23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 1994 PERŞEMBE HABERLERIN DEVAMI MESS'in gözü, metal işçisinin kazanılmış hakkında GÜNNUR İLHAN MESS. grup sözleşme görüşme- lerınde metal işçilennin kazanıl- mış haklannı ellerinden almak için dıreniyor. Kıdem ve ihbar tazmı- natlan süresinin düşüriilmesinı ve fazla mesai ücretierimn yarıya in- dirilmesini isteyen MESS, kısasü- relı calışma. ücretsız ızin ve telafi çalışmasımn da toplusözleşmede yer alması için ısrar ediyor. Türk Metal, Bırleşik Metal \e Öz Çelik-jş Sendikalan ıle MESS arasında 90 bin isçi adına aylardır sürdürülen toplu iş sÖ2İeşmesı gö- rüşmelerinden bir sonuç alınama- dı. Anlaşma sağlanamayan toplu ı$ sözleşmesı görüşmelerinde uyuşmazliğın ardından arabulucu aşaması da tamamlanmak üzere. Önümüzdeki günlerde bir gelişme olmaması halinde ışkolundaki ışçı \e sendikaların gündemine gre\ kararlan gırecek. Öz Çelik-lş Sendıkası Genel Sekreten RecaiBaşkan,**Kazand- mış haklann gaspı yönünde hükü- met ve MESS, işbirliği halinde" de- di. Birlesjk Metal Sendikası Ge- nel Ba^kanı Alinza İkisivri ise "Biz södeşmenin masa başında bitiril- mesini istiyoraz. Ancak çalışma düzeninide0$tirecekolan hiikiim- leri pazarlık konusu etmeyiz; işçi haklannı geri çekmek isteven işve- renler. bizi kapının dışına zoriama- sııT diye konuştu. MESS. her üç işçi sendikasının karşısma da aynı tekliflerle çıktı. İşçi sendikalannın altı aylık enf- lasyon oranma denk düşen yüzde 50 zam ıstemine karşılık, yüzde 14.5 iicret zammı öneren MESS, çalışma yasalannda yeri olmayan kısa süreli işçi çalıştırma. ücretsiz izin ve telafi çalışmasını toplusöz- lesmevle akit altına almaya çalışı- yor. MESS'ın teklıfıne göre metal ışkolundalşYasası'nın B.madde- sine göre işten çıkarılan bir ışçının ortalama ıhbar öneli süresi olan 120 gün. yasalardaki gıbı 56 güne: ortalama 40 güne tekabül eden kı- dem tazmmatı süresi ise 30 güne ındırilecek. ARADA BİR Baştarafı 2. Sayfada rafik sınırian târtışmak, bizi yanılgıya götürmektedir. Sa- natsal estetik ve işlevi gözardı eden pornografi, tecimsel amaçlı bir iletişim ürünüdür. Gerçekte pornografi, doğru- dan bireyin güdülerine yöneldiği için kapitalist sektörler açısından kolay kazanç yollanndan biri olmuştur; bunun yanı sıra düzen tarafından acımasızca ezilen kitlelerin si- yasal bilinçten soyutlanmasında futbol gibi, pop müzik vb gibi büyüleyici bir işlev görmektedir. Şimdilerde birçok 'ay- dınst 'nın dadilinedoladığı özgür ve yasaksız toplum söy- leminin çıplaklığa indirgenmesi üzücüdür. Böylesi birtop- lumu medyanın çıplak sevişgenlerinin katkısıyla mı kura- cağız yoksa saçını arkadan bağlayıp sol kulağına küpe ta- karaktutsaktoplumda bağımsızlıgını ilan eden göreceöz- gürlerin önderliğine mi sığınacağız? Çıplaklık, ancak be- denimizi özgür kılabilir. Biçimsel özgünlük, özgürlüğün kendisi değil, 'sanal gerçeği'öir. Bu isetoplumdan soyut ve bencil bir özgürlük anlayışıdır. Peki ya beynimizi ve onun ürünü olan düşünceyi nasıl özgür kılacağız? Özgür toplumun özgür bireyini nasıl oluşturacağız? 21. yüzyılda hiç kuşkusuz en çok 'bilgi' para edecek- tir. Çok uluslu kapitalist şirketlerin tekelindeki bilgi kay- naklarının ve yayın olanaklannın edilgin (pasif) tüketicisi olarak yine çağ atladığımızı sanarsak, korkanm hep 'sa- nal gerçekler'\e yetinmek zorunda kalacağız. ARAYIŞ MBaştarafı 5. Sayfada li olacak ve bu dönüşün zoriuğuna dayanamayan/ar, sonun- da yok olacaklardır. En akıllıca hareket, bu yola bir an evvel tekrar dönmektir. Çünkü geciktikçe, bu gecikmeye sebep olanlarçok daha bü- yük facialarta karşıiaşabiiirler. Şimdiye kadar bunun tersi olmadı. Atatürk'ü ve Atatürk- çülüğü içten içe inkara yeltenenler ergeç mutlaka çarpıldı- lar. Bundan sonrakiler için de akıbet daha başka türlü ola- maz."(1961) Bu kitapta daha neler var, neler... Ama yerimiz dar. Belki ilerde bir kez daha ele alır da bugünün gençlenne, bizlerin genç olduğumuz dönemlerin atmosferi hakkında biraz da- ha bilgi verebilıriz. Yazanmız kitabının özgün bölümünü şöyle noktalıyor: "Bü- yük ve yeikili aydınlar! Atatürk'ün kim oiduğunu ortaya çı- karmalı ve onun yönünü; yolunu bulmaya muhtaç Türk mil- letine bir pusula olarak sunmalısınız." Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Ama bu sayın yazanmız ne yaptyor acaba? Bir insanın bunca duygu ve düşüncesinin böylesine değişebilmesi nasıl açıklanabilir? Türkçemizin bu büyük "üslup ustasının" kalemi, bugün kimlerehizmet ediy- or? Inanın acı bir üzüntü ile izliyor ve okuyorum. VEFAT Sevgili eşim, canım babamız, bir tanecik dedem, ağabeyim Em.Dz.Öğ.Alb.Yazar M. HAYATİ TEZEL'in vefatını tüm dostlanmıza derin teessürle bildiririz. Cenazesi 01.12.1994 Perşembe günü (bugün) Levent Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra toprağa verilecektir. Seni çok özleyeceğiz. EŞİ:CAVİDE TEZEL EVLATLARI: SEVTM-MUSTAFA AYDIN-EBRU KUTLAYÖZCAN TORUNU: ÇAĞRIÖZCAN ANNESİ: HIKMET TEZEL KARDEŞİ: SAİM FÜSUN TEZEL NOT: Çelenk gönderilmemesi, arzuedenlerin TEV'e bağışta bulunmalanricaolunur. ACI KAYBIMIZ Trafık canavanna bir kurban daha verdik. Odamız Üyelerinden Mak. Müh. HAMPARSUN GÖNKESER'i yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. TMMOB MAKtNE MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBULŞUBESİ Cenaze için Şubemizden bilgi alıruz. Tel: 252 95 00-01 24503 63-64 G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Buşturafı 1. Suyfada değişmeyen bir maddesi var: - Bosna-Hersek... Üçüncü bine beş kala dünyamız ilginç bir ikilemi yaşıyor: - Küreselleşme ve mikro milliyet- çilik. Yeryüzünde bilinen ilk savaş Hitit ve Mısır devletleri arasında M.Ö. 1296 yılında çıktı. Savaşın çıkış ne- deni şuydu: Hititler, Anadolu'da güçlendiler ve güneye doğru ilerlediler. Aynı dö- nemde Mtsırlılar da güçlendiler ve kuzeydoğuya doğru ilerlediler. Iki güçlü devlet arasında "en güçlüyü" Suriye'ye sahip olan belirleyecekti. Kadeş. bugünkü Suriye'de Hu- mus kentine birkaç kilometre uzak- lıkta Asi ve Tennur ırmaklarının bir- leştiği yerde kurulu bir yerleşim biri- mi. M.Ö. 2000'li yıllarda bu kent Ak- deniz'e "en hâkim" yerdi. Bu savaşla ilgili olarak Hitit kay- nakları şöyle diyor: "Sekiz bin öncü, dokuz bin artçı- mızla savaşı kazandık. Kesin zafer bizim." Aynı savaşın Mısır kaynaklarında- ki tanımı şu: "Mısır birlikleri tek bir Hititli kal- mayıncaya dek öldürdüler." 1992 kışında Mısır'a gittiğimde Karnak Tapınaklan'nda Kadeş sa- vaşına ilişkin belgelerin bir kısmını görmüştüm. Her iki iddia da doğru. Evet, Mı- sırlılar, Hititlileri öldürdüler. Tek bir Hititli asker kalmayıncaya dek yok ettiler. Ama sonuçta bölgede kurulu Amurra Krallığt, Hititlerin elinde kal- Elveda Bosna... Elveda Barış... dı. Yeryüzünde her iki tarafın da "ka- zandım" dediği bu "ilk savaştan" bu yana kaç savaş yaşandı, kaç milyon kişi yaşamını kaybetti bile- miyorum. Ama bildiğimiz son savaş bütün acımasızlığıyla devam ediyor. Üstelik, o en ilkel biçim ve yakla- şımla. Bosna-Hersek'teki son gelişme- lere geçmeden önce Balkanlar'ın geçmişini kısaca özetleyelim: Çıkar potitikalan Tito'nun ölümünden sonra adım adım çözülen Yugoslavya, 1980'le- rin sonunda artık fiili olarak altı ayrı devlete dönüştü. Ortak yönetim ça- baları sonuç verir mi vermez mi tar- tışmaları sürerken Almanya bir eği- lim ortaya attı: "Hırvatistan bağımsızlıgını ilan ederse ben tanınm." Bunun Türkçesi şuydu: "Haydi aslanlanm, bağımsızlığını- zı ilan edin, sizin yanınızdayız." Hırvatistan, Slovenya, Makedon- ya bağımsızlıklarını ilan ettiler. Sır- bistan ve Karabağ topraklan üzerin- de eski Yugoslavya devam etti. Bosna-Hersek ayn devlet oldu. 30'u aşkın ulusun, etnik grubun iç içe yaşadığı eski Yugoslavya top- rakları üzerinde her ulusun yaşadığı toprağın sınırını çizmek, Ege Deni- zi'nde çipuralarla dil balıklarının ya- şadığı bölgelerı saptamaktan daha güçtü ve korkulan oldu. Kan, kan, kan... Bugün Bosna "dünya lideherinin" güç gösterisinde bulunduğu bir alan haline geldi. Almanya sıcak sulara inmek isti- yor ve Hırvatistan'la Slovenya'yı ka- yıtsız şartsız destekliyor. Rusya, "Ortodoks-Slav" bağnaz- lığının cenderesinde Sırbistan diyor, başka şey demiyor. ABD, meydanı Avrupa'ya bırak- mamak için bölgede Müslümanlann etkin bir güç olarak kalmasını isti- yor. Bütün hesap bu. Geçen gün Rusya'nın Ankara Bü- yükelçısı Vadim igoraviç Kuznet- zov ile bir kokteyl sonrası sohbet ettik. Bosna'da Sırplann Bihaç bol- gesine ilerlemesine ilişkin soruma şu karşılığı verdi: - Orada Müslümanlar ilerlerken bir şey denmiyordu... Türkiye veTslam üikeleri Ve Türkiye ne yazık ki, böylesi kri- tik bir durumu Dışişleri Bakanı ol- maksızın karşılıyor. Yapılanlar temenni, telefon diplo- masisi, tepki, BM'ye isyan düzeyini aşamıyor. Bu koşullarda başka bir şey yap- ması da çok zor. Sağcı basın za- man zaman Türkiye'yi pasiflikle suçluyor. Tamam, Türkiye'nin içeride daha güçlü olmasıyla belki daha etkin bir dış politika izlemesi olası. Ama bu sağcı ve şeriatçı basına önce şu soruyu sormak gerekmiyor mu: - Kardeşim, ıslam ülkeleh nere- de? ANAP lideri Mesut Yılmaz'la dün iç ve dış konuları konuştum. Yıl- maz'ın değerlendirmelerini diğer sütunlarımızda bulacaksınız, dış politikaya ilişkin kaygılarının özetini aktaralım: - Allah'a emanet. ANAP bundan böyle Meclis'te bir izleme komitesi kurulmasını ve ge- lişmeleri sürekli izlemesini istiyor. Sadece bizim dış politikamız de- ğil, Bosna-Hersek de "Allah'a ema- net". Bihaç'ta dün Sırplar Boşnak- lara "Büyük Sırbistan" şarkıları söy- letirken ABD, Birleşmiş Milletler as- kerlerinin tahliyesi için bölgeye as- ker gönderebileceğini açıkladı. In- giltere'nin derdi de Gorazde'deki Ingiliz askeri konvoyunun Sırplann kuşatmasından kurtarılıp Saraybos- na'ya taşınması ıdi. BM Genel Sekreteri Butros Gali ise dün sabah saatlerinde Saray- bosna'ya gitti. Gali, Bosna-Hersek Devlet Baş- kanı Alia İzzetbegoviç ve Sırplann lideri Radovan Karadziç ile görüş- tü. Bu koşullarda BM'nin işlevi belli: Cenaze törenlerinde hazır bulun- mak Balkanlar yeryüzünde yakın gele- ceğin laboratuvandır. Ne yazık ki, bu laboratuvarda barış güvercini hangi yemle beslenir sorusuna de- ğil, en iyi savaş davulu hangi in- sanın derisinden yapılır sorusuna yanıt aranıyor. MÜMTAZ SOYSAL'IN ÖNERİSİ REDDEDİLDİ MGK, Çekiç Güç'iin uzatdmasını istedi LALE SARlİBRAHİMOĞLt ANKARA - Mılli Güvenlik Kurulu. Çekiç Güç'ün Türkiye'deki görev süre- sinin uzatılmasını kararlaştırdı. Dışişle- ri Bakanlığfndan istifa eden Mümtaz SoysaTın. görev süresinin kısaltılması \e Türkiye'de kalması koşullannı ortadan kaldıracak köklü değişiklıkleröngördü- ğü Çekiç Güç"le ilgili önerisinin daha önceden reddedildiği öğrenildi. Önerisi reddedilen Soysarın. Dışişleri Bakanlı- ğı'nca hazırlanan ve henüz kâğıda geçi- rilmemiiî olan planı da bu nedenle sıcak karşılamadığı bildirildi. Soysal'ın istifa- sında, Çekiç Güç'ün bundan sonra gö- rev süresinin uzatılmasına gerek kalma- ması yolundaki önerisine sıcak bakılma- masının rol oynadığı belirtildi. Gumhurbaşkanı Sülevman Demirel başkanlığındadünyapılan MGKtoplan- tısının ardından yapılan açıklamada, Çe- kiç Güç'ün göre\ süresinin 31 Ara-lık 1994 tarihinden itibaren, **uygun görü- lecek bir süre"daha uzatılmasının Ba- kanlar Kurulu'na bildirilmesine karar verildiği kaydedildi. MGK toplantısında Gcnelkurmay'ın, Çekiç Güç'ün. Kürt dev letinin kurulma- sına önayak oldugu yolundaki endişesi- ni dile getirdiği öğrenildi. MGK'nin. TBMM'de bazı siyasi partilerin karşı çıkmasını gözönüne alarak. tncirlik'te konuşlu Çekiç Güç konusunda ikinci kez sürebeHrtmeksizin görev süresinin uza- tılmasını tavsiye ettiği belirtildi. Diplo- matik kaynaklar. Türkiye'nin yanı sıra ABD. ingiltere ve Fransa'nın destek ver- diği Çekiç Güç'ün görev süresinin 6 ay daha uzatılmasının kararlaştınldığını söylediler. Dışişleri Bakanlığı'nın MGK. toplan- tısına bir plan götürmediği ve Kuzey Irak'taki gelişmeler hakkında bilgi ver- mekle yetindiği öğrenildi. Alınması gereken tedbirler Soysal'ın. bir süre önce. anahatlarıy- la Çekiç Güç'ün Türkiye'de oluşumunu gerektiren koşulların ortadan kaldırıl- ması için diplomatik girişım başlatılma- sı ve görev süresinin kısaltılmasını ön- gören önerisi MGK tarafından reddedil- di. MGK toplantısı sonunda yapılan ya- zılı açıklamada, bölücü terörle mücade- lenin kış şartlannda da aynı kararlılıkla aralıksız olarak sürdürülmesinin önemi- ne dikkat çekilerek, bölücü örgütün iç ve dış desteğinin önlenmesi yönünde alın- ması gerekli ek tedbirler üzennde durul- duğu kaydedildi. Başbakan Tansu Çiller. Dışişleri Ba- kanlığı görevini Soysal'ın istifasının ar- dından vekâleten yürüten SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. Genelkurmay Başkanı ve kuv vet komutanlan ile ilgili bürokratla- nn katıldıgı MGK toplantısında. Güney- dogu Anadolu'da terör nedeniyle göç et- mek zorunda kalan vatandaşlann bann- ma, gıda. eğitim ve diğer ihtiyaçlannın giderilmesine yönelik önlemler de ele alındı. MGK'den hükümete uyam • Baştarafı 1. Sayfada ve "Zaten asker kaynağında sıkıntı var. Böyk bir karar alınırsa bu bölgeterdc görev yapan diğer personel de aynı istekte bulunabilir. Aynca askertik bir ana- yasalöde\dir'"görüşünü dile getirdikleri bildirildi. MGK toplantısında, özellikle Batı'dan insan haklan ihlallerine yönelik suç- lamalan göğüslemek üzere Dışişleri Bakanlığı bünyesinde bir hukuk bürosu oluşturulması görüşü de benimsendi. Batı'nın bu tür iddialannın. hukuki kanıt- larla yanıtlanması amacıyla kurulması planlanan büro için gerekli mali kay- nağı da Başbakan Tansu Çilkrın çözeceği bildirildi. MGK bildirisinde de bu konuda, "bölücü örgütün iç vedış desteğinin önlen- mesi yönünde alınması gerekliflavetedbirler üzerinde duruMuğu" vurgulandı. Toplantıda, Orman Bakanlığı'nca Gelibolu Tarihi Milli Parkı'nın geliştiril- mesi için uluslararası bir proje yanşması açılması da kararlaştınldı. Çiller'e 6 böcek' benzetmesi ANKÂRA (Cumhuriyet Bürosu) - *Vuruşarakçekilme~ koşuluv la kabul et- tığı Dışişleri Bakanlıği görev ınden istifa eden Mümtaz Sovsal. Başbakan Tansu Çiller'e vönelık eleştırılerıni. isım ver- meden "asalak böcek" benzetmesıyle sürdürdü. Mümtaz Soysal. HürnsetGazetesi'nde dün yavımlanan "Balinanın Böcekleri" başlıkh makalesınde. Oktay Kaptan'm. "Güneşi Hü/ünlüdür Kutup Denizleri- nin" adlı kıtabından alıntılar yaptı. So>- sal. yazısında şu görüşlerı kaydetti "Türkiye. uzunca bir süredir, belli bir ekonomik ve sosval dü/enin deni/inde > a- şıyor. Bu düzenin tu/unda. daha doğrusu kirindeoluşmuşbirtakımcanlılarülkenin gövdesine. başına. kuyruğuna vapışmış durumdadtr. Yalnız hı/ kesmekle kalsalar. yine lyi. Koca ülke. daha önce bulunmayan, ama kirli denizortamında oluşan. yeni yeni or- taya çıkan acaip böcek türleri yüzünden şaşkınlaşmıştır. Nereye yöneldiği bilinme- yen. ba/en havalara Mçrav ıp bazen derin- lere batan, pusulasız bir gidiş. Hem >a\aş, hem tutarsız." Mümtaz Soysal. yazısında "tuzlu su- dan tatlı suva. kirli denizden tenıi/ deni- ze" geçme zamanının geldiğını belirte- rek. kabuklu böceklerın doğal yoldan. gövdeyı zedelemeden temizlenmesi ge- rektığini kaydetti. Soysal. "Kaçvakteka- dar? Bir vakte kadar mı, üç \akte kadar mı. beş >a da yedi vakte kadar mı? Yakit bilinmiyor, ama ihtiyaç belli. Balina acı çekiyor" dedı OLAYLARIN ARDENDAKİ GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada tikçe işimiz sarpa sardığına göre, şuna buna dökeceği- miz 'ab-ı ru'yu nasıl ve nere- den tedarik etmeli?.. Ülke- mizde insan haklarını iyileş- tirme yolunda bir adım atıla- madığı aşikâr ıken uluslara- rası platformlarda üstümüze gelenleri nasıl yumuşatma- lı?.. Çekiç Güç tepemizde sallanırken, ABD'nin bir de Kürt sorununu kurcalaması- na karşı VVashington'un kar- şısında yalvar yakar mı ol- malı?.. IMF'nin önünde diz çöküp gözyaşı mı dökmeli?.. Sen ürettiğinden fazlasını tüketip ülkede belli bir azınlı- ğı lüks içinde yaşattıktan sonra gırtlağma kadar borç- lan, ayrıca demokratikleş- meyi yokuşa sügjp iç politi- kada şovenlik taslayarak seçmene hava at, ardından dış ilişkilerinde durmadan yüzsuyu dök.. Buna yüzsuyu mu daya- nır? Istanbul susuzluktan kırılı- yor, Harran Ovası Urfa Tüne- li'yle suya kavuşuyor, Orta- doğu'da su yüzünden savaş tamtamları çalıyor. Surıye su yüzünden Apo'yu üstümüze saldırtıyor, biz de dış ilişkile- rimizde tüketecek yüzsuyu anyoruz... Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal istifa edince apışıp kaldık! . Şimdi yerine birini bulmakta güçlük çekiyoruz. Öyle birini bulmalı ki, hem dışa dönük yüzünde abı-ru dökecek. hem içe dönük yü- zünde dış politika kahramam kesılecek... Sayın Soysal devlet yöne- timinde "ciddiyet eksikliği var" diyerek istifa etti ya, yerden göğe haklı... • • • Basın organlarına , yeni kurallar ANK.\R.\ (AA) - Basın İlan Kurumu. "ilan kesme cezası" kapsamında. gazete ve dergiler- le prodükıörlenn uvnıaları gere- ken " Basın AhlakKsaslarTnı gü- nün koşullarına uygun olarak ye- niden düzenledi. Basın İlan Kurumu Genel Mü- dürlüğü'nün dünkü Resnıi Gaze- tc'de y ay ımlanarak > ürürlüğe gi- ren karanna göre gazete ve der- giler. "bir günden iki a>a kadar degişen sürelerde ilan kesme ce- zası" kapsamında devletin ülke- si ve milletıylebölünmezbütün- lüğü \e cumhuriyetin insan hak- larıııa dayalı. demokratik. laik. hukuk devleti niteliği. Atatürk ilkc \e inkılaplan ve anayasada yazılı "İnkılap Kanunlan" aley- hine yayın yapamayacaklar. İsciler. Memurlar. Emekciler* f I I I Tek Yürek Tek Ses HIKMETCET1NKAYA PAROLA . ANKARA İŞARETİ ÇANKAYA 176 soylo/70.000.-TL- SEL YAYINdllK / Babnli Cd., 20/1 Coğaloğlu -İST. Tel.: 51110 05 ANIDEĞİLYAŞAM OktayAkbal 30.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymları Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul istiyorum• TERTEMİZ SAĞLIKLI HAVA • TOZLAR TOPLANMIŞ • SİGARA DUMANI EMİLMİŞ < • ALERJİKZARARLILAR YOK -KÖTÜ KOKULAR YOK • İSTERSENİZ SICACIK • İSTERSENİZNEMLİ • İSTERSENİZ ÇAM KOKULU ORMAN HA VASI • 37û elektrostatik liltresıyle havayı orman havası kalitesinde temizler, sağlık solumanızı sağlar • Sigara dumanını.tozlan, alerjik zararlılan, kötü kokuları yok eder • Seramik ısı ömlliği ile sağlıklı ortamlaryaratır • Havayı nmlenĞnr. su haznesine konulan partüm ile hoş bir koku sağlar • Timer ile istenilen saatte açılır ve kapanır. C • E•R•A "Kapatın peftceretai soğlıic toluyvn" M n u n Bâig* MttribüMfü BûrovıMûıikSis T>c««A.Ş Tel (212) 2312752 (5 H«). . Fax 1212)2411220 1 -3BO.OOO Peçln 1.350.000 x 1O Ay taksltle yetklll satıcılarımızda 4 L a m l Batı Ud 26828521.EvMr Bal T K 5579777•Genç Mofc 5537191-G6^e LU S7S4287 Ityom laftditaı LW 2607654 B«rt*> Ça^das Tıc 2432405 Sfehft Gateri Mest* 3599095 b t t i | Aamanlar AŞ 338139>GQrsev AŞ 3369474 KanUy Ş«M Ercan 2440857 Knyalaiı B«yhan rpc.3022237 Nlfnttşı Beyter Tlc 2310200 SJrtocl D*mc(ı Pu 5121910 Ş<|ta*ıİdal Gonca Ud 3636860 T t p t y ı Gûrol Tıc 2539815 TÜRKÇE HABERLERİ LONDRA'DAN CANU 07.00 - 07.30 12.00-12.15 18.00-19.00 ; MDYO 963 FINANS HATTI IMKB, Stbaa dövu, Dünya piycnalan, AJhn, Gümüi, Eonfcpfar (»osı piyasalar HER GÜN 09.15-17.45 ARASI HER YAR1M SAATTE 6İR S BADVO FOHBCK 953 HABERLER ANA HABER HER GÜN 08.00,13.00 20.00, 23.00 ARA HABER HER GUN 07.00 - 23.00 ARASI HER YARIM SAATTE BİR ;RADVO 9S3 GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) MAX MAÇORO Resim Sergisi 26 Kasım-14 Aralık Pozm, Pozortesı horıt heıgun 11 00-19 00 orosı otıktır Nspetıye »yör Cad Ht Apl Uo 2&S Le»ent Tel (0212)269 80 14 ..SEF|R OZTURK 'Keçeıesım Se'gısi 19Kasım- TOBAV SAN.iT GALERIS1 ı Strasclvıicr No-4/ TaV.sim Tel 249 01 92 mT * K I C « . L E NELLİ Takı Sergisi 1 Arahk-13 Aralık 94 Sakayık Sk No S2/5 Nışan'aşı Tel 24176 33
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle