-
kalannın aynı gün içinde.
tican kredilerin gecıkmc
faiz oranlannı düşürmelennin. istikrar önlemle-
rinin sonucu olduğunu savundu.
Doğan, dün düzenlediğı basın toplantısında.
geçtiğimiz günlerde katıldığı. Ekonomik İşbirliği
için Kalkınma Örgütü'nün Bakanlar Konseyı
toplantısını değerlendirdi. "Doğan.İmar Ban-
kası'nın ödemelerini zamanında yapmadığına
dair hükümete. herhangi bir bilgi ulaşmadığını.
bankaların güven içinde çalıştıklannı söyledi.
Aykon Doğan:
'Haberimiz \ok"
Teietaş;taki hisseie- Kimilerine göre diğer yavru fırmalanna
frfyaşa^ rakip olmasını istemedi. PTT'nin
nan geiişmeierin vardırdıği so- özelleştirilmesi de aksayıp, yatırımlar
nuç. kımın penceresınden , , , , , \ .
Bazıianna durunca destek vermekten kaçındıbaktığınıza bağlı.
göre. Alcatel, yavru fırmalan-
ndan birinin (Alcatel-Belçika)ço-
ğunluk hisselerine sahip olduğu
Teletaş'ı. diğer yavru fırmalanna
rakip olabileceğınden çekinerek.
adım adım çıkmaza sürükledi.
Alcatel, 8 milyar dolardan fazla
ciro yaptığı halde, Teletaş'ın mali
sıkıntısı için kaynak aktarmadı.
Alcatel'in Paris'teki merkezine
yakın, ama adlannın açıklan-
masını ıstemeyen kaynaklan dın-
lerseniz, Alcatel'in, Teletaş'ı dev-
ralmasından sonra iki önemli de-
ğişiklik oldu. Binncisi, PTT. Anayasa
Mahkemesi'ndeki iptal davası nedeniyle
özelleştirilemedi ve diğer KİT'ler gibi, yeni
yatınmlannı büyük ölçüde durdurdu.
lkincisi, PTT, borcu olan 160 milyon do-
lan Teletaş'a ödemediği için, bankalardan
finansman için kredi almak durumunda
kaldı. Ocak ayında girilen mali krizden
sonra, faiz oranlan yukan fırlayınca, Tele-
taş. bankalara olan vükümlülüklenni
karşılamakta zorlanmaya başladı. Paniğe
kapılan Türk bankalan. icra için harekete
geçmeye hazırlanınca. Alcatel-Teletaş,
kendisini korumak için konkordato talep
etmek durumunda kaldı.
Alcatel-Teletaş Genel Müdürü Enver
tbek'in imzasıyla Cumhuriyet'e göndenlen
Alcatel-Bell (Belcıka Alcatel'ijve Teletaş
ortak açıklamasında. Teletaş'ın bilinçli
olarak batınlmaya çalışıldığı savlanna
yanıt veriliyor. (Dizinin bırincı bölümün-
de, yanlışlık sonucu. nisan ayında Tele-
taş'tan aynlan Fikret Yücel'in son genel
müdür olduğu yer almıştır. Yücel. son yö-
netim kurulu başkanıdır. Teletaş'ta ya-
Alcatel en gerekli
zamandapara
aktarmadı
VTELETAS
bana'genel müdür hiç görev almamıştır.
Halen, 1992'de görevi alan Enver İbek, ge-
nel müdürlük görevini sürdürmektedir.)
Yazıda şöyle denilmektedir:
"Akatel'in, çoğunluk hLsselerini, Tele-
taş'ın çe>Te ülkelere ihracat vapmasını en-
gellemek için aMığı doğru değildir. Gerçek
tam aksidir. Alcatel, bu pa/arlara gerektiği
kadar girmediğini düşünerek: Batı Avrupa.
Doğu Avrupa ve Ortadoğu'nun kavşağında
önemli bir stratejik konumu olan Teletaş'ın,
ihracat yeteneğini ve çalışmalarını güclen-
dirmek istemiştir."
Gelelim. Alcatel'in. Teletaş'ı. kasıtlı
olarak batırmaya çalıştığı iddialanna. Ol-
dukça geniş bir kesim, Teletaş'ın konkor-
datosunun. en azından "esrarengiz" oldu-
ğu konusunda fıkır birliği içinde. Bu ke-
simde \er alan kaynaklann büyük çoğun-
luğu. adlannın kullanılmamasını ıstemc-
diğinden. iddialan sırasıyla sunuyoruz:
1- Teletaş'ın konkordato ilan etmesine
gerek yoktu. Pl I den 5 tnlyon lira ala-
cağı, bankalara 2 trilyon lira>a yakın bor-
cu vardı. Alcatel'in desteği ile bu durum
aşılabilirdi. Teleiaş'ın sorunu. PTT değıl.
çoğunluğu elinde tutan yabancı ortakûr.
PTT. Netaş'a da aynı yöntemlerle ödeme
\apmaktadır. Ancak. Kanadalı ortağın
olumlu vaklaşımı ile Neıaş'ta darboğaz,
Teietaş'taki gibi yaşanmamıştır.
2- Son üç ayda. PTT. Teletaş'a. her a\
400 miKar lira ödcdi. Teletaş. bu parayı
doğru kullansaydı. hem ödemelerini ya-
par. hem de işletmevı sürdürürdü. Bu yo-
lun izlenmemesi. bazı soru ışaretlerine yol
açmaktadır PTT yaptığı açıklamada.
kendi programı doğrultusunda ödemeleri-
ni >aptığını kamuovuna duyurmuştur.
3- Bir zamanlann 2 bin kişi çahştıran
Teletaş'ı, giderek 600 kişive doğru inmek-
tedir. Aynca, çıkanlanlann tazminatlan
da oldukça pahalı>a gelmektedir. Bu kişi-
ler. yanm maaşla çalışsa. çıkanlmala-
rından daha ucuza gelmiş olurlar. Alcatel.
konkordato ortammı, Teletaş'ı kendi kü-
resel çıkarlanna uygun şekilde >eniden
yapılandınnaktadır. Bunalım aşılınca, iş-
gücünün \eniden işe alınacağı umudu bu-
lunmamaktadır.
4- Alcatel. Türk bankalunmn paniğe
kapıldıklannı ve icra için harekete geçtik-
lerinı vurgulayarak. Teletaş'a hacız kon-
maması için. korunma nedeniyle konkor-
dato yoluna gidildiğini savunmaktadır.
Ancak. alacaklı bankalan toplayıp. onla-
ra ödemelerde zorlandığını. bir bunahma
sürüklendiğini söyleyen Teletaş'tır. Piya-
salan bilen herkes. böyle bir şey söylendik-
ten sonra, bankalann boşoturmayıp, icra-
ya başvurmak ısteyeceklerini bilir, Aynca.
konkordato isteminden kısa bir sûre önce-
sine kadar, Türk bankalanndan büyük
borçlar alınmıştır. Demck kı. konkordato
için bilinçli bir yol izlenmıştir. 5- Son dö-
nemlerde Alcatel-Bell (Belçika). girişim-
lerde bulunarak, yabancı bankalardan
kredi bulma çabasına gırmıştır. PTT'ye
kredi açılacağı öğrenilmektedir. Alcatel-
Bell. neden konkordatoya kadar bekledi?
Neden. astronomik maaşlarla bazı Belçi-
kalı jonetıcıler getirtildi?.
YARIN: Ulusalteknolojiden,
fason teknolojiye.
Sahte indirime dikkat!
H U L Y A G E N Ç
YENİÜRÜN
BabbyFreshTürkiye'de
M
erkezi
ABD'de
bulunan kağıt
ürünleri
üreticilerinden Scott
PaperCo. bebekler
için "Tamamen
alkolsüz bebek
temizlik mendili"
üretti. Alkolün bebek
cildinde
oluşturabileceği pişik ve benzeri diğer cilt problemlerının
oluşmasını engellemek üzere geliştirilen mendil, hijyenik
koşullardaüretiliyor. Annelere, bebeklerincilttemizliğinde
çağdaş birçözüm olarak sunulan Baby Fresh, 10yılı aşkın
süredirdünyaülkelerindekullanılıyor. Baby Fresh, Istanbulda
Migros mağazalannda ve Makro'da. Ankara'da da Beğendik
mağazasındatanıtılmayabaşlandı.B
Balsu'dan Capri Sun
B
alsu Pazarlama tarafından
Türkiye'de üretilip
pazarlanmaya başlanılan Capri
Sun'un üretiminde meyve
konsantresinin yanısıra, doğal meyve
özleri de kullanıhyor. Gazsız bir
içecek olan Capri Sun'un, vişneli ve
portakallı çeşitleri bulunuyor. 200
ml'lik üç katlı esnek rjoşet
ambalajlarda piyasayasürülen Capri Sun, bu özelliği sayesinde
diğer ambalajlara göre daha uzun süre soğuk kalıyor. •
B
akırköy, Osmanbey ve Nişantaşı başta
olmak üzere pek çok semtte mağazalar,
ındırımlısatışlarabaşladı Alımgücü
azalan tüketicının ılgısinı çekebılmek ıçın
sezonluk ürünlerını yüzde 20 ile 25 oranında
ucuza satmaya başlayan mağazalar, etıket
fiyatlarını yenilemeye devam edıyor. Henuz
ındirım yapmamasına rağmen vıtrınlerıne
"ucuzluk,indirim "sözleriyazarakdıkkat
çekmeye çalışan mağazaların yanı sıra önce
etıketlerini şişirip sonra yüzde 50 indirim
yapan mağazalar da var.
Tüketıcinin gerçek ındirım yapan mağazalarla
dığerlerıni ayırtedebilmesı için alışverış
öncesinde iyi biraraştırmayapması gerekıyor.
Bayram öncesinde satışların beklenılen
düzeye ulaşmadığını söyleyen mağaza
sahıplerı, son günlerde sıftah etmeden ışyerıni
kapatmaktan dertyanıyorlar. Geçen yıllarda
yüzde 20 indirim yapıldığında mağaza
sahibine yüzde 40 oranında kâr marjı kaldığını
anlatan esnaf, satışların iyice düşük olmasının
etiketlerın gerçek değerıni bulmasını
engellediğinı söylüyor.
Bu sıkıntılı dönemde yüzde 20-25 ındirım yapan
mağazaların kâr marjının yüzde 10-15'lerde
kaldığını açıklayan mağaza sahıplerı, ılerikı
aylardayapılacak ikinci ındirimlerle bu marjın
yüzde 5'leredüşeceğtne dikkat çekıyorlar.
Giyecekmaddelerıneolantalebinazalması
nedeniyle üretimin iyıcedüştüğünü anımsatan
mağaza sahipleri, üretimle birlıkte kalıtenin de
düştüğünüsöylüyorlar.
Mağaza vıtrinlerınde sergılenen gıyeceklerın,
renk ve model olarak bırbınne yakın
olduklarını hatırlatan mağaza sahıplerı, "Urun
çeşidınde de azalma görüldü "dıye konuştular.
Ellerindeki mallarla sezonu kapatmayı
düşünen mağaza sahıplerı, satamayacakları
malları almak yerine, eskı mallarla müşteri
beklemenin daha akılcı olduğunu
belirtiyorlar. •
Ucuz malzeme "kataloğu"
K
ı rtasiyeden bi Ig isayara kadar tüm ofis
malzemelerinin pazarlama vesatışını
gerçekleştiren Spectrum, "Tasarruf
Dönemi'adlı birkatalog yayımladı. Garanti
güvencesi altında bulunan ürünlerini hesaplı
fiyatlarla müşterilerine vermeyi hedefleyen
Spectrum'un yeni kataloğunda, iş dünyasının
günlük olarak gereksinim duyduğu ürünlerin en
ekonomik olanlan öneriliyor.
Katalogda kırtasiye, bilgisayar, ofis ve ofis
mobilyasıgrubundaençoktüketilenürünler,
diğer alışveriş merkezlerine göre yüzde 60'a
varan indirimlerle satışa sunuluyor. Eski fiyatı 115
binliraolanfotokopikağıdı89binlira, 59 bin
Iiralıkfaksrulosu38bin700liradan, 1 milyon200
bin liralık bilgisayar masası 745 bin liradan, 105
milyon liralık IBM 350CThinpad 70 milyon
liradan, 460 bin liralık Netaş Belkıs telefon 350bin
liradan sattlıyor.
Katalogda, aynca her ürünün Spectrum'daki
satış fiyatının yanı sıra piyasafiyatı ve tüketicinin
de kazancı belirtiliyor. • E 1 r. î
*Uı
İŞÇİNİN EVREMMDEN
ŞÜKRAN SONER
İşçi Çıkarmak
Zoplaşmıyop
t A
f S S
iı î P A
l İ
Özelleştirme adına onca rezalet yaşanır, işçi çıkarılır, ücret-
ler dondurulmak istenirken, Özal döneminden bu yana bekle-
yen, iş güvencesine ilişkin 158 sayılı ILO Sözleşmesi kolayca
Meclıs'ten geçti. Hem sadece 4 ret, 3 çekimser, 160 olumlu
oyla Çalışanlann, işçilerin haklarına her yandan saldınnın ol-
duğu, işçi çıkarmalarının ilke edinildıği bir dönemde, Özal ta-
rafından veto edilmiş, DYP ve ANAP'lıların olumsuz baktıkları,
işverenlerin şiddetle karşı çıktığı bir sözleşme böyle birdenbi-
re neden kabul edildi?
"Bayram değilseyran değil, eniştem benı niye öpto?"SHP'-
nin koalisyon koşulu olarak kamuoyuna sunulan iş güvencesi
sözleşmesıne DYP'liler, koalisyonun bozulmasından korkup
da mı oy verdiler? Ya muhalefet niye pürüz çıkarmadı? İşve-
renlerin işçi çıkarma haklarına sınırlama, çıkarlanna gerçek-
ten bir zarar gelse, kraldan çok kralcı Meclıs'teki sözcüleri
böylesine sesız kalırlar mıydı? İşçıler "İşçi çıkarmak zorlaşı-
yor" haber başlıklarına, ışveren sözcülerinin sözde kızmaları-
na bakıp da ış güvencelerınin geldiğı gibi bir umuda boşuna
kapılmamalı Değıl tek başına 158 sayılı ILO Sözleşmesi, Ça-
lışma Bakanı Mehmet Moğultay'ın, yine işverenlerin kıyameti
kopardıkları yasa tasansı da Meclıs'ten gelse, Türkiye'deki iş-
çi çıkarmalarının önüne set çekilemez.
İ58 sayılı ILO Sozleşmesı'nın elbette ki iş güvencesini tanı-
ma anlamında bir moral değerı vardı. Moğultay'ın yasa tasan-
sı çıksaydı, bir ölçüde daha ılerı bir adım da atılmış olacaktı.
Ancak isçı haklarına saldırıların her yandan, adeta bir bom-
bardımana dönüştürüldüğu bir süreçte, haklara sahip çıkabi-
lecek bırsendıkai hareket yokken, 158 sayılı ILO Sozleşmesi'-
nın Meclıs'ten geçırilmesının, ağızlara bir parmak bal sürme-
den öte bir anlamı, değeri yok. ILO Sözleşmesi tek başına işçi
çıkarmanın önunde bir engel oluşturamayacak. Bu bılindiği
ıçindir ki; ışverenlere, sıyası iktidara, uygulanmakta olan eko-
nomik pakete, işçi haklarına çok yönlü saldırılara, ışçı çıkar-
malarına engel oluşturmadığı ıçındır kı ışçılerın gözünü boya-
yabılecek, tepkılerını zayıflatabılecek bir önlem olarak düşü-
nüldü.
Her şeyden önce paralel yasal düzenleme çıkmadan ILO
Sözleşmesınin kabul edılmış olması, pratık hiçbir sonuç getir-
miyor. ILO Genel Kurulu'nda iseTürkiye'nin ILO ilkelerı ve işçi
hakları Ronusunda ne kadar iyınıyetlı ve duyarlı olduğunu gös-
termeye yarayacak bir taze jest, şov eylem olarak çok işe ya-
rayabılir Gerçek sendıkal haklarda henüz somut hiçbir adım
atmamış Türkıye'nin ILO görüşmelerındeki zorlu hesap ver-
me konumunda, yıl içinde kabul edilmiş diğer ILO sözleşme-
leri gıbı olumlu puan kazandırabilir. Tabıi bu yılı kolay geçire-
bılmek, gelecek yıllara yönelık sorumluluklarını arttırmak ko-
şulu ile. Polıtikacı dediğın deyarını düşünmez. Günü kurtarma
peşindedır.
Elbette 158 sayılı ILO Sözleşmesi işverenlerin haksız, keyfı
işçi çıkarmalarının önüne set çekmek üzere düzenlenmiş. Ve
bu sözleşmenın kabul edilmesi, Türkiye'yı paralel yasal dü-
zenleme yapmak üzere yükümlülük altına sokmuş oluyor. Bir
anlamda ış güvencesi yasasının çıkması zorunluluk haline
gelıyor. Ancak işçinin yaşamında keyfi ışten çıkarmaların or-
tadan kalkması doğrudan ışçı-işveren ilişkilerinin niteliği, ya-
pısal değışıkliğıne bağlı bir oiay. örneğin ülkemizde işçi sağlı-
ğı ve ış güvenliğine ılişkın yasal düzenleme, ılgilı yasa ve tü-
zükler çağdaş ülkeler düzenlemelen \le yanşabılecek nıtelik-
te Ancak Türkiye dunyada ış kazalannın en çok olduğu ve
meslek hastalıklarının kayıtlara bıle girmediğı en olumsuz ko-
şulların yaşandığı ülkeler arasında, başlarda yer alıyor işve-
renlerin dünyadaki en sorumsuz, vicdansız uygulama alış-
kanlıklarına, ışçiler de sendikal hareket de teslim olmuş ko-
numda. Yasayla var olan haklar bir işe yaramıyor, kağıt üstün-
de kalıyor.
Aynı olumsuz tablo ışçı çıkarmalar ve iş güvencesi için de
geçerli. Yapısal bozukluk, çarpık anlayış ve uygulama, gide-
rek gelışmış, son krızle de doruk noktasına ulaşmış. Türkiye'-
de sadece toplusözleşmelerle verilen hakları geri almak üze-
re, kronık ve sistemlı olarak her yıl zaten ortalama yüzde 30'a
ulaşan bir işçi sırkulasyonu. gırdi-çıktısı söz konusu ıdı. 1989'-
lar sonrası genel ücretleri aşağı çekme, sendıkasızlaştırma
ıçın kronık olan bu işçi çıkarmalarına büyük bir ıvme ka-
zandırıldı. işçıler bahar eylemlert, yaz direnişleri, Zonguldak
direnışi ile ücretlerını bir ölçüde iyileştirince, bunu aşağı çek-
mek, ısçiyı yıldırmak, sendikaları biraz daha teslim almak üze-
re çok daha kıtlesel ve yaygın işçi çıkarması, taşeronlaştırma
uygulamalan gerçekleştirildi. Gözdağı niteliğındeki bu işçi çı-
karma alışkanlığına şımdı son ekonomik krız eklendi. Bu kez
sendıkal hareketi tümü ile teslim almak, işçinin ücretini iyice
aşağı çekmek ve hükümeti sanayinin istedığı koruma önlem-
lerine zorlamak üzere, işbitirici yeni kitlesel çıkarmalar gürv
deme geldi.
Şimdi ülke sanayisının simgesi olmuş işyerlerinden binler-
le, toplam on bınlerle işçi sokağa atılırken, diğerleri ışten atıl-
ma tehdidi ile teslim alınmış, ücret dondurulması, ücretsiz
mesaı yapma, ızne çıkma gibi hak gaspı uygulamalarına zor-
lanır. sendikacılık erıyıp giderken, 158 sayılı ILO Sözleşmesi'-
nın Meclis'ten geçmesi, sözleşmenın anlamını, ülkedeki dü-
zeni iyı bilen ınsanların içinde bir sevinç, sıcaklıkyaratamıyor.
Olsa olsa dudağınızda donup kalan acı bir gümüseme ile olup
bıtenlerı ıçıniz burkularak izleyebiliyorsunuz. İşçinin çaresızli-
ğine, sendikacının teslimiyetine, politikacının oyununa öfke-
lenmekten başka bir şey yapamıyorsunuz.
Özelleştirmeye tepki
EBK'nin saüşını
kamuoyu reddediyor
• Kitle örgütleri ve sendikalar satışta usulsüzlük
olduğu ve devletin zarara uğratıldığında ısrarlı.
Haber Merkezi - Et-Balık
Kurumu'nun özelleştirilmesi-
ne tepkiler büyüyor. Türk Ve-
teriner Hekimler Birliği Baş-
kanı Hasan Metin. "Piyasayı
dengeleyea, üretimi teşvik
eden, tûketiciyi koruyan, sigor-
ta konumundaki Et ve Balık
Kurumu'nun satışı. kamu vic-
danında tartışılmalıdır'' dcr-
ken. Hak-İş Konfederasyonu
Genel Başkanı Neçati Çelik,
Kamu Ortaklığı İdaresi'nin
kurumu gerçek değerinin 20'-
de birine sattığını iddia etti.
Cumhuriyet Ankara Bü-
rosunun haberine göre Türk
Veteriner Hekimler Birliği
Başkanı Hasan Metin EBK'-
nin Türkiye'nin 1 milyon 200
bin tonluk kırmızı et kapasite-
sinin yüzde 5'ni gerçekleştirdi-
ğini belirterek milli savunma
gibi beslenmenin de satılamaz.
stratejik bir kavram olduğuna
dikkat çekti. Metin. EBK'nin.
çalıştırdığı 5 bin işçi ve 1500
memurla, cari açıklar açısı-
ndan çok büyük bir yük getir-
mediğini belirtti. Kurumun.
Anadolu'da. açık besi esasına
dayalı hayvancılığın dinamo-
su. göçü önleyen. ekolojik
dengcyi sağlayan, ycm bitkile-
ri üretimini teşvik eden bir ko-
numdan çıkanlarak satıldığıru
vurgulayan Metin, şöyle de-
vam etti: "64-65 milyar ECU
ortak bütçenin, 40 milyar
ECU'sunu salt hayvan üretîd-
sinin korunmasına harcayan
Avrupa Birliği karşısında ta-
mamen serbest piyasanın acı-
masızlığına terkedilmiş, ban-
kası, mezbahası, bakanlığı,
kredi kurumu, yemi olmayan
Türkiyeli hayvan üreticisi iyice
yok edilecektir."
İstanbul Haber Servisimizin
biklirdiğine göre Hak-İş Kon-
federasyonu Genel Başkanı
N«cati Çelik dün Akgün Ote-
li'nde yaptığı basın toplantısı-
nda Et Balık Kurumu'nun
özelleştirme kapsamma
ahndığı haziran 1992'de
bağımsız fınans kuruluşlan ta-
rafından değerinin 2 trilyon
lira olarak belirlendiğini kay-
detti ve kuruma bağlı 21 kom-
binanın iki yıl sonra, iki yıl va-
devle toplam 637.9 milyar üra-
ya satıldığını söyledi. Değer
tespitinin yapıldığı tarihten bu
yana tüketici fıyatlannın yüz-
de 258 oranında arttığına dik-
kat çeken Çelik, bu orana göre
EBK'nin bugünkü değerinin 7
tniyon 160 milyar lira olması
gerektığini ifade etti.