Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13ARALIK1994SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Esld başkan, esld valiye karşıYalova Taşköprü beldesindeki AKSA AŞ'ye ait fabrika çevresinde oluşturulan sağlık koruma bandı, burada
arazisi olan eski Istanbul Belediye Başkanı Ahmet Isvan ile Milli Eğitim Bakanı Ayaz'ı karşı karşıya getirdi
AKSA yönetim • ^ "
I
™
P
™
! İ
1 İ B Ahmet Isvan, kendi
arazisinin de yer aldığı
YAHYA KOÇOĞLU
Istanbul'un Yalova ilçesi Taş-
köprû beldesinde bulunan AK-
SA Akrilik ve Kimya Sanayii
AŞ'nin vereceği zarann en aza
indirilmesi amactyla fabrika çev-
resinde oluşturulan 'sağhk koru-
ma bandı". çevrede yaşayanlarla
fabrikayı karşı karşıya getirdi.
Eski Jstanbul Belediye Başkanı
Ahmet fsvan, kendi arazısini de
içeren sağlık koruma bandının
kaldınlması için Taşköprü Bele-
diyesi'ne iptal davası açarken da-
valı Belediye Başkanı Bahar Do-
gan, fabrikaya koşullan uygun
olmadan işletme ruhsatı veren
Sağlık Bakanlığı'nı 'hizmetku-
sunı' işlemekle suçladı.
Ali Raif Dinçkök'ün başkan,
Osman Boyner, Ömer Dinckök,
İshak Lodrik, Selçuk Ergin ve
Milli Eğitim Bakanı Nevzat
Ayaz'ın yönetim kurulu üyesi ol-
duğu şirketin, sahip olduğu fab-
rika çevresinde yasalara aykın
biçimde bant oluşturduğu sıra-
da, Ayaz'ın dönemin Istanbul
Valisi olduğuna dikkat çekilerek
bu işleme 'yardımcı olduğu' öne
sürüldü.
Eski Istanbul Belediye Başka-
nı Ahmet tsvan ve eski Vali Nev-
zat Ayaz'ı dolaylı olarak karşı
karşıya getiren dava, tsvan'ın 18
Nisan 1994 tarihinde pafta 2,
parsel 450 ve 504'teki arsasına
kurulunda yer alan
Bakan Ayaz, îstanbul
Valisi olduğu
dönemde Sağlık
Bakanlığı'nın,
yasalara aykın
olarak sağlık koruma
bandı oluşturmasına
'yardımcı olmak'la
suçlanıyor.
inşaat yapmak için Taşköprü Be-
lediye Başkanlığı'na başvurma-
sından kaynaklandı. Taşköprü
Belediyesi'nin, Isvan'ın başvu-
rusuna verdigi yanıtta, imar pla-
nında, arsalann sağlık koruma
bandı içinde bulunduğu belirtil-
di ve "Gaynsıhhi Müesseseler
Yönetmeliği'nin 'Bu alanda
mesken ve insanlann yiyip içme-
sine, dinlenip eğlenmesine mah-
sus tesisler yapılamaz" hükmfi-
nfi içeren 6. maddesi gereğince bu
yerlere konut amaçlı imar duru-
mu verüememektedir" denilerek
başvuru reddedildi.
Ahmet Isvan, 4.5 milyon met-
rekare alanda sağlık koruma
bandı oluşturulmasının, 'mülki-
yet hakkınm ihJali' olduğunu öne
sürdü. Isvan, bandın yer aldığı
imar planının iptali istemıyle Is-
sağhk koruma
bandının kaldınlması
için Taşköprü
Belediyesi'ne iptal
davası açtı. Belediye,
Sağhk Bakanlığı'nın
aldığı kararda 'hizmet
kusuru' işlediğini
savunuyor.
tanbul 5. tdare Mahkemesi'nde
dava açtı.
Dava dilekçesinde. fabrikanın
1972 yıhnda ruhsatsız olarak ku-
nılduğu belirtildi.
Bakanhk 'kusuriu'
Taşköprü Belediye Başkanı
Bahar Doğan, mahkemeye gön-
derdiği yanıt dilekçesinde, sağ-
lık koruma bandı oluşturulması-
nın, mahkeme karanyla gerçek-
leştiğini ve belediyenin de kara-
n uyguladığını belirtti. Sağlık
Bakanlığı'nın 12 yıl ruhsatsız ça-
lışan fabrikaya 1984 tarihinde
açılma ve çalıştırma izni verdiği-
ni kaydeden Doğan dilekçesinde
şöylededi:
"Biz davah belediye olarak bu
olayda davaya dahil edilmemiş
olan Sağlık ve Sosyal Yardım Ba-
kanlığı'nın hizmet kusuru işledi-
ği ve bu hizmet kusuru ile > üzler-
ce vatandaşı mağdur ettiği, biz
amme kuruluşlannı da çok müş-
kül durumda bıraktığı kanısın-
dayız" dedı.
Ayaz''a suçlama
Milli Eğitim Bakanı Nevzat
Ayaz'ın da yönetim kurulu üye-
si olduğu şirketin Yalova'daki
fabrikasının çevresinde yasalara
aykın biçimde sağlık koruma
bandı oluşturulmasında 'vardım-
cı olduğu' öne sürülüyor.
İlk duruşmada ifade değiştiren Edes:
Araya giren kişi
Zeynep Ozal'dı
•Engin Civan'a 3.5 milyon dolar rüşvet verdiğini
söyleyen işadamı Selim Edes, ilk duruşmada
ifadesini değiştirdi. Edes, Civan'a 'borç' verdiğini
söylerken, Civan bu iddiayı da reddetti. Selim Edes,
alacağının tahsili için Zeynep Özal'm yardımcı
olduğunu söyledi.
tstanbul Haber Servtsi - tşa-
damı Selim Edes, eski Emlak-
bank genel müdürlerinden En-
gin Crvan'ın yaralanmasından
sonra söylediği "Civan'a rüşvet
verdim" sözlerinden çark etti.
Civan ile Edes hakkında "rüşvet
almak-vermek" suçlamasıyla
açılan davanın dün yapılan ilk
duruşmasında, Edes, önce rüş-
vet olduğunu ileri sürdüğü 3.5
milyon dolar karşıhğı lOmilyar
lirayı "borç" olarak verdiğini
söyledi. Duruşmaya kolu askıda
gelen Civan ise bu savı reddettı.
8. Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ın ailesinin adının da kanş-
tığı ve Engin Civan'm vurulma-
sına yol açtığı ileri sürülen "rüş-
vet" iddiasıyla ilgili davaya dün
Istanbul 7. AğırCeza Mahkeme-
si'nde başlandı. Emlakbank'ın
davaya müdahil olarak katılma-
sına karar verildikten sonra Ci-
van hakkında 22.5, Edes hakkın-
da 15 yıl hapis cezasınm istendi-
ği iddianame okundu.
Selim Edes. ortağı olduğu ES-
KA şirketinin. Emlakbank'la bir-
likte Toplu Konut Idaresi'ne ar-
sa sattığını, ancak paylanna dü-
şen 270 miiyar liranın banka ta-
rafından ödenmediğini anlattı.
Dönemin genel müdürü Engin
Civan'a başvurduğunda ise Ci-
van'm 3.5 milyon dolar karşıhğı
10 milyar lira borç istediğini be-
lirtti. Bu parayı birkaç defada Ci-
van'm evine götürdüğünü vur-
gulayan Edes, mahkeme başka-
nınm "Bu parayı vermeseydin
alacağının ödenmeyeceğini mi
düşünmüştün" sorusuna, "ES-
KA'nın sıkıntıda olduğu aşikar-
dı ve Civan bunu btfryordu" ya-
nıtını verdı.
Zeynep Özal'ın girişimi
Selim Edes, alacağının öden-
mesine yardımcı olabilmeleri
için olayı Semra ve Zeynep
Ozal'a anlattığını, oniann da
"Tamam. Biz bu işi çözeriz" de-
diğinı, daha sonra Zeynep
Özal'ın Alaattin Çakıcı ve Dün-
dar Kıbç'ı aradığını dile getirdi.
Alacak için Dündar Kılıç'ın
evinde toplanılacağını Uğur Kı-
hç'tan öğrendiğini söyleyen
Edes, Kılıç'ın yazlığmda yaptık-
lan toplantıda Civan'm borcunu
inkar ettiğini kaydetti.
Davanın tutuklu sanığı Engin
Civan ise ESKA ile ortak arsa-
lannın satışmı Yüksek Planlama
Kurulu'nun organize ettiğini ve
Toplu Konut Idaresi'nin de bu
organizasyona göre para ödeme-
si yaptığını belirtti. Emlak-
bank'ın ESKA'nın alacağını
ödememesi gibi birdurumun ol-
madığını kaydeden Civan, ken-
disinin hiçbir zaman Selim
Edes'ten borç veya başka adla
para almadığını söyledi.
Engin Civan'm avukatlann-
dan Ihsan Coşkun ile Nida Er-
genç'i tanık olarak dinleyen
mahkeme, Dündar Kılıç, Uğur
Kılıç, Ergun Çakır ve Semra
Edes'in tanık olarak dinlenmesi
için duruşmayı erteledi.
Kayıt yenilemede son gün Anadolu Üni-
versitesi Açı-
köğretim Fakültesine kayıt yenileme süresi bugün sona eriyor.
Öğrenciler, ünKersitenin öğrenci bürolan önünde her kayıt dö-
nemindt oiduğu gibi u/uıı ku\ rukJar oluşturdular. Oğrenci bü-
rolan önünde vüzlerce açıkoğretim öğrencisinin toplanması.
ders kitabı saöcılan için de uygun bir ortam yarattı. Mazeret
kay ıtlan ise 14,15,16 aralık tarihlerinde yapılacak.
TrafiktetemizJikbir başka Jaşa...
Araç muayene istasyonlan için Türk Standartlan Enstitüsü tarafından açılan
ihalenin egzoz gazı emisyon denetimine uygun olmadığı ortaya çıktı
İBRAHtM GÜNEL
Türk Standartlan Enstitüsü (TSE)
tarafından araç muayene istasyonlan için
açılan ihalenin, egzoz gazı emisyon
kontrolüne uygun olmadığı ortaya çıktı.
Uzmanlar, tstanbul'da yaklaşık 1 milyon
300 bin araç olduğuna dikkat çekerek
mevcut projeyle yapılmak istenen
istasyonlarda egzoz gazı kontrolünün
gerçekleşemeyeceğini bildiriyorlar.
Bilindiği gibi TSE, 18 kasım tarihinde,
22115 sayılı Resmi Gazete'de araç
muayene istasyonlan yapımı ve
işletmesiyle ilgili bir ihale duyurusu
yapmış, Istanbul Valiliği ise bu ilana
dayanarak daha önce iptal ettiği egzoz
gazı emisyon kontrolü işinin 1996 yılı
başında TSE'ye verileceğini duyurmuştu.
12 aralık günü çıkılacak olan ihale
şartnamesi incelendiğinde, normal
koşullarda TSE ile herhangı özel ilişkisi
olmayan bir firmanın ihaleye katılmasının
olanaklı olmadığı görüldü. Şartnamede
yılda kaç aracın hangi ücretle muayene
edileceğinin belırlenmemesi, bu ihaleye
katılan firma açısından büyük belirsizlik
yaratıyor. Yapacağı yatınmın geri dönüşü
hakkında bir düşünceye sahip olmayan
firmanın ise bu işe teklif vermesinin
olanaksızlığı dikkat çekiyor. ihale
şartlannda. Istanbul'da 4 adet muayene
istasyonu kurulacağı vefeuralarda egzoz
emisyon, gürültü seviyesi ölçümü,
savrulma, amortisör, fren, far testi ile hız
kilometre. bağlantı yerleri kontrolü
yapılacağı görülüyor. Şartnamede göze
çarpan diğer önemli maddeler de şöyle:
Istasyonlann TSE tarafından işletilmesi.
personelin TSE'ye ait olması. muayene
ücretlerinin Karayollan Genel Müdürlüğü
tarafından belirlenmesi. ihaleyi alan
firmanın halen mevcut olan ve TSE
tarafından yapılmış olan tzmir. Denizli ve
Burdur'daki 3 istasyon için sözleşmeyi
izleyen 7 gün icerisinde 1.5 milyon dolar
TSE'ye ödemesi. TSE tarafından
işletilecek olan istas>onlarda her tür gider
çıktıktan sonra kalan kânn yüzde 50'sinin
TSE'ye verilmesi. Uzmanlar, ihaleyi
kazanan firmanın 52 il merkezinde 57
sabit 3 gezici istasyon kurmasının. venlen
tarih olan 1 Ocak 1996 için mümkün
olamayacağmı öne sürerek hava
kirliliğinde önemli etkenlerden biri olan
trafik kirliliğinin bu istasyonlarda denetim
altına alınmasının zorluğuna dikkat çekti.
NAZMIZIYAR E S İ M S E R G I S i
1 3 A r a l ı k 1 9 9 4 - 6 O c a k 1 9 9 5
YAPl KRF.DI
KİJ'LT Ü R
M E R K E Z İ
Yapı Kredi Kaıım Taşkent Sanat Galeıisl
Istiklâl Caddesi 285 Beyoğlu 80050 Istanbul Telefon: (212) 252 47 00/257
YAPINTKREDİ
S A L I T O P L A N T I L A R I
1970-1995 / SON 25 YILDA EDEBlYATIMIZ
OYKUYöneten
Füsun Akatlı
Konusmacılar
Mario Levi, Tomris Uyar,
Tahsin Yücel
13 Aralık 1994 Saat: 18.30
YA1M KREDİ
K C LT Ü R
M E R K E 7. İ
Yapı Kredi Sermet Çifter Kütöphanesi
Istiklâl Caddesi 285 Beyoğlu 80050 Istanbul Telefon: (212) 252 47 00/441 - 245 20 41
Salı Toplanüları'nı. isteyen herkes ücretsiz olarak izleyebilir.
YAPl KREDİ
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Tarihe Bakmak
Bir insan tarihe doğru bakabildiği zaman, gününü anla-
mak ve yorumlamak konusunda fazla zorlanmaz. Hatta
"zorlanmak" ne kelime, gününü kolayca anlar ve yorum-
lar. Eğer tarih doğru kaynaklardan ve doğru bir biçimde
okunabilirse, yaşanan hiçbir şey "sürpriz" değildir.
Ancak tarihi iyi bilmek, insanlan "kâhin" de yaprnaz. Ya-
ni, "Tarih doğru okunur ve anlaşılırsa, insanlarneyin ya da
nelerin olacağını önceden bilirier" gibisinden bir düşün-
ce doğru değildir. Zira toplumsal yaşam içinde "benzer"
olaylar her zaman ve her yerde aynı sonuçlara yol açma-
yacağı gibi, benzer sonuçlara bile yol açmayabilir. Şu ya
da bu nedenlerden ötürü farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Za-
ten tarihi iyi okuyan biri, böyle olasılıktann da bilincinde olur.
Ancak ne kadar farklılıklar olursa olsun, ortaya çıkan so-
nuç ve sonuçlar, tarihi doğru algılayabilen bir insan için
sürpriz değildir. Gerçekteşen şeyler, gerçekleşmesi "bek-
lenebilen" şeylerdir. Ortaya çıkan sonuçlar, ortaya "çıka-
bilecek" sonuçlardır.
Tarihçiler ya da tarihle uğraşanlar iki türe ayrılır. Birinci
türden tarihçiler, meslekten tarıhçilerdir. Genç bir arkada-
şımız, bu insanlan "bilimin proletaryası" olarak isimlendi-
rir ki çok hakhdır. Belli bir tarih eğitimi almış olan bu insan-
lar, fazla bir "yorumlama" endişesi duymaksızın, tarihin
hammaddesini kotarırlar. Belgeleri bulurtar, çıkarırlar, ge-
reğinde tercüme ederler ve "ikinci tür" tarihçilerin (ve el-
berte herkesin) hizmetine sunarlar. Yapılan bu iş, çok
önemli bir hizmet ve katkıdır.
İkinci tür tarihçiler ise, meslekten tarihçi olmayıp, uzman-
laştıkları bir toplumsal bilim alanında, işin "kökenine ine-
rek" doğru teşhis, yorum ve açıklama yapmaya çalışan in-
sanlardır. (Bendeniz de bu türden bir araştırmacıyım.)
Bu tür tarihçiler genellikle, hammadde kotarma konu-
sunda yetersiz ve tarih metodolojisi bakımından zayıftır-
lar. Ancak belli bir toplumsal bilim "kavram veanlayışı"çer-
çevesinde ve eğer dağarcığında varsa, toplumsal bilimin
metodolojisi içinde, yararlı işler yapabilirler.
(Bir de her iki tür tarih yaklaşım ve anlayışının "amatör-
leri" vardır ki; bunlar ayrı bir alemdir.)
Burada, karıştırılmaması gereken bir husus vardır. As-
lında her toplumsal bilimin bir "tarih yönü" bulunur. bir de
tarihi "kullanma" yönü. Örneğin hukuk toplumsal bir bi-
limdir. Ve hukukun farklı dallannda uzmantaşan ya da uz-
manlaşmak isteyen bir araştırmacı; elberte gözlerini top-
lumsal gelişmenin tarihine dikecektir. Ama bunların dışın-
da bir de hukuk tarihi" vardır. Işte burada farklt bir yön-
tem ve anlayış gerekir.
Toplumların hukuk açısından yaşadıklan değişim süre-
cini tarihsel bir perspektif içinde incelemek ayrı bir şeydir,
hukuk tarihi alanında çahşmak ayrı bir şey. Birinci durum-
da araştırmacının "hukukçuluğu" ön plandadır. İkinci du-
rumda ise, ön planda olan şey "tarihçilik"t\r.
Benzer bir durum ıktisatta da vardır, felsefede de, sos-
yolojide de, siyaset bılimınde de. Toplumsal bilimlerin her-
hangi birinde. tarihi kullanarak doğru teşhis ve açıklama-
larda bulunmak isteyecek araştırmacının en özenle dikka-
te alması gereken yöntem "karşılaştırma yöntemi"ö\r. Bu
karşılaştırma, hem zaman boyutunda ve hem de mekan
boyutunda yapılmak zorundadır.
Zaman boyutunda yapılmak zorundadır; çünkü belli ku-
rumların bugünkü anlamlarına ve boyutlarına bakarak, ör-
neğin elli sene önce aynı adı taşıyan kurumlarla karşılaş-
tıramazsınız. Karşılaştırsanız da boşuna kürek çekmiş olur-
sunuz.
Aynı şey kurumların yanı sıra kavramlar açısından da söz
konusudur. Aynı kavram elli sene önce başka anlamda kul-
lanılabilirdi, bugün çok farklı anlamlarda kullanılabilir. Ay-
nı sözcük, farklı içerikler taşıyabilir.
Mekan boyutunda yapılmak zorundadır; çünkü farklı
coğrafi mekanlann farklı altyapıları vardır. Eğer farklı bir alt-
yapıda ortaya çıkan bir gelişmenin kurallarını, altyapısı
farklı bir başka toplumun gelişimini açıklamak için kullan-
mak isterseniz bu da boşuna bir çaba olur. Burada da
akıntıya kürek çekmiş olursunuz. O halde tarihe doğru bir
biçimde bakmak için, zaman ve mekan farklılıklannı dik-
kate almak, bu farklılıklan iyi bilmek gerekir. Ama işin doğ-
rusu, bunu becerebilmek de pek kolay değildir.
Fakat işin kolayına kaçmamak ve bilimsel dürüstlükten
uzaklaşmamak gerekir. Orneğın Türkiye'nin 1920'li yıllar-
da yaşadığı devrimi değerlendirebilmek için, önce Osman-
lı Imparatcrluğu'nun son yarım yüzyılını bilmek ve değer-
lendirmek gerekir. Eğer bu yapılmazsa, yapılan tüm ana-
lizler havada kalır.
Hele kavramların böylesine altüst edildiği birTürkiye'de
"doğru karşılaştırmalar" yapılmazsa, hiçbir yere varama-
yız. 1994'e kadar yaşanan dönemi "sosyalist" olarak ni-
teleyen "sosyaldemokrat" bir başbakanın ve bunun "sos-
yalist" yardımcısının yönettiği ülkemiz, tarikat mensubu
rahmetli bir "büyük devrimciyi" hasretle anmaya devam
eder!..
Çiller'in sözleri polisi güç durumda bıraktı
Ağar, işkence
savunması yaptı
• Başbakan Tansu Çiller'in, İnsan Haklan Yüksek
Kurulu'ndan, "işkencesiz itiraf yöntemleri projesi" istemesi
ile tartışılan sorgu yöntemleri için Emniyet Genel Müdürü
Mehmet Ağar, "Hatalanmız olabilir, ama bunun sistematik
olduğunu kimse iddia edemez" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çil-
ler'in, "işkencesiz itiraf yöntem-
teriprojesr istemesi iletartışıl-
maya başlanan sorgu yöntem-
leri, polisi bu konuda savunma
yapmaya zorladı. Emniyet Ge-
nel Müdürü Mehmet Ağar,
"Hatalanmız olabilir. ama bu-
nun sistematik olduğunu kimse
iddia edemez. tşkence olaylan
önemli boyutlarda degiklir. Hiz-
met hatası olabilir" dedi.
Ağar, dün düzenlediği basın
toplantısmda. polis teşkilatın-
daki teknolojik gelişmeler ve
güncel olaylarla ilgili bilgi ver-
di. u
Bazı çe>reterin iddia ettiği
gibi polis, suçlulara karşı zor
kullanmak suretiyle ola\1an ay-
dınlatmaçabası içinde değüdir"
görüşünü dile getiren ve polisın
modern yöntemlerle çalıştığını
kaydeden Ağar, bu konudaki
iyileştirme çalışmalannın bü-
yük bir hızla devam ettiğini söy-
ledi. Ağar,
u
İnsan haklannın
koruyucusu ve kollayKisı polis-
tir. Bu sloganı başka birine bı-
rakmamız söz konusu olamaz"
dedı.
tşkence iddialannın, polisi-
nin terörle mücadelede göster-
diği başanyı engellemek iste-
yen çevrelerce gündeme getıril-
diğinı belirten Ağar, şunlan
söyledi:
"Münferit birtakım kusur-
lar olabilir. Ancak bunlar bütün
teşkilatı bağlayıcı şekilde yo-
rumlanmamalıdır. Bununla il-
gili hukuki ve idari kuraüar var-
dır. Hukuk çerçevesinde gere-
ken neyse yapılmaktadır. Polis,
terörle bu derece mücadele et-
mese, acaba bu iddialar bu ka-
dar yaygın olacak mı? Dikkat
edildiginde görülecektir ki, ge-
rek narkotik. gerekse adü suç-
larda işkence iddia'sı söz konusu
edilmemekte, fakat terör olay-
lan ile ilgili en basit soruşturma-
da işkence iddiası öne çıkanl-
maktadır. Olay, polisin terörle
mücadeledeki başansını zaafa
uğratmaktır."
Ağar. sol ve radikal tslami ör-
gütlere yönelik yapılan istihba-
rat çalışmalan sonucunda. top-
lam 1257 operasyon gerçekleş-
tirildiğinı, bu operasyonlarda 2
bin 585 eylemin aydınlatıldığı-
nıve25bin519'usağ,395'iölü
olmak üzere 25 bin 904 örgüt
mensubunun ele geçirildiğini
belirtti.