03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6MAYIS1994CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Galatasaray Ünivepsitesi •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMMMilb Eğitim Komisyonu'nda. Galatasarav Eğitim ve Öğrelim Kurumu'nun Galatasaray Üniversitesi'ne dönüştürülmesine ilişkin yasa tasansı kabuJ edildi. Hükümet tarafmdan hazırlanarak TBMM'ye gönderilen taşanya göre ;Galatasaray Üniversitesi; Hukuk Fakültesi. İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi, Iletişim Fakültesi, Mühendislik ve Teknoloji Fakültesi. Fen ve Edebiyat Fakülteleri, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Galatasaray Lisesi ile ona bağlı ilköğretim okulundan oluşacak. Galatasaray Üniversitesi'nin ilk ve orta dereceü okullannın öğretmen ve yöneticileri, rektörün önerisi üzerine Milli Eğitim Bakanı tarafından atanacak. Maden-İş'ten grev çağrısı •ANKARA {Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Maden-İş Sendikası, Türk-İş'e "genel grev"çağnsıyaptı. Sendikanın dün toplanan Başkanlar Kurulu'nda, •'sendikanın, genel grev dahil tiim genel eylem biçimlerinin en ön saflannda yer alacağı" vurgulandı. Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkaru Hüseyin Kayabaşı, ekonomik istikrarpaketirun arkasında "ülke kaynaklannı hoyratça kullanan sermaye sınıfı" olduğunu vurgulayarak "Özelleştirme, KİTlerin rasyonel işletilmesini, daha verimli kıhnmasını sağlamaya yönelik teknik bir yaklaşım değildir" dedi. Beşikçi'ye 3 yıl • ANKARA (AA)-Ankara DGM, İnsan Haklan DerneğTnin yayınladığı İnsan Haklan Bülteni'nde yazdığı bir yaada bölücülük propagandası yaptığı gerekçesiyle sosyolog yazar Ismail Beşikçi'yi 3 yıl hapis, 250 milyon lira ağır para cezasma mahkum etti. Yazınıri yayınlandığı bültenin Yaa işleri Müdürii Avukat Hüsnü Öndül 4e 3 yıl hapis ve 50 milyon lira para cezasına çarptınldı. 'En şiddetli şamar' emekçiye Özelleştirme ve Kadm Işçiler Semineri'nde konuşan Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, 'IMF'nin gösterdiği yoldan gidersek canımız yanacak' dedi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türk-İş Genel Başkanı Bayram Meral, 5 Nisan karar- lannda "en şiddetli şaman" emekçinin yediğini belirterek "ÖzeUeştirme için yetki yasası çıktıktan sonra yine kaybeden biz, kazanan birileri olacaktır" dedi. Meral, Türk-İş Gene! Mer- kezinde düzenlenen "özeüeş- me veKadm tşçiler Semineri*- nin açıbşında yaptığı konuş- mada, "IMFnin göstenüği yoMa gidersek canımız yanacak" diye konuştu. Hükümetin özelleştir- me politikasının ardından "işçi- lerin köle gibi çalıştırılmasının" geleceğine dikkat ceken Meral, "KİTÎerin hepsi satılsa eWe edi- iecek geiir iç borcu karşılamı- yor. Vergi yasasuu da sulandır- dılar. Daha sonra ne yapacak- lar?" diye konuştu. MechYteki siyasi partilerin çabşanlan bir tarafa ittiklerini belirten Meral, "Özelleştirmeden 2.5 milyar do- lar gelir elde edildi. Kamu Or- taklığı İdaresi (KOİ) Başkanı'- nın reklam ve damsmanlanna harcadığı, 6 trilyon lira. 4 trilyon lira daha konsa, zarar ortadan kalkıyor" dedi. Meral, özel sektörün Güney- doğu'ya gidip yatınm yapaca- ğını sanmadığını da vurgulaya- Örgütlü memurlar Başbakanlık'a yürüyecek Kamuçalışanlannın eylemplanı tstanbul Haber Servisi - Bir yıl aradan sonra on bınlerce raemur yeniden Ankara kapılanna dayanacak. Kamu Çaüşanlan Sendikalan Plat- forrau'nun (KÇSP) akbğı kararla bir dizi eyJern başlatacak. 16 sendikada örgütlü memurlar. 29 mayısta Ankara'da topianarak Başbakanhk'a yürüyecek. KÇSP Dönem Başkanı ve Egit-Sen Genel Başkanı İsmet Aktaş, TBMM'de ilgifi komis- yonda bekleyen memur sendikalan yasa ta- sansnın başta grev ve toplusozleşme baklan ol- mak üzere evrensel haklan içerecek bir tasan haline dönüştürülrnesi ve bunun en kısa süre içinde çıkanima.sı içm yoğun bir mücadele dö- nemine gireceklerinı söyledi. İsmet Aktaş, dün Eğit-Sen Genel MerkezTnde bir basm açıkla- ması yaptı. Aktaş," Vereceğimiz mücadeteseodi- kal hak ve özgürJükleri ekk etraeye jönelik ola- caktır" derken mücadelelerini ayru zamanda ekonomik ıstikrar pakeü ile ûcretlenn dondu- rulmasi, özeUeştirme, zamlar, işsiziik, demokra- tik ve sendikai mücadelenin önünde engel oîuş- turacak anti-terör yasası ve iiler yasa tasanlanna karşı da sürdüriileceğini beiirtü. Aktaş, yaptığı açıkiamada 25 Mayıs 1994 günü saat Il.OO'de Ankara'da sendika genel başkanlanrun katıla- cağı bir açlık grevinin başlatıJacağjru, aynı gün- lerde örgütlü olduklan bütün iUerden. Başba- kan, Başbakan Yardımcısı. Çabşma Bakanı, Meclis Başkanı ve siyasi partilerin meclis grup başkanvekillerine faks ve tdgraf gönderecekle- rini kaydetti. Aktaş, yapüklan ilk eytemlerin ardmdan Başbakanhk'a vürüyeceklerini açıklayarak "28 Mayıs 1994 günü tiim iUerden gelecek üyderkniz açlık grevindeki genel başkaıtfar ile Ûrieşerek Başbakanlık'a joriivecek ve Başbakan1a görûşü- lecek" dedi. Aİctaş, özelde sendikai haklan. ge- nelde demokrasi için verdikteri mücadeleyi, baş- la işçi sendikalan oimak üzere tüm demokratik kitie örgütleri ile ortaklaşa sürdürmeye çabşa- cakiannı sözierine ektedi. rak "ÖzeUeştirme olduğunda. hangi özel scktör Güne\doğu'>a gidip tek bir çi\i çakacak? \le- rak ediyorum. Orada yaşayan insanlanmız, bunun cevabını bekliyor. Her zaman silah sesiy- le, dipçikle, yumnıkla insanların sesi kesilemez. Açlığa, \oksullu- ğa, işsizliğe terk ederek onlann yapacağı vanlışları, çıkaracağı- nız şiddet y asalarıy la gideremez- siniz" diye konuştu. Ekonomik ve demokratik özgürlük kav- ramlannın bırbirleriyle bağımlı olduğunu savunan Meral, "Grevsiz, toplusözkşmesiz me- mur sendika yasa tasansı çıksa ne olur, çıkmasa ne olur? Hükü- met, 'Lluslararası Çalışma Ör- gütü'ne (1LO) gideceğiz, rezil ol- mayalım' diye telaşlanıyor" dedi. Meral, ekonomik gücü elinde tutanlann politik gücü de idare ettiklerini kaydetti. Uluslararası Hür İşçi Sendi- kalan (İCFTU) ve Uluslararası Kamu Görevlileri Federasyonu (PS1) Kadın Komitesi Sekreteri Adrian Taylor da seminerde, dünyadaki özelleştirme uygula- malanna ilişkin global perspek- tife ilişkin bilgi verdi. Taylor, dünyada ekonomik sistemi 1MF ve Dünya Bankası'nın be- lirlediğini ifade ederek. "Bunun ideoiojik ve ekonomik nedenleri var"dedi. Taylor. 1980'Ii yıllar- da gelişmiş ülkelerin petrol gelir- lerini, &elişmekte olan ülkelere verdiğini. bunun sonucunda fa- ızlerin yükscldiğini anlatarak "Bunun sonucu, özel bankalar da tıkandı. İ Ikeler de aldıklan bor- cun faizini ödemek için borç al- mak zorunda kalddar" diye ko- nuştu. Türk-İş'e bağlı sendika- lara üye 75 kadın işçinin katıldığı seminerin öğleden son- raki bölümünde, Ankara Üni- versitesi Siyasal Bilgiler Fakülte- si öğretim üyesi Prof. Dr. Kor- kut Boratav "Türkiye'de Özel- leştirme" konulu bir bildin sun- du. Seminerin bugünkü progra- mında, işkollannda özelleştir- menin etkileri ve çözüm önerile- ri konulan ele alınacak. işçiemekKsminhazfranmaaşıtehükede SSK Genel Müdürü Kılıçdaroğlu, emekli sayısının, sigortah sayısından daha hızlı artış gösterdiğini söyledi. 'Devlet yardım etmezse önümüzdeki ay maaş ödeyemeyiz. Erken emeklilik önlenmeli' dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM KİT Komisyonu. SSK Genel Müdürlüğü'nün 1992 yılı hesaplannı onayladı. Görüşmede söz alan SSK Ge- nel Müdürü Kemal Kılıçdaroğlu devle- tin yardım etmemesi halinde. haziran ayı maaşlannı ödeyemeyeceklerini açık- Iadı. Emekli sayısının sigortah sayısın- dan daha hızh artüğını söyleyen Kıbç- daroğlu. erken emekliliğin önlenmesi gereküğini vurguladı. TBMM KİT Komisyonu'nun top- lantısmda komisyon üyelerinin sorula- nnı yanıtlayan Kılıçdaroğlu. erken emekb'b'k uygulamasınm SSK'ya 1992 ve 1993 yıllannda 350 milyar lira yük getirdiğini kaydederek 1996 yılında bu yükün trilyonlarla ifade edileceğini söy- ledi. Kılıçdaroğlu, erken emekliliğin ön- lenmesi ve kurumun çağdaş bir teşkilat yapısına kavuşturulmasını istedı. Kuru- mun işçi ve işverenlerin ödediği primler ve gayrimenkul gelirleri>le ayakta dur- maya çabştığını anlatan Kılıçdaroğlu, kurumun pnm alacağının yıl sonuna kadar 27 tnlyon lira olarak hesap- landığına dikkat çekti. Kılıçdaroğlu. "Yasa ile getirilen >eni düzenlemelerin hayata gecirilmesi ile tahsilat oranı yüz- SİSATEV SSK'da yolsuzluk davasında beraat ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - SİSATEV davasında beraat karan verildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlık eskı Bakanı îmren Aykut'un kurduğu Sağlık Tesislerini Güçlendirme Vakfı'na (SİSATEV) büyük maddi olanak sağlayan usulsüz ihale açarak Sosyal Sigortalar Kurumu'nu (SSK) maddı kavba uğrattıklan gerekçesiyle haklannda dava açılan SSK eski Genel Müdürlen Mehmet Karaduman. Zafer Yalçın Sayın ile SSK eskı Yönetım Kurulu üyelen Enver Toçoğlu. Zeki Çakmakçı, Cengiz Karahan, Akdemir Akmut ve Mehmet Emin Sungur'un beraatine karar\erildi. de 100'e yükseltilse dahi. sosyal yardım zammı ödemeleri kurum dışı bir kaynak- tan karşılanmadığı sürecc, ödemeler açı- ğının kapatılması mümkün değildir" dedi. Konuşmasında emeklilenn mayıs ayı maaşlannı ödeyebilmek için Hazi- ne'den yüzde 126 faizle 3 tril>on 750 milyar lira borç aldıklannı bildiren Ge- nel Müdür Kılıçdaroğlu, bir yıl sonra bu borcu yaklaşık 8 trilyon lira olarak ödeyeceklerini söyledi. Kurumun mali sıkıntıda olması ve faizlerin yüksekliğı nedenıyle kurum yönetiminin bir daha borç almama eğiliminde olduğunu be- tırtcn Kılıçdaroğlu. "Bu dıırumda hazi- ran ayında işçi emeklilerinin maaşlannı ödeyemeyeceğiz. Kısa dönemde mutlaka. ama mutlaka devletin katkı yapması ge- rekiyor" diye konuştu. HAFTAYABAKIS AHMET TAIVEB KIŞLALI Ortak Akıl mı, Bireysel Endişeler mi? Aşağıdaki satırlar bir bayan okuruma ait. Önce SHP'de Gaziantep II Yönetim Kurulu üyeliği yap- mış. Ama "delege yapısından kaynaklanan bozukluk" kendisini çok rahatsız etmiş. Atatiürk ün kurduğu parti yeniden kurulunca, "dededen gelme birsevgi ve saygı" ileüyesiolmuş. 27 Mart seçimlerinde ise, -tabanın eği- limlerine uyarak- oyunu Ecevit'e (DSP'ye değil!) vermiş. Sayın Sabrlye Güler, "Sayın Ecevit'in tabanın sesine kulak vereceğini dileyerek" şöyle diyor: "CHP üyeliğinden istifa etmeyi düşündümse de, bunu düşünmek bile beni rahatsız etti. Atatürk'ün kurduğu partinin yaşatılmasını istiyorum.. Ama, eğer sol birleş- mezse, artık oyumu hiçbir sol partiye vermeyeceğim! Neden? Çünkü ben bir anneyim ve çocuklanmın laik Türkiye Cumhuriyeti'nde büyümesini istiyorum. Eğitim birliğini sağlar, Milli Eğitim ve Içişleri Bakanlıklarını şe- natçı düşünceden temizler ve laik düşünceye sahip çı- karsa, oyumu Tansu Çiller/n DYP'sine vermeyi düşü- nüyorum. Inanın, tabanda benim gibi düşünenler ço- ğunluktadır!.." Sayın Güier, iki küçük çocuğunun elinden tutmuş Ulu Cami'nin yanından geçerken, kendisine "Kâfirler bura- dan geçemez!" diye laf atıldığını anlatıyor. Hem de üç genç tarafından. Yedi yaşındaki büyük oğlu, "Anne kâfir nedir?" diye sormuş. Annenin o andaki duygularını anlamak zor de- ğil.. Nasıl anlatsın o yaştaki çocuğa ki, tek suçu başörtü- süzdolaşmak?!.. • Konuşmalar yapmak ya da kitaplarım için düzenlenen imza günlerinde bulunmak üzere gittiğim her yerde, bu- nun benzeri sayısız tepki ile karşılaşıyorum Ankara'da da öyle.. "Birleşmezseniz hiçbirinize oy vermeyeceğiz!" diye, hem de "yeminli" olarak binlerce imza toplanıyor. İnsanlar üzgün, kızgın.. Ecevit gibi bir "usta"nın bile, tutumunu onlara anlatabilmesı olanaksız! Kitlelerin varlık nedeni partiler ve "lider"\er değil ki! O kitleler olduğu için, partiler ve liderler var. Ama kitleler başka şey istiyor, onları temsil etme iddiasında olanlar ise başka şey yapıyorlar. Bu mudur demokrasi oyunu? Tavandakiler tabandakilerin eğılımlerine karşı bu öl- çüdeduyarsızkalabiliyorlarsa.. Kendilerini "so/"sayan particiklerimizden hangisi, "yapı"sının gerçekten de "demokratik" olduğunu öne sürebilir? • Bir partinin başarısında "yapı"s\. ideolojiden ve ön- derden önde gelir. Özellikle de sol partiler için geçerlidir bu. Oyunu istediğiniz kitle, "faban'ınızdır. O tabanın ge- reksinmelerini karşılayançözümlerbütünü "ideoloji"n\z- dır. Eğer o tabanın özelliklerineuygun "doğru"bk"yapı"- nız varsa.. İdeolojinizdeki vedolayısıyla "program"ınız- daki eksikleri, fazlalıkları o yapı zaten düzeltir. Tabanda- ki eğilimleri en iyi dile getirebilecek. mesajları kitlelere en iyi iletebilecek önderi o yapı zaten bulur. Ama yapınız "bozuk'sa.. En iyi ideoloji kitap sayfala- rında, aydın gevezeliğinde unutulmaya mahkûmdur. En yetenekli önder bile, yetersiz kalmaktan, partisine kitle- lerin desteğini sağlayamamaktan kurtulama2. "Doğruyapı", tabanınözelliklerini iyi yansıtan yapıdır'. Partideki hiçbir gücü devre dışı bırakmayan yapıdır.. Ta- ban ile tavan arasındaki bağı iyi kuran yapıdır. Toplumsal taban-ideolojı-örgüt üçlüsü arasında çeliş- ki yoksa, başarı mutlaka Sektörünün lideri Yatas üzerine düşen görevi yaptı! Bütün Yatas ürünlerinde *'!•§' Şimdi Yatas'ın Yaylı Yataklannda 4.840.000 TL'ye İkiz Yataklarında 6.550.000 TL'ye Puffy Yorganjarında 1.640.000 TL'ye Puffy Yatak Örtülerinde 1.220.000 TL'ye Puffy Nevresimlerinde 610.000 TL'ye varan indirimlerinden yararlanabilirsiniz. Hemen bir Yataş bayine uğrayın, sağlıklı Yataş ürünlerine kısa bir süre için %22.5 indirimle, üstelik de taksitle sahip olun. "SABAHLARI GULEN BİR TÜRKİYE..." gelir. O parti -ister iktidar- da ister muhalefette- ağırhğını, etkisini mutlaka duyurur. • Ya önder? önderin et- rafında ve dışındaki kadro- lar? Ya parti içi gruplaşma- lar? Türk solu birleşme "zo- runluluğu " ile karşı karşıya iken, yıllardır savunduğum çözüm bugün daha da önem kazanıyor: "Orantılı temsil." Belki bir baraj konula- rak, parti içi bütün seçim- lerde orantılı (nispi) temsil sistemi uygulanmalı! Böylece, hem varlıkları doğal olan grupların hiçbiri diğerlerini saf dışı" bıra- kamaz.. Hem parti içi mü- cadelenin sertleşmesinde- ki önemli bir etken ortadan kalkmış olur.. Hem de. "ön- der'in herhangi bir grurjia bütünleşmesine gerek ve olanak kalmaz. Ne "tekkişi"partiye ege- men olabilir, ne de "tek p Önder "ortak aklın tem- silcisi" olarak, partideki bütün "potansiyeli"değer- lendirebilir... Aklın yolu ortada.. Ta- banın duyguları da.. Sorunun çözümü için tek bir koşul kalıyor: "Tavan"- dakilerin kişisel duygu- larının, "ortak aklın" önü- ne geçmemesi!.. SHP 1 Mayıs için suçduyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan ile grup başkanve- killeri. I Mayıs olayîan ile ilgib olarak başta Ankara Emniyet Müdürü olmak üzere, sorumlu- luğu bulunan diğer tüm görevli- ler hakkında suç duyurusunda bulundular. Ankara Valiliği, Cumhuriyet Başsavcılığı ile Içişleri Bakanbğı'- na iletilen suç duyurusunda, An- kara Milletvekili Salman Kaya- nın da polis tarafından dövülen- ler arasında yer aldığı 1 Mayıs olaylan anımsatıldı. Suç duyurusunda, yasama do- kunulmazlığı zırhı ile de korunan SHP Ankara Milletvekili Kaya'- nın emniyet güçlerince dövülmesi olayının hukuksal açıdan "öMür- meye teşebbüs" boyutlanna ulaştığı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle