Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1OMAYIS1994SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Mezarcı'nın
davası düştü
• ANKARA (ANKA)-
Meclis'te yaptığı basın
açıklamalannda Atatürk'ün
kişiliğine ve manevi hatırasına
hakaret ettiği gerekçesiyle
hakkında çeşitli davalar
açılan İstanbul Bağımsız
Milletvekili Hasan Mezarcı
bir davadan daha kurtuldu.
Prof. Dr. Erdem Kuntalp'in
Atatürk'e hakaret
niteliğindekı açıklamalannı
gerekçegöstererek Mezarcı
aleyhineaçtığı ikı buçuk
milyon liralık manevi
tazminat davası tek celsede
sona erdi. Ankara 13. Asliye
Hukuk Mahkemesi'nde
görülen davaya Mezarcı'nın
avukan Yusuf Akmaz
katılırken davacı Prof.
Kuntalpgelmedi.
SHP parti okulu
açıyor
•ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- SHP, siyasetin
bilimsel bir ternele
oturmasını sağlamak ve
üyelerini eğjtmek amacıyla
parti okulu açacak. Parti
okulunun merkezinin
Ankara'da olması veeğitim
çalışmalanrun yıl boyu
sürmesi amaçlanıyor. SHP,
parti okulu için yer
arayışlannı sürdürürken,
okulun açılması ile ilgili bir
yönerge taslağı da haarlandı.
Bu taslakta sosyal
demokratlann bilinçli,
dinamik birörgütsel yapıya
kavuşması için parüiçi
eğitimin önemine dikkat
çekildi.
Yılmaz'dan
hökümete
destek
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- Hükümetin istikrar
programına sert tepki
gösteren ve başannın
mümkün olmadığını
söyleyen ANAPGenel
Başkaru Mesut Yılmaz,
fınans krizine ilişkin
kararlarla, tutumunu
dejüşürdi. Finans krizinin
reel krize dönüşmemesi
gereküğini söyleyen Yılmaz,
"Şu anda hükümetin çabası
da odur ve ona herkesin
destek olması lazun" dedi.
Memup
sendikaları
•ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu)- Tüm Sosyal-Sen
Sendikası Başkanlar Kunılu,
TBMM gündeminde
bulunan memur sendikalan
yasa tasansını "hukuksal deli
gömleği" olarak nitelendirdi.
Tüm Sosyal-Sen Genel
Başkaru Mehmet İpekçi, bu
gömleği "giymeyeceklerini"
ifadeetti. Kurulda, Meclis
gündemindeki tasannın
Kamu Çalışanlan
Sendikalan Platformu
ilkeleri doğrultusunda
yasallaşması için mücadeleye
•devam edilmesi
iararlaştınldı.
TYTBank
yöneticilerine
liapis istemi
m İSTANBUL (AA)- Şişli
fcumhuriyet Başsavcıügı,
i>ankacılık faaliyetleri
"durdurulan TYT Bank'ın
Yönetim Kunılu Başkaru
Bülent Ener ile Genel Müdür
Yardımcısı Ahmet Tuncer
Alp hakkında. 5 yıla kadar
hapis cezası istemi ile dava
açtı. Şişli 2. Asliye Ceza
Mahkemesi'nde açılan
davada, sanıklar Bülent Ener
ile Ahmet Tuncer Alp'in
Bankalar Kanunu'nun 52.
maddesini ihlal etükleri ve
"hizmet sebebiyle emniyeti
suiistimal" suçunu işledikleri
ile sürülüyor.
18PKKİI
öldûrüldü
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlleri Bûrosu) -
Hakkari, Siirt, Bingöl ve
Muş'ta güvenlik güçlerince
düzenlenen operasyonlarda,
toplam 18 teröristin
öldürüldüğü. 4 teröristin de
teslim olduğu bildirildi.
Malatya'nın Şeyhbayram
Mahallesi'nde bir bahçede
erkek cesedi bulundu.
DiyarbakırDGM'de
görülen 17 sanıklı bölücü
örgüt davasında. 7 sanık için
idam istendi.
CHP Genel Başkaru Deniz Baykal, SHP'nin, seçimlerin yenileneceği merkezlerde güç
birliği girişimine, 'Kanuna karşı bir tertip yapmamızı mı öneriyorlar?' karşılığını verdi
'SHP, birleşmeyeceğiııi itirafediyor'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
SHP'nin, seçimlerin yenileneceği mer-
kezlerde solda güç birliği arayışlanna
CHP'den olumsuz yaıut geldi. CHP Ge-
nel Başkaru Deniz BavkaJ. "Seçûn işbirii-
ği yasalarla \asakJanmtştır'"dedı. SHP
Genel Sekreten Fikri Sağlar güç birliği
arayışlannı genişleterek dün DSP Genel
Sekreten Selçuk Sönmez'e bir mektup
gönderdi. Sağlar, CHP lideri Baykal'ın
sözlerini aceleye getirilmiş bir açıklama
olarak nitelerken, "Bize var olan yasalan
hatırlatıyorlar. CHP, güç birliğine var
mıdır yok mudur? Bunu anlamış degiliz"
dedi. "
SHP Genel Sekreten Fikri Sağlar, ön-
ceki gün CHP Genel Sekreteri Ertuğrul
Günay'ı telefonla arayarak güç birliğine
hazır olduklannı, bu İconuda çalışmalan
yürütmek üzere bir gene! sekreter yar-
dımasını görevlendirdiğini bildirmişti.
CHP Genel Sekreteri Günay da, "Ben
buna olumlu bakıvonım. MYK top-
lantımızda benzer yönde karar alınması
için çaba göstereceğim" karşılığını ver-
mişti.
Bavkal'dan olumsuz yanıt
Günay ve Sağlar'ın seçimlerde işbirliği
yapılması yönünde başlattıklan girişime
dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal-
dan olumsuz yanıt geldi. MYK top-
lantısının açış konuşmasından sonra ko-
nuyla ilgili sorulara Baykal, "Hayır, bûgün MYK gün-
demimizde seçim işbirliği konusu yok" yanıtını verdi.
Baykal, şunlan söjledi:
"Sayın Karayalçın'ın işbirliği yapılması yönünde
yaptığı açıklamayı şaşırtıcı buluyorum. Seçim işbirliği
bizim yasalarımızda \ asaklanmıştır. Seçim işbirliğini
yasaklajan \asalar yürürlüktedir. Şaşıyorum, \asalan
uygulamakla \ükümlü hükümetin bir üyesi, hükümet
ortağı, nasıl oluyor da yasaların açıkça dışladığı bir
yöntemi gerekiyor, uygundur, yapılabilir gibi anla-
yışlarla, günübirlik yaklaşımlarla, ciddiyetle, sorumlu-
îuğunu üstlenerek telafluz edebiliyor. Yani yasaya
aykın bir uygulama mı öneriyoriar? Böyle bir şey müm-
kün mü? MYK'da bunu konusacağız, karar alacağız.
Böyle bir karar, bu pardyi kapattınr. Kanuna karşı bir
-LJ SP Genel Sekreteri Selçuk Sönmez'e bir
mektup gönderen SHP Genel Sekreteri Fikri
Sağlar, DSP'ye güç birliği çağnsmda bulundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, SHP'nin işbirliği önerisini geri çevirdi
tertip \apmamızı mı önerivorlar? Nasıl yapacağız, ka-
rar almadan mı, kendiliğiıiden mi olacak? Ciddi olmak
lazım, gerçekçi ve uygulanabilir yaklaşımlara ihfiyaç
vardır."
Baykal, konuşmasının son bölümünde görüşlerini
şöyle dile getirdi.
"SHP'nin seçim işbirliğini ortaya atması, en azından
bu seçimin yapılacağı tarihe kadar bütünleşme »e birleş-
me gibi bir konunun gündemlerinde olmadığını ortaya
koyması açısından açıklavıcıdır. Daha dün birleşme,
bütünleşme konusunda her şe\e hazır olduklannı sö\lü-
yorlardı. Şimdi seçim işbirliği önerij orlar. Seçim işbirii-
ğine yönelmeleri birleşme, bütünleşmevi en azından bu
seçimler sonucuna kadar gündemden çıkardıkları an-
lamına gelmez mi? Bu bir itiraftır, tespittir."
SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, dün
MYK toplanüsının açış konuşmasında
CHP lideri Baykal'ın "aeele bir şekilde
verdiği bir cevapla güçbirliğinin yasa in-
dinde mümkün olmadığını söylediğini"
aktardı.
Sağlar. "Biz önkoşulsuz bir güç birtiğin-
den yanayız. \fe\cut yasaları elbette bili-
yoruz. Bu güç birliğinin nasıl olacağı bir
araya gelindiğinde bulunabtlir. Ancak,
bize var olan yasakları, yasaları hatırlata-
rak acele bir yanıt >erilmesi şu sormu akla
getiriyor: CHP Genel Başkanı güç birliği-
ne var mıdır, yok mudur? Bunu anlamış
degiliz" dedi.
SHP güç birliğinde ısrarlı
Sağlar, dün DSP Genel Sekteri Selçuk
Sönmez'e bir mektup yazarak yenilene-
cek yerel yönetim seçimlerinde güç birli-
ğine gidilmesini önerdi. Sağlar mek-
tubunda şunlan söyledi:
"Türkiye'nin içinde bulunduğu zor ko-
şullann yarattığ) sorunlar hepimizi, özel-
likle ortanın solundaki partileri yakından
ilgilendirmektedir. 27 Mart 94 seçimleri,
sonuçlan iribanyla SHP, DSP »e CHP'-
\e ciddi uyarıları içerme^tedir. Kuşkusuz
bu uv anların başta geleni merkez sol ka-
natta yer aian bu üç partinin seçmenier
katmda yarattığı bölünmüşlüğün sona er-
dirilmesidir. Seçmenin bu söylemini SHP
ciddi bir ihtar biçiminde algılamıştır ve
sözü edilen bölünmüşlüğü ortadan kaldırmak için etkin
bir yöntemin bulunmasını ivediükle öngörmektedir.
Böyle bir yöntem kısa süre içersinde bulunmayabilir.
Ancak, aşamalı olarak bölünmüşlüğü sona erdirmek de
olanaklıdır.
Şö>le ki önümüzdeki iki ay içersinde yenilenecek ye-
rel yönetim seçimlerinde bir güç birliği oluşturulabilir.
Bu güç birliğinin oluşumunda herhangi bir ön koşul
aranmamalıdır. SHP. bu noktada kararlıdır."
SHP Genel Sekreten Fikri Sağlar, SHP ve DSP'den
yanıt betlediklerini vurgularken, sosyal demokrat-
lann birliği sağlamaması durumunda, RP'Ii Ankara
Beledi>e Başkanı Melih Gökçek'in son uygulama-
lannın ülkenin diğer yerlennde de yaygınlaşabileceği-
ne dikkat çekti.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Pakdemirli, "Özer Çiller, elektriği bile uçurmuş" dedi
6
Heryolsuzhığun altıııda Özer ÇiDervar'
'Çfllervergikaçırıyor'
Her yolsuzluğun altmdan Özer
Uçuran Çiller'in çıktığını ileri
süren Ekrem Pakdemirli,
"Başbakan'ın eşi vergi
kaçınyor, kaçak elektrik
kullanıyor" iddiasında bulundu.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - ANAP Ge-
nel Başkan Yardımcısı
Ekrem Pakdemirli. Baş-
bakan Tansu Çiller'ın, eşi
Özer Uçuran Çiller ile ilgili iddialan
dikkate alarak istifa etmesi gerektiğini
söyledi.
Özer Çiller'in kaçak elektrik kulla-
rup parasını ödemediğini ve vergi
kaçırdığını sövleyen Ekrem Pakdemir-
li. "Her yolsuzluğun, her yanhş işin altı-
ndan Özer Uçuran Çiller çıkıyor" dedi.
'Büyükbirhata'
ANAP Genel Başkan Yardıması
Ekrem Pakdemirli, ANAP Başkanlık
Divanı toplantısından sonra yaptığı
açıklamada. banka mevduatlannın tü-
ÇIZMEDEN YUKARI / MUSA KART
DPT, yıilık enflasvon hedefinı vıne değıştırdı.
ISABETL.
Demirel-Çillergergînliği süriiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaşkanı Süfeyman bemirel ile Başba-
kan Tansu Çiller arasmda, Genelkurmay
Başkanı'nın görev süresinin uzatılması
konusundaki görüş aynlığı ile başlayan ve
karşılıklı açıklamalarla yetki kavgasına
dönüşen gerginlik tırmanıyor. Çiller, Mı-
sır'a giderken uğurlamadığı Demirere
karşı taynnı, Devlet İstatistik Enstitüsü'-
nün (DİE) 68. kunıluş >ıldönümü töreni-
ne, programında bulunmasına karşın ka-
tılmayarak sürdürdü. Demirerın. tören-
deki "Rakamlar, yanltşlarınızı doğru
göstermek için kullanırsanız, sizi çarpar"
sözleri, "Çiller'e gönderme" olarak değer-
lendirildi. Başbakan Tansu Çiller, gazete-
cilerin sorulan üzerine, törene "devlet işle-
rinden tam gün uzak kalmamak için katıl-
madjğıni" açıkladı.
Mısır'a gidişinde Cumhurbaşkanı için
düzenlenen uğurlama törenine hiçbir
programı olmamasına karşzn İstanbul'a
giderek katılmayan Çiller, dün de daha
önce katılacağmı açıklamasına rağmen.
DİE'nin kunıluş yıldönümü törenierine
gitmedi. Çiller, Cumhurbaşkanı Demirel"-
in de hazır bulunduğu, Başbakanlık bina-
sının yanındaki DIE binasında yapılan
törene gönderdiği telgrafta. katılmama
gerekçesi olarak "yoğun programını" gös-
terdi.
Türkiye İstatistik Günü ve DtE'nin 68.
kunıluş yıldönümu, Cumhurbaşkanı De-
mirel ve Devlet Bakanı Aykon Doğan'ın
da katıldıklan bir törenle kutlandı. Başba-
kan Çiller ıse daha önce Başbakanlık Ba-
sın Merkezi'nce yapılan açıklamayla gide-
ceği duyurulan törene, son anda katıl-
maktan vazgeçti. Çiller, saat 10.00'da
başlayan törene katılamayacağını. saat
• Başbakan, Mısır'a giderken
uğurlamadığı, dönüşünde de
karşılamadığı Demirere karşı
tavnnı, DIE'deki törene
katılmayarak sürdürdü.
• Demirel'in, törendeki
"Rakamlar. yanbşlannızı doğru
göstermek için kullanırsanız, sizi
çarpar" sözleri de "Çiller'e
gönderme" olarak değerlendirildi.
10.30'da gönderdiği bir telgrafla duyurdu.
Çiller telgrafmda. "Yoğun programım ne-
deniyle aranızda olamadığım için üzgünüm.
Size ve seçkin katıluncılarınıza savgüar su-
nuyorum"dedi.
Çiller'in telgrafının okunmasından son-
ra kürsüye çıkan Cumhurbaşkanı Demi-
rel, Başbakan'a mesaj niteliği taşıyan bir
konuşma yaptı. Sorunlar karşısında ka-
ramsar tablolar çizmenin, teslimiyetçi bir
anlayışa sahip olmanın yaran olmadığını
vurgulayan Demirel. "İnsanlar. üzerlerine
düşen görevleri ne kadar iyi anlarsa, ülkeler
sorunlanndan o kadar kolay kurtulacak-
ör" dedi. Demirel. şöyle devam etti:
"Demokrasi çok sesliliktir. Bu çok sesli-
likte söylenenlerin bir kısmı hoşa gitmeye-
bilir. Olabilir. Ama herkes konuya hoşgö-
riiyle yaklaşırsa. herkes birbirini anlamaya
çalışırsa sonınlan hallederiz. Açıklık ve şef-
faflık, serbestçe fikirlerin tartışılmasını teş-
vik eden bir sistem dahilinde Türkiye sorun-
larının üstesinden gelecektir. Bu açıklık ve
şefTaflığın temelinde ise bilgi vardır."
Çağdaş >öneücilerin istatistiki \'erileri,
sağlam bilgileri kullanmak zorunda ol-
duklannı da kaydeden Cumhurbaşkanı
Demirel. "Bilgivi kullanırken, mutlaka
doğru neticeye \armak lazım, düşünceleri-
mizi açıklamak için katiyen bilgiye boyun
eğmemiz lazım" diye konuştu.
Demirel, daha sonra. şu görüşleri dile
getirdi:
"Olaylaruı boyutları rakamlara dayanır.
Rakamın dili yoktur. Yanlış kuüandığınız-
da size bir şey yapamaz. An değildir ki sizi
soksun. Ama bir yerde sokar da. \ anlışlan-
nızı doğru göstermek için kullanırsanız,
rakamlar sizi çarpar. Bir insanın ateşi 39.
5'sa, 36 derece farz edip ilacsız bırakamaz-
suıız. Ya da 36.5 derece ateşi olanı, 39 dere-
ce atesli sayıp hasta gösteremezsiniz. "
münün devlet garantisi altına alı-
nmasının büyük bir hata olduğunu ve
serbest piyasa ekonomisi sistemine
aykın düştüğünü savundu.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
"Bir yılı aşmayan \akin gelecekte ters
etkilerini göreceğiz ve sistemde bü>ük
sıkmtılar ortaya çıkacak" dedi.
Bankalann yüksek enflasyon
karşısında reel faiz verme yanşına gire-
ceklerini belirten Pakdemirli.
"Sonunda içi boşalan banka-
lann paralannı devlet verme
durumunda kalacak. Garanti
fonunda yeterli para olmadığı
için para basılacak ve bu da
enflasvonu arttıracak. Hipe-
renflasyonun volu açılacak"
dıye konuştu.
Ekrem Pakdemirli, yalnızca
küçük tasarrufçulann mevdu-
atlannın garanti altına alı-
nması ve kamu bankalannın
özelleştirilmesi gerektiğini an-
lattı.
Türkiye Kalkınma Bankası
ile gelişmeleri de değerlen-
diren Pakdemirli. bankanın
1991'de 42 milyar. 1992'de 70
milyar. 1993'te ise 170 milyar
kâr'ettiğini belirterek "1994'ün
ilk üç a\ ında bankanın zararı 1
trilyon 290 milyar liradır. Bu za-
rar da garanti uygulaması nede-
niyle. tasarrufçularından değil.
vatandaşın verdiği vergilerden
devletçe karşılanacaktır. TKB
bizzat Başbakan ve bakanlar ta-
rafından uçurumun kenarına ge-
tirilmiştir" dcdı.
Büyük çelişkiler
Hükümetin uygulamalunn-
da büyük çelişkiler yaşandığını
öne süren Pakdemirli. DYP
Genel Başkanı vc Başbakan
Tansu Çiller \c eşi özer Uçu-
ran Çillcr'i scrl biçimdc clcştir-
dığı konuşmasında. şu görüşle-
ri savundu:
"\ ergi kaçıranlar. affedilme-
meleri gerekirken afîedildi.
Sonra da Türkive Cumhuriyefi
tarihinde ikinci kez, varlık »ergi-
si istendi. Ama Başbakan'ın eşi
bizzat vergi kaçırmakla meşgul.
Vergi istediğiniz kişiler, önce
'Başbakan'ın eşi ödesin' demez
mi? Yat almı>or. 17 milyar lira
olarak açıklanıvor. vergi ödenir-
ken 500 mihon lira gösteriliyor.
Bu aradaki farktan vergi kaçırı-
lı>or. Buna tenezzül eden
Başbakan ya da eşi, halka dö-
nüpde'Dürüstçcvergı vcrin'di-
>ebilir mi? Güven sarsıcı bir
ola\dır. Her vönüyle güven
sarsılmıştır.
Likeve >ararlı bir iş vapmak
isrivorsa, Başbakan derhal
görevinden çekilmelidir. Özer
Bey elektriği de kaçak kullanı-
vor. Sayın Başbakan'ın "Uçu-
ran' soyadlı eşi, elektriği bilf
uçurmuş. Hem kaçak elektrik
kullanıyor, hem de yakalandığı
zaman parasını ödemiyor. Ana-
dolu deyişiyle, tam manasıyla
çifte kavrulmuş.
Her yolsuzluğun, her vanlış
işin altından Özer Uçuran Çiller
çıkıvor."
POLniKAGUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Fethullah'ın Marifefleri...
içişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü istihbarat
Daire Başkanlığı'nın "Çok Gizli" raporu masamın üze-
rinde duruyor. 10 Mart 1992'de "Teftiş Kurulu Başkan-
lığı'"na gönderilen yazının sayı numarası 400/1 (79-92),
konusu ise şu:
Bazı emniyet mensuplarının illegal çalışmalan.
Okuyorum:
"Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın demokratik, laik
ve sosyal bir hukufrdevleti niteliklerini değiştirerek yeri-
ne şeriat düzenini getirmeyi amaçlayan, illegal Fethul-
lah Hoca'nın Talebeleri' adlı örgütün, tüm Türkiye gene-
linde olduğu gibi, teşkilatımız içinde de örgütlendiği,
özellikle hareket noktası olarak seçtiği polis kolejleri,
polis akademisi ve polis okullan içindeki faaliyetlerini,
Teftiş Kurulu'ndan gelen yazıya bağlı olarak askıya al-
dıklan, buna rağmen sempatizan kadroları ile bağlarmı
zayıflatmamak için toplantı ve çalışmalarını yoğun ola-
rak sürdürdükleri ve illegaliteye son derece bağlı kaidık-
ları gözlenmiştir."
Acaba ','Fethullah Hoca'nın Talebeleri"adlı illegal ör-
güt, laik Türkiye Cumhurıyeti'ni yıkıp yerine "şeriat du-
zeni" getirmek için neler yapıyordu?
Gizli raporu okumayı südürelim:
"Elde edilen bilgiler doğrultusunda yapılan takip-
tarassut ve tahkikatlarda, Ankara Polis Koleji oğrencile-
rinin yüzde 50'sine yakın bir kesimi ile çeşitli şekıllerde
temas kuran orgüt elemanları, kendilerine yakın olanlar
üzerindeki ajitasyon çalışmalarını sistemli olarakyürüt-
mektedirler.
Örgütün yapılanmadaki temel stratejisine bağlı ola-
rak, devlet dairelerinin önemliyerlerineyerleşmeplanı-
nı, en tabandan uygulamaya koymaları, teşkilatımızda
da gözlenmektedir. Gelecekte emniyet teşkilatının bü-
rokratlarını oluşturacak polis koleji öğrencilerinin koleje
seçiminden itibaren her aşamada sistematik bir çalış-
manm yürütüldüğü görülmektedir.
Örgütün, tüm yurt sathında çeşitli gorunümler altında
kurulu bulunan vakıf ve evlerde, ailelerinin izni ile yetiş-
tirilen zeki, çalışkan öğrencilerin meslek okullarına yer-
leştirilme planından polis kolejleri de payını almıştır. Bu
öğrenciler polis kolejlerine geldiklerinde hiyerarşik sıra
içinde sınıf, dönem ve okul imamları ve kadrolarının de-
netiminde görüşleri doğrultusunda eğitilmektedirler.
Sınıfların ve okulun kendi bünyesinde sorumlu imamla-
rının olmasına rağmen, örgüte karşı asıl sorumlu olan,
dışarıdan bir üniversite oğrencisidir. Örneğın; Ankara
Polis Koleji 3. sınıflar sorumlusu SBF Kamu Yönetımi
sınıf öğrencisi A , buna bağlı olarak yine so-
yadı tespit edilemeyen Hukuk Fakültesi 4. sınıf öğrencisi
Tank , Gazi Üniversitesi Arap Dili öğrencisi ö
Polis Koleji'nin ve akademisinin sorumlularıdır."
Sınıf ve okul imamları neler yapıyorlar?
Işte yaptıklan işler:
"Cumartesi ve pazar günleri öğrenciler. sınıf imamla-
rının belirlediği adreslerde 5-6 saatlik bir eğitim çalış-
masına katılmaktadırlar. Genelde Polis Koleji ve Polis
Akademisi öğrencilerini birbirleri ile karşılaştırmamaya
özen gösteren idareci kesim, öğrencilerin ( .) adre-
sinde bulunan (. ) B 'nın dükkanında sivil elbise
giymelerini ve daha sonra toplantı evlerıne gıtmelerini
sağlamışlardır. Yapılan bu toplantılarda masumane
sohbet ve çay partilerinden sonra 'Nur Kullıyatf ile ilgili.
kitapların okunması ve açıklamaları yaptferak Fethullah -
Gülen'in kaset ve videoları seyrediliyor; öğrencilerin
konulara olan yatkınlığına göre değişik grup toplantıları-
na katıldıklan gözlenmiştir.''
Fethullah Hoca bakın daha neler yapıyor.
"Fethullah Gülen grubunun Ankara liderinin ( )
Lisesi ( ) öğretmeni Ö isimlı şahsın olduğu;
Fethullah Gulen ile direkt irtibath olduğu. emır ve direk-
tifleri kendisinden aldığı, Ankara ili ve ilçelerinde orgüt-
lenme çalışmalarını yönettiği; haftanın değişik gunlerin-
de il dışında düzenlenen toplantılara katıldığı. özellikle
esnaf kesiminin toplantılarına katılarak esnaf üzerinde
sempati uyandırdığı; boylece maddi çıkar teminini ko-
laylaştırdığı, kendisinden habersiz hiçbir işin yapılmadı-
ğı, kendi görüşleri doğrultusunda faaliyet gösteren ev-
ler, okul vepansiyonların bütün iaşe giderlerı. harcama-
larının kendisi tarafından yapıldığı; zengin esnaflar ile
para toplamak amacıyla yapılan toplantılara himmet
toplantısı
1
adının verildiği; bu tur toplantılara bizzat ken-
disinin iştirak ettiği, taraftarlarınca kendisine Ankara'-
nın valisi dendiği; amaçlanna hizmet için onlerine çıka-
bilecek engelleri aşmak amacıyla değişik kamu kurum
ve kuruluşlarında kadrolaştıklan. işlerini yaptırabilmek
için rüşvet ve hediyeye başvurdukları söylenmektedir.
Kamu kurum ve kuruluşlarına kendi fikirleri doğrultu-
sunda bulunan şahısları yerleştirmede tavassutta bu-
lundukları ve bunda da başarı elde ettikleri; telefon irti-
batını asgaride tuttuklan, önemli haberleşmelerde kur-
ye kullandıkları; Azerbaycan a gruplar halinde kendi fi-
kir ve düşüncelerini empoze edebilecek nitelikli ele-
manlar gönderildiği, kendi örgut mensupları arasmda
söylenmektedir."
Fethullah Hoca'nın gerçek yüzü içişleri Bakanlığı'nın
hazırladığı "Çok Gizli" raporda ortaya çıkıyor.
Yarınki yazımızda devletin içine sızan ve laik cumhuri-
yet karşıtı Fethullah Hoca ve onun destekçisi "takkeli H-
boşlan'' sergilemeyi sürdüreceğiz...
Demokrasi düşmanlarının devlet içinde nasıl yuvalan-
dıklarını, bankalardan aldıkları kredileri "faiz haramdır"
diyerek nasıl ödemediklerini anlatacağız...
il baskanları bildirisi
'DYP, ilk etapta SHP
kamburumı atmalı'ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - DYP içinde SHPile koa-
üsyonun sona erdirilmesıni iste-
ycn milletvekillerinin sayısı gün
geçtikçe artarken SHP rahat-
sızlığı. DYP il başkanlan top-
•ianlısında da gündeme geldi.
DYP Ankara İl Başkanlığı'nca
hazırlanan bildiride. SHP'nin
bakanlık sayısınm azaltilması
istcnirken koalisyonun büvük
ortağı olmasına karşın. bürok-
rasinin kilil noktalannda
DYP'nın etkinlik sağla>amadı-
ğı vurgulandı.
Yerel seçim sonuçlannın de-
ğcrlcndirüdiği DYP il başkan-
lan loplantısında. Ankara il
örgiitü larjıi'Jın ha/ırlanan
j "Propaganda mı, Nasıl?" adlı
j bildın katılımcılara dağıtıldı.
DYP'nin örgütlenme ve propa-
ganda anlayışında değişikliğe
gitmesi gerekıiğine dikkat çeki-
lcn bildiride. son yerel seçimler-
de RP ve MHPnin "parti fana-
tizmini" kullanarak başanh
vonuç aldığı öne sürüldü. Bildi-
ride şu görüşlere \er verildi:
"Halka rağmen politika geliş-
tirilirse koalisyon ortağımız
SHP'nin durumuna düşeriz. Bi-
zim rakibimiz ANAP-RP ve
MHP'dir. Sağda radikalizme
fırsat vermek DYP'nin en büyük
vebali olacaktır. Milliyetçi ve
muhafazakar kimliğin destek-
lerimesi ve ona göre poiitikalar
üretilmesi ile RP ve MHP'nin
gelişmesi engellenir. Aksi tak-
dirde 2000'li yıllarda RP birinci,
MHP ikinci, DYP ise üçüncü
parti duruma diişer."
SHP'nin bakanlık sayısının
fazla olduâu savlanan bildiride.
SHP'li baîcanhklardaki kadro-
laşmadan da yakınıldı. Bildiri-
de. "DYP iktidarda olduğu hal-
de ideolojik parti bürokratı
noksanlığından dolayı, çok
önemli devlet mekanizmasının
kilit noktalarına SHP'li ideolo-
jik bürokratlar taht kurmuştur.
Bu durum, DYP'li seçmen ve
teşkilatlann bunalımına neden
olmaktadır" denildi.