Katalog

10MAYIS1994SAU CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-İş ile DİSK, eylem birliğinin ardından yapısal birlikteliği tartışmaya başladı Sendikalarbh lesıııevitaıtışıyor Nurettin yardım bekliyor •TUNCELİ(Cumhuriyet) - Nurettin Yeşil henuz 13 yaşında ve ilkokulu üçüncü smıfa kadar okuyabilmiş. Tunceli'nin Hozat ilçesinin birdağ kö>r ünde oturan Nurettin'in babası ailenin geçimini üç-beş hayvanın geÛriylesağlıyor. Onun için hasta olan Nurettin'i tedavi ettiremiyor. Kalp hastası Nurettin'in ameliyat olabilmesi için 7 bin dolara ihtiyaç var. Eğer bu para 20 hazirana kadar bulunamazsa Nurettin ölecek. Yardım etmek isteyenler için Ziraat Bankası Hozat Şubesi'nde 30003-l336l-6noluhesap açılmış. Danıştay 126 yaşında • ANKARA(AA)- Danıştay'ın 126. kuruluş yıldönümü. bugün Ankara'da düzenlenecek bir törenle kutlanacak. Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü(TODAİE) Salonu'nda düzenlenecek törene. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Başbakan Tansu Çiller de ka tılacak. Danıştay Başkanı Füruzan İkincioğullan törenden önce Arutkabir'i ziyaret ederek Ata'nın kabrineçelenk koyacak. Törende. Başkan Füruzan İkincioğullan ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav birer konuşma yapacak. GÜNEŞ GÜRSON ANKARA - 1 Mayıs İşçi Bayramı'- ndaki eylem birliğinin ardından, yapısal birliktelik. işçi sınıfırun gündemine gel- di. Türk-İş ve DİSK liderlerinin "bir çatı altında toplanma" gereklılığını ifade etmelerinden sonra birlik tartışmalan, örgütler düzeyinde başladı. Baa sendi- kalar, "örgütlülüğün eritildiğini", bu ne- denle "ilkdi ve tabaoa dayalı" birlikteli- ğin tarüşılması gerektiğini savunurken kimi sendikalar önce tabana sorulması gerektiğini belirtiyorlar. Türk-İş Genel Başkanı Bayram Me- ral ile DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu'nun İstanbul'da katıidıklan bir uluslararası konferansta işçi sınıfı mücadelesinin tek çatı altında toplan- ması gerektiğini belirtmelerinin ardı- ndan, 1 Mayıs'ta eylem birliği yapılması tabanda da destek gördü. Meral, birleş- menin tabanda tartışılması gerektiğine dikkat çekerek "Konu, genel kumUarda • Türk-İş ile DİSK liderlerinin işçi sınıfı mücadelesinin tek çatı altında toplanması gerektiğini belirtmelerinin ardından, birlik tartışmalan örgüt düzeyinde başladı. görüşülür. Olumlu bakılır diye düşünü- yorum. Özelleştirme ve taşeronlaştı- rmanın gündemde oldtığu bu dönemde, DİSK her gün eri>or. Özel sektörde ör- gütlenmek giderek zorlaşıyor. Teşkilatla konuşacağız"dedi. Türk-İş'e bağlı Türkiye Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Hüseyin Kayabaşı. tabanın birleşmeye hazır ol- duğunu belirterek "1995 yılında yapıJa- cak kongre öncesinde bu konuda bir pro- tokol yapılırsa, kongrede Türk-İş çatısı altında biıieşip, iş bitirir. Bölünmüşlük yarar getinnez. Ama önce taban hazı- rlanmalı" dedı. TEKSİF Sendikası Genel Başkanı ve eski Türk-jş Genel Başkanı Şevket Yıl- maz da birleşmenin "sözde kalmaması" gerektiğine dikkat çekerek "Tabanla ha- yata geçirilmesi gerekli, idarenin key- fiyetine bırakılmamalı" dedi Ülkede "sendikasızlaştırma" politikası izlendi- ğine dikkat çeken Yılmaz. "Buna karşı tedbir almaya mecbunız. Bir işyerinde bir sendika varken oraya başka sendi- kanın girmesi olmaz" diye konuştu. Ağaç-İş Sendikası Genel Başkanı Gü- ral Erçakır, birleşmenin olmasını içten- likle arzuladıklannı kaydederek "Bu- nun için gerekli çabayı sarf edeceğiz. İliş- kileri sıklaştırırsak olacak sanıyonız. DİSK'tekilerin hepsi arkadaşınuz. Bir- leşmemek için hiçbir neden yok" dedi. Liman-İş Sendikası Genel Başkanı Hasan Biber, birleşmenin "şu anda yaşa- ma geçeeeğini sanmadığını" vurguladı. Türk-Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek, Türk-İş Başkanı Bay- ram Meral"in "birlik" açıklamasını "Türk-Iş aduıa değil, Yol-tş Sendikası Genel Başkanı" sıfatıyla yaptıgını belirt- ü. Özbek, Meral'e Türk-İş adma böyle bir açıklama yapması için yetki vcrme- diklerine dikkat çekerek şöyle konuştu: "Tûrk-İş Başkanlar Kurulu'nda görü- şülmeden, oldu - bitti seklinde birleşme dayatılmamalı. Türk-Iş Başkanı Bay- ram Meral, Başkanlar Kurulu'nda bunu teklif etmeli. sormalı. Müzakere edilme- li. Isulü budur. Birleşme açıklaması, Bayram Meral'in şahsi görüşüdür. Ben, altına imza atmam." DİSK Genel Başkanvekili ve Genel- İş Sendikası Genel Başkanı İsmail Hakkı Önal, işkolunda ve ülke çapında birlikteliği istediklerini belirtti. Umutsatıalanna iuSldüzenengeü• RP'li Bevoâlu i ^ H 5 ^ 1 . ^ ^ ^ î ' V^\ ü^"^?'" ^ yo , T J u ^ un ;'li Beyoğlu Belediyesi'ne ait zabıtalar, son günlerde İstiklal Caddesi'nde 'gözüne kestirdikleri' baa biletçileri.'Milli piyango bileti ve kazı kazan satmak günahtır'diye tezgahlanndan uzaklaştırmaya çalışıyor... MÜHARREM AYDIN Günboyu, renkli bir insan mo- zaiğine sahne olan ve son gün- lerde oldukça popülarite kaza- nan bir ilçe Beyoğlu... Ve içinden tramvay geçen bir cadde: istiklal Caddesi... İşte bu cadde üzerinde, hiç tammadıklan binlerce insana milli piyango bileti ve kazı kazan satarak. sankı. "ekmek arası umut" dağıtan bir aile: Kula aıle- si... Her nekadar 1994 "Uluslara- rası Aile YÜJ" ilan edilmişse bile. ailesivie 4 mevsim bılet satarak. "aile düzenTni koruyup geçimini sağlamaya çalışan Seyit Kula Prof. Cülmezdeâerlendlrdl Yasa tasarisı ILO sözleşmelerineaykın • Prof. Mesut Gülmez, Kamu Görevlileri Sen- dikalan Toplu Sözleşme ve Grev Yasa Tasa- nsı'nda memura sendikal hak verilmek isten- mediğini söylüyor. Haber Merkezi - Memurlann sendikal haklan ve ILO sözleş- meleri üzerinde uzman bilima- damı Prof. Mesut Gülmez. ILO sözleşmelerinin toplü pazarlık ve grev haklanru da içerdiğini söyleyerek bunlara uyum için Prof. Mesut Gülmez'in. yasa tasansı ve ILO sözleşmelerine ilişkin sorulanmıza verdiğı yanıtlar şöyle: - Tasarıyı genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? M. GÜLMEZ- Tasan >asa- hazırlanan bir yasanın, memu- laşabilirse, kamu personel reji- ra bu haklan vermek zorunda minde 1926"dan beri süregelen olduğunu açıklıyor. TBMM'de bekleülen yasa tasansının 87 ve 98 sayılı ILO sözleşmelerine ay- kın sayısız kurallan içinde taşı- dığına işaret eden Prof. Gül- mez, sözleşmelere uygun yasa tasansı hazırlandığı görüşleri- nin, sözleşmelerin sözel metin- wn belirlenmesine danışma me- lerine bakılmakla sınırlı kalın- kanizmalan yoluyla katılma masından kaynaklanan önemli bir vanılgı olduğunu söylüyor. Uzun zamandır beklenen ve katı statü anlayışı birölçüdeyu- muşayacaktır. Çünkü ülkemiz- de, devlet-memur ilişkileri ödünsüz bir tek yanlılığa daya- nır. Memurlar kendilerini ilgi- lendiren konulara ilişkin görüş- lerini iletme, çalışma koşullan- olanağından yoksundur. Bu düzenleme ile personel rejimine sendika, toplusözleşme, grev ve yoğun tartışmalara konu olan. katılma kurullan gibi. sendika u Kamu Görevlileri Sendikalan, Toplu Sözleşme ve Grev Kanu- nun Tasarisı" na ilişkin Cumhuri- yet'in sorulannı yanıtlayan Prof. Gülmez, bu konu- da kamuoyunun yanıltıldığını belir-1 terek, "8Tde gre> hakkı, 98Me me- mur vardır"diyor. ILO sözleşme ve ! ilkelerine uyumlu memura sendika hakkı vermek üze- Prof.GûImez re hazırlanan yasa tasansı, Hü- leri olan sendikal haklarla ilgili kümet ve Başbakan'ın sayısız üç sözleşmesiyle hukuksal ola- taahhütlerine rağmen grev ve rak bağlıdır. Bunun anlamı. toplu pazarlık hakkjnda önemli sözleşmelere aykın düzenleme kısıtlamalarla hazırlandı. Ta- san Bakanlar Kurulu'nda gö- rüşülürken. grev hakkı sadece belediye işçileri için gündeme gelebilecek; örgütlenmede ise yonu denetimde devreye gire- memur çoğunluğun üye olma cektir. Bu nedenle. yasa ta- sansının ILO sözleşmelerine uygunluğu, üzerinde ciddi ola- rak durulması gereken bir ko- nudur. Yasa tasansı, özellikle 87 ve 98 sayılı sözleşmelere aykın sa- yısız kurallar içermektedir. Bu, 87 ve 151 'in onaylanmasını sağ- layan hükümet için bir çelişki- dir. Aykınlıklann temel nedeni, bu sözJeşmelerin sözel metinle- rine bakılmakla yetinilmesidir. Denetim organlannın yıllardır verdikleri yerleşik kararlar gö- zardı edilmekte, bilmezlikten dışında hepsi tümüyle yeni olan öğe ve kurumlar girecektir. Bu da, geleneksel devlet-memur iliş- kilerini. çok gecik- miş olarak etkile- yecektir. - Tasanyı ILO sözJeşmelerine uy- gunluk açısjndan değerlendirir misi- niz? M. GÜLMEZ- Türkiye. ILO'nun aynı zamanda in- san haklan belge- ve uygulamalarda. ILO'nun il- gili uzmanlık komiteleri Sendi- ka Özgürlüğu, Uzmanlar Ko- misyonu ile Uygulama Komis- hakkıru elinden alan bir statüye dönüştürüldü. Bakanlar Kurulu'nda bu- danrruş metin de Adalet Ko- misyonu'ndan geçmedi. ANAP ve DYP'li milletvekillerinin gı- rişimi ile, anayasaya aykınlığının incelenmesi için Anayasa Komisyonu'na hava- Ie edilen tasan, yasalaşması ve içeriği iyice belirsiz bir konuma getirildi. Memurlann yeniden eyleme hazırlandıklan şu gün- lerde, memurlann sendikal haklanru kullanmasırun hu- kuksal savaşımında öncülük yapmış ve ILO sözleşmeleri üzerinde de uzman bilimadanu Seyit Kula, eşi ve iki kızıyla birlikte milli phango ve kazı-kazan bileti satarak geciniyor. şimdilerde "adil düzen" engelini ri" bazı biletçıler gıbı. beledıyeve uzaklaşürmaya çalışıyor... işgalıje parası vermelerine karşın, Kula ailesini de. "Milli pi- yango bileti >e kazı kazan satmak günahtır" diye tezgahlanndan nasıl aşacağını düşünuyor. Çün- kü. RP'Iİ Beyoğlu Beledivesi'ne ait zabıtalar, son günlerde îstıklal Caddesi'nde "gözüne kesrirdikle- Kula aiiesinin "hikayesinı** dinlıyoruz: Baba Seyit Kula geç- mişi anlatırken birara hüzünleni- yor, gözleri doluyor. Yaşlar ya- naklanndan suzuîüyor. Suskun- luğa bürünen aalı babayı sus- kunluğunda anlamaya çahşıyo- nız. 5 çocuk babası Seyit Kula 42 yaşında. E$i Fatma Kula'nın dışında, kızlan tlknur Kula(22) ve Öznur Kula(lS) ile tstiklal Cad- desi'nde günboyu bilet satıyor. Ailenin diğer çocuklan ise 19. 8 ve 4 yaşında. 6'ıncı çocuk ise yol- da! Körfez Savaşı'na kadar eşı Fatma, "evin banımı"ymış. An- cak Seyit Kula. bir arkadaş kur- banı olarak 3 ay cezaevinde yatmış. Milli pı>angoculuğa önce Fatma Kula başlamış. Son günlerde RP'lı Beyoğlu Belediyesi'ne bağlı zabıta me- murlan. caddede bazı biletçılere baskı yapmaya başlamış Zabıta- lar. "Milli pi>ango >e kazı-kazan bileti satmak gühahtır. Cadde üze- rinde değil, biletlerinizi ara sokak- larda satın" demışler. Beledıyeye işgaliye parası ödemelerine karşın bu tutumu anlavamıyor- lar. Aile düzenini korumaya ve geçimini sağlamaya çalışırken "adil düzen engeliyle" karşılaş- mak onlan üzüyor. gelinmektedir. Bayer BAYGON GENIUS LİKİD SİVRİSİNEK KOVUCU AUN TÜKETİCİ VE SATICILARA ÇAĞRI BAYER'in, Avrupa'da ve Türkiye1 de piyasaya sürdügü, Baygon Genius Likid Sivrisinek Kovucu cihazlarının az bir bölümünde üretim kusuru görülmüştür. Bu nedenle bugüne kadar Fransa, İtalya, Belçika, İspanya, Portekiz ve Türkiye' de piyasaya sürülen, kullanılan veya kullanılmayan tüm cihazlar yenileri ile degiştirilecektir. Bayer1 in ürünlerine gösterdigi bu kalite anlayışına, tüketici ve satıcılarımızın da aynı yaklaşımla yardımcı olmalarını ve ellerindeki Baygon Genius Likid Sivrisinek Kovucu cihazlarını, ücretsiz göndererek yenileri ile degiştirmelerini arzu etmekteyiz. Tüketici ve satıcılarımıza bu anlayış ve ilgileri nedeni ile teşekkür ederiz. CİHAZINIZI NASIL YENİLEYECEKSİNİZ ? Bayer şubesine tesflm edMz veya telefon ederek att Aymmi M 0 ve YUBflÇİMIBI tetefonları için TBffBürtlti hatlarmıızdan yapartanabittrsiniz. ürtfen YlBTİÇİMBeo araahğıyia BâlAJAJB1 n afağriaki adresine gönderiniz: DATUNtt Hatboyu Cad. No: 48 Bakrfcöy 34720 İSTANBUL Not Paketin üzerme adma, sayadma, adresmzi ve telefon numanmn yazmayı ütfen unutmymz. SÜRECEK ÜCRETSİZ TELEFON BÎLCİ HATTI Td: 0800 211 60 82 0800 2116083 ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ lyi Niyet ve Beceri Cumartesi günü gazetemizin kuruluşunun 70. yılını kutluyorduk. Nadir Nadl'nin anılarla yüklü odasında çe- şitli konularda sohbet ederken, kutlamamızf onurlandır- mış bulunan SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal inö- nü, Istanbul Üniversitesi'nin yeni rektörüyle ilgili düşün- cemi sordu. Hocamızın "son derece iyi niyetli" oldu- ğunu düşündüğümü söyledim. Ve ilave ettim: "Ayrıca son derece demokrat, fakat maalesefaynı derecede be- ceriksiz." Erdal Bey gülümsedi, "Doğrudur" dedi, "2a- ten ilk iki özellik korkarım üçüncü özelliği de beraberin- de getiriyor." Konuşmamıza kulak kabartanlar bir an sustu ve arrjjn- dan genel bir kahkaha patladı. En çok gülen de Sayın Inönü idi. "Aman"dedim, "lütfen başka birkimseye do- kundurma yaptığımı sanmayın." Gerçekten aklımda kimseye "çiçek gönderme" yoktu. Samimi düşünceleri- mi söylemiştim. Ama istemediğim mesaj, istemediğim' birine gitmişti. Ne mutlu böyle bir mesajı alabilenlere, bunu dile getirebilenlere ve herkesten çok gülenlere... AslındaSayın Inönü, bukıvrakzekâsıylabirazdahabe- cerikli olsaydı ve siyasal yaşamımızdaki "so/"un pe- rişan haline bir çözüm bulsaydı daha da çok sevinirdim ama, bunun bilincinde olabilmek ve gülebilmek de bü- yük birerdem... Bu söyleşiyi Vaziyet'e aktarmayı düşündüm önce. Sonra da niyetimi değiştirdim ve kendim yazmaya karar verdim. Zira "iyi niyetli olmak", "demokrat olmak" ve "becerikli olmak" arasındaki ilişkileri biraz irdelemek istedim. Birkaç temel soru var ortada. Acaba "Becerikli olmak için mutlaka kötü niyetli olmak mı gerekiyor?" Aynı bi- çimde, "Demokrat olmak, becerikli olmaya engel mi?" Gerçekten çevreme baktığım zaman, iyiniyetli ve de- mokrat insanların genellikle, "pek öecer/M" olmadığını görüyorum. Demokrat olmak ve iyi niyet kusur mu? Bu tür insanların beceriksizlikleri, bu özelliklerinden mi ge- liyor, yoksa bunun başka nedenleri de var mı? Sanıyorum bazı insanların bazı şeyleri becerememe- leri, onların demokrat olmak ya da iyi niyet gibi "yapısal bazı bozukluklanndan"(\) ve "kusurlarından"($ değil, "sistemin çürümüşlüğünden " kaynaklanıyor. Atalarımı- zın bir sözü vardır, "Yıl uğursuzun" derler. Bunu hangi yıl için söylemişler bilemeyiz. Ama kendimi bildim bileli, maalesef genellikle "yıl uğursuzun". O zamanlar adından başka bir şey yoktu ama, Eski Yunan'dan beri hemen tüm düşunürler, demokrasinin "dejenere olmaya"en yatkın sistem olduğunu yazagel- mişlerdir. insanoğlunun(vekızının)ulaşabildiğien "hak- ça" rejim olan ve bir "erdem rejimi" olması gereken de- mokrasi neden bu kadar çabuk dejenere olabiliyor aca- ba? Sanıyorum burada, insan doğasındaki "rahatı ve ko- layı seçme eğilimi"etkili oluyoc. Demokrasi, eninde so- nunda "insanların ikna edilmesine" dayandığı için; ya- landaolsa, insanlar "nabızlarına göre şerbet verenleri" yeğliyorlar. Insanın gözünün içine baka baka yalan söy- lemek az beceri mi?.. Ama bu "şerbetlerin" ardından "acı reçeteler" gelir- miş... Gelsin. Nasıl olsa insanlar, hele insan toplulukları çok kolay "unutuyorlar". Hele yeni "yalanlar" üreterek bu unutkanlığı tahrik etme olanağınız da varsa... Peki bu durum karşısında ne yapacağız? Demokrasi- den vaz mı geçeceğiz? Elbette demokrasiderr vazgeç- meyeceğiz. Demokrasiyi işletebilmek için mücadele edeceğiz. Hoşuna gittiği için yalanlara inanma eğilimin- deki insanları bilinçlendirmeye çabalayacağız. Erdemli insanları siyasete çekmeye uğraşacağız. Yaşananlann "unutturulmak istenmesine", daha dünkü olayların "saptınlmasına" izin yermeyeceğiz. ' Su başlannı eşkıyalar tutmuş, bu çabalar boşuna" demeyin. Unutmamak gerekir ki, "Ferhat'ın azmi ile dağlar delinir." Zaten başka çaremiz de yok... Şimdi son bir soru daha sormak istiyorum. ''Acaba tüm beceriksizlikler, insanların iyi niyet ve demokrat ol- malarından mı ortaya çıkıyor?" Hayır. Kimi öyle becerik- sizlikler var ki; insanların "kötü niyetinden've "demok- ratolmamalarından'' kaynaklanıyor; bizzat "yeteneksiz- liklerinden", bizzat "beceriksizliklerinden" doğuyor. Hiçbir iyi niyetli ve demokrat hükümet, Türkiye'yi son on yıldaki kadar kötü yönetmez ve "azgelişmişlik çember'ı- ni" kırmak üzere olan bir ekonomiyi bu hale sokamazdı. Tüm sorunlarımızın çözümü demokrasidedir. "İyi ni- yetli", "demokrat" ve "erdemli" insanların bu sistem içinde yer bulabilmeleri ve belirleyici olmaları da, toplu- mun daha az unutkan olmasına bağlıdır. Bunun çaresi de "siyasalbilinç"ve "örgütlenme'dh. Verilmesı gere- ken kavga, bu kavgadır... Genel grev çağrısı Sendikalardan ' Yetki Yasası'na tepki • Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin. 'Yetki Yasası'na karşı 'genel grev' önerirken. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu ise *Bu yasa karşısında çok duyarlı davranma içine girebiliriz. girmeliyiz" dedi. İstanbul Haber Senisi- İstık- rar pakcti içinde \er alan ve KİT'lerin ö/ellcştirilmesi prog- ranıının öniinii açan "Yetki \asası"na Mecli-" Genel Ku- rulu'nda onay verilmesine tep- kılcr hüvüvor. Hu\a-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, "Yetki Yasasfna karşı "Genel Grev" önerirken. DİSK Genel Başka- nı Kemal Nebioğlu ise "lşci kon- federasv onlan \e meslek örgüt- lcri olarak bu >asa karştsında çok du> arlı davranma içine gire- biliriz, girmeli\iz" dedi. Kamu Çalışanlan Sendikalan Platfor- mu sözcüsü İsmct Aktaş, yasa karşısında genel grev yapılma- sını tarihi sorumluluk olarak tanımladı. Atila\ Avçin dün vaptığı açıklamada. "siyasiikti- darın iki ortağı, ortaklıklarının doamı konusunda tüm eleştiri ve önerilere kapalı. sadece IN1F ve Dünya Bankası'nın önle- rine koyduklan kara reçeteyi uygulama konusunda hemfi- kirler. Ancak örgütlü ve örgüt- süz halk kesimlerinin her geçen gün daha da artan hayat pa- halılığı ve güvencesiz varınlar- dan kaynaklanan rahatsızlı- klan da artmaktadır" dedi. İşçi Konfederasyonlan Türk-Iş. Hak-İş ve DİSK'i eylem ve güç bırliğine cağıran Ayçin. açıkla- masını "Demokrasi platformu en kısa zamanda toplanarak e>mem kararları almalı. Hava- İş sendikası olarak düşüncemiz genel grev" diyerek sürdürdu. Mümtaz Soysal'ı da gerçek de- mokratlann Meclis'teki tek sesi olarak nıtelendiren Ayçin. Sovsal'ın "Yetki Yasası"nın ip- taline ilişkin başlattığı hukukı miicadeleyi işyerlerinde yapıla- cak somut eylemlerle desteklen- mesi eerektieini kaydetti. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu ise "Yetki Yasası"nın hükümetc çok büyük yetkiler verdiğini. bu yetkilere dayana- rak gündeme gelecek her uygu- lamanın işçilerin \e çalışanlann canını yakacağını kaydeıti. Ne- bioğlu. bütün yetkinin Başba- kan. Başbakan'ın atayacağı 3 bakan ve KOİ yerine oluşlurul- ması düşünülen kurulun baş- kanından oluşacağını kaydede- rek "Bu kadar geniş yetkiyi bu kunıla vermek akıl alacak iş de- ğil" dedi. İşçi konfederasyon- lannın söz konusu yasanın Meclis'te görüşülmesini bir haf- ta ertelemeye çahştıklannı da belirten Nebioğlu. " Ama yasa meclisten geçti. Bunun karşısı- nda yapılacak şeyler çok mah- duf'dedi.