08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK1994CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Denktaş, Nadir için devrede • LEFKOŞA (Cumhurryet) - Kıbnslı Türk işadamı Asil Nadir'in devlete olan vergi, sosyal sigorta ve kredi borçlan nedeniyle hükümet tarafmdati başlatılan haciz işlemlerinin durdurulmasına yönelik girişimler, nihayet başanyla sonuçlandı. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı ziyaret ederek devlete olan borçlann ödenmesi konusunda yeni bir plan sunan işadamı Asil Nadir, "Sunzest" narenciye konsantre ve paketleme tesisini devlete satmaya teklif etti. K.KTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ise Nadir'in bu teklifinı Bakanlar Kurulu'na götürerek anlaşmazlıkların olumlu bir kararla sonuçlanmasını sağladı. Vergi denetimleri • ANKARA (AA) - Malıye Bakanı tsmet Attıla.lstanbul. Ankara, lzmir ve Adana illenndeki büyük ve orta ölçekli işletmelerde vergi denetim ve fıili tahsilat çalışmalannın hızlandınlacagını kaydetti. Attila, beyana dayanan vergilemede hedeflere ulaşılmasının, yaygın. etkin ve venmlı \ergi denetımiyle mümkün olduğunu belırtti.. Bektrik tüketimi azalıyor • ANKARA (ANKA)- Sanayinin gelışme göstergelerinden bın olan elektnk enerjisi tüketimi, ocak-eylül döneminde geçen yılın aynı dönemıne göre binde 6 genledi. 1993'ün ilk 9ayında 1992'nın eşdönemine göre sanayı kesiminin elektrik tüketıminde yüzde 4.4 oranında artış kaydedılmiştı. Emeklilik yaşını ortalama ölüm yaşma yükselten tasannın geçerlilik tarihi tartışmalı Maaş kuyruğunda ölmeyecekler • Tepeden tımağa kadar Batı'nın yakın takibinde olan Türkiye, sosyal güvenlik sistemini de Dünya Bankası'na emanet etti. Tasan halindeki emeklilik yasasının Dünya Bankası'nca yapılan incelemenin tamamlanmasından sonra yasalaşması bekleniyor. •"Hükümet, SSK'nin işveren tarafından ödenmeyen alacaklannı çahşanın sırtına yüklüyor" şeklinde yorumlanan emeklilik yasa tasansı ise mevcut haliyle yasalaşırsa, sağhk hizmetleri için emeklilerin ödemeleri gereken tutarlar da yükselecek. AHMETÇELtK Tepeden tırnağa kadar Batı'nın yakın takibinde olan Türkiye. sosyal güvenlik sistemini de Dün- ya Bankası 'na emanet etti. Halen tasan halinde bulunan emeklilik yasasının Dünya Bankası tarafın- dan yapılan incelemenin tamam- lanmasından sonra yasalaşması ve emeklilik yaşının Türkiye'de- ki ortalama ölüm yaşına eşitlen- mesi bekleniyor. "Hükümet SSK'nin iş>eren ta- raftndan ödenmejen alacaklannı çauşaıun sırüna yüklüyor" şek- linde yorumlanan emeklilik yasa tasansı ise mevcut haliyle yasa- laşırsa emeklileri maaş kuyru- ğunda ölmekten kurtaracak mad- deler içeriyor. Ortalama yaşam süresinin 64 yıl olarak belirlendi- ği Türkiye'de emeklilik yaşının kadıniarda 50'den 55'e ve erkek- lerde 55'den 60'açıkarmayı plan- layan tasannın bu maddesinin Dünya Bankası 'nın etkısi ıle ge- tirilmeye çalışıldığı belirtiliyor. DİSK tarafından yapılan bir çalışmaya göre, SSK'ye bağlı ça- lışanlar 1965 ile 1986 yıllan ara- sında 5000 işgününü doldurmak şartı ile emekli olabiliyorlardı. Yasa Turgut Özal tarafından de- ğiştirildi ve kadınlar için 50, er- kekler için ise 55 yaş sının geti- rildi. Avrupa Birliği ülkelerinde ise emeklilik için hizmet yılı 33 ile 37 yıl arasında değişirken. emeklilik yaş sının ise kadınlar için 60 erkekler için ise 65. An- cak bu ülkelerdeki ortalama ya- şam süresi 75-77 yıl olarak he- Yeni tasan ne getiriyor? •Emeklilik yaşı kadıniarda 50'den 55'e, erkeklerde 55'ten 60'a çıkıyor. •Emeklilik için prim ödeme gün sayısı 5 binden 9 bine yükseliyor. •Sağlık yardımlanndan yararlanmak için 120 gün olan staj süresi 300 güne çıkıyor. •Muayene ve tedavi hizmetlerinden yararlanmak için 240 gün hastalık sigortası primi ödemiş olmak gerekıyor. •Emekli aylıklannı katsayıdan kurtararak, SSK'nin bugünkü nsk hesaplamasına göre tespit etme ımkânı sağlıyor. • Sosyal yardım zammı ödemelennın 1.960.000 lirada dondurularak, bu yetkinin yönetım kuruluna verilmesını hükmediyor. saplanırken, söz konusu oran Tür- kiye'de 64 yıl. Uzmanlara göre Türkiye'de- kı çalışma süresinin gelişmiş ülkelerdekin- den daha aşağıda olması hem emeklilik dö- nemının yaşanması hem de genç nüfusa ye- ni iş onaklannın yaratılması açısından öneııı- li. Dünya Bankasf nın önerilen doğrultusun- da hazırlandığı belirtilen tasan ise emeklilik yaşının gelişmiş ülkelerdeki ölüm yaşı baz alınarak oluşturulduğu ileri süriilerek eleş- tiriliyor. Var olan yasa tasansının Özal Dönemi'nde getirilen emeklilik yasasından daha katı ol- duğunu belirten Türk-lş Genel Mali Sekre- teri Eıtver Tbçoğlu, "Mevcut şekliyle yasa- iaştığı takrirde geçenterde Ankara 'da yapılan Banka kapısında maaş bekleyen emekliler. emekli olamavanlar yanında daha şanslı hale gelecek. dı-yüriiy üşün çok daha büyüğü gercekkşir' ye konuştu. Yasanın kazanılmış haklara dokunmama- sı gerektiğinı belirten Toçoğlu. tasanda yer alan emeklilik yaşı konusunun çalışma ya- şamına 1990'dan sonra başlayanlar için ge- çerli olmasını istedı. Halen hükümet ve ILO temsılcilerinin yasa üzerınde çahştıklannı belirten Koçoğİu. "Çalışma Bakanı Nıhat Matkap çıkanlacak >asanın kazanılmış hak- lara dokunma\acağına dair söz verdi" dıye konuştu. Kurum olarak farklı bir sıstem öngördük- lerini belirten Bağ-Kur Genel müdürü Rıd- van Selçvk emçkliük yaşı konusunda var olan sistemin devam etmesıni savunurken. pnm ödemelennın yeni bir düzene bağlan- ması konusunda çahştıklannı söyledi. Dü- zenlı pnm ödenmeyen her ay için emeklıh- ğin 1 ay gecıktınlmesı >önünde bir çalışma ıçerisınde olduklarını belirten Selçuk. "Ödenmeyen prim tutan yaklaşık 24 trilyon lira. Bunun 6 triKon lirasını zaten tehsil ûn- kanı yok. Geri kalan 18 trilyon liranın tahsil edilmesi gerekiyor. Bu yüzden emekliliğin ge- ciktirilmesine da\anan sistemin gecmişteki borçlar için de uygulanması düşünülebili- luVdedı. Emekli Sandığı Genel Müdürü Naci Yat- maz ise kurum olarak yeni yasa tasarısı konusunda her hangi bir çalışma yapmadık- lannı belirtti. EMEKLİ SANDIGI Devletinpayı yüzde 15 Emekli Sandığı'na ödenen prim oranı maaşın yüzde 35'i kadar. Bu oranın yüzde 15'i memur, yüzde 20'si ise işveren tarafından ödeniyor. Halen 980 bın emeklinin bulunduğu kurumda, 1 mılyon 890 kişinin iştiraki bulunuyor. Kurum maaş ödemelerini üç aylık dilımler halinde yapıyor. En düşük maaş 4 milyon 396 bin lira. SSK Çıplak aylık 3.5 milyon lira SSK emekh aylıklannı, 1 Ocak 1982'den önce emekli olanlar, I Ocak 1982'den sonra emekli olanlar, süper emekliler. gösterge tablosundan emekli olanlar ve üst gösterge tablosundan emekli olanlar. olmak üzere 5 değişık esasa göre hesaplıyor. SSK'den aylık alan işçi emeklilennin yüzde 88'ine 1136-1696 göstergeden emekli aylıgı bağlanıyor. Sayılan 1 milyon 508 bın kişıyi bulan söz konusu ışçı emeklilerinın çıplak aylıgı ise 3 milyon 445 bın lira. BAĞ-KUR Primler toplanamıyor 717 bin 188 emekliye aylık ödeyen \e 1972 yılında faaliyete geçen kurum esnaf-sanatkân kapsıyor. Prirnlerin düşüklügü nedeniyle. emekli aylıklan da oldukça düşük. Bağ-Kur'da 20 yıl pnm ödeyen kadın ve 25 yıl prim ödeyen erkek emekli olurken. aynı zamanda 50 yaşını geçmış kadın 10 yıl 55 yaşını geçmış erkek ise 15 yıl prim öderse emeklilik hakkı elde edıyor. Primlerin yüzde 70.6'sı. 6. basamaktan yani maaşları 711 bın lırayı aşmıyor. YORUM Yasa ile 11 kişilik 'Rekabet Kurumu' oluşturulacak Rekabetin önü açılıyor Adil Milli Ucret Politikası T ürkiye'de ücret adaletsizliğı varmış. İşveren kesimi, sonunda bu gerçeği fark etmiş. Bakın duyduklan tepkiyi nasıl dile getiriyorlar: "Profesör, boyacı kadrosuna geçntek için aekanhğa oaşvurdu. Ülkemizde giderek büyüyen bir ücret karmaşası yaşanmaktadır. Bunun sonucu kamuda vasıfsız bir işçının ücreti, üniversite mezunu bir memurun maaşının dört katından fazla hale gelmiştir. Devletin aynı kurum içinde işçisine amirinden fazla maaş vermesi, ne adalet ilkesiyle ne sorumluluk bilinciyle ne de yöneticilik kurallanyla bağdaşmaktadtr. Çalışma yaşamında yıllardır biriktirilip bugüne kadar sorumsuzca tekrarlanan dengesiz ve mantıksız ücret politikalan, çalışanlarda yılgınlık ve güvensizlik yaratmaktadır. Sorumlu devlet bu yanlışlığa, bu çarpıklığa, bu adaletsizliğe milli bir ücret politikası üreterek acilen care bulmak zorundadır." Y ukandaki yazı ve karikatür, 35 yıllık işveren örgutü MESS'in yayın organı İşveren gazetesınde geçen ay yayımlandı. Aynı sayfaya Dünya gazetesinin 'yıllanmış kalemi' Fasih Inal'ın 'Kamu Ücretlerindeki Aşın Dengesizlikler' başlıklı köşe yazısı da aktanlmıştı. Inal, işçılerin nasıl müdürlerinden fazla aylık aldığını uzun uzun anlattıktan sonra, Başbakan Tansu Çiller'in son toplusözleşme farklannın 56 tnlyon liraya ulaştığı şeklindeki sözlerini hatırlatıyor. Inal'a göre, sanayici, müteahhit ve serbest çalışanlardan alınan ek vergi tutannın 100 trilyon lira olduğu düşünülürse bu farklann 'ne muazzam' rakamlara ulaştığı ortaya çıkıyor. Inal'ın yazısı şöyle bitiyor: "Çalışanlarda yılgınlık ve güvensizliğe yol açan bu yanlışlığa ya da çarpıklığa, ulusal bir ücret politikası uygulanarak son verme zamanı artık gelmiş de geçiyor." MESS'in görüşüyle arada bir fark görebıliyor musunuz? Ben göremiyorum. Seçilen kelimeler bile aynı. Inal'ın geçen yaz Halit Narin'in Martı Tatil Köyü'nde, Tekstil Işverenleri Sendikası'nca düzenlenen seminerdeki sözlerini hatırladıkça, bu benzerliğı normal karşılıyorum. Inal, orada yaptığı konuşmada da 'Türk işçisinin işıni nasıl savsaklayıp iş elbisesi giyip çıkarırken ve çay molalan ıle üretim saatlerini harcadığını' anlatmıştı. Söylenmek istenen oldukça açık: "İşçiye bu kadar para çok." Ancak yöntem çirkin. "Vasıfsız işçi; profesör, öğretmen, doktor, mühendis ve müdürlerden nasıl daha fazla para alır?" kışkırtmasıyla 'düşük ücret' politikasına kamuoyu desteği yaratılmaya çahşılıyor. Bunun adına da 'adil milli ücret politikası' diyorlar. MESS'e göre, 'haksız ve adaletsiz' biçimde yüksek maaş alarak profesörü bile imrendiren işçilerin aylıklarına bir göz atalım. Devlet Bakanı Bekir Sami Daçe, TlSK'in seminerinde yaptığı konuşmada, bu yıl temmuz ayı itibanyla ortalama giydirilmiş işçi ücretinin 13 milyon 187 bin lira olduğunu söyledi. Kamudaki işçiler, hükümetin önce vermekten cayıp sonra bonolarla ödemeye kalktığı toplusözleşme zamlannı da alabilirlerse ortalama giydirilmiş net maaş, bu yılın sonunda 19.5 milyon liraya çıkıyormuş. Arkadaşımız Hülya Genç'in araştırması, geçen hafta başında Cumhuriyet'te yayımlandı. Buna göre kasım ayı itibanyla kirada oturan 4 kişilik bir aile, birçok şeyden fedakarlık etme pahasına aylık harcamalarını ancak 18 milyon liraya kadar indirebiliyor. Bu hesap, ancak 4 milyon liraya kiralık ev bulunabilirse, ailede sadece bir kişi, iki aktarmalı olarak toplu taşıma araçlanyla işe gidip gelebilirse, 4 kişi ayda ancak bir çift ayakkabı ve bir kazakla giyim ihtiyacını karşılayabilirse geçerlilik taşıyor. Yargıtay, yüzde 136.5'e ulaşan Toptan Eşya Fiyat Endeksi'nin aynı oranda kiralara yansrtılmasına hükmederken, hükümet ve özel sektör işçiye kendi politikalarının eseri olan enflasyonun çok altında ücret artışını yeterli görüyortar. Ortalama net maaşları 5 milyon 690 bin lira olan memurların yaşadığı sefaleti ortadan kaldırmak yerine, diğer sabit gelırlilerı de aynı düzeye indirmeye çalışmayı 'adalet' olarak ortaya koyuyorlar. 'Adil maaş politikalan' bekleyenlerin soruyu, "İşçiler neden çok alıyor?" yerine, "Devlet, memuruna neden insanca yaşayabilecek bir gelir sağlayamıyor?" biçiminde sormaları gerekiyor mu? Yoksa bu soruya cevap ararken, grev ve toplusözleşme hakkının engellenmesi için yaptıkları lobilerin, çalıştırdıklan kaçak işçilerin, ödemedikleri vergi ve primlerin, teşvik ve kredilerte tükettiklen kaynakların yüzlerıne vurulmasından mı korkuyorlar?B ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - Türki- ye'nin, Gümrük Birliği \e Avrupa Birliği'negiriş sürecini hızlandırmak, tekel ve kartelleşmeyi ön- lemek amactyla hazırlanarak, TBMM Genel Ku- rulu'ndan "hızla" geçirilen "Tüketicinin Korun- ması Yasası" ile ticari kuruluşlann; tekelleşmeye yönelik sözleşmeyle; anlaşma, bırlik kurma giri- şimlerinin önüne geçıliyor. Rekabetin ilkeleri, bu- nu bozacak faaliyetlerin geniş bir şekilde tanım- landığı ve "antikartel yasası" olarak da bilinen yasa ile denetim organı niteliğinde bir de "Reka- bet Kurumu"oluşturulması öngörülüyor. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, Sanayi ve Tıcaret eski Bakanı Tahir Köse ıle bırlikte düzenledığı basın toplantı- sında, TBMM'de kabul edilen rekabetin korunma- sına ilişkin yasa tasansının önemine dikkat çeke- rek. "Ozelleştirmede, herhangi bir konuda devlet tekeli kalkacaksa. özel tekellere de izin verilmeye- cektir öngöriisü \ardi. Özelleştirme Vasası'nın he- men ardından karşı tekel yasasının çıkması kamu- munda güven mesajı olarak alınmalıdır. İnşallah 19 aralıkta Gümrük Birliği sözleşmesini inı/alava- cağız. lürkive'nin gümrük biıiiğine girmesinde bu vasanın çok büvük önemi \ardır" dıye konuş- tu. Karayalçın, yasa hakkında bilgi verdi ve eski bakan Köse 'ye teşekkür etti, yeni Sanayi ve Tıca- ret Bakanı Mehmet Dönen'e de yasanın uygulan- masında başan dıledi. Yasa neler getiriyor? Avrupa Birliği'nde uygulanan rekabeti koruma sisteminin esas ahndığı yasa ile ticari kuruluşlann, rekabeti sınırlayıcı anlaşma kararlan. hâkim durumun kötüye kullanılması ve bu amaçla birlüder kurulması kesin olarak yasaklanıyor. Yasanın yürürlüğe girmesi ile rakip firmalar. mallannın fiyatlannm saptanması, pazar paylaşması, üretim miktannı kontrol, piyasaya yeni firmalann girmesini engelleme anlasmalan yapamayacaklar. aynı durumda olan müşterilenne ayınmcı davranışta bulunamayacaklar ve muşteriye sözleşmenin niteliğine veya ticari teamüllere aykın ek yükümlülülder yükleyemeyecekler. Ancak ticaı i kuruluşlan piyasa üzerinde olumlu etki yapacak anlaşmalar konusunda muaf tutacaklar. Buna göre de, mallann üretim ve dağıtımında iyileştirme yapılması. bu yarardan tüketicinin adil pay alması, rekabet ortamının tamamen kalkmaması koşuluyla anlaşmalar yaptlabılecek. V'asa. "Bir kuruluşun pryasada rakiplerinden bağımsız olarak ekonomik parametreteri befirlevebilme gücü" olarak tanımlanan "hâkim durum"ıın kötüye kullanılması da yasaklanıyor. Yasanın ihlali durumunda ise agır yaptınmlar getiriliyor. Yasanın ihlali durumunda, ticari kuruluşlann tekelleşmeye yönelik yaptıklan anlaşma ve kararlar geçersiz sayılırken, zarar gören tarafın bu zarannı tazmin etmesine olanak tanınıyor. Yasada, ihlal durumunda ıki tür para cezası uygulanması öngörülüyor. Buna göre, muafiyet, menfı tespit, birleşme veya devralma için izin başvurusu konulannda kurula eksik veya yanlış bilgi verilmesi gibi "şekü" ihlaller durumunda 50-100 milyon lira arası para cezası öngörülürken, kasıtlı olarak ihlalde bulunanlara da. bir önceki yılki gayri safı gelirlerinin yüzde 10'u oranında para cezası verilmesi hükme bağlanıyor. ÖZTİN AKGÜÇ Türkiye'nin Dış Kredi hlotu Türkiye'nin dış kredi notunun veya değerliliğinin 1993 yılında uluslararası derecelendirme (rating) şirketleri tara- fından iki kez düşürülmesi ve bunun ardından mali piya- salaraa yaşanan bunalım, uluslararası derecelendirme şirketlerinin (Standard & Poors ve Moddy's) ne ölçüde nesnel (objektif) davrandıkları sorusunu gündeme getir- miş, söz konusu şirketlerin Türkiye aleyhine kasıtlı dav- randıkları görüşü basınımızda yer almıştır. Bir ülkenin kredi değerliliği belirtenirken politik riskler, finansal ve ekonomik riskler dikkate alınmaktadır. Risk de- ğerlendirilmesi, bir ölçüde öznellik taşıdığından; bu yoru- mumuzda Türkiye'nin dış borçlarında gelişmeler, bu ko- nudakı anlamlı oranlarla birlikte açıklanmıştır. Dış borç yükü değerlendirilirken dış borç tutannın GSMH'ye (Gay- ri Safi Milli Hasıla), toplam döviz gelirlerine, dışsatım tu- tanna oranı, dış borç servisinin (faiz ve anapara ödeme- lerinin) GSMH'ye, toplam döviz gelirlerine, dışsatıma ora- nı ve uluslararası rezervlerin dış borç tutarına oranı gibi nesnel ölçüler kullanılmakta ve bu oranlardaki gelişmeler belirlenerek bir değerieme yapılmaktadır. Dış borçlarla'ilgili büyüklükler ve oranlar Dış borç stoku Kısa vadeli (%) Orta ve uzun vadeli (%) Dış borç servisi Anapara Faiz Toplam Döviz Gelirleri Dışsatım (FOB) Net Döviz Gelirleri Uluslararası Rezervler Toplam Dış Borç/ GSMH Toplam Dış Borç/ Top. Döv .Gelirleri Kısa Süreli Borç/ Top. Döv. Gelirleri Top. Dış Borç/ Dışsatım Dış Borç Servisi/ Top. Döv. Gelirleri Dış Borç Servisi/ GSMH Rezervler/ Top. Dış Borç Rezervler/ Kısa Süreli Borç 1990 49.035 80.6 19.4 7.250 3.986 3.264 26.490 13.026 (2.625) 11.387 32.7 185.1 35.9 376.4 27.4 4.8 23.2 119.9 Yıllar 1991 50.489 81.9 18.1 7.525 4.095 3.430 28.111 13.667 258 12.250 34.3 179.6 32.4 369.4 26.8 5.1 24.3 134.4 (Milyon 1992 55.592 77.2 22.8 8.088 4.871 3217 29.401 14.891 (942) 15.252 uso) 1993 67.356 72.5 27.5 7.873 4.412 3.461 31.221 15.610 (6.380) 17.761 Yüzde (%) 36.2 189.1 43.1 373.3 27.5 5.3 27.4 120.5 38.7 215.7 59.4 431.5 25.2 4.6 26.4 95.8 Acıklama: (1) Toplam Döviz Gelirlen= Dtşsatım (FOB) + Göfünmeyen Geürter + Karşıbksız Transferter. (2) Net Dovız Getın= Can işlerrHer Dengesı. (3) Uluslararası Rezervler = Altın + Bankalar Brut Rezervı + TCMB Brut Rezervı - Muhabır Açıklan Kaynak: (1) TCMB 1993 Yılı Raporu (2) HDTM Başiıca Ekonomik Gostergeleif-yenı sen Not: 1993 yılına ılışkın oranlar tarafımızdan hesaplanmıştır. Yukandaki tablo, ağır bir dış borç yükünün varlığının ya- nı sıra, dış borçla iigili tüm anlamlı göstergelerin 1993 yı- lında belirgin bir şekilde bozulduğunu ortaya koymakta- dır. Bu konudaki olumsuz göstergeler şöyle özetlenebilır: 1) 1993 yılında dış borçlar, USDbazında, bir önceki yı- la göre yüzde 21.2 artarak 67.356 milyon USD'ye yüksel- miştir. Kısa süreli borçlar yüzde 46.4 oranında artarak 18.533 milyon USD'ye yükselirken orta ve uzun süreli borçlardaki artış, yüzde 9.3 oranında olmuştur. 2) Kısa süreli borçlarda hızlı artış, dış borçlann vade ya- pısını bozmuş, toplam borçlar içinde kısa süreli borçların payı 1989 yılında yüzde 13.8 düzeyinde iken 1993'te teh- iikeli biçimde yüzde 27.5'e yükselmiştir. 3) Borçlarda hızlı artış, dış borçlann GSMH'ye (yeni se- ri) oranını bir önceki yıla göre en az 2.5 puan arttırarak yüz- de 38.7'ye yükseltmıştir. GSMH eski seriye göre ise dış borçlann GSMH oranı yüzde 53.0 düzeyine yaklaşmıştır. 4) Dış borçlann toplam döviz gelirlerine oranı, bir önce- ki yıla göre yüzde 189.1'den, yüzde 215.7'ye, dışsatıma oranı da yüzde 373.3'ten yüzde 431.5'e yükselmiştir. 5) Kısa süreli borçlann toplam döviz gelirlerine oranı da- ha dramatik bir yükselişle yüzde 59.4'e çıkmıştır. 6) Uluslararası rezervlerin kısa süreli borçlara oranı "7.0"ın altına düşerek yüzde 95.8'e gerilemiştir. Türkiye, tarihinin en yüksek carı işlemler açığını 1993 yılında vermiş oldugundan, dış borçlarlacan işlemler den- gesinin karşılaştırması, en olumsuz görüntüyü anılan yıl- da vermiştir. Uluslararası derecelendirme şirketlerinin yanlı davran- dıklan ileri sürülebilir; ancak 1993 yılında Türkiye'nin dış borçlara ve dış ödemelere ilişkin tüm göstergelerinin dra- matik bir şekilde bozulduğu da bir gerçektır. Prof. Dr. Osman Altuğ, kiracının yükünü hafifletecek bir model önerdi: Kira vergiden düşiüürse sorun kabııaz ÖZLEM YÜZAK Bir yandanbu yıl yüzde 136.5 olarak belirlenen toptan eşya fı- yat artışının kira artışına aynen yansıtılarak kiracının belini bük- mesi, diğer yandan enflasyon karşısında kendisini korumak zorunda olan ev sahibınin, kira- lan ya enflasyona ya da dövize endekslemesi. Türkiye'nin sene- lerdir çözümsüz bekleyen bu so- rununu tekrar gündeme getiri- yor. Uzmanlar. kıracı-ev sahibi sorununa daha radikaljji r çözüm getırilmesi görüşündeler.Mar- mara Üniversitesi öğretim üyele- nnden Prof. Dr.Osman Al- tuğ'göre sorun, hertürlü kiranın masraftan düşürülmesi ile çözü- lebilir. 5 Nisan kararlanyla bir- likte. ücretli ödediğı kira bedeli- nin üçte birini masrafa işleme hakkına sahip oldunu belirten Altuğ. serbest meslek mensubu, tüccar v e esnafı n bu haktan yok- sun olduğunu belirtiyor. Altuğ, herkesin vergi mükelle- fi yapılması ve kira bedellerini masraf olarak gösterebilmeleri halinde sorunun kendiliğinden çözüleceğini. biroto kontrol sis- Vergi iadesinde büyük harcama geçerli ANKARA (AA) - Aynı harcama belgesınde (fiş veya fatura) birden fazla harcama çeşıtı olması halinde. bu belge. özel gıder indınmıne konu olan harcama cinsınden. miktan yüksek olan gruba aıt harcama belgesi olarak gösterilecek. Resmi Gazete'de yayımlanan özel gider indirimi (ücretlilere vergi iadesı) ıle ılgilı Maliye Bakanlığı tebliğine göre bir harcama belgesinde birden fazla harcama çeşidinin olması halinde, özel gıder indirimine konu olmayan harcamalar belge toplamından düşülerek, ındınme konu olacak harcama tutan tespit edilecek. Özel gider indinmıne esas olan belgelerle ılgili zarf doldurulurken. belge sayısının 50'den fazla olması halinde. zarfın arka yüzü fotokopi çekılerek çoğaltılabilecek \e bunlara belge yazılabilecek. Zarfın arka yüzünde yer alan genel toplam, her bir yaprağın toplamını da ihtiva edecek şekilde yazılacak. Tebliğe göre eğitim amaclı servis ücretleri de eğitim gideri olarak sayılacak ve özel gider indirimine konu olacak. Işverenler özel gıder indirimi ile iigili bordroyu, fiilen calışan ücretliler için ayrı. emekli olanlar. işten aynlıp da başka bir işveren nezdinde çalışmayanlar ile ölenler için ayn düzenleyecekler. Belgeler 20 ocakta teslim edilecek Ücretliler, I ooak-31 aralık tarihleri arasında toplayacaklan harcama belgelerini 20 ocakta teslim edecekler ve özel gıder indinmi 1 şııbattan ıtibaren ödenecek ücretlerden kesilecek gelir vergisinde mahsup edilecek. temının oluşacağını söylüyor. Bu durumda vergi kaçırmak gi- bi bir sorun olmayacağı için ki- ra kontratlan da gerçek bedelle- riyle resmi mercilere sunulabile- cek. Altuğ'a göre olayın bağıntılı diğer bir boyutu da konut yatı- nmlannın yeterince teşvik edıl- memiş olması. Konut kıralannın yıllık 6 milyon liraya kadar olan kesimi vergi dışı. Altuğ. kira ge- lirlerinin daha büyük bir kısmı- nın vergi dışı bırakılması, para- sını rant gelirlerine bağlayan ya- tınmcıyı konut yatınmına özen- direbileceği görüşünde. Yıllarııı bir türlü çözülemeyen bu soru- nunun bir arz taiep sorunu oldu- ğunu kaydeden Prof. Altuğ, söz- lerini şöyle sürdürdü:* 4 Konut va- tınmı arttıkça konut arzı art;n. Bu da kira bedeUerinde rekabet ortamını doğurarak kira be- delinin düşmesine yol açar."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle